Kategori: Siyaset

  • Birlik ve Beraberlik Mesajı

    AK Parti İl Başkan Adayı Recep Küçükoğlu, “Bizim için bu seçim, hasımların mücadelesi değil, kardeşlerin yarışıdır. Kardeşçe bir hizmet koşusudur” dedi.

     

    İktidar Partisi İl yönetiminin, yerelle hükümet arasındaki en önemli hizmet köprüsü olduğunu dile getiren Küçükoğlu yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Başbakanımız ve Hükümetimizin Erzurum için atan yüreklerini, daha çok hizmete dönüştürmek gibi bir misyon ve iddiaya sahibiz. Memlekete hizmet yağarken, Erzurum bundan daha çok nasiplenmelidir diyoruz. Bunun yolunu, yöntemini biliyoruz. Başbakanımız, Hükümetin en başarılı Bakanı olan Bakanımızın ve yürekleri şehre hizmet için çarpan Milletvekillerimizin şehirdeki gören gözü, işiten kulağı olmaya talibiz. Onların hizmet kararlılığına yerel ölçekte yapacağımız olumlu katkılar, hem şehir için daha büyük hizmet imkanı olacak hem de onların halkla zaten var olan sevgi bağlarını daha da kuvvetlendirecektir. Bu kongreden partimiz daha güçlü çıkacaktır.” Diye konuştu.

  • Hadlerini Bildiririz

    Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ve Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş’un adını taşıyan, Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı (Hürkuş), düzenlenen törenle hangardan çıkarıldı. Başbakan Erdoğan da törende yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin büyüklüğünü test etmeye çalışanlara hadlerini bildirmekten çekinmeyiz” dedi.

     

    Bugün hangardan çıkarılan Hürkuş ilk uçuşun 2013 yılında gerçekleştirecek. Şu ana kadar proje için 150 milyon dolar harcandı ve 4 tane uçak yapıldı. Uçakların bazı küçük parçaları dışında tamamı yerli üretim. Hürkuş’un malzemeleri dışında yazılımı da tamamen Türk mühendisleri tarafından yapıldı. İki kişilik eğitim uçağı Hürkuş’un maksimum hızı ise saatte 574 kilometre.

     

    Bu arada törenin düzenlendiği alanın üzerinde uçan yerli İnsansız Hava Aracı Anka’nın tören alanından çektiği görüntülerin dev ekranda davetlilere izletilmesi ilginç görüntüler oluşturdu.

     

    ERDOĞAN: “PİLOTLARIMIZ İÇİN UMUTLA BEKLİYORUZ”

     

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da tören saatinden çok önce tesislere geldi. Alanı gezen ve bilgi alan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şu mesajları verdi.

     

    -Suriye tarafından vurulan uçağımızdaki pilotlarımız Yüzbaşı Gökhan Ertan ve teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un da milletçe umut dolu bekleyişimizi mutlu şekilde neticelendirmelerini temenni ediyorum.

     

    -Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ cumhuriyet tarihimizin son derece önemli şahsiyetleri. Yeni nesiller bu isimleri tanımıyorlar. Vecihi ve Nuri bey tüm engellere rağmen çok büyük bir heyecanla Türkiye’de havacılık sektörünün gelişmesi için örnek bir mücadele yönettiler. Dönemlerinde çabaları yeterince takdir edilmedi. Zor şartlarda yaşamış olmalarına rağmen bugün ulaştığımız havacılık sanayisine isimlerini silinmez şekilde yazdırdılar.

     

    TÜRKİYE DÜNYADA İLK 3’TE

     

    -TUSAŞ bundan 40 yıl önce ‘kendi uçağını kendin yap’ çerçevesinde kurulmuştu. 80’li yıllara kadar beklenen atılımı yapamadı. 80’lerde yabancı uçakların lisanslı üretimleri başladı. 2000’lerde TUSAŞ neredeyse kapanma noktasına gelmişti. 2005’te TUSAŞ’ı biz yeniden canlandırdık. TAİ’deki yabancı hisseleri satın aldık. Milli teknolojiye dayalı havacılık projelerini başlattık.

     

    -Önümüzdeki yıl artık savaş helikopterlerimizi kendimiz üreteceğiz. Uzaya fırlatılmak üzere son çalışmaları devam eden Göktürk gözlem uydumuz da hazırlanıyor. Onunla da gurur duyduk.

