Kategori: Ekonomi

TCDD’nin çalışır durumdaki son kara treni, tur operatörleriyle film yapım şirketlerinin gözdesi oldu.

 

Buharlı tren meraklılarının turları ve film çekimleri için kara treni kiraya veren TCDD, son 1 yılda yaklaşık 200 bin lira gelir elde etti. Gelen talepleri dikkate alan Demiryolları, kara trenlerin sayısını artırma kararı aldı. Uğruna türküler yazılan buharlı lokomotifler (kara tren), gelişen teknolojiyle birlikte yerini dizel ya da yüksek hızlı trenlere bıraktı. Teknolojiye yenik düşen kara trenlerin, bir kısmı hurdaya ayrılırken, bir kısmı da müzelere çekildi.

 

TCDD bünyesinde hizmet veren 1 adet kara tren ise son yıllarda tur operatörleriyle film yapım şirketlerinin gözdesi oldu. Yurt içi ve dışından nostaljik gezi düzenlemek isteyen tur operatörleri, TCDD’ye başvuruda bulunarak buharlı lokomotifi kiralıyor. Özellikle Almanlar, kara treni kiralayarak her yıl Anadolu’da tur düzenliyor.

Halis Toprak ve Toprak Ailesi 1056 gün sonra yeniden şirketlerinin yönetimini devralıyor.

 

TOPRAK GRUBUNDAN AÇIKLAMA

Halis, Mehmet, Ahmet Toprak ve Toprak Grubu şirketleriyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) arasında 18 Aralık 2004 tarihinde ana protokol imzalanmış; daha sonrada 6 Şubat 2008 tarihinde birinci ek protokol ve son olarakta 15 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren ikinci ek protokol imzalanmıştır. Bu protokoller sonucunda Toprak Grubu TMSF’ye olan borcunu tamamıyla ödemiş ve TMSF ile nihayetinde helalleşmiştir. Toprak Grubu’nun 22 şirketinin ve 21 sanayi tesisinin yönetimi 29 Haziran 2012 tarihinde, 1056 gün sonra tekrar Halis Toprak’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda Toprak Ailesi’ne geçecektir.

TMSF yönetimi altında Toprak Grubu’na ait 22 sanayi tesisinden sadece bir tanesi olan Toprak İzolasyon Fabrikası bir Alman firmasına satılmış, geriye kalan ve ülkemizin 6 bölgesinde bulunan 21 sanayi tesisi ise halen Toprak Grubu’na aittir ve bu sanayi tesislerimizin büyük bir kısmı halenüretim faaliyetine devam edememektedir.

Toprak Grubu’nun hedefi ülkemizin milli serveti olan bu tesisleri en kısa süre içinde tekrar faaliyete geçirip, ilaveten 7,500 kişiye yeniden iş imkanı sağlamaktır. Böylece 1977 yılından beri 35 senedir milyarlarca dolar katma değer yaratarak hizmet ettiğimiz Türk ekonomisine, yeniden üretim ve istihdam yaratarak; ihracat yaparak ve vergi vererek katkı sağlamaya devam etmek hedefini taşımaktayız.

TMSF: PROTOKOL İMZALANDI

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Toprak Grubu şirketleri arasında, grubun fona olan borçlarının ödenmesine yönelik protokol imzalandı.

TMSF Kasım 2001’de Fona devredilen Toprakbank hakim ortağı Toprak Grubu şirketleri ile Halis Toprak, Ahmet Toprak ve Mehmet Toprak arasında grubun fona olan borçlarının ödenmesine yönelik olarak protokol imzalandı.

TMSF tarafından yapılan açıklamaya göre, Toprak Grubu’nun, fona olan borçları bir kısım taşınmazların ayni tahsilat yoluyla fon tarafından devralınması suretiyle tasfiye edildi. TMSF kendisine kanunlarla verilen görev ve yetkiler çerçevesinde, kamu alacaklarının en yüksek değerle tahsili ve fona devredilen bankaların kamuya maliyetinin asgari seviyelere indirilmesi prensibiyle çalışmalarına devam ediyor.

