Kategori: Sağlık

  • Hastaları rahatlatan ameliyat

    Hastaları rahatlatan ameliyat

    Erzurum Şehir Hastanesinde Mitral kapak tanısı konan 60 yaşındaki kadına normalde 20 santimetre göğüs kafesi kesilerek yapılacak açık kalp ameliyatı göğüsün altından küçük bir kesi ile yapıldı. Konforu ile dikkat çeken ameliyat klasik kalp ameliyatı olan hastaların yan yatmadan 3 ay boyunca sırt üstü yatma zorunluluğunu da ortadan kaldırdı.

    Erzurum’un Palandöken ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki Belkıs Şenol nefes darlığı şikayeti ile Erzurum Şehir Hastanesine başvurdu. Burada yapılan tetkiklerin ardından Şenol’a Mitral kapak tanısı konuldu. Ameliyatına karar verilen Belkıs Şenol’a Kalp Damar Cerrahisi Servisi Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın ve ekibi klasik açık kalp ameliyatı yerine göğüs altından küçük bir kesi ile ameliyat etmeye karar verdiler.
    8 Aralıkta ameliyat olan Şenol kısa sürede iyileşerek hastaneden taburcu olurken açık ameliyata göre çok rahat olan küçük kesi ameliyatı ile 3 ay boyunca sadece sırt üstü yatmak zorunda kalmayarak rahatça günlük hayatına devam edecek.
    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kalp Damar Cerrahisi Servisi Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın, küçük kesi ameliyatının açık kalp ameliyatına göre daha hastalar için daha konforlu olduğunu ifade ederek, “ Hastamız nefes darlığı şikayeti ile kliniğimize başvurdu. Yapılan incelemede Mitral kapak tanısı koyduk. Normalde yapılacak olan ameliyat göğüs kafesinde 20 santimetre kesi yapılarak olacaktı. Biz bunun yerine göğüs altından küçük bir kesi ile ameliyatı gerçekleştirdik. Bu kesinin faydalarının başında hasta yoğun bakımdan servise daha kısa zamanda çıkıyor. Servisten de kısa sürede taburcu olmasını sağlıyor. Normalde klasik ameliyatı yapsaydık hasta 3 ay kadar yan yatmadan sırt üstü yatar pozisyonda günlerini geçiriyor olması lazım. Ama bu kesi de herhangi bir sıkıntı olmadan günlük yaşamını normalde nasılsa öyle devam ettiriyor. Hastamız bugün taburcu oluyor” dedi.

     

  • ‘Omicron, Delta’dan yaklaşık 4 kat daha bulaşıcı’ uyarısı

    ‘Omicron, Delta’dan yaklaşık 4 kat daha bulaşıcı’ uyarısı

    Japonya Sağlık Bakanlığına danışmanlık yapan uzman kurulu, Covid-19’un Omicron mutasyonunun Delta mutasyonundan yaklaşık 4 kat daha bulaşıcı olduğu konusunda hükümeti uyararak, kitlesel enfeksiyonlara hazırlıklı olunması çağrısı yaptı.

    Dünya genelinde Covid-19 salgınında Omicron mutasyonu endişesi sürerken, Japonya’da Sağlık Bakanlığı’na danışmanlık yapan uzman kurulundan korkutan uyarı geldi. Japonya Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Müdürü Takaji Wakita, “Topluluk yoluyla bulaşma da dahil olmak üzere kitlesel Omicron enfeksiyonlarına hazırlıklı olunmalı” diyerek yaklaşan tehlikeye dikkat çekti. Kyoto Üniversitesi’nden Prof. Hiroshi Nishimura ise Danimarka’da Omicron mutasyonunun bulaşma katsayısına dair yapılan bir araştırmaya atıfta bulunarak virüsün tek bir taşıyıcıdan başkalarını enfekte etme oranının Delta varyantından 3.97 kat fazla olduğunu belirtti. “Veriler, Omicron mutasyonunun yüksek hızda yayıldığını gösteriyor” diyen Wakita, “Olası yeni Omicron dalgasının tıbbi sistem üzerinde neden olacağı yükü tartışmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Omicron vakaları artıyor

    Nüfusunun yaklaşık yüzde 78’ini tam olarak aşılayan Japonya’da Covid-19 vakalarının toplam sayısı dün itibariyle 1 milyon 729 bin 764’e ulaşmış, Omicron mutasyonu vaka sayısı ise 32 olarak açıklanmıştı. Toplam 18 bin 390 kişi ise Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmişti.

