Kategori: Magazin

  • Nilüfer’den Süpriz Karar

    Geçtiğimiz yıl meme kanseri teşhisi konan ve uzun bir tedavi süreci yaşayan Nilüfer, önümüzdeki hafta sahnelere dönüyor.

     

    Bir yıl önce meme kanseri teşhisi konan Nilüfer, uzun tedavi süreci sonunda hastalığı yendi, sağlığına kavuştu. Ünlü sanatçı, o zorlu süreç boyunca uzak kaldığı sahnelere de önümüzdeki çarşamba günü dönüyor.

     

    Nilüfer, bir yıllık suskunluğunu Ankara’daki Panora Alışveriş Merkezi’nde vereceği konserle bozmaya hazırlanıyor. Sanatçı, o konserde ayrıca yeni imajıyla da ilk kez sevenlerinin karşısına çıkmış olacak.

  • Saraydan Plaja

    “Muhteşem Yüzyıl”ın Valide Sultan’ı Nebahat Çehre, diziye son noktayı koyar koymaz soluğu Bodrum’da aldı.

     

    Bodrum’da yorgunluk atıyor

     

    “Artık zamanı geldi. Valide Sultan’ın ölmesi gerek” diyerek “Muhteşem Yüzyıl” sayfasını kapatan Nebahat Çehre, aylar süren set yorgunluğunu Bodrum’da atıyor. Ünlü oyuncu, önceki gün Bitez’deki Mor Beach’teydi. Çehre, ilerleyen yaşına rağmen plajda bikiniyle boy göstermekten çekinmedi.

     

    Görüntülenmekten korkmadı

     

    Bir süre şezlonga uzanıp arkadaşlarıyla sohbet eden Nebahat Çehre, sonra iskeleye yürüyüp denize girdi. Bodrum’u mesken tutan ve hiçbir ünlünün görüntüsünü kaçırmayan habercileri umursamayan 68 yaşındaki oyuncu, rahat tavırları ve özgüveniyle hayranlık uyandırdı.

  • 296 Konuşmada Kokain Var

    İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, uyuşturucu ticareti yapmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Deniz Seki ile ilgili kararın gerekçesi açıklandı. Seki’nin uyuşturucu isteğinin dinlemelere de takıldığı belirtildi.

     

    ’30 dakikaya Neşe’ye paspas 500 dolar’ ve ‘8 taş 4 kuş’ diye sipariş verdiği vurgulandı. Seki’nin bir görüşmede ‘Kendime istemiyorum, evde var’ diyerek arkadaşlarına sipariş verdiği vurgulandı. Kararda, 296 görüşmenin tamamına yakınında Sinan Yüksel ve Diyar kod adlı şahıslardan neredeyse her gün kokain temin ettiğine dikkat çekildi. Bazen ödemede sıkıntı yaşadığı bazen ise ‘bonus’ olarak verildiği iddia edildi.

     

    SUÇU: ‘BAŞKALARINA VERMEK’

     

    SEKİ’nin kokainin büyük kısmını kullandığı ancak ilerleyen süreçte başkaları adına da talep ettiği öne sürüldü. Uyuşturucu partileriyle de suçlanan Seki’nin eylemi ‘başkalarına veren’ olarak değerlendirildi, anlamı şöyle açıklandı: Bir kimsenin mülkiyetinde ve zilyetliğinde bulunan uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satış sayılmayacak şekilde ve bedel almadan başkasına devretmesi.

  • Zaman’a Konuştu

    Acun Ilıcalı’nın şöhreti arttıkça yakıştırmalar da artıyor. Hem İlluminatici hem de Fethullahçı olduğu yönünde gelen eleştirilere Ilıcalı, “İki tarafa birden yakıştırılıyorum da ikisi beraber olmaz. Açık söyleyeyim ben ikisi de değilim” diye cevap verdi.

