Etiket: Yüksek

  • 23 yıldır yüksek gerilim trafolarına komşuluk yapıyorlar

    23 yıldır yüksek gerilim trafolarına komşuluk yapıyorlar

    Gaziantep’te 20 bin nüfuslu mahalle, yüksek gelirim trafolarının apartmanların altında olmasından dolayı diken üstünde yaşıyor. Bomba üzerinde oturduklarını belirten mahalleli, her an patlama, yangın ve elektrik çarpma korkusuyla yaşamaya çalıştıklarını belirtti.

    Gaziantep’in Şehitkamil ilçesine bağlı 20 bin nüfuslu Merveşehir Mahallesi’ndeki 9 apartman ve bir caminin bodrum katında bir daire büyüklüğünde yüksek gerilim trafosu bulunuyor. Yaklaşık 23 yıldır bulunan trafolar nedeniyle bomba üstünde yaşam sürdürdüklerini belirten mahalleli, trafonun sesinin bile kendilerini korkutmaya yeterli olduğunu anlattı. 23 yıldır yetkili elektrik dağıtım firmasına trafoların taşınması için dilekçe veren mahalle sakinlerinin dilekçeleri yıllardır cevapsız kalıyor.

    Ses nedeniyle geceleri uyuyamadığını belirten mahalleli, elektrik kesildiği zaman kesintiden kaynaklı dairelerin sallandığını ileri sürdü. Trafoların biran önce kaldırılmasını isteyen mahalle sakinleri, trafoların kaldırılmaması durumunda sorumlu şirkete dava açacaklarını dile getirdi.

    Nasreddin Hoca Apartmanı’nda oturan Veysel Karaözdemir, trafonun üstünde oturan ev sahibi olduğunu belirtti. Sesinden çok rahatsız olduklarını aktaran Karaözdemir, çocuklarının çok korktuğunu söyledi. Evi yeni satın aldığını ifade eden Karaözdemir, “Evi alırken evin altında trafo olduğunu da bilmiyordum. Trafoyu hiç görmedim. Geceleri çok ses yapıyor. Rahatsızlık veriyor. Uyuyamıyoruz. Trafo apartmanın altından kalkarsa daha güzel olacak. Böyle bir saçmalık olamaz. Binada insan yaşıyor. Burada mesele olan canımızdır. Elektrik gittiği zaman çok büyük ses geliyor. Sonuçta burası yerleşim yeridir. Hem bulunduğu yerde riskli. Allah etmesin sel falan kalksa direkt trafoya etki eder. Trafoyu su basar. Evimle trafo arasında 2 metre bile yok” dedi.

    “Bir ara patladı, bombadan farksızdı”

    Nasreddin Hoca Apartmanı yöneticisi Yusuf Albayram ise yıllardır trafonun dışarıya taşınması için mücadele ettiklerini ifade etti. Sadece kendi apartmanlarında olmadığını, Merveşehir Mahallesi’nde 9 apartmanın altında trafo olduğunu vurgulayan Albayram, “O zamanki elektrik dağıtım firması olan TEDAŞ’la baya görüştük. Bir sürü dilekçe verdik. Ancak herhangi bir çözüm bulunmadı. TEDAŞ bize “Zamanında trafoların bulunduğu yerleri biz belediyeden satın aldık. Burası bizim mülkümüz. Ancak belediye bize yer gösterirse üçüncü şahıslara zarar gelmemesi için başka yere taşırız” diyor. Hatta bir defasında patlama yaşandı. 2005 yılında kapıcımızı da elektrik çarptı. Ölümden ucuz kurtuldu. Biz baya bir tazminat ödedik. Biz kaldırılmasını istiyoruz. Artık devlet buna bir çözüm bulsun. Çocuklar girip oynuyor. Bir ara kapısı açıktı ben kapattım. Çocukları elektrik çarpabilir. Su baskını tehlikesi de var. Kaza geldikten sonra keşke demenin bir anlamı yok. Tedbiri kaza olmadan önce almak gerekiyor. Trafonun sesi dışardan duyuluyor. Bir kere patladı. Bombadan farksızdı” diye konuştu.

