Etiket: Yönetimine

  • Ağrı Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’ndan Üniversite Yönetimine Kınama

    Ağrı Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu, İbrahim Çeçen Üniversitesi futbol sahasında düz koşu yapan sporcuların güvenlik görevlilerince zorla çıkarttırılmasını kınadı.

    Ağrı Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu, yaptığı yazılı açıklamada, “22 Mart 2016 Salı günü saat 14.00’te antrenman yapmak üzere İbrahim Çeçen Üniversitesi futbol sahasına giden, burada antrenman başladıktan 10 dakika sonra ‘derhal orayı terk etsinler’ diye talimat göndererek, Ağrı Gençlerbirliği Spor oyuncularını antrenmanın 10. dakikasında yaka paça sahadan kovdurtan, bu olayların üzerinden 24 saat geçmesine rağmen henüz tek kelime özür dilemeyen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi yönetimini Ağrı spor kamuoyu adına kınadığımızı belirtmek isteriz. Hiçbir açıklama yapılmadan sporcuları o tesislerden kovmak, kulüp yöneticilerinin hiçbirine cevap vermemek ne vicdana, ne ahlaka ne de bürokrasiye yakışmamaktadır. 12Bingöl Spor karşılaşması sonrasında, kaybettiği puana öfkelenen Bingöl sporcusunun bir kapıya tekme atmasını bahane ederek, kulübü bu derece rencide etmek gayri ahlakidir. Onarılmayı bekleyen kapının tutarı ne olursa olsun, o saha bu ilin çocuklarının, gençlerinindir. Resmi başvuruları yok gibi basit kelimelere sığınarak açıklamalar yapmaya çalışanlara seslenmek istiyoruz. Velev ki 10 kişi orada spor yapmak istedi. Spor yapılmasına izin vermeyecek misiniz? Neden o tesise o kadar paralar harcandı? Ağrı İş Adamı Sayın İbrahim Çeçen, bu üniversiteyi idare edenlerin kendi keyifleri ile idare etmeleri için değil, Ağrılı ve Ağrı’da okumak isteyen öğrencilerin, Ağrı halkının sosyal ve ekonomik çehresini değiştirmek için yaptığını hiç kimse aklından çıkarmasın. Biz Ağrılılar olarak üniversitenin binaları ile değil, şehre ne kattığı ile ilgilenmek zorundayız. Bir spor kulübü düşünün. Bu şehri temsil eden bir spor kulübü. Antrenmanına başlamış ve antrenman başladıktan sonra Ağrılı bir genel sekreterin talimatı ile ‘derhal orayı terk etsinler’ ifadesi ile o takım o sahadan kovuluyor. Bu ne hemşehriciliğe sığıyor, ne de insan adabına. Genel sekreterde rektörü gibi Erzurumlu olmuş. Onu da kınıyoruz. Bu olaylarda sessiz kalan Prof. Dr. İrfan Arslan’ı da kınıyoruz. İlimizi temsil eden bu takıma yapılan saygısızlığı Ağrı adına yapılmış olarak görüyoruz. Sorumlular hakkında gereken yapılmadığı takdirde bundan sonraki süreçte üniversitenin sadece spor değil, her alanında takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz. Bu vesile ile Ağrı’daki tüm sivil toplum örgütlerini, Ağrılılardan özür dilene kadar, Ağrı Gençlerbirliği Spor Kulübü’ne destek amaçlı olarak basın açıklamasına davet ediyoruz” denildi.

  • Medyada Algı Yönetimine Akademik Bakış

    Gaziantep Üniversitesi’nde ’Medyada Algı Yönetimi’ konulu panel düzenlendi.

    Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından ’Medyada Algı Yönetimi’ konulu panel Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonunda düzenlendi. Moderatörlüğünü KADEM Gaziantep Yönetim Kurulu Üyesi Sabiha Doğan’ın yaptığı panele Gazeteci-Yazar Fadime Özkan ve Yıldıray Oğur panelist olarak katıldı.

