Etiket: Yükü

  • Karamercan: “Esnafımızın mali yükü azaltılmalı”

    Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KONESOB) Başkanı Ali Osman Karamercan, kullanım zorunluluğu getirilen yeni nesil yazar kasaların aylık maliyetlerinin esnafa büyük bir külfet yüklediğini hatırlatarak, “Maliye Bakanlığı, yeni nesil yazar kasaların maliyetini azaltmalı ve esnafın yükünü hafifletmeli” dedi.

    KONESOB Başkanı Ali Osman Karamercan yaptığı açıklamada, ödeme kaydedici yeni nesil yazar kasaların hem pos cihazı hem de yazar kasa olarak kullanılmasının ayrı ayrı maliyetleri olduğunu söyledi. Karamercan, “Esnaflarımız POS özelliğini kullanmasa bile yeni nesil yazar kasalar için her ay 30 ile 50 TL arasında değişen hizmet bedeli ödüyor” diyen Başkan Karamercan, “Kullanılan pos cihaz sayısı arttıkça bu hizmet bedeli de her cihaz için ayrı ayrı ödeniyor. Bu cihazlar kayıt dışılığı azaltıp vergi gelirlerini artıracak. Esnafın bu cihazları kullanma konusunda istekli olması için bu maliyetleri de Maliye Bakanlığı üstlenmeli” diye konuştu.

    “Esnafımız rekabet için posu kullanmak zorunda”

    Esnaf ve sanatkarların artık POS cihazı kullanmama gibi bir lükslerinin kalmadığına vurgu yapan Başkan Karamercan, “Esnafımız zincir marketlerle ve diğer büyük işletmelerle rekabet edebilmek için POS cihazı kullanmak zorunda. Ülkemizde kredi kartı sayısı 63 milyonu buldu. Bu da demek oluyor ki her yetişkin vatandaşın cebinde en az bir kredi kartı var. Özellikle piyasada nakit sıkıntısı yaşandığı dönemlerde kredi kartı kullanımı daha da artıyor. Bu durumda esnaf kredi kartı kullanmadığı zaman müşteri büyük işletmelere kaçıyor. Ancak diğer taraftan POS cihazı kullanmanın maliyeti de her geçen gün artıyor. Devletimizin bu kalemdeki girdileri azaltmasını talep ediyoruz” dedi.

    “Pos cihaz kullanım ücreti 30 TL’den başlıyor”

    TESK’in araştırmasına göre, bankaların her bir pos cihazı kullanımı için 30 TL’den başlayan farklı ücretler aldığının tespit edildiğini açıklayan Başkan Karamercan, “Özellikle yeni nesil yazar kasa / POS cihazlarında her banka kendi yazılımını yüklüyor ve bunun için aylık en az 30 TL ücret alıyor. Bu tutar 150 TL’ye kadar çıkıyor. Ne kadar çok yazar kasa / POS cihazı kullanılır ve ne kadar çok banka ile çalışılırsa aylık maliyetler de o kadar artıyor. Bugün yeni nesil ödeme kaydedici cihaz ve POS için toplamda aylık 1.000 TL ödeyen esnaf dahi var. Bu maliyetler azaltılırsa hem esnafımız bu cihazları kullanmak için daha çok gönüllü olur hem de kartlı ödeme miktarı artacağı için kayıt dışılık azalır” ifadelerini kullandı.

  • Başsavcı Kuş: “Yeni adliyeler ve hâkimlerle dava yükü azalmıyor”

    Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, anlaşmazlıklarda uzlaştırma ve arabuluculuk uygulamasının çok önemli bir yükü ortadan kaldırdığına işaret ederek, “Hâkim sayısını arttırıyorsunuz, mahkeme sayısını arttırıyorsunuz, personel sayısını arttırıyorsunuz, ama işimiz hiç azalmıyor. Birçok meseleyi hâkim önüne gelmeden çözebilmek lazım” dedi.

    Uludağ Üniversitesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı ortaklığında düzenlenen Arabuluculuk Komisyonlarının Görev Yetki ve Sorumluluklarının Eğitim Programı’nın ilk oturumu gerçekleştirildi. Rektörlük binasında yapılan eğitim programında konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, uzlaşma kültürünün Türkiye’de yüzyıllardır uygulandığını söyledi. Kendi görev yaptığı şehirlerde bu uygulamaya çok defa şahit olduğunu belirten Başsavcı Uğurhan Kuş, resmi olarak bu uygulamanın hayata geçirilmesinde biraz geç kalındığını vurguladı.

