Etiket: zam

  • Altay; “Zam tepkisinden korkan firmaların gramaj oyununa müdahale edilecek”

    Altay; “Zam tepkisinden korkan firmaların gramaj oyununa müdahale edilecek”

    Tüketicinin ‘zam’ endişesinden yararlanan bazı firmaların fiyat algısını bozmadan ‘gramaj’ların arkasına sığındığını belirten Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı ve Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Altay “Ürünün fiyatı belki aynı kalıyor ancak her geçen gün gramı eriyor” dedi.

    Tüketici Şikayetleri

    Son zamanlarda tüketicilerden aldıkları şikayetlerin başında ’gramaj oyunları’ geldiğini dile getiren Altay, “Tüketiciler, ürünün fiyatında hiç bir değişiklik yapılmayarak gramının, kilosunun düşürülmesine yetkililerin çözüm üretmesini her platformda talep ettiler. Tüketici temsilcileri olarak bizler de “Ticaret Bakanlığı; taklit, tağşiş ve fahiş zamlar için gösterdiği ifşa ve cezalara gramaj oyunu yapan firmalar da eklenmeli” şeklinde açıklamalar yaptık. Aldığımız şikayetlerin bazıları; Sıvı yağlar artık 5 litre değil 4500 litre, paket peynirler 1 kilo değil 900 gram, paket şeker 1 kilo değil 750 gram, çikolata 48 gram değil 42 gram, bardak ayran 300 mililitre değil 295 mililitre. Bu örneklere yüzlerce eklenebilir” dedi.

    Ticaret Bakanlığı Müdahale Edecek

    Bu şikayetlere yaptırım uygulaması noktasında harekete geçen Ticaret Bakanlığının yaptırım uygulayacağını anlatan Altay açıklamasını şöyle sürdürdü;

    “Ticari reklam ve haksız ticari uygulamalar yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 1. Maddesinde, haksız ticari uygulama olarak kabul edilen örnek uygulamalar başlıklı ekinde yer alan “Aldatıcı Ticari Uygulamalar” başlıklı bölümüne, “Tüketicilere sunulan bir malda birim fiyatını farklılaştıracak şekilde adet, uzunluk, ağırlık, alan, hacim ölçüleri ve benzeri unsurlarından birinde değişiklik yapılmasına rağmen, değişiklik yapılmadığı izlenimi uyandıran yanıltıcı ambalajlama uygulamalarını,” gerçekleştirenler tedbiren durdurma ve idari para cezası yaptırımları ile karşılaşacaklar. Yani bundan böyle bir ürünün fiyatını değiştirmeyip gramını, kilosunu düşürenler, paket içerisinde 5 adet olup da 4 taneye düşürenler bakanlığın, zabıtanın denetlemeleri ve tüketicilerin şikayet etmeleri sonucunda yaptırımla karşılaşacaklar.

    Mutlaka Şikayet Edilmeli

    Bu kapsamda haklarınızı bilmek ve fırsatçılara prim vermemek büyük önem taşıyor. Bakanlığın her esnafı, her siteyi, her marketi denetlemesi çok zor olduğundan tüketiciler alışverişlerinde etiket ile ambalaja bakıp ürün kıyaslaması yapmalı ve ayrıca gramajlarına dikkat etmelidirler. Ürünün boyutu aynı olabilir. Bu nedenle birkaç dakika ayırarak ürün incelenmeli fiyat ve gramaj farklılıkları şikayet edilerek fırsatçıların haksız kazançları engellenmelidir. Ürünlerin gramajı ile oynayan firmaları internet üzerinden ekran görüntüsü alarak, markette ise raf fotoğrafını çekerek telefona kolayca indirilebilen HFA’ya ya da Ticaret İl Müdürlüklerine, Reklam Kurulu’na ve Alo 175’e şikayet edilebilir. Bunun yanında Gelir İdaresi Başkanlığı gıda maddeleri başta olmak üzere bazı temel tüketim ürünlerinde haksız fiyat artışı ve stokçuluk yapanları takibe aldı. Bu amaçla Vergi İletişim Merkezi’nde (189) ihbar hattı kuruldu. Şikayetler Alo 189 ihbar hattına da yapılabilir.”

