Etiket: Yüklendi

  • Bakan Bozdağ, Demirtaş Ve CHP’li Erdem’e Yüklendi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP ve CHP’nin Rusya ile İran konusundaki tutumlarını eleştirdi. Bakan Bozdağ, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Lavrov’a saygı duruşu yaptığını, CHP’li Eren Erdem’in ise “Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse ben İran’ın yanında yer alırım” diyebildiğini söyledi.

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yarın Antalya’nın Kundu bölgesi Adalet Bakanlığı tesislerinde gerçekleştirilecek Yargı Mensupları Toplantısı’nda açılış konuşmasını yapmak üzere geldiği kentte partisinin il binasında partililerle bir araya geldi. Bakan Bozdağ, burada yaptığı konuşmada muhalefet partilerine yüklendi. Antalyalı seçmenlere 1 Kasım seçimlerindeki başarıdan dolayı teşekkür eden Bozdağ, Antalya’da milletvekili sayısının artmasından memnun olduğunu belirterek, bunun kalıcı olması temennisinde bulundu. Güçlü iktidarın nimetinin Antalya’ya ve diğer tüm illere faydası olacağını belirten Bakan Bozdağ, “Güçlü iktidar olmadığı zaman işlerinizin iyi olma şansı olmuyor. Türkiye için Ankara çok önemli. Ankara’da güçlü iktidar olursa bunun nimeti Antalya’ya da, 81 ile de ulaşır. Ankara’da hava kötü olursa bu hava her yere ulaşır” dedi.

    “SURİYE’DEKİ YANGINA KULAĞINI KAPATIP UYUYANLARIN İNSANLIĞINDA SORUN VAR”

    Bakan Bozdağ, Türkiye’nin etrafının yangın yeri haline geldiğini ve Suriye’de büyük bir yangının olduğunu söyledi. Türkiye’nin içinde de iç sorunların olduğunu belirten Bozdağ, “İçimizde PKK ve başka terör örgütleri ve onların yaktığı ateş var. Bunların içinde Türkiye’nin ayakta durması ve geleceğe taşınması son derece önemlidir. Suriye ile Türkiye arasında 910 kilometre bir sınır var. Sınırın ötesi ile bu yakası akrabadır. Tarihi ortalıklar var. Böylesi bağlarla bağlı olduğumuz bir yerde çıkan yangına sessiz kalamayız. Yan apartmanınızda yangın çıksa insanlar ’Gelin kurtarın’ dese insansanız ve vicdanınız varsa bu yangını söndürmeye gidersiniz. Gücünüz yetmezse gücü yetenleri çağırırsınız. Olmadı oradan kurtarabildiklerini kurtarmaya çalışırsınız. Kulaklarınızı kapatıp uyuyamazsınız. Eğer uyuyorsanız sizde insan olma noktasında sorun var. Bazı çevreler böyle bir durumda yananların çığlıklarına karşı Türkiye’yi kör ve sağır gibi davranmaya zorluyor. Bizde bu milletin hükümeti olarak bu yangın karşısında insan olmanın gereğini yapıyoruz” diye konuştu.

    “HENDEKLERİ KAZANLARIN BAŞINA GEÇİRECEĞİZ”

    Bakan Bozdağ, Güneydoğu Anadolu’da özellikle Diyarbakır’da kazılan hendeklere de değindi. Türkiye’nin iç ve dış tüm terör örgütleri ile aktif mücadelesinin devam ettiğini belirten Bozdağ, “Türkiye, PKK ve DHKP-C, hem de diğer terör örgütleriyle aktif mücadelesi vardır. Bu mücadele kararlı bir şekilde sürmeye devam edecektir. Bundan kimse endişe etmesin. PKK terör örgütü bazı yerlerde hendekler kazıyor. Mayınlarla, bombalarla, tuzaklarla hem sivilleri hem de polisimizin hayatına kast etmektir. Sokaklara hendekler kazılıyor ve içlerine mayınlar koyup araçlar geçerken patlatılıyor. Terör eylemlerini gerçekleştirenlerin üzerine gidince oradan başka sesler çıkıyor. Buradan o hendekleri kazanlara ve destek verenlere seslenip o hendekleri ortadan kaldırmak ve o hendekleri kazanların başına geçirmek bizim vazifemiz” dedi.

    CHP’YE YÜKLENDİ

    Bakan Bozdağ, isim vermeden muhalefet partilerini de eleştirdi. Hükümetin terörle mücadele konusunda yaptıklarını muhalefet partilerinin görmediğini belirten Bozdağ, “Bazı siyasi partiler TBMM’de bunu görmüyor. Hükümetin sokağa çıkma yasağını eleştiriyorlar. Bir yıla kadar yoktu da şimdi neden var kimse bunu sormuyor. Sokağa çıkma yasağının karar alınmasının gereği, nedenini kimse sormuyor. Terör orada hendek kazıp ellerinde bomba ve silahlarla bekleyecek, hükümet buna seyirci kalacak böyle bir şey olabilir mi? Bunun yüzde 1’ini hiç olmazsa dönün terör örgütüne söyleyin. Siz Türkiye’den, Türk Devleti’nden mi yanasınız toksa terör örgütünden mi? CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri bu konuda hükümete söylediklerinin milyonda birini PKK’ya söylemiyorlar. Askeri ve polisi şehit edenlerden mi yoksa Türkiye’den mi yanasın? Hükümet vazifesini yaparken eleştirilmez, takdir edilir” diye konuştu.