     

  • Omicron varyantı, delta varyantına göre 6 kat daha fazla bulaşıcı

    Omicron varyantı, delta varyantına göre 6 kat daha fazla bulaşıcı

    Omicron varyantının Türkiye’de ortaya çıkmasıyla birlikte varyantın delta varyantına göre 6 kat daha hızlı bulaşıcı olduğu ortaya çıktı. İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzman Dr. Halis Yerlikaya, Covid 19 varyantlarının önüne geçmek için geri kalmış ülkelere aşı çalışmaları yapılması gerektiğini savundu.

    Dünyada Güney Afrika’da ortaya çıkan Covid 19 virüsünün Omicron varyantı, her geçen gün yayılması artarken Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Türkiye’de de 6 kişide tespit edildiği açıklamasını yapmıştı. Delta varyantına göre 6 kat daha fazla hızlı bulaşan Omicron varyantına karşı Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi, Memorial Hastanesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doktor Halis Yerlikaya, hatırlatma aşılarının yapılması, aşı yapmayanların mutlaka aşı yapması ve başka varyantların önüne geçilmesi için geri kalmış ülkelere yönelik aşı çalışmalarının yapılması gerektiğini söyledi.

    Omicron ile ilgili her geçen gün bilgiler artığını söyleyen Dr. Yerlikaya, Omicron’un dünyada Güney Afrika’da başladığını hatırlattı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde de ortaya çıktığını belirten Dr. Yerlikaya, “En son da Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandığı kadarıyla omicron varyantının tespit edildiği söylendi. Omicron’un özelliği delta varyantına göre 6 kat daha fazla bulaşıcı. Çok daha fazla bulaşıcı bir varyantla karşı karşıyayız. Eğer bu pandemiyi bütün dünyada kontrol altına alamazsak dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkacak toplum içerisindeki yayılımdan kaynaklı yeni varyantlarla tekrar toplumun hastalanma ihtimali var. Aşı patentinin ortadan kaldırılması gibi bir takım önlemlerin alınması ve bütün dünyanın birlikte kurtuluşu hedeflenmesi önemli hale geliyor. Elimizdeki verilere göre, delta varyantı daha hızlı bulaşıyor, ama daha hafif seyrediyor” dedi.

    “Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere, geri bırakılmış ülkelere yönelik aşı çalışmaları yapması lazım”

    Avrupa Hastalık Önleme Merkezinin bir öngörüsü olduğunu ifade eden Dr. Yerlikaya, “Önümüzdeki dönemde bu kadar hızlı yayılan bir varyantın bütün Covid 19 vakalarını yüzde 50’sinden fazlasını oluşturacağından bir takım şeyler var. Çok net olarak şunu söyleyebilirim. Mutlaka aşı olmamız gerekiyor. Bu hastalıktan kurtulmanın en önemli aracı aşı. Toplum içerisindeki bulaşın önüne geçemediğiniz oranda, virüs toplum içerisinde hızla yayıldığında aslında virüste yarı canlı bir varlık olarak yaşamını sürdürmek istiyor. Dolayısıyla vücutta bir takım adaptasyonlara uğruyor. Daha fazla yaşayabilmek için bir takım değişimlere uğruyor. Siz, toplumsal bulaşı engelleyemediğiniz zaman toplum içinde bireylerde çok hızlı bir biçimde yayıldığı zaman ve önüne geçilmediği zaman yeni varyantlarla karşı karşıya kalmak durumunda kalıyoruz. Dünya olarak kalıyoruz. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere ya da geri bırakılmış ülkelere yönelik aşıyla ilgili çalışmalar yapması lazım. Kendileri için bunu yapmaları lazım. Bu aşının herkese bir biçimde ulaştırılması gerekiyor ki, bu yeni varyantlar ortaya çıkmasın” diye konuştu.

