Etiket: Yorumu

  • Turan’dan ’Dokunulmazlık’ Yorumu

    AK Parti Grup Başkanvekili, Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, Anayasa Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanan dokunulmazlık teklifini değerlendirdi.

    Turan, yaptığı açıklamada, “Bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını AK Parti gündeme getirmesinden itibaren HDP eski söylemini terk etmeye başladı. Daha evvel, ‘hepimizin dokunulmazlıkları kaldırılsın’ diyerek Meclis Başkanlığı’na dilekçe veren HDP, iş ciddiye binince bir anda dokunulmazlık savunucusu oldu. HDP’nin komisyon çalışmalarını sabote edeceği az çok belliydi. 28 Nisan’da yapılan ilk komisyon toplantısında milletvekillerimize saldırdılar. Komisyon Başkanımız, daha fazla gerginlik çıkmaması için komisyon toplantısını erteledi” dedi.

    Dün yapılan toplantıda da gerginliğin devam ettiğini hatırlatan Turan, “Daha sonra da CHP ile birleşerek komisyon çalışmalarının ertelenmesini istediler. Ancak dün komisyon toplantısında da ifade ettik. ‘Burası hendek kazılacak yerler ya da Kandil değil, komisyon çalışmalarına devam edecektir’ diye. Akşam saatlerinde de HDP’liler PKK marşları söyleyerek ve Öcalan lehine sloganlar atarak komisyonu terk ettiler. HDP’nin bütün bu provokatif davranışlarına rağmen komisyon çalışmalarına devam ederek oy birliğiyle değişiklik maddelerini kabul etti” diye konuştu.

    “ORTADA BİRDEN FAZLA CHP VAR”

    CHP’nin tutumunu da eleştiren Turan, “Ortada tek bir CHP yok. Birden fazla CHP var. Kılıçdaroğlu’nun değişiklik teklifine evet diyeceklerini ifade etmesinden sonra, birçok CHP’li milletvekili hayır oyu vereceğini ifade etti. Bunlar arasında eski Bakanlar, eski genel başkan yardımcıları ve halihazırda Parti Meclisi üyesi olan insanlar var. CHP’nin birçok milletvekili Meclis’te HDP’nin koltuk değneği vazifesini görüyorlar zaten. Bu milletvekilleri de şimdi o işi görmek için HDP’nin yardımına koşuyorlar. Ancak ne olursa olsun dokunulmazlıkların kaldırılması noktasında AK Parti kararlıdır. O dokunulmazlıklar kalkacak” ifadelerine yer verdi.

  • Arslan’dan Setkus Yorumu

    Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Medicana Sivasspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Keşke Setkus’un golünü biz atabilseydik. Setkus yemeseydi de o zaman içimizde bir sevinç olabilirdi. Şu an o hatadan gelen bir gol bizi çok mutlu etmedi. Burada bir acı var, burada bir sıkıntı, üzüntü var. ’Cenaze evinde düğün olmaz’ diyorlar ya onun için de Setkus’a geçmiş olsun diyorum” dedi.

    Spor Toto Süper Lig’in 32. haftasında deplasmanda Medicana Sivasspor ile 1-1 berabere kalan Akhisar Belediyespor’da müsabakanın ardından Teknik Direktör Cihat Arslan müsabakayı değerlendirdi. Arslan, “Sezonun belki de en kötü ilk yarısını oynadık. Maçın geneli için de aynısını söyleyebiliriz. Dün çok zorlu bir yolculuk yaşadık 11 saat sonra Sivas’a ulaşabildik. Gece 1’de oteldeydik. Bugün bu oyunumuza çok etki etti. Stresli bir maçtı Sivas adına önemli bir maçtı. İlk yarı itibariyle baktığımızda ortada bir futbol yoktu. Ama Sivas ikinci yarı öne geçmeyi başardı skoru da koruyacak duruma geldi. İkinci yarı son yirmi dakika toparlandık. Sivasspor’da skoru korumak için telaş yaptı. Biz de ondan biraz faydalandık” dedi.

    “HATADAN GELEN GOL BİZİ MUTLU ETMEDİ”

    Setkus’un yediği gole değinen Arslan, “Keşke Setkus’un golünü biz atabilseydik. Setkus yemeseydi de o zaman içimizde bir sevinç olabilirdi. Şu an o hatadan gelen bir gol bizi çok mutlu etmedi. Burada bir acı var, burada bir sıkıntı, üzüntü var. ’Cenaze evinde düğün olmaz’ diyorlar ya onun için de Setkus’a geçmiş olsun diyorum. Onun adına çok üzüntülüyüm. Kimse istemezdi. Maçı çok fazla tahlil edecek bir maç olmadı. Onun için bir analiz yapsak yanlış olur. Sivasspor’a bundan sonra başarılar diliyorum. İnşallah mücadeleleri devam eder” diye konuştu.