Erzurum Tebriz arasında uçak seferlerinin başlaması sebebiyle Tebriz Havaalanında düzenlenen tören ile 3. İpekyolu İşadamları Zirvesine katılan Erzurum heyeti çalışmalarını tamamlayarak yurda döndü.

 

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Vali Sebahattin Öztürk, AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, bürokratlar, belediye başkanları ve işadamlarından oluşan kalabalık bir heyet ile Tebriz’e çıkarma yapan Erzurum ekibini Tebriz havaalanında Doğu Azerbaycan Valisi Dr. Ali Rıza Beygi ve çok sayıda yerel yönetici karşıladı.Havaalanındaki törende konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk Erzurum ve Tebriz’in potansiyellerinin değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek ortak kültürel ögelere vurgu yaptı.Törenin ardından Şah gölü ve çevresinde ki parkta bir süre gezinti yapan heyet üyeleri, akşam Vali Beygi’yi Valilik makamında ziyaret etti. Burada da karşılıklı görüş alışverişinde bulunan Erzurum ve Tebriz heyetleri karşılıklı olarak birbirlerine hediyeler verdi.

 

3. İPEKYOLU İŞADAMLARI ZİRVESİ…

 

Tebriz programının ikinci gününde 3. İpekyolu İşadamları Zirvesi gerçekleştirildi. Her iki ülkeden zirvenin önemli konukları oldu. Zirveye Türkiye’den; Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Ordu Valisi Orhan Düzgün, İran’dan ise Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Muhammet Rıza Mir Tacettini, Sanayi, Ticaret ve Maden Bakanı Dr. Mehdi Gazanferi, Doğu Azerbaycan Dini Lideri Ayetüllah Şebisteri, Doğu Azerbaycan Valisi Dr. Ali Rıza Beygi ve çok sayıda ülke temsilcisi ve işadamı katıldı.

 

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, zirve öncesinde yaptığı konuşmada, Erzurum ve Tebriz arasında Türk Hava Yolları tarafından doğrudan karşılıklı seferlerin başlatılmasının önemine dikkat çekerek Türkiye ve İran arasında bu hattın bir saat ile önemli bir yakınlaşma sağlayacağını söyledi. Bakan Akdağ, Türkiye ve İran arasında vizelerin kaldırılmasının diğer ülkelere de örnek olmasını diledi. Akdağ: “Dünyanın büyük bir kısmı bugün global ekonomik krizle boğuşuyor. Buna karşın bu bölgede de İpekyolu hattındaki ülkelerin ekonomilerinin geliştiğini büyüdüğünü görüyoruz. Bu İpekyolu’nun canlandığının göstergesidir. Onun için bize düşen ticaret erbabına yardımcı olmaktır. Güven ve istikrar ticareti, ticarette güven ve istikrarı destekler” diye konuştu.
İran ziyaretinde kendisine gösterilen misafirperverlikten duyduğu memnuniyeti ifade eden Akdağ, “Tebriz bizim için çok başka bir anlam taşır. Tebriz bizim için Şemsettin Muhammed’dir, Mevlana’yı Mevlana yapan Şems’dir. Tebriz Şehriyar’ın şiirindeki Haydar Baba’nın yurdudur” diye konuştu.Bakan Akdağ burada Tebrizli Şair Şehriyar’ın “Haydarbaba” adlı şiirini de seslendirdi.

 

DR. MEHDİ GAZANFERİ: “İPEKYOLU MİLLETLERİN VE HALK ARASINDAKİ BAĞLANTILARIN RUHUDUR.”

