Etiket: Yorumu

  • Yaşlı vatandaşlardan kısıtlama yorumu: “Biz kendimizi koruyoruz asıl gençler korunmuyor”

    Yaşlı vatandaşlardan kısıtlama yorumu: “Biz kendimizi koruyoruz asıl gençler korunmuyor”

    İçişler Bakanlığı genelgesiyle bugünden itibaren uygulamaya konulan 65 yaş üzeri sokağa çıkma saatleri kısıtlaması Burdur’da da uygulanmaya başladı. Uygulamaya takılan yaşlı vatandaşlar, “Yaşlılarımız kendini koruyor, asıl korunmayanlar gençler” dedi.

    İçişleri Bakanlığı genelgesinin ardından Burdur İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu Burdur Valisi Ali Arslantaş başkanlığında toplanarak 65 yaş ve üzeri vatandaşların gün içerisinde saat 10.00- 16.00 saatleri arasında sokağa çıkabilmelerine, bu saatler dışında sokağa çıkmamalarına dair kısıtlamaya gidilmesi yönünde karar aldı. Kararın ardından kendilerine ayrılan saatte dışarda olan yaşlılar 65 yaş sınırlamasına getirilen kısıtlamayı haksız buldu. Mehmet Emin Yıldız isimli vatandaş, “Yaşlılar zaten sürekli evde duruyor. Yapabilirse evinde spor yapıyor“ dedi.

    65 yaş üstü Turgut Yavuz ise, “Yaşlılarımız kendilerini koruyor, asıl korunmayan genç kesim bunlara da kısıtlama getirilmesi gerekir“ derken, Süleyman Cantürk isimli 65 yaş üzeri vatandaş da, “Biz yaşlılar kendimiz çok dikkatli oluyoruz. Kısıtlamanın genişletilmesinden yanayım” dedi.

  • Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’dan doğalgaz yorumu

    Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’dan doğalgaz yorumu

    ZONGULDAK (İHA) – Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, bulunan doğalgaz ile ilgili, “Yıllardır bu konuda uğraşan bir kardeşiniz olarak 36 yıllık mühendislik hayatımda duyduğum müjdelerden birdir. Bunu hep beraber yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz” dedi.

    Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, AK Parti Merkez İlçe 6. Olağan Kongresi’ne katılmak üzere Zonguldak’a geldi. Kemal Köksal Stadyumu’nda gerçekleşen kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

    Açılış konuşmalarının ardından söz alan Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Taner Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta “Müjde” olarak açıkladığı Karadeniz Ereğli’nin 175 kilometre açıklarında 320 milyar metreküp doğalgaz müjdesini değerlendirdi. 36 yıllık mühendislik hayatında aldığı en güzel müjde olduğunu ifade eden Yıldız, “Bugün yer altı zenginlikleriyle beraber şu ana kadar Türkiye’nin enerji istikrarına kömür ile beraber yer altındayken savaşın, yer üstündeyken barışın gerekçesi olan petrol ve doğalgazla da bu katkıyı koyduğunu hep beraber görebiliyoruz. Karadeniz’de münhasır ekonomik sahada Tuna -1 yeni ismiyle Sakarya doğalgaz sahası inşallah yeni bulunacaklarla beraber Zonguldak’ın ve isminin inşallah geçeceği yeni blokların, alanların yalnızca bizim refah seviyemize değil kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklara ve geleceğimize inşallah büyük katkılar koyacağına inandığımız bir enerjiden bahsediyoruz, doğalgazdan bahsediyoruz. Yıllardır bu konuda uğraşan bir kardeşiniz olarak 36 yıllık mühendislik hayatımda duyduğum müjdelerden birdir. Bunu hep beraber yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Vefanın sevdanın ve fıtratın hiç eksilmeden devam ettiği bu bereketli günde hukuklarımızın birbirimize emanet edildiği bugünde hep beraber bunu gerçekleştirmiş olacağız. Ben Zonguldak’ta bulunmuş olmaktan dolayı duyduğum memnuniyet bir kez daha dile getirerek bu kongrenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından tek liste ile gidilen merkez ilçe kongresinde Mükerrem Ayçicek merkez ilçe başkanı oldu.

