Etiket: Yorgunu

  • Evlilik yorgunu olmayın

    Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER) Genel Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, aşkın yerini sevginin almadığı, çiftlerin birlikte yaşamayı başaramadığı durumlarda 2-3 yıl sonra evlilik yorgunluğunun ortaya çıktığını söyledi.

    Uz. Dr. Canatar, yaptığı açıklamada, huzurlu ve tatmin edici bir ilişkinin çiftler için fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık açısından oldukça faydalı olduğu bilinse de hiç bir evliliğin mükemmel ve sorunsuz olmadığını ifade etti. Dr. Canatar, “Herkesin hayalinde mutlu ve sağlıklı bir ilişki yaşamak vardır. Buna rağmen farklı kültür ve ailelerden gelen bireylerin kimi zaman fikir ayrılıkları, tartışmalar, sıkıntılar yaşamaları kaçınılmaz olabiliyor. Eskiden eşler arasında şiddetli geçimsizlik boşanma sebebi olarak görülürken, günümüzde ise ’evlilik yorgunluğu’ adı verilen bir kavram ortaya çıktı. Aşkın yerini sevgi almıyorsa, çift birbirlerini ve birlikte yaşamayı sevmeyi başaramıyorsa 2-3 yılın sonunda da evlilik yorgunluğu başlıyor. Evliliğiniz sıradanlaşıyor ve şehvet ile aşkın yerini alışkanlıklar alıyorsa iletişimden cinselliğe kadar hemen her konuda sorunlar kaçınılmaz olarak kendini gösterecektir. Bunun önüne geçebilmek için, evliliğinizin monotonlaşmaması ve yorulmaması için birlikteliğinizi canlı bir çiçekmiş gibi düşünüp onu sürekli beslemeniz gerektiğini unutmayın” dedi.

    “Teknoloji evliliği yoruyor”

    İletişim kurabilen ve paylaşımda bulunabilen bir çiftin evlilik yorgunluğu yaşamasının oldukça zor olduğunu belirten Dr. Canatar, şöyle devam etti:

    “Evlilik hayatında ilk iki üç yıl çok önemli. Evliliklerin bitmesine yol açan asıl sebep çiftler arasındaki aşkın bitmesi değil çoğunlukla iletişimin bozulması ve paylaşımın sona ermesidir. Eşlerden her ikisinin de çalışıyor olması ve erkeğin eşine ev işlerinde yardımcı olmaması, çok odalı evler, yazlıklar, farklı televizyon ve bilgisayarlar çiftleri birbirinden koparıyor ve yalnızlaştırıyor. Bu ise duygusal yönden kopma ve ayrışmalara neden olabiliyor. Kısaca teknoloji evliliği yoruyor diyebiliriz. Önlemek için evliliğinize emek ve zaman ayırın, birlikte kaliteli zaman geçirmeye ve beraber yapabileceğiniz hobiler bulmaya özen gösterin, arkadaş, komşu ve akraba ziyaretlerinin önemi gözardı etmeyin. Böylece hem eşinizle aranızdaki iletişim ve paylaşım artar hem de evliliğiniz sürekli dinamik kalır, monotonluktan uzaklaşır ve evlilik yorgunluğu çok fazla görülmez.”

    “Evliliğin de ihtiyaçları var”

    Ayrıca eşlerin empati kurabilmesi, hoşgörülü ve eleştirilerinde dikkatli olabilmesinin de önemli olduğunu ifade eden Dr. Canatar, “Evliliği yaşayan bir canlı gibi düşünün. Nasıl ki her canlının ihtiyaçları varsa evliliğinizin de ihtiyaçları var. Kadın-erkek ilişkisinin öncelikli ihtiyacının şehvet olduğunu, kadının temel ihtiyacının arzu edilmek, erkeğin temel arzusunun ise ihtiyaç duyulmak olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Erkeklerin görmek, kadınların ise duymak istediği gerçeğini gözardı etmeden birbirinize değer verdiğinizi gösterin, baş başa vakit geçirin, cinsel hayatınıza özen gösterin” diye konuştu.

    Tüm çabaya rağmen üstesinden gelinemeyen bir sorun olduğunda da deneyimli bir evlilik terapistinden yardım almak gerektiğini vurgulayan Dr. Canatar, “Unutmayın ki evlilik terapisi sadece mutsuz ve çatışmalı çiftlere değil, mutlu bir yaşam için evliliklerine bakım yapılmasını ve yeniden eski heyecanlarına kavuşmak isteyen çiftlere de yardımcı olur” dedi.

  • Tütün Yorgunu Çocuklar Projesi Başladı

    Samsun’un Bafra ilçesinde “Tütün Yorgunu Çocuklar” projesi düzenlenen tanıtım toplantısıyla başladı.

