Etiket: Yukarı

  • Abdullah Avcı: “Rakibin 10 kişi kalması dirençlerini yukarı çekti”

    Abdullah Avcı: “Rakibin 10 kişi kalması dirençlerini yukarı çekti”

    Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Antalyaspor maçından sonra yaptığı açıklamada, “Rakibin 10 kişi kalması rakibin direncini yukarı çekerken, bizi zaman zaman oyun disiplininden kopmamızı sağladı” dedi.

    Süper Lig’in 19. haftasında Antalyaspor’a konuk olan Trabzonspor, 33. dakikada 10 kişi kalan rakibi karşısında Benik Afobe’nin 90+6. dakikada bulduğu golle müsabakayı 1-1 tamamladı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Antalyaspor’un Hatayspor’a evinde farklı kaybettiği maç sonrası oyun planında değişikliğe gittiğini, daha geniş alanda oynayan bir takımdan savunma yapan bir takıma geçtiğini söyledi. Buna hafta başında oyuncularıyla birlikte çalıştıklarını dile getiren Avcı, maçla ilişkin ise şunları söyledi:

    “Oyunda kaçırdığımız penaltıya kadar tamamen istediğimiz gibi sabırla topa sahip olup, kaybettiğimiz yerde yaptığımız baskılar, özellikle 5’li 6’lı savunmaya karşı rakip arkası koşular ve kenar varyasyonlar son derece önemliydi. Kaybettiğimiz bir topta yaptığımız baskı ile penaltıyı yakaladık. Penaltıyı değerlendirebilsek, oyun başka bir senaryoya gidecek. Rakibin 10 kişi kalmasının rakibin direncini yukarı çekerken, bizi zaman zaman oyun disiplininden kopmamızı sağladı. Bireysel performansları ortaya çıkarma durumu oluşturdu. Böyle durumlarda merkezi değil kenarları zorlamak gerekiyor. Biz de zaman zaman bunu yaptık. Oyunun ikinci yarısında oyunu daha erken cebimize almamız gereken bir durumda oyunu çok sıkıştırdık. Bazen pozisyona girdik, bazen bunları değerlendiremedik. Bazen ağır, bazen de hızlı oynadık. Oyunun başında belki kazanacaktık, sonra kaybederken son saniyede tekrar beraberliği yakaladık. Takımın verdiği, reaksiyon, mücadele isteğini biraz daha planlı ve organizasyonlu bir şekilde yapmamız lazım. Bunun için de rekabeti ve oyuncu kalitesini arttırmamız lazım.”

  • Şentop: “Ermenistan, Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek için gayret ediyor”

    Şentop: “Ermenistan, Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek için gayret ediyor”

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Ermenistan, sivillere saldırarak savaş suçu işlediği gibi ayrıca Azerbaycan dışında başka ülkeleri de çatışmaya çekmek suretiyle savaşın alanını genişletmeye çalışıyor. Ermenistan Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek için de gayret ediyor” dedi.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin kuruluşunun 118. yıldönümü nedeniyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nce düzenlenen Fahri Doktora Tevdi ve 2020-2021 Akademik Yılı Açılışı törenine katıldı. Törene Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile öğretim üyeleri ve öğrenciler de katıldı.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptığı konuşmada, “Yeni eğitim-öğretim yılının, siz hocalarımıza, kıymetli öğrencilerimize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Öğrenmeyi ve öğretmeyi şiar edinmiş, bilinçli, fedakâr ve önce insan, önce hayat” şiarını edinmiş sağlıkçılar yetişmesi için özveriyle emek veren hocalarımıza, salgın günlerinde azimle sürekli öğrenen ve öğrendiklerini tecrübe ederek hazmeden sevgili öğrencilerimize başarılı bir öğretim yılı temenni ediyorum. Ben de şerefli hocalık sıfatını taşımakla daima iftihar eden bir arkadaşınız olarak, siz değerli hocalarımızın verdiği emeğin yüceliğine tüm kalbimle inanıyorum. Bugün aslında biri diğerini daha da anlamlı kılan iki günü bir arada idrak etmekteyiz. Bu mühim günde, malum salgın şartları sebebiyle yan yana olamasak da, bu güne verdiğimiz ortak kıymet sayesinde kurduğumuz gönül bağı ve uzaktan erişim imkânları ile yine de bir aradayız. Maziden atiye güçlenerek gelen ve daha da güçlenerek devam edeceğine gönülden inandığım bu seçkin eğitim kurumunun 118. kuruluş yıldönümünü tebrik ediyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının milletimize, ülkemize ve hizmet verdiğiniz tüm coğrafyalardaki insanlara hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle, kıymetli rektör Prof. Dr. Sayın Cevdet Erdöl olmak üzere, Üniversite Senatosunun değerli üyelerine şahsıma tevdi edilen fahri doktora unvanı için şükranlarımı sunuyorum. Salgın sürecinin bütün sıkıntılarını geride bırakacağımız ve yüz yüze aynı ortamı paylaşacağımız günlerin bir an evvel gelmesini Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye’nin Azerbaycan’a desteğinin en önemli sebebi bizim kardeşliğimizdir”

    Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek hakkında konuşan Şentop, “Yaklaşık 10 gün kadar önce Azerbaycan ziyaretindeydim. TBMM’den heyet ile oradaydık. Birçok yerde Türkiye Cumhuriyeti olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkililer Azerbaycan’a desteğimizi açık bir şekilde ifade ettik. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Azerbaycan’a desteğinin en önemli sebebi bizim kardeşliğimizdir. Biz tek millet iki devlet anlayışıyla, bunu sadece slogan olarak görmeden bir beraberlik içerisindeyiz. Gence’de sivillerin ve sivil mekanların doğrudan hedef alınarak bombalandığını görüyoruz. Bunun dışında birçok Azerbaycan bölgesi doğrudan hedef alınarak bombalandı. Ermenistan, sivillere saldırarak savaş suçu işlediği gibi ayrıca Azerbaycan dışında başka ülkeleri de çatışmaya çekmek suretiyle savaşın alanını genişletmeye çalışıyor. Ermenistan Yukarı Karabağ meselesini bir bölgesel krize dönüştürmek içinde gayret ediyor. Türkiye bu bakımdan da Azerbaycan’ın yanındadır. Türkiye, bir bölgesel kriz haline gelecek sorunu büyümeden çözülmesi için Azerbaycan’a desteğini ifade ediyor” dedi.

    Mustafa Şentop konuşmasının devamında, “Kadınlarımızın 1843’te ebelik eğitimi aldığını ve sağlık alanında varlıklarını gösterdiklerini görüyoruz. Çatısı altında bulunduğumuz bu güzide eğitim kurumu Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın doktorlarını da yetiştirmiştir. 1922 senesinde Haydarpaşa Tıbbiyesine yedi kız öğrenci alınmış ve 1927 yılında bu öğrenciler diplomalarını alarak mezun olmuşlardır. İlk kadın hekimlerimizin yetiştirilmesi bakımından da Sağlık Bilimleri Üniversitemizin mazisinde önemli bir miras mevcuttur.

    Bugün tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik ve sağlık bilimleri alanlarında 13 fakülte; 5 enstitü; 5 meslek yüksek okulu ve 2 bin 317 akademik personel, 18 bin 154 öğrencisiyle hem yurt içinde hem yurtdışında geçmişi ihya, geleceği inşa ediyorsunuz. Bu yıl kurulan ve eğitime başlayan Somali Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Sağlık Bilimleri Fakültesi, Adana, Bursa, Erzurum, İzmir ve Trabzon Tıp Fakültelerinin de camianız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

    “Deprem hadisesi göstermiştir ki hayatın idamesi için bilimsel ve akılcı tedbirler almalıyız”

    Korona virüs süreci hakkında konuşan TBMM Başkanı Şentop, “Bütün dünyayı saran salgın hastalığın menfi etkileri ve yakın zamanda İzmir’de meydana gelen elim deprem hadisesi göstermiştir ki hayatın idamesi için bilimsel ve akılcı tedbirler almalıyız, bu konuda yetişmiş nitelikli insan gücüne sahip olmalıyız.

    Cenabı Hakk’ın eşrefi mahlûkat olarak yarattığı insana bahşedilen hayatı korumak için devlet olarak gerekli tedbirleri almalıyız. Bu, devlet geleneğimizin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturunun bize yüklediği en önemli görevdir.

    Bütün dünya ülkeleriyle birlikte bizim de içinden geçtiğimiz salgın günleri aslında “sağlıkla imtihan” günlerine dönmüş vaziyettedir.

    Korona salgını, hangi devletlerin insanı hayatın merkezine aldığını göstermesi açısından bir turnusol kâğıdı işlevi görmüş, ülkemiz hem devlet olarak hem de sağlık kurumları olarak bu imtihanda başarılı olan ülkelerin başında gelmektedir. Salgının meydana getirdiği menfi dalga neticesinde bazı ülkelerde marketlerin yağmalanmasına, maske ve ilaç savaşlarına şahit olduk ve hatta kendini insan hakları ve demokrasinin yegâne merkezi olarak gören ülkelerin tüm insani ve ahlaki değerleri ayaklar altına alarak başka ülkelerin parasını ödeyip satın aldıkları tıbbi malzemelerine zorla el koyduğunu gördük.