    Panelin açılış konuşmasını yapan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, sıkıntılı bir noktaya gelen medyanın artık biraz daha irtifa alması, daha yukarıya çıkması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Coşkun, “Medyadaki seviyenin giderek aşağı çekilmesi ülkenin barış iklimine de zarar veriyor. O itibarla da full muhalefet, birbirini destekleme gibi bir noktada olmamalı. Medya temel olarak bir anlayış olarak bir muhalefet kokusu vardır. Ama bunu ilkesel, etik zeminin içerisinde toplum huzuruna ve barışına hizmet edecek şekilde söylenmesi ve bunların bu şekilde ele alınması gereği vardır. Bir iktidarın aracı veya muhalefetin aracı olarak medyanın bunlardan daha bağımsız, daha özgür, doğruları söyleyen bir noktada olması gerektiğini hep söylüyoruz” dedi.

    GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Bağcı ise “Kadın ve demokrasi olmazsa olmazlarımızdan. Üniversite olarak olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi de topluma öncülük etmek. Bu da sivil toplum örgütleriyle birlikte olur. Her zaman sivil toplum örgütlerinin önünde olmamız, lokomotif olmamız lazım ki üniversite olarak üniversal kavramını dolduralım” diye konuştu.

    MEDYADA KADINA ŞİDDET

    Medyada şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili haberlerden bahseden KADEM Gaziantep Temsilcisi Esra Ercan, “Kadın ve Demokrasi Derneği olduğumuz için öncelikle kadına şiddet konularımızın başında yer alıyor. Haberler aktarılırken kullanılan dilin önemine dikkat çekmek istiyorum. Kadına yönelik şiddet haberleri aktarırken hedef kitlesini göz önünde bulundurarak ciddi anlamda problemler olduğunu gözlemliyoruz. Ölümle sonuçlanan kadına şiddet vakalarının ince detayına kadar işlenerek toplumsal algının bu yöne kanalize edildiğini ve bu şekilde yapılan bir habercilik anlayışını kabul edemiyoruz. Medyanın kullandığı dilin kurduğu nedensellik bağının mağduru mu yoksa faili mi odak noktası haline getirildiğinin haberlerin sunuş biçiminin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

    MEDYADA ALGI YÖNETİMİ

    KADEM Gaziantep Yönetim Kurulu Üyesi Sabiha Doğan da medyada algının olumsuz, olmayan şeyi olmuş gibi veya bilginin yanlış aktarımı şeklinde yapılan bir operasyon şeklinde yansımakta olduğunu ifade etti. Doğan, “Medyada algı operasyonları veya algı yönetimi kavram olarak çok eskiye dayanmasa da günümüzde yoğun bir şekilde kullanıldığı, post modern dünyanın artık savaş teknikleri içerisinde en başta yer aldığını gözlemlemekteyiz” dedi.

    Medyanın fonksiyonel olarak bir haberi, olayı haberleştirip kamuoyuna yansıtırken uyması gereken bazı temel haber ilkeleri olduğunu aktaran Gazeteci-Yazar Fadime Özkan, “5N 1K dediğimiz o olayı doğru tanımlayan, boşluk bırakmayan haberin temel kaidesi bu beş soruda yatar. Ama, bu beş sorunun yetmediği ya da bu beş sorunun cevabının değiştirildiği, anlam değişikliğine uğratıldığı dolayısıyla o gerçeğin bir değişikliğe uğratıldığı başka bir süreç yaşanıyor. Türkiye bunu aslında hep yaşadı. Modern ve post modern dönemlerde bu çok daha sistematik olarak uygulandı. İlk algı olarak da aslında algı yönetimi denilen şeyin çok negatif arka planı var. Hepimizde yarattığı duygu bu. Bizden bir şeyler gizleniyor ve gerçek olmayan bir şey gösteriliyor duygusu da işte bu algı yönetimi kavramının geçtiği konularla ilgili yaşadığımız tecrübeden kaynaklı Türkiye toplumu vatandaşları olarak” şeklinde konuştu.