     

    Zaman gazetesinden Reyhan Gül, Acun Ilıcalı’yla Survivor’ın final haftası adada yaşananların perde arkasını, favori yarışmacılarını, herkesin imrendiği ödül organizasyonlarını, babalığı ve gelecek planlarını konuştu.

    “Kafaya koyduğum her şeyi hayata geçiririm.” diyen Ilıcalı’nın hayali farklı ülkelerde bir numara olacak bir program yapmak.

    Survivor’da final haftası. Gönlünüzde yatan bir isim var mı?

    Olsa da söylemem. Ama samimi olarak şunu söyleyeyim; kim kazansa hak etmiş olur bence.

    Elenmesine şaşırdığınız bir isim oldu mu?

    Alp Kırşan’ın elenmesi çok şaşırttı beni. Çok hızlı ve becerikli bir yarışmacıydı. Halk tarafından da çok seviliyordu. Ama Survivor’da aşırı zor şartlar var. Alp, bu şartların sonucunda kilo kaybederek fiziksel olarak iflas etti. Kondisyonu yetmedi. Yoksa son dörde kalabilecek bir isimdi.

    Ayrılan yarışmacılardan birinin “Montajla çok iyi birini kötü, çok kötü birini iyi gösterebiliyorlar. Bana haksızlık yapıldı.” şeklinde açıklamaları olmuştu.

    Adada yedi gün çekim yapılıyor. Televizyonda ise bunun altı saati verilebiliyor. Bu da tabii ki montajı gerektiriyor. Bizi tanıyanlar kimsenin aleyhine ya da lehine montaj yapmayacağımızı bilir. Yıllardır duruşumuz belli. Aslında Merve’nin tam olarak böyle bir şeyi kastettiğini düşünmüyorum.

    Şu ana kadar Survivor dâhil birçok yarışmada ünlülere yer verdiniz. Sizi hayal kırıklığına uğratan bir isim oldu mu hiç?

    Hayal kırıklığına uğratan olmuştur ama şimdi söyleyip karşı tarafı rencide etmek istemem. Hayata çok geniş bakan biriyim. Kimse kimseye benzemez. Hoşgörülü olmak lazım.

    Survivor’dan ayrılan yarışmacıların yarışmada yaşanan olaylar hakkında konuşmaları rahatsız etmiyor mu sizi? Ön plana çıkma adına yarışmanın kullanıldığını düşünüyor musunuz?

    Kullanan kullansın. Bir fayda elde edecekse etsin. Sonuçta ben onlarla bir yarışma yapıyor ve bir başarı elde ediyorum. Bu başarıdan onların nasiplenmesi beni rahatsız etmez. Dozu önemli. Artniyet varsa o zaman ağzının payını veririm.

    Acun, Survivor’da ne yapar?

    Bu sene Hasan’la performansa dayalı bir oyun oynadım. 5-4 Hasan kazandı. Abartısız söylüyorum ciğerim ağzıma gelmişti. Hasan o sırada hâlâ saat gibi tık tık gidip geliyordu ve bir saat daha gidecek havası vardı. Survivor’da oyunlar için kondisyon çok önemli, o da bende çok yok açıkçası.

    Ne kadar şans verirdiniz kendinize?

    Ünlülerle girseydim çok avantajım var. Son dörde kalırdım. Ama gönüllülerle girseydim çok şansım olmazdı.

    Yarışmacılar açlıktan kıvranırken karşılarına geçip sucuk ekmek yediğiniz oluyor. Aynısı size yapılsa…

    Ramazan’da daha önce defalarca yaşadığım bir olaydır bu. Hele bir keresinde öğle vakti bir maç yapmıştık. Susuzluktan ölüyorum. Takımda benim dışımda oruç tutan da yok. Maç sonu oruç tutmayan arkadaşlara buzlu su geldi. Buzun sürahi içinde tın tın diye hareket edişini aradan yıllar geçmesine rağmen unutamam. Benim yaptığım maçtan önceki prim misali.

