Etiket: yönetmelik

  • Askere gidecekler dikkat

    Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı.

     

    Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile birlikte artık askerlik muayeneleri aile hekimleri tarafından yapılacak. Askerlik çağına gelen birçok kişinin muayeneleri daha önce askeri hastanelerde yapılıyordu. Askeri hastanelerin sayısının az olması nedeniyle yaşanan yoğunluk bu düzenleme ile birlikte aşılacak. Kişi asker muayenesini bağlı bulunduğu aile hekimine kolaylıkla yaptıracak.

     

    Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklikle; Askerlik Kanunu gereğince yükümlülerin sağlık muayeneleri, askerlik şubelerinin bulunduğu yerlerde, öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından, yoksa en yakın resmi sivil sağlık kuruluşunda veya asker hastanelerinde tek tabip tarafından gerçekleştirilecek. Kişinin beyan ettiği hastalık ya da fizik muayene ile saptanan bozuklukları nedeniyle muayene sonucunda karar verilemeyenler ve uzman tabip tarafından değerlendirilmeleri veya laboratuar ya da görüntüleme tetkikleri gibi ileri tetkiklerle değerlendirilmeleri gerekenler aile hekimi ya da resmi sivil sağlık kuruluşunda görevli tek tabip tarafından muayene edilmiş ise en yakın asker hastanesine gönderilecek. Yükümlü asker hastanesinde tek tabip tarafından muayene edilmiş ise ilgili uzmana yönlendirilecek. Askerlik çağına giren yükümlüler, yoklamaları sonucunda askerliğe elverişli olanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olmak üzere gruplandırılacak. Yoklamada arıza veya hastalıkları gözden kaçanların, sevki sırasında rahatsızlığını beyan edenlerin, yoklama kaçağı ve bakayaların muayeneleri, askerlik şubesinin bulunduğu yerde öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından yapılacak.

     

    Aile hekimi yoksa en yakın resmi sivil sağlık kuruluşunda veya asker hastanelerinde bulunan tek tabip tarafından yapılacak. Sağlık kuruluşlarına sevkten önce kişilerin ‘Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu’nu doldurması sağlanacak. Yurt dışında yaşayan askerlikle yükümlü vatandaşlardan herhangi bir hastalık veya arızası olmayanların sağlık muayeneleri, yükümlünün kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından veya konsolosluklarca uygun görülecek resmi sağlık kuruluşlarında yaptırılacak. Yoklama formları doğrudan vatandaşın kayıtlı olduğu askerlik şubesi başkanlıklarına gönderilecek. Yurt dışında yoklaması yapılanlar için ‘Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu’ düzenlenmeyecek. Askerlik yükümlülüğünü fiilen silah altına alınmayı gerektirmeyen askerlik hizmet çeşitlerinden biri ile yerine getirecek olanların yoklamaları yaptırılamayacak.

  • Artık bu sınavları yapılmayacak

    ÖSYM, bu yıldan itibaren yabancı dil bilgisinin belirlenmesine yönelik olarak sadece Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Sınavı (YDS) yapacak. Diğer yabancı dil bilgisi seviye belirleme sınavları (ÜDS/KPDS vb.) ise yapılmayacak. İçeriğinde yabancı dil bilgisi yeterliliğin ölçülmesi için, yabancı dil sorularının yer aldığı sınavlar (KPSS, TUS, DUS vb.) için de YDS yeterli olacak.

     

    ÖSYM, bu yıldan itibaren yabancı dil bilgisi seviyesini belirlemeye yönelik olarak sadece Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Sınavı (YDS) yapacak. Diğer yabancı dil bilgisi seviye belirleme sınavları (ÜDS/KPDS vb.) ise yapılmayacak.
    ÖSYM’den yapılan açıklamada, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin bugün Resmi Gazete‘de yayımlandığı anımsatılarak, Yönetmelik gereği; ÖSYM tarafından bazı dillerde yılda iki kez olmak üzere YDS yapılacağı ve sınavın ilk uygulamasının 7 Nisan tarihinde gerçekleştirilmesinin planlandığı aktarıldı.
    Ayrıca açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “ÖSYM tarafından uygulanan ve içeriğinde yabancı dil sorusu/testi bulunan sınavlarda yabancı dil sorusu/testi bulunmayacak, bu adayların sınav sonuçlarının değerlendirilmesinde YDS’den alacakları puanlar kullanılacaktır.
    2013 yılından itibaren ÖSYM tarafından yapılan KPSSTUS, DUS vb. sınav ve yerleştirme işlemleri ile ÜDS/KPDS sonuçlarını kullanan diğer kamu/özel kurum ve kuruluşların sınav/yerleştirme işlemlerine katılacak adayların, yabancı dil yeterliğinin belirlenmesi için 7 Nisan 2013 tarihinde yapılması planlanan YDS’ye katılmaları yararlarına olacaktır.”

  • Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Genelkurmay Başkanı Necdet Özel PKK’nın lider kadrosunun peşlerine düştüklerini açıkladı.

     

    KANDİL‘E OPERASYON 

    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin, PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda  mümkündür.
    İSTİHBARAT DESTEĞİ
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD‘den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    TUTUKLU KOMUTANLAR
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmakta. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Teröristle yürütülen mücadelede askerî faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    KONVOYA SALDIRI
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl‘de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    ———-
    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Sorularımıza yazılı cevap veren Özel, çok tartışılan Bingöl’deki saldırıdan önce tedbir amaçlı olarak “zaman aldatma” taktiğini uyguladıklarını kaydetti. KCK operasyonlarının PKK ile mücadelede hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Özel, ABD’den alınan istihbarat desteğinin de sınırlı olduğunu ifade etti.  Kandil’e kalıcı bir operasyonun teknik anlamda mümkün olduğunu, örgütün İran ve Suriye’de de kampları bulunduğunu ifade eden Özel, üst düzey yöneticilerinin ise çok sık yer değiştirdiğini ve iyi korunduğunu belirtti. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
    SORU: 2012 yılında terörle mücadelede verilen şehit sayısı ne kadardır? Aynı dönemde kaç örgüt elemanı etkisiz hale getirilmiştir?
    CEVAP: TSK olarak 1 Ocak 2012’den 24 Eylül 2012’ye kadar terörle mücadele kapsamında verdiğimiz şehit sayısı 110’dur. Aynı dönemde 427 terörist ölü, 54 terörist yaralı/sağ olarak ele geçirilmiş, 117 terörist kendiliğinden teslim olmuştur. Etkisiz hale getirilen terörist toplamı 598 olmuştur.
    SORU: Terörle mücadelede görev alan sınır birliklerinde sözleşmeli asker sayısı ne kadardır?
    CEVAP: Şu anda sınır birliklerinde görev yapan sözleşmeli er sayısı 929’dur. Halen eğitimi devam etmekte olan 316 sözleşmeli er, eğitimlerini tamamlamalarını müteakip birliklerine katılacaktır.
    SORU: Dönem dönem çeşitli çevrelerce Olağanüstü Hal‘in yeniden uygulamaya konulması gündeme getiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz; sizce OHAL gerekli mi?
    CEVAP: Siyasi bir karardır.
    SORU: Yürürlükte olan yasalar terörle mücadele için yeterli mi? TSK, terörle daha etkin bir mücadele için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duymakta mıdır?
    CEVAP: İhtiyaç olduğu düşünülmektedir. Konu ile ilgili düşünce ve teklifler yetkili makamlara sunulmuştur.
    SORU: Türkiye 30 yıldır terörle mücadele ediyor. Sadece askeri yöntemlerle terörün bitirilmesi mümkün mü?
    CEVAP: Terörün; siyasi, sosyal, ekonomik yönlerinin olduğu da bilinmektedir. Silahlı örgüt mensuplarıyla (teröristle) mücadele askeri yöntemlerle yapılmalıdır ki, öyle de oluyor.
    SORU: KCK operasyonları PKK ile mücadelede etkin rol oynamakta mıdır?
    CEVAP: Terör örgütünün işbirlikçileriyle mücadele, teröristlerle mücadele kadar önemlidir. Bölgede korku ve şiddet uygulayan, örgüte zorla eleman kazandıran, özellikle silahlı terör eylemlerini ve sivil itaatsizlik türü eylemleri organize eden, halk üzerinde oluşturduğu baskı ile terör örgütüne zorla para temin eden ve halkımızı devlete karşı provoke edenlerin yakalanması; devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için hayati önemi haizdir.
    SORU: Örgütün son dönemde özellikle Suriye ve İran tarafından yoğun destek gördüğü sıkça dile getirilmektedir. PKK terör örgütünün söz konusu iki ülkede kampları veya üslenme bölgeleri var mı? Örgütün son dönemde artan saldırılarının iddia edilen bu destekle bağlantısı söz konusu mu?
    CEVAP: Terör örgütünün bahse konu ülkelerde terörist kampları vardır. Bu kamplarda teröristler eğitilmektedir. Hiçbir terör örgütü; siyasi, askeri, mali ve psikolojik destek almadan yaşayamaz.
    SORU: MİT ve Emniyet ile istihbarat paylaşımı konusunda herhangi bir zafiyet var mı?
    CEVAP: Böyle bir zaaf yoktur.
    SORU : Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD’den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün 2012 yılı eylemlerinin önceki dönemlere göre farklılıkları söz konusu mu? Örgütün alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair yapılan yorumları nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Örgüt 2012 yılını “Final Yılı” olarak ilan etmiştir. Kendine göre son hamlelerini yapmaktadır, ancak başaramayacaktır. Örgütün “alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair” verilen demeçler; yersiz, mesnetsiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yakışmayan yorumlardır.