    “Elektrik kesildiğinde dairem sallanıyor”

    Ahmediye Apartmanı sakini Mustafa Ünal da, yüksek gerilim trafosunun hemen üzerinde oturduğunu söyledi. Elektrik kesildiğinde çıkan sesin çok korkutucu olduğunun altını çizen Ünal, “Yani can taşıyoruz. Evlatlarımız var. Çocuklar korkuyla yaşıyor. Kaç defa TEDAŞ’a başvurduk. Ancak gelen sadece bakıyor. Kimsenin bir işlem yaptığı yok. Senelerdir şikayet ediyoruz ancak bir gelişme yok. İnsan sağlığı bu kadar önemsiz olamaz. Çocukların korkuyla yaşaması normal mi? Hiç hoş değil. İnşallah tez zamanda gereken yapılır. Trafoyla aramda bir metre gibi bir mesafe var. Çok bir mesafe yok. Elektrik gittiğinde benim dairem bile sallanıyor” ifadelerini kullandı.

    “23 ailenin hayatı tehlikeye atılıyor”

    23 yıldır trafonun apartmanın altında olmasından dolayı endişe duyduklarını anlatan Ahmediye Apartmanı sakini Bekir Toprak, “Zaman zaman sağanak yağmur ve fırtına olduğunda trafoda patlamalar meydana gelebiliyor. Bu binada 23 aile oturuyor. 23 ailenin hayatı tehlikeye atılıyor. Aynı zamanda binanın altında trafo olduğundan dolayı evlerimizin değeri düşüyor. Bazen trafoya bağlı elektrik direğinde kablolar kopuyor. Çok ciddi riskler oluşuyor. Yetkililer sesimizi duysun. Lütfen bu trafoyu hemen kaldırsınlar. Aksi takdirde trafodan dolayı elektrik dağıtım şirketine tazminat davası açacağız. İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı? Trafolar dışarıda uygun yerlere taşınabilir. Şayet bu yapılmazsa şirkete dava açacağız” dedi.

  • Bakan Koca: “Samsun, Antalya ve Ordu’da yüksek risk devam ediyor”

    Bakan Koca: “Samsun, Antalya ve Ordu’da yüksek risk devam ediyor”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Samsun, Antalya ve Ordu’da yüksek riskin devam ettiğini açıkladı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 5 ilin valisi, İl Sağlık Müdürleri ve Halk Sağlığı başkanlarıyla video konferans yöntemiyle görüştü. Bakan Koca, toplantıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yüksek vaka sayılarının devam ettiği Konya, Samsun, Antalya, Trabzon, Ordu Valilerimiz, İl Sağlık Müdürlerimiz ve Halk Sağlığı Başkanlarımızla görüşmeye devam ediyoruz. Bu iller yakın takibimiz altında. Test kapasitemizi ve filyasyon ekiplerimizi artırdık. Samsun, Antalya ve Ordu’da yüksek risk devam ediyor. Konya ve Trabzon’da artış kısmen kontrol altında. Sağlık çalışanlarımız elinden geleni yapıyor. Kamu ve özel kurumlarımızla birlikte bütün hemşehrilerimizin duyarlılığı gücümüzü artırıyor. Ara vermeden mücadeleye devam edelim” ifadelerine yer verdi.

  • AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den Türkiye açıklaması

    AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den Türkiye açıklaması

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye ile ilişkiler konusuna AB liderlerinin karar vereceğini söyledi.

    Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ele alınan konular hakkında bilgi verdi. Borrell, “Konsey’in fiziksel katılımla yapılmasından dolayı sevindim. Böyle olması işimizi kolaylaştırıyor. Her zamanki gibi çok yoğun bir gündemimiz vardı. Güzel bir haberle başlamak istiyorum. Bugün insan hakları ihlallerine karşı AB yaptırım rejimini kabul ettik. İlgili kararın alınmasından bir yıl sonrasında öneri kabul edildi. Bu bir ilktir. Bu karar AB için içerde ve uluslararası alanda katkılar sağlayacak. İnsan hakları konusunda bu çok net bir mesaj olmuştur. Bu karar üç gün sonra yaşanacak insan hakları günü öncesinde son derece anlamlı olmuştur. Bu yaptırımlar insan hakları ihlallerinden sorumlu kişilerin AB topraklarına girmelerini ve AB fonlarından yararlanmalarını engellemeyi sağlayacak” ifadelerini kullandı.

