Kategori: Gündem

  • Ulusal Antarktika Bilim Seferine katılan ekip Türkiye’ye döndü

    Ulusal Antarktika Bilim Seferine katılan ekip Türkiye’ye döndü

    Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 6. Ulusal Antarktika Bilim Seferine katılan ekip, uzun yolculuğun ardından İstanbul’a ulaştı.

    Aralarında Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Karadayı ve Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATASAM) Teknik Müdür Yardımcısı Dr. Onur Şatır’ın da aralarında yer aldığı bilim seferi ekibinin 22 Ocak’ta başlayan yolculuk serüveni uzun çalışmaların ardından 46 gün sonra sona erdi. 20 kişilik sefer ekibi ve 30 kişilik gemi mürettebatı, geçici bilim kampının bulunduğu Horseshoe Adasına giderek 29 kurumun paydaşı olduğu 14 bilimsel projeyi çalıştı. Portekiz ve Bulgaristan’dan olmak üzere 2 yabancı araştırmacı da ekibe dahil edildi.
    6. Ulusal Antarktika Bilim Seferi bilimden sorumlu sefer lider yardımcısı Doç. Dr. Hasan Hakan Yavaşoğlu, 2’si yabancı olmak üzere 20 araştırmacının 14 projeyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek canlı bilimleri, fiziki bilimler, yer bilimleri ve astronomi üzerine çalışmaları sürdürdüklerini ve bu çalışmaların 14 gün boyunca devam ettiğini söyledi.
    Daha sonra 2 gün Dismal Adasında çalışmaları tamamladıklarını ve bugüne kadar 60’ın üzerinde proje tamamlandığını anlatan Yavaşoğlu: “89 tane yayınımız var. Antarktika’daki ülkeler arasında düşündüğümüz zaman oldukça yüksek bir oran. Bu sene de özellikle canlı birimleri üzerine hocalarımızın verimli bir çalışma yaptığını söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
    Sefere bu yıl milli teknolojiler de dahil edildi
    HAVELSAN üretimi yerli ve milli GNSS alıcısı ile konum belirlemeye yönelik veriler toplamaya yardımcı olurken, ülkemizde geliştirilen İHA (İnsansız Hava aracı) ile Horseshoe Adasının 3D haritası üzerine çalışıldı ve buzul derinlikleri konusunda veriler toplandı. Ekibin sahada iletişimi, ASELSAN üretimi olan telsizler ve modüler telsiz tekrarlayıcı ile sağlandı.
    Geçen yıllarda Türkiye’nin ilk Meteoroloji istasyonu ve ilk üç GNSS istasyonu Antarktika’ya kurulmuştu. Tüm istasyonlardan toplanan veriler özellikle iklim değişikliği başta olmak üzere, deniz seviyesi değişimleri, tektonik hareketler ve buzul gözlemleri olmak üzere birçok bilimsel araştırmaya ışık tutuyor.

     

  • AFAD Erzurum Gönüllüleri Çanakkale’yi unutmadı

    AFAD Erzurum Gönüllüleri Çanakkale’yi unutmadı

    18 Mart Çanakkale Zaferinin 107. Yıl dönümü kutlamaları tüm yurtta olduğu gibi Erzurum’da da çeşitli etkinliklerle kutlandı.

    Erzurum AFAD Gönüllüleri tarafından AVM‘de gerçekleştirilen etkinlikte Çanakkale Şehitleri yad edildi. 18 Mart 1915 tarihinde, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun zaferiyle sonuçlanan Çanakkale Deniz Savaşları başta Çanakkale olmak üzere tüm Türkiye’de kutlandı. Türk askerinin kahramanlıklarının anlatıldığı etkinliklerin biride Erzurum’da gerçekleştirildi.
    Afet ve acil durum öncesinde, sırasında ve sonrasında toplum hizmeti çalışmalarına, dayanışma ve yardımlaşma amacıyla bireysel çıkarlarını gözetmeksizin hiçbir maddi beklentisi olmadan sadece topluma faydalı olmak arzusuyla fiziksel gücünü zamanını, bilgi birikimini, yeteneğini ve deneyimini kullanarak katılan AFAD Gönüllüleri Erzurum’da bu kez farklı bir çalışmaya imza attı.