    “TERÖR ÖRGÜTÜ TAHİR ELÇİ OLAYININ AYDINLATILMASINI İSTEMİYOR”

    Bakan Bozdağ, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi olayının aydınlatılması için hükümetin çalıştığını söyledi. Bu çalışmaların terör örgütlerince engellenmeye çalışıldığını ve olayın aydınlatılmasından terör örgütünün rahatsız olduğunu belirten Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Tahir Elçi çıkan bir çatışmada kim tarafından belli olmayan bir şekilde vuruldu ve vefat etti. Olayın ardından olay yerini inceleyen başsavcı ve olay yeri inceleme ekipleri PKK tarafından silahlarla tarandılar. Olay yerini inceleyenlerin üzerine roket atıldı. Olay yeri inceleme yerindeki inceleme sağlıklı olarak yapılamadı. Olayın failine ulaşmak için çalışan polislerin üzerine yine uzaktan ateş açıldı. Maalesef onlar görevlerini sağlıklı bir şekilde yapamadan geri döndüler. Ertesi gün olay yerine gidenlere yine uzaktan ateş açıldı, roket atıldı. Delillerin toplanmasından PKK son derece rahatsız. Bu ölümün aydınlatılmasını terör örgütü çok net bir şekilde istemiyor. Katil devlet diye propaganda yapmak için istemiyor. Katil ortaya çıkınca bunu diyemeyecekler, o yüzden gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için her şeyi yapıyorlar. ’Hükümet bu işin ortaya çıkmasını istemiyor’ diye kirli propaganda yapıyor. AK Parti hükümeti olayın üstünün örtülmemesi için çalışıyor. Çok açık bir şekilde hakikatten korkuyorlar, bütün suçlular hakikatin ortaya çıkmasından korkarlar. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada olayın aydınlatılması için gereğini yapacağız” dedi.

    CHP’YE “TÜRKİYE’NİN MUHALEFETİ OL” ÇAĞRISI

    Türkiye ile kimin arasında ihtilaf varsa muhalefetin hep onlardan yana olduğunu ve hep Türkiye’nin haksız olduğunu savunduğunu belirten Bakan Bozdağ, “Türkiye ile Suriye arasında sorun var, Suriye haklı. Rusya ile aramızda sorun var, Putin haklı, Erdoğan haksız diyor muhalefet. Türkiye ile kimin ihtilafı varsa hep onlar haklı, hep Türkiye haksız. Böyle bir muhalefet olabilir mi? Türkiye’ye karşı değil Türkiye’nin muhalefeti olmasını tavsiye ediyorum” dedi.

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmesi ve CHP Milletvekili Eren Erdem’in İran’la ilgili tweetini de eleştiren Bozdağ, şöyle konuştu:

    “HDP Eş Genel Başkanı Rusya’ya gitti. Düşünün bir ülke ile diğeri arasında bir sorun var. O sorunu da muhalefetin genel başkanı gidip Rusya’ya ’Siz haklısınız’ diyor. Türkiye’de siyaset yapan bir partinin işi midir. Gitti orada Lavrov’a bağlığını ilan etti. Türkiye’ye zarar vermek için bağlığını yaptı, esas duruşunu yaptı geldi. Paralel yapıda aynısını yapıyor. Allah’ın izniyle onların Türkiye’ye zararı olamaz. CHP’nin bir milletvekili var, onun ismini burada söylemeyeceğim. ’Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse ben İran’ın yanında yer alırım’ diyebiliyor. Bunu söyleyen insan o ülkenin meclisinde görev yapma hakkına sahip midir? Sen bunu nasıl yaparsın diye hesap sorması gerekmez mi? Ama genel başkanı ne diyor, ’Ben yedirmem’ diyor. Kimsenin de yemeye niyeti yok. Bunun adı ihanet ve hainliktir. Başka bir tabirle bunun karşılığı yok” dedi.

  • AK Partili Mahir Ünal Muhalefete Yüklendi

    Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Gurup Başkanvekili Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica ile yaptığı görüşmede 1933 ile 1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapan Alman politikacı Joseph Göbels’e atıfta bulunarak benzetme yapmasını eleştirdi.

    1 Kasım genel seçimlerini değerlendirmek için Kervanhan restoranda basın mensuplarıyla bir araya gelen Mahir Ünal, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Göbels benzetmesine Albert Einstein’in ’Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklerler’ sözüyle tepki göstererek, şunları kaydetti: “Yüzde 50 ile Ak Parti ortaya çıktı ve diğer siyasi partilerde demokrasimizin olmazsa olmazları maalesef daha ilk günden Kemal Kılıçdaroğlu ilk gece konuşmasını yaparken bu başarıyı bir tebrik etme gereği bile duymadı. Eski Uruguay devlet başkanıydı sanırım. Türkiye’de onunla yaptığı görüşmede, seçimlerden yeni çıktık ama bu ülkede demokrasi yok diyebildi. Yani bu ülkede 13 yılda 11 kez seçim yapılacak, bu 11 seçimin tamamı temiz meşru bir şekilde yüzde 85’in üzerinde katılımla bu seçimler yapılacak, Türkiye’nin 1923’ten bu güne çaba içerisinde darbelere rağmen muhtıralara rağmen geliştirdiği bir demokrasisi var insan en azından buna saygı duyar. Yüzde 87 gibi yüksek bir katılımla seçim yapıyoruz ama bu ülkenin ana muhalefet partisi genel başkanı bu ülkede demokrasi yok diyor. Yetmiyor biraz daha ileri gidiyor diyor ki; ‘Bu rejim Göbels rejimi’ diyor. Bu şu demektir arkadaşlar Albert Einstein bir sözü vardır. Diyor ki, ‘Sadece ahmaklar aynı şeyleri yaparak farklı sonuç almaya beklerler’. Şimdi hep aynı şeyleri yapacaksınız, toplumu aynı şekilde okuyacaksınız, AK Parti’ye oy veren seçmene aşağılamaya ve hakaret etmeye devam edeceksiniz, toplumu anlamamaya, siyaseti okumamaya devam edeceksiniz, tek bir özeleştiri yapmayacaksınız. Bakın biz yüzde 50 oy almış bir parti olarak seçimden hemen sonra başbakanımızın, yüzde 50 oy almış partinin genel başkanı önce özeleştiri yaptı. Biz yüzde 50 oy aldığımız halde özeleştiri yapıyoruz ama yüzde 25 oy alan, yüzde 12 oy alan bu siyasi partiler bırakın özeleştiri yapmayı hatalarında ısrar ettikleri gibi, bugün olsa yine hayır derdim diyen Devlet Bahçeli gibi, yine HDP gibi yine hendek kazardık demeye, yada Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu demokratik rejimi, kazanımı Göbels rejimi gibi çok çirkin, soğuk savaş yıllarında kalmış benzetmesi çok yanlış. Göbels, Hitler Almanyası’nın, Nazi Almanya’sının yalan politikalarını yürüten kişisidir. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu Göbels rejimi arayacaksa CHP’nin tarihine bakmalıdır” dedi.