  • Başkan Ülkü’den asgari ücret yorumu

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Ümit Ülkü, dün açıklanan asgari ücretin tatmin edici olduğunu düşündüklerini belirtti.

    MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, yeni açıklanan asgari ücret konusuna ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Ülkü açıklamasında şunları söyledi: “İş dünyasına öncülük eden bir sivil toplum örgütü olarak MÜSİAD, kurulduğu günden bugüne faaliyetlerini, bütün çalışanların yaşamlarını insani şartlarda ve onurlu bir şekilde sürdürmesini sağlamaya yönelik yürütmektedir. Bu bağlamda 2019 yılı için önceki yıla göre yüzde 26 oranında bir artışla net 2 bin 20 TL olarak belirlenen asgari ücretin tatmin edici olduğunu düşünüyor ve hem işverenlerimiz hem de çalışanlarımıza hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyoruz. Böylece 2018 yıl sonu için tahmin edilen yüzde 20 civarındaki enflasyon oranının üzerinde bir artış oranı belirlenmiş ve çalışanlarımızın alım gücünde gözlenecek kaybın önüne geçilmiştir. Bununla birlikte; asgari ücretteki artış oranının işverene geçtiğimiz seneye göre ilave maliyeti yaklaşık 620 TL olacaktır. Bu minvalde, yeni asgari ücret uygulamasının herhangi bir istihdam kaybı ya da kayıt dışı ekonomide artışa neden olmaması adına, hükümetimizin geçmiş senelerde işverene sunmuş olduğu desteklerin 2019 yılında da sürmesini ve böylelikle işverenin yükünün nispeten hafifletilmesini arzuluyoruz” dedi.

  • Ülkü’den, yüzde 1,6’lık büyümeye “ekonomide dengelenme” yorumu

    MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, 3. çeyrek büyüme rakamlarına dair yaptığı açıklamada, yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 5,3 büyüyen Türkiye ekonomisinin, yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 1,6 ile pozitif büyüme performansını sürdürmesinin, “ekonomide dengelenme” sürecinin ilk meyvelerinin alındığına işaret ettiğini söyledi.

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Ümit Ülkü, 3. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 1,6 ile pozitif büyüme performansını sürdürmesinin, “ekonomide dengelenme” sürecinin ilk meyvelerinin alındığına işaret ettiğini ifade eden Ülkü, temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan bu dönemde, kur şokları ile ekonomiye “ayar” verilmeye çalışıldığını belirtti. Ülkü, “Bunun etkisiyle ekonomik aktivitede önceki dönemlere kıyasla bir ivme kaybı gözlenmişti. Milli ekonomimize yöneltilen bu saldırı ve yürütülen algı operasyonlarına karşın bu dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 1,6 büyümesini önemsiyoruz. Dengelenme sürecindeki Türkiye ekonomisi için önümüzdeki dönem, ivme kaybının belirginleştiği ancak çok daha sağlam temelli bir büyüme oranlarından söz ettiğimiz bir dönem olacaktır” şeklinde konuştu.

    Ülkü, iç talebin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,1 artış kaydetmesinin, “tüketim merkezli” büyüyen bir Türkiye ekonomisinden “üretim odaklı” büyüyen bir Türkiye ekonomisine geçiş için önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. İç talepteki ivme kaybının aksine dış talepte gözlenen hızlı artışın, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının en sevindirici tarafı olduğuna işaret eden Ülkü, şunları kaydetti:

