Deplasmanda Samsunspor ile 0-0 berabere kalan B. B. Erzurumspor’da teknik direktör Erkan Sözeri, Samsun deplasmanından alınan 1 puanın kıymetli olduğunu söyledi.
Golsüz sona eren Samsunspor maçının ardından basın toplantısında mücadeleyi değerlendiren Erkan Sözeri, aldıkları 1 puanın önemine değindi. Takımın mücadelesinden memnun olduğunu ifade eden Sözeri, şunları söyledi: “Hafta içi çalışmalarımızı rakibimize göre yaptık, fakat teknik adam değişikliği sonrası nasıl bir sistemle sahada olacaklarını tam olarak bilmiyorduk. Fuat Çapa fazla bir değişiklik yapmadı. Bu nedenle beklediğimiz gibi bir maç oldu. Belki oyunumuzu çok üst düzey oynamadık ama rakibin de oynamasına imkan tanımadık. Çok fazla pozisyon vermedik. Novikovas’ın girdiği pozisyon kırılma anıydı. İki takımın da Süper Lig hedefi var. Buradan alınan puanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Oyuncularımı kutluyorum. Sahada her şeyi yaptılar, mücadele ettiler. Geri kalan haftalarda Samsunspor’a da başarılar diliyorum. Önümüzdeki maçlara bakacağız.”
Fuat Çapa: “Sonuç hariç sahada kendi adımıza olumlu şeyler gördüm” Samsunspor Teknik Direktörü Fuat Çapa, B. B. Erzurumspor maçında sonuç hariç sahada kendi adlarına olumlu şeyler gördüğünü söyledi. TFF 1. Lig’in 10. haftasında sahasında karşılaştığı B. B. Erzurumspor ile 0-0 berabere kalan Samsunspor’da takımıyla ilk maçına çıkan Fuat Çapa, karşılaşmayı değerlendirdi. İlk maçtan galip ayrılmayı istediğini ifade eden Fuat Çapa, “Daha önceden takım savunmasında bloklar arası mesafeler çok fazlaydı. Oyun disiplini anlamında bugün gayet iyiydik. Oyuna tedirgin başlamış olsak da her geçen dakika sahada doğru pozisyon alan bir Samsunspor vardı. Rakibimize 90 dakika boyunca neredeyse hiç pozisyon vermedik. Geçiş oyunlarını daha iyi değerlendirmemiz gerekiyor. O anlarda doğru tercihleri yapamadığımız için sahadan istediğimiz sonuçla ayrılamadık. Bugün sonuç hariç sahada kendi adımıza olumlu şeyler gördüm. Her geçen hafta daha iyi bir takım haline geleceğiz. Milli maç arası öncesi Bandırmaspor ve Manisa FK maçlarından iyi bir sonuç alabilirsek, o aradan sonra da daha iyi olacağımıza inanıyorum. Bu maçlardan galip ayrılırsak ligin geri kalan kısmında takım olarak da daha güzel sonuçlar alacağımızı düşünüyorum” dedi.
Vücudunda hastalık olduğunu düşünen kişilerin internette rahatsızlığını aratarak kendine teşhis koyması hastalığı siberkondri olarak tanımlanıyor. Siberkondri’nin tehlikesi hakkında uyarıda bulunan Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Kişi tavsiyeyle ilaç alıyor, doktor yerine internetten kendine teşhis koyuyor” dedi.
İnternet kullanımının iyice artmasıyla birlikte çeşitli psikolojik hastalıklar ortaya çıktı. Bunlardan bir tanesi de siberkondri. Vücudunun çeşitli yerlerinde yara, ağrı veya problem gören kişiler uzman hekimlere danışmak yerine hastalıklarını internetten arayarak kendilerine teşhis koyuyor. Bazı kişilerin internetten kendisine hastalık teşhisi koyarak ilaç almaya kalktığını belirten Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Doktora gitmeyi ihmal ederek tavsiye ile ilaç alınıyor” dedi.
