Kategori: Slayt Haber

Spor Toto 1. Lig’de BB Erzurumspor, 14. hafta oynayacağı Gençlerbirliği maçının hazırlıklarını tamamladı.
BB Erzurumspor Tesisleri’nde, Teknik Direktör Erkan Sözeri yönetiminde yapılan antrenmanda mavi-beyazlılar ısınma hareketlerinin ardından pas çalışması yaparak ter antrenmanını tamamladı ve kulüp tesislerinde kampa girdi.
BB Erzurumspor – Gençlerbirliği maçı 14 Aralık Salı günü saat 13.30’da Kazım Karabekir Stadyumu’nda oynanacak.

İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki şehirlerde faaliyet gösteren şirketleri kapsayan ve 2020 yılı mali verilerine göre derlenen ”Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” listesi yayınlandı.
Ekonomist Dergisi tarafından her yıl açıklanan araştırmanın 2020 rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmesinde; bölgesel yatırımları ile dikkat çeken Aşkale Çimento Grubu, listeye 3 markasıyla girdi. Aşkale Çimento 137, Samsun KAVÇİM 461 ve Bilecik SANÇİM listenin 483’üncü sırasında yer aldı. Aşkale Çimento İcra Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, rekabetin yoğun olduğu bir sektörde büyüyebilmenin öneminden bahsederken, “Tüm paydaşlarımızla birlikte, operasyonel mükemmeliyetçilik anlayışıyla çıktığımız üretim ve büyüme yolculuğunda; insan odaklı, güvenilir, çevreye saygılı, sektörde lider ve sürdürülebilir büyüyen bir dünya şirketi olma çabalarımızı sürdürüyoruz. ”Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasında Aşkale Çimento markamızın bir önceki yıla göre 27 basamak daha yukarı çıkması, bu gayretlerimizin bir yansımasıdır. KAVÇİM Çimento ve SANÇİM Çimento’nun bu yılki listeye dâhil olması da bizi fazlasıyla gururlandır. Yakaladığımız bu ve benzeri başarılar ekibimiz ve katkıda bulunan paydaşlarımızı yüreklendirmektedir, heyecanlandırmaktadır” dedi.
Tüm paydaşları için yenilikçi ürünler ve çözümlerle değer yaratmaya odaklandıklarını vurgulayan Aşkale Çimento İcra Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, “ Erzurum’da doğan markamızı milli sınırların dışına taşıma hedefimizi hayata geçirebilmek için ciddi emekler harcıyoruz. Bu emeklerimizin sonuçlarını benzer araştırmalarda görmek bizleri mutlu ediyor. ‘Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi’ sıralamasında yakaladığımız başarıları daha da yukarı çekmek için hız kesmeden çalışıyoruz. Son iki yılda ortaya koyduğumuz global vizyona paralel şekilde ihracat alanında güçlü kazanımlar elde ettik. Bu vizyon çerçevesinde 2021 yılı itibariyle Samsun Kavçim Fabrikamızın Karadeniz’in en büyük ihracatçı çimento fabrikası olduğunu paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu
Yıllık yaklaşık 14 milyon ton çimento ve 2 milyon metreküp hazır beton üretim kapasitesiyle, Türkiye çimento tüketiminin yaklaşık %20’sini karşılayacak bir büyüklüğe kavuştuklarını hatırlatan Yücelik şöyle devam etti: “Aşkale Çimento Grubu, gerçekleştirdiği atılımlar sonucu çimento sektörünün en büyükleri içinde olmayı başarmıştır. Ülkemizin ve hatta dünyanın dört bir yanına ürün pazarlayan şirketimiz; çevreye ve insana saygı, ürün ve hizmet kalitesinde sürekli gelişme, müşteri memnuniyeti, kişisel gelişim ve çalışanların başarı düzeyinin artırılması, yönetim sistemlerinin etkinliğini hedeflerinin odağına koymuştur. Şirketimiz bu hedeflerine ulaşmada; kaliteyi, katılımı, yaşanabilirliği, müşteri memnuniyetini, paylaşımcılığı, istikrarı ve tüm yönetim sistemlerinde sürdürülebilirliği en üst noktalara taşımayı esas almıştır. Daha güzel günler ve yarınlar için, ülkemiz için üretmeye devam ve çalışmaya devam edeceğiz. Bir kez daha bu başarıları yakalamamızda emeği olanlara teşekkür ederim.”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Erzurum’da katıldığı Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi’nin kapanış toplantısında, “Artık doğanın yanında olan, toprağı, suyu, ormanları koruyan ve verimli kullanan sistemlere ve projelere daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. İşte bugün, tamamlama aşamasına geldiğimiz Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi, tam da bunu hedefleyen, çevreyi koruyarak ekonomiye güç katan önemli bir projedir” dedi.

