Blog

Atatürk Üniversitesi Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar sonuç vermeye devam ediyor. Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı öncülüğünde hayata geçirilen proje kapsamında Atatürk Üniversitesinin yeni fakültelerinden biri olan Mimarlık ve Tasarım Fakültesine bünyesinde bulunan Peyzaj Mimarlığı Bölümü, program akreditasyonu çalışmaları için girilen süreçte başarılı bulunarak Türkiye’de akredite edilen ilk 5 bölüm içerisinde yeri aldı.

Akreditasyon çalışmalarını 2020 yılında başlatan Peyzaj Mimarlığı Bölümü, bu süreçte 2021 yılı ocak ayı içerisinde Peyzaj Mimarlığı eğitimi veren yükseköğretim programlarının akademik ve alana özgü standartları karşılayıp karşılamadığını ölçmek ve değerlendirmek amacıyla Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yetkilendirilen Peyzaj Mimarlığı Eğitim ve Bilim Derneğine (PEMDER) akreditasyon başvurusunda bulundu.
Başvuru işleminin ardından Öz Değerlendirme Raporu hazırlanmaya başlanarak 7 genel ölçüt, 5 disipline özgü ölçüt altındaki toplamda 90 alt ölçüt kapsamında programın değerlendirmesinin yanında, Covid-19 Pandemisi sürecinde genel ve disipline özgü ölçütlerin ne ölçüde sağlandığının belirlenmesi amacıyla istenen uzaktan eğitim uygulamaları hakkında da ek rapor hazırlanarak sunuldu.
Ekim ayında 3 gün boyunca gerçekleştirilen PEMDER Peyzaj Mimarlığı Eğitim Programları Akreditasyon Kurulu (PAK) Program Değerlendiricisi Takımının ziyaretiyle birlikte yaklaşık 14 aylık bir sürecin ardından Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 2024 tarihine kadar 2 yıl süreyle akredite edilerek Türkiye’de akredite edilen ilk 5 Peyzaj Mimarlığı Programı arasında yer alma başarısı gösterdi.

Rektör Çomaklı: “Akredite Edilen İlk 5 Bölümden Biri Olması Gurur Verici”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünün Yeni YÖK Vizyonunu çerçevesinde yapmış olduğu çalışmaların PEMDER tarafından ödüllendirildiğini belirterek, hazırlanan sonuç raporu doğrultusunda bölümünün akredite edilmesinden duyduğu memnuniyeti anlattı.
Peyzaj Mimarlığı Bölümünün kaliteli eğitimi, nitelikli akademik insan kaynağı, donanımlı uygulama birimleri ile ülkemizin önde gelen Peyzaj Mimarlığı Bölümlerinden birisi olarak tescillendiğini aktaran Rektör Çomaklı, özellikle Türkiye’de akredite edilen ilk 5 bölüm içerisinde yer almasının ayrıca bir gurur kaynağı olduğundan bahsederek emeği geçen herkese teşekkür etti.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu 53. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Erzurum Bölge Yarışması Sergisinin açılışı, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde başladı. Üç gün boyunca sürecek olan serginin ödül töreni 17 Mart 2022’de Atatürk Üniversitesi Nenehatun Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek.

Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (KKEF) Konferans Salonunda gerçekleştirilen programın açılışına; Erzurum Valisi Okay Memiş, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, KKEF Dekanı Prof. Dr. Ufuk Şimşek, Proje Yarışmaları Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Erdal Karaduman, kurum ve kuruluş müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler ile çok sayıda vatandaş katıldı.

12 Dalda Geliştirilen Projeler Sergileniyor
Proje yapmak ve araştırma kapasitesine sahip öğrencileri belirleyip onları özendirmek ve teşvik etmek, bilim dünyasına kazandırmak amacıyla Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu tarafından geleneksel olarak düzenlenen Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması Sergisinin 53.sü yoğun bir katılımla gerçekleşti. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun 12 bölge olarak belirlediği ve tamamında eş zamanlı olarak başlayan bölge yarışması sergisinin Erzurum ayağını; Ardahan, Artvin, Bayburt, Erzincan, Gümüşhane, Iğdır, Kars, Rize ve Trabzon illerinin içinde bulunduğu 10 il oluştururken bu etkinliğe katılan öğrenciler; biyoloji, coğrafya, değerler eğitimi, fizik, kimya, matematik, psikoloji, sosyoloji, tarih, teknolojik tasarım, Türk dili ve edebiyatı ve yazılım olmak üzere 12 dalda projelerini sunuyor.