 

İran’ın Sanayi, Ticaret ve Maden Bakanı Dr. Mehdi Gazanferi ise, 2 bin yıl önce İpek Yolu’nda kurulan bağlantıların bugün de devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Geçmişte, İpekyolu güzergahı üzerindeki devletler arasında bir irtibat olmadığını, milletler ve tüccarlar arasında gelişen bir bağlantı olduğunu ifade eden Gazenferi “UNESCO’nun ifade ettiği gibi İpekyolu milletlerin ve halk arasında bağlantıların ruhudur” diye konuştu.İpekyolu’nun 27 ülkeyi birbirine bağladığını kaydederek bir genel sekreterlik kurulması önerisinde bulunan İranlı Bakan Gazanferi, biri devlet, diğeri özel sektörden olmak üzere her ülkenin iki temsilci göndermesinin İpekyolu işadamları zirvesini güçlendirileceği önerisini getirdi.

 

İran’ın Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammet Rıza Mir Tacettini de yaptığı konuşmada İpekyolu ülkeleri arasında vizelerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Türkiye ve İran arasında vize olmamasını örnek gösteren Tacettini, vizelerin kaldırılmasının ticareti artıracağını savundu.Açılış konuşmalarının ardından katılımcı ülke temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı Panel gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Trabzon TTSO Meclis Başkanı ve DEİK Türk İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy katıldı.

 

27 değişik ülkeden gelen ve 3. İpekyolu İşadamları Zirvesine katılan işadamları, programın öğleden sonraki bölümünde Şehriyar Otelde ikili görüşmelerde bulundu.Erzurum heyetinin Tebriz programı 3. gününde de devam etti. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın İstanbul’a dönmesinin ardından heyet üyeleri çalışmalarını sürdürdü. Ağırlıklı olarak ziyaret ve ikili temasların gerçekleştirildiği programda, Tebriz Valiliği’nin hazırladığı program doğrultusunda şehrin önemli yerleri de gezildi.
Heyet Pazartesi günü gece havayoluyla Erzurum’a döndü.

 

UÇAK SEFERLERİ BÖLGEDE HEYECAN YARATTI

 

Üç günlük program süresince Erzurum heyetine eşlik eden Tebrizli işadamları ve yöneticiler, hem zirve kapsamında gerçekleştirilen ikili görüşmelerin, hem de doğrudan uçak seferlerinin başlamasının kendileri için büyük önem arz ettiğini belirterek geleceğe dönük büyük umutlar taşıdıklarını ifade etti.

Yüksek Denetleme Kurulu’nun bu yılın Şubat ayında kabul ettiği Enerji Verimliliği Strateji Belgesi uyarınca 1 Temmuz’dan itibaren A sınıfının altındaki buzdolaplarının satışı ve ithalatı yasaklanacak

 

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Aydilek, Türkiye’deki toplamenerji tüketiminin yüzde 24’ünün konutlarda gerçekleştiğini ve konutlardaki toplam tüketimin yarısının da beyaz eşyalardan kaynaklandığını söyledi.

 

Enerji verimliliği konusunun Türkiye’nin enerji ihtiyacı düşünüldüğünde cari açığa bile etki edecek önemde olduğunu dile getiren Aydilek, “Beyaz eşyaların konutlarda tükettiği enerjinin yüzde 60’ı buzdolabından kaynaklanıyor. Yani Türkiye’nin toplam tüketiminin yüzde 7’si buzdolaplarından kaynaklanıyor” dedi.

 

1990’lı yıllarda C sınıfı bir buzdolabının yılda 840 kilovattsaat enerji tükettiğini kaydeden Aydilek, 1 Temmuz’dan itibaren A sınıfının altındaki buzdolaplarının satışının yasaklanacağını hatırlattı.

 

Atatürk Barajı’nın üretimi kadar tasarruf

 

A sınıfı bir buzdolabının yılda 390, A 290, A 190 kilovattsaat enerji tükettiğini ifade eden Aydilek, “Bugün Türkiye’deki hanelerde toplam 24-25 milyon buzdolabı var. Bunun 15 milyon kadarı B-C sınıfı arasında değişiyor. Belki 15 milyon buzdolabının tamamını değiştirmek mümkün değil ama bu buzdolaplarını A sınıfı ile değiştirmek mümkün olsa her yıl Atatürk Barajı’nın yıllık üretimi kadar enerji tasarrufu sağlarız” diye konuştu.