    “SIRTLARINI YPG İLE PYD’YE DAYIYORUZ DİYENLERE MİLLET SANDIKTA CEVABINI VERDİ”

    HDP Eş Genel Başkanı Başkanı Figen Yüksekdağ’ın seçim öncesi açıklamalarına da değinen Mahir Ünal, “Sırtımızı YPG’ye PYD’ye dayıyoruz diyenlere millet sandıkta cevabını vermiştir. Bunlar kendi siyasetleri ile terör arasına bir mesafe koymak zorundadırlar ‘’dedi.

    Özellikle terör örgütünün ‘bizim sayemizde yüzde 10 barajı aştılar yoksa yüzde 5’te kalırlardı’ diye açıklama yapmasının da bunların aldığı oyda terör örgütünün gölgesi ve vesayeti olduğunun altını çizen Ünal, “Bizim terörle mücadelemize gelince kendi sınırlarımız içerisinde hiçbir silahlı unsur kalmayıncaya kadar terörle mücadeleye devam edeceğiz. Eğer bundan sonraki süreç ne olur diyorsanız, silahlı bırakacağız silahı bırakıyoruz, silahı da gömeceğiz derlerse bunu konuşulabilir ve değerlendirilebilir. Ama daha önce olduğu gibi bıraktık bırakacağız bırakıyoruz çıktık, çıkıyoruz gibi süreci istismar eden süreci sabote eden ve devletin bu konudaki çözüm konusundaki iyi niyetini istismar eden bir yaklaşıma asla bundan sonra müsaade etmeyeceğiz ‘’diye konuştu.

    Bir televizyon kanalına verilen cezalara tepki gösteren Ünal, bu ülkede televizyonların gezi olaylarında halkı sokağa çağırırken hiçbir şey yapmayanların hiçbir ceza kesmeyenler bugün özel yayın organına bu şekilde ceza kesmelerini doğru bulmadığını dile getirdi.

    Ünal, konuşmasının devamında ise, “TBMM olarak bu konuda üzerimize düşeni yerine getireceğiz çünkü soğuk savaş yıllarında TRT televizyonun seçim propagandasında eşit mesafede durması için çıkarılan yasadan diğer özel yayın organlarının da sorumlu tutulması onların da aynı şekilde TRT gibi davranmasının beklenmesi günümüzün şartlarına uygun değildir. 7 Haziran’dan sonra kaybettiğimiz 5 ay var. Yani Türkiye belirsizliğin getirdiği o dönemde çok ciddi kayıplar yaşadı. Bu kayıpları telafi etmek için bir reform programı hazırlıyoruz şuanda diğer bir önceliğimiz de reform programları ‘’ifadelerini kullandı.

    “YENİ DÖNEMDE ANAYASA KOMİSYONU KURULMUYOR”

    Yeni dönemde komisyon kurulmayacağını kaydeden Ünal, “Anayasa ile ilgili artık bir uzlaşma komisyonu olmaz çünkü bu 2011 de denendi ve bu sonuç vermedi. Bundan sonraki süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bir siyasi partinin bir uzlaşma zemini etrafında bir anayasa çalışması olur mu? bununda zeminini arayacağız bunun zeminine bakacağız” dedi.

    Başkanlık sistemiyle ilgili açıklama yapan Ünal, “Anayasa içerisinde değerlendirilen bir durumdur bir konudur. Yarı başkanlık sistemi dediğimiz nedir? Anayasanın bel kemiğidir. Siyasal sistemin ne olacağı tartışmasıdır. Şu anki anayasamızın siyasal sistemi parlamenter sistem. Şimdi bundan sonra yapılacak hazırlanacak anayasada siyasal sistem parti parlamenter sistem mi olacak, yarı başkanlık sistemi olacak ve başkanlık sistemi mi olacak? Biz anayasa uzlaşma komisyonunun çalışmalarında Bir siyasal sistem olarak Başkanlık sistemini teklif ettik. Seçim beyannamemizde zaten bunu önerdik. Dolayısıyla tüm bu konuda neredeysek bugün de oradayız. Şu anda bizim acil önceliğimiz nedir derseniz. 7 Haziran’dan sonra süreçte Türkiye’nin kayıplarını hızlı bir şekilde telafi etmek ve seçim beyannamemizin de ki, asgari ücretliye, emekliye, gençlere verdiğimiz vaatleri gerçekleştirmektir” dedi.

  • CHP Antalya İl Başkanı Esen MHP Ve HDP’ye Yüklendi

    Antalya’da açıklanan resmi olmayan sonuçları değerlendiren CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen, MHP ve HDP’ye yüklenerek, iki partinin de seçmenden ceza aldığını söyledi.

    1 milyon 589 bin 439 seçmenin bulunduğu Antalya’nın 19 ilçesinde 1 milyon 374 bin 75 kişi, 4 bin 731 sandıkta oy kullandı. Resmi olmayan sonuçlara göre, AK Parti birinci, CHP ikinci, MHP üçüncü parti oldu. AK Parti 7 Haziran’da 5 olan milletvekili sayısını 7’ye yükseltirken, MHP 2’ye düşürdü ve HDP’ye Antalya’dan milletvekili çıkmadı.

