Etiket: Yürüyüşü

  • KESK’ten ‘İnsan Hakları Günü’ Yürüyüşü

    KESK Samsun Şubeler Platformu üyeleri “10 Aralık İnsan Hakları Günü” nedeniyle yürüyüş düzenledi.

    Öğretmenevi önünden başlayan yürüyüş Süleymaniye Geçidi’nde son buldu. Yürüyüş sonunda basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Suat Yıldız, “10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin altına imza koyan ve bunun uygulama sözünü verenlerle ne yazık ki, Irak’ta 2 milyon kişiyi katledenler, Suriye’de 500 binin üzerinde insanı öldürenler, Ege ve Akdeniz’i mülteci mezarlığına çevirenler, Afganistan, Irak ve Suriye’deki 5 milyon insanın vatanlarından göç etmelerine sebep olanlardır. Her insanın bir gün insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya gelebileceğinin ve insan onuruna yakışır bir dünyanın ancak insan haklarının tam korunduğu bir dünya olabileceğinin bilinciyle, bütün emek ve demokrasi mücadelesi verenleri 2015 İnsan Hakları Günü’nde insan hakları ihlallerinin olmadığı bir dünya için mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

  • Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü Yapıldı

    3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Engeliz Kastamonu Yürüyüşü düzenlendi. Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, farkındalık oluşturmak için yürüyüş kortejine akülü araba ile eşlik etti.

    3 Aralık Engelliler Günü nedeniyle Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şubesi öncülüğünde Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü gerçekleştirildi. Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şubesi önünde toplanan çok sayıda vatandaş, buradan Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Engelli vatandaşlar, burada Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtına çelenk sundu.

    3 Aralık tarihinin engellilerin sorunlarının değerlendirildiği ve vicdan aynasında tartıldığı bir gün olduğunu ifade eden Türkiye Sakatlar Derneği Kastamonu Şube Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu, engelliler için hangi tedbirlerin alındığının, neler yapıldığının, nelerin yapılmadığının konuşulması gerektiğini söyledi.

    Engelliyi yok saymak, engelli sorunlarına uzaktan bakmak yerine, sorun yaşayan engellilerin yanında olunması gerektiğini kaydeden Serhat Yolasızğmazoğlu, “Biz duymuyoruz diye hiçbir kurum ve kimse bizi duymazlıktan gelemez. Biz anlamıyoruz diye hiçbir kurum ve kimse bizi anlamamazlıktan gelemez. Biz yürüyemiyoruz diye hiçbir kurum ve kimse bize adım atmaktan geri kalamaz. Engellilik istenilerek elde edilen bir olgu değildir. Çarşıdan pazardan isteyerek elde etmedik. Yaşadığımız engelliliği bizler tercih etmedik. Engelimizle birlikte yaşamak zorundayız. Tahmin ettiğiniz gibi engelli olarak yaşamak kolay değil, sizlerden farklı olarak maddi ve manevi ek yükler var sırtımızda. Bu yükü istesek de atamayız ancak hafifletebiliriz. Engel sorunu sadece engellinin sorunu değildir. Her sağlam insanın bir engelli adayı olduğunu unutmadan, yaşadığımız çevrenin acilen ulaşılabilir hale getirmemiz gerekmektedir” dedi.

    “ORTAK SIKINTILARIMIZDA AYRICA KAYGI DUYUYORUZ”

    Engelliler olarak hayatı beraber paylaştıklarını dile getiren Yolasığmazoğlu, “Sizlerle beraber hayatı paylaşıyoruz. Bizler de diğer ortak sıkıntılarımızda ayrıca kaygı duyuyoruz. Son zamanlarda Rusya ile ülkemiz arasındaki sıkıntılara biz de endişeleniyoruz. Savaşın sonucunu en iyi engelliler bilir. Sonuçta ortada şehitler, gaziler, engelliler ve travma yaşamış insanlar kalır. Ancak öncede yaşadığımız gibi, sırf bu kaygılarımızdan dolayı Milli birliğimizden ve bağımsızlığımızdan vazgeçemeyiz. Elsiz ayaksız, kolsuz bacaksız, dilsiz ve gözsüz yaşayabiliriz. Ancak vatansız yaşayamayız. Onursuz yaşayamayız. Şerife Bacıların memleketinden sesleniyoruz, Ülkemize hadsizlik edenler bilmeli ki, Türkler çok badireler atlattı, ne hadsizler gördü. İstiklal Marşımızda yazıldığı gibi son ocak tütünceye kadar bizleri bölemezler, ülkemize hadsizlik edemezler” diye konuştu.