    Muhafazakâr bir hayran kitleniz de var. Ancak yarışmalarınızda başörtülü bir kadına pek rastlanmıyor. Hiç mi başvuru olmuyor?

    Yarışmacı anneleri, kardeşleri arasında örtülü bayanlar çok vardı. Seçmelerde asla böyle bir yasağımız olmadı. ‘Var mısın Yok musun’da ve Survivor’da yoktu. Zaten Survivor’da yarışmaları çok da uygun değil. Ama Yetenek Sizsiniz’de yurtdışından gelen örtülü bir kızımız vardı. Herhangi bir kesime karşı hiçbir zaman kapılarımızı kapatmıyoruz. Yarışmalarda genelde mozaikten yanayım.

    Birçok yarışma ithal ettiniz. Acun Ilıcalı’nın özgün bir projesi olacak mı?

    Bu konuda bir iddiam yok. Çünkü televizyon çok hassas ve ciddi bir iş. Hele rekabetin inanılmaz yüksek olduğu bir ülkede kendi başınıza bir iş yapamazsınız. Televizyon yapımcısının işi format üretmek değildir zaten.

    Ödül oyunlarında beklentileri çok yükselttiniz. “Bundan sonra ne olabilir ki?” diyor insan?

    Bir dahaki Survivor Malezya’da olacak. Orada yok yok. Ödül toplantılarımız en az dört saat sürüyor. Biz yine bize yakışan ödülleri veririz. Başlarda zor oluyordu böylesine büyük organizasyonları ayarlamak. Ama şimdi artık Hollywood’da Acun Medya olarak bir tanınırlılığımız var. 50 Cent’in programımıza katıldığını biliyorlar. Bu sene yalnızca ödül oyunlarına 2 milyon dolarharcadık. 200 bin dolar da harcayabilirdik. Yalnızca bir günde Brezilya ve Miami maçı için harcadığımız para 110 bin dolar. Bunu yapmayıp yarışmacıları adada bir düğüne götürsek harcayacağımız para bin dolar olurdu ve inanın aynı reytingi alırdık. Ama bizim programımız şimdi daha değerli oldu.

    Peki, Acun’un bulamayacağı bilet, ayarlayamayacağı bir organizasyon var mı?

    Yok, olmaz. Kafaya koyduğum her şeyi hayata geçiririm. Muhabirken bile isteyip de yapamadığımröportaj hiç olmadı. Tahmin edilemeyecek derece agresif olup istediğimi bir şekilde elde ederim.

    NEDEN FETHULLAHÇI DEDİLER? NASIL BİR BABA? ŞÖHRET HANGİ BEDELLER ÖDETTİ?

    Hayata dair gerçekleştirmek istediğiniz bir hedefiniz var mı hâlâ?

    Başka ülkelerde bir numara olacak bir program yapmak istiyorum. Başarırsam çok mutlu olacağım.

    Leyla’ya, ‘Acun Ilıcalı’nın kızıyım’ demesini yasakladım

    Kızlarınızdan biri Survivor’a katılmak istese izin verir miydiniz?

    Yapımcı ben olmayacaksam, gerçekten istiyorsa ve katılmak onu çok mutlu edecekse tabii ki izin verirdim.

    “Yarışmaya katılmaları kızlarıma iyi bir hayat dersi olurdu, yokluk nedir anlarlardı.” der miydiniz?

    Maddi durumu iyi olan ailelerin çocukları hayatta bir zorluk yaşamadıklarından hayat mücadelesine 1-0 mağlup başlıyorlar. Benim kızlarım için de aynı şey geçerli. O yüzden onların Survivor deneyimi yaşamaları aslında güzel olur. Çünkü küçükken bir çocuğun her istediğini alabiliyor olması ciddi bir tehlikedir bence.

    Peki, bu tehlikeyi bertaraf etmek için bir baba olarak ne gibi önlemler alıyorsunuz?

