Kategori: Sağlık

Yaz aylarında özellikle çocukların tükettiği dondurma gizli bir tehlike ortaya çıktı.

Sıcak havalardan bunalan insanların en çok tükettiği ürünlerin başında hiç kuşkusuz dondurma geliyor.Ne var ki hazır dondurmalar insan sağlığını tehdit ediyor. Dondurma “Dondurmalar Tebliği”ne göre değil, “Yenilebilir Buzlu Ürünler Tebliği”ne göre üretiliyor. Bu da piyasadaki birçok dondurmanın süt tozu, glikoz, margarin, sentetik salep, renklendirici ve aroma gibi ‘şüpheli’ katkı maddeleri ile üretildiği anlamına geliyor.Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ndeki “Dondurma Tebliği”ne göre dondurmanın içinde süt, kaymak, salep, şeker, yumurta sarısı ve doğal aroma yahut meyvelerin bulunması gerekiyor.

Piyasada satılan dondurmalar ise ‘Yenilebilir Buzlu Ürünler Tebliği’ne göre üretiliyor ve yapımında su buzu, meyveli buz, sorbe, sütlü buz, bitkisel yağlı sütlü buz kullanılıyor.İçlerindeki katkı maddeleri de bu başlıklara uygun şekilde hazırlanıyor. “Mamullerimizin hiçbir çeşidinde domuz ve domuzdan elde edilmiş katkı maddeleri kullanılmamıştır.” ibaresi istisnasız her üründe bulunuyor.üketiciler Birliği’nin (TB) yayımladığı rapora göre ‘yoktur’ ibaresine rağmen bazı dondurmalarda E-441 koduyla belirtilen jelatin kullanılıyor.

Jelatinin maliyeti düşük olmasına rağmen dini hassasiyetten uzak firmalarca üretiliyor ve kimi zaman domuzdan elde ediliyor. Kullanılan sığır jelatini olsa dahi İslami usullere göre kesilmiş olması gerekiyor. (Aksiyon)

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tıp fakültelerindeki yaklaşık 5 bin 500 intörn öğrenciye cep harçlığı sağlayacak düzenlemenin Meclis’te kabul edildiğini belirterek, “Ödemeye ilişkin usul ve esasların düzenlenmesinin ardından intörnlerimize aylık net 310 lira ödeme yapılacak” dedi. Türk vatandaşı olup tıp fakültelerinin 6. yılına geçen öğrencilere, intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında 12 ay süreyle ücret ödenecek.

Sağlık Bakanı Akdağ, Sağlık Komisyonu Başkanı Erdöl ve komisyon üyeleri, lokantada milletvekillerinin masalarını dolaşarak tuzlukları topladılar.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl ile komisyon üyeleri, TBMM üyeler lokantasında ”Sağlığımız İçin Daha Az Tuz Tüketelim” kampanyasını tanıttılar.Akdağ, Erdöl ve komisyon üyeleri, lokantada milletvekillerinin masalarını dolaşarak, tuzlukları topladılar ve masalara aşırı tuz kullanımının zararlarıyla ilgili bir broşür bıraktılar.Bakan Akdağ, komisyon başkan ve üyeleri aşırı tuz kullanımının zararlarını anlattılar.

Komisyon üyesi MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, insan sağlığı açısından önemli olan bu girişimin, herkes tarafından desteklemesi gerektiğini ifade ettiler.Komisyon Başkanı Erdöl, tuzun, kalp-damar hastalıklarında olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Aşırı tuz tüketiminin böbrek rahatsızlıkları ve felçlere yol açabildiğini belirten Erdöl, ”Biz tuzu tamamen kaldıralım demiyoruz ama tuzu azaltalım. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiğinin yaklaşık üç katı tuz tüketiyoruz” diye konuştu.

