Etiket: Yüzen

  • Yüzen güç ünitesi Akademik Lomonosov’a ‘Yılın Nükleer Projesi’ ödülü

    Yüzen güç ünitesi Akademik Lomonosov’a ‘Yılın Nükleer Projesi’ ödülü

    Dünyanın tek yüzen nükleer enerji santrali (FNPP) olan Akademik Lomonosov, 2020 nükleer enerji santrali yarışmasının jürisi tarafından yılın en iyi nükleer enerji santrali seçilerek prestijli ‘Asian Power Awards’ ödülünü kazandı.

    Yüzen güç ünitesi Akademik Lomonosov, Rusya’nın uzak doğusundaki Çukotka Özerk Bölgesinin Pevek kentinde yer alıyor. FNPP, bu konumuyla dünyanın en kuzeyindeki nükleer enerji santrali olma özelliği taşıyor. Yüzen güç ünitesinin Mayıs 2020’de devreye alınması, Rusya’nın uzak bölgelerinin sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak için gerçek bir atılım olmuştu. FNPP, elektrik üretimine ek olarak, Pevek şebekesine ısı da sağlıyor. Gelecekte FNPP, devre dışı bırakılan Chaun-Bilibino Enerji Merkezinin ürettiği kapasiteyi de karşılayacak.

    Asya’daki enerji sektörünün liderlerini belirleyen Asian Power Awards’ın (Asya Enerji Ödülleri) bu yıl 16’ncısı düzenlendi. Etkinlik, uzun yıllardır Asya’nın önde gelen enerji yayını Asian Power’ı yayınlayan Singapur merkezli yayınevi Charlton Media tarafından yapıldı. Bu yılki yarışmanın jüri üyeleri arasında The Lantau Group, KPMG Advisory, Pinsent Masonlar, AFRY ve YCP Solidiance yer aldı.

    Yarışmaya bu yıl, B. Grimm Power, Mitsubishi Power, Ltd, China Resources New Energy (Huanxian) Wind Power Co., Ltd. ve diğerleri de dahil olmak üzere 50’den fazla şirket katıldı.

  • Paris’te yüzen sinema etkinliği

    Paris’te yüzen sinema etkinliği

    Fransa’nın başkenti Paris’te vatandaşlar yüzen sinema temalı etkinlikte teknelerden ve şezlonglardan film seyretti.

    Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan La Villette Kanalı’nda Paris Belediyesi tarafında yaz sezonunu başlaması dolayısı ile yüzen sinema temalı etkinlik düzenlendi. Vatandaşlar, teknelerden ve şezlonglardan dev ekranda “Le Grand Bain” isimli filmi izledi. Etkinlikte 38 adet elektrikli tekne ve 150 adet şezlong kullanıldı. Tekneler ve şezlonglar ise günler önce yapılan çekilişle vatandaşlara ücretsiz olarak tahsis edildi. Çekilişte tekne çıkan şanslı izleyiciler saatler önce kanala gelerek, tekneleri ile gezinti yaptı. Yeterli şezlong olmaması nedeni ile birçok izleyici ise yerlerde oturmak zorunda kaldı. Etkinlikte zaman zaman yer kavgaları yaşandı. Ücretsiz film gösterimi ise sadece bugüne özel yapıldı.

  • Erzurum’un yüzen adaları turizme kazandırılacak

    Erzurum’un yüzen adaları turizme kazandırılacak

    Erzurum’un Tortum ilçesine 2 kilometre mesafedeki Söğütlü Mahallesi’nde üzerindeki yüzen adalarla önemli bir tabiat olayına ev sahipliği yapan Zökün Gölü valilik tarafından turizme kazandırılacak.

    Zökün Gölü’nün bulunduğu alanda incelemede bulunan Vali Okay Memiş, gölü turizme kazandıracaklarını söyledi. Doğal oluşum 6 yüzen adanın yanı sıra üzeri çim ve toprakla kaplı göl yüzeyinin de doğaseverlerin dikkatini çektiğini ifade eden Vali Memiş, “Önce tedirginlik yaşıyorsunuz. Süngerin üstünde, bulutların üstünde gibisiniz. Uzay boşluğunda yürüyor gibi müthiş bir deneyim” dedi.

    Gölün kentteki turizme önemli katkı sağlayacağını düşündüklerini aktaran Vali Memiş, “Zökün Gölü kesinlikle turizm faaliyetlerinin yapılabileceği ve şehre gelen konuklarımızın görmek isteyebileceği bir yer. İlçeye çok yakın mesafede olan gölün öncelikle ulaşım ve güvenlik sorularını çözeceğiz” diye konuştu.

    Çevre illerdeki örneklerine göre Erzurum’daki yüzen adaların daha büyük olduğunu belirten Vali Memiş, şöyle devam etti:

    “Yüzen adalar ve göl emsallerine göre neredeyse 10 kat daha büyük doğa harikaları. Göl ve çevresi muhteşem bir yer. Sadece yüzen adalar değil aynı zamanda km’lerce yürüyebileceğiniz muhteşem bir doğal platform var. Müthiş bir çim tabakası, altında su olmasına rağmen rahatlıkla üzerinde yürüyebiliyorsunuz. Yürürken sünger üzerinde yürüdüğünüz hissini size veriyor adeta. En kısa sürede turizme açacağız.”

    Vali Memiş’e yaptığı incelemede Tortum Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Tortum Belediye Başkanı Muammer Yiğider ve ilgili kurum amirleri eşlik etti.

    Yüzen adalar nasıl oluşuyor?

