Kategori: Gündem

  • Polat Tower’da yangın

    Beşiktaş Fulya’da bulunan 42 katlı Polat Tower’da yangın çıktı. Dumanlar bütün Mecidiyeköy ve Taksim’i etkisi altına aldı. İstanbul Valisi Mutlu, yangının klimaların olduğu bölgede teknik bir arıza sonucu çıktığını açıkladı. Rezidansta bir çok ünlü isim yaşıyor. Yaralı ve can kaybının yaşanmadığı Yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları sürüyor. Çıkan büyük yangının ardından Adnan Polat ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş açıklama yaptı.

     

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş , Polat Tower Residence’daki yangında mal kaybı olmasına rağmen can kaybı olmadığını belirterek, “Bu olay bize bunu gösterdi; çok akıllı bir bina yapmışlar. Sistem kendi kendini soğuttu, yangın sistemleri çalıştı, bu tabi ki içeriye sirayet etmesini önledi. İçerideki sistemleri kapattı, gaz sistemlerini kesti. İçeride olası bir gaz sıkışmasına ve patlamasına mahal vermedi ve içeriye ters basınç vererek, dumanının içeriye girmesini önledi” dedi. Topbaş, olay yerindeki incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, Adnan Polat ve ailesine geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, “Mal kaybı var ama can kaybı yok” diye konuştu.

    İtfaiyenin, ihbarın kendilerine ulaşmasının ardından 3 dakika sonra yangına müdahale ettiğini kaydeden Topbaş, 30 araç ve 100 personelle çalışıldığını anlattı.
    İstanbul ‘a yapılan binaların “akıllı” olması gerektiğini, bu nedenle Adnan Polat ‘a teşekkür ettiğini kaydeden topbaş, şöyle konuştu:

    İstanbul ‘a yapılan gökdelenlerde yanıcı malzemelerden mümkün mertebe kaçınılması gerekiyor. Bu olay bize bunu gösterdi; çok akıllı bir bina yapmışlar. Sistem kendi kendini soğuttu, yangın sistemleri çalıştı, bu tabi ki içeriye sirayet etmesini önledi. İçerdeki sistemleri kapattı, gaz sistemlerini kesti. İçeride olası bir gaz sıkışmasına ve patlamasına mahal vermedi ve içeriye ters basınç vererek dumanının içeriye girmesini önledi.”

    Topbaş, İtfaiye Daire Başkanı’nın verdiği bilgilere de değinerek, binanın yangın merdivenlerinin gayet rahat olduğunu, tahliye için insanların oraya alındığını anlattı.
    Binanın yazılım program değerinin Adnan Polat ‘ın ifadesine göre 6 milyon dolar olduğunu belirten Topbaş, şunları kaydetti:

    “Bu yatırımın işte bugün sonucunu görüyoruz. Bir facia yaşanabilirdi. Demek ki, bilime ve teknolojiye çok dikkat etmek gerekiyor. İtfaiye araçlarının dahi ulaşamayacağı irtifalar var, şu anda bizim burada 50 metreye ulaşan merdivenimiz var ama burada 112 metrelik bir yükseklik var. Şunu da net ifade edebilirim; göreve geldiğimden itibaren itfaiyemizi çok geniş bir çapta teçhiz ettik. Ekiplerimiz her sabah antrenman yapmaktalar, şu anda New York itfaiyesi ile eşdeğer olduğumuzu net olarak ifade etmeliyim. Yangının çıkış nedeni ile ilgili bazı iddialar var ama net olarak bilmiyoruz, daha sonra belli olacak.”

    Olayla ilgili yaptıkları değerlendirmede, Adnan Polat ‘ın kendisine, “Bu, İstanbul ‘daki gökdelenlere bir uyarı, buna göre dikkat edilmesini, yapılarımızın buna göre yapılmasını bize gösteriyor” dediği bilgisini veren Topbaş, kendilerinin de buna katıldığını aktardı. Topbaş, belediyeler olarak daha hassas olmak zorunda olduklarını vurgulayarak, “Çünkü buralarda binlerce insan çalışıyor. New York’taki ikiz kuleler faciasını hep beraber izledik ve gördük. Kentimizde böyle bir facianın yaşanmasını istemiyoruz, yatırımcılarımızın da bu hassasiyeti göstermesi gerekiyor” diye konuştu. Topbaş, yapıların yangın yönetmeliğine uygun yapılması gerektiğini de hatırlattı.