    “REFERANS MARKA YOK”

    Medya sektörünün dünya çapında bir sektör olduğunu ancak gazetecilik, televizyonculuk ve sinema sektörlerinde Türkiye’nin çok iyi durumda olmadığını belirten Gazeteci-Yazar Yıldıray Oğur, “Referans alacak markamız yok. Şu anda dünyanın en önemli gündem maddesi bu şehrin etrafındaki olan bitenler. Ama bu şehirde olan biten pek çok önemli haberi biz İngiliz gazetelerinden okuyoruz. Çünkü, çok daha iyi yapıyorlar. Türk medyasından buralara gelip kamplarda gezip doğru düzgün haberler yapan tek tük” diye konuştu. Medyanın kendisinin zaten bir algı yönetimi olduğunun söyleyen Oğur, “Bu kaçınılmaz bir sonuç. Neden böyle bir sektör var? Niye bir gazete çıkıyor, niye insanlar haber yapmaya çalışıyor. Kimin için, hangi haberleri, ne kadarını keserek? Çünkü dünyada bir sürü şey oluyor. Niye bu haberleri yapıyoruz? Niye şu tarafından, o fotoğrafla, o başlıkla görüyoruz? Bunların tamamı aslında tabi ki bir takım etik sınırları var. İyi yapanları, kötü yapanlar var. Bir takım kuralları var. Bunların hepsi nereden fotoğraf çektiğinden başlayarak haberi nereden gördüğünden, kamerayı nereden, kime doğru tuttuğundan nereyi vermek istediğine kadar hepsi siyaset aslında bir algı ve sana bağlı bunlar. Bunu çok amatörce yapabilirsin çok göze batar, çok propaganda olur. Çok profesyonelce yapabilirsin çok tarafsız görünür ama hala algı yönetimidir ve çok başarılı bir algı yönetimidir” dedi.

  • Şampiyon Çiçekçiler Interflora Yönetimine Talip

    Türkiye’nin satış bazında şampiyon çiçekçileri Ünal Güneri, Ayhan Tuncer ve Tolga Soğukbulak, Türkiye’de yaklaşık bin 300 üyesi bulunan Interflora Çiçekçileri Derneği’nin yönetimine sektörü zenginleştirecek projeleriyle talip oldu.

    Çiçek satışında Türkiye’de ilk 100’de yer alan Berivan Çiçekçilik’in sahibi Ünal Güneri, Rose Garden Çiçekçilik’in sahibi Ayhan Tuncer ile satış birincisi Tolga Çiçekçilik’in sahibi Tolga Soğukbulak, Türkiye’de yaklaşık bin 300 üyesi bulunan Interflora Çiçekçileri Derneği’nin yönetimine talip olduklarını açıkladı.

    Anemon Otel’de çevre illerden gelen çiçekçilerle buluşan Güneri, Tuncer ve Soğukbulak, düzenlenen toplantıda sektöre yeni bir soluk getirecek projelerini anlattı.

    “SİSTEMİ A’DAN Z’YE YENİLEMEK İSTİYORUZ”

    Ünal Güneri, derneğin şuan iyi yönetilmediğini ve layık olduğu yerde bulunmadığını savunarak, “Yapılacak çok önemli şeyler var. Genç jenerasyon olarak bunların üstesinden geleceğiz. Türkiye’yi karış karış, dükkan dükkan gezerek projelerimizi anlatıyoruz. Özellikle e-Ticaret konusunda çalışmalar yapacağız. Atıl olan, eskide kalmış internet sitesini daha üst seviyelere çıkarmak için çalışacağız. Tüm sistemi A’dan Z’ye yenilemek istiyoruz. Deneyimli, vizyon sahibi arkadaşlarla Türkiye’de çalışmalarıyla ses getirmiş arkadaşlarla yola çıktık ve bunu başaracağımızdan da kendimiz kadar eminiz” dedi.

    “İDDİALI PROJELERİMİZDEN BİRİ NAKİT AKIŞI”

    Tolga Soğukbulak ise yönetimde hiçbir şeyin bireysel olmayacağına vurgu yaparak, “Sadece yönetim kadrosu değil, tüm üyelerimiz yöneticidir. En büyük ilkemiz şeffaflık çünkü kendimize güveniyoruz. Üyelerimizden gizleyecek hiçbir şeyimiz yok. Bu da bizim en büyük güvenimiz. Tarihi projelerimiz var. Yıllarımızı bu işe verdik, üyelerimizin sıkıntılarını gördük ve projeler ürettik. Ticaret her geçen gün sanal ortamda e-Ticaret sistemiyle gelişiyor. Maalesef bugünkü yönetim sistemi zayıf. Kendileri yıllarca hizmet ettiler ama artık yeterli gelmiyor. Daha iyi olacağımızı iddia ediyoruz. Esnaflarımızın, meslektaşlarımızın ekonomik sıkıntıları ön planda. Onları çözmek için iddialı projelerimizden biri nakit akışı sağlamak. 1 sipariş sirkülasyonu sağlamak, ikincisi nakit akışı sağlamak. Bunları yaptığımız takdirde zaten daha büyük bir proje olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