    Katılım oranının yüzde 86,45 olan Antalya’da AK Parti yüzde 41.12 ile 560 bin 181, CHP yüzde 33.28 ile 451 bin 241, MHP yüzde 17.59 ile 238 bin 531, HDP 5.54 ile 75 bin 163 oy aldı.

    Resmi olmayan sonuçları değerlendiren CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen, oy oranlarını hem Antalya’da hem de Türkiye genelinde koruduklarını belirterek MHP ve HDP’ye yüklendi. MHP ve HDP’nin seçmeden ceza aldığını kaydeden Esen şöyle konuştu:

    “Seçim sonuçlarını, millet iradesini saygıyla karşılıyoruz. İktidar partisini de kutluyoruz. Baskıyla, kamu gücüyle, sınırsız maddi olanaklarla seçimi kazandılar. Seçmen oylarımızı korudu. Milletvekili sayımızı da hem Antalya hem de Türkiye genelinde korudu. Oy oranı olarak bir kayıp yaşamadık. İki milliyetçi parti olan MHP ve HDP sürekli her şey hayır diyen hiçbir çözümün içinde bulunmayacağını ifade eden MHP ve bir türlü terörle arasında mesafe koyamayan HDP seçmenden ceza aldı. Neticede sonuç halkın iradesidir. Türkiye’ye bu sonuçların neler yaşatacağını göreceğiz. Bu sonuçlardan Türkiye’yi çok güzel şeylerin beklediği inancında değiliz. Umarım baskı, geçim sıkıntısı, terör sorunları giderek artmaz. Pek umutlu değiliz.”

  • Başbakan Davutoğlu, Muhalefet Partilerine Yüklendi

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’Türkiye’de 300 liranın altında yaşayan 23 milyon kişi var’ açıklamalarını eleştirerek, “Ya Rab, hesabı nerede bunun? Bir öğrenciye biz eğer 400 lira burs veriyorsak, bir hanenin geliri 300 lira olabilir mi? Her hanede bir öğrenci olsa bile 400 lirayı geçebiliyor. Mümkün mü? Ama, bunlar felaket tellalı” dedi.

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Sincan Kent Meydanı’nda düzenlenen teröre karşı ’Birlik ve Kardeşlik’ mitinginde yaptığı konuşmada, “7 Haziran’da bu son mitingimiz olduğu için, 7 Haziran’da MHP’ye oy vermiş vatandaşlarımıza da çağrıda bulunmak istiyorum. 7 Haziran’dan bu yana yaşananları gözünüzün önüne getirin. Ülke terör tehdidiyle karşı karşıya kaldığında, o tehdidin karşısında en güçlü iradeyi kimin temsil ettiğini bir kez daha görün, kimin elini taşın altına koyduğunu, kimin sorumluluktan kaçtığını biliyorsunuz. Terörle mücadelede yalnız bırakıldığımıza sizler şahitsiniz. Sizlerden kararınızı gözden geçirmenizi, ülkenin geleceğini düşünerek oyunuzu kullanmanızı rica ediyorum. Kendi tankını, uçağını, denizaltısını, kendi uydusunu gönderen bir Türkiye doğdu. Vatanperver MHP’li kardeşlerime sesleniyorum, bir daha düşünün, Türkiye’yi namerde muhtaç edenlerle Türkiye’yi yücelten, milletin birliğini temsil edenler arasındaki farkı görün” ifadelerini kullandı.

    Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye oy veren vatandaşlara da seslendiğini belirterek, “Sizler 7 Haziran’da HDP’nin Türkiye partisi olması için, siyasetin güçlenmesi için, terörün siyaset karşısında zayıflaması için, bu iddialarla HDP’yi tercih ettiniz belki ama 7 Haziran’dan sonra siz de gördünüz. Bir kez daha düşünün. 7 Haziran’dan sonra HDP’nin terörle arasına mesafe koyamadığını, örgüte karşı siyasetini hukukunu koruyamadığını, Türkiyelileşme iradesini gösteremediğini siz gördünüz” diye konuştu.

    “Kahrolsun PKK’ sloganları yükselmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, bu sloganların iki gün önce Diyarbakır’da da aynı nidalarla yükseldiğine dikkati çekti. Diyarbakırlıların da terör örgütünü lanetlediğini ifade eden Davutoğlu, ovalar, vadiler, mahallelerdeki hendekler kapatılıncaya kadar bu operasyonların kararlılıkla süreceğini belirtti.

    Tekrar bütün milletime seslenmek istediğini söyleyen Davutoğlu, “Onurla sandığa gidin ve Türikye’nin bu kader seçiminde oylarınızla bu kader seçimine damganızı vurun. Türkiye daha güçlü olarak yola devam edecektir. Bu yolda bize gönüldaş mısınız, kaderdaş mısınız?” diye sorması üzerine vatandaşlardan ’Evet’ cevabı geldi.

