Kategori: Gündem

  • Erzurum’da Çanakkale şehitleri anıldı

    Erzurum’da Çanakkale şehitleri anıldı

    Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü kapsamında Erzurum’da anma programı düzenledi.

    Karskapı Şehitliğinde düzenlenen törene, Erzurum Valisi Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun, İl Emniyet Müdürü Levent Tuncer, şehit ve gazi yakınları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, askeri ve mülki erkan, resmi kurum yetkilileri ve öğrenciler katıldı.

    Çelenklerin sunumu ile başlayan törende saygı atışı ve İstiklal Marşı okundu. Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından şehitler için dua edilerek, mezarlarına karanfil bırakıldı. Protokol, tören sonrası Karskapı Müzesini ziyaret ederek, şehitlik özel defterini imzaladı.
    Karskapı Şehitliği’nde sona eren törenin ardından Asri Mezarlık’ta bulunan Polis Şehitliği ziyaret edildi. Yapılan duanın ardından burada da şehit mezarlarına karanfil bırakıldı.

  • Pasinler’de 18 Mart Çanakkale Şehitleri anıldı

    Pasinler’de 18 Mart Çanakkale Şehitleri anıldı

    Erzurum’un Pasinler ilçesinde düzenlenen etkinliklerle 18 Mart Çanakkale Zaferinin 107. yıl dönümünde aziz şehitlerimiz rahmet ve minnetle anıldı.

    Pasinler ilçesinde 107. yılında 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma programı etkinlikleri kapsamında Pasinler Kaymakamlığı önünde bulunan Atatürk büstüne Pasinler Kaymakam Emre Zeyrek ve Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli tarafından çelenk sunumu yapıldı. Akabinde saygı duruşu ve istiklal marşı okundu.
    Çelenk sunum programının ardından ilçede bulunan şehitliğe gidilerek aziz şehitlerimiz için Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından dualar edilip şehit mezarları ziyaret edildi. İlçe Kaymakamı Emre Zeyrek şehitlik defterini imzalamasıyla program son buldu.

     

  • Kayıt sırasında hastaları karıştırdı, tazminattan oldu

    Kayıt sırasında hastaları karıştırdı, tazminattan oldu

    Özel bir hastanede kayıt görevlisi olarak çalışan işçi, isim benzerliği sebebiyle iki hastanın bilgilerini karıştırdı. 9 yaşındaki hastanın bilgisi yerine, 32 yaşındaki başka bir hastanın bilgilerini giren görevli tazminatsız atıldı. İş Mahkemesi’nin ‘mağdur’ dediği görevliye kötü haber Yargıtay’dan geldi.

    İddiaya göre, özel bir hastanede hasta kayıt görevlisi olarak çalışan kadın işçi, 9 yaşındaki hasta ile 32 yaşındaki hasta bilgilerini karıştırdı. Doktorun muayene sırasında yanlışlığı fark etmesiyle görevli tazminatsız olarak işten çıkarıldı.

    İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur işçi, 32 yaşındaki hastanın muayene işlemini kimlik tespiti yapmadan isim benzerliğine bakarak aynı isimli bir başka hasta üzerinden kayıt yapılmasının gösterildiğini, feshin haksız olduğunu öne sürdü.

    Davacı işçi, hastanın parmak izinde sorun çıkması sebebiyle başka aynı isimli bir hastaya sadece kayıt olarak sisteme girişini yaptığını, bu durumun sonuçlarının ağır olmadığını, hasta üzerinden provizyon almadığını, SGK’ya yansıyan bir durumun olmadığını, işlemi kasıtlı yapmadığını ifade etti.

    İşlemin hatalı olduğu anlaşıldıktan sonra sisteme girilerek düzeltildiğini, ancak davalı tarafından ibraname ve bir kısım belgeler imzalatılmak istendiğini, davacının imzalamaması üzerine işten çıkışının yapıldığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fark ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve hafta tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti.

    Davalı hastane avukatı ise davacının, hastanın kayıt işlemini nüfus cüzdanı aslını almadan ve kimlik bilgilerini kontrol etmeden 9 yaşındaki başka bir kişi adına hasta kaydı açtığını, doktor muayenesi sırasında durumun fark edildiğini iddia etti. Davalı hastane; bu durumun fark edilmemesi halinde hastanenin sahtecilik suçlaması ile karşı karşıya kalabileceğini, bu durumun işverene derhal fesih hakkı tanıdığını, iş akdinin bu sebeple sona erdirildiğini, davacının da bu durumu kabul ettiğini, fazla mesaisinin olmadığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının da bulunmadığını kaydetti.