    ‘Sistem, kendini korudu’
    Polat Holding’e ait Polat Tower Recidense’nin sahiplerindenAdnan Polat da, basın mensuplarının soruları üzerine, şunları söyledi:

    “Yangını ofisimdeyken haber aldım. İtfaiye yangın başladığı anda burdaydı. Bu trafikte bunun olması büyük hüner. Cephedeki yangın başladığında binanın içindeki dogalgaz hattı kesildi. Asansörler durdu. Merdivenlere yüksek basınçlı hava verildi. Anons yapıldı. Odalar su içinde kaldı. Buraya çok ciddi bir yatırım yaptık iyi ki de yapmışız. Can kaybı olmaması en büyük tesellemiz. Binada 1500 kişi yaşıyor. Herkes çıkıyor. Hatta bizim çocuklar 4-5 tane süs köpeğini bile çıkardı. Sadece görmüş olduğunuz dış cephede hasar oluştu. Binanın içinde herhangi bir şey yok. Çünkü sistem yangın anında hemen reaksiyon gösterdi, çalışmaya başladı. Onun için yangın içeriye girmemiş. İtfaiye çatıdan aşağıya doğru kontrol ederek indi. Sistem burada kendini korudu. Bundan sonra, Belediye Başkanı Kadir Topbaş da söyledi, ‘ İstanbul için her işte bir hayır vardır’ derler, bu bir uyarı oldu. Gökdelenleri yaparken de bu hassas teknolojinin kullanılması gerektiğini bize gösterdi. Yangının neden kaynaklandığını şu anda bilmiyoruz. İtfaiyeye, Kadir Topbaş ‘a ve Mustafa Sarıgül’e, itfaiyeye çok teşekkür ediyorum. Çok ani reaksiyon gösterdiler. Kısa bir sürede geldiler ve kısa sürede söndürdüler.”

    ‘En uzun merdiven kullanıldı’
    Avrupa’nın en yüksek konut binalarından biri olan ve 152 metre yüksekliğindeki binanın tasarımı, stüdyo ev tipi. 33 katı konut 42 katlı kulenin, her konut katında 12 olmak üzere 406 tane stüdyo dairesi bulunuyor. Rezidansta, 81 ve 71 metrekarelik stüdyo daireler bulunuyor ve daireler, bir oda, bir salon, banyo ile mutfaktan oluşuyor.
    650 araç kapasiteli otoparkı, kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi bulunan bina, 33 bin noktasında ana bilgisayarın kontrolü altında tutuluyor ve yaratılan otomasyon senaryosuyla dünyada rezidans uygulamaları içerisinde ilk sıralarda yer alıyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘nden yapılan açıklamada ise, Şişli Fulya’da 42 katlı Polat Tower Residence’ın dış cephesinde meydana gelen yangının İstanbul İtfaiyesi’ni alarma geçirdiği belirtildi. Yangının 45 dakikada kontrol altına alınarak söndürüldüğüne işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Saat 10.40’ta gelen ihbarla Mecidiyeköy İtfaiye grubu 3 dakikada olay yerine intikal ederek yangına müdahale etmeye başladı. İlk grubun takviye istemesiyle birlikte Beyoğlu ,Beşiktaş , Şişli, Fatih, Seyrantepe, Başakşehir, Gazi, Kayışdağı, Bakırköy grupları bölgeye sevk edildi. Ekipler kısa aralıklarla olay yerine giderek yangına müdahale etmeye başladı. Yangına, 34 araç 111 personel müdahale etti. Yangında ölen ya da yaralanan olmadı. İtfaiyenin yangına geç müdahale ettiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Yangına 52 metrelik (dünya standartlarının en uzun) yangın merdiveni, Kocayusuf Ahtapot, çeşitli özelliklere sahip araçlar ve uzman bir kadro ile müdahale edildi.”