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Bafra Meslek Yüksek Okulu’nun hazırladığı Bafra, Alaçam, Erbaa ve Gümüşhacıköy ilçeleri kırsalında yaşayan çocukların öğrenme imkanlarına erişimi teşvik niteliğinde olan Avrupa Birliği destekli “Tütün Yorgunu Çocuklar” projesinin tanıtım toplantısı Bafra Öğretmenevi’nde yapıldı. Toplantıya Bafra Kaymakamı Halis Arslan, Belediye Başkanı Zihni Şahin, Alaçam Belediye Başkanı Hadi Uyar, OMÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Bayram, Bafra Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, Eğitim Fakültesi ve Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.

    Proje Koordinatörü Bafra Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Kemal Ayan yaptığı konuşmada, “Tütün yorgunu çocuklar projemiz Karadeniz Bölgesi için çok önemli stratejik bir ürün. Üreticileri, çiftçileri ve onların aile birliği ile ilgili bir çalışma konusu içermektedir. Projemiz 3 ilde 4 ilçede yürütülmekte. İlçelerimizden en fazla tütün üretimi yapılan alanlar seçilmiş, Bafra ve Alaçam ilçeleri, Tokat’ın Erbaa ilçesi, Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde toplam 80 köyü içeren bir çalışma. Bu projedeki temel amacımız tütün yapan ailelerin başta kız çocukları olmak üzere, dezavantajlı olan çocukların okullaşma oranlarını arttırmak ve bu manada eğitim hayatlarına katkı sağlamak. Referans oluşturacak model ve proje uygulaması yapmak. Yine tütün çiftçilerinin çocuklarının eğitimindeki okullaşmanın önemi ve bu konudaki farkındalıklarını artırmak. Ayrıca konun taraflarıyla ortak bir sinerji yapmak, yine çiftçi ailelerinin sektöre yönelik bilgi ve becerilerini geliştirmek, modern tarım ve tekniklerini arttırmak ve çiftçilerin kooperatifleşmesi ve üyelerinin birlikteliğini ve örgütlenmelerini sağlamak. Çocukların erken yaşta çalışmasının önüne geçilmesi kaydıyla bir güçlü amaç içermektedir. Hedeflerimizde ise yaklaşık tütün üretmekte olan köylerin ilköğretim okullarındaki 100 öğretmene ulaşmak ve onların farkındalığını geliştirmek, yine tütün üreticilerimizin modern tütün tarım tekniklerini bu insanlara aktararak, zirai ilaç kullanımı konusunda eğitimlerini geliştiren 150 aileye ulaşmak istiyoruz. Bunu yaparken de 110 gönüllü öğrenci izleyicisi yanımızda bulundurmak istiyoruz. Bütün bunların sonunda bölgesel durum raporu çıkartmak istiyoruz. Tütün ve tütüncü ailelerle ilgili. Bu 3 köy 4 ilçe ve 80 köyde yürütülecek olan projemizin ortalama bütçesi 170 bin euro” dedi.

    Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Bayram, “Bizim bu proje ile temel stratejimiz gerçekçi olmaya değer veriyoruz, önem veriyoruz. Kafamızdan hayallerle ortaya bir şeyler koymayacağız. Gerçek hayatta karşılığı olan bir süreç işletmeyi hedefliyoruz. Sempatik davranmaya önem veriyoruz. Çocukları bağda, bahçede, tütün tarlasında çalışan ailelerin açısından da bakmaya çalışacağız. Çalıştırıyor ama neden çalıştırıyor. Buna neden ihtiyaç duyuyor, bu nedenle onların açısından da bakarak samimi olmaya önem veriyoruz. Sadece nasihat ederek bunu yapmak istemiyoruz. Bu projenin en önemli tarafı bir şekilde tütüne buluşmuş arkadaşlardan oluşuyor” diye konuştu.

    Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin ve Alaçam Belediye Başkanı Hadi Uyar da yaptıkları konuşmada projeye katkı sağlayanlara teşekkür ettiler.

    Kaymakam Halis Arslan ise konuşmasında şunları söyledi: “Çocuk işçiliğine doğru bir yöneliş var. Buna karşıyız. Çocuklar okulda olacaklar. Çocuklarımız mutlaka oyunda olacaklar ama babasının, annesinin tarlasını, hayvanını, bitkisini tanıyacak. İneği nasıl sağdığını görecek ama önce okul diyoruz. Çocuklar çocukluğunu yaşayacak. O bakımdan buradaki hedef kitle önemli eğitim çağında ki çocuklar bilhassa küçük çocuklarımız burada en uzak köylerimizden oluşan iki tane YİBO’muz var. Özellikle bu alanda da çalışma yapmanızı bekliyorum.”

    Toplantı yapılan ikramla son buldu.