    Hayır demeyi biliyorum. Her istediklerine evet demiyorum. Ama babasının kim olduğunu ve her kilidi açabileceğini biliyorlar ve bunun fazlasıyla farkındalar. Hatta Leyla’ya “Acun Ilıcalı’nın kızıyım.” demesini yasakladım. Ama biliyorum ki, biraz başı sıkıştığından “Ben Acun Ilıcalı’nın kızıyım.” diyerek çözüme gidiyor.

    Nasıl bir babadır Acun?

    Animatör tarzı bir babayım ben. Az görünen ama göründüğünde de çocuklarını eğlendirebilen, mutlu eden ve böylece onlar üzerindeki reytingini yüksek tutan bir baba.

    Zaman zaman despotlaştığı olur mu?

    Hayır, hayatta. Ama sözümü her türlü geçiririm. Söylediğim her şeyi dinlerler. Bunu sempatiyle hallederim.

    El öptürür mü? Harçlık verir mi?

    Harçlık versem komik olur. Bayramlarda el öptürürüm. Daha çok modern ama geldiği yeri unutmayan bir babayım. Erzurumluyum sonuçta. Erzurum tarzı her zaman çocuklarımda da olmalı.

    Baygın baygın oruç tuttum, iftarda kazaya kurban gittim

    5 yıl evvel Arjantin’de Fear Factor’ı çekiyorduk. Arjantin’de yaz mevsimiydi. Güneş batmıyordu sanki. Çekimler öğlen sıcağında yapılıyordu. İki çekim yaptık ölüyorum artık iftarı bekliyoruz. Yarı baygınım. İftar oldu pizza yiyoruz. Sürekli soruyoruz, “Ette bir sıkıntı var mı, aman domuz eti sakın olmasın.” diye. “Sorun yok yiyebilirsiniz.” dediler. Pizzayı bitirdim. Adam geldi “Ya pardon biraz önce pizza domuz eti mi diye sormuştunuz? Öyleymiş kusura bakmayın.” dediler. Domuz etli pizzayla iftar açtık. Hâlâ oruç tutarım. Hassasiyetlerimi hâlâ korumaya çalışıyorum. Ama tabii şimdi sabah erkenden kalkmak gibi bir zorunluluğum yok, öğlen de kalkabiliyorum. Allah sabah erken kalkmak zorunda olup oruç tutanların yardımcısı olsun.

    Hem Fethullahçı hem İlluminatici nasıl olunur?

    ‘Fethullahçı’ olduğunuzdan haberiniz var mıydı?

    Benim popülaritemde birisi için bu tip yakıştırmaların olmasını normal karşılıyorum. ‘İlluminatici’ diyordu bir grup. Bakıyorum ikisi birbirine taban tabana zıt. “Tamam da hangisiyim?” diyorum. İki tarafa birden yakıştırılıyorum da ikisi beraber olmaz. Açık söyleyeyim ben ikisi de değilim. İçki içmediğimi belirttim. ‘Zaman’a da röportaj verdi, o zaman bu arkadaş kesin Fethullahçı’dır.’ dediler. Bu söylenti bu şekilde çıktı. Fethullah Gülen’i hayatımda hiç görmedim.

    Demek ki görseniz neler olacak…

    Bir şey olacağından değil. Ama görmedim. Herkese saygı duyduğum gibi Fethullah Gülen’e de saygı duyuyorum.

    Amerika’ya gittiğinizde ziyaret etmek ister miydiniz?

    Geçiyordum uğradım gibi bir şey olmaz. Benim için problem olacak bir durum yok. Ama kötüinsanlar olduğu için bazı haris insanlar bunu bir yerlere sürerek bana zarar vermek için kullanabilirler. O yüzden böyle art niyetli yaklaşımlara karşı önlem almak zorundayım.