  • Erzurum’da intihar girişimi

    Erzurum’da üniversite öğrencisi genç kız, kaldığı kız yurdunun 2. katından atlayarak intihara kalkıştı. Yaralanan genç kız, hastanede tedavi altına alındı.

     

    Olay, dün akşam saat 22.30 sıralarında Atatürk Üniversitesi Kampusu içerisindeki Kredi Yurtlar Kurumu 3. Kız Yurdu’nda meydana geldi. Yaz okuluna kalan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2. sınıf öğrencisi N.K. (20), arkadaşlarının gözü önünde 2. kattaki odasının penceresinden kendisini aşağı attı. Çimlerle kaplı toprak zemine düşen N.K., yurda çağrılan 112 Acil Servis görevlileri tarafından Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastaneye getirildiğinde bilinci açık olan N.K.’nın hayati tehlikesinin bulunmadığı, birkaç yerinde kırıklar olduğu bildirildi.
    Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı

  • Cinsiyet ayrımcılığı iddiası

    ERZURUM Nene Hatun Kız Anadolu Lisesi Müdürü Hilmi Özbek, başvuruları dün sona eren Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) girmek için kayıt yaptırmaya gelen karşı cinsten adayların birbirine karşı samimi tavırları üzerine babası veya kardeşi ile gelenlerin dışında sadece kadın adayların başvurularını aldıklarını söylediği iddia edildi.

     

    Kız arkadaşı ile gelen erkek adayların kayıt için komşu Erzurum Lisesi’ne gitmelerini isdeğini belirten Müdür Hilmi Özbek, “Sevgilisi veya kız ardaşını alarak gelenler acayip tavır sergiliyordu. Biz de dedik ki, ’Burası kız okulu. Kızlar buraya müracaat etsin, erkekler ise iki adım yukarıdaki Erzurum Lisesi’ne giderse bu çirkinliği önleriz” dedi.

    Orta öğretim ve ön lisans mezunları için 18 Haziran ile 11 Temmuz tarihleri arasında liselere yapılan KPSS başvuraları sırasında tarihi Nene Hatun Kız Anadolu Lisesi’nde kız ve erkek adayların samimi davranışları ve okul bahçesinde sigara içmeleri, okul yöneticilerinin tepkisini çekti. Lise Müdürü Hilmi Özbek, sigara izmaritlerinin bahçeye atılmamasını isterken, kayıtlar için erkek ve kadın KPSS başvuraları ile ilgili şunları anlattı:

    “Kayıt yaptırmaya sevgilisi ya da kız arkadaşını alarak geliyor. Okulun bahçesi geniş olduğu için bir şeyler yiyor, sigara içiyor ve çevreye atıyorlar. Orada el- ayak acayip haller sergileniyor. Biz de dedik ki; ’Burası kız okulu. Kızlar- kadınlar buraya müracaat etsin, erkekler ise, 2 adım yukarıdaki Erzurum Lisesi’ne giderse bu çirkinliği önleriz. Ayırımcılık söz konusu değil. Onlarınki kayıt yaptırmak; yani üzüm yemek değil, bağcı dövmek. Erkeklerden de kayıt yaptığımız var. Ama o çirkinlikleri görünce dedik ki; ’Kardeşim bunun önüne geçelim.’ Kimseyi almadığımız diye bir şey yok. Toplanmaları acayip davranışlar içerisinde bulunmalarını önlemek maksadıyla hareket ettik. Bir kısmı Erzurum Lisesi’ne kayıt yaptırdı. Bu çirkinlikler olmasın gelsin kayıt yaptırsın. Kız kardeşi, kızıyla kayıt yaptıranlar var. Onlara ’erkek giremez’ diye birşey söylemedik.”