-”Soframdan tuzluğu tamamen kaldırdım”-

Sağlık Bakanı Akdağ da daha önce Sağlık Komisyonu’nun üyelerinin vücut kitle endeksini azaltma yönünde bir karar aldığını anımsatarak, bunun ikinci güzel girişim olduğunu söyledi. Akdağ, şunları ifade etti:

”Meclis lokantasında masalardan sembolik anlamda tuzlukları kaldırdık. Bu konulmuş bir kural değil ama kuralları zihnimize yerleştirirsek işimiz daha kolay olacak. Zaten bizim mutfağımızda tuz bolca kullanılıyor. Tatlı hariç her yiyeceğe tuz atarız. Öyleyse neden bir de bunun üstüne tuzlukla yemeklerimize ve salatalarımıza tuz atıyoruz. Öncelikle buradan başlayabiliriz. Bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Bütün vatandaşlarımız çağrımız var: Sofralarınızdan tuzlukları kaldırın, yiyeceklerinizde yeteri kadar tuz var. Belki tuzu azaltma alışkanlığını uzun zamanda değiştirebiliriz ama tuzlukları kaldırabiliriz. Mesela ben kendi soframdan tuzluğu tamamen kaldırdım. Tuzluk talep etmiyorum, evde de tuzluk artık kullanılmaz hale geldi.”

Akdağ, bu konuda yasal bir düzenleme olmadığını, toplumdaki farkındalığın artmasının daha önemli olduğunu vurguladı.On kilo verdiğini beş kilo daha vermesi gerektiğini dile getiren Akdağ, ”Sofraya acıkmadan oturmamaya, tıka basa midemi doldurmadan kalkamaya itina ediyorum. Zor olduğunu biliyorum ama başka çare yok. Yine her şeyi yiyelim ama fazla tüketmeyelim, porsiyonlarımızı küçültelim” dedi.

Akdağ, diyet yapıp yapmadığı sorusuna, ”Kompleks işlere girmedim. Bir dünya diyet dolaşıyor ortalıklarda. Vatandaşımız bu diyetler konusunda kendi doktoruna müracaat etmeli” karşılığını verdi.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi 42. Dönem Mezunlarını verdi.

Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende mezunlar adına konuşan Dr. Burhan Başkan, mesleklerinde, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin başarılı hekimler tarafından en iyi şekilde yetiştirildiklerini anımsatarak, kutsal bir meslek olan hekimliği en iyi şekilde yapacaklarını, üzerlerine aldıkları sorumluluğun farkında olarak mesleğe adım attıklarını ifade etti. Başkan, doktorların çalışma saatleri ve hekimlere yönelik şiddete de değinerek, bu konularda düzenleme yapılmasını istedi.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Cemal Gündoğdu da konuşmasında, 20’si Kars Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olmak üzere, 180 doktoru daha bilgili, becerili ve donanımlı hocalar tarafından yetiştirip meslek hayatına uğurlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden altı yıl okuyup mezun olan doktorların özgüvenli, etik değerleri gelişmiş, topluma karşı sorumluluk sahibi insanlar olarak meslek hayatına başlayacaklarını anımsatan Gündoğdu, tıp bilimlerinde olduğu gibi, hayatın diğer alanlarında da bilginin dev boyutlarda artmaya devam ettiğini, mesleğin başarılı bir şekilde yürütülmesinin bu gelişmelerin yakından takip edilmesine bağlı olduğunu da mezun doktorlara hatırlattı.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise konuşmasında, kendisinin de tıp mensubu olduğunu anımsatarak, “Bugün ailelerinizle birlikte haklı bir gurur yaşıyorsunuz, biz de sizinle aynı duyguları paylaşıyoruz” dedi.Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan doktorların eğitim süreçlerinde tıp fakültesi hastanesinde çok sayıda hasta ile muhatap olduklarını anlatan Koçak, bu sürecin doktorların iyi yetişmesine katkısının çok büyük olduğunu ifade etti.
Doktorlara hitap eden Koçak, “Hastayı her zaman muhatap alın, güzel davranın, güzel konuşun” öğütlerinde bulundu. Altı yıl boyunca çok ağır bir eğitim süreci yaşayan çocukları için yaptıkları fedakârlıkları da hatırlatan Koçak, mezun olan doktorların ailelerini de kutladı.

