Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan çekilen görüntülerin derlenmesiyle hazırlanan video sosyal paylaşım sitelerinde izlenme rekorları kırıyor
Fotoğrafçı Knate Myers’in titiz çalışmasının ürünü olan görüntülerde Dünya’nın yörüngesinde saatte yaklaşık 18.000 mil hızla ilerlemekte olan dev istasyonun muhteşem Dünya manzarası gözler önüne seriliyor.
Mysers’ın video paylaşım sitesi Vimeo’da yayınladığı görüntülere Sunshine filmi müziği eşlik ediyor.
Sanatçı time lapse ile yaptığı videoya ilişkin olarak “Bu videodaki her kare Uluslararası Uzay İstasyonu tarafından çekildi. Tüm haklar istasyonda görev yapan personele aittir” notunu düştü.
Erzurum’un Hınıs ilçesine bağlı Akören köyünde ayının saldırdığı 32 yaşındaki çoban Filit Çelik’in hayatını köpeği ‘Beraz’ın kurtardığı ortaya çıktı. Sol kolu kırılan ve vücudunun birçok yeri parçalanan evli ve 3 çocuk babası
Filit Çelik, “Yaylada koyun otlatırken dereye indim. Çalıların arasından ok gibi fırlayan ayı üzerime saldırdı. Beni paramparça etti. O sırada köpeğim Beraz’a seslendim. Yanımıza gelen Beraz, ayıyı oyalarken ben sürünerek uzaklaşıp canımı kurtardım. Hastaneden çıktığımda hayatımı kurtaran köpeğime sıkıca sarılacağım. Çünkü o olmasaydı ayı beni öldürürdü” dedi.
Bu sahneler henüz 16 yaşındaki kız öğrenci tarafın kameraya kaydedildi. Camla koluna kesikler attılar. Elbiselerini çıkardılar. Başından aşağıya su döktüler. Tartakladılar. Bunların hepsini kameraya kaydettiler. Sonra darp izleri kalmasın diye makyaj yapıp bıraktılar
İstanbul‘un Silivri İlçesi’nde lise öğrencisi 4 kız , Ç.G adlı bir başka kız öğrenciyi “erkek arkadaşımla neden çıktın” bahanesiyle akıl almaz bir şekilde cezalandırdı. Ç.G. ye mezarlıkta tuzak kuruldu. “Ölen yakınıma dua edeceğiz” bahanesiyle mezarlığa çağrıldı. Ardından duyanı hayrete düşüren işkenceye uğradı. Bu sahneler henüz 16 yaşındaki kız öğrenci tarafından da kameraya kaydedildi. 4 liseli kız öğrenci şimdi çeşitli suçlardan 8 buçuk’ar yıla kadar hapis cezasıistemiyle yargılanıyor.
MEZARLIKTA KORKU FİLMİ SAHNESİ GİBİ Korku filmi gibi olay 30 Mart 2012 tarihinde Silivri mezarlığında yaşandı . 16 yaşındaki lise öğrencisi Ç.G., kendisi gibi lise öğrencicisi olan F.S., Y.K. ve M.Ç. adlı kız okul arkadaşları tarafından bir mezarlıkta akıl dışı kötü muameleye maruz kaldı bütün bunlar da bir başka kız öğrenci tarafından kameraya kaydedildi. O anları yaşayan Ç.G başından geçenleri DHA ya şöyle anlattı :
“ÖLEN YAKINIMA DUA EDECEĞİZ DİYE MEZARLIĞA SOKTU” “Lise ortamında arkanı sağlama almak diye bir şey vardır. En yakın arkadaşım M.Ö. de bü yüzden F.S., Y.K. ve M.Ç. ile arkadaş olmak için bana iftira atıyor. İftirada da onlardan birinin erkek arkadaşıyla konuştuğumu ve flört ettiğimi söylüyor. O kız da buna sinirleniyor. Tabi ben bunu duydum ve M.Ç.’ye mesaj atarak, bunların hepsinin yalan olduğunu söyledim. Bir gün sonra da F.S. bana mesaj attı, buluşalım dedi. Ben de kurstan çıktım ve buluştuk. Bir akrabam öldü ona dua edelim dedi ve birlikte mezarlığa girdik. Ben mezarlık olduğu için hiçbir şeyden şüphelenmedim. Burada beni 3 kişi bekliyordu.