    İş Mahkemesi, bir hastanın yerine benzer isimli bir hastanın kaydının açılması sebebiyle davacının işine son verildiği, ancak davacının kötü niyetli olmadığı ve yapılan hatanın telafi edilebileceği, iş akdinin feshinin yapılan hataya oranla ağır bir yaptırım olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Karar, davalı avukatı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

    Yüksek Mahkeme, davacı işçinin haksız olduğuna hükmetti. Kararda şu cümlelere yer verildi;

    “Mahkemece, davacının kötü niyetli olmadığı ve yapılan hatanın telafi edilebileceği, iş akdinin feshinin yapılan hataya oranla ağır bir yaptırım olduğu gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri kabul edilmesi yasaya aykırıdır. Davacının hasta kayıt işlemlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’ne uygun yapmadığı, nitekim davacı tarafından açıkça gerçek hastanın kimlik bilgileri yerine başka birinin kimlik bilgilerinin kullanılmak suretiyle giriş yapıldığını kabul edildiği ortadadır. Davacı tanığının kimlikle kayıt yapılırken hata verildiğinde müdürün arandığını beyan ettiği ancak davacı tarafından müdüre bilgi verilmeden işlem yapıldığı, yaş farkından dolayı doktorun hatayı fark ettiği, yapılan hatanın fark edilmemesi halinde davalı işverenin Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğ’i gereğince maddi ve cezai yaptırım ile karşı karşıya kalacağı anlaşılmaktadır. Bu eylemin İş Kanunu’nun 25/II. maddesi kapsamında doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olarak nitelendirilebileceği, davalı işverenin iş akdini feshetmesinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”

     

  • Başkan Öz; “Çanakkale bir varoluş destanıdır”

    Başkan Öz; “Çanakkale bir varoluş destanıdır”

    18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle bir basın açıklaması yapan AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, “Çanakkale yalnızca bir savaş ve yalnızca bir zafer değildir. Çanakkale bir milletin varoluş destanıdır” dedi.

    1915-1916 yılları arasında, Çanakkale Boğazını geçerek İstanbul’u ele geçirmek isteyen İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında yaşanan Çanakkale Savaşları’nın bir bağımsızlık mücadelesi olduğunu belirten AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz, “Çanakkale, I. Dünya Savaşı cepheleri içinde en kanlı olanıdır. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da altını çizdiği gibi ‘Kimi Hindu kimi bilmem ne bela’ çöreklenmişti Gelibolu’ya ve hedef payitahttı. Yokluk içinde verilen savunma savaşında gökten adeta ölüm yağmış, Seyit Onbaşı ve 57. Alay başta olmak üzere yüzlerce kahramanlık destanı tarihe altın harflerle kazınmıştı. Bugün Çanakkale dediğimizde tüylerimiz iliklerimize kadar ürperiyorsa bunun sebebi Türk’ün sayısız şan ve şerefle dolu zaferler tarihinden bir parça olan Gelibolu yarımadasına serilen binlerce şehidin manevi yüceliğidir. Tüylerimizi ürperten zaferler değil, ‘Bir hilal uğruna batan’ yüzbinlerce güneştir.” dedi.
    1911-1912 yıllarında son Afrika topraklarını İtalya’ya kaptıran ve 1912-1913 Balkan Hezimeti ile Rumeli’deki hakimiyetini kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun artık ‘hasta adam’ olarak nitelendirildiğini hatırlatan Başkan Öz, mesajında şunları söyledi:
    “Türklerin artık bittiğini, Çanakkale’yi ellerini kollarını sallayarak geçebileceklerini düşünen Avrupalılar, ünlü komutan Moltke’nin ‘Diğer milletlerin teslim oldukları noktada Türkler’in savunması başlar’ sözünü unutmuş gibiydiler. İtilaf Devletleri Boğazlardan geçmek için 1915 yılının ilk günlerinde Çanakkale’ye ulaşmışlar fakat hiç beklemedikleri bir savunma gücüyl karşılaşmışlardı. Derin uykusundan uyanan ‘Hasta adam’ bir anda devleşmiş, önce donanmayı yok etmiş sonra kara savaşlarını destansı bir zafere süslemişti. Aynı ruh bugün yine ortadadır. Irak’ta, Suriye’de, Karabağ’da aynı ruh dimdik ayaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle vatan toprağına baş koymuş tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şanlı tarihimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.”