Erzurum’da Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi’nin kapanış toplantısı düzenlendi. Japonya ile ortaklaşa düzenlenen projenin kapanış toplantısına Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki, Erzurum Valisi Okay Memiş, Artvin AK Parti Milletvekili Ertunç Erkan Balta, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, TBMM Orman ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, JICA Türkiye Ofisi Baş Temsilcisi Nobuhiro İkuro, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Artvin ile Bayburt Belediye Başkanları’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, projenin bölgenin kaderini değiştireceğini ifade ederek, “Orman Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda yürütülen, Erzurum, Artvin ve Bayburt başta olmak üzere, bu bölgeye önemli katkılar sağlayacak bir projenin artık sonuna geldik. Doğal kaynakların korunmasından, ekonomik gelişmeye, tarım ve turizmden, ulaşım ve istihdama kadar birçok alanı kapsayan, bölgenin kaderine ve köylümüzün gelirine önemli katkılar sağlayan bu başarılı projeye destek veren tüm kurumlara yürekten teşekkür ediyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. İklim değişikliği, bugün küresel gündemin en önemli konusu haline gelmiştir. Özellikle bu yıl, iklim değişikliğinin artan etkileriyle birlikte neredeyse Dünya’nın her bölgesinde büyük felaketlere şahit olduk. İnsanoğlu bir yandan aşırı yağış ve sellere, diğer yandan kuraklık ve orman yangınlarına maruz kaldı. Maalesef bu süreçte, Türkiye olarak bizler de etkilendik. Geçtiğimiz yaz aylarında Karadeniz’de yaşadığımız seller, bazı bölgelerimizdeki kuraklıklar, Akdeniz ve Ege bölgesinde meydana gelen tarihimizin en büyük orman yangınları, gelecekte bizleri nelerin beklediğini de göstermiştir. Artık doğanın yanında olan, toprağı, suyu, ormanları koruyan ve verimli kullanan sistemlere ve projelere daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. İşte bugün, tamamlama aşamasına geldiğimiz Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi, tam da bunu hedefleyen, çevreyi koruyarak ekonomiye güç katan önemli bir projedir. İklim değişikliğiyle mücadelede ormanlar hayati bir rol üstleniyor. Her yıl fosil yakıtlardan salınan karbondioksitin üçte birini emen ormanlar, en büyük karbon yutağıdır. Türkiye, son 19 yılda ormancılık alanındaki çalışmalarıyla, yeşili koruyan ve artıran bir ülke olarak tüm Dünyaya örnek olmuştur. İşte bu başarının arkasında, medar-ı iftiharımız olan orman teşkilatımız vardır” dedi.

“Gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve gelir seviyesinin artırılmasını amaçladık”
Amaçlarının havzadaki vatandaşların hayat şartlarının iyileştirilmesi, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve gelir seviyesinin artırılması olduğunu kaydeden Pakdemirli, “Pandemi süreci ve küresel ısınmanın etkilerini en aza indirmek amacıyla, Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon projesinin yanında, Bolaman ve Çekerek gibi yeni rehabilitasyon projelerimizi de hayata geçirmeye, yeni yatırımlarımızı milletimizin hizmetine sunmaya devam ediyoruz. Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon projesine başlarken; doğal kaynakların korunması, rehabilitasyonu, sürdürülebilir yönetimi ile havzadaki halkımızın hayat şartlarının iyileştirilmesi, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve gelir seviyesinin artırılmasını amaçladık” diye konuştu.