    Arhavi, Sinop ve Rize’de sel felaketinde birçok çalışmada AFAD ekipleriyle görev alan ve adından söz ettiren AFAD Erzurum Gönüllüleri bu kez de AFAD Erzurum personeli ile birlikte Çanakkale zaferinin 107. yıl dönümünde, yazdıkları ve oynadıkları oratoryoda çeşitli köy ve ilçelerinden Çanakkale’ye giderek kahramanca çarpışan ve şehit olan Erzurumlu kahramanların isimleri yad etti.
    Gerçekleştirilen oratoryo büyük beğeni kazanırken, izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı.

     

  • Çanakkale’de zafer coşkusu

    Çanakkale’de zafer coşkusu

    18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümü dolayısıyla Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk Milleti Çanakkale’de verdiği eşsiz mücadele ile tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki bir çok ülke Çanakkale’den ve daha sonra İstiklal Harbi’mizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmıştır. Bu şanlı zafer Türk milletinin olduğu kadar gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş mazlum halkların da zaferidir” dedi.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayii ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.

    Çanakkale Şehitler Abidesi’nde saat 12.30’da başlayan tören, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına çelenk sunumuyla başladı. Tören, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayrağın göndere çekilmesiyle devam etti. Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri adına 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Mustafa Oğuz tarafından günün anlam ve önemine binaen konuşma gerçekleştirilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümü mesajı seslendirildi. Konuşmanın ardından aktör Bahadır Yenişehirlioglu tarafından Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirini okudu.

    “İşgal niyetiyle gelmiş olsalar da bu toprağa düşen yabancı askerleri de saygıyla anıyorum”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Tarihimizin en görkemli sayfalarından olan Çanakkale Deniz Zaferimizin 107.yıldönümünün kutlu ve mübarek olmasını temenni ediyorum. Çanakkale geçilmez sözünü tarihe nakşeden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle minnetle tazimle yad ediyorum. İstiklal Harbimizde Kıbrıs Barış Harekatında, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için canını feda eden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun. Ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin.

    Her ne kadar işgal niyetiyle gelmiş olsalar da burada toprağa düştükleri andan itibaren artık misafirlerimiz olarak gördüğümüz diğer milletlerin askerlerini de saygıyla anıyorum. İstiklal Marşı şairimiz o gün burada yaşananları şöyle dizelere döküyor: ‘Asımın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek, işte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek. Şuheda gövdesi bir baksana dağlar taşlar. O ruku olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından tertemiz yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Ey bu toprağa düşmüş asker, gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer’” dedi.

    “Halep’in, Gazze’nin, Kudüs’ün İstanbul’un çocukları koyun koyuna yatıyor”

    Çanakkale’nin, milletin vatanseverlik, cesaret gibi yüksek faziletlerinin sergilendiği büyük bir kahramanlık destanı olduğunun altını çizen Erdoğan, “İnancı uğrunda ölümü göze almış, İstiklale aşık bir millet 107 sene önce burada tarihin akışını değiştirmiştir. Çanakkele’de imanlı yürekler karşısında dünyanın en güçlü orduları hüsrana uğramış işgal ruhu karşısında inanç galip gelmiştir.

    Vatanını ve hürriyetini canı pahasına korumaya kararlı millet karşısında duracak hiçbir silahın olmadığı görülmüştür. Türk Milleti Çanakkale’de verdiği eşsiz mücadele ile tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki bir çok ülke Çanakkale’den ve daha sonra İstiklal Harbimizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmıştır. Bu zafer sadece bizim değil, Balkanlardan Avrupa’ya, Asya’ya 100 milyonlarca kardeşimizin ortak zaferidir. Bu şanlı zafer Türk Milleti’nin olduğu kadar gözünü ve gönlünü ülkemize çevirmiş mazlum halkların da zaferidir. Hemen yanı başımızdaki mezar taşlarına baktığımızda bu hakikati çok net görebiliyoruz. Burada sadece Türkiye’nin her ilinden her ilçesinden hemen her köyünden kahramanların kabirleri yok. Aynı zamanda gönül coğrafyamızın dört köşesinden gelip burada toprağa düşen şehitlerin mezarları da var. Saraybosna’nın Üsküp’ün Gümülcine’nin Bakü’nün Halep’in Gazze’nin Kudüs’ün çocukları ile İstanbul’un Ankara’nın Çorum’un Yozgat’ın Antep’in Mardin’in Edirne’nin evlatları tam 107 senedir bu mukaddes topraklarda beraberce koyun koyuna yatıyor” dedi.