Siberkondri hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, “Özellikle Google platformu’nda arama hastalığı dediğimiz bir hastalık tipi yaygınlaştı. Kişi kendinde bulduğu belirtileri Google’a yazarak arama yapıyor ve aradıkça kaygısı artıyor. Siberkondri dediğimiz bir rahatsızlık bu. Bu yine dijital sağlık okur yazarlığı becerileriyle giderilebilecek bir şey. Çünkü yine bilinçli kullanımı gerektiriyor ama bu sefer çok ciddi bir alan olan sağlık alanındaki doğru bilgiyi aramaktan bahsediyoruz ve bu da yine pandemi döneminde bize bu becerilerin önemini tekrar gündeme getirdi” şeklinde konuştu.
“Kişi tavsiyeyle ilaç alıyor, doktor yerine internetten kendine teşhis koyuyor”
Bazı kişilerin kendini fazla kaptırarak tavsiye ile ilaç aldığını belirten Ünal, “Yanlış sağlık aramasının aslında pek çok önemli sonuçları olacaktır. Yani kişi kendinde bir takım rahatsızlıklar var mı diye ciddi bir şekilde kaygı sorununu ortaya çıkartır. Doktora gitmeyi ihmal edilebilir. Kişi örneğin tavsiyeyle ilaç alıyor. Doktor yerine internetten kendine teşhis koyuyor. Ve aradıkça bu durum daha da yoğunlaşıyor. Bu çok tehlikeli ve bu yine dijital sağlık okuryazarlığı becerileriyle bireysel olarak halledilebilecek bir sorun. Bu yüzden okul müfredatlarında, küçük yaştan itibaren böyle bir dersin yerleştirilmesi de şu an aslında gündeme alınabilir ve bu çok önemli. Küçük yaştan bu konu hakkında becerilerinin öğrenilmesi gerekiyor. Okul kapsamına alınırsa özellikle teknolojiyle doğan Z kuşağı dediğimiz çocuklarda da bu beceriler daha küçük yaşta elde edilebilir.” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Gençler, sorumlu davranarak evlerinize, sevdiklerinize, büyüklerinize virüs taşımamak için tedbirlere uymalı ve en kısa sürede tam aşılı hale gelmelisiniz” dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Bakan Fahrettin Koca’nın başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı. Saat 17.00’de başlayan toplantının ardından Bakan Koca, sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yaptı.
Bilim Kurulunun bugün salgının seyri, genç nüfusun vakalar içindeki dağılımı, aşı programımızın değerlendirmesi ve influenza gündemi ile toplandığını belirten Bakan Koca, “Bugün sorumluluk alma, ön safta mücadele etme sırası gençlerimizdedir” dedi. Bakan Koca, “Salgının bugün ulaştığı durumda günlük yaklaşık 30 bin vaka ile karşı karşıyayız. Vakaların ortalama yaşının düşmüş olması ve aşılanmış olmak sayesinde hastanelerimizin kapasitesini zorlayacak bir hasta yükü ile karşılaşmıyoruz. Vakalarımızın yaş ortalaması düşerken, gerek servislerde gerekse yoğun bakım ünitelerinde maalesef halen büyüklerimiz yatmaktadır. Kayıplarımızda da yine ileri yaştaki büyüklerimiz belirgin şekilde çoğunlukta. Bununla birlikte artık Vakalarımızın neredeyse yarısı 30 yaş altındaki vatandaşlarımız. Gençlerimiz hastalığı hastaneye yatmadan geçirseler de bulaştırabilecekleri büyüklerimiz halen hastanede tedavi edilmek zorunda kalabiliyor. Bu durum artık sorumluluğun gençlerde olduğunu teyit ediyor. Salgının ilk dönemlerinde en çok kısıtlama 65 yaş üzeri büyüklerimize uygulanmış ve büyük bir fedakarlıkla kurallara uymuş ve sorumluluklarını yerine getirmişlerdi. Bugün sorumluluk alma, ön safta mücadele etme sırası gençlerimizdedir. Gençler, sorumlu davranarak evlerinize, sevdiklerinize, büyüklerinize virüs taşımamak için tedbirlere uymalı ve en kısa sürede tam aşılı hale gelmelisiniz. Gençler, sizleri mücadelede ön safa davet ediyorum” diye konuştu.
