Etiket: Yüzdeki

  • Yüzdeki sivilcelere yeni çözüm; bal sabunu

    Arıcılarda satılan ve son dönemde özellikle genç kızların ilgi odağı haline gelen bal sabunu, yüzdeki sivilcelere şifa kaynağı oluyor.

    Polen, bal ve propolisten üretilen ve hiçbir katkı maddesi içermeyen bal sabunu, kuru halde bulunan yüze sürülerek bolca köpürtülüyor. Bu şekilde, 15 dakikalık bir bekleyiş sonrası yüz, ılık suyla yıkanıyor. Devamlı kullanım sonrası yüzdeki sivilceleri ciddi oranda azaltan sabun, yoğun ilgi nedeniyle işletmecilerin de yüzünü güldürüyor.

    Arıcılık yapan bir işletmede tezgahtar olarak görev yapan Hüseyin Ekimci, bal sabununun sayılı arıcılarda bulunduğunu ve özellikle genç kızların son dönemde bu sabuna yönelik yoğun bir talebinin olduğunu dile getirdi. Bu üründe hiçbir katkı maddesinin olmadığını vurgulayan Ekimci, konuyla ilgili şunları kaydetti:

    “Bal sabunlarımız hakikaten şu an ilgi odağı. Sabunlarımız doğal. Polenli, ballı ve propolisli. Dışarıdan hiçbir katkı maddesi yoktur. Yüzde köpürtüldükten sonra 15 dakika bekleniyor. Sonra ılık suyla yıkanıyor. Sivilcelere karşı bire birdir. Geri dönüşler gerçekten çok iyi. Bir alan bir daha almaya geliyor. İlgi çok güzel. Genç kızlarımızın özel bir talebi var. Faydasını gören dükkana geliyor zaten. Ballı sabun olarak halk arasında biliniyor. Şu anda tanesi 10 liradan satıyoruz. Satışlar da bizi memnun ediyor.”

  • “Yüzdeki kırışıklıklardan kurtulmanın ameliyatsız yolu”

    Dr. Usta, Fokus ultrason ile ameliyatsız yüz germe kaş kaldırma, sıkılaştırma ve tonlamayı sağlamaya yardımcı olduğunu söyledi.

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Servet Usta, ameliyatsız kırışıklıklardan kurtulmada kullanılan ’Fokus ultrason’un nasıl çalıştığı ve hangi bölgelere uygulandığı konusunda açıklama yaptı. Fokus ultrason (Fraksiyonel yüksek yoğunluk odaklı ultrason) teknolojisi ile deri altı dokulara odaklanmış ses dalgaları gönderilerek kolajen üretiminin uyarıldığını ve bu sayede yüksek etkinlikte ciltte sıkılaşma ve lifting etkisinin görüldüğünü bildiren Dr. Usta, Fokus ultrasonun derinin kendini doğal yoldan iyileştirmesi yöntemini kullandığını belirtti.

    Ameliyatsız yüz germe kaş kaldırma, sıkılaştırma ve tonlamayı sağlamaya yardımcı olduğunu anlatan Dr. Usta, yüz, boyun ve göğüs için cerrahi olmayan gençleştirici bir yöntem olduğunu vurguladı.

    Lazer teknolojilerinin çözemediği, sadece cerrahi operasyonların başarılabildiği yüz germe operasyonunu enjeksiyonsuz, iyileşme sürecine ihtiyaç duyulmadan, risksiz çözebilen, FDA onaylı bir teknoloji olduğunu vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Servet Usta, Fokus ultrason, deri ve deri altı tabakaları uyarmaya, cerrahi ve diğer yöntemlerin aksine, deri üzerinde yara bere veya hasar oluşmamasına yardımcı olduğunu söyledi.