    “Her vatan evladı buradan ders çıkarmalı”

    Çanakkale’nin millet olarak ebedi ve ezeli kardeşliği ifade ettiği kadar bütün bölgenin, İslam dünyasının kader ortaklığını da yansıttığını belirten Erdoğan, “Her vatan evladının buradaki şehitliklerden ecdadın fedakarlığından çetin mücadeleden çıkaracağı çok büyük dersler, ibretler olduğunu düşünüyorum. Gittiğim her yerde gençlerle her buluşmada, onlara Çanakkale’yi, destanı anlatıyor burayı görmeleri gerektiğini kendilerine söylüyorum. Sadece kendi çocuklarımızın değil Balkanlar, Afrika’nın, Ortadoğu, Orta Asya’nın gençlerinin buraya gelmelerini atalarını tanımalarını aramızdaki kardeşliğe şahit olmalarını arzu ediyorum. Bunu başardığımızda Çanakkale’yi evlatlarımıza hakkıyla anlattığımızda hem içimizde hem de kardeşlerimizle milletimiz arasında çok farklı bir muhabbet iklimini tesis edeceğimize inanıyorum. Her şeyden önce içinde bulunduğumuz mekanda Gazi Mustafa Kemal’in komutasında o kınalı kuzuların çıktığı yolda, tüm haçlı zihniyetine karşı hilalin zaferini tüm dünyaya gösterdiğimiz şu mekanda bizler de yavrularımızı buna göre yetiştirmemizin gereğine inanıyorum. Rabbim bize şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” dedi.
    Yapılan konuşmaların ardından şehitler için Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunup, dualar edildi. Şehitlik Defteri imzalandıktan sonra da temsili şehit mezarlıklarına karanfil bırakıldı.

     

  • 1915 Çanakkale Köprüsü’nden rüzgar gibi geçtiler

    1915 Çanakkale Köprüsü’nden rüzgar gibi geçtiler

    Türkiye Motosiklet Federasyonu Milli Takımlar Kaptanı Kenan Sofuoğlu ile Dünya Superbike Şampiyonu Toprak Razgatlıoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü’nden rüzgar gibi geçti.

    Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile açılışı yapılacak 1915 Çanakkale Köprüsü’nden Kenan Sofuoğlu ve Toprak Razgatlıoğlu rüzgar gibi geçti.

    Sofuoğlu, Kawasaki tarafından ‘fabrikasyon yapılan dünyanın en hızlı motosikleti’ HR2’yi kullanırken, Razgatlıoğlu ise Ferrari tarafından şu ana kadar üretilen en hızlı araba SF90’ın direksiyonu başına geçti.

    Hazırlıklarını yapan ve Türk bayrağıyla start verilmesinin ardından köprüyü beraber geçen ikili, ‘Ecdada Saygı’ ve ‘Geleceğe Armağan’ mesajıyla birlik mesajı verdi. Tek teker üzerinde giden Sofoğlu, elinde Türk Bayrağı ile de gösterisini taçlandırdı.