“Aşı birinci derece aşı olan kişileri koruyor”
Bakan Koca, “Aşı programımızda bir çok vatandaşımız aşı olmuş olmasına rağmen bir yavaşlama dikkat çekmektedir. Aşı tam aşılı hale gelmeden çok sınırlı koruma sağlıyor. Hele toplum bağışıklığı elde edilmeden ne kadar emek versek de yayılım devam ediyor. Aşılanma oranının yüksek olması aşı olmayanları korumuyor. Hiç birimiz nasılsa başkaları aşı oldu ben olmasam da olur düşüncesinde olmamalı. Aşı birinci derece aşı olan kişileri koruyor. Kendi korumamız kendi aşımızdır. İkinci doz ve hatırlatma dozu aşısının zamanı gelen vatandaşlarımızın hiç vakit kaybetmeden aşılarını tamamlamaları önce kendileri sonra tüm toplum için son derece kıymetli bir adım olacaktır. Israrla ve tekrarla sizleri aşı olmaya ve aşılarınızı tamamlamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Bir çağrım da yerli aşımız Turkovac için”
Yerli aşı Turkovac için çağrıda bulunan Bakan Koca, “Aşımızın geliştirilmesinin her safhasında bağımsız bir bilim heyeti aşı çalışmasının sonuçlarını değerlendirerek bir sonraki aşamaya geçmesine izin vermektedir. Bilimsel çalışmaların bağımsız bilim insanlarımızca değerlendirildiğinden ve güvence altına alındığından emin olunuz. Bulunduğumuz aşamada ise 2 doz inaktif aşı olmuş sağlıklı bireylerin gönüllü olarak destek vermesine ihtiyaç var. Kendi aşımız kendi gücümüzdür. Bu güce güç katacak gönüllüler e-nabız üzerinden gönüllü olmaya müracaat edebilir ya da en yakın şehir hastanesine ulaşabilirler. Yerli aşımıza destek verin, salgına karşı kendi güvencemiz somut hale gelsin” şeklinde konuştu.
“Bu yıl dünyada influenza artış eğiliminde olmasına rağmen, henüz ülkemizde görülmedi”
Bakan Koca, “Geçen yıl bildiğiniz üzere influenza neredeyse hiç görülmedi. Tüm dünyada gerek maske kullanımı sebebiyle gerekse virüsün yayılım yollarının sınırlanmış olması sebepleriyle bir influenza salgını görülmedi. Bu yıl dünyada influenza artış eğiliminde olmasına rağmen, henüz ülkemizde görülmedi. Ancak diğer solunum yolları virüsleri ise yaygın şekilde görülmeye başladı. Bu durum maske ve mesafe kullanımında bu yıl geçen yıla göre daha gevşek olduğumuzu gösteriyor. Tedbir bizi influenzaya karşı da korur. 65 yaş üzeri büyüklerimiz ve risk grubundaki vatandaşlarımız için grip aşıları tanımlanmaya başlanmıştır. Aşılar stoklara girdikçe influenza aşısı tanımlanmaya devam edilecektir” ifadelerini kullandı.
“En net şekilde ve kararlı bir tavırla okullarımızın kapanmasının asla gündem olmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz”
Okulların açık kalıp kalmayacağına da değinen Bakan Koca, “Bilim Kurulu üyelerimiz kendilerine çok sayıda ‘Okullar açık kalacak mı?’ sorusu ile müracaat edilmesinde şikayetçi. En net şekilde ve kararlı bir tavırla okullarımızın kapanmasının asla gündem olmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz. Okulların kapanması söz konusu değil. Gündemimizde olmayacak. Bu sorunun gündemde kalmasının ise hiçbir faydası da manası da yok. Çocuklarımızı koruyarak, tedbirlere uyarak eğitimin her kademesinde yüz yüze eğitime devam edeceğiz” dedi.