    Uzlaşma ve arabuluculuk kültürünün hukuki alt yapısının tamamlandığını ve en iyi şekilde uygulanacağına inandığını aktaran Uğurhan Kuş, “Bir yargı mensubu olarak söylüyorum ki, bu uygulamadan iki tane beklentimiz var. Birincisi iş yükümüz çok ağır ve fazla. Mahkemelerin sayısını arttırarak, yeni adliye binaları yaparak bugüne kadar bu sorunları çözemediğimizi gördük. Hâkim sayısını arttırıyorsunuz, mahkeme sayısını arttırıyorsunuz, personel sayısını arttırıyorsunuz, ama işimiz hiç azalmıyor. Nedense her sene zaten işimiz yüzde 10-15 üzerine koya koya ilerliyor. O zaman ne yapmak lazım? Birçok meseleyi, ihtilafı adliyeye gelmeden, hâkim, savcı önüne gelmeden çözebilmek lazım. Bugün bunu yapmaya çalışıyoruz. Hukuki alt yapısını oluşturmuş olduğumuz alanda da bunu çok başarılı bir şekilde uygulamaya başladık” dedi.

    Adliyeye gelen iş yükünü azalmanın en önemli kıstasının, insanların adliyeye gelmeden işlerini çözebilecek bir kurumu onlara sunmak olduğunun altını çizen Kuş, “Biz bu kurumu en sonunda vatandaşımızın hizmetine sunduk. Şuanda da başarılı bir şekilde uygulanıyor. Benim için ikinci önemli husus ise; gerek arabuluculuk gerekse de cezai suçlardaki uzlaştırma kurumunun toplumsal barışa uyguladığı faydadır, katkıdır. Yani suç işlemiş olan insanların mahkeme önünde sorunlarını çözmüş olsalar bile adliye önünde birbirlerine sarılıp ayrılmadıklarını hepimiz biliyoruz. Çünkü birisi davayı kazanıyor, birisi kaybediyor. Hâlbuki mahkemeye hiç düşmeden arabuluculukta anlaşan insanlar, ne kaybediyor, ne de kazanıyor. Kendi aralarında anlaşıp ayrılıyorlar. Hatta çok güzel görüntüler ortaya çıkıyor. Kardeşlikler, dostluklar ortaya çıkıyor. Bunun da toplumsal barışa katkısı bence azımsanamayacak derecede önemlidir. Bu yüzden arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarını çok önemsiyoruz. Bu kurumlar için adliyelerimizde özel ortamlar oluşturuyoruz ve özel personeller görevlendiriyoruz. Personelimizi eğitiyoruz, fiziki ortamlarımızı da buna göre ayarlıyoruz” diye konuştu.

    Programda konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise yargının üzerindeki ağır iş yükünü azaltmak adına alternatif hukuki çözüm yöntemlerinin kullanılmasının büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. İngiltere’de uyuşmazlıkların yüzde 98’inin mahkemelere intikal etmeden arabuluculuk yöntemi ile çözüldüğüne işaret eden Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay, “Uludağ Üniversitesi olarak ilklerin şehri olan Bursa’da tahkim ve arabuluculuk alanındaki çalışmalarımıza çok öncesinde başlamıştık. 2014 yılında ülkemizin ilk Tahkim Ve Arabuluculuk Merkezi’ni Bursa Ticaret Ve Sanayi Odamız ile hayata geçirerek Türkiye’ye örnek olduk. Bu alanda şimdiye dek önemli faaliyetler gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz.Toplumsal uzlaşıyı sağlayan önemli bir sosyal sorumluluk projemiz olan arabuluculuk konusunda ileri arabuluculuk eğitimlerini sürdürüyoruz. Bu çalışmalar sayesinde Bursa’mız geçtiğimiz yıl arabuluculuk yöntemi ile en çok anlaşma sağlanan ikinci şehir olma başarısını gösterdi. Tahkimin ülkemizde gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Avrupa Tahkim Hakemleri Kurumu ile iş birliği protokolü imzaladık. Uludağ Üniversitesi olarak dünyada ilk defa İngilizce dışında bir dilde, Türkçe olarak tahkim eğitimleri düzenledik. Uludağ Üniversitemizin de katkılarıyla arabulucu, bilirkişi, tahkim hakemlerinin yetiştirildiği ilk merkez olan Bursa, ileri arabuluculuk eğitimlerini veren şehirlerin de başında yer almaktadır” şeklinde konuştu.

    Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar da program kapsamında yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Türkiye genelinde bir aydır bu eğitimleri düzenlemeye devam ettiklerini belirten Öztatar, arabuluculuk kavramının insanların hayatına ciddi anlamda girdiğini söyledi.

    Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen oturumda yer alan konuşmacılar, katılımcılara arabuluculuk komisyonlarının görev yetki ve sorumlulukları hakkında detaylı bilgiler verdi.

  • Zeytin yükü tır devrildi

    Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde sürücüsünün direksiyon hamiyetini kaybettiği zeytin yüklü tır devrildi, kazada sürücü yaralandı.