Tıp Fakültesi Hastanelerinin asistan, hemşire ve sağlık personeli sıkıntısının devam ettiğini belirten Koçak, bu sorunların en kısa sürede giderilmesini beklediklerini ifade etti.Doktorlara yönelik şiddetin önlenmesi için atılan adımları da hatırlatan Koçak, “Bir ay kadar önce çıkan yasayla doktorlarımız artık kurumsal düzeyde avukatlık hizmetleriyle korunacaktır” bilgisini verdi.“Zahmetsiz rahmet olmayacağını” hatırlatan Koçak, büyük gayretlerle Atatürk Üniversitesi’nin hastaneleri tek çatı altında topladıklarını, en son teknolojilerle donatılmış modern hastane binalarına kavuştuklarını da anlattı ve bölge ülkelerine hizmet verecek bir seviyeye geldiklerini vurguladı.

Konuşmalardan sonra ödül töreni yapıldı. Acil Tıp Uzmanları (UTUDER) tarafından her yıl geleneksel olarak seçilen yılın intörü ödülünü alan Dr. Şamil Mutlu’ya, Mezuniyet Tertip Komitesine, 25. Yıl Spor Şenliklerinde dereceye giren doktorlara ödülleri verildi. 42. Dönem birincisi Dr. Burhan Başkan, ikincisi Dr. Turap Yakışan ve üçüncü Dr. Yıldız Akgüney’in yaş kütüğüne plaketi çakmasının ardından mezun doktorlara diplomaları verildi. Mezuniyet törenine Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, Rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim üyeleri, öğrenci velileri katıldı.

Aşı, sigara içmeyenlerin sigaraya başlamalarını da önlüyor. Tek doz aşı ömür boyu koruma sağlıyor.

Bilim adamları sigara derdine kökten çözüm olacak bir aşı üzerinde çalışıyorlar. Yakında sigara derdinin tümüyle ortadan kalkacağı ifade ediliyor. Tek doz aşının nikotin bağımlılığına ömür boyu koruma sağlayacağı, sigara içmeyenlerin de sigaraya başlamalarının önleneceği bildirildi. Vücuda nikotin bağımlılığını önleyecek bir gen verildiği “genetik aşı” şimdiye kadar sadece fareler üzerinde denendi ve olumlu sonuçlar alındı. 2 sene içinde aşının insanlar üzerinde de deneneceği kaydedildi. Aşının piyasaya çıkmasının ise 5 sene içinde mümkün olabileceği belirtildi.

Aşıda, nikotini beyne ulaşmadan etkisiz hale getirmek üzere “programlanmış” gen bulunuyor. Bağımlılığa yol açan haz hissi beyinde tetiklendiği için nikotinin beyne ulaşmaması bu bağımlılığın da ortadan kalkmasına yol açıyor. Aşı New York’ta Weill Cornell Tıp Fakültesi’nde geliştiriliyor. Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, nikotin verilen fareler üzerinde yapılan deneylerde antikorlarla bu nikotinin yüzde 85’inin beyne ulaşmasının engellendiği belirtildi. Davranışlar, kalp atışı ve kan basıncında ise herhangi bir olumsuzluk görülmedi.Araştırmaya liderlik eden Dr. Ronald Crystal, “Sigarayı bırakmak genelde aylar süren bir mücadeleyi gerektiriyor. Bu aşı bu konuda büyük bir ihtiyacı giderecek” dedi. Crystal, gerekli testlerden geçip başarılı olması halinde aşının okullarda çocukların sigaraya başlamamaları için de kullanılabileceğini söyledi.de kullanılabileceğini söyledi.