  • Uzmanlar 1915 Çanakkale Köprüsü’nü konuştu

    Uzmanlar 1915 Çanakkale Köprüsü’nü konuştu

    Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan dünyanın en büyük asma köprüsü unvanına sahip 1915 Çanakkale Köprüsü uzmanların da gündeminde. Uzmanların ortak görüşüne göre, köprü ülkeye büyük fayda sağlayacak.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak olan dünyanın en büyük orta açıklığa sahip asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü’nü uzmanlar değerlendirdi. Köprünün ülkeye büyük katkılar sağlayacağını anlatan Ulaştırma Profesörü Mustafa Ilıcalı, “Birkaç sene sonra dönüşümü göreceksiniz. Bu yol bu medeniyet buranın kalkınması, kentsel dönüşümün hızlanması, tarımda, sanayide bu bölgeye ülkeye büyük katkılar sağlayacak. Geçmişte yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın Ege’ye, Batı Anadolu’ya inmesini kolaylaştıracak. Bakanlığımız her büyük projede bunun getirisini bütün vatandaşlarla paylaşıyor. Yolu kullananların, yakıttan, zamandan çevreden kazandığı, istihdama, ekonomiye katkısı saymakla bitmez. Bu büyük projeleri eleştirirken iyi bakmak lazım. Çanakkale’nin fotoğrafını iyi çekin. Burada bir gerdanlık var. İstanbul Boğazı’nda ilk köprü yapıldığında İTÜ öğrencisiydim. 1973 senesinde açıldı. O zaman köprüye karşı gelenleri hatırlıyorum. Sonra ikinci köprü yapıldı. Üçüncü köprü yapıldı ve bu da Avrupa’yı Asya’ya bağlayan dördüncü köprü oldu” dedi.

    “Siyasi istikrar, uzun süreli hükümetler olmadan yapılamaz”
    “43 yıllık hocayım. Niye bu kadar önemli yatırımlara karşı çıkılmış. Sonuç itibariyle Çanakkale’de daha önce böyle bir geçiş düşünülmemiş. Son 20 yılda Türkiye ulaştırma alanında 1 trilyon 200 milyar liralık yatırım yaptı. Bu çok büyük bir miktar. Yüzde 20’si kamu özel sektör işbirliğiyle yapıldı. Bunlar önceden yapılamazdı” diyen Ilıcalı, “Siyasi istikrar, uzun süreli hükümetler olmadan yapılamaz. Dörtlü konsorsiyum var. İkisi yabancı Koreli. Siz de siyasi istikrar olması lazım ki, Koreli gelsin, İngiltere kredi versin. 20 yıldaki siyasi istikrarın mimarı millettir. O destekle beraber lider Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, özel sektör, kamu ile milyarlık işler yapıldı. Bu köprü ile Marmara’da bir ring yapılıyor. Bir gerdanlığı ülkemiz kazandı. Biz bir projeyi eleştirirken bilgi sahibi olmadan araştırmadan eleştiriyoruz. Yandaşlık değil, paydaşlardan birisi Ersin Arıoğlu. Eski CHP milletvekili. 35 müteahhit var. Çanakkale Köprüsü’ne staja gelen öğrenciler vardı. Geldiler, gördüler. Bunların belgesellerini inşaat fakültelerine göndereceğiz. Bilim açısından önemli. Türkiye’nin böyle bir projeyi yapması, bu tür işlerin ihracatı açısından önemli” diye konuştu.

    Yatırım miktarının 2,2 milyar euro olduğunu belirten Ilıcalı, “Gayrisafi yurt içi hasılaya olan desteği 1.9 milyar euro, yıllık istihdama 52 bin, üretime 3,2 milyar euro. Yakıttan kazanç yıllık 2,3 milyar lira. Eleştirenlere diyorum ki, buralarının videosunu alsınlar 5, 10 sene sonra baksınlar. Buralar uçacak” ifadelerini kullandı.

    “Yurt içi gayrisafi milli hasılaya katkı sağlıyor”
    YTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Özen ise, “Ülkemizin yurt içi gayrisafi milli hasılasına katkı sağlıyor. Karbon salınımını azaltıyor. Trafik kazalarını azaltıyor. Üzerinde de birçok simgeyi bulunduruyor. Orta açıklığıyla dünyanın en uzun köprüsü. Cumhuriyetimizin 100. yılını temsil etmesi önemli. Yüksekliğinin 3.18 olması, 18 Mart’ı temsil ediyor. ‘Dur yolcu’ dediğimiz zaman, dur yolcu ölç bak içinde ne simgeler var, bunları görmek bize kazandırıyor. Ulaşımın erişilebilir olmasıyla medeniyet de beraberinde geliyor. Buradaki dönüşümü ileride göreceğiz. Bu köprünün artık Marmara’nın etrafını dönen yol ağımız oluştu. Bu koridor ile beraber ulaşım maliyetlerinde azalmalar olacak. Katkı sağlayacak. İstanbul’un Trakya kesiminin Ege ile bağlantısı rahat sağlanacak. Avrupa ile Ege’nin kıyı kesimlerinin bağlanması kolay olacak. Yazın değil, normal günlerde lojistik için kolaylık olacak. İstanbul’a erişim de buradan kolaylaşacak” diye konuştu.