Paris Saint-Germain Academy Turkey, 16 Ekim Cumartesi günü Erzurum Olimpiyat Millet Bahçesi’nde 13. yerleşkesini açarak hızla büyümeye devam ediyor.
Futbol Union partnerliği ile 2018 yılında Türkiye’de temelleri atılan Paris Saint-Germain Academy Turkey, 16 Ekim Cumartesi günü saat 14.00’te Erzurum Olimpiyat Millet Bahçesi’nde 2021-2022 sezonunun açılışını yaptı. 2021-2022 sezonu açılışı sporcuların seremonisi ile başladı. Paris Saint-Germain Academy Turkey Kurucusu Nihat Uğurlu, Paris Saint-Germain Academy Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kılıç, Paris Saint-Germain Academy Teknik Direktörü Hamza Gezmiş ve Erzurum Kurucusu Bükra Özyapar hazır bulundu. Açılış sporcuların antrenmanları ve sonrasında yapılan maç ile sona erdi.
Türkiye’de toplamda 50 şehir 70 lokasyonda açılacak Erzurum açılımı ile ilgili açıklamalarda bulunan Paris Saint-Germain Academy Turkey Kurucusu Nihat Uğurlu, “Futbol Union şirketi, dünyanın en değerli 5 futbol markası arasında gösterilen Paris Saint-Germain markasının Futbol Akademisini Türkiye’ye getirdi. Akademinin dünyada 18 binden fazla öğrencisi bulunuyor. Paris Saint-Germain Academy Turkey’in kısa sürede sporcu sayısı 1000 bandını geçti. 2022 yılında 2000 sayılarına ulaşmış olacak. Türk futbolunun altyapısına model oluşturan ve Paris Saint-Germain altyapısına futbolcu yetiştirmek amacıyla açtığımız akademilerde, 3-19 yaşındaki çocuklara yönelik futbol ve kişisel gelişim eğitimleri veriyoruz. Örnek eğitim metodolojimizi tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Öncelik hedefimiz; Türkiye’deki pazar liderliğini sürdürmek ve Türk futboluna önemli yıldızlar yetiştirmek. Yerli bir Türk firmayız. Ülke futbolu için önemli ve büyük yatırımlar yapıyoruz. Çünkü futbolu seviyoruz ve kazandığımızı yine futbola yatırıyoruz. Güven sağlıyoruz, eğitimde ve insan sağlığına uygun antrenman programları uyguluyoruz. Türkiye’nin her şehrinde çok yetenekli, potansiyeline inandığımız çocuklar var ve yatırım yapıyoruz. Devamlılığını sağlayan bir yapı kurduk. Türkiye’deki futbol altyapılarını kurumsallaştırmanın peşindeyiz” dedi. Paris Saint-Germain Academy Turkey Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kılıç, “Bu projeyi özel kılan noktalardan birisi de Türkiye’de ilk defa sadece sporcuların yeteneklerinin yanı sıra yetkinliklerini de geliştirmeyi hedeflenmesidir. Sporcularımızın takımdaşlık, özgüven, kişisel liderlik, öz farkındalık, iletişim becerilerini vb. yetkinliklerini özel tasarladığımız eğitim metodolojisi ile geliştiriyoruz. Amacımız sadece sporcu yetiştirmek değil. Dünya ile rekabet edebilen liderler yetiştirmek” dedi.