“ISLATTILAR, KOLUMA KESİKLER ATTILAR, BUNLARI KAMERAYA KAYDETTİLER” Yanlarına gittiğimizde hiç konuşmadan bana tokat attılar. Yere düştüm. İki bidon suyla beni ıslattılar. Üstümdeki giysileri çıkarttırdılar. Beni tekmedeliler. Biri cam parçası ve tuğla buldu yerden. Ya kafana tuğla vuracağız, ya da koluna çizik atacağız dediler. Ben de kolumu seçtim. Aralarından biri cam ile kolumu 6 yerinden kesti. Beni üstüm çamurlu halde çarşının içerisine çıkardılar ve çarşının içerisinde de dövdüler. Sonra kafeye götürüp üstümü başımı temizledikten sonra makyaj yaptılar. 3 kız beni mezarlık içerisinde döverken ise en yakın arkadışım M.Ö. bu anları videoya çekti”
“OLAYDAN SONRA TEHDİT MESAJLARI ALDIM” Olaydan sonra psikolojisinin bozulduğunu ve okulu bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Ç.G.,”1 Nisan 2012 tarihinde şikayetçi olduğumda facebook üzerinden tehdit mesajları aldım. Yine yakın zamanda ‘Vicdanını eline koy, bizi affet. Bir cahillik ettik’ diye mesaj gönderdiler” dedi.
ŞÜPHELİ LİSELİLER POLİSE ANLATTI Şüpheliler Polise verdikleri ifadelerde yaşananları reddetmediler. Ç.G’nin dövüldüğünü de, başından aşağıya su döküldüğünü de, kolunun yerde bulunan çamla kesildiğini de, tüm bunların kameraya kaydedildiğini de doğruladı. Ancak şüpheliler olayın Ç.G nin küfür etmesiyle başladığını ileri sürüp, olanları farklı açıdan anlattılar. M.Ç.nin polise verdiği ifadeye göre olay şöyle oldu:
“AĞZA ALINMAYACAK KÜFÜRLER ETTİ” “Biz Ç.G. ile konuşmaya başladık. Bana senin de ne mal olduğun belli diyerek ağza alınmayacak küfürler etti. Biz de sinirlendik. Tekme ve tokatlarla Ç.G.’yi dövdük. Olay anında M.Ö. görüntü aldı. Y.K.’de sadece bir bidona su doldurarak dökmem için bana verdi. Suyu F.S., Ç.G.’nin başından aşağı döktü. Ayrıca Ç.G.’nin kollarını yerden aldığı cam parçası ile F.S. kesti. Ben bana küfür ettiği için Ç.G.’yi dövdüm”
“CAM PARÇASIYLA KOLUNU KESTİ, SONRA TÜTÜN BASTI” Y.K da polise verdiği ifadede şöyle konuştu, “F.S., Ç.G’nin önce kollarını açtırdı. Yerden aldığı cam ile de kollarını kesti. Daha sonra da tütün bastı. Daha çok acısın diye bastığını söyledi. Benim olayla ilgim yok”
“MEZARLIĞA BEN GÖTÜRDÜM” Bir diğer kız şüpheli F.S de şöyle ifade verdi “Ç.G.’yi mezarlığa götürdüm. Diğer kızlar mezarlıkta bekliyorlardı. M.Ç. ile Ç.G. konuşmaya başladılar. Bu sırada Ç.G. elini kaldırdı. M.Ç. de kendisine vuracağını düşünerek Ç.G.’ye vurmaya başladı. Ben araya girdim. Ç.G. bana da vurunca ben de ona vurdum. Ben görüntüyü kayda alınmasını kimseye söylemedim. M.Ö. görüntüyü kendisi kayda almış”
“BEN KESİNLİKLE VURMADIM, TEK YAPTIĞIM KAMERAYA ÇEKMEK” Cep telefonu kamerasına kaydedenin kendisini olduğunu söyleyen M.Ö. de polise verdiği ifadede kendini şu sözlerle savunmaya çalıştı: “Ben kesinlikle Ç.G.’ye vurmadım. Diğerlerine de bu konuda yardım etmedim. Tek eylemim olayları cep telefonuna çekmek oldu”
ŞÜPHELİLERİN YARGILANMASINA BAŞLANILDI Ç.G.’nin suç duyurusu üzerine sorgulanan şüpheliler savcılığa sevk edildi. Savcılık soruşturması şüphelilerin “Kasten yaralama suçu”ndan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis, “Tehdit ” suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis, “Birden fazla kişiyle hürriyetten yoksun kılma” suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları istemiyle davaya dönüştü. Tutuksuz yargılanan 4 lise öğrencisi şimdi mahkemede hakim karşısına çıkıyor. Yaşlarından ötürü özel sanıkları olan davanın ilk duruşmasının da özel usüller gereği yapılması gerekiyordu. Ancak duruşma psikolog ve bilirkişi olmamasından dolayı yapılamadı ve ertelendi.