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi sıkça tartışılan bir konu. Böyle bir operasyon teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda mümkündür.
    SORU: Örgütün üst düzey yöneticilerinin nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmesi imkânsız mı?
    CEVAP: Çok iyi korunuyorlar ve çok sık yer değiştiriyorlar. Etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün elinde füze ve gelişmiş silahların olduğu iddiası doğru mudur?
    CEVAP: Teyide muhtaç bilgiler alıyoruz.
    SORU: Daha önceki açıklamalarınızda Dersim arşivlerinin tasnif edilmeye başlandığını belirtmiştiniz. Arşivlerin açılma tarihi belli mi?
    CEVAP: Çalışma devam ediyor.
    SORU : 35 yılı aşkın askerlik hayatınızda canınızı en çok yakan anınızı bizimle paylaşır mısınız?
    CEVAP: Bu soruya cevap verilmeyecektir.
    SORU: Her şehit haberinden sonra birileri çıkıp “Neden hiç zenginlerin çocukları şehit düşmüyor?” sorusunu yöneltiyor. Bu tür tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Askerlik hizmeti Vatan hizmetidir. Zengin fakir ayırımı yapılmaz.
    SORU: Şimdiye kadar çok kez silah arkadaşlarınızın cenazesine katıldınız. Her seferinde bu acıyı tekrar tatmak duygu dünyanızda ne tür değişikliklere neden oluyor?
    CEVAP: Tarifi mümkün olmayan çok acı bir durum. Allah kimseye göstermesin.
    Necdet Özel: Yargılamalar teröre karşı mücadelemizi etkilemezYargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmaktadır. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, tecrübeli personelin tutuklanmaları sebebiyle kadro görevlerinden uzak kalmalarının Türk Silahlı Kuvvetlerinin anayasa ve kanunlar ile üstlenmiş olduğu görevlerin ifasına olumsuz yansımaları olmaması için, imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirler alınmıştır. Teröristle yürütülen mücadelede askeri faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    Sevkiyatlarda güvenlik tedbirleri tam alınıyor 
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen saldırıda askerlerin toplu halde ve silahsız olarak sevk edildikleri iddia edildi ve bu durum eleştirildi. Söz konusu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz? Personelin izne gidiş dönüşlerinde veya terhislerinde havayolu ile sevkiyat yapılamaz mı?
    CEVAP: Öncelikle eleştiriler, doğru bilgiye dayanıyorsa, yıkıcı değil yapıcı ise değer ifade eder. Bingöl’deki terörist saldırıda intikal esnasında alınan emniyet tedbirlerinin neler olduğu, Bingöl Valiliği’nin 18 Eylül 2012 tarihli açıklamasında da ifade edilmiştir. Sorun, bu alınan tedbirlerin etkinliği ve yeterliliği ile ilgilidir. Olayla ilgili olarak 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmıştır.
    Olayda, Elazığ-Bingöl-Muş karayolu güzergâhında konvoy öncesi menfezler dâhil yolun kontrolü yapılmış, 25 ayrı kontrol noktasında yolun emniyeti timlerce alınmış, ayrıca güzergâhta 6 BTR ve 4 shorland zırhlı aracı ile yol emniyet ve kontrol devriyesi icra edilmiştir. Konvoyun önüne ve arkasına zırhlı Kobra araçları, ortasına jammer konularak emniyet artırılmıştır. Olası herhangi bir gelişmeye müdahale etmek üzere silahlı helikopterler Bingöl merkezde hazır bekletilmiştir. Personelin hava yolu ile intikal ettirilmesi kapsamında; mevcut yönetmelik, personel intikallerinin yoğunluk arz ettiği dönemlerde, hava yolundan da istifadeyi mümkün kılmaktadır. Kasım2011‘den itibaren askeri personelimizi, imkanlar ölçüsünde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı‘nın uçaklarından ve bölgedeki helikopterlerden istifade ederek hava yoluyla taşıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar toplam 10.352 personelin havadan intikali sağlanmıştır. Ayrıca konuyla ilgili olarak,Milli Savunma Bakanlığı ile havayolu şirketleri arasındaki görüşmeler devam etmektedir. Ancak her halükârda, uygulamada bütün intikallerin havayolu ile yapılması mümkün olmayabilecektir.
    BİNGÖL’DE İSTİHBARAT ZAAFI YOK
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    SORU: Afyon’da meydana gelen patlama ile ilgili sabotaj iddiaları konusunda ne düşünüyorsunuz?
    CEVAP: Konuyla ilgili olarak Askerî Savcılık açıklamasını yapmıştır.