     

    -Bugün artık kendi uçağını kendi uydusunu imal eden bir seviyeye ulaşmış durumdayız.

     

    -ANKA ile bu alanda dünyadaki ilk 3 ülkeden biriyiz.

     

    TÜRKİYE OLARAK SALDIRI NİYETİNDE DEĞİLİZ

     

    -Hürkuş gerektiğinde silahlandırma maksatlı kullanım amaçları olan uçağımız. Hürkuş uçağımızı Türkiye semalarına uğurlarken burada birkaç hususa değinmek istiyorum.

     

    -TSK dünyanın en eski en tecrübeli ordularından biri. Dünyanın en güçlü ordularından birini artık kendi imalatlarımızla teçhiz ediyoruz.

     

    -Yaş ortalaması 30’un altında bir ekip. Gelecek Türkiye’nindir. Bu noktada önümüz açık. Biz Türkiye olarak saldırı niyetinde değiliz.

     

    -Barışı, istikbalimizi korumak, birlik ve bütünlüğümüze yönelik her tehdidi bertaraf için yani savunma için imalat yapıyoruz.

     

    -Hiçbir ülkeye hasmane tutum sergilemiyoruz.

     

    -Hiçbir ülkenin güvenliğini tehdit etmiyoruz ancak bize yönelik hasmane tutumlara karşı var olan gücümüzle en sert şekilde karşılık verir, gerekeni yapmakta tereddüt etmeyiz

     

    HADLERİNİ BİLDİRİRİZ

     

    -Her türlü terör örgütüne karşı amansız mücadele vermekte olan bir devletiz. Çete devletlerine ve Türkiye’nin büyüklüğünü test etmeye kalkanlara hadlerini bildirmekten kaçınmayı

     

    -Büyük devletlerin düşmanları olur. Uçağımıza gemimize askerimize zaman zaman bayrağımıza yönelik alçakça saldırıları zaaf olarak görenler büyük devletten muaf olanlardır.

     

    ÇALIŞMALAR 2006 YILINDA BAŞLADI

     

    Türkiye’nin havacılık ve uzay merkezi TUSAŞ’ın 2006 yılında çalışmalarına  başladığı Hürkuş, Türk mühendislerin ürettiği özgün eğitim uçağı niteliklerine  sahip.

     

    Avrupa Sivil Havacılık Otoritesi EASA CS 23 kurallarına göre tasarlanan  eğitim uçağında, öğretmen ve öğrenci pilot arka arkaya oturabiliyor. Tek  turboprop motorlu bir konfigürasyona sahip olan Hürkuş’un, gece ve gündüz görev  yapabilme kabiliyeti bulunuyor.

     

    Genel kullanım, aletli uçuş, seyrüsefer ve formasyon eğitim aşamalarını  gerçekleştirebilme amacıyla üretilen Hürkuş’da, standart uçak sistemlerinin yanı  sıra, kabin basınçlandırma, koltuk fırlatma sistemi, uçak üzeri oksijen üretimi  sistemi (OBOGS) de yer alıyor.

     

    Türkiye’nin, gelişmiş bir hava aracının tüm unsurlarıyla birlikte  hazırlanan ilk projesi Hürkuş’un tasarımında 50 mühendis, seri üretim safhasında  ise 50 mühendis ve 350 teknisyen çalıştı.

  • Seçim İki Sandıkta

    AK Parti Erzurum İl kongresi için geri sayım başlarken, seçimle ilgili Yakutiye İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı , yapılan itirazları değerlendirdi ve başkan adayı Recep Küçükoğlu’nun itirazı kabul edildi.

     

    29 Haziran’da yapılacak kongre öncesi Ak Parti Başkanığı için yeniden aday olan Murat Klıç’ın seçimlerde sandık sayısının 7 olması yolundaki başvurusu Seçim Kurulu tarafından  reddedildi. Seçim Kurulu ayrıca, Recep Küçükoğlu’nun sandık başlarında müşahit bulundurulması teklifini de kabul etti. Yakutiye İlçe Seçim Kurulu Başkanlığınca verilen karar gereği seçimlerde iki sandık olacak ve sandık başlarında tarafların birer müşahiti bulunacak.