    Rüzgarla hareket eden yüzen adalar, bitki kök ve saplarının, canlı kök ve çürüklerinin birikmesiyle ve birbirine yapışarak organik madde oranı yüksek sıkı keçemsi bir doku oluşturmasıyla meydana geliyor. Birbirine tutunan bu bitkiler, suyun üstünde sal gibi yüzmeye başladıktan sonra üzerinde bitkiler, hatta ağaçlar yetişebiliyor.

  • Yasak yerde yüzen genci boğulmaktan vatandaşlar kurtardı

    Yasak yerde yüzen genci boğulmaktan vatandaşlar kurtardı

    Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yasak bölgede yüzmek isterken boğulma tehlikesi geçiren genç, vatandaşlar tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.

    Olay, Kocaeli’nin Darıca ilçesinde bulunan Darıca Millet Bahçesi sahilinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, babası ile birlikte sahile gelen 17 yaşındaki E.Ö. serinlemek için girilmesi yasak olan denize girdi. Denizde bir süre yüzen genç bir anda boğulma tehlikesi yaşadı. E.Ö.’yü gören sahildeki vatandaşlar denize atladı. Yüzerek E.Ö.’ye ulaşan vatandaşlar, genci boğulmaktan son anda kurtardı. E.Ö.’yü sahile çıkartan vatandaşlar durumu hemen 112 Acil Yardım ekiplerine bildirdi.

    İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa süre sonra olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi ambulansta yapılan genç, Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan E.Ö.’nün hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.

  • Deri yüzen katil 19 yıl sonra yakalandı

    Polonya’da üniversite öğrencisi Katarzyna Zowada’yı öldürüp derisini yüzen katil 19 yıl sonra yakalandı.

    Polonya’nın Krakow kentinde polis tarafından önceki gün gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen Robert J. tutuklandı. İşkenceyle öldürülen talihsiz öğrencinin “Kuzuların Sessizliği” filmindeki gibi derisi yüzülmüş, tabaklanarak dikilmişti.

    Krakow’da üniversite okuyan Katarzyna Zowada 1998 yılının Kasım ayında ortadan kaybolmuş, ancak aramalardan bir sonuç çıkmamıştı. Takvimler 6 Ocak 1999 tarihini gösterdiğinde Vistül Nehri’nde ava çıkmış balıkçı teknesinin çapasına baş, kol ve bacakları kesildikten sonra yüzülmüş ve tabaklanmış bir insan derisi takılmıştı. Hemen polise haber verilmiş, birkaç gün sonra ise nehrin bir başka kısmında kopuk bir bacak bulunmuştu. Yapılan DNA testleri bulunan deri ve bacağın kayıp öğrenci Katarzyna Zowada’ya ait olduğunu ortaya koymuştu. Ülke tarihinde ilk defa yaşanan böylesi bir korkunç cinayet polis ve adli tıp yetkililerinde de şok etkisi yaratmıştı. O dönem başlatılan geniş çaplı soruşturma, yapılan tüm araştırmalar ve tahliller pozitif bir sonuç getirmemişti.

    Somut bir gelişme elde edilemeyen soruşturma 1999 yılının sonunda rafa kaldırılmıştı. Ancak bir süre sonra soruşturmayı Krakw Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan “Archiwium X” ekibi devralmıştı. Yıllar boyunca çalışmalarını titizlikle sürdüren ekip başından beri bugün 52 yaşında olan Robert J.’den şüphelenmiş ancak sağlam delillere sahip olmadığından zanlıya herhangi bir suçlama yöneltilememişti.

    Aradan geçen süre içerisinde bilim dünyasındaki ilerleme dosyanın seyrini de değiştirdi. Polonya polisi, psikolog, kriminolog, adli tıp uzmanı Portekiz ve Amerikalı meslektaşlarıyla birlikte yaptıkları nehirde bulunan deri ve bacak üzerinde çalışmalar, 3D analizi, kimyasal testler ve üç boyutlu programlar cinayetin nasıl meydana geldiğini ortaya koydu. Yapılan çalışmalar neticesinde 23 yaşındaki talihsiz öğrencinin önce darp edildiği, sonrasında boyun, koltuk altı ve kasıklarının bıçakla kesilerek kan kaybından ölmesinin beklendiği, ölümün ardından ise derisinin yüzüldüğü belirlendi. Tüm bu çalışmalar polisi zanlının Robert J. olduğuna bir kez daha yaklaştırdı, çünkü maktülün derisinde bulunan darp izleri uzmanlara göre kurbanın ancak dövüş sanatlarıyla ilgilenen biri tarafından darp edilmiş olabileceğini ortaya koydu. Zanlı Robert J. de yıllardır dövüş sanatlarıyla ilgilenmekteydi. Yine uzmanlara göre kesilen organlar makineyle değil elle kesilmişti, yüzülen deri ise soğukkanlılık, sağlam psikolojinin yanı sıra bir de uzmanlık gerektirmekteydi. Bu tespitler gözlerin bir kez daha Robert J.’ye çevrilmesine yol açtı, çünkü Robert J. çevresinde çocukluğunda sokaktaki kedi ve köpeklere yaptığı işkencelerle meşhurdu, dahası askerliğini bir manastır hastanesinde yapmıştı ve bu esnada bir çok kere de otopsi odasında görevli olarak bulunmuştu.

    Yıllar süren araştırmalar neticesinde “Archiwium X” ekibi geçtiğimiz gün düğmeye bastı, düzenlediği operasyonla Robert J.’yi gözaltına aldı. 2 gün süren sorgusunda kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen zanlının zaman zaman maktülün mezarını ziyarete gittiği de belirlendi. Karakoldaki sorgusu esnasında yalan makinesine de giren Robert J. ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Davanın selameti açısından sorgu ve kanıtlara yönelik ayrıntıların basınla paylaşılmazken, tutuklanan Robert J.’nin işkenceyle adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanması bekleniyor.