Etiket: Yorumladı

  • Ekrem Demirtaş Yeni Kabineyi Yorumladı

    İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yeni kabinenin hayırlı olmasını diledi, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirilmesinin sevindirici olduğunu söyledi.

    İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yeni kabineyi değerlendirdi. Demirtaş, yeni hükümetin hayırlı uğurlu olmasını dileyerek “Bizim o ya da şu olmuş, bu olmamış gibi şahıslar bazında değerlendirme ya da eleştirme hakkımız olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda takdir, bakanlarla birlikte çalışacak olan Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun. İzmir Milletvekili sayın Binali Yıldırım’ın, kentimiz için çok önemli projeleri yürüten Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına getirilmesi İzmir için son derece sevindirici oldu. Ama Ege’den daha fazla bakanın yeni hükümette olması yönündeki beklentimiz gerçekleşmedi. Yine de bakanlarımızın tümü zaten ülkemizin bakanı. Oda olarak tüm bakanlarımız ile yakın ilişki kurarak üyelerimizin ve kentimizin sorunlarını çözmek için çalışacağız” dedi.

  • SAÜ Öğretim Üyesi Kardaş Paristeki Saldırıyı Yorumladı

    Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Kardaş, Paris’te yaşanan terör saldırılarını yorumladı.

    IŞID’in son günlerde yeni bir strateji denediğine dikkat çeken Doç. Dr. Kardaş, bu son saldırıların küresel ölçekte mücadeleye başlamış bir IŞID’e işaret ettiğini dile getirdi. IŞID’in normalde savaş stratejisinin yakın düşman ve uzak düşman ayrımına dayandığını belirten Kardaş, yakın düşmanın çevre ülkelerdeki düşmanı, uzak düşmanın da ABD, AB ve Batının içinde yer aldığı bir kategorileştirme olduğunu belirtti. IŞID’in normalde yakın düşmana odaklandığını, çevresindeki ülkelere ve insanlara saldırdığını belirten Kardaş “Bu son saldırı, IŞID’ın küresel ölçekte mücadeleye başlamış olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

    IŞID’ın böylesi bir strateji değişikliğine gitmesinin birçok nedenleri olduğuna değinen Kardaş, “Sebeblerden bir tanesi yabancı savaşçı akımının eskisine nazaran azalması. IŞID, bu sansasyonel saldırıları ile Müslümanlardan kendi safına katılacak eleman sayısının artmasını hedefliyor, düşünüyor” diye konuştu. IŞID’ın kıyametvari bir son savaş ideali olduğunun altını çizen Kardaş, örgütün yaptığı hareketlerin önemli bir sebebinin buna dayandığını, bu son kıyamet savaşına hazırlanma anlamı taşıdığını kaydetti. Bir Müslüman-Hiristiyan savaşı başlatmanın, Paris’teki saldırıların en önemli hedeflerinden biri olduğuna dikkat çeken Kardaş sözlerinin devamında, “IŞID’ın anlatımında kutsal bir mekan olarak düşündüğü Halep yakınlarındaki Dabık’da, son bir kıyamet savaşının yapılacağı, yapılması gerektiği ön kabulu var. Bu, dini terminolojide Mehdinin tekrar yönetimi ele geçirmeden önce yapılması beklenen son savaş. Bu son savaşla, işte hilafet devleti rüştünü ispatlayacak. Bu apokaliptik düşünce IŞID’de hakim bir düşünce. Bu düşünce doğrultusunda, IŞID, Batıyı, Fransa’yı, ABD’yi savaşa çekmek istiyor. Bu saldırı ile Müslümanlarla Hiristiyanlar arasınraki büyük bir savaşın ilk işaret fişeğini attığını,düşünüyor, bunu istiyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir, IŞID, Batılı Hiristiyan devletleri sahada görmek istiyor ancak bunları kendisinin başa çıkabileceği şekilde istiyor. Yoksa kendisini yok edecek şekilde büyük miktarlarda bir saldırı olmasını da istemiyor. Bu saldırılar sonrasında Fransızlar ve Amerikalılar IŞID’e kara saldırısı yapmaya başlarsa, IŞID’in bunu Müslüman-Hiristiyan çatışmasına döndürme isteği bu şekilde gerçekleşmiş olacak” dedi.

    IŞID’ın son haftalarda alanının daraltığını belirten Kardaş, “IŞID, özellikle son 10 gün içinde stratejik olarak önemli gördüğü noktalarda geri adım atmak zorunda kaldı. Kontrol ettiği saha daraldı. Rusya’nın devreye girmesi, ağır zayiatlar vermesine yol açtı. Bu anlamda bu son Paris saldırısıyla IŞID, ben güç kaybetmedim, hala güçlüyüm mesajını kendisine katılmak isteyen ancak bu konuda kafası karışan insanlara vermeye çalışıyor” diye konuştu.