    “2,5 milyar dolarlık yatırım”
    Mimar Prof. Dr. Nihat Şen de köprünün sağlayacağı faydaları sıralayarak, “2,5 milyar dolarlık yatırım. 5 bin 100 personel ve 750 makinenin çalıştığı, tahminden 1,5 yıl önce kullanıma açılacak bir eser. Orta açıklığı ile 2023 yani Cumhuriyetin 100. yılını ifade ediyor. İki kule arası 2023 metre orta açıklıkta. Burası bir geçiş köprüsü değil. Dünya ekonomisine dünya ticaretine fonksiyonlar kazandıracak bir köprü. Kuzey Anadolu fay hattına 10 kilometre yakın bir yer. Benzeri Japonya’da var. Fark şu; Japonya’daki tek tablalı köprü, burası çift tablalı bir köprü. Köprüler vadilere yapılır. Aşırı rüzgarın geçişini tablalar arasından geçirmek için tablalar arasında boşluk vardır. Köprünün sallanmasını yavaşlatır. Bunun için çift tablalıdır. Bunlar çok sağlam birbirine bağlanmıştır. Buranın orta açıklığı çok fazla. 2023 metre orta açıklığı olan bir köprü. Burayı erken bitirmemizin sebebi, çok tecrübe kazanmamız. Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Çok ciddi mühendislik hesaplaması, kontrollerinde yapılan bir eser. Ciddi bir yatırımı var. Sadece buranın 1,5 yıl önce bitmesinin ekonomiye kazandıracağı 618 milyon euro. Bu köprünün devreye girmesiyle yıllık 418 milyon euro tasarruf sağlayacağız. Yakıttan, gaz emisyonu, zaman, araçların yıpranmasının önüne geçecek” dedi.

    “Dünya ticareti artık çok hızlı, ticaret süreklilik arz etmeli. Son 20 yılda her yerde yatırımlar yapılıyor” diyerek sözlerini sürdüren Şen, “Türkiye coğrafyası bir arı kovanı. Her yerinde imalat ve üretim, çalışma var. Ticaretin sürdürülebilir olması lazım. Hiç aksamaması lazım. Teknoloji gelişiyor. Statik hesaplamalar neticesinde olan bir durum. Kule yüksekliği çok fazla. Onun için çelikten yapılmış. Seyit Onbaşı’yı anmak açısından bir top figürü olacak. Köprü ile övünüyoruz. Mühendislik harikası. Hem iki kıtayı birleştiren 6. köprümüz. Dünya ticaretinde artık Türkiye farklı konuma geliyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü sadece bir köprü değil. Aynı zamanda Asya Avrupa arasındaki tarihi İpek Yolunun bağlantısıdır. Ciddi ticari aksın üzerindeyiz. Lojistik üssünün İstanbul’da kurulması, İzmir Limanı. İstanbul İzmir otobanı, Osmangazi Köprüsü. İstanbul lojistiğinin bir ayağı Çanakkale’de olacak. Bu havzadaki tarımı düşünün. Yol ve ulaşılan yer hizmetin gittiği yerdir. Bu köprünün açılmasıyla ciddi göç hareketliliği olacak. Sanayi, tarım daha fazla olacak. Göç de olacak” şeklinde konuştu.

    Acı tecrübeleri yaşamamak için imar planlama çalışmalarının titizlikle yapılmasının gerektiğini sözlerine ekleyen Şen, “50 yıl sonrasını gözeten imar planlarının yapılması lazım. Bakanlık ve il belediyeleri, ilçe belediyelerine ciddi görevler düşüyor. Tarım arazilerine dokunmadan, nerede sanayi, nerede turizmi planlamalıyız” dedi.