    Bir basın mensubunun golden sonra ne düşündünüz sorusu üzerine Arslan, “Ben kader ağlarını örmüş dedim. İçimden bu geçti. Böyle bir gol yiyorsanız. Bu sadece kaderle açıklanır. Bunu başka türlü açıklamaya kalkarsanız. Bence cevabını bulamazsınız. Ben üzüldüm kendi adıma sevinirdim ama Setkus’un o golü bir insan olarak beni üzdü. Keşke golü biz atsaydık. O zaman daha çok sevinirdim” cevabını verdi.

    Arslan sözlerini şöyle tamamladı:

    “Biz de küme düştük geçmişte. Ama bu çok acı ben bu kadar üzüldüysem yaşayan Allah bilir ne kadar üzüldü. Allah yardım etsin. İlk 6 hedefimiz var en azından o yolda bir puan aldık.”

  • Demet Akalın’dan Şerit İhlali Yorumu: “Parası Neyse Öderim”

    TEKİRDAĞ (İHA) – Ünlü şarkıcı Demet Akalın, emniyet şeridini ihlal ettiği görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaşınca takipçilerinin eleştirilerine maruz kaldı. Akalın, ihlali soran gazetecilere, “Parası neyse öderim” yanıtını verdi.

    Bir alışveriş merkezinin açılışı için İstanbul’dan karayolu ile Çorlu’ya gelen ünlü sanatçının yaptığı paylaşım takipçilerinin dikkatinden kaçmadı. “Çorlu yolunda adlı” bir paylaşım yapan Akalın, emniyet şeridini ihlal ettiği görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaşınca takipçilerinin eleştirilerine maruz kaldı. Paylaşımını silmek zorunda kalan Akalın, bu ihlali soran gazetecilere, “Parası neyse öderim” yanıtını verdi.

  • Eski Kaptan Celil’den Play-off Yorumu

    Samsunspor’un efsane futbolcularından Celil Sağır, Samsunspor’un Balıkesirspor maçını aldığı takdirde Play-off’u garantileyebileceğini söyledi.

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi’nde düzenlenen bir etkinliğe katılan Samsunspor’un eski kaptanı Celil Sağır, kırmızı-beyazlı kulübün Play-off şansını değerlendirdi. Celil Sağır, “Samsunspor’un Play-Off’a çıkmasına herhalde benden daha fazla inanan kimse yoktur. Önceki haftalarda başarısız sonuçlar aldığında da bu takımın kaliteli bir takım olduğunu, sadece tek eksiğin futbolcular, teknik ekip ve yöneticilerin birbirine inanması gerektiğini defalarca söylemiştim. Nitekim başarısız sonuçlardan sonra üçte üç yaptıktan sonra bir hava yakaladılar. Önceden söylediğim gibi Play-off’un şu anda en büyük adaylarından birisi Samsunspor. Zaten camiasıyla, kadrosuyla fazlasıyla hak ediyor. Normalde şu ligde ilk iki de çıkması gerekirdi. Play-off’a girmesi benim için Samsunspor’un başarılı olduğu anlamına gelmez. Zaten en kötü zamanında Play-off’a girecek bir camiadır. Şu anda Balıkesir maçı gibi önemli bir maç var önlerinde. Balıkesir’i geçtikleri takdirde Play-off’a girmişlerdir. Taraftarımız bir mesaj vermeden bile gerekeni yapıyor. Her maçı dolduruyorlar. Devamlı takımlarının arkasındalar. Taraftarın takımın arkasında olması için önemli bir durum. İnşallah Samsunspor Play-off’a kalır” dedi.

  • CHP AB Temsilcisi Sevinç’ten AB’ye Üyelik Yorumu

    CHP Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi Kader Sevinç, Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci ile ilgili, “Yeter ki Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmasın, yeter ki Türkiye kendi içinde kavgalı olmasın. Kavgalı eve kız vermezler” dedi. Sevinç, Türk vatandaşlarının Avrupa’ya seyahatlerinde vize serbestisinin haziranda uygulanmaya başlanmasını ise gerçekçi görmediğini belirtti.

    İzmir Ticaret Odası (İTO) Meclis Toplantısı, CHP Avrupa Birliği Temsilcisi ve Avrupalı Sosyal Demokrat Partileri’nin (PES) Yönetim Kurulu Üyesi Kader Sevinç’in katılımıyla yapıldı. Toplantıda AB-Türkiye ilişkilerinde mevcut durum, fırsatlar, riskler ve gelecek için yönelimler konusunda bir konuşma yapan Sevinç, Meclis üyelerinin “AB’ye girer miyiz?” sorusu üzerine, “Bu işin lokomotifi reformlar. Türkiye ilerici gündeme, ilerici iktidara, özgürlükçü anlayışa ne zaman hakim olacak, kapıda beklemek yerine kapıyı ne zaman açacak; Türkiye bu politikaları hayata geçirdiği, kendi ayağına kurşun sıkmadığı vakit AB sürecinde hızla ilerleyecektir. Küresel göstergeler Türkiye’nin önünü açmak yönünde. Ortam çok uygun. Yeter ki Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmasın, yeter ki Türkiye kendi içinde kavgalı olmasın. Kavgalı eve kız vermezler. İçeride kavgalı ev olmamak gerekiyor” dedi.