Suriye’de’de Kürtlerin Türkiye sınırındaki bazı yerleşim birimlerinde yönetime el koymasının ardından, Kuzey Irak’ın Kürt Bölgesi’ndeki Zaho kentinin içinden geçen Dicle Nehri kıyısındaki Dera Bir mıntıkasından üzerlerinde
üniforma bulunan binlerce Kürt’ün, yürüyerek Suriye sınırına geçtiğini gösteren görüntüler ortaya çıktı. Ellerinde silah olmamasına rağmen, hakim tepelerde bu kişileri koruyan silahlı askerlerin olduğu görülürken, cep
telefonu ile çekildiği anlaşılan görüntülerde yürüyen askerlerin, “Kamışlı’ya yavaş yavaş ilerliyoruz. Kamışlı’yu almaya gidiyoruz” dedikleri anlaşılıyor. Kuzey Irak’tan giden Kürtlerin Dera Bir, Andivar ve Derka Hemko
güzergahından geçip Mardin’in Nusaybin İlçesi’nin karşısındaki Kamışlı Kenti’ne gittikleri öne sürüldü. Öte yandan, Barzani, Suriye ordusundan firar eden Kürt askerlerden gençleri bir kampta eğittikleri yönündeki iddiaları
Tunceli’deki Munzur ve Pülümür çayları kıyısındaki plajlar, yurt içinden ve yurt dışından gelen turistlerle doldu.
Son iki haftadır bölgedeki PKK’lıları etkisiz hale getirmek için operasyonlar devam ederken, Munzur ve Pülümür vadileri yurt içi ve yurt dışından gelen vatandaşların akınına uğradı. Munzur ve Pülümür çayları kıyısındaki plajlar gün boyu sıcak havada serinleyip güneşlenen insanlarla doluyor. Tunceli’nin en büyük plajı olan Kutuderesi Vadisi içinde yer alan Pülümür Çayı kıyısındaki Sinan köyü plajı bu hafta da özellikle yurt dışından İngiltere, Almanya, yurt içinden ise Elazığ, Bingöl, Erzincan, İstanbul ve İzmir’den gelen turistlerin akınına uğradı. Akdeniz ve Ege sahillerinde görülen manzaraların yaşandığı Kutuderesi Vadisi’ndeki kumsalda stres atan tatilciler, suyun ve kumsalın temiz ve mesafe açısından yakın olması nedeniyle Tunceli’yi tercih ettiklerini söyledi.
Tunceli’deki plajları, suyu ve havasının serin olması nedeniyle tercih ettiğini söyleyen Bingöllü Öğretmen Fırat Anuk, “Tatilimi değerlendirmek üzere arkadaşlarımla buraya geldim, ortam güzel ve kalabalık fırsat buldukça plajda vakit geçiriyorum” dedi.
Tunceli Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda öğretmen olan Turan Deniz, plajın çok güzel olduğunu söyledi. Deniz, “Plajlar her gün doluyor. İnsanlar, dağı, vadiyi ormanı bir arada görerek suya girdiği bir yer olduğu için burayı tercih ediyorlar. Gördüğüm kadarıyla gurbetçiler tatillerini deniz sahilleri değil kendi memleketinde değerlendirmeye başladı. Deniz sahilleriyle burayı kıyaslayan gurbetçiler, sahillerle buranın farklı olmadığını anladılar, ayrıca burada fazladan dağ, vadi ve ormanlık alanları aynı anda görmek mümkün olduğundan burayı tercih etmeye başladılar” diye konuştu.
Londra’dan gelen Duygu Polat ve Güneş Yılmaz ise daha önce Bodrum, Marmaris ve Didim’de tatil yaptıklarını, ancak buranın havası ve suyunun bambaşka olduğunu dile getirerek, “Burası her açıdan farklı bir yer, ailelerimizle birlikte her yıl geliyoruz, gurbetçi hemşerilerimizin de buraya gelmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Pülümür Vadisi’nde lokanta işleten 75 yaşındaki Hüseyin Gül, bu güzel vadinin barajlarla yok edilmemesi gerektiğini söyledi. Gül, “Her yıl binlerce insan bu vadiye görmek ve yüzmek üzere ziyaret ediyor. Fakat burayı barajlarla yok etmek istiyorlar. Yetkililere burada yapımı planlanan barajların iptal edilmesi çağrısında bulunuyorum. Turizm Bakanlığı’nın da buradaki işletmeleri destek vermesini istiyorum” şeklinde konuştu.