  • Suriye Kartı

    Geçtiğimiz Cuma günü Malatya’dan kalkan keşif uçağının Suriye tarafından düşürülmesinin üzerinden 5 gün geçti.

     

    Türkiye ve dünya gündeminin ilk sırasına bir anda giren bu olay hükümetin ani kriz yönetimi konusunda ciddi bir sınav vermesine de neden oldu. Olayın duyulmasının hemen ardından Başbakan Erdoğan ve kabinenin yetkili isimleri Suriye’yi kanlı politikaları ile yöneten diktatörBeşşar Esed yönetiminin büyük tuzağını gördü.

     

    Başbakan Erdoğan ise dün AK Parti grup toplantısında tüm gözlerin üzerine çevrildiği konuşmasında “Bundan böyle farklı bir aşamaya geçilmiştir.” diyerek bölgede etki ve gücünü her geçen gün artıranTürkiye’nin eylem planını tek tek açıkladı.

     

    BUGÜN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarının ne anlama geldiğini Türkiye’nin izlediği kritik Suriye politikasının genel analizini yaptı.

     

    İşte o yazı:

    Türkiye’nin tezleri ve eylem stratejisi

    Düşürülen F4 uçağımızla ilgili Türkiye’nin tezleri ve eylem planı giderek netleşiyor.

    Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ardından Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve son olarak Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin elindeki bulguları ve tezlerini kamuoyuyla paylaştı.

    Türkiye 3 hususta ısrarlı.

    Birincisi, uçağımız 13 deniz mili açıkta yaniuluslararası hava sahasında ısıya duyarlı ya da radar güdümlü olmayan bir füzeyle vuruldu.

    İkincisi, ulusal radar ağını test amaçlı tek başına, silahsız ve kimlik tanıma sistemleri açık uçuyordu, bu da hasmane bir görevi olmadığını gösterir.

    Üçüncüsü, Suriye ikazda bulunmadan, nota vermeden, önleme uçuşu yapmadan kastı mahsusa ile uçağımızı düşürdü.

    Türkiye, tezlerini kanıtlayan radar kayıtlarının, Suriye’den elde edilen telsiz dinlemelerinin elinde mevcut olduğunu vurguluyor. Üçüncü tarafların ellerindeki kayıtlarla karşılaştırmayı da kabul ediyor.

    İhlal olsaydı bile vurulamazdı

    Türkiye, uçağın vurulduğu noktadan havada süzülerek Suriye’ye 8 deniz mili mesafeye düştüğünü kabul ediyor.

    Yine Türk F4 uçağımızın vurulmadan 15 dakika önce Suriye hava sahasını 5 dakika süreyle ihlal ettiğini veSuriye değil, Türkiye’nin uyarısıyla rotasını düzelttiğini ifade ediyor.

    Ancak daha önemlisi, Türk uçağı hava sahası ihlali yapıyor bile olsaydı, teamüller gereği Suriye’nin dost ülke uçağını bu şekilde uyarmadan düşürme hakkı bulunmuyor.

    Türkiye’nin hava sahasının yılbaşından bu yana 114 kez ihlal edildiğini, Suriye helikopterlerinin de 5 kez ihlalde bulunduğu kaydediliyor.

    Yapılması gereken ikaz etmek, önleme uçuşu yapmak olmalıydı…

    Aksi halde sınırlarımızın dört tarafı uçak mezarlığına dönerdi.

    Aslında Suriye’nin, “düşmanı” İsrail’in ihlallerine bile bu şekilde muamele edemediği biliniyor.

    Dahası uçağımız düştükten sonra arama-kurtarma ve yardım amacıyla gönderilen CASA tipi bir askeri uçağımıza da Suriye’nin taciz ateşi açtığı ve ikaz edilmesi üzerine son verdiği kaydediliyor.

    Türkiye’nin, tezlerinde haklı olduğunu, ABD, Avrupa ve birçok ülkenin münferit açıklamaları doğruluyor.

    Yine İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) tavsiye kararıyla NATO’nun dün yaptığı destek açıklamaları, uluslararası
    kurumlarda da haklılığımızın teyit edildiğini gösteriyor.

    “Yeri, zamanı ve yöntemi” saklı

    Gelinen noktada, Türkiye’nin önemli bir krizi bu kez “dilini ısırarak”, “öfkesini frenleyerek” itidal ve soğukkanlılık içinde sağlıklı şekilde yönettiği söylenebilir.