    IŞID’in konvansiyonel ve terör yöntemlerini içeren, birçok savaş stratejisini içinde barındıran hibrit savaş denilen bir savaş stratejisi uygulayan bir yapı haline geldiğini kaydeden Doç. Dr. Kardaş, “Avrupa’da kendi ideolojisine taraftar bulmakta hiç zorlanmıyor. Bunu birtakım sosyolojik sebeplerinin olduğunun altını çizelim. Charlie Hebdo saldırısını gerçekleştiren Kouachi kardeşler 2,5 yıl gibi çok kısa sürede radikalleştiler. Fransız toplumunda ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeleri, hayallerini gerçekleştirememeleri onları böylesi bir radikalleşmeye sevketmiş olabilir. Birçok makro ve mikro sosyolojik süreçler işin içine giriyor. Çok uzun yıllara yayılan geniş bir ideolojik dönüşüm geçirmiyor bu insanlar. Daha kısa sürede, daha hızlı radikalleşme sürecinden geçiyorlar. Çözümü zorlaştıran da bu.Çünkü tespit etmek kontrol altına almak çok zor” şeklinde konuştu. IŞID’in son saldırılarla çok geniş bir mesaj verdiğini dile getiren Doç. Dr. Kardaş, “Yani öyle bir mesaj verdi ki, hiç kimse hiçbir şekilde güvnede değil hissini Fransa’ya hissettirdi. Yani bizim 3 katmanlı korku siyaseti dediğimiz; her an, her yerden ve herhangi birinden gelen saldırı ihtimali insanlarda çok büyük korkular oluşturdu” ifadelerini kullandı.

    Avrupa’nın bu saldırılara nasıl tepki vereceğinin önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tuncay Kardaş, “IŞID’in ne yapmak istediğinden çok şu anda Avrupa’nın ne yapacağı, nasıl bir tepki vereceği bence önem kazanıyor. Şu ana kadar soğukkanlılığını gerçekten başarıyla sürdüren Avrupa’nın bunu koruyup koruyamacağı henüz belli değil. Fransa’nın üçüncü bir Paris saldırısını kaldırabilir mi? Geleneksel siyasete ve siyasetçilere güveenini yitirebilir mi? Aşırı sağa kayabilir mi, çünkü önümüzdeki haftalarda yerel seçimleri var. Bütün bunlar, sadece Fransa’yı değil bütün Avrupa’yı ilgilendiren sorular. Çünkü maalesef Avrupa’da aşırı sağ yükselişte” diye konuştu.

  • TAPDK’ın ‘Yılbaşı Sepeti’ Kararını Edirneliler Yorumladı

    Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) kararına göre, yılbaşı sepetinde tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satılamayacağının duyurulmasının ardından Edirne’de karara vatandaşlardan destek gelirken, bazı vatandaşlar ise kararın insan haklarına aykırı olduğunu savundu.

    Resmi Gazete’de yayımlanan haberde, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) kararına göre, yılbaşı sepetinde tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satılamayacağı duyuruldu. TAPDK’ın aldığı kararda, “Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu; Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 19’uncu ve 20’nci maddeleri çerçevesinde, kurumumuzdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesine haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almamasını, bu kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasını, karar altına almıştır” ifadeleri kullanıldı.

    Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yılbaşı paketlerinde düzenlemeye giderek tütün mamullerinin ve alkollü içecek satışının önüne geçmek için aldığı kararı vatandaşlar olumlu karşılarken, bazı vatandaşlar ise kararın özel hayata ve insan haklarına aykırı olduğunu savundu.

    Yılbaşı öncesi hazırlanan özel paketlerin içki ve tütün mamullerinin kullanımına teşvik ettiğini savunan bazı vatandaşlar, “Gençlerimizin tütün ve alkol kullanım yaşları çok düştü. 18 yaşından küçüklerin satışına yasak olmasına rağmen kontrol noktasında zaten sıkıntı yaşanıyor. Alınan karar olumlu bir hareket. Neticesinde tütün, alkol zararlı maddeler. Yılbaşı paketleri özendirici oluyor. Toplu halde satıldığı için daha uygun fiyata satılıyor. İnsanlar da daha çok almak istiyor. Satılmaması yaptırım olarak uygun olmuş” dedi.

    Alınan kararın özel hayata ve insan haklarına aykırı olduğunu savunan vatandaşlar ise, “Alınan karar özel hayata müdahale gibi gözüküyor. Her ne kadar tütün ve alkollü ürünlerinin satışı bu şekilde engellese de tüketime etkisi olacağını zannetmiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Milletvekili Boynukara, Seçim Sonucunu Yorumladı

    AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, 1 Kasım seçimlerinden bir çok kişinin ders çıkarması gerektiğini vurguladı.