    İkinci arabayı aldığımda paranın mutluluk getirmediğini anladım

    Bir dönem Cem Yılmaz’a yapılanlar şu sıralar size yapılıyor. Sürekli kazandığınız parayla gündeme getiriliyorsunuz. Bu rahatsız ediyor mu sizi?

    Beni tanıyanlar çok iyi bilir. Maddi imkânlarımı insanların gözüne sokmaktan nefret ederim. Hızlı bir tekne ya da araba alıyorsam tamamen sevdiğim içindir. Medyanın bu konuda bir iştahı var tabii. Onların demek ki bu konuda bir matematiği var. Acun’un bir şey alması çok okunuyor ya da tıklanıyor demek ki bu tip haberleri ciddi kovalıyorlar. Buna da şöhretin bir bedeli diyelim artık.

    Şöhret uğruna başka bedeller de ödediniz mi?

    Tabii ki. Şuradaki kebapçıya gidemiyorum. Hürriyetim elimden gitti. Ama getirdiği nimetlerden yararlanıp niye böyle diye yakınmak da biraz nankörlük olur. Gülün dikeni vardır derler, Elhamdülillah katlanıyorum. Baktığınızda psikolojik olarak bu kadar refah içinde yaşamak çok kolay bir şey değil. Her şeyi alabilme duygusu hedef bırakmıyor insanda.

    Bu korkutuyor mu sizi gerçekten?

    Her şeyi satın alabilme gücü insanı değiştirebilir, ciddi derecede problem yaratabilir elbet. Ama Allah’ın bana vermiş olduğu bu lütfu doğru kanalize etmeye çalışıyorum. Parasızlık mutsuzlukgetirir ama para da mutluluk getirmez. Ben bunu ikinci arabamı aldığımda anlamıştım zaten. İlk arabadanın verdiği mutluluğu ikincisinde hissetmiyorsunuz. Ferrari aldığınızda Doğan’ın yaşattığı mutluluğu, eğlenceyi yaşamıyorsunuz.

    Peki şu anda sıfırı görseniz de aynı cümleleri söyleyebilecek misiniz?

    Allah kimseyi sahip olduğundan geri koymasın. 6 ay boyunca sıfır lirayla yaşadığımı biliyorum. Zor bir dönemdi. Yarın öbür gün aynı şey yeniden başıma gelse tabii ki yine zorlanırım. Sonuçta alışkın olduğum bir hayat standardım var. Ama ben ahirete, kadere inanan bir insanım. Bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu düşünüyorum açıkçası. Allah beni varlıkla imtihan ediyor, yarın öbür gün önceden olduğu gibi yoklukla imtihan edebilir. Beni mutlu eden şeyler aynı. Ben zaten arkadaşlarımla top oynuyorum, muhabbet ediyorum. Ne farkı var? Evet, arabam daha lüks, bir de uçağım var, olmayıversin. Bunların olmaması benim hayatımı çok değiştirmez.

  • Filiz Akın MIT Ajanıymış

    Kanal A’da yayınlanan “Görüş Farkı” programına katılan Şamil Tayyar, sözleriyle Filiz Akın’ın MİT için çalıştığını ima etti

     

    Kanal A’da yayınlanan Görüş Farkı programında MİT’in medya ve sanat bağlantıları üzerine konuşan AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ilginç açıklamalarda bulundu.

     

    Yüksek tirajlı ve etkin gazetelerde mutlaka bir istihbarat ajanı bulunduğunu iddia eden Şamil Tayyar, gazeteci Avni Özgürel’in MİT’le ilişkisi olduğuna dair iddialar olduğunu belirtti. Sanatçı Filiz Akın’ın da MİT ajanı olduğu imasında bulunan Tayyar, “MİT ajanlığı yapmış çok sayıda sanatçı ve film yıldızları var. MİT arşivi açıklansa mesela Filiz Akın’la ilgili çok özel bilgiler çıkabilir diye düşünüyorum. Eşi eski MİT Müsteşarı ama o ilişkinin öncesine bakmak lazım.” dedi.