  • Altay; “Lapa lapa zam yağıyor”

    Altay; “Lapa lapa zam yağıyor”

    Tüketici Hak Arama Derneği Genel Başkanı ve Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Altay, Covid-19, döviz kuru artışları ve yüzde 17 olan politika faizinin, vatandaşa zam olarak yansıdığını ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi.

    Altay, “Öyle sancılı bir süreçten geçiyoruz ki Covid-19 nedeniyle yaşadığımız sıkıntılı dönem, etkisini uzun bir süre daha göstermeye devam edeceğe benziyor. Aşılama süreci ve vaka sayılarında azalma olumlu sonuçlar verse de kapanan işletmeleri, borçlanan esnafları eski haline getirmeyecektir” dedi.

    Sosyal medya ikinci el platformlarında masa, sandalye, devren kiralık dükkan ilanlarının yoğun olduğunu dile getiren Altay, “Halk sokağa çıkma yasağı ile, kepenk kapatma ile, enflasyondan kaynaklanan zaruri harcamalarını azaltma ile elini taşın altına koyuyor. Birazda ekonomiyi yönetenlerin her alanda; gerek tasarruf, gerek yardım, gerekse vergiler konusunda ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Çünkü yukarıda belirttiğim sorunlar enflasyonu tetikleyen nedenlerdir. Ve aylarca iş yapamayan veya işletmesini kapatmak zorunda kalan esnafa verilen yardım çok düşük bir rakamdır.

    Ülkemizde halkın hissettiği enflasyon oranı yüzde 40’larda. Kış kendini hissettirdiği bu günlerde elektrik ve doğalgaz faturaları vatandaşların evini ısıtmakla kalmıyor, cebini de yakıyor! Bu gerçekler ışığında TUİK’in yazıp, yönetip ve oynadığı bir sinema kuşağı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

    Öncelikle TUİK’in tam bağımsız bir şekilde güvenilirliğini kazanması ve sepette sadece temel ihtiyaç ürünlerinin yer alması gerektiğini anlatan Altay, “Ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin değişmesi ile başlatılan ekonomik reform, geç kalınmadan hayata geçirilmelidir. Finansal dengeler minimum seviyeye inmeden, Dolar ve faiz düşmeden fiyat artışlarının önüne geçilemez. En önemlisi vatandaşın TL’ye olan güveninin tekrar kazandırılması gerekiyor. Geçen yıl yaşadığımız döviz mevduatı alımları, 2021 yılının ilk haftasında da artarak devam etti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “yastık altındaki dövizinizi bozdurun” çağrısına yurtiçi yerleşikler kulak tıkar oldu. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 8 Ocak haftasında 235 milyar 857 milyon Dolar ile döviz mevduatı yeni rekor seviyesine ulaştı. Bir önceki haftaya göre 199 milyon Dolar’lık bir artış yaşandı. Bunun yanında TL’ye duyulan güvensizlik altın talebinin artmasına da neden oluyor. Vatandaşın yastık altında tuttuğu altının değerinin 250-280 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin ediliyor.

    Fiyat artışlarını sadece iktidara yüklemek haksızlık olur. Bazı üretici, aracı, satıcı ve sağlayıcılara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İktidarda kim olursa olsun. Ülkemizde fırsatçılar olduğu sürece biz hiç bir zaman Almanya, Finlandiya, Norveç olamayız. Çünkü yangından mal kaçırırcasına olağanüstü durumlardan nemalanan, ürünlere keyfi zam uygulayan fırsatçılar var bu ülkede! Ticaret Bakanlığı bu kişilerin üzerine giderek ceza uyguluyor. Yeterli mi? değil. Daha fazla denetmen, müfettiş veya personel ile bu kişilere göz açtırmamak gerekiyor. Tabi bu durumda tüketicilere de görev düşüyor. Haksız fiyat artışı uygulayan firmaları en fazla 5 dakika ayırarak şikayet etmek gerekiyor. Şikâyet edilmeli ki tüketicilerin biraz daha fazla harcamasına, belki tasarruflarına, çocuklarının geleceğine göz dikenlere gereken cezalar verilsin. Fahiş zam yapan işletmeler, internet sitelerinden ekran görüntüsü alarak, markette ise raf fotoğrafını çekerek Play Store’dan kolayca indirebilen HFA’ ya, Ticaret İl Müdürlüklerine ve Alo 175’e şikayet edilebiliyor. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı, haksız fiyat artışı ve stokçuluğa ilişkin şikayetlerin 7 gün 24 saat hızlı bir şekilde iletilmesi için “0552 189 0 189” numaralı WhatsApp hattını hizmete sundu. Böylelikle tüketicilerden gelen ihbar ve şikayetler için gerekli işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.” şeklinde konuştu.