Paris Saint-Germain Academy Turkey Teknik Direktörü Hamza Gezmiş, “Bu benzersiz yapının her ilde olması temennimi yine yinelerken, verdiğimiz antrenman metodları ile ülke futbolumuza birçok yıldız futbolcu yetiştireceğiz. Paris Saint-Germain Academy Turkey’ye kayılan sporcular doğru antrenman sistemi ve metodolojisi ile sistem öğreniyorlar. Her gittiğimiz ilde potansiyeline inandığımız sporcular görüyoruz. Amacımız sadece futbolcu yetiştirmek değil, aynı zamanda sistem öğrenmiş eğitimli antrenör grupları yetiştirmek için çalışıyoruz. Bu sistemde hedeflediğimiz sonuçları alacağımıza inanıyorum” dedi. Paris Saint-Germain Academy Erzurum’un Kurucusu Bükra Özyapar da, “Kadın girişimci olarak futbolu çok sevdik ve Erzurum’a yatırım yapmaya karar verdik. Bir Erzurumlu olarak, bu gelişmiş futbol eğitim sisteminin Erzurum’da olması için gayret gösterdik ve çocuklarla buluşturduk. İnanıyorum ki, futbol eğitimi ile kişisel gelişim eğitimlerini birlikte alan yıldız adayları, rakiplerinin bir adım önüne geçecek. Çünkü Erzurum halkı bunu hak ediyor” dedi.
Erzurum’un Çat ilçesinde geçen sene iki husumetli aile arasında çıkan ve 5 kişinin öldürüldüğü silahlı kavgayla ilgili tutuklanan 2 zanlı hakkında iddianame tamamlandı. 2 zanlı hakkında “kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı 4 kez müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. Öte yandan hazırlanan iddianamede, husumetli ailede ilk olarak ölen 5 kişiye ait atlarının kavga ettiği, kavgadan sonra ise kişiler arasında silahlı kavganın yaşandığı belirtildi.
Olay geçen sene 30 Mayıs tarihinde Çat ilçesine bağlı Köseler Mahallesinde meydana geldi. 2014 yılında Yıldız ailesi, Güneş ailesinden kız kaçırdı. Olay üzerine gerilen aileler arabulucu sayesinde barıştı. Çiftin düğünü yapıldıktan sonra kaçan kadın, iddiaya göre aile baskısı sonucu intihar etti. Olaydan iki gün önce Güneş ve Yıldız ailelerine ait atların dövüştüğünü gören Sıddık Yıldız, atını almaya gittiği sırada Sıddık Güneş ve yeğeni Baki Güneş’le aralarında tartışma çıktı. İki gün sonra Sıddık Güneş, oğlu Sinan Güneş, kardeşi Hasan Güneş ve yeğeni Baki Güneş kendilerine ait traktör ile tarlalarına hayvan gübresi dökmeye gittikleri sırada iki gün önce tartışma yaşadıkları Sıddık Yıldız’ın çocukları Sedrettin Yıldız, B.Y. ve İ.Y., gübre dökmeye giden Güneş ailesi üyeleri ile tarlada tartışmaya başladı. İki husumetli aile arasındaki tartışma kısa sürede silahlı kavgaya dönüştü. Köseler Mahallesinden duyulan silah sesleri üzerine olay yerine giden köylüler ve muhtar, Sıddık Güneş, Hasan Güneş, Sinan Güneş, Baki Güneş ve karşı taraftan Sedrettin Yıldız’ın yerde kanlar içerisinde yattığını gördü. Durum mahalle muhtarı tarafından polis ekiplerine ve 112 Acil Sağlık ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, 4 kişinin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Baki Güneş ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından kaçan B.Y. ve İ.Y. ise olaydan 23 saat sonra ekipler tarafından yakalanarak gözaltına alındı. İ.Y. ve B.Y. isimli şüphelilerin 03 Haziran 2020 tarihinde çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanmasına müteakip, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevine konuldu.