    “Önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,6 oranında artış kaydeden mal ve hizmet ihracatı, ihracat odaklı büyümenin tesis edilmesi adına önemli bir veri sunmaktadır. Nitekim MÜSİAD olarak birçok vesileyle dile getirdiğimiz gibi, orta ve uzun vadede büyüme performansımızı sürdürmeyi hedefliyorsak ihracatın sürekli olarak artırılması ve dış talebin büyümeye katkısının kalıcı bir şekilde pozitife dönmesi gerekmektedir. Buna karşın önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 oranında daralan yatırımlar, faiz oranlarına yönelik tartışmaları yeniden gözler önüne sermelidir. Zira ağustos ayı itibarıyla finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar neticesinde faiz oranlarının önceki dönemlere göre yükselen bir grafik çizdiğini ve buna paralel şekilde yatırımların ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bu vesileyle Türkiye ekonomisinin gerçeklerine uygun ve daha makul faiz oranlarının belirlendiği bir ortamda, yatırımların yeniden artışa geçeceğine dair inancımızı yineliyoruz” dedi.

  • İZTO Başkanı Özgener’den konkordato yorumu

    İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorununun büyüdüğünü belirterek, “Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir” dedi.

    İZTO kasım olağan meclis toplantısında, gündem maddelerinin onaylanmasının ardından İZTO yönetiminin bir yıl boyunca yaptığı faaliyetler anlatıldı. Mecliste konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomide bahar havası olmasa da, geçen aylardaki fırtınanın durulmaya ve piyasaların bir miktar da olsa sakinleşmeye başladığını ifade etti. Özgener ayrıca, “Özellikle konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorunu giderek büyüyor. Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir” çağrısında da bulundu.

    “Pazarla rekabet edemiyorum”

    Kitap, Kırtasiye, Büro Makineler ve Oyuncak Grubundan meclis üyesi Adil Özyiğit de, oyuncak sektörü hakkında yaşadıkları sıkıntıları aktardı. Özyiğit, “Biz oyuncakçılar bu kadar büyük denetimlerden geçerken, ben kendi sektörümde pazarcılara yeniliyorum. İzmir’in her yerinde her gün pazar var. Bununla alakalı çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların içinde bu pazarları kim denetliyor diye baktık ama denetlenmiyor. Ben bir fiş kesmediğimde incelemeye kadar gidiyorum ama herhangi bir pazar yerinde fiş kesildiğini gören var mı? Bu pazar yerleri, üreticinin ürettiği ürünü bir an önce çevirmesi için kurulmuş. Burada tekstil satılsın, araba yedek parçası satılsın, bal satılsın, peynir satılsın diye kurulmamış. Ben ithalatçıyım, üreticiyim ama pazarla rekabet edemiyorum. Pazar esnafının kayıt altına alınması, vergisini vermesi ve yanında çalıştırdığı adamın SGK primlerini yatırmasını istiyoruz. Sağlık denetiminden geçmiş bile olsa ambalajında herhangi bir hata olmaması gerekiyor. Hem üretim hem ithalat yapan biri olarak pazara yenik düşüyorum” diye konuştu.

    “Aşacağımızdan eminim”

    Mecliste hem İzmir hem de Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Özgener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın piyasaları canlandırmak için açıkladığı vergi indirimlerini; ülke ekonomisi için nokta atışı yerinde bir karar ve sektörler için müjde olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Vergi indirimlerinin sağlayacağı maliyet düşüşleri, nihai satış fiyatlarına da yansıyacaktır. Vergi indirimlerinin de, enflasyonla mücadeleye destek olacağı inancındayız. Sektörlere nefes aldıracak tedbirlerin açıklanması piyasaları olumlu yönde etkiledi. Geçmişte yaşadığımız sıkıntılı dönemlerin hepsini aştık, bunu da aşacağımızdan eminim. Yeter ki sorunların kök nedenlerini doğru tespit edelim, akut sorunlara günlük çözümlerin ötesinde, yapısal sorunların orta ve uzun vadeli kalıcı çözümlerine odaklanalım.”