“Yaklaşık 10 bin hektar alanda bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu yaparak kalitesini ve verimliliğini artırdık”
Havzada taş taşıyarak, setler kurarak, fidanlar dikerek erozyonla kaybedilen toprak miktarını azalttıklarını aktaran Bakan Pakdemirli, “Uygulanan faaliyetlerde yüzde 100 ve üzeri gerçekleşmeler elde ettik. Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi Kapsamında yaptıklarımızı detaylandırmak gerekirse, yaklaşık 40 bin hektar alanda yaptığımız toprak muhafaza çalışmaları kapsamında, taş taşıyarak, setler kurarak, fidanlar dikerek erozyonla kaybedilen toprak miktarımızı azalttık. Toprak muhafaza çalışmalarımız neticesinde bölgedeki barajların ekonomik ömrünün uzamasına katkı sağladık. Yaklaşık 10 bin hektar alanda bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu yaparak kalitesini ve verimliliğini artırdık. 2 bin 363 ahıra modernizasyon desteği sağladık. 31 Bin hektardan fazla alanda mera ıslah çalışması, 34 bin 205 dekar alanda kaliteli yem bitkisi üretimi yaparak bölgedeki besiciliğine önemli katkı sağladık. Seracılığın ve arıcılığın geliştirilmesine yönelik projeler hazırlayarak bölgenin üretim potansiyelini çeşitlendirdik. Her aileye 500 metrekare olacak şekilde 333 adet seraya destek vererek tarımsal çeşitliliği ve verimliliği artırdık” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Pakdemirli ve beraberindeki heyete hediyeleri takdim edildi ve hatıra fotoğrafı çektirildi.

Yeni Dünya Vakfı Erzurum Şubesi Gençlik Kolları Erzurum’da “Binbir Hatim Geleneği”ni başlatan Pir Ali baba’nın kabri başında bir anma programı düzenledi.

Palandöken eteklerinde Pir Ali Baba Tepesi olarak da bilinen yerde yapılan programda eğitimci-yazar Murat Ertaş gençlere Pir Ali Baba’nın şahsiyeti ve tarihteki rolü hakkında bilgiler verdi. Murat Ertaş Pir Ali Baba’nın kendisine mutasarrıf vakfedilen arazide ve Erzurum ovasına açılan tüm boğazlara (Haydarî boğazı, Gürcü boğazı, Deveboynu geçidi ve Daphan ovası) nazır ve hâkim tepede zaviye kurduğunu, kendisinin hem alp hem eren hem bir meslek örgütlenmesi piri olduğunu söyleyerek Pir Ali Baba’nın Erzurum’un fetret yaşadığı bir tarihte Osmanlı devletinin önemli istihbarat elemanı olduğunu belirtti.

Erzurum’un sık sık yaşadığı harpler ve Şia-Sunnî çatışmalarının merkezi olması nedeniyle ıssızlandığı bir dönemde Osmanlı hükümranlığına geçtikten hemen sonra Pir Ali Baba’nın şehrin savaşlardan, saldırılardan ve tüm belâlardan korunması için şehrin etrafını hafızlarla, erenlerle Kuran okuyarak zırhladığını ve Binbir Hatim geleneğini başlattığını söyleyen Murat Ertaş Türk-İslam geleneğinde olan Kuran’la zırhlanma, korunma kültürünün son örneğinin de 1963’te Hacı Hafız Muhliç Efendi’nin yanındaki hafızla beraber Alipaşa Camisi’nden başlayarak Saraybosna’nın etrafını yürüyerek Kuran’ı hatmetmesiyle ve böylelikle şehre zırhlama yapmasıyla görüldüğünü ifade etti.

YDV Erzurum Şubesi Gençlik Kolları Başkanı Aytekin Korkmaz da yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şehrimizin değeri Murat Ertaş hocamızın verdiği bilgiler ışığında anlıyoruz ki Erzurum ve Saraybosna Kuran’la korunan iki şehir. Biri gönül coğrafyamızın en batısındaki hudut şehri Saraybosna, diğeri Anadolu’nun, doğunun ve mülk-i İslâm’ın kilidi Erzurum. Murat hocamızın da dikkat çektiği bu konuda biz Erzurum gençleri medeniyetimizin Kuran’la korunan iki şehrinin kardeş şehir ilan edilmesi ve karşılıklı kültürel etkileşimin bir an evvel başlamasını arzu ediyoruz. Bu doğrultuda en kısa zamanda Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’i ziyaret ederek arzuhalimizi yazılı olarak da kendisine ileteceğiz. Bir mektup da Saraybosna Belediye başkanına yazmayı düşünüyoruz. Evet, Batı’nın ve doğunun iki kapı ve kavşak şehri Kuran şehri gönüllerdeki kardeşliği bir protokolle tüm dünyaya ilan etmelidir.
Pir Ali Baba ve Türk-İslam kültüründeki Kuran’la zırhlanma konusunda bizi aydınlatan Murat Ertaş hocamıza teşekkür ediyor, konuyu Erzurum kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz.”
Program hafızların Pir Ali Baba kabri başında Kuranlar okuyup dualar etmesiyle son buldu.