    Bütün bunlar “Türkiye’yi test etmek” ve “Doğu Akdeniz’deki varlığımıza darbe vurmak” amaçlarıyla yapılan saldırıya karşı “meşru müdafaa”, “mütekabiliyet” ya da “mütecaviz ülkeye cevap”haklarımızdan vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor.

    Ancak bu kez oyunu kuralına göre oynayacak ve “yerini, zamanını ve yöntemini kendisinin belirleyeceği şekilde” bu haklarını kullanacak Türkiye.

    Başbakan Erdoğan dün “Savaş çığırtkanlarının ve provokatörlerin tuzağına düşmeyeceğiz” diyerek neyin olmayacağını açıktan dile getirdi.

    Eylem yol haritamızın diplomatik hamleler dışındaki iki maddesini şöyle ifade etti:

    “Türkiye, Suriye yönetiminin sınırlarımızda oluşturduğu güvenlik risklerini hiçbir şekilde tolere etmeyecek, karşılıksız bırakmayacaktır. TSK angajman kuralları bu yeni aşamaya göre değiştirilmiştir…”

    “Suriye halkı bu eli kanlı diktatör ve çetesinden kurtuluncaya kadar Türkiye gereken her türlü desteği verecektir. Suriyeli kardeşlerimize yürekten sesleniyorum: muhakkak Allah’ın yardımı yakındır…”

    Umarım tezlerimizin haklılığı kadar eylem stratejimiz de etkin ve doğru sonuçlar verir.

    Bu aşamada söylenecek tek şey: Türkiye ve Suriye halkı için en hayırlısı olsun!

  • PKK’yı Bitirecek Formülü Açıkladı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK’yı bitirecek formülü açıkladı.

     

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü PKK’nın uluslararası cinayet örgütüne döndüğünü belirterek, “Türkiye üzerinde hesabı olan ülkeler bu kanlı hesabı yönetiyor.” dedi. Bahçeli, “Kandil’in tepesine Türk bayrağı dikilmeden terörün sonlanması mümkün değildir. Bu tarihi görev AK Parti hükümetinin omuzlarındadır.” ifadelerini kullandı

     

    Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Bahçeli, Türkiye’nin güvenliği dirliği ve birliği alarm zilleri çaldığını ifade etti. Türkiye’nin iyi yönetilememenin sıkıntısını yaşadığını dile getiren Bahçeli, bölücü terörün vahşi eylemleri ve gelen şehit haberlerinin yürekleri dağladığını vurguladı

     

    “Anadolu’da barışa katkı vermediğimizi söyleyenler iyi bilsin ki, MHP Türkiye’nin bölünmesini sağlayacak hiç bir masaya oturmayacak ve yanından bile geçmeyecektir. Bizi masaya gelmemekle itham edenler, 2003’ten buyana toprağa düşen 1023 şehidin hesabını vermelidir.” diyen Bahçeli, “Sorarım sizlere, biz daha fazla şehit gelmesi için mi masaya oturacağız? Türkiye’nin ikiye ayrılması için mi masaya oturacağız? Kürt kardeşlerimizi ayıranlarla elbette masaya oturmayacağız. Terör faaliyeti bölücülüğün sadece bir unsuru olup, insan kıyım makinesidir. Bölücü terörü koruyan kendi edepleri doğrultusunda koruyan uluslararası kuruluşlar herkes tarafından bilinmektedir. Adresleri belli ve ortada. Kuzey Irak’taki peşmerge reisi bir fitne olarak ortadadır. Erdoğan terörünü çözümü konusunda peşmerge reisine bakmakta. Her şeyden önce peşmerge ve onun gibi düşünen terör zebanileri bilmelidir ki aramızda başka bir milletin olması kesinlikle söz konusu değildir. Kandil’in görevlendirilmiş muhafızı, Türk milletine kefen biçenlere makas bilemektedir. Kandil’in tepesine Türk bayrağı dikilmeden terörün sonlanması mümkün değildir. Bu tarihi görev AK Parti hükümetinin omuzlarındadır. Bunun için Türk milleti kimseden izin alacak değildir. Kim ki yüreğimizi yakmaya cüret ediyorsa, bunları imha etmek Türk milletinin onur meselesidir.” diye konuştu.