    Çözüm süreci ve Paralel Yapı ile mücadele konusunda önemli görevlerde bulunan AK Parti Milletvekili Adnan Boynukara, seçmenin AK Parti’ye sahip çıktığını, terör, ihanet ve etnik milliyetçilere ‘dur’ dediğinin altını çizdi.

    Adnan Boynukara, yaptığı açıklamada, “Herkes milletin kararına saygı duyacak. ‘Seçim sonucuna saygı duyuyorum’ deyip ikinci cümlede hakaret ve küfür etmeyecek. Millet kalkınmanın ve demokratikleşmenin önünü tıkayanlara ‘bir dakika durun, bu ülke operasyon yapacağınız bir ülke değil’ dedi. Seçimi sabote etmek için her yolu deneyen ve kirli işbirlikleri kuran paralel ihanet çetesine (FETO) biçtiği rol; sadece yargılanmak. Seçmen, ‘PKK terör örgütüdür ve yaptığı eylemler de terör eylemidir’ dedi ve bundan vazgeçmesini emretti. Millet küresel şer odaklarının ülkemiz üzerindeki oyunları karşısında direneceğini ve AK Parti’nin yanında olduğunu açıkça ilan etti. Seçmen siyasi partilere, ‘siyaset yapmak yerine oyun oynayana ve kirli işbirliklerinden medet umanlara iktidar vermem’ dedi. Seçmen etnik milliyetçiliği tarihin çöplüğüne attı ve ‘Yeni Türkiye’ ülküsünün organik bir ülkü olduğunu dosta düşmana gösterdi. Millet bu seçimde aydın ihanetini de cezalandırdı ve 1 Kasım seçimi, eğitilmiş cehaletin, ümmi irfanına yenildiğini gösterdi. Seçmen, AK Parti’nin millete ve ülkeye daha çok hizmet etmesi gerektiğine karar verdi. AK Partiye düşen ise kararının gereğini yapmaktır” ifadelerini kullandı.

  • İş Dünyası Seçim Sonuçlarını Yorumladı

    1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin yeniden iktidara gelmesinin ardından İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar seçim sonuçları hakkında bir değerlendirme yaptı.

    AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesiyle sonuçlanan 1 Kasım genel seçimlerinin ardından iş dünyası ardı ardına bir açıklama yaptı. İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, seçmenin 7 Haziran seçimlerinden sonra umut vermeyen muhalefete destek vermediğini, AK Parti ile yola devam dediğini belirterek “Ama seçmen 7 Haziran’da ihtar verdiği AK Parti’den de daha dikkatli bir ülke yönetimi bekliyor. İş dünyası olarak uğraştığımız belirsizlik, gerilim gibi sorunlarla boğuşmak istemeyen Türk seçmeni tek parti ve istikrardan yana oyunu kullandı. Artık gerilim ve kutuplaşmalar sona ermeli, ekonomi ile siyasette hızlı hareket ederek beklediğimiz reformlar yapılmalıdır” dedi.

    7 Haziran seçimlerinde geçen 5 ay boyunca iş dünyası olarak istikrarsızlık gerilim gibi sorunlarla uğraştıklarını ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

    “Seçmen, iş alemi gibi bu sorunlarla uğraşmak istemedi, oyunu tek parti ve istikrardan yana kullandı. Şimdi iki yıldır süren seçim maratonu sona erdi. 2019 yılına kadar bir seçim yapılmayacak, birbirini tekrarlayan, kilit haline gelen seçimler bitti. Hızla hükümetin kurulmasını ve ülkemizin ekonomide, siyasette beklediği reformlar hızla hayata geçirilmesini bekliyoruz. Yeni dönemde gerilim ve kutuplaşmalar sona ermeli. Tüm partiler bunun için üstüne düşeni yapmalıdır.”

    “HALKIMIZ ÇÖZÜMSÜZLÜK İSTEMEDİĞİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”

    Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise, 1 Kasım seçimlerinin ardından yaptığı değerlendirmede, seçmenin tercihini tek parti ve istikrardan yana kullandığını belirtti.

    Yorgancılar, bundan sonraki süreçte yeni hükümetin güvenlik ve ekonomi konularını ön plana alarak Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıması beklentisini dile getirdi. Yorgancılar, 7 Haziran 2015 genel seçimleri sonucunda ortaya çıkan koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması neticesinde halkımızın tek parti hükümeti ve istikrardan yana tercihini yaparak çözümsüzlük istemediğini ortaya koyduğunu söyledi. Bundan sonraki süreçte, yeni hükümetin toplumdaki gerginliği ortadan kaldırıp tüm kesimleri kucaklayıp, güvenlik ve ekonomi konularını ön plana alacak şekilde ülkemizi 2023 hedeflerine taşımasının en büyük beklenti olduğunu anlatan Yorgancılar, “Kazanan ve kaybeden partilerin sonucu iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyor, yeni dönemin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.