  • Belediyeden işçilerine yüzde 50 zam

    Belediyeden işçilerine yüzde 50 zam

    Şarkışla Belediyesi ile yetkili sendika arasında imzalanan sözleşmeyle işçilerin maaşlarına yüzde 50 zam yapıldı.

    Şarkışla Belediye Başkanı Ahmet Turgay Oğuz, Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası ile toplu iş sözleşmesi imzalanmasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Oğuz, maaşlara yüzde 50 zam yaptıklarını ve bekar bir işçinin alacağı ücretin aylık 3 bin 600 lira olduğunu belirterek, “Sendika ile masaya oturup anlaştık. Sendika ilk başta yüzde 45 zam talep etti, biz yüzde 50 zam yaptık. Sosyal haklarını da yardımları da en üst seviyeden verdik. İşçilerimize hayırlı olsun, bu sendikal sözleşme 60 işçimizi kapsamakta ve şu anda net olarak bekar bir işçimizin alacağı ücret 3 bin 600 lira olarak belirlendi. Bu sözleşme 31 Ekim 2023 tarihine kadar geçerli olacak. Daha fazla yapmak isterdik fakat belediyemizin imkanlarının en üst limitlerini zorlayarak arkadaşlarımıza zam yaptık. İşçi kardeşlerimize ve ailelerine hayırlı olsun” dedi

  • Söylemez, memurlara seyyanen zam istedi

    Söylemez, memurlara seyyanen zam istedi

    Memur Sen Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, “Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı, vergide adalet için oran sabitlenmeli, matrah artmalı” diyerek, memurlara seyyanen zam istedi.

    Memur Sen Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, memur maaşlarıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “ Dünyanın ve insanlığın bütününe yönelik etki ve tehdit üreten korona virüs ve ona dayalı pandeminin temel gündem olduğu 2020 yılı; kamu görevlileri açısından Hakem Kurulu kararı mağduriyetleri ile enflasyona dayalı kayıplar yaşadıkları bir yıl olarak da geride kaldı. Hakem Kurulu; kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini yüzdelik olarak 2020 yılında 4+4, 2021 yılında 3+3 şeklinde oransal artış yapılması kararı vermişti. Oysa yetkili konfederasyon Memur-Sen olarak; bu oranların ülkenin, ekonominin ve kamu görevlilerinin gerçekleriyle, geçmiş dönem enflasyon verileriyle uyumlu olmadığını dile getirmiştik. Beraberinde İşverenin teklifine hayır demiş, Hakemin Kararına da tepki göstermiştik. 2020 enflasyon rakamları incelendiğinde ortaya çıkan tablo özetle şudur. İşverenin/Hakemin reva gördüğü artış; birinci altı aylık dönem için 4 üncü aydan, ikinci altı aylık dönem için ise 3 üncü aydan sonra enflasyona yenilmiş ve kamu görevlilerini mağdur etmiştir. Somutlaştırdığımızda, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine birinci altı ay için yüzde 1,75, ikinci altı ay için yüzde 4,33 enflasyon farkı yansıtılmış, 2020 yılı toplam artışı ise karara göre yüzde 8,16 iken hayata göre yüzde 14,82 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle, Hakemin-İşvereninin karara yazdığı artıştan yüzde 80’lik bir sapma meydana gelmiştir. Gelin bu tabloyu düzeltelim, enflasyonu yenen maaş ve ücret hedefi belirleyelim” ifadelerine yer verdi.

    Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve faiz oranlarının, kur tarafının rakamları birlikte ele alındığında en az artış, en düşük yükselişin maaşlarda ve ücretlerde olduğuna dikkat çeken Söylemez, “Son 10 yıllık enflasyon ve enflasyon farkı tablosu, 2019-2021 faiz, kur tablosu, 2020 yılı aylık enflasyon tablosu özetle şunu söylüyor; kamu görevlilerinin maaşları ve ücretleri eriyor, bu erimeyi durdurmak için gecikmeden seyyanen zam yapılması gerekiyor. Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre yüzde 24 arttığı, gıda enflasyonunun yüzde 25 seviyesinde olduğu, 2020 yıl başı ve sonu itibariyle faiz tarafında yüzde 75’lik artışın gerçekleştiği, bütçede faiz giderlerinde son 3 yıllık dönem itibariyle yüzde 45-yüzde 70 artış oluştuğu, kur tarafında yüzde 40’a yakın artış rakamına ulaşıldığı gerçekleri artık göz ardı edilmemelidir” şeklinde konuştu.

    Hem gelir dağılımda adaleti sağlamak, hem de enflasyon kaynaklı kayıpları telafi etmek, beraberinde düşük maaş ve ücret grubunda bulunan kamu görevlilerine asgari ücretler için atılan doğru adıma benzer bir yaklaşımı uygulamak için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 1 0cak 2021’den geçerli olmak üzere “en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’na denk gelecek tutarda seyyanen zam istediklerini vurgulayan Söylemez, “ Daha somut ifadeyle, kamu görevlilerinin mevcut maaşlarına/ücretlerine 1 Ocak’tan geçerli olacak şekilde 400 TL seyyanen zam istiyoruz. Böylece geçmiş yönüyle kayıpların giderilmesini, gelecek yönüyle de enflasyona yenilme riskinin bitirilmesini talep ediyoruz. Bizzat kamu işvereninin ve siyasi iktidarın öngörüleriyle 2021 yılı enflasyon tahmini, beklentisi yüzde 11 seviyesindedir. Bunun anlamı, Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3’lük artışın yetersiz kalacağının, enflasyon farkı oluşacağının itiraf edilmesidir. Biz bu itirafın gereğinin yapılarak, 400 TL’lik seyyanen zammın 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılmasını talep ve teklif ediyor ve ivedilikle bekliyoruz. Bu adım, hem gelir dağılımında hem de sosyal kulvarda adaletin sağlanması, sosyal maliyet ihtimalinin de ortadan kaldırılması gibi önemli sonuçlar üretecektir. Bizler alın terinin karşılığı kurumadan verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensuplarının emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde, ederin ödenmesinde hükümetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz. Emeğin karşılığını ödemek için akıtılan akıl terini ve bütün gayretleri, milletimiz ve kamu görevlilerimiz takdir etmek de her zaman olduğu gibi cömert olacaktır. Biz bu cömertliğin, kamu yönetimi ve devlet tarafında da temel bakış olarak benimsenmesini bekliyor, seyyanen zam istiyoruz” diye konuştu.

  • Başkan Yünkül: “Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı, vergide adalet için oran sabitlenmeli, matrah artmalı”

    Başkan Yünkül: “Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı, vergide adalet için oran sabitlenmeli, matrah artmalı”

    Memur-Sen Bursa İl Başkanı Gökhan Yünkül, “Gelirde adalet için seyyanen zam yapılmalı, vergide adalet için oran sabitlenmeli, matrah artmalı” diye konuştu.

    Dünyanın ve insanlığın bütününe yönelik etki ve tehdit üreten korona virüs ve ona dayalı salgının temel gündem olduğu 2020 yılının, kamu görevlileri açısından hakem kurulu kararı mağduriyetleri ile enflasyona dayalı kayıplar yaşadıkları bir yıl olarak da geride kaldığını ifade eden Memur-Sen Bursa İl Başkanı Gökhan Yünkül, “Hakem kurulu, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini yüzdelik olarak 2020 yılında 4+4, 2021 yılında 3+3 şeklinde oransal artış yapılması kararı vermişti. Oysa yetkili konfederasyon Memur-Sen olarak, bu oranların ülkenin, ekonominin ve kamu görevlilerinin gerçekleriyle, geçmiş dönem enflasyon verileriyle uyumlu olmadığını dile getirmiştik. Beraberinde işverenin teklifine hayır demiş, hakemin kararına da tepki göstermiştik. 2020 enflasyon rakamları incelendiğinde ortaya çıkan tablo özetle şudur. İşverenin/hakemin reva gördüğü artış, ilk altı aylık dönem için 4 üncü aydan, ikinci altı aylık dönem için ise 3 üncü aydan sonra enflasyona yenilmiş ve kamu görevlilerini mağdur etmiştir. Somutlaştırdığımızda, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine ilk altı ay için yüzde 1,75, ikinci altı ay için yüzde 4,33 enflasyon farkı yansıtılmış, 2020 yılı toplam artışı ise karara göre yüzde 8,16 iken hayata göre yüzde 14,82 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle, Hakemin-işvereninin karara yazdığı artıştan yüzde 80’lik bir sapma meydana gelmiştir. Gelin bu tabloyu düzeltelim, enflasyonu yenen maaş ve ücret hedefi belirleyelim” dedi.