Öğrenciler Fikirlerini ve Hayallerini Pratik Olarak Gösterme Fırsatı Buldu
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın programa özel olarak gönderdiği konuşmanın okunması ile başlayan etkinlikte ilk olarak kürsüye çıkan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Proje Yarışmaları Bölge Koordinatörü ve aynı zamanda Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Erdal Karaduman, 2022 yılı proje yarışması için ülke genelinde 25 bin 95 proje başvurusunun yapıldığını, Erzurum Bölgesinden ise toplam 2 bin 985 proje başvurusunun alındığını ve bunun bölge için önemli bir rakam olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun kuruluş gayesine uygun olarak tüm bilim insanlarını, özellikle gençleri birçok etkinlik ve bilimsel faaliyetlerle dinamik bir şekilde desteklediğini belirten Karaduman, bu yarışma sayesinde ortaöğretim seviyesindeki binlerce öğrencinin; fikirlerini, hayallerini, ilk olarak kâğıda döküp sonradan da pratik olarak gösterme fırsatı bulabildiklerini söyledi.

Aynalı: “Bilime Meraklı Çocuklarımıza Yeni Çalışma Alanları Oluşturuyoruz”
Erzurum’un son yıllarda yapmış olduğu yatırımlar sayesinde önemli bir bilim merkezi haline geldiğini aktaran Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, bir ülkenin bilimsel atılımı gerçekleştirebilmesinin genç yaşlarda verilecek eğitimle mümkün olduğunu söyledi. Türkiye’de üç tane olan bilim merkezlerinin dördüncüsünü Bilim Erzurum ile kente kazandırdıklarına dikkat çeken Aynalı, içerisinde birçok bilimsel faaliyetin yapılmasına imkan tanıyacak bu bilim yuvası aracılığıyla 7-14 yaş arasındaki bilime meraklı çocukların geleceklerine önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını belitti. Bunun bir sonraki yaş grubunu oluşturan Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının hayırlara vesile olmasını dileyen Aynalı, tüm öğrencilere başarılar diledi.

Rektör Çomaklı: “Proje Kültürünün Yerleşmesi Noktasında Çok Önemli Adımlar Attık”
Değişen ve dönüşen dünyanın rüzgârına kapılıp savrulmaktan kurtulmanın yolunun sağlam bir kültüre ve teknolojik alt yapıya sahip olmaktan geçtiği vurgusuyla konuşmasına başlayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, kadim kültürün sunduğu mirası günümüzün teknolojik imkânlarıyla birleştirmenin büyük önem taşıdığını belirterek: “Bu zorunluluk etrafımızı saran ateş çemberi içerisinde daha da önemli bir noktaya gelmiştir. Devletimizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini gerçekleştirmenin bir görev olmaktan çok bir beka meselesi olduğunu artık tam anlamıyla idrak etmemiz gerekiyor. Üniversitemizde proje kültürünün yerleşmesi noktasında çok önemli adımlar attık ve atmaya da devam edeceğiz. Bu konuda ülkemizin en önemli kurumu olan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile çok önemli iş birliklerine imza atıyoruz” dedi.
Gençlerin dimağında proje kültürünün yerleşmesi için tertip edilen, her geçen yıl daha başarılı sonuçlar doğuran Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının, Atatürk Üniversitesi olarak bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduklarını aktaran Rektör Çomaklı: “Bu vesileyle bugün kıymetli projeleriyle aramızda bulunan gençlerimizi, onları proje üretmeleri konusunda destekleyen ve onlara yol gösteren öğretmenlerimizi ve idarecilerimizi en içten duygularla selamlıyorum. Bütün bu gayret ve özveri gerektiren süreci yürüten arkadaşlarımıza da teşekkürlerimi sunuyor, yapılan çalışmaların memleketimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Vali Memiş: “Gençlerimizi Geleceğe Hazırlamak İçin Tüm İmkanları Seferber Ettik”
Devletin bütün imkanlarını seferber ederek gençlerin nitelikli bireyler olarak iş ve sosyal yaşama dahil olmaları için var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Erzurum Valisi Okay Memiş, “Bütün öğrencilerimizi pozitif bilimle buluşturup, gelecek kaygılarını en aza indirgemeye çalışıyoruz. Sadece pozitif bilimler değil elbette. Bu kadarını yeterli görmüyoruz. Aynı şekilde kültürümüzde yer alan değerler eğitimi ile de sizleri buluşturup bir kültürel kimlikle birlikte yetiştirmek istiyoruz. Bunun yanında okullarımızın hem nicelik olarak hem de nitelik olarak standartlarını yükseltmeye büyük gayret sarf ediyoruz. Özellikle şehrimizde az olan kodlama sınıflarını 100’ün üzerine çıkarmış durumdayız. Liselere Geçiş Sisteminde de (LGS) gerilerde olan sıramızı hem milli eğitim müdürlüğümüz hem de öğrencilerimizin gayreti ve velilerimizin özverisi ile üst sıralara çıkarmayı başardık. Amacımız ilk on sıraya girerek burada kalıcı olmaktır. Bu düşüncelerle; içerisinde bulunduğumuz 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle tüm sağlık camiamıza şükranlarımızı sunuyor, etkinliğin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşma seremonisinin ardından açılışı yapılan 53. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Erzurum Bölge Yarışması Sergisini gezen heyet, yapılan çalışmalar ve geliştirilen projeler hakkında öğrencilerden bilgi aldı.
Müracaat eden 2 bin 985 proje arasından Jüri üyeleri tarafından gerçekleştirilen ön değerlendirme sonucunda sergiye katılmaya hak kazanan 102 proje arasından Finale kalan projeler 23-26 Mayıs 2022 tarihleri arasında düzenlenecek olan final sergisinde bölgemizi temsil edecek.