    “İşlem 30-45 dakika arası sürüyor”

    İşlemin 30-45 dakika arasında sürdüğünü belirten Dr. Usta, “Tedavinin en güzel tarafı vücudun kendi iyileştirme mekanizmasını kullanarak nazikçe ve yavaşça deri ve altındaki dokuların kendini yenilemesini sağlaması oluyor. Ameliyatsız yüz germe özel bir ön hazırlık gerektirmiyor, kişi tedaviden sonra hiçbir şey olmamış gibi günlük yaşamına devam edip, iş hayatında herhangi bir erteleme ve izin almasına gerek kalmadan sosyal hayata hemen dönebiliyor. fokus ultrason ile işlem acısız, konforlu bir şekilde yapılmakta ve ciltte meydana gelen güzel görüntü uzun süre etkisini devam ettiriyor. Etkili bir sonuç almak için 2 hafta arayla 3 seans uygulama yeterli oluyor. Kişi işlem sonrası etkiyi hemen görse de, esas etki işlemden 40 gün sonra ortaya çıkar. Yeni oluşan kollajen takviyesi bu sürede ortaya çıkıyor. fokus ultrason, cerrahinin yerini almasa da ameliyatsız yüz germe henüz cerrahi müdahaleye hazır olmayanlar için iyi bir alternatif oluşturuyor” şeklinde konuştu.

    “Fokus ultrason’un uygulandığı durumlar”

    Dr. Usta, Fakus ultrasonun genellikle 30 yaş üstü, sarkma ve kırışıklığı olan yumuşamaya eğilimli cildi olan kişiler için uygun bir tedavi seçeneği olarak öne çıktığını ifade etti. Dr. Usta, uygulandığı durumlar için şu bilgileri verdi: “Cilt gerdirme ve gençleştirme, yanak bölgesindeki sarkmalarda, yüz ovalinin şekillendirilmesinde, göz çevresi ve alın kırışıklıkların giderilmesinde, kaş kaldırmada, gıdı yok etmede, üst dudak bölgesi kırışıklıkların giderilmesinde, göğüs toparlamada, kolajen uyarımı gerektiren durumlarda uygulanıyor”.

    Dr. Usta, Fokus ultrasonun tüm yüz, gıdı ve boyun bölgesi dışında vücut başlığı ile diz üstü, basen, kollar ve göbek bölgesinde sıkılaştırma, toparlama ve selülit tedavisinde de kullanıldığını dile getirdi.

  • Yüzdeki Cilt Lekelerinden Ağrısız Kurtulun

    Özel Medicana Konya Hastanesi, son teknoloji Q Switch ND Yag Lazer cihazı ile yüzdeki cilt lekelerinden ağrısız ve sızısız şekilde kurtulma imkanı sunuyor.

    Gelişen teknolojiyle birlikte cilt sağlığı ve güzelliğinde uygulanan lazerli yöntemler son yıllarda son derece gelişmiş durumda. Pürüzsüz ve güzel bir cilde sahip olmak özellikle bayanların sıklıkla üzerinde durduğu bir konu. Özel Konya Medicana Hastanesi’ne yeni gelen Q Switch ND Yag Lazer cihazıyla pürüzsüz bir cilde kavuşmak mümkün.

    Yeni aldıkları cihazı tanıtan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Op. Dr. Muhammet Kayapınar, Q Switch ND Yag lazer cihazının kendi türünün en gelişmiş cihazı olduğunu belirterek, “Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi onaylı bir cihaz. Güneş lekeleri, gebeliğe bağlı lekeler, lazer uygulamaları hatalarına bağlı lekeler, dövme silme, akne sıkarı, akne tedavisinde çok başarılı bir cihaz. Karbon peeling uygulanabiliyor bu cihazla. Her mevsimde cilde uygulanabilen bir cihaz. Herhangi bir lekede artış sağlamıyor. Bütün hastalarımızda başarıyla tedavilerini yapıyoruz bu cihazla. Ayrıca cihazımızın ağrısı sancısı yok. Çok konforlu bir cihaz. Öğle arası tatilinde bile çok kısa sürelerde 15 – 20 dakika gibi bir sürede uygulanıp normal günlük aktivitesini devam ettirebiliyor hasta” diye konuştu.

  • Yüzdeki Dengede Burun Önemli Rol Oynar

    Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, yüzdeki dengede burnun önemli rol oynadığı söyledi.

    Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, genel anlamda, rinoplastide uygulanan cerrahi teknikler kadın ve erkek hastalarda aynı olmakla birlikte estetik açıdan hedeflerde farklılıklar mevcut olduğunu belirterek, “Erkek yüzü daha güçlü, köşeli özelliklere sahipken, kadınların daha yuvarlak yüz şekli , daha kıvrımlı yüz çizgileri mevcuttur. İdeal kadın ve erkek burunları ile ilgili sayısız farklılıklardan bahsedilebilinir. Erkekler genellikle düz, dışbükey, daha büyük ve geniş burna sahipken, kadınlar daha içbükey ve küçük burunlara sahiptirler” dedi.

    Son dönemde yapılan bilimsel çalışmaların, ideal kadın burnunda 106 derecelik bir eğimin burun için optimum açı olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, “Oldukça uzun zamandır ideal kadın burnu tanımı kozmetik cerrahi otoriteleri tarafından çalışılmış ve pek çok farklı girişim olmuştur. Yapılan son araştırmaya göre, Cambridge Düşes’i Kate ve Jessica Biel ’ideal’ olan ’mükemmel’ burna sahipler. Üst dudakla burun ucunun yaptığı açının 106 derece olması feminen görüntü oluşmasını sağlar. Üst dudakla burun ucunun yaptığı açının 90 dereceden az olması halinde daha uzun görünen maskülen bir burun ve yüz görüntüsü oluşur. Burun estetiği tüm dünyada en fazla yapılan estetik ameliyatlardan biridir. Her yıl, binlerce kadın hasta estetik açıdan kendini daha iyi ve daha güzel görmek adına kozmetik imkanlar içerisinde belli bir arayışa girer. Genellikle kadın hastalarımızda, burun şekillerinden kaynaklanan deformitiler ve burun şeklinin yüze uyumsuz ve orantısız olması memnuniyetsizlik oluşturmaktadır” diye konuştu.

    Burun estetiği ameliyatının sosyal ve psikolojik olarak kişilerin hayatlarında önemli bir rol oynadığını söyleyen Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op Dr Bahadır Baykal, “Özellikle kadın hastalarımız, burun estetiği ameliyatından sonra kendilerine güvenlerinin arttığı, daha istikrarlı bir duygusal huzura sahip olduklarını dile getirmişlerdir. Hatta bazı bayan hastalarımız, rinoplasti başarısını hayatlarının değişmesine sebep olan bir deneyim olarak gördüklerini belirtmişlerdir.

    Bazı kadın hastalarımız, burun fonskiyonlarının tam olarak çalışması ve küçük kusurlarının düzeltilmesi için rinoplasti prosedürlerinden faydalanırken, önemli çoğunluk için baslıca sebep tamamen estetik kaygıdır.Burun estetiği ameliyatları tamamen kişiye özeldir. Her burnun doğası birbirinden farklıdır. Bu nedenle ameliyatı yapacak olan cerrahın seçimi çok önemlidir. Özellikle kadın hastalarımızda yüze doğal ve yumuşak bir görünüm verebilmek için hekimin sanatsal yetenekleri ve cerrahi becerileri oldukça önemlidir. Feminen özelliklerinizi geliştirecek, yüzünüzün doğal görünmesini sağlayacak ve nüansları iyi ve doğru anlayan bir cerrah, ameliyatın başarı oranını yükseltecektir.Bir cerrah olarak kadın hastalarımızın burun estetiği ameliyatlarında benim için hedef; güzel, doğal ve yumuşak bir ifade oluşturmak, yüze denge ve simetri getirebilmektir. Burun yüzün en belirgin özelliğidir ve şekil olarak yüzle orantılı değilse, makyaj miktarı ne olursa olsun bir fark yaratmayacaktır. Kişinin yüzündeki dengede burun, önemli bir rol oynar ve rinoplastide, bu dengeyi oluşturmak ve geliştirmek için yapılan bir uygulamadır. Genel olarak kadın burunları, yuvarlak uçlu, daha rafine, ince ve dardır. Bunun tersi olduğu durumlarda, yani burnun daha büyük, daha geniş, köşeli olduğu yüzlerde maskülen ve dengesiz bir yüz ifadesi mevcuttur. Rinoplasti ile hedeflenen yüze feminen ifadenin kazandırılmasıdır” şeklinde konuştu.