 

Dernek üyesi firmaların uygulamaya karşı hazırlıklı olduğunu belirten Aydilek, firmaların bayilere A sınıfının altında buzdolabı satışı yapmadıklarını bildirdi. Elinde A sınıfının altında buzdolabı bulunan bayilerin durumlarını da değerlendiren Aydilek, “1 Temmuz’a kadar bu tip ürünleri satamayan bayiler satışa devam edebilirler. Ama o tarihe kadar bu sınıftaki ürünlerin satılacağını tahmin ediyorum” ifadesini kullandı.

Memur toplu sözleşme görüşmelerinin ardından devreye giren Hakem Heyeti’nin kararıyla yüzde 4 zam alan memur ve memur emeklililerinin zam ve 5.5 aylık maaş farklarını önümüzdeki hafta ödemeye hazırlanan Maliye Bakanlığı’nı Haziran sıkıntısı sardı. Memur ve emeklilere ödenecek zam ve 5.5 aylık farklar için bütçeden ilave 3 milyar lira civarında bir para çıkacağı hesaplanıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Mayıs ayı bütçe rakamlarıyla ilgili yaptığı bir değerlendirmede, “Haziran ayında bütçe biraz sıkıntılı” sözlerinin ardında bu ilave rakamların yattığı belirtiliyor.

 

Geçen ay yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet ile sendikaların anlaşamaması üzerine devreye giren Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memura 2012 için yüzde 4+4, 2013 içinse yüzde 3+3 zam vermişti. Ancak ödemeler Haziran ayı maaşına yetiştirilemedi. Ayrıca kamu çalışanlarına geriye dönük olarak 5.5 aylık maaş farkı doğdu. Bu hafta ödemelerin yapılması bekleniyor.

SALI GÜNÜNE YETİŞEBİLİR

Maliye Bakanlığı’nın yetiştiremediği zam ve fark hesaplarıyla ilgili ödeme hedefinin önümüzdeki hafta Salı günü hesaplara yatması yönünde olduğu belirtiliyor. Böylece Maliye Bakanlığı, Haziran ayı hesaplarından mevcut maaş ödemelerine ek olarak zam ve zam farkları olmak üzere 10 milyar liranın üzerinde bir ödeme yapması bekleniyor.

Haziran 2012 döneminde geçen yıl getirilen “af/alacak yapılandırması”nın peşinat tahsilatı bu yıl olmayacak olması nedeniyle gelirlerde bir azalma, memur toplu sözleşmesinden gelecek birikimli yükün etkisiyle harcamalarda bir artış bekleniyor. Geçen yıl Haziran ayında bütçe gelirleri yeniden yapılandırma gelirleri tahsilatı nedeniyle çarpıcı bir şekilde artmıştı. Geçen yıl yapılandırmadan 8 milyar liralık tahsilat sağlanmıştı. Bu yıl Haziran ayında böyle bir tahsilat olmayacak.

YAZILI AÇIKLAMADA BULUNACAK

Maliye Bakanı Şimşek’in de, bu durum nedeniyle Haziran 2012 dönemine ilişkin bütçe gerçekleşmeleriyle ilgili endişeli olduğu ifade ediliyor. Bu kapsamda Şimşek’in yapılandırması gelirinin bu Haziran’da olmaması nedeniyle gelirlerde bir azalma, memur toplu sözleşmesinden gelecek birikimli yükün etkisiyle harcamalarda artışın kamuoyuna detaylı anlatılmasını istediği belirtiliyor. Bu kapsamda Haziran ayı bütçe rakamlarının bir basın toplantısıyla değil, detaylı bir yazılı açıklamayla duyurulacağı belirtiliyor. (milliyet)