    “ENGELLİ DOSTLUĞU SIMSICAK OLMALI”

    Engellinin hayata kazandırılmasına, sosyalleşmesine destek olunması gerektiğinin altını çizen Serhat Yolasığmazoğlu, “Bizlerde eğitim alalım, meslek sahibi olalım ve istihdam edilelim ve toplumun sırtında bir yük değil toplumun içinde bir birey olalım. Aynı Kastamonu da olduğu gibi önce ülkemde ve sonra dünyada bir meşale yanmalı. Bu meşale dost sıcaklığı yaymalı. Engelli dostluğu sımsıcak olmalı. Sonra aydınlatmalı hayatımızı önümüzdeki engelleri bu aydınlıkta görmeli ve bu engelleri kaldırmalıyız” şeklinde konuştu.

    Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü’ne Belediye Başkanı Tahsin Babaş farkındalık oluşturmak için akülü araba ile katıldı. Ayrıca yürüyüşe, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, vatandaşlar ve engelliler katıldı.

  • Adana’da Tahir Elçi Yürüyüşü

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde basın açıklamasının ardından çıkan silahlı çatışmada hayatını kaybeden Baro Başkanı Tahir Elçi için Adana’da yürüyüş düzenlendi. “İnadına hepimiz Tahir Elçiyiz” sloganlarının atıldığı eylemde, bir grubun “İntikam” diye bağırması dikkat çekti.

    Avukatlar, sivil toplum kuruluşları ve bazı partilerin teşkilatından oluşan grup, Tahir Elçi’nin öldürülmesini protesto etmek için İnönü Parkı’nda toplandı. Grup, buradan “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” ve “İnadına hepimiz Tahir Elçiyiz” sloganları eşliğinde Atatürk Parkı’na yürüdü. Grubun Atatürk Parkı’na girdiği sırada bazı eylemcilerin “İntikam” sloganı atması dikkat çekti.

    Burada grup adına konuşan Avukat Murat Loğoğlu, açıklamasına “Barışın, özgürlüğün, kardeşliğin Elçi’si katledildi” diye başladı. Loğoğlu, “Bugün Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Balıkçıbaşı semtinde bulunan ve geçtiğimiz gün kurşunlanarak tahrip edilen tarihi Dört Ayaklı Minare’nin önünde Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, tarihsel ve kültürel mirasa sahip çıkmak için bir grup avukatla açıklama yaptıktan sonra silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiştir. Olay yerinde bulunan görgü tanıkları, saldırı anında ilişkin görüntüler ve ilk belirlemelere göre Tahir Elçi’nin hedef alınarak tek kurşunla öldürüldüğü sabittir. Buna rağmen yandaş medya her zamanki gibi yine gerçek dışı ve asparagas haberlerle Tahir Elçi’nin çatışma esnasında öldüğünü duyurmuştur. Gerçek ise olay tamamen hedef alınarak planlı bir suikast eylemidir” ifadelerini kullandı.

    Tahir Elçi’ye yapılan saldırının barışa, kardeşliğe, özgürlüğe ve hak savunuculuğuna yapıldığını savunan Loğoğlu, “Tahir Elçi, yaşamı ve mesleki hayatı boyunca her zaman her yerde mağdurun, haklının yanında, zalimin karşısında olan hak ve özgürlükler, adalet mücadelesi veren ve halkın kültür mirasına sahip çıkan bir avukat ve baro başkanıydı. Diyarbakır ortasında vurulup uzanan Tahir Elçi de biz de bu kurşunun sesini ve sahibini tanıyor ve biliyoruz. Dün bütün saldırınıza, katliamlarınıza karşı nasıl susmayarak barışın, kardeşliğin, özgürlüğün, eşitliğin, adaletin sesini yükselttiğimiz gibi bugün de susmayacağız. Barış, özgürlük, eşitlik ve adalet için haykırmaya ve daha güçlü bir kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepimiz barışın elçisi Tahir Elçiyiz” dedi.

    Açıklamaların ardından 5 dakika oturma eylemi yapan grup, daha sonra dağıldı.