Erzurum Şehir Hastanesinde yılın hekimi ve sağlık personeli belirlendi. Uzman Dr. Serkan Cerrah yılın hekimi olurken, Eda Arzu Akgün de yılın sağlık personeli oldu.

Sağlık hizmeti sunumunda özellikle Pandemi döneminde hasta ve hasta yakınlarına göstermiş olduğu özverili çalışmalarından dolayı aday gösterilen Uzm. Dr. Serkan Cerrah’ın özgeçmişi şöyle; “30.08.1978 tarihi Erzurum merkez doğumluyum. İlk orta tahsilimi Erzurum ‘da tamamladım. Erzurum Fen Lisesi’nden 1996 tarihinde mezun oldum. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2002 yılında mezun oldum. Aynı yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalında İç Hastalıkları Araştırma görevlisi olarak başladım. 2008 yılında İç Hastalıkları ihtisasımı tamamlayarak İspir Devlet Hastanesinde mecburi hizmetime Dahiliye uzmanı olarak başladım. 2009 yılında Yan Dal Uzmanlık sınavına girerek Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı Gastroenteroloji bilim dalında yan dal ihtisasına başladım. 2012 yılında yan dal ihtisasımı tamam bitirerek aynı yıl Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Gastroenteroloji Uzmanı olarak göreve başladım. Halen aynı hastanede yan dal uzmanı olarak çalışmaktayım. Kliniği’mize ERCP, EUS gibi ileri endoskopik işlemler yapılmakla beraber Erzurum ili ve çevre illerden 7-8 tane ilin Acil GİS kanama, Akut Pankreatit, Kolanjit hastalarına servisimizde hizmet vermekteyiz. Pandemi döneminde hastanemiz Endoskopi ve ERCP işlemlerine devam etmekte olup il dışı hastalarının mağdur olmamaları adına çevre iller harici diğer illerden de hasta kabulü tarafımdan sağlanıp toplam1200 civarında ERCP ve 4000 civarında endoskopik işlem tarafımdan yapılmıştır. Halen Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji bölümünde hizmetimi sürdürmekteyim.”
Pandemi döneminde görev yapan Uzm. Dr. Serkan Cerrah, gayretli ve yoğun çalışmaları ile Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreatografi ve Endoskopi işlemlerinde gerek Erzurum gerek çevre illerden gelen hiçbir hastanın pandemiden dolayı mağduriyet yaşamaması için büyük bir özveri, çok yoğun bir çalışma sergiledi.
Yılın sağlık personeli Eda Arzu Akgün ise sağlık hizmeti sunumunda özellikle Pandemi döneminde yüreği insan sevgisiyle dolu olması ve özveri çalışmalarından dolayı aday gösterildi.
Eda Arzu Akgün’ün başarı öyküsü şöyle; “04.06.1987 tarihinde Malatya’da doğdum. İlk, Ortaokul ve Lise eğitimimi Malatya’da tamamladım. 2007 yılı Gazi Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi mezunu olup 2015 yılında pedagojik formasyon eğitimi aldım. Evliyim ve 2 kızım var. Meslek hayatıma ilk Özel Malatya Sevgi Hastanesinde başlayıp burada 1 yıl yeni doğan servisinde çalıştıktan sonra Sağlık Bakanlığı Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine atanıp Radyasyon Onkoloji servisinde işe başladım. Halen daha aynı serviste çalışmaya devam etmekteyim. Dikkat isteyen ve stresli bir iş yapmaktayım. Meslek hayatım süresince belki de çalıştığım kliniğin onkoloji olması nedeniyle psikolojik olarak etkilendiğim anlarım olduğu kadar; mesleki doyumu yaşayıp mutlu olduğum zamanlarımda çok oldu. Hastayla ilgilenip değerli olduğunu hissettirmeyi başardığımda; hastamın hastalığıyla mücadele ederken kendilerini hastaneye ve tedavilerine uyum sağlamada daha açık davrandıklarını hastalık yada özel hayatlarıyla ilgili sıkıntılarının paylaşmak istediklerini, hemşirelik bakım planlarını ve uygulamalarının yaptığımız süreçte kendilerinin de katılmak istediklerini, tedavi sürecinde suskunlaştıklarında yada öfkelendiklerinde çoğunlukla asıl tepkinin bize değil insan olarak önemsenmek ve yardım isteği olduğunu ve en önemlisi de güvendiklerini gördüm. Klinikte hastaların taburcu olurken; her şey için teşekkürler, Allah razı olsun. Gibi söylemleri ya da poliklinik kontrollerine geldikleri zaman servise de uğrayarak hemşire hanım kontrole gelmiştim bir de size uğrayayım dedikleri zaman, evet bu benim işim ama mesleğimi de seviyorum diyebiliyorum. İyi ki Hemşireyim mesleğimi daha özverili ve yararlı bir şekilde devam ettireceğim.”
Eda Arzu Akgün, Pandemi döneminde Radyasyon Onkoloji servisinde yatmakta olan hastalara vermiş olduğu değer ve sevgiden dolayı hastaların gönlünü kazandı.