    “HER AY ÜYELERİMİZE PEŞİN ÖDEME YAPACAĞIZ”

    Ayhan Tuncer de şeffaf ve profesyonel bir yönetim sistemini gündeme getireceklerinin altını çizerek, şunları söyledi:

    “İlk başta şeffaflığı öne çıkaracağız. Eğitim çalışmalarına önem vereceğiz. Marka değerini artırmak için projeler ve bölge toplantıları düzenleyeceğiz. Ürün standardizasyonuna yönelik projemiz var. Tüm ürünlerde belli bir standart olacak. Tüm üyelerimizi o kaliteye yaklaştırmaya çalışacağız. Öte yandan, her genelge sonrası üyelerimize peşin ödemeler yapacağız. Ayın 20’sinde üyeler ödemelerini peşin alacak ve bunları ödemek için de belli imkanlar oluşturacağız. İnternet ağını kuvvetlendireceğiz. Aktif teknolojiyi kullanacağız. Tüm işlerde teknoloji ve internet iç içe olacak. Interflora ve çiçekçilik sektörünün çok iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Adaylığımız süresince de insanlara çiçekçilik sektörünün nerede olduğunu ve ne kadar çok insanın ekmek yediğini göstermek istiyoruz.”

  • Gül İlter’den Salihli Belediyespor Yönetimine Sert Cevap

    Geçtiğimiz sezon Bayanlar Voleybol 2. Ligi’nde Salihli Belediyespor’u 26’da 26 yaptırarak Türkiye Bayanlar Voleybol 1. Ligi’ne yükselten Gül İlter, eski kulübüne icraya vermesinin ardından, kulüp yönetiminin kendisini hedef alan açıklamalarına sert tepki gösterdi.

    “Salihli Belediyespor yönetimi gerçekleri çarpıtıp alınacak kötü sonuçlar sonucu günah keçisi arıyor” diyen İlter, “Voleybol kültüründen uzak insanların kaleme aldığı bu açıklamayı tebessüm ederek okudum. Takımımı zarara uğratmamak adına herhangi bir açıklama yapmama kararı almıştım. Ancak Salihli Belediyespor Kulübü yönetim kurulunun, şahsımı hedef alan ve basında yer alan açıklamalarını okuduktan sonra cevap hakkım oluştuğunu düşündüğüm için işbu açıklamaları yapma gereği duydum” dedi.

    İlter, açıklamasına şöyle devam etti:

    “Salihli Belediyespor yönetimi hiçbir zaman şahsıma uzlaşma talebi ile gelmedi. Hatta alacaklarım için yaptığımız başvuruyu bile itiraz ettiler. Takımın hiçbir sorunuyla ilgilenmeyen yönetim, beni ve sporcularımı karalayarak muhtemel küme düşmeye kılıf aramaktadırlar. Salihli Belediyespor yönetimi gerçekleri çarpıtıp alınacak kötü sonuçlar sonucu günah keçisi arıyor. Yönetim kurulunun keyfe keder kararı ile görevime son verilmesi üzerine sözleşme gereği ve yasal olarak almam gereken hakkımı almamın neresi tartışılabilir. Takımı şampiyon yayıp 1. Lig’e çıkardığım geçtiğimiz sezondan 4 maaş alacağım var. Bana her türlü haksızlık ve zorlukları yaşatan bu yönetim kurulunda ahım kalacak” dedi.

  • Esad Yönetimine Ait Uçaklardan Bildiri Atılıyor

    Suriye’de Rusya’nın da desteği ile operasyonlarını arttıran Beşşar Esad rejimine ait uçaklardan bildiri atılarak, rejim karşıtı silahlı grupların teslim olması isteniyor.

    Esad Rejimine ait ordu birliklerinin hazırladığı Arapça bildiriler, uçaklarla Halep ve Azez’e atıldı. Rejim karşıtı gruplara teslim olmaları çağrısında bