Ukrayna Sağlık Bakanlığı, 3’ü çocuk 198 sivilin Rusya saldırıları sonrası hayatını kaybettiğini açıkladı.
Rusya’nın Ukrayna saldırıları 3’üncü gününde de devam ediyor. Ukrayna Sağlık Bakanı Viktor Lyaşko, Rusya’nın saldırılarında birçok Ukrayna vatandaşının hayatını kaybettiğini duyurdu. Lyaşko, “Resmi bilgilere göre maalesef ‘işgalcilerin’ saldırıları sonrasında 3’ü çocuk 198 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca 33’ü çocuk olan 1115 kişi de yaralandı” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın, Ukrayna’ya askeri operasyonu 3. gününe girerken ülkenin başkenti Kiev dahil olmak üzere birçok kentte çatışmaların şiddeti büyüyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından hemen hemen ülkenin tüm kentlerinde çatışmalar yoğunlaşarak artıyor. Dün geceye göre bu gece Ukrayna’nın başkenti Kiev’de aralarında olmak üzere tüm kentlerde şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Gündüz Ukrayna’ya hava hareketları ve roket saldırılarıyla operasyonlarını sürdüren Rusya, gece saatlerinde ise tüm yönlerden saldırılar gerçekleştirdi. Ukrayna ordusu ise, Kiev’i Ruslara teslim etmemek için büyük bir direnç gösterirken, Kiev’in merkezinin hemen dışında her 2 ülkenin askerleri arasında çatışmalar yaşanıyor. Çatışmaların en çok Kiev’in güneyinde yaşandığı öğrenilirken, Kiev’e bağlı Vasylkiv çatışmaların merkezi haline geldi.
Geç saatlerde Rusya tarafından, Harkov’dan sonra Mariopol kentinde de kontrolün ele alındığı duyurulurken, Rus ordusu Odessa kentine en çok deniz yolu ile saldırılar gerçekleştiriyor. Kiev’e roketatar sistemler, top atışları, hava ve kara harekatlarını sürdüren Rus ordusu, Dnipro, Harkov, Semi, İvano – Frankivsk, Herson ve Zaporijya kentlerinde de tüm yönlerden saldırılarını sürdürüyor. Rusya ve Ukrayna birliklerinin çatışması Ukrayna’nın hemen hemen tüm kentlerinde aralıksız devam ediyor.
Ukrayna tarafından yapılan açıklamada, Rus ordusunun Kiev yakınlarına geldiği belirtildi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Rusya ile Ukrayna ordusunun Kiev’e 80 kilometre mesafede bulunan İvankov şehrinde çatışma halinde olduğunu belirtti. Açıklamada ayrıca, Rus askerlerinin kuzeyden Belarus tarafından İvankov’a gelerek burada Ukrayna ordusu ile çatışmalara girdiği aktarıldı. Ukrayna ordusunun, Rus askerlerinin İvankov’u geçip Kiev’e gelmemesi için bölgedeki köprüleri imha ettiği de öğrenildi.
Kiev metrosundan açıklama
Öte yandan Kiev metrosu da bir açıklama yaparak Ruslar tarafından yapılacak muhtemel bir hava saldırısında hangi metro istasyonlarının çalışıp çalışmayacağını duyurdu. Açıklamada, “Muhtemel bir hava saldırısında sirenler çalarsa Dnipro, Gidropark, Darnitsa, Çernigovska, Lesnaya metroları çalışmayacaktır. Bu istasyonlar sığınak olarak ya da yolcu taşımacılığı için güvenli değil. Vatandaşlarımızdan diğer metro istasyonlarını kullanmalarını istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Polonya Kadın Hakları Merkezi, ülkede her 40 saniyede bir kadının şiddete maruz kaldığını, yılda 500’e yakın kadınınsa aile içi şiddet sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
Avrupa genelinde kadına yönelik şiddet korkutan boyutlara ulaşıyor. 15 yaş ve üzeri her 3 kadından birinin cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kaldığı, haftada 50’ye yakın kadının aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybettiği Avrupa Birliği’nde (AB) üye ülkelerden Polonya’da da kadına yönelik şiddet güncel bir sorun olarak ülke gündeminde yerini koruyor. Polonya’da faaliyet gösteren Kadın Hakları Merkezi’ne (CPK) göre, ülkede her 40 saniyede bir kadın şiddete maruz kalıyor. Yaşları 16 ile 60 arasında değişen yılda 800 bine yakın kadın şiddete maruz kalıyor. Şiddetin mağduru her 6 kadından birinin hastanede tedavi görmek zorunda kaldığını belirten CPK, her yıl 500’e yakın kadının aile içi şiddet sonucu hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Evlilik ve ikili ilişkilerdeki kadına yönelik şiddetin tesadüfi olmadığını, sistematik bir şekilde yıllarca sürdüğünü belirten CPK, şiddetin tanığı komşular kadar kolluk kuvvetleri ile devletin kurumlarının da kadını söz konusu durumdan kurtarmak için yeterince çaba sarf etmediği kanaatinde. Adli makamlara bildirilen kadına yönelik şiddet vakalarının yüzde 70’i için savcılık tarafından “kovuşturmaya gerek olmadığı” kararı verildiğini ifade eden CPK, davaya konu olabilen vakalarda hüküm giyen sanıkların yüzde 80 kadarının da cezalarının ertelendiğine dikkat çekiyor.