    Sevinç, Türk vatandaşlarının Avrupa’ya seyahatlerinde haziran ayında uygulamaya geçmesi beklenen vize serbestisi hakkında da haziran döneminde uygulanmasını gerçekçi görmediğini belirterek, “Vize konusu herhangi mesele değil, toplumsal onur meselesidir. Vize serbestisi ancak mülteci krizi ile gündeme geliyor” yorumunda bulundu.

    “VİZE KONUSU TOPLUMSAL ONUR MESELESİDİR”

    Sevinç, vize serbestesi konusunda ise şunları söyledi:

    “4 Mayıs’ta Türkiye’nin vize serbestisi görüşmelerinin ilerleme raporu yayınlayacak. Şimdiden hükümet yüzde 50’den fazlasını yaptığını, AB yarısından azını yaptığını söylüyor. 72 tane kriter var. Bu alanda hükümet çok daha kapsayıcı, katılımcı olan süreci harekete geçirmeli. Vize konusu herhangi mesele değil, toplumsal onur meselesidir. Kendi ülke vatandaşları başka ülkenin konsolosluklarının kapısında iş insanlarımızın gördüğü muameleyi görüyorken, bunun birinci dış politika gündem maddesi yapılmamasını tahayyül edemiyorum fakat bunu yıllardır yaşıyoruz. Vize serbestisi ancak mülteci krizi ile gündeme geliyor. Bu meseleyi çok önceden çözmeliydi.”

    “HAZİRAN AYINI GERÇEKÇİ GÖRMÜYORUM”

    Vize serbestisi konusunun meşakkatli olduğunu, Türkiye’nin elinin güçlü olması için kendi üzerine düşeni yapması ve uluslararası alanda yumuşak gücünü kaybetmemesi gerektiğini ifade eden Sevinç, “Türkiye demokrasisiyle, uluslararası algısı ve itibarıyla gücünü ortaya koyarsa ilerlemesi kolay. İyi çalışılırsa fırsat olduğunu düşünüyorum. Haziran ayı gerçekçi görünmüyor. Olursa aşamalı olma ihtimali var” dedi.

    Sevinç, meclis üyelerinin “Avrupa yan çizer mi?” sorusuna ise, “Avrupa’ya yan çizme alanı bırakmazsanız yan çizemez.

    Avrupa ilkesellik üzerinden sıkıştırılırsa yapabileceği bir şey kalmaz” cevabını verdi.

    “GÖZDEN IRAK ÜÇ BAŞLIK VAR”

    AB sürecinde gözden ırak tutulan önemli üç başlık olduğunu kaydeden Sevinç, “Bu başlıklardan biri sosyal politika ve istihdam. Bu başlık daha iyi sosyal standartları, daha iyi çalışma standartlarını sağlar. Bunlar olmadığı için iş kazaları, kadın hakları alanında eksikler, çalışma yaşamının kredisi bakımından sorunlar yaşıyoruz. Diğer başlık kamu alımlarıdır. Devlet İhaleleri Yasası AB standartlarına uygun olmayınca işinizi hakkaniyetle yapmamanız demek. Aynı zamanda kamu kaynaklarının doğru kullanılmaması anlamına geliyor. Vergilerin iyi yönetilmemesi, adam kayırmacılık gibi sonuçlara yol açıyor. Kamu alımları başlığının açılması lazım. Önünde hiçbir engel yok. Üçüncü başlık, rekabet politikası başlığıdır. Bunun için demokrasiyle doğrudan bağlantı meseleleri Devlet Yargıları Yasası’nda AB standardı gerekiyor. Bunun olmaması, demokrasinin zemin kaybetmesi anlamına geliyor” dedi.

    “TÜRKİYE AVRUPA’YI KRİZDEN ÇIKARACAK AKTÖR OLURDU”

    Türkiye’deki iş dünyasının, yurttaşların, sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının AB standartlarını fazlasıyla hak ettiğini söyleyen Sevinç, “O yüzden AB standartları bizim için minimum standart olmalı. Onların ötesine geçmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa’nın parlayan yıldızı olmalı. Bu mümkün. Türkiye Cumhuriyeti bugün içine düştüğü zorluklara düşmüş olmasa Avrupa’nın yaşadığı krizlerde onu krizden çıkaracak bir güç, oyunu değiştirecek bir aktör olurdu” diye konuştu.