    “Omicron varyantına karşı üçüncü doz mutlaka yapılmalı”

    Omicron varyantı bulaşan kişilerde aşıların yanıtının yetersiz olduğu dolayısıyla bu yanıtı artırmak adına iki doz aşının yetmediği, üçüncü doz aşıyı mutlaka yapmak gerektiğini aktaran Dr. Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Şu an elimizdeki veriler bunu gösteriyor. Bizim bölgemizde, ilimizde gerçekten aşılanma oranları Türkiye’nin geri kalınıyla karşılaştırıldığında çok düşük oranda. Biz, bu Covid 19 pandemisine karşı en büyük bedeli veren bölgelerden biriyiz. Neredeyse her aileden bir yurttaşımızı kaybettiğimiz bir süreci geride bıraktık. Şu anda da kronik hastalığı olanlar, kanser hastaları, bağışıklık sistemini baskılayan tedavileri almakta olan kişiler gibi bir takım risk gruplarına tanımlanmış ek doz aşıların ya da hatırlatma dozu aşılarının mutlaka tamamlanması gerekiyor. Aşı olmamış bireylerinde mutlaka aşı olmaları gerekiyor. Bu hastalığın kimde nasıl bir şey yapacağını bilemiyoruz. Şu an Türkiye’de her gün 200’ye yakın yurttaşımızı kaybediyoruz. Aslında Covid 19 pandemisi bitmedi. Bu resmi rakamlar. Resmi rakamların çok daha üzerinde bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından söylenen bir şey var. Bu verilerin ötesinde iki kat, üç kat ölümü biz sadece Covid 19 nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşımız oldu. Covid 19 hastalarına da yeterli zaman, yeterli bakım, yeterli donanım açısında hastanelerde ayrılmadığı için sağlık sistemimizin bir takım sıkıntıları mevcut. Bu nedenle de kaybettiğimiz çok yurttaşımız oldu”.

     

  • Kalp hastası çocukların Covid aşısı yaptırmasını öneriyoruz

    Kalp hastası çocukların Covid aşısı yaptırmasını öneriyoruz

    Korona virüs ile mücadelede aşının önemine değinen Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, “Kalp hastası çocukların kovid aşısı yaptırmasını öneriyoruz” dedi. Prof. Dr. Yıldırım ayrıca yüz yüze eğitimin tekrar başladığı okullarda öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin çeşitli önlemler alması gerektiğini dile getirerek öğrencilerin aşılanmasının önemine dikkat çekti.

    Korona virüsle mücadelede yeni bir safhaya girilen bu günlerde çocukların göğüs rahatsızlıkları ve çocuklarda kalp sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili tavsiyelerde bulunan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yıldırım çocuklarda Covid aşısı ve göğüs ağrıları üzerine bilgiler verdi.

    “Çocukların spor yapmaları kalp sağlığı açısından önemli”

    Çocuklarda sporun önemine değinen Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, ”Uzun süredir pandemi nedeni ile çocuklar okula gidemiyorlardı. 1,5 yıldır evde oturmaları onları ciddi anlamda sıkıntıya soktu. Hastalarımızın bize gelen poliklinikte başvuran hastalarımızın büyük bir kısmında kilo alma gözlemledik. O nedenle bu süreci çok iyi değerlendirmelerinde fayda var hastalarımızın, çocuklarımızın. Yeme ve içme konularında dikkat etmeleri gerekiyor, hem de spor yapmaları konumunda dikkat etmeleri gerekiyor. Biz bütün hastalarımıza spor yapmalarını öneriyoruz. Çok küçük bir orandaki hastalarımıza spor yapmamalarını öneriyoruz. Onlar da grup olarak küçük bir grubu oluşturuyorlar biz onlara özellikle söylüyoruz. Spor çok önemli, mutlaka günde bir ya da iki saatlik orta şiddetteki aktiviteyle bir spor yapmaları çocukların kalp sağlığı açısından önemli. Sadece sağlam çocuklarda değil, aynı zamanda kalp hastası olan çocuklarda da spor yapmak, kalp sağlığını daha iyi yönde etkilemektedir” dedi.

    “Kalp hastası olan çocuk hastalarımızın aşı yaptırmasını öneriyoruz”

    Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, “Özellikle bu son zamanlarda çok soruluyor. 12 yaşın üzerinde Covid aşılaması başladığından beri mümkün olduğu kadar bütün hastalarımızın Covid aşısını yaptırmasını, kalp hastalarımızın, çocuk hastalarımızın yaptırmasını öneriyoruz. Yaptırmadıkları takdirde bize çok daha kötü bir şekilde gelen hastalarımız oldu. Bizim şu anki tecrübelerimize göre yaptırma önerisinde bulunuyorum” şeklinde konuştu.

