Etiket: York’ta

  • New York’ta 39’ncu Türk Günü Yürüyüşü için hazırlıklar başladı

    ABD’de 2019’un Mayıs ayında düzenlenecek olan Türk Günü yürüyüşü için Türkiye New York Başkonsolosluğu hazırlıklara başladı.

    ABD’nin New York şehrinde düzenlenecek 39’ncu Türk Günü Yürüyüşü için hazırlıklar başladı. Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) ve Amerika Giresunlular Derneği (AGİDER)’nin ortaklaşa düzenlediği toplantıda konuşan Başkonsolos Alper Aktaş, “Amerika’daki Türk toplumu olarak her şeyden önce birlik ve beraberliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Göreve geldiğimiz günden itibaren 7 gün 24 saat vatandaşlarımızın sorunları için uğraşıyoruz. 150-200 kişinin katıldığı Türk Günü yürüyüşlerini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bize yakışmamaktadır. Ülkemizin saygınlığı ve itibari için bu yürüyüşleri geniş katılımla yapmamız lazım. Konuyla ilgili olarak tüm çatı kuruluşları ve dernekler dinlenerek işbirliği yapılacaktır” dedi.

    Mutlu: “Türk toplumu beraber olmalıdır”

    Toplantıda konuşan TASC Başkanı Dr. Halil Mutlu, “Birlik ve beraberliğimiz her şeyden çok önemlidir. Ermeni Soykırım tasarılarına karşı Türk Milletinin yaptığı yürüyüş ve mitingler bir mesaj niteliğindedir. ABD Türk toplumu son 5 yılda çok büyük bir ayrımcılığa maruz kaldı. TASC olarak bunu geriye götürmeye çalışıyoruz. Bir şekilde Türk Toplumu birlik ve beraberlik içinde olmalıdır” ifadelerine yer verdi.

    Öğmen: “Nasıl daha güçlü olabiliriz, anlamamız lazım”

    TASC Yönetim Kurulu üyesi Av. Ayhan Öğmen, “Türk toplumunun yaşamını sürdürdüğü Amerika’da çok bilgi sahibi olmasıyla birlikte güçlü olması kaçınılmazdır. Yaşadığımız ülkenin yasalarına uyup daha nasıl güçlü olabiliriz, anlamamız lazım” şeklinde konuştu.

    Merkezi New York’ta bulunan Amerika Giresunlular Derneği Başkanı Savaş Şahin ise yaptığı açıklamada, “Giresunlular dün olduğu gibi bugün de Türk toplumunun yanındadır. Birlik ve beraberliğimiz her şeyden fazla önemlidir. Türk Günü yürüyüşü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Gülten İmamoğlu’nun eserleri New York’ta

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, çağdaş sanatın önemli temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor. İmamoğlu, son olarak New York Sergisi ile bir kez daha resim sanatı tutkunlarıyla buluştu.

    OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, sanatın en önemli merkezlerinden ABD New York’ta açtığı sergi ile bir kez daha ’çağdaş sanat’ın en önemli temsilcilerinden biri olduğunu gösterdi. Sanatçının, ABD’nin diğer merkezlerinde ve Uzakdoğu’da önemli sanat fuarlarına da katıldığı, Saphira&Ventura Gallery’nin New York şubesinde gerçekleştirilen ve önemli koleksiyoncuların da yer aldığı sergi yoğun ilgiyle izlendi. Türkiye’nin New York Konsolosu Ece Yılmaz’ın da açılışında hazır bulunduğu sergi büyük ilgi gördü.

    4’üncü yurtdışı sergisi

    New York’taki bu etkinlik, ekim ayında Gallery NK küratörlüğünde Washington DC Gallery B’de de başka bir sergisi daha açılan sanatçının bu yılki 4’üncü yurtdışı sergisi. TÜYAP İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Artist 2018 28’inci Sanat Fuarı’nda da 10-18 Kasım tarihleri arasında da eserleri sergilenen sanatçının son sergisi Artgalerim Bebek’te 10 Aralık’a kadar devam edecek.

    Sırada Singapur var

    Prof. Dr. Gülten İmamoğlu, 15-26 Kasım tarihlerindeki sergisinin ardından dünyanın en önemli sanat fuarlarına katılma teklifi aldı. Sanatçı, Şubat 2019’da eserleriyle Singapur Artstage’da Türkiye’yi bir daha temsil edecek.

  • Türk-Amerikan ticari ilişkileri New York’ta güven tazeledi

    Türkiye ABD İş Konseyi (TAİK) ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından düzenlenen 9’uncu Türkiye Yatırım Konferansı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu akabinde New York Gotham Hall’da düzenlendi. Türkiye ve Amerika’dan liderleri ve iş dünyası temsilcilerini bir araya getiren konferansta, Türkiye’deki yatırım fırsatları ve Türkiye ABD arasındaki ticari ilişkiler değerlendirildi.