    “YENİ BİR AVRUPA’DAN BAHSEDİYORUZ”

    AB sürecinde fırsatlar ve risklerin bulunduğunu, eğer süreç iyi yönetilirse her alanda Türkiye’nin kazanacağını kaydeden Sevinç, şöyle devam etti:

    “Türkiye henüz AB kriterlerini yerine getirmiş değil, hazır değil. Belki önümüzde başka bir Avrupa’ya entegrasyonla karşı karşıyayız. İkinci bir çemberin olacağı yeni bir Avrupa’dan bahsediyoruz. Bu, değişken bir geometrinin etkin yapısını iyi anlamamızı gerektiriyor. Bunlar soru işaretleri. Soru işareti olmayan gerçek; daha güçlü bir AB’yi gerekli kılıyor. AB güçlü olabilmek için daha geniş olabilmeli. Daha geniş bir AB; küresel rekabet ortamında geniş bir demokrasi, hukuk, pazar, sosyal standart, enerji ve güvenlikli bir alana sahip anlamına geliyor.”

    “TÜRKİYE ARKASINDAN İTİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL”

    Kıbrıs konusunda barışçıl bir çözüm olursa Türkiye’nin AB sürecinde önemli bir yol katedeceğini de sözlerine ekleyen Sevinç, AB için Türkiye’nin önemiyle ilgili şöyle konuştu:

    “AB tarafı son zamanlarda Türkiye’nin dışarıda kalmasının bedelini çeşitli şekillerde ödüyor. Türkiye arkasından itilecek bir ülke değil. Kapıyı çalmaktan vazgeçip kapıyı açıp içeri girmek, anahtarları saklamamak lazım. Türkiye kendi potansiyelinin farkında olarak bunun sorumluluğunu taşıyarak hareket etmelidir.”

    TÜRKİYE KARŞITI LOBİLERİN YAPTIĞI PROPAGANDALAR

    Türkiye’nin mevcut müzakere yönetim modeli ile bir yere gelemeyeceğini savunan Sevinç, bu modelin fazlasıyla merkezi, tek taraflı ve katılımcılığa açık olamayan bir yönetim modeli olduğunu ifade etti. Meclis üyelerinin “AB olmazsa olmaz mı?” sorusuna Sevinç, “AB kendi iç sıkıntılarını aşamaz, daha iyi bir Avrupa olmaz, çıkış yolu bulamazsa öyle bir Avrupa’da işimiz yok. Biz güçlü Avrupa’nın üyesi olmak istiyoruz” cevabını verirken, “AB Hristiyan kulübü mü?” sorusuna karşılık da, hiçbir AB belgesinde bununla ilgili bir referans olmadığını, bunun Türkiye karşıtı lobilerin yaptığı propagandalar olduğunu söyledi.

    “AB’NİN ÇÖKECEĞİ FİLAN YOK”

    Soruları yanıtlamaya devam eden Sevinç, “AB’nin çökeceği filan yok. Önemli krizlerden güçlenerek çıkmayı başardı. Kedini de sorgulayıp dönüştürüyor” derken, “Türkiye’yi İzmirlileştirdikçe Türkiye AB sürecinde bir adım daha, hatta çok adım daha ilerlemiş olacak” ifadelerini kullandı.

    “YAKLAŞIK 60 BİN KİŞİ İŞSİZ KALACAK”

    Meclis toplantısında konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da, oda olarak ticaret, sanayi, turizm ve eğitim kenti İzmir için çaba gösterdiklerini belirtti. Sanayi ile ilgili olarak yeni organize sanayi bölgesi yapacaklarını kaydeden Demirtaş, organize bölge için kültür balıkçılığı, hayvancılık organize bölgeleri kuracaklarını söyledi. Türkiye ekonomisinin kesintisiz 25 çeyrektir büyüdüğünü hatırlatan Demirtaş, 2016 büyüme tahmininin yüzde 3,2’den yüzde 3,8’e yükseldiğini kaydetti. Taşeron işçilerle ilgili de konuşan Demirtaş, “Taşeron işçilerin özel sözleşmeli personel olarak kamuda istihdam edilmesini sağlayacak düzenlemeye karşı değiliz ama diğer yandan kamuya bu hizmetleri veren özel sektör firmaları var. Bu işletmeler önemli makine ve ekipman yatırımları yapmış, bu nedenle kredi kullanmış, borçlanmış durumdalar. Birçok firma kapanacak. Firmaların merkezlerinde idari görevlerde çalışan yaklaşık 60 bin kişi işsiz kalacak. Çok yakında birçok firmanın iflas haberini duyacağız” uyarısında bulundu.