    Borrell, Venezuela’daki parlamento seçimlerine ilişkin de, “İkinci konumuz Venezuela oldu. Dün yapılan seçimlerle ilgili bir beyanımız var. Daha önce bu seçimlerin iyi geçmesi için önerilerimiz olmuştu ancak seçimler hür ve demokratik ilkelere göre olmamıştır ve Venezuela halkının görüşlerini yansıtmamaktadır. Venezuela’nın seçimleri uluslararası ilkelere uymamıştır ve Venezuela halkının önemli bir bölümü sandık başına gitmemiştir. Bu durumda belirtmeliyiz ki Venezuela bu sıkıştığı durumdan kurtulmak için desteğe ihtiyacı vardır. Venezuela halkına insani yardımlar yapılmalıdır. Buna ihtiyaçları var. AB olarak bu konuda yapılacaklara destek olmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

    Belarus, Etiyopya ve Gürcistan’daki politik durumun da ele alındığı AB Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye ile ilişkilerin de görüşüldüğünü belirten Borrell, herhangi bir kararın alınmadığını, her ülke dışişleri bakanlarının kendi devlet veya hükümet başkanına birer rapor sunacağını, Türkiye hakkında kararı AB liderlerinin vereceğini bildirdi. Ayrıca ABD ile ilişkilerde yeni dönemin de görüşüldüğünü belirten Borrell, “AB ve ABD arasında yeni ve karşılıklı olarak AB’nin yararına olacak şekilde gelişmesini istiyoruz. Bu konu doğal olarak bizim stratejik bağımsızlığımızı da tartışmaya açtı” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: “Ekim ayında ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaştı”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: “Ekim ayında ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaştı”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Salgın döneminde dahi Ekim ayı ihracatımızın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaşmasıyla sanayi üretimi artışında dünya ikincisi oluşumuzla hep birlikte gurur duyduk” dedi.

    TBMM Genel Kurulundaki 2021 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinde konuşan

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bugüne kadar her şartta olduğu gibi salgın şartlarında da millete hizmetle dolu bir yıl geçirdiklerini söyleyerek, “Milletimizin ve milli iradenin temsilcisi Meclisimizin desteğiyle tüm engelleri birer birer aşarak bugünlere geldik. Bu yıl içinde hidroelektrik santrallerinden şehir hastanelerine, büyük otoyol projelerinden teknoloji merkezlerine pek çok yeni dev eserin açılışını gerçekleştirdik. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervi keşfinin mutluluğunu 83 milyon hep birlikte hissettik. Salgın döneminde dahi Ekim ayı ihracatımızın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaşmasıyla sanayi üretimi artışında dünya ikincisi oluşumuzla hep birlikte gurur duyduk” ifadelerini kullandı.

    Oktay şöyle konuştu:

    “Özellikle Suriye, Doğu Akdeniz, Libya ve Azerbaycan ile ilgili konularda ülkemiz söz sahibi oldu ve diplomasi kanalları etkin şekilde kullanıldı. Bölgemizde yeni çatışmalar ve insani trajedilerin yaşanmaması için elimizden geleni yapacağımızı ve sınırlarımızın güvenliği konusunda da asla geri adım atmayacağımızı hükümet olarak her platformda açıkça dile getirdik. Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili meselelerde Türkiye’nin dışlandığı ve Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını gözetmeyen hiçbir senaryonun hayata geçme ihtimali olmadığını bütün dünyaya ilan ettik.”

    Oktay, yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik faaliyette başlayan canlılığın Yeni Ekonomik Programı hedefi olan yüzde 0,3 oranındaki büyüme oranının aşılabileceğine işaret ettiğini belirterek, “Covid-19 salgınına yönelik önlemlerin hafifletildiği Haziran ayından itibaren sanayi üretiminde yüksek artışlar kaydedilmiştir. Toplam sanayi üretim endeksi üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8,4 oranında artış göstermiştir. Salgına rağmen Nisan ayında 8 milyar 971 milyon dolar olan ihracatımız hemen her ay artış göstermiş ve Ekim ayında da bu yükseliş sürerek 17 milyar 329 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Böylece ihracatımız, salgın öncesi seviyelerini de aşarak 2020 yılının en yüksek ihracat değerine ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

    “Geniş bir istişare sürecinden sonra insan hakları konusunda yol haritamız olacak Eylem Planı’nın taslağı oluşturulmuştur”

    Oktay, şunları kaydetti:

    “Adalet hizmetlerinde altyapı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargıda dijitalleşme ve dinamik mevzuat değişiklikleri gibi alanlarda önemli reformlara imza attık. Geçtiğimiz süreçte Anayasa ve başta temel yasalar olmak üzere gerçekleştirilen değişikliklerle sistemimize birçok yenilik kazandırılmıştır. Kişisel verilerin korunması, çocuk haklarının anayasal koruma altına alınması, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi, kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkının getirilmesi, bilgi edinme ve bireysel başvuru hakkı gibi sosyal ve demokratik haklara odaklı yenilikler anayasal bir zeminde hayata geçirilmiştir. Yargı, hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, tavsiye ya da telkin almaz. Yargının kurumsal varlığı hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmenin, korumanın da güvencesidir; böyle olmaya da devam edecektir. Uyuşmazlıkların arabuluculuk ve uzlaştırma yollarıyla mahkeme süreci öncesinde kısa sürede ve daha az masrafla dostane yöntemle çözülmesini sağladık.”