    Geleneksel hale gelen konferans, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri artırmak amacıyla Türkiye’deki iş ve yatırım ortamını daha iyi tanımak isteyen Amerikalı yatırımcılar ve şirket liderleri ile Türkiye’den üst düzey hükümet yetkilileri ve iş dünyasını bir araya getirdi. Konferansa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAIK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın yanısıra Amerika’nın en büyük ve en önemli finans kurumları ve şirketleri ile önde gelen Türk şirketlerin yöneticileri katıldı.

    Konferansın kapanış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarih bize açıkça savaşın ve özellikle ticaret savaşlarının kazananı olmadığını gösteriyor. Bu, hem ticari hem de politik açıdan sadece karşılıklı kayıplara yol açıyor. Bizim uzun süredir devam eden stratejik dostluğumuz, bu çalkantılı dönemin de üstesinden gelecektir. ABD ile yakın dostluğumuzun bu süreci de bir fırsata dönüştüreceğine yürekten inanıyorum” dedi.

    Konferansta CNN ve NBC Haber’in eski muhabiri Erin McPike, Türkiye’nin orta vadeli ekonomi planı hakkında uzun bir konuşma yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile bir söyleşi yaptı.

    Albayrak, “Geçen hafta, üç temele odaklanan yeni bir plan açıkladık; yeniden dengelenme, disiplin ve dönüşüm. Türkiye ekonomisinin omurgasını güçlendirmek için gereken her unsuru hesaba kattık. Türkiye’nin parlak bir geleceği olması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Dünya Bankası Kadın Girişimcileri Finans Girişimi Başkanı Priya Basu, Bakan Pekcan’la iş hayatında kadınları güçlendirmek konusunda konuştu. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bir kadına bir fırsat verdiğinizde, onun potansiyelinin sınırsız olduğunu görürsünüz. Bakanlık olarak, kadınları özellikle güçlü büyüme potansiyeli olan, e-ticaretin de dahil olduğu, kilit sektör ve alanlarda daha aktif faaliyet göstermeleri için teşvik ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkilerin önemi hakkında konuşan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, “İş dünyası, işini her gün büyük bir tutku ve coşkuyla yapıyor. Bizler iş insanları olarak ülkelerimiz arasında bir köprü olmaya, iki ülkenin yatırım fırsatlarını ve ticari ilişkilerini geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

    Konferansta konuşan DEİK / Türkiye ABD İş Konseyi (TAIK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ise “Türkiye ile ABD arasındaki iş ilişkisi, tarihsel olarak karşılıklı saygı, işbirliği ve daima karşılıklı çıkarların gözetilmesine dayanıyor. Bunu sürdürebilmek için hepimiz var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz. Tehlikede olan çok şey ve bir o kadar da kazanacaklarımız var” dedi.

  • Trump’a New York’ta kum yüklü kamyonlarla koruma

    Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu için hareketli günler yaşayan New York’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın kaldığı otelin çevresinde güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı.

    New York polisini ve gizli servisinin alarm haline geçtiği New York’ta Trump’ın kaldığı 4. Cadde üzerindeki Lotte New York Palas Oteli önünde, kum yüklü kamyonlarla güvenlik önlemleri alınması dikkat çekti. Uzun kuyruklar oluşturan kum yüklü kamyonlar binanın çevresinde bekletilirken resmi ve sivil polisler ile bomba uzmanı köpekli tarafından kuşatılarak kuş uçurtulmuyor.

    ABD Başkanı Donald Trump, Salı günü ev sahibi sıfatıyla 73. Birleşmiş Milletler Genel Kurul görüşmelerinin açılış konuşmasını yapacak.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’ta Türk – İslam âleminin temsilcileriyle buluştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta Türk ve İslam âleminin temsilcileriyle buluştu.

    Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a; Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de eşlik etti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında özetle şunlara yer verdi;

    “Bizim bir fiziki bir de gönül coğrafyamız var”

    “Buradaki insanlarımız Türkiye’nin savunduğu ilkeleri burada savundular. Ermeni yalanlarına karşı takdire şayan hizmet harcadılar. Tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz. Aynı zamanda Türk vatandaşı olmasa bile Türkiye’nin hukukunu savunan kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

    Türkiye’nin çoğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere 6 milyona aşkın vatandaşı bulunuyor, Siyasetten sanata spordan kültüre kadar ciddi varlık gösteriyor. Açtıkları işyerleri ile bulundukları ülkelere katkı sağlıyorlar, aynı zamanda Türkiye’nin tanıtılmasına katkı sağlıyorlar. Aziz Sancar gibi insanlığın tekamülüne sağlayan hocalarımız akademisyenlerimiz var. İhanet çukuruna düşmedikleri sürece gururu duyuyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun diasporamıza sahip çıkıyor ve önemini biliyoruz.