    Bu salgının ortaya çıkardığı belki de en önemli gerçek, Batılı insan ve ahlak söylemlerinin göz boyayan paradigmasının büyük zaaflarını bir kez daha acı bir şekilde ortaya koyması, büyük medeniyetimizin insanı ve hayatı merkeze alan anlayışının bir kez daha sahiciliğini ve gücünü ispatlamış olmasıdır.

    Türkiye, dünyanın içine düştüğü bu zor günlerde, 150’ye yakın ülkeye dostluk elini uzatarak yaptığı yardımlarla bir kez daha dayanışmaya ve barışa olan inancını, mağdurların ve mazlumların yanında olduğunu göstermiştir.

    Batı Avrupa, 15. yüzyıldan itibaren, coğrafi keşiflerle birlikte sömürgeciliği esas alan yeni ekonomik ve siyasi bir düzen kurma yolunda ilerlerken, ilim ve fikir dünyasında da sömürgeci bir mantalite ile önemli adımlar atmıştır. Bu yaklaşımın temel unsurlarından biri de, insanlık tarihinin akışı içinde farklı coğrafyalarda, farklı kültür ve medeniyetlerde birbirlerine aktarılarak gelen ilim ve fikir mirasını tekellerine alma yaklaşımıdır” dedi.

    Ayrıca düzenlenen tören ile Şentop’a sağlık hukuku alanında fahri doktora unvanı verildi.

  • Bingöl’de Yukarı ve Aşağı Kaleköy barajları törenle açıldı

    Bingöl’de Yukarı ve Aşağı Kaleköy barajları törenle açıldı

    Bingöl’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından işletmeye alınan Yukarı ve Aşağı Kaleköy barajlarının açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan video konferansla katıldı.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından işletmeye alınan hidroelektrik santralleri (HES) düzenlenen törenle açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans ile katılım sağladığı 52 baraj ve HES’in işletmeye alınma töreni, Bingöl’ün yanı sıra Tokat, Ardahan ve Siirt’te gerçekleştirildi. Bu kapsamda Bingöl’e gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, ilk önce İl Müftülük binasında Vali Kadir Ekinci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, belediye başkanları, elektrik dağıtım şirketi, doğalgaz dağıtım şirketi, Esnaf Odası, Organize Sanayi Bölgesi ve Muhtarlar Derneği temsilcileri ile bir araya gelerek toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından Aşağı Kaleköy tören alanına hareket eden heyet, burada açılışı gerçekleştirdi. Yukarı Kaleköy ve Aşağı Kaleköy Barajı ve HES’in suyun gücünü sanayiye, hanelere, günlük hayatın kullanımına katkı sunacağı aktarıldı. Yukarı Kaleköy Barajı’nda 199,4 megavat kurulu güçle üretim yapılacağı, Aşağı Kaleköy Barajı’nda ise rakamın 189,02 megavat olacağı kaydedildi.

    Programda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, “Bingöl’de bulunan Aşağı Kaleköy Barajı ve HES Projesi ve Yukarı Kaleköy Barajı ve HES Projesi santrallerimizin yılda 2.7 milyar kilovat üretim kapasitesi söz konusu. Santraller yapılırken yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlandı. Şu anda da işletme ağında 300 kişi çalışıyor durumda. Bu santralin özelliklerinden birisi de silindir ile sıkıştırma anında dünya birincisi ödülüne sahip olmasıdır. Her iki santralimizin de ülkemize, vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

    Açılış töreninin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bugün Bingölümüz için çok önemli iki yatırımın açılışını gerçekleştirdik. Bu iki baraj sadece ilimiz için, bölgemiz için değil ülkemiz için çok çok kıymetli bir yatırımdır. Türkiye üretiminin yüzde 1’den fazlasını inşallah bu iki baraj tek başına gerçekleştirecek. 1 milyon civarında hanenin de enerji ihtiyacını karşılamış olacak ve ülkemizin kalkınmasına büyük bir güç verecek inşallah. Yüzyıllarca boş yere akıp duran suyumuz böylece ülkemize katma değer katmış olacak. Her yıl yaklaşık 1 milyar TL ülkemize katma değer katmış olacak. Üstelik bunlar milli bütçeden değil, kamu-özel işbirliği dediğimiz modelle Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm dünyaya örnek olabilecek bir modelle geliştirildi. Bu yatırımlar ayrıca çevreci yatırımlardır. Fosil yakıtlar dediğimiz yakıtların yerine yenilenebilir enerji yakıtı dolayısıyla bu yönüyle de çevremize büyük katkıda bulunacak ve ülkemizin karbon salınımını düşürecek. Daha temiz bir şekilde enerji ihtiyacını karşılayacak. Diğer taraftan bakarsak Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke idi ama yapılan bu dev eserler dışa bağımlılığımızı da azaltmış oluyor. Enerji kaynağımızı artık yerli enerji ile karşılıyoruz çok şükür. Ayrıca bu dev eserlerin kazandırıldığı dönem aynı zamanda bölgemizde terörün azaldığı, güvenliğin pekiştiği bir dönem. İnşallah bu huzur ortamında yeni yeni hem kamu hem de özel sektör yatırımları ile Bingölümüzün ve bölgemizin kalkınması devam edecektir”ifadelerini kullandı.

  • Kamyonetin çarptığı otomobil rampa yukarı takla attı: 2 yaralı

    Samsun’da kapalı kasa kamyonet otomobile yandan çarptı. Çarpma sonucu otomobilin rampa yukarı savrularak takla atması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi yaralanırken, kaza anı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

    Kaza, Samsun’un İlkadım ilçesi Derecik Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Atıf Diker idaresindeki 55 DS 732 plakalı kapalı kasa kamyonetin kontrolsüz kavşakta rampa yukarı çıkan Nazmiye Yılmaz idaresindeki 55 AKS 54 plakalı otomobile yandan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobil rampa yuvarı savrularak takla attı. Kazada, otomobil sürücüsü Nazmiye Yılmaz ile yanında bulunan kayınvalidesi Fatma Yılmaz yaralandı. Yaralılar, 112 acil servis ekiplerince ambulanslarla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kaza anı ise güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi.

    Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

  • Yukarı Yanıktaş Mahallesinde kilitli parke taşı çalışması

    Van’ın Çaldıran Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünce Tendürek Dağı eteklerindeki Yukarı Yanıktaş Mahallesi’nde bordürlü kilitli parke taşı yapımına başlandı.

    Tendürek Dağı eteklerinde bulunan 113 haneli ve 640 nüfusu bulanan Yukarı Yanıktaş Mahallesi’nde geçen yaz sezonunda yapılan aplikasyon çalışmalarının ardından 4 bin 500 metrekarelik kilitli parke taşı yol çalışması yapılmıştı. Kış mevsiminin gelişiyle birlikte yol yapımına ara veren Çaldıran Belediyesi ekipleri, yeni sezonla yol yapım çalışmalarına devam ediyor. Tendürek Dağı eteklerinde bulunan Yukarı Yanıltaş Mahallesi’ndeki tüm yolları kilitli parke taşlarıyla süsleyen ekipleri, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

    Yukarı Yanıktaş Mahallesi’ni yaşanılabilir bir mahalle haline getireceklerini ifade eden Çaldıran Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Tekin Dundar, “Kırsal mahallemiz olan Yukarı Yanıktaş Mahallemizde ikamet eden 640 vatandaşımızın çamurlu yollarına son vermek adına geçen yaz sezonunda ciddi anlamda kilitli parke taşı yol çalışmalarımız oldu. Ancak mevsim koşullarından dolayı ara verdik. Bu yaz sezonunda ise 6 bin metrekare yol yapılması için çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. İnşallah bir iki gün içinde çalışmalarımızı tamamlayarak Yukarı Yanıktaş Mahallemizin yol sorununu tamamen çözmüş olacağız. Ekiplerimiz başladıkları hizmetleri tamamlayarak yol sorununu tamamen ortadan kaldırmış oluyor. Bizler için Tendürek Dağı eteklerindeki mahallelerimiz ne ise merkez mahallelerimiz de aynı hizmetten faydalanıyor” şeklinde konuştu.

    Yukarı Yanıktaş Mahallesi sakinleri ise, ilk defa mahallelerinde ciddi çalışma yapıldığını belirterek, “Çamur deryası gibi olan yolları kullanıyorduk. Belediyenin yaptığı yol çalışması ile birlikte düzenli yollarımız oldu. İlk defa bu tür hizmetlerle tanıştığımız için Belediye Başkan Vekili Tekin Dundar’a teşekkür ederiz” diye konuştular.