“Kadınlar adalet sistemine güvenmiyor”
Uluslararası Af Örgütü Polonya Şubesi ise ülkedeki resmi istatistiklerin eksik olmasına rağmen yine de korkunç bir tablo çizdiğini aktarıyor. 2019 yılında 65 binden fazla kadın ile 12 bin çocuğun şiddet mağduru oldukları gerekçesiyle başvuruda bulunduklarını belirten Uluslararası Af Örgütü, yine aynı yıl 2 bin 527 tecavüz vakası hakkında soruşturma başlatıldığını kaydediyor. Polonyalı kadınların diğer Avrupa ülkelerindeki kadınlara oranla daha az sayıda aile içi şiddet vakası bildirdiğini ifade eden Örgüt, söz konusu durumun kadınların adalet sistemine güvensizliği ve kimsenin kendilerine inanmayacağı endişesinden kaynaklandığını belirtiyor.
“Program kadını her alanda koruyacak”
Polonya ombudsmanı Vatandaş Hakları Sözcüsü ise Polonya hükümetinin 2021 yılında aile içi şiddetle mücadele için halen bir programının bulunmadığını kaydetti. Kurumdan yapılan açıklamada, ülkede aile içi şiddetin kurbanının büyük ölçüde kadınlar olduğu ifade edilirken, şiddetin mağdurlarını koruma ve desteklemenin hükümetin temel görevleri arasında olduğu hatırlatıldı. Bu amaçla Aile İçi Şiddete Karşı Mücadele Programı’nın Bakanlar Kurulu tarafından ivedilikle kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Polonya ombudsmanı söz konusu programın kadını aile içinde olduğu kadar kamusal alanda, işyerinde, politikada, eğitim ve sağlık alanında da koruyacağının altını çizdi.
ABD’nin Başkenti Washington’da 6 Ocak’taki kongre baskınıyla ilgili soruşturmalar sürerken FBI’ın bu konuda önceden uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.
Olaydan bir gün önce Virginia’da bulunan FBI yetkililerinin bölgede olası bir saldırganlık olacağına dair uyarıda bulunduğu belirtildi.
FBI’dan bir yetkili 6 Ocak tarihinde FBI’ın güney Virginia’da bulunan Norfolk ofisinden Washington saha ofisine geçilen raporun aynı zamanda bölgedeki diğer güvenlik güçleri ile paylaşıldığını belirtti.
Raporda protestocuların kongre binasının altındaki tünelleri paylaştığı ve Kentucky, Pennsylvania gibi eyaletlerde Washington’a gitmeden evvel buluşma noktaları belirlediği bilgisi verilirken belge içerisinde yer alan bazı mesajlarda “Saldırganlaşın. Bunu bir yürüyüş veya protesto olarak tanımlamayın” ve “Savaş için hazırlanın. Ya başkanımızı alırız ya da ölürüz” cümlelerinin bulunduğu söylendi.
ABD Kongresi beş kişinin hayatını kaybettiği olaylarda FBI ve diğer federal kurumların neden yavaş davrandığı konusunda cevap arıyor. Geçtiğimiz hafta FBI Washington ofisinin başında bulunan Steven D’Antuono yürüyüşün vahşileşebileceğine dair bir kanıt bulunmadığını söylemişti.