  • Uşak’ta “Kadına Şiddete Hayır” Yürüyüşü

    Uşak’ta, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” sebebiyle yürüyüş düzenlendi.

    Uşak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından organize edilen yürüyüşe, Uşak Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Uludağ, Uşak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Koray Acar, birçok STK ve Uşak Üniversitesi öğrencileri katıldı. Uşak Belediyesi önünden, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önüne kadar yürüyen kalabalık, “Şiddete Son”, “Şiddete Göz Yumma” gibi dövizler taşıdı.

    YASAL MEVZUATTA ÖNEMLİ İLERLEMELER OLDU

    Kadına yönelik şiddetin, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizdede güncelliğini koruyan bir sorun olduğunu dile getiren Sosyolog Tuğba Boz, “Geçmişten günümüze kadar geçen süre içerisinde, kadına yönelik şiddetle ilgili olarak yasal mevzuatın iyileştirilmesi ve şiddetle mücadelede geliştirilen politikaların bütüncül bir toplumun her kesimini kapsayacak şekilde yürütülmesi yönünde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bakanlığımız; kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğuna dair inançla çalışmalarını çok geniş bir yelpazede, tüm tarafların kapsamlı işbirliğinde kararlılıkla sürdürmektedir” dedi.

    ÇALIŞMALAR DEVAM EDECEK

    Kadına yönelik şiddetle mücadelede gerekli çalışmaların devam ettiğini belirten Boz,”İnsan hakları mücadelesinde, kadına yönelik her türlü ayrımcılığı; emeğine, bedenine ve kimliğine yönelik şiddeti reddediyor, bu yolda hayatını kaybeden, şiddete ve baskıya uğrayan bütün kadınlarımızı ve insanlarımızı, kadın mücadelesinde emeği geçen bütün herkesi minnet ve saygı ile anıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kalabalık, basın açıklamasının ardından sessiz bir şekilde dağıldı.

  • Eskişehir’de Kadına Karşı Şiddet Ve Mücadele Yürüyüşü

    Eskişehir Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) üyeleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yürüyüş düzenledi.

    İsmet İnönü Caddesi üzerinde bulunan bir alışveriş merkezi önünde toplanan kadınlar, burada kadın cinayetlerini, kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerine yapılan iyi hal indirimlerini protesto etti. Grup ellerinde tuttukları ‘Kadın cinayetlerinde indirimler uygulanmasın’ yazılı pankart ve hayatını kaybeden kadınların fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle yürüyüşe başladı.

    Yürüyüş grubu, Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi üzerinden çeşitli sloganlar atarak Porsuk Bulvarı Adalar istikametine geldi. Burada duran kadınlar, bir süre daha slogan atarak, basın açıklaması gerçekleşti.

    Grup adına basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Eskişehir Temsilcisi Fatma Kurt, Kadın cinayetlerinde ceza indirimleri uygulanmaması için 25 Kasım’da mücadelelerini büyüttüklerini söyledi. Kurt, “Bizler bugün burada çok uzun soluklu olduğu zaten tarihinden de anlaşılan bir mücadelenin Türkiye’de bir kadın mücadelesinin varmak istediği noktadan çok önemli bir adım olan kadın cinayetlerini ceza indirimlerinin uygulanmamasıyla alakalı yasal düzenlemeyi tekrar dile getirmek için 25 Kasım vesilesiyle toplandık. Biliyorsunuz 25 Kasım Mirabel kız kardeşlerin bundan çok uzun seneler önce bir diktatörlüğü devirmek için başlattıkları hareketin sonucunda diktatörlüğün askerleri tarafından şiddete uğrayarak, öldürülmesiyle sonuçlanmıştı. Mirabel kardeşlerin ölümü bu mücadeleyi bitirmedi. Kendilerinin kurduğu hareket bir sene sonra diktatörlüğün devrilmesini sağladı. Bizim elimizde tuttuğumuz kadın kardeşlerimizin gözleri, öldürülen kadın kardeşlerimizin gözleri. Ancak kendi hak mücadelelerini verirken öldürülmeleri, bu hak mücadelenin bittiği anlamına gelmez. Onların verdiği mücadeleyi bizler kadınlar olarak yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.

    Yürüyüşe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de destek verirken, grup yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.