    “Ekonominin makro ve mikro düzey rakamları, enflasyon ve faiz oranları, kur tarafının rakamları birlikte ele alındığında en az artış, en düşük yükseliş maaşlarda ve ücretlerdedir” diyen Başkan Yünkül konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Son 10 yıllık enflasyon ve enflasyon farkı tablosu, 2019-2021 faiz, kur tablosu, 2020 yılı aylık enflasyon tablosu özetle şunu söylüyor. Kamu görevlilerinin maaşları ve ücretleri eriyor, bu erimeyi durdurmak için gecikmeden seyyanen zam yapılması gerekiyor. Yıllık enflasyon oranının bir önceki yıla göre yüzde 24 arttığı, gıda enflasyonunun yüzde 25 seviyesinde olduğu, 2020 yıl başı ve sonu itibariyle faiz tarafında yüzde 75’lik artışın gerçekleştiği, bütçede faiz giderlerinde son 3 yıllık dönem itibariyle yüzde 45 – yüzde 70 artış oluştuğu, kur tarafında yüzde 40’a yakın artış rakamına ulaşıldığı gerçekleri artık göz ardı edilmemelidir. Hem gelir dağılımda adaleti sağlamak, hem de enflasyon kaynaklı kayıpları telafi etmek, beraberinde düşük maaş ve ücret grubunda bulunan kamu görevlilerine asgari ücretler için atılan doğru adıma benzer bir yaklaşımı uygulamak için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine 1 0cak 2021’den geçerli olmak üzere ’en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10’na denk gelecek tutarda seyyanen zam’ istiyoruz. Daha somut ifadeyle, kamu görevlilerinin mevcut maaşlarına/ücretlerine 1 Ocak’tan geçerli olacak şekilde 400 TL seyyanen zam istiyoruz. Böylece geçmiş yönüyle kayıpların giderilmesini, gelecek yönüyle de enflasyona yenilme riskinin bitirilmesini talep ediyoruz.”

    Bizzat kamu işvereninin ve siyasi iktidarın öngörüleriyle 2021 yılı enflasyon tahmini, beklentisi yüzde 11 seviyesinde olduğunu belirten Yünkül, “Bunun anlamı; Hakemin 2021 için kararlaştırdığı 3+3’lük artışın yetersiz kalacağının, enflasyon farkı oluşacağının itiraf edilmesidir. Biz bu itirafın gereğinin yapılarak; 400 TL’lik seyyanen zammın 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılmasını talep ve teklif ediyor ve ivedilikle bekliyoruz. Bu adım, hem gelir dağılımında hem de sosyal kulvarda adaletin sağlanması, sosyal maliyet ihtimalinin de ortadan kaldırılması gibi önemli sonuçlar üretecektir. Bizler alın terinin karşılığı kurumadan verilmesi hassasiyetine davet eden bir medeniyetin mensuplarının emeğin, alın terinin, kamu görevlilerinin hizmet üretme gayretlerinin karşılığı olacak değerin verilmesinde, ederin ödenmesinde hükümetin siyasi sorumluluk, devletin medeniyet perspektifimiz kaynaklı zorunluluk hassasiyetiyle sorunu çözümle, talep ve teklifimizi evetle buluşturması gerektiğine inanıyoruz. Emeğin karşılığını ödemek için akıtılan akıl terini ve bütün gayretleri, milletimiz ve kamu görevlilerimiz takdir etmek de her zaman olduğu gibi cömert olacaktır. Biz bu cömertliğin, kamu yönetimi ve devlet tarafında da temel bakış olarak benimsenmesini bekliyor, seyyanen zam istiyoruz” dedi.