Horasan Kaymakamı Burak Dertlioğlu, Horasan’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Kaymakam Dertlioğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Milli Mücadelemizin şanlı günlerinden olan, sahip olduğu ekonomik, tarihi ve kültürel değerlerinin içinde yer alan İlçemizin, Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 104.’üncü Yılını gururla kutlamaktayız. Bu önemli gün vesilesiyle vatan topraklarını bizlere canları pahasına armağan eden ecdadımızı rahmetle, minnetle ve hayırla yâd ederken, Aziz Horasan’lı hemşerilerimin Kurtuluş Bayramını da en içten dileklerimle kutluyorum. 16 Mart Horasanlıların kurtuluş mücadelesinde destan yazarak milletin azmi ve inancı karşısında hiçbir gücün duramayacağını ilan ettiği şanlı gurur günüdür. Horasanın imanlı ve vefakar insanları, bağımsızlık mücadelesinde tüm zorluklara rağmen umutlarını yitirmemiş, yaşlısıyla genciyle topyekûn, vatana sahip çıkma adına mücadelelerini sürdürerek zafere ulaşmışlardır. Kurtuluş günlerimiz; milli ve manevi değerlerimizin zihinlerimizde berraklığını koruma, kahraman milletimizin mirasını yüceltme, geleceğimize yön verme ve nesillerimizin de bu şuur ve idraki taşıması açısından son derece önemlidir. Dolayısıyla bu gurur yıldönümünü, bizleri daha iyi bir geleceğe taşıyacak önemli mihenk taşlarından bir örnek olarak görmeliyiz. Bu bağlamda kurtuluş ve bağımsızlık uğruna büyük bir kahramanlık örneği sergileyerek gözünü kırpmadan canını feda eden aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz, bütün sıkıntılara göğüs germiş ve bizlere bu cennet vatanı miras bırakmışlardır. Böyle bir ecdadın torunları olan bizlere düşen görev, ecdadımızın kutsal emaneti olan vatan topraklarımızı milli ve manevi şuurla korumak, geleceğe taşımaktır. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; Kurtuluş Savaşı’nda kahramanca mücadele eden gazilerimizi minnetle; vatanımız uğruna hayatlarını feda eden ve bu günleri bizlere armağan eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor, Aziz Horasan’lıların düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılını tebrik eder sevgi ve saygılarımı sunarım.”