    “Sınav kaygısı olan çocuklarda ciddi göğüs ağrıları olabiliyor”

    Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, ”Eğer bir bebek doğduktan sonra, morarması oluyorsa, sık nefes alıp veriyorsa, kilo alamıyorsa bir kalp hastası olma ihtimali yüksektir. Çocuk, doktorları eğer öneriyorlarsa onlar mutlaka gelmeli. Göğüs ağrısı bizim açımızdan erişkinlerde olduğu gibi çok önemli değil. Göğüs ağrısının büyük bir nedeni kalp dışı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Mide ağrıları olabilir, kas iskelet sistemi ağrıları olabilir, büyüme ağrıları olabilir. Psikolojik olabilir. Bunu en çok sınavlardan sonra çocuklarda çok görüyoruz. Sınav kaygısı olan çocuklarda ciddi göğüs ağrıları olabiliyor. Küçük bir kısmında ise kalp kökenli göğüs ağrılarını görebiliyoruz. Eğer yeni başladıysa ciddi bir sıkıntısı, solunum sıkıntısı, ateş, öksürük, aksırık varsa, göğüs ağrısı ciddi ve uzun süreli bir ağrı ise o zaman bir çocuk kardiyolojisine başvurmalarında fayda var” dedi.

    Yüz yüze eğitime başlayan çocukların aşılanması hakkında konuşan Prof. Dr. Ayşe Yıldırım, “Okullar açıldı ve temennimiz hepsinin uzun süre yüz yüze eğitimde olmaları. Ama bunun için hem velilerin, hem çocukların, hem de öğretmenlerin bazı konularda dikkat etmesi gerekiyor. Aşılanma bizim için çok değerli ve önemli. Mutlaka bütün personelin ve 12 yaş üzerindeki çocukların hepsinin aşılanmasını öneriyoruz. Ama bunun yanında hijyen de çok önemli. Çocukların aşılanması şu açıdan da çok değerli, aşılanmış çocuk eve virüs götürmeyecek, daha küçük aşılanmamış olan kardeşinin enfekte olmasına neden olmayacak. Ailelere enfeksiyon götürmeyecek” dedi.

  • Demirkale: “Sosyal hayatımıza dikkat edelim”

    Demirkale: “Sosyal hayatımıza dikkat edelim”

    Amasya’nın Merzifon İlçe Kaymakamı Gürkan Demirkale, normal hayata hız bir şekilde dönebilmek için sosyal hayat ile ilgili konularda herkesi daha dikkatli davranmaya davet etti.

    Yeni normal hayatın başlayacak olması üzerine açıklamada bulunan Merzifon Kaymakamı Gürkan Demirkale, korona virüs pandemisiyle mücadelenin devam ettiğini, bununla ilgili de artık yeni bir döneme girildiğini söyledi.

    Normalleşme sürecinin vaka sayılarıyla alakalı olduğunu belirten Demirkale, “Normale daha hızlı dönebilmemiz için vaka sayılarımızın minimum seviyede olması gerekiyor. Bu konuda vatandaşlarımızı daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Çünkü hepimiz daha hızlı bir şekilde normale dönmek istiyoruz. Bu dönüşümüzün da artık bir kriteri var. Bu kriter de vaka sayılarımız. Dolayısıyla bireysel konuda daha dikkatli davranmamız gerektiğinin altını çiziyorum. Mart ayı itibariyle yeni düzen çalışmaları başlayacak. Çok daha dikkatli ve duyarlı olalım ki kısa zamanda normalleşme sürecine hızlı girelim” dedi.

    “Evlerde denetim ekiplerimiz yok”

    Ev ziyaretleri gibi bir araya gelinen durumlardan kaçınılmasını ve bu konuda hassas davranılması gerektiğini vurgulayan Kaymakam Demirkale, denetimlerin hız kesmeden devam ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Ekiplerimiz denetimlerine devam ediyor fakat evlerin içinde denetim ekiplerimiz yok. Sosyal hayatımız ve sosyal yaşamımızla ilgili konularda herkesi bir kez daha dikkatli davranmaya davet ediyorum. Bütün kurallara uyuyoruz ama bazen rehavete kapılabiliyoruz. Tabi ki huzurlu, sosyal ortamların olduğu günlere en kısa zamanda dönmeyi hepimiz arzu ediyoruz ama bu konularda hassas ve dikkatli olmamız lazım. Zafiyet olmaması gerekiyor ki normale dönüşümüz hızlı olsun. Bireysel olarak duyarlı olalım. Ev içi gezmelere, cenaze, taziyelere, nikah, düğün ve kadın günlerine gitmeyip bu konuda özveride bulunalım.”