    Türkiye’nin 12 yılda çok büyük atılımlar yaptığını belirten Davutoğlu, Türkiye’yi büyüme rekorları kıran bir ülke haline ve bunun vatandaşın desteğiyle yaptıklarını dile getirdi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Ankara’dan bir selam gönderdiklerini söyleyen Davutoğlu, 12 yıllık başarı hikayesinin Erdoğan öncülüğünde başladığını belirtti. Türkiye’nin uyumsuz koalisyon, istikrarsızlıktan, aciz siyasetçilerden çok çektiğini kaydeden Davutoğlu, “Bu ülke aciz yönetimlerden çok çekti. Sakarya’da deprem olduğunda oraya ulaşamayan aciz yöneticilerden çok çekti. 28 Şubat zulmünün ne demek olduğunu en iyi Sincan bilir. Darbe senaryolarını en iyi Ankara bilir, demokrasiye, hukuka karşı, meşru siyasete karşı, milli iradeye karşı tankların yürütüldüğü Sincan bunu çok iyi bilir. O günü hiç unutmamıştık. Bugün milli tanklarımız ülke güvenliği, milli onur için yürür. Bir daha bu sokaklardan hiçbir zaman millete güç gösterecek tanklar yürümeyecek. 28 Şubat’ı bir daha hiçbir şekilde yaşatmayacağız, yaşatılmasına izin vermeyeceğiz. Bin yıl sürecek denilen o dönemin AK Parti tarafından bitirildiğine şahit misin Ankara? Bu ülkede artık tanklar olacak, mili tanklar olacak ama bize meydan okuyanlara gücümüzü göstermek için olacak. Yoksa, ithal tanklarla, ithal fikirlerle, ithal siyaset adamlarıyla Kemal Derviş gibi, milletin üzerinde hükmetmek için olmayacak, olmadı, olmayacak. Demokrasiye saygısı olmayanlar, milli iradeyi hiçe sayanlar Türkiye’nin üzerine kabus gibi çöktüler. Sonra ne oldu, önce Allah’ın sonra milletin dediği oldu. Milleti yarasalara benzetenler insan içine çıkamayacak hale geldi” ifadelerini kullandı.

    “Sincan halka karşı tank yürütenleri değil, demokrasiyi adaleti kucakladı. Herkes emin olsun o karanlık günler bir daha gelmeyecek” diyen Davutoğlu, “Anayasa kitapçığının fırlatıldığı, enflasyonun Türkiye’yi ekmeğe muhtaç ettiği o günler artık gelmeyecek. O günlerin eri gelmemesi için yarın demokrasi bayramı yapmaya hazır mıyız? AK Parti kuruldu, o karanlık günler sona erdi. AK Parti, yekpare bir şekilde kurucu lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kenetlendi. Pusular kuruldu, çok büyük çabalara girdiler ama suları tersine akıtamadılar. Artık su hedefine doğru yürüyor, o suyu geriye akıtmak mümkün mü? AK Parti ile Türkiye her zaman ileriye dönük adımlar attı. Bu ülke için geceli gündüzlü çalışan kadroları siyasetten men etmek için 2008’de AK Parti’ye kapatma davası açıldı. O zaman kapatamadılar, bugün durdurabilirler mi? İstiklal HArbi’nin baş şehri Ankara, istikbale yürüyüşümüzü durdurabilirler mi? Gezi kalkışmasıyla, bir kaos çıkarmaya çüalıştılar. O da olmada paralel çetelerle karanlık senaryolar yazdılar ama muvaffak olamadılar. Çatı aday çıkardılar, aynı sfata buluştular. Yine olmadı. Şimdi de teröre, terör örgütüne arka çıkıyorlar. Ankara Garı’nda yüreklerimizi yaktılar. Bu teröre karşı mücadelede, bu terör saldırılarında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilyorum. Kaybettiğimiz hiçbir can bizim ötekileştirdiğimiz can değildir, her can bizim canımızdır” şeklinde konuştu.

    “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarının yükselmesi üzerine Davutoğlu, “Ankara’da yaşayan kardeşlerim, teröre karşı tek bir yumruk olmaya var mıyız? İster DEAŞ, ister DHKP-C ister PKK’dan gelsin, teröre karşı birlik olmaya var mıyız? Yarın vereceğimiz oylar, bu yüreği, bu yumruğu pekiştirecek. Şeytani planlar karşısında Allah’tan başka sığınağımız yoktur. Bu ülkeye pusu kuran, bu dine, vatana, bayrağa, ülkeye pusu kuran hiçbir fesat odağına Allah fırsat vermesin” dedi.

    DAVUTOĞLU, KONUŞMASINA EZAN’IN OKUNMASI ÜZERİNE ARA VERDİ

    Davutoğlu, konuşması sırasında Ezan-ı Muhammediye’nin okunması üzerine konuşmasını kısa bir ara verdi. Ezan’ın bitmesi ardından konuşmasına devam eden Davutoğlu, “Allah bu ezanı muhammediye’yi bu diyardan hiç eksik etmesin. Hepimizdeki İstiklal aşkını yüreğimizden eksik etmesin. Bugün İstikbal ordularını mutlaka muzaffer kılsın. 3 Kasım 2002’den beri Türkiye sürekli atılımlar yapıyor. O günden beri bu ülkede kaos, kriz yok sadece istikrar ve huzur var. Bir gülbahçesine çevirdiğiniz meydanlarda soruyorum? Biz 13 yıl içinde bu ülkenin itibarını koruduk mu, ülkeyi kalkınan bir ekonomi haline getirdik mi, albayrağı dünyanın her yerinde dalgalandırdık mı? Şahitlik eder misiniz? Bu yolu yürüyoruz, önümüze engeller koyacaklar aşacağız, bloklar getirecekler aşacağız, çünkü bizim yürüdüğümüz yol milletin, aşkın yolu” diye konuştu.

    “MİLLETİMİZLE ARAMIZDAKİ MUHABBETE GÖLGE DÜŞÜREMEZLER”

    Türkiye için büyük bir gayret içinde olduklarını belirten Davutoğlu, “Onlar sadece şu anda kampanya yürütüyorlar. Biz, hem kampanya yürütüyor, milletimizle buluşuyor hem de Türkiye’yi yönetmeye devam ediyoruz. Türkiye’yi bu kirli oyunlar karşısında 5 aydır hakkıyla yönettiğimize şahit misiniz? Bir an bile bu oyunlara fırsat vermediğimize şahit misiniz? Bizim milletimizle aramızdaki muhabbete gölge düşüremezler. Bugün daha büyük bir aşkla göreve hazırız. Bu karanlık hesapları yapanlar Türkiye’yi yolundan çeviremezler. Türkiye’yi terörden, şiddet ve düşmanlıktan mutlaka arındıracağız. Türkiye’ye yakışan, özgürlükçü, katılımcı, insan onurunu esas alan yeni bir anayasa yazacağız. Türkiye, darbe anayasalarıyla yönetilemez. Bizimle beraber bu hayallerden kutlu bir geleceğe yürümeye var mısın Ankara?” diye sordu.

    Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin zenginliğinin insanlar, meydanları dolduran Ankaralılar, Sincanlılar olduğunu belirterek, “Onların yüzü gülüyor, Türkiye’nin her yerinden insanlar tebessüm ediyorsa en büyük zenginliğimiz ortaya çıkmış demektir. Hayatın her anında, emekliliğe kadar insanımızın yanındayız. Her an yanınızdayız. Yaşlı abilerimiz, büyüklerimiz ne zaman dara düşseniz sağa dönseniz bu devleti, sola dönseniz bu milleti göreceksiniz. Siz hiçbir zaman kimsesiz bırakmadık, bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

    “ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İÇİN YOL HARİTAMIZI MİLLETİMİZİN BEKLENTİLERİNİ DEĞERLENDİREREK OLUŞTURDUK”

    “Biz yürekleri güldürmeye, feri sönmüş gözleri aydınlatmaya geldik” diyen Davutoğlu, “Bizim dünyamızda çaresizlik yoktur. Allah var, dert yok. Millet var, dert yok. Allah ve millet yanımızdaysa şifa var. Önümüzdeki dönem için yol haritamızı milletimizin beklentilerini değerlendirerek oluşturduk. Bu seçime giderken hep sordular, ’Acaba meydanlarda daha nceki heyecanı bulacak mısnıız?’ diye. Kim tehdit ederse etsin, millet bizimle buluşur. Ankara’daki coşku, milletin heyecanı, milletin bizimle beraber yürüme aşkıdır. Bu bayraklar Türkiye’nin her yerinde hiç durmadan dalgalandı. Ankara, onlar çekinebilirler ama siz bizlerle meydanlarda buluşmaya, geleceğe yürümeye var mısınız?” diye sordu.

    DAVUTOĞLU, İŞVERENLERE GENÇLERİ İSTİHDAM ETMELERİ KONUSUNDA ÇAĞRIDA BULUNDU

    Doğum yapan anneler için verdikleri müjdeleri hatırlatan Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin her yerindeki öğrencilerin gözündeki ışığın Türkiye’nin ışığı olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, gençlere verilen ekonomik vaatlere değinen Davutoğlu, “Petrol sondajı için yeri delmekten çok daha önemli olan şey genç girişimcilere sermaye vermektir. Gençler yola çıkın, ümitsizliğe kapılmayın. Ayağınızı sağlam basın, okulunuzu bitirin, size her türlü imkanla yanınızda olacağız. İşverenlere sesleniyorum, gençleri istihdam edin, hiçbir gencimiz açıkta kalmasın. (Diğer partilerin evlilik konusundaki eleştirileri) Biz, her gencimizin vatana ve millete aşkı gibi ailesine de aşkla bağlı olmasını istiyoruz. Biz çeyizini de yapıyoruz gençlerimizin” dedi.

    Davutoğlu’nun, “Ana yüreklerini yakanlar, gerçek katiller onlardır. Biz, gençlerimizi onurla yaşayacakları, özgür ve demokratik bir Türkiye’ye davet ediyoruz. Gençlerimizi dağlara kaçıranlara karşı, bütün gençleri el ele geleceğe yürütmeye var mısınız?” diye sorması üzerine vatandaşlar ’Evet’ cevabını verdi.

    DAVUTOĞLU, BAHÇELİ’Yİ ELEŞTİRDİ

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştiren Başbakan Davutoğlu, “Sayın Bahçeli bugün dahi yaptığı mitingte ’Hayır’ demiş herşeye. Yine ’hayır’ demeye başlamış, biz yarın akşam söyler diyorduk ama bugünden başlamış. Milletin geleceğine ’Hayır’ diyenlere karşı, Büyük Türkiye’ye evet demeye var mısınız gençler? Güçlü ve büyük Türkiye’yi kim kurar? Yarın o zaman mührümüzün adresi nerede. AK ellerle, ak geleceğe mühür vurmaya hazır mısın?” diye sordu.

    Davutoğlu, “Bizi yolumuzdan döndürebilirler mi? Bu bayrağa aşık olanları bu bayrak için çalışmaktan alıkoyabilirler mi? ’İlk günkü Aşkla haydi bismillah’ demeye var mısınız? Bütün bu taahhütleri hayata geçirmek için desteğe var mısınız? Yarın sandıklara giderken yürekleri, gönülleri, dillerimizi, dualarımızı birleştirecek miyiz? Yarın, sandıklara giderken AK ellerimizle oylarımızı birleştirecek miyiz? Bunun için yola çıktık. Beyannamemizde söylediğimiz müjdelerimiz yanında Malatya’da da 10 müjde daha verdim. Muhalefet duyamaz ama halkımız bizi duyuyor” dedi.

    KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİRDİ

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını hatırlatan Davutoğlu, “Sabah Kılıçdaroğlu’nu dinledim, nereden hesap yapıyor, hala çözebilmiş değil, Türkiye’de diyor 300 liranın altında yaşayan 23 milyon kişi var, Ya Rab, hesabı nerede bunun. Bir öğrenciye biz eğer 400 lira burs veriyorsak, bir hanenin geliri 300 lira olabilir mi? Her hanede bir öğrenci olsa bile 400 lirayı geçebiliyor. Mümkün mü? Ama, bunlar felaket tellalı. Bunlara hesap dersi verecek misiniz yarın? Hesap dersi demek, tek başına iş başına demek. Yarın bunlara hesap, matematik dersi verecek misiniz? Geçen sefer yüzde 16 farkla geçtik CHP’yi, yüzde 41 nere, yüzde 25 nere? Bunlar yüzde 25’le Başbakan olmaya kalkıştı, olmadı yüzde 16’le Bahçeli’ye teklif etti. Ya Allah aşkına, matematik bile böyle oyunlara girer mi?. Yarın öyle gidin ki sandıklara bir daha böyle hesaplara giremezler” dedi.