    Kaza Siverek-Diyarbakır karayolunun 10’uncu kilometresinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüsü Emin M.’nin direksiyon hakimiyetini kaybettiği 16 LLK 49 plakalı tır, şarampole uçtu, aşırı hızlı olduğu bildirilen tır yolun kenarındaki tarlada, taşlara çarparak devrildi. Yoldan geçen diğer sürücülerin ihbarıyla olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, sürücüye yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Siverek Devlet Hastanesine kaldırdı.

    Devrilen tırdaki zeytin kovaları ise bir başka tıra takviye edildi.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • (Özel haber) En ağır yükü forklift operatörü anneler kaldırıyor

    Bursa’da bir sunta fabrikasında çalışan forklift operatörü 45 kadın, erkek meslektaşlarına taş çıkarıyor. Tonlarca yükün altında forkliftleri büyük bir ustalıkla kullanan kadınlar Anneler Günü’nde “en ağır yük annelerin omuzlarında” mesajını verip tüm çalışan annelerin gününü kutladı. Anneler günü nedeniyle fabrika yetkilileri kadın forkliftçilere kırmızı karanfil dağıttı.

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde ağaç ve orman ürünleri üretimi yapan Starwood fabrikasında forklitfleri kadınlar kullanıyor. Geçtiğimiz senelerde Halk Eğitimi Merkezi iş birliğiyle düzenlenen kursları tamamlayan kadınlar, fabrikanın lojistik bölümündeki forklift ve çekici araçlarında operatör olarak göreve başladı. Zamanla sayıları 45’e yükselen kadın forkliftçiler erkek meslektaşlarını aratmıyor.

    Starwood Lojistik Müdürü Tahir Kitapçı, “AB ülkelerinde birtakım incelemelerde bulunduk. Oradaki fabrikalarda kadınların forklift operatörlüğü yaptığını gördük. Bu dikkatimizi çekti. Avrupa ülkelerindeki çoğu fabrikalar da ağır işleri kadınlar yapıyor. Biz de ilk bir kadınla çalışmaya başladık. Zamanla lojistik bölümümüzdeki iş makinelerini kullanan kadın sayısı 45’e çıktı. Kadınlarımız bizim için kutsaldır. Bugün tüm kadın çalışanlarımıza Anneler Günü vesilesiyle çiçek takdim ettik. Tüm kadın çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz” diyerek karanfil dağıttı.

    “Biz bayanlarımızın kendi ayakları üzerinde durmasını istiyoruz”

    Eğitimci Fidan Dönmez Arslan ise “Toplam 100 bayan çalışanımız var. Bunlardan 45 tanesi forklift operatörü olarak görev yapıyor. Biz bayanlarımızın kendi ayakları üzerinde durmasını istiyoruz. Eğitim bizden başarması sizden diyerek projemizi başlattık” diye konuştu.

    Forklift operatörü Seyhan Yıldız, “8 aydır forklift operatörü olarak çalışıyorum. Kendimin de bu işi yapabileceğime inandım ve yapmaya başladım. Bir hevesle başlayan bu görev bende tutku haline geldi. Zorlanmadan işimizi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    Üç yıldır forklift kullanan Elif Baykal, “İş yerindeki mesai akşam eve gidince de devam ediyor. Çalışırken sıkıntı olmuyor. Ama güncel hayatta ne iş yaptığımız sorulunca biraz zor oluyor. Geçenlerde çocuğumun okuluna gittim. Okul müdürü ve öğretmenler bu işi yaptığımı duyunca çok şaşırdı. Eşim bile başta ön yargılıydı. Yapamazsın diyordu. Ama bizler erkek gibi değiliz daha dikkatliyiz” dedi.

    İki yıldır forklift operatörü olarak çalışan Deniz Kayman da, “Bu işi severek yaptığım için zorluklarını da aşıyorum. Her alanda bayanların görev almasını istiyoruz. Çünkü bayanların olduğu her yerde temizlik var, titizlik var, düzen var. Ayrıca bize böyle bir iş imkanı sunduğu için Hüseyin Yıldız Bey’e de çok teşekkür ediyoruz. Hem anne olup hem çalışmak çok zor tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

  • “İnsan olanın yükü ağır olur”

    Ağır kış koşullarından yaban hayatını yalnız bırakmayan Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkilileri kilometrelerce kar üstünde yürüyerek omuzladıkları yem çuvallarını yaban hayvanlarının sıklıkla bulundukları alanlara taşıdılar.

    Giresun’un Şebinkarahisar ve Alucra ilçelerinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler kışın zor ve ağır şartlarında yaban hayvanlarının beslenmelerine yardımcı olmak amacıyla yemleme çalışmalarına devam ediyor. Hayvanların kar altında yiyecek bulma sıkıntılarının bir nebze olsun gidermek için yürütülen çalışmalar kış boyunca devam edeceği öğrenildi.