  • Üzmez’i Üzen Haber

    Bursa’da 2008 yılı Nisan ayında 14 yaşındaki B.Ç. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunma suçundan yargılandığı davada 13 yıl 1.5 ay hapis cezasına çarptırılan 80 yaşındaki Hüseyin Üzmez hakkındaki karar Yargıtay tarafından onanırken, beraat ettiği ‘Hürriyeti tahdit’ suçlarından cezalandırılması istendi. Mahkeme, yurt dışı yasağı konulan Üzmez hakkında yakalama kararı verdi.

     

    Vakit Gazetesi eski yazarı Hüseyin Üzmez’in tutuklanmasına neden olan olay, 4 yıl önce Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla küçük yaştaki kızları B.Ç.’yi para karşılığı erkeklere sattığı öne sürülen anne Livaze Ç. ile babası Bekir Ç.’nin telefonlarının dinlemesiyle ortaya çıktı. Savcılık, dinlenen konuşmalardan Hüseyin Üzmez’in, bir süreden bu yana ilişkisi olan 36 yaşındaki Livaze Ç. adlı kadının B.Ç.’ye İstanbul ve Mudanya’daki evinde defalarca ‘cinsel saldırıda’ bulunduğunu belirledi. İlerleyen yaşı nedeniyle cinsel ilişkiye giremeyen Hüseyin Üzmez’in, B.Ç.’ye cinsel tacizi telefon görüşmelerinden anlaşıldı.
    Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 25 Nisan 2008 tarihinde savcılığın talimatıyla Hüseyin Üzmez ile B.Ç. ve annesi Livaze Ç.’yi Mudanya İlçesi’nde gözaltına aldı. Kendisine komplo kurulduğunu öne süren Hüseyin Üzmez, sorgusunda B.Ç. ile evlenmeyi düşündüğünü, o nedenle birlikte olduğunu söyledi. Mudanya Sulh Ceza Mahkemesi, 1 gün sonra Hüseyin Üzmez ile suça yardımcı olduğu gerekçesiyle B.Ç.’nin annesi Livaze Ç.’nin tutuklanmasına karar verdi. B.Ç. ise Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.

    Hakkında 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2küçük yaştaki kıza cinsel istismar’ suçundan dava açılan Hüseyin Üzmez ile ‘Kızını fuhuşa teşvik’ suçundan 20 yıl hapsi istenen anne Livaze Ç.’nin yargılanmasına aynı yılın Eylül ayında başladı. B.Ç.’nin babası Bekir Ç., ilk duruşmada önceki ifadelerini kabul etmedi, Hüseyin Üzmez’den şikayetçi olmadıklarını söyledi. Mahkeme heyeti, olaylardan B.Ç.’nin ne kadar etkilendiğinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda muayene edilmesine karar verdi.

    Mahkeme kararından sonra Adli Tıp Kurumu’nda B.Ç.’ye çok kısa sürede yapılan muayene ve kontrollerde, yaşı küçük kızın yaşananlardan dolayı beden ve ruh sağlığı bozulmadığı yönünde rapor verilince tutuklu sanık Hüseyin Üzmez ile Livaze Ç. cezaevinde 185 gün tutuklu kaldıktan sonra 28 Ekim 2008 tarihinde çıktıkları ikinci duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. B.Ç.’nin avukatlarının itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun bu kez B.Ç.’nin beden ve ruh sağlığının bozulduğunu içeren raporu vermesi üzerine Hüseyin Üzmez, 260 gün aradan sonra 14 Temmuz 2009 tarihinde tekrar tutuklandı.

    13 YIL 1.5 AY CEZA

    Hüseyin Üzmez’e, yargılandığı Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Eylül 2009 tarihinde ‘Küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak’ suçundan 13 yıl 1.5 ay hapis cezası verildi. Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Hüseyin Üzmez, böbrek ve solunum yetmezliğinin yanı sıra ruhsal sorunları nedeniyle tedavisinin tam teşekkülü hastanede sürdürülmesi için 538 gün tutuklu kaldığı Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Metris Cezaevi’ne sevk edildi.

    Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Hüseyin Üzmez hakkında verilen kararı ele aldı. Yüksek mahkeme her iki sanık hakkında açılan ‘hürriyeti tahdit’ suçunun, ‘mağdurenin ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismar suçu’ ile birleştirilmesinden sonra, mağdure çocuğun avukatları ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu avukatlarının duruşmaya katılıp katılmadığının sorulmadığını gerekçe göstererek davayı usulden bozdu.

    YENİDEN YARGILANDI

    Bursa 4’üncü Ceza Mahkemesi’nde tekrar yargılanan Hüseyin Üzmez’in 2’nci kez yargılaması 9 Mart 2011 tarihinde tamamlandı. Sanıklar Hüseyin Üzmez ve Livaze Ç.’nin avukatları ile B.Ç.’yi savunan avukatların hazır bulunduğu son duruşmada Hüseyin Üzmez’e ‘son sözleri’ soruldu. Önceki duruşmalarda olduğu gibi yine anlamsız ifadeler veren Hüseyin Üzmez, “Kuran’dan sonra yazılan bir hadis kitabımız vardır. Burada ‘yalan söyleme’ der. Ben yalan konuşmuyorum. Sizin bilmediğiniz başka şeyler var. Bunları size sunduğum dilekçemde açıkça belirttim. Sizi seviyorum. Bunu size yalakalık olsun diye söylemiyorum. Hakkımda hazırladığınız 350 sayfalık beraat kararı için sizleri kutluyorum. Bu arada hanımdan ayrıldım. Yuvam yıkıldı. Şerefim lekelendi. Beni tahliye etmenizi istiyorum” dedi.

    Livaze Ç.’nin rahatsızlığını gerekçe göstererek katılmadığı duruşmada kararını veren mahkeme heyeti Hüseyin Üzmez’e, ‘mağdurenin ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel istismar’ suçundan yine 13 yıl 1.5 ay hapis cezası verirken, ‘hürriyeti tahdit’ suçundan ise oy çokluğu ile beraatine karar verdi. Mahkeme heyeti, kanıtların toplanmış olması, bunların karartılma olasılığı ve sanığın kaçma şüphesinin bulunmamasını, Yargıtay sürecini ve cezaevinde kaldığı süreyi dikkate alarak Hüseyin Üzmez’in tahliyesini kararlaştırdı. Önceki yargılamada beraat eden Livaze Ç. hakkında, yeniden yargılandığı bu davada da ikinci kez beraat kararı verildi.

    YAKALAMA KARARI ÇIKARTILDI

    Dosya, B.ç.’nin avukatları tarafından cezanın az olduğu gerekçesiyle sanık avukatları tarafından da cezanın fazla olduğu iddiasıyla temyiz edildi. Hüseyin Üzmez hakkında dosyanın Yargıtay 14’ncü Ceza Dairesi tarafından incelenmesi tamamlanarak karar verildi. Yargıtay, Üzmez’in ‘küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak’ suçundan 13 yıl 1.5 ay hapis cezasını onadı. Mahkeme, Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin oy çokluğu ile verdiği ‘Hürriyeti tahdit’ suçlamasıyla ilgili beraat kararını bozarak Üzmez’in cezalandırılmasını istedi. Hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve yakalama kararı çıkarılan Üzmez, yakalandığı taktirde 3’üncü kez aynı davadan tutuklanacak.

    Yargıtay, beraat eden mağdure B.Ç.’nin annesi Livaze Ç.’nin de yeniden yargılanmasını istedi. Hüseyin Üzmez ve Livaze Ç. önümüzdeki günlerde Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargı önüne çıkarılacak.

  • Aslı için yeni rapor

    Erzurum’da, 12 Ocak 2012’de kayak antrenmanı sırasında pistin kenarındaki tahta kar perdelerine çarparak hayatını kaybeden Aslı Nemutlu’nun (17) ölümünün ardından görevlendirilen yeni bilirkişinin hazırladığı raporda, genç kızın suçlandığı ortaya çıktı. Anne Ayşe Nemutlu, “Tamamen Kayak Federasyonu’nun verdiği savunmanın kopyası” dedi. SABAH