    Türkiye ekonomisi için öneriler

    Türkiye ekonomisi ile ilgili bazı önerilerde bulunan Özgener, “Türkiye ekonomisinin temel sorunlarından olan enflasyon ve faiz oranlarını yüzde 5’lerin altına kalıcı bir şekilde indirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açığı kapatmanın en sağlıklı yolu olan ihracatımızı artırmalı ve sürdürülebilir kılmalıyız. Yatırımcı güvenini güçlendirecek, özellikle Avrupa’daki yavaşlamanın ve kur şoklarının etkisini en aza indirecek güven artırıcı tedbirlere devam etmeliyiz. Bilim, teknoloji, AR-GE, marka, tasarım ve inovasyona hem devlet bütçesinden hem de firmalarımız bütçesinden daha fazla pay ayırmalıyız. Ülkemizde üretimi yapılabilecek ürünlerin ithalatına son vermeliyiz. Uzay ve havacılık, petrokimya, yenilenebilir enerji, organik tarım, tarıma dayalı sanayi, teknik tekstiller, medikal ürünler, yazılım, sağlık turizmi gibi daha yüksek katma değere ve teknolojik içeriğe sahip ürünlerin üretimi ve ihracatına yönelmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmeli”

    Önerilerini sıralamaya devam eden Özgener, şöyle konuştu:

    “Nesnelerin interneti ile verimliliği artırmalı, Blockchain sistemini, yapay zekayı, Endüstri 4.0 ile dönüşümü bir an önce yapmalı, dijital altyapı yatırımlarını incelemeli, siber saldırılardan korunmalıyız. Ekim ayında Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in katılımıyla İzmir-Aliağa’da açılan Star Rafinerisi dış ticaret açığımızı yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolar azaltacak. Ülkemize ve İzmir’e bu tip dev yabancı yatırımları çekmek için yaptığımız çalışmaları sürdürmeliyiz. Piyasanın mevcut durumu nedeniyle birçok firmamız tahsilat sorunu yaşıyor. Özellikle konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorunu giderek büyüyor. Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir. Türkiye ekonomisi bankacılık sektörü ile bir yere kadar geldi ama daha ötesi için sermaye piyasalarının güçlendirilmesi ve halka açılacak şirketlere ek teşvikler getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’deki hane halkı tasarrufların dağılımına baktığımızda yüzde 85’nin kısa vadeli mevduattan ve yüzde 15’lik kısmının ise uzun vadeli finansmanı sağlayan sermaye piyasası araçlarından oluştuğunu görüyoruz. Bu dağılımın tersine dönmesi için bireysel emeklilik sistemi dahil olmak üzere yurtiçi kişisel ve kurumsal tasarrufların artırılması ve yatırımlara yönlendirilmesi gerekiyor.”

    10 bin ihracatçı firması hedefi

    2018 yılı ocak-eylül dönemi gümrük verilerine göre, 15,9 milyar dolarlık ihracatla İzmir’in Türkiye ihracatında yüzde 13’lük paya sahip olduğunu vurgulayan Özgener, “Bu ihracat tutarını artırmanın yanı sıra kentimizde 4 bin 800 civarında bulunan ihracatçı firmasını kısa vadede 5 binin üzerine ve orta vadede 10 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu arada İzmir’in önünü açacak mega projelerden biri olarak gördüğümüz Kemalpaşa Lojistik Köy projesinin alt yapı çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte kısa süre içinde hayata geçirilebilmesi için Oda olarak düğmeye bastık. İzmir’i bir lojistik merkez haline getirecek projede yine kardeş odalar ve kurumlarla birlikte hareket edeceğiz. Valimize ayrıntılı önerilerimizi ve işletme modelini kapsayan proje dosyasını sunduk. Daha sonra yatırımın tamamlanması ve işletme modeli ile ilgili Ankara’da temaslara başlayacağız” dedi.