     

  • Erzurum’da çiftçilere tohum desteği

    Erzurum’da çiftçilere tohum desteği

    Erzurum Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ‘Bitkisel Üretimi Geliştirme ve Projesi Tohum Dağıtım Programı’ kapsamında Pasinler ilçesinde çiftçilere tohum dağıtımı yapıldı.

    Programa Erzurum Valisi Okay Memiş, Pasinler Kaymakamı Emre Zeyrek, Pasinler Belediye Başkanı Ahmet Dölekli, Tarım Kredi Kooperatifi Bölge Müdürü Mustafa Demir, İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar, muhtarlar, çiftçiler ve STK temsilcileri katıldı. Pasinler’in Porsuk Mahallesi Muhtarı Zihni Doğan konuşmasında, “Eli nasıl tutan çiftçi kardeşlerim, bildiğiniz gibi Pasinler ilçesinin çok değerli bir ovası bulunuyor. Devlet olarak bizlere yardımlar yapıyorsunuz, bizlerde yapılan yardımlardan dolayı sizlere teşekkür ederiz, bizlerde çiftçi olarak sizlerin yanındayız. Tarımsal destek konusunda, tohum desteği konusunda bizlere yardımcı oldunuz. Bu yardımlar bizleri daha çok çalışmaya sevk etti” dedi.

    İl Tarım ve Orman Müdürü Osman Akar ise, özellikle son pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş ıntarımsal faaliyetin, tarımsal üretimin önemini bir kez daha ön plana çıkardığını belirterek, “Her sektörde güçlü olsak bile olmazsa olmazımız tarım sektörü ve tarımsal üretimimizdir. Gerek ilin ekonomisine yaptığı katkı gerekse sosyal yaşam içerisindeki tarımla uğraşan kitlenin il içerisindeki payı dikkate alındığında Tarım Erzurum için vazgeçilmez bir sektördür” dedi.

    Erzurum Valisi Okay Memiş ise, “Öncelikle şunu söyleyeyim ki Allah israf edenleri sevmez. Pasinler ovasında ekilip elde edilen patateslerin hiç biri elimizde kalmayacak, hepsini pazarlamasını yapacağız. Bizler düne kadar kendi kendine tarım ve hayvancılık konusunda aynı sınıfta bulunuyorduk, ülke olarak o kendine yeten ülkeler sıralaması içerisine girmeyi arzu ediyoruz. Bundan 50 veya 60 yıl öncesine kadar köylerimizde dolgun bir nüfus vardı, toplumun çoğunluğu köylerde yaşıyordu, şimdi bu oran tam tersine döndü, köylerde ki göç şehirlere hızlı oldu ve tarımda ister istemez gerileme yaşandı. Tarım konusunda göç edilmesini kesinlikle onaylamıyoruz. Doğru tarım yapacağız. Topraklarımızı güzel işleyeceğiz. İlaçlarla toprağa ekim yapmak değil de, doğal yöntemlerle ekim yapmamız lazım. Erzurum Şeker Fabrikası özelleşti. Erzurum ovasında üretilen şeker pancarı tat olarak Türkiye ortalamasının üstünde bulunuyor. Çiftçi pancar ekimini yapmadığı için şehir dışından pancar alımı yapılıyor. Sizlerle toplantı yapacağım ve bu konuyu aydınlatacağım. Eskiden pancar ekimi zordu, çiftçi zorlanıyordu, şimdi makineleşmeden dolayı kolay tarım yapılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tohum dağıtımı konusunda çalışmaları oldu. Bu sene Tarım Bakanlığının Erzurum’a verdiği 27 bin ton tohum çok az, tohum desteği yaparak bu tonajı yükselteceğiz. Bu da doğru politika ile olur. Yem tohum desteğine hız vermemiz lazım. 8 bin civarında çiftçiye tohum desteği yapıyoruz, Pasinler ilçesi olarak sizlere ayrı bir destek sağlıyoruz, soğuk süt zinciri olarak 11 köyümüzde 88 tankımız bulunuyor, şimdiye kadar 350 bin litre süt toplamışız, bunun karşılığı olarak ta 1 milyon 76 bin liralık ödeme yapmışız. Sütün fiyatını dengelemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
    Konuşmalardan sonra buğday tohumu desteği alan çiftçilere tohumlar teslim edilerek, hatıra fotoğrafı çekildi.