    Siz yaşadığınız ülkelerde ne kadar güçlü olursanız Türkiye’de o kadar güçlü olur. Sizin sayenizde Türkiye’de mazlumlara o kadar sahip çıkar. Türkiye’nin bir fiziki coğrafyaları birde gönül coğrafyası var. Ülkemizin gönül sınırları fiziki sınırlarının çok çok ötesindedir. Coğrafi bağımız olmasa da Arakanlı Somalili kardeşlerimizin dertleri ile yakından ilgileniyoruz. Şu anda Somali’de bizim büyükelçiliğimiz gibi bir ülkenin büyükelçiliği var mı? Benim diyen ülkeler bile Konteynırlarda büyükelçilik açmış Somali’yi idare etmeye kalkıyorlar. Sizlerle iftihar ediyoruz ve başarılarınızla da guru duyuyoruz. Dünyada mazlumların ve sesiz yığınların sesi olmaya çalışıyoruz. Amerika’daki Müslümanlarda gönül coğrafyamızın içindedir”

    “Suriye halkını özgürlük hareketinde yalnız bırakmadık”

    “Burada birçok ülkenin liderlerinin yanı sıra birçok ikili görüşmeler yapacağız. Amerika Müslümanlarının ülkemiz yönelik muhabbetlerinin arttığını görüşüyoruz. Ülkemiz Suriye krizi ve Filistin meselesi başta olmak üzere ümmetin yüreğini sağlayan konularda samimi çalışma içerisindeyiz. 3,5 milyona aşkın Suriyeli mazluma sahip çıktı.. Kapımıza gelen hiçbir kardeşimizi eli kanlı zalimlere teslim etmedik. Dünya 5’den büyük değildir. Çünkü 194 ülkenin içinde olduğu BM’de dünya 5 ülkenin dudaklarına mahkûm edilemez. Daimi üye geçici üye geçici üye diye bir şey olamaz. Dünya’da her kıtadan her inançtan insanlar daimi üyeler içinde olmalı. 2. Dünyaya savaşı sonrasındaki dünya yok. Yenidünya var. Aksi takdirde adaleti tesis etmek mümkün değildir. Suriye sorunu 8 sene sürüyor çözebildiler mi? İsrail verilen kararlara uyuyor mu? Onun için adalet. Suriye halkını hak ve özgürlük hareketinde yalnız bıraktılar. Biz yalnız bırakmadık. 4 bin kilometre karelik alanda huzuru sağladık. Son İdlip krizinde olduğu gibi tek bir insanın burnunun kanaması için çaba sarf ettik ve meyvesini almaya başladık. Afrin’de Elbab’da Cerablus’ta çocuklar artık okula gidiyorlar. İnşallah Fıratın doğusunu da kapsayacak şekilde güvenliği sağlayacağız, bu Suriye’nin canına kast eden çetelere çökene kadar sürecektir”

    “İslam ülkelerindeki sorun Müslümanların vahdet eksikliğinden kaynaklanmaktadır”

    “İlk kıblemiz Kudüs’ü devlet terörüne kurban etmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. İsrail’in tacizlerine karşı mücadelemizi en üst düzeyde vereceğiz. Huzurlarınızda İslam İşbirliği Teşkilatının başkanı olarak konuşuyorum. Aldığımız kararları uygulamak için tüm çabamızı harcayacağız. Filistin meselesinin onca yıldır çözüme kavuşturulmamasının sebebi nedir. İsrail’in saldırılarından çok Müslümanların vahdet eksikliğinden kaynaklanmaktadır.. 1948’de Filistin ne idi şimdi 2018’de nedir. Bir avuç Filistin toprağı kaldı. Arakan’da Müslümanların katledilmesi İslam dünyasının birlik sağlayamamasından kaynaklanıyor. BM gibi kuruluşların acziyetini kabul ediyoruz. Küresel barıştan ziyade belli güçlerin görüşlerinin korunması için caba sarf ettiklerini biliyoruz. Başkalarını suçlamak yerine önce kendi hatalarımızı önlemeye çalışmalıyız. Allah’ın müminler kardeştir emrine uyarsak sonuç alabiliriz. Renkler ve dil ne olursa olsun birliğimiz çok önemli. Beraberlik ve vahdeti temin etmemiz gerekir. Birlikteliğimiz Allah için sevmek ve tahammül etmekten geçiyor. En iyi tebliğ metodu kuran ve sünnet elbisesini giymektir. “