    Davutoğlu, gençlerin okulunu bitirip iş sahibi olmadan önce oluşmuş genel sağlık sigortasının tümünü sildiklerini hatırlattı. Türkiye’nin güçlenen ayak izlerini herkesin göreceğini anlatan Davutoğlu, “Birliğimiz, kardeşliğimiz için sandıklara koşacağız. Daha özgür bir Türkiye için AK Parti diyecek misiniz? Biz de burada Ankara’nın önünde söz veriyoruz, Türkiye’yi daha müreffeh kılacağız” şeklinde konuştu.

    ANKARALILARA MÜJDELER VERDİ

    Ankara’lılara müjdeler vereceğini belirten Davutoğlu, “Siz geceli-gündüzlü nasıl çalıştığımızın en canlı şahitlerisiniz. Ankara’ya yapacaklarımız müjdelere geliyorum. Ankaralı çiftçilerin Kalecik ve Beypazarı Uruş Barajlarını yapıyoruz. Dünyada bir ilk olan en uzun içme tünelini yapıp Gerede projesini hayata geçiriyoruz. Projeyle, Ankara’nın 2045 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacı karşılanacak. 24 sağlık tesisi, 6 spor tesisi, 25 göle, 5 taşkın koruma tesisi, 56 bin yeni konut inşa edeceğiz. Yarın, büyük Türkiye güneşini yükseltecek miyiz? Ankara, yarın yeni bir güneşle doğacak mıyız?” diye sordu.

    Dar gelirli vatandaşları uygun fiyatlarla evsahibi yapacaklarını belirten Davutoğlu, “Dar gelirli vatandaşlarımızı çok çok uygun fiyatlarla evsahibi yapacağız. Büyükşehir belediyemizi arsaları teslim ettik, İnşallah, Güneykent Projesi’yle sizlerin evleri yükselecek. Ankara’yı sağlığın ve termal tesislerin, turizmin, merkezi yapacağız. 25 ilçemizin 14’ünde bulunan termal zenginliği ortaya çıkaracak yatırımlar yapacağız. 2 Hastane yapıyoruz ki dünya ölçeğinde. Bilkent ve Etlik Entegre Sağlık Kampuslerini en kısa zamanda tamamlayacağız. Ankara, şifa ve deva şehridir, milletin umut şehridir. Yarın, en büyük gür seda, milletin başkentinden yükselecek mi? Tarım ve hayvancılığın teşviki için 17 çevre ilçede 17 yeni proje yapılacak. Sincan ve Kayaş için yaptığımız Başkentray Projesi gibi yeni hatlar yapacağız ve bönliyo hatlarını metro standardına kavuşturacağız, Ankara’ya ve metroya da bağlantısı olacak. Günde 25 bin kişinin seyahat ettiği Şentepe Teleferik Hattı gibi şehrin farklı noktalarına da yeni teleferik hatları kuracağız. Bu teleferiklerden ilk olarak Kızılay Dikmen, Sıhhiye Etlik teleferik hattını hizmete alacağız. Ankara eskiden Türkiye’nin başkentiydi ama uluslararası kapasitesi azdı, havaalanı küçük bir şehir havaalanı gibiydi. Ankara’ya uluslararası fuar ve kongre merkezi yapıyoruz. Havalimanı ile kongre merkezi arasında bağlantı yolu olacak. Bu sayede, havacılık fuarları da Ankara’da düzenlenebilecek. Cumhuriyet tarihin en büyük külliyesi olan Kuzey Ankara Külliyesi Ankara’da olacak” ifadelerini kulladı.

    Ankara’ya 3 tane otoyol ve bir çevre yolu yapacakları müjdesini de veren Davutoğlu, “Ankara-İzmir, Ankara-Niğde, Ankara-Kırıkkale otoyollarını, Kırıkkale-Derice yollarını en kısa sürede tamamlayacağız. Başkent oldu ya, siyasi başkentimiz, ulaşım başkenti de oluyor. Başkent Ankara’yı hızlı trenin bütün ağlarıyla merkezi yapıyoruz. Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir yüksek hızlı trenlerini en kısa sürede tamamlayacağız. Ankara-İstanbul, bir buçuk saat olacak. MHP Grup Başkanvekili Ulaştırma Bakanıyken 2001’de yüksek hızlı trenlerden bahis geçince bunları torunlarımız, bizler görmeyiz diyordu, bunların ufku bu kadar. Ankaralılar bu hızı gördünüz mü, tattınız mı? 15 yıl önce hızlı tren Ankara’ya gelecek denseydi, bunlar hayal diyorlardı, aramızdaki fark bu. Biz, bu memleket için hayaller kurarız, vizyonlar üretiriz. Bu ülke için hayalleri olmayanlar utansın, dökecek teri olmayanlar utansın, rüyasını veremeyenler utansın. Elini taşın altına koyamayanlar utansın. bu hayallerimizde beraber miyiz? Bütün bu rüyaları, vizyonları hayata geçirecek miyiz? Bunun için var mıyız? Yarın, bunun için sandıkları dolduracak mıyız?” diye konuştu.

    Şehir içi metro hatlarını en kısa süre içinde tamamlayacaklarına işaret eden Davutoğlu, Kızılay’dan Esenboğa’ya olan metro hattının yapımına başlayacakları müjdesini verdi.