    Yargı ile ilgili Adalet Bakanlığının İnsan Hakları Eylem Planı üzerindeki çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Geniş bir istişare sürecinden sonra insan hakları konusunda yol haritamız olacak Eylem Planı’nın taslağı oluşturulmuştur. Buna ilave olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomik hayatın tüm paydaşları ile bir araya gelinmekte ve İnsan Hakları Eylem Planı Taslağı ve mevzuat ihtiyaçları gözden geçirilmektedir. Bu çerçevede yatırım ortamı, mülkiyet hakkı, sözleşme serbestisi gibi konularda adalet sistemine ilişkin yeni politikalar belirlenecektir. Toplumun tüm kesimlerinin yaklaşımlarının dikkate alındığı yeni bir reform sürecini başlatmış bulunmaktayız. Önümüzdeki aylarda hukuk devleti ilkesini güçlendirme, öngörülebilir kolay erişilebilen hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi yönünde yeni adımlar atacağız” diye konuştu.

    “Sonuna kadar insanlarımızın güvenliğini ve haklarını koruyacağız”

    Oktay, kadın cinayetlerine ilişkin olarak, “Kadın katillerine, kadına ve çocuğa karşı suç işleyenlere, istismarda bulunanlara gelince sizler bunları iyi tanırsınız. Dağa kaçırılan çocuğuna kavuşmak isteyen Diyarbakır annesini evinde diri diri yakmak isteyenleri sizler iyi tanırsınız. Mağdur olan bu kadınlarımızı, çocuklarımızı size kurban etmeyeceğiz. İnsani güvenlik mi dediniz? Sonuna kadar insanlarımızın güvenliğini ve haklarını koruyacağız. Demokrasinin de, insanlığın da en büyük düşmanı terördür. Terörle, katillerle mücadelemizi Kürtlerle mücadele gibi yansıtmak tek kelimeyle art niyetliliktir, insafsızlıktır. Tüm Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi gibi konuşmanız gerçeği çarpıtmaktır ve asla doğru değildir” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’de yaşanan deprem felaketlerine ilişkin olarak Oktay, “Başta İzmir, Elâzığ, Malatya ve Giresun olmak üzere doğal afetlerden etkilenen şehirlerimizin yanında olduk, vatandaşlarımızın yaralarını en hızlı şekilde sardık. Afetten etkilenen bölgelere bu yıl toplam 165 milyon lira kaynak sağladık. 3 bin 34 afet konutunun yapımını tamamladık, 20 bin 858 afet konutunun da yapım süreci devam etmektedir. Bildiğiniz gibi İzmir, Ekim ayı içinde 6,6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı ve 116 vatandaşımızı bu depremde kaybettik. Depremin hemen ardından arama kurtarma ekiplerimiz, ilgili kamu kurumlarımız ve gönüllü ekipler gece gündüz demeden büyük fedakârlıkla çalışarak 107 vatandaşımızı enkazdan kurtarmış ve afetten etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmıştır. Deprem, sel ve diğer doğal afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçenin haramzadelerin bütçesi olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Oktay, “Bu bütçe, BM insani gelişmişlik endeksinde en yüksek insani gelişmişlik sınıfına çıkardığımız milletimizin bütçesidir. Bu bütçe, Dünya Bankası üst orta gelirler grubuna yükselttiğimiz halkımızın bütçesidir. Bu bütçe, satın alma paritesine göre 2009 yılında 15 bin 457 dolar cinsinden kişi başına geliri 2019 yılında 28 bin 424 dolarla ikiye katlanan insanımızın bütçesidir. Bu bütçe, Türkiye’ye karşı ortaya konulan tüm engellemelere rağmen küresel kriz sonrasında 2010-2019 döneminde ortalama yüzde 5,8 oranında büyüyen ekonomimizde çiftçimizin, esnafımızın, işçimizin, memurumuzun artan vergileriyle oluşturduğumuz milletimizin anasının ak sütü gibi helal bir bütçedir. Bu bütçeye faiz bütçesi, haramzadelerin bütçesi diyenler, bu topraklara tek bir çivi çakmamış, bu ülkenin insanını yıllarca hor görmüş ve bu yüzden de bu milletimiz tarafından ebediyen muhalefetle görevlendirilmiş, muhalefete mahkum edilmiş olanlardır” dedi.