Tutuklanan 2 zanlı hakkında iddianame tamamlandı Tamamlanan iddianamede şu ifadelere yer verildi: “30.05.2020 günü saat 10.15 sıralarında Erzurum ili Çat ilçesi Köseler mahallesinde meydana gelen kasten öldürme olayına ilişkin başlatılan soruşturmada, 28.05.2020 tarihinde Güneş ve Yıldız ailelerine ait atların dövüştüğünü gören Sıddık Yıldız’ın atını almaya gittiği sırada Sıddık Güneş ve yeğeni Baki Güneş’le aralarında tartıştıkları, sonrasında herhangi bir olay yaşanmadan dağıldıkları, 30.05.2020 tarihinde Sıddık Güneş, oğlu Sinan Güneş, kardeşi Hasan Güneş ve yeğeni Baki Güneş’in kendilerine ait traktör ile tarlalarına hayvan gübresi dökmeye gittikleri sırada iki gün önce tartışma yaşadıkları Sıddık Yıldız’ın çocukları Sedrettin Yıldız, B.Y. ve İ.Y.’ın da gübre dökmeye giden Yıldız ailesinin arkasından yürüyerek gittikleri, Köseler mahallesinin güneybatı yönünde mahalleye yaklaşık 2 kilometre kadar mesafede bulunan Güneş ailesine ait tarlanın bulunduğu bölgede tartışmaya başladıkları ve Köseler mahallesinin bulunduğu alana kadar silah seslerinin gelmesi üzerine mahalle muhtarı ve mahalle halkının olayın yaşandığı bölgeye doğru gittikleri, olay bölgesinde her iki tarafın da birbirine ateşli silah ile karşılıklı olarak ateş ettikleri, mahalle muhtarı ve mahalle halkının olay yerine vardıkları sırada Sıddık Güneş, Hasan Güneş, Sinan Güneş ve karşı taraftan Sedrettin Yıldız’in olay yerinde öldüklerini gördükleri, Baki Güneş’in ise yaralı olduğu fakat sonrasında yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği, B.Y. ve İ.Y.’ın ise olay yerinden kaçarak ayrıldıkları, olayı ayırmaya çalışan Köseler mahallesi halkından Muhammet Etik’in ise bacağından ve kolundan ateşli silah ile yaralandığı ve ailesinin yardımı ile hastaneye götürüldüğü, belirtilen eylemlerde Güneş ailesi tarafında Maktül Sıddık Güneş, Hasan Güneş, Sinan Güneş ve Baki Güneş’in olduğu, Yıldız ailesi tarafında Sedrettin Yıldız, İ.Y. ve B.Y.’ın olduğu, tarafların aralarında yaşanan silahlı çatışma sırasında 06.07.2021 sayılı uzman raporundan anlaşılacağı üzere adli emanetin 2021/839 sayılı sırasında kayıtlı 1983 NE 4561 numaralı tüfek, T1103-17U2509 numaralı tabanca, 1018534 numaralı 9×19 milimetre çapında fişek istimal eden İspanya yapısı STAR marka yarı otomatik tabanca, BS 966818 numaralı 9×19 milimetre çapında fişek istimal eden İspanya yapısı STAR marka yarı otomatik tabanca ve sürgünün sol yan yüzeyinde Fabrıoune Natanal Brownıngs Hestal Deposel bulunan tabanca kullanılmıştır.”
“2 zanlı hakkında ’kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı 4 kez müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor” İddianamede ölen ve şüpheli şahısların birbirlerini öldürme kastı ile hareket ettiklerine yer verildi. İddianamede, “Yaşanan çatışmada taraflardan beşinin yaşamını yitirdiği, şüpheliler İ.Y. ile B.Y.’ın olaydan sonra kaçtıkları, yakalanmalarının akabinde alınan savunmalarında eylemlerini inkar ile atılı suçlamaları kabul etmedikleri ancak taraf ifadeleri, olay yeri inceleme raporu, uzman raporları ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere şüpheliler B.Y. ve İ.Y.’ın eylemleri neticesi itibariyle 4’er ayrı kez Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 81/1 ’de yer alan suçu işledikleri anlaşılmış olup haklarında yargılama yapılmasına yeter delil ve kanaat elde edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