    “SEÇİM GÜVENLİĞİNİ MUTLAKA SAĞLAYACAĞIZ”

    “Yasaklar olmasa, akşama kadar konuşsak size doyum olmaz” diyen Başbakan Davutoğlu, “Ayrılmadan önce mesajlarımı iletmek istiyorum, 1 Kasım Türkiye’nin yeni ber başlangıcı olacak. Bu seçimin dönüm noktası olmasını isteyen bütün vatandaşlarımızdan ricam sandık başına gitmesidir. Sandık, milli iradedir. Geleceğinize ve iradenize sahip çıkın. Türkiye, 2001’de kendisine sahip çıkacak kadrolar arıyordu. Biz geldik, AK Parti kadroları geldi. İlk günkü aşkla, Ya Allah, Haydi Bismillah demeye var mıyız? Bu mesele, memleket meselesi o zaman memleket meselesi için yarın sandıklara gidin. Sabah, sandıklara ilk gidenlere siz olun. Herkes emin olsun ki, seçim güvenliğini mutlaka sağlayacağız. Kimse seçim üzerinde ipotek kurmaya, vatandaşlarımızın üzerindebaskı kurmaya kalkmasın. Güvenlik görevlilerimize gerekli talimatlar verilmiştir. Seçime gölge düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bütün vatandaşlarım, vakur bir şekilde sandıklara gitsinler. Vatandaşların iradesi üzerinde baskı kuranlar, hukuk önünde suç işlemiş olur. Türkiye’nin geleceği için, ülkemizin kalkınması için oyunuzu kullanın. Hiç çekinmeden, hiçbir yönlendirmeye, pusuya, tuzağa fırsat vermeden AK oylarınızı kullanın” ifadelerini kullandı.

    İSRAİL’İN MESCİD-İ AKSA’YA DÖNÜK SALDIRILARI

    İsrail’in Mescid-i Aksa’ya dönük saldırılarına işaret eden Davutoğlu, “Kudüs bizim ebedi davamızdır. Mescid’i Aksa bize Hz. Ömer’in, Sultan Abdülhamit’in emanetidir. Mescid-i Aksa’da da alnını secdeye koymuş dua edenler var. Saraybosna’da yarın için dua edenler var. Gazzeliler var, Arakanlılar var, Kafkaslar, Orta Asya, dünyanın her köşesinde her dinden her etnik kökenden insanlar bizim için dua ediyor.Yarın, dünyada herkesin zalimlerin yanında yer aldığında, gür sesle, hakkı, hukuku, masumları koruyacak mı onun seçimidir. Halkını katleden Esad zulmü karşısında onlardan kaçan, kadınların, yetimlerin sığınacağı bir ülke olacak mı olmayacak mı onun seçimidir” diye konuştu.

    “BUGÜN ARİFE, YARIN DEMOKRASİ BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN”

    Başbakan Davutoğlu, “Gür iradenizle kardeşi kardeş kıldırmaya hazır mısınız” diye sorarak, “Ankaralılar arkanızda köklü bir tarih var. Arkanızda İstiklal şehitleri, Ulucanlar’da can veren Aziz ruhlar var. Demokrasi şehitleri, Adnan Menderes var. Bütün istiklal şehitlerinin mirasına sahip çıkacak mıyız? Yarın, 1 Kasım’da Başkent, Başkentliliğini gösterecek. Ankara, gözün yaşlı değil istikbalin parlaktır. Dünya sana bakıyorken sen dünyaya ışık saçacak mısın? Allah, birliğimizi beraberliğimiz daim kılsın. Allah bizi, bir, iri, diri, dost, kaderdaş kılsın. Herbirimizi birbirimize gönüldaş kılsın. Gönülleri birleştiren AK Parti’ye destek verecek misin? Milleti, bir ve beraber kılmaya hazır mısın Ankara, söz mü Ankara? Filistin adına, Saraybosna, Arakan adına söz mü? Cumhuriyetimiz Aziz, milletimiz Aziz, vatanımız bir ve bütün. Bugün arefe, yarın demokrasi bayramımız. Mübarek olsun. Allah, yar ve yardımcımız olsun” ifadelerini kullandı.

  • MHP’li Tuna, Başkan Gökhan Ve CHP’li Erkek’e Yüklendi

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çanakkale il teşkilatı, merkez sağda yer alan bazı partilerin mensuplarıyla bir araya geldi. MHP Çanakkale Milletvekili İ. Kürşat Tuna, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP Milletvekili Muharrem Erkek’i topa tuttu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin canlı yayın programını birlikte izleyerek akşam yemeği yiyen partililer, seçimlere sayılı günler kala siyasi gündem üzerine sohbet etti. Yemekte konuşma yapan MHP Çanakkale Milletvekili İ. Kürşat Tuna, 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı geçmesi üzerine pilav dağıtan CHP’li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek’ eleştirdi. Tuna, “Bu durum bir Çanakkaleli olarak beni rencide etti. Çanakkale Belediye Başkanı, HDP barajı geçti diye Çanakkale’de Cumhuriyet Meydanı’nda pilav dağıttı. Ve yine Çanakkale CHP Milletvekili Muharrem Erkek, Mardin’de basına verdiği demeçte, ’Efendim, Suriye sınırımızda başka birisi olacağına PYD olsun ’diye cevap verdi. Sizce mahsuru olmayabilir, bizce var. Siz bu konuşmayı yaptıktan sonra daha 24 saat geçmeden Mardin’de bizim 4 şehidimiz vardı. PKK eşittir PYD, bunun başka bir çözümü yok. Denklik çok net. Ülkelerin iç işlerine müdahale etmeyecek, senin sınırını tehdit eden PKK’ya şirin gözükmeye çalışmayacaksın. Eski CHP ile şimdiki CHP arasında dağlar kadar fark var” dedi.

    CHP’nin Atatürk’ün partisine yakışmayan hareketlerde bulunduğunu ifade eden Tuna, “Bizim analarımızdan, babalarımızdan gördüğümüz, Atatürk’ün CHP’si ile şimdiki CHP arasında dağlar kadar fark var. HDP’nin barajı geçmesiyle pilav dağıtan ve sınırında PKK uzantısı PYD’yi isteyen zihniyet bize zarar verir” diye konuştu.