  • Genç ve Başarılı Harita Yüksek Mühendisi Bülent Yıldırım HKMO’nun yeni başkanı oldu

    Genç ve Başarılı Harita Yüksek Mühendisi Bülent Yıldırım HKMO’nun yeni başkanı oldu

    Haftalar önce seçimini yapan Erzurum Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Bölge Başkanlığına Harita Yüksek Mühendisi Bülent Yıldırım getirildi. Genç ve başarılı mühendisin seçimi kazanması Harita ve Kadastro Mühendisleri camiasında sevinçle karşılandı.

    HKMO Erzurum Bölge Başkanlığı seçimleri geçtiğimiz haftalarda yapıldı. Yapılan seçim sonucunda HKMO’nun yeni başkanı Harita Yüksek Mühendisi Bülent Yıldırım oldu. Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı HKMO, Erzurum ile birlikte Erzincan, Kars, Ağrı, Iğdır ve Ardahan illerine hizmet veriyor. Geçtiğimiz haftalarda seçimini yapan HKMO, görev dağılımını da tamamlayarak işbaşı yaptı.

    HKMO’nun yeni başkanı Harita ve Kadastro Yüksek Mühendisi Bülent Yıldırım, “Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, hoşgörü ve tevazünün şehri Erzurum’umuzda Harita ve Kadastro Mühendisleri olarak aldığımız sorumluluğun farkında ve bilincinde hizmetlerimizi sürdüreceğiz.” dedi.

    Mesleğimize Değer Katacağız

    “Harita Mühendisliği bilgi toplumu olma yolunda konumsal anlamda birçok değişik fonksiyonu üstlenebilecek bir meslektir.” diyen Yıldırım, şunları kaydetti: “Toprak üzerinde tasarlanan her yatırımın temelinde Harita Mühendislerinin bulunduğunu, bu nedenle mesleğimizi gayrimenkul sektöründe hak ettiği yere taşımak ve yaşadığımız kentlerin planlı olarak kalkınmasına katkı sunmak, mesleğimizi Erzurum ve bölge illerimize değer katmak amacıyla tüm üyelerimizle birlikte çalışıp üretmek için göreve talip olduk. Şehrimize ve üyelerimize gönülden hizmet edebilmek adına gördüğümüz ve büyük özveriyle, emekle katkı sağlamaya çalışacağımız Harita ve Kadastro Mühendisleri bölge temsilciliğimizde değer katma çabası içerisinde olacağız. Ülkemiz mesleğimiz, meslektaşlarımız ve şehirlerimizin menfaatleri için çalışacağız. Ülkemiz, mesleğimiz, meslektaşlarımız için faydalı olduğunu düşündüğümüz her projede ve ortamda yer alarak, katkıda bulunmaya çalışacağız. Vatanımıza milletimize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Birlik ve beraberliğimizin pekişmesi adına var gücümüzle çalışacağımızın garantisini veriyorum. Şahsım ve yönetim kurulu arkadaşlarımı göreve getirerek teveccüh gösteren üyelerimize, bu süreçte bizlere destek veren herkese en kalbi şükranlarımı sunuyorum.”

    Öte yandan güçlü kadrosu ile bölgede büyük işler yapacağı kanaati oluşturan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Erzurum Bölge Başkanlığı şehirde alanında etkin isimlerden oluşan yönetimiyle de dikkat çekiyor.

    Bülent Yıldırım Başkanlığındaki Erzurum HKMO’nun yeni yönetiminde, Yaşar Yirmibeş, Kadir Puğ, Sercan Aksoy ve Fatih Laloğlu başkan yardımcısı olarak görev yapacak. Genel Saymanlığa Muhammet Küçük, yazmanlığa da Ahmet Karagül getirildi.

    Yeni yönetimde, Yunus Aslan, Adem Şakar, Gizem Akgül, Ayşe Babuşcu, Ahmet Ünlü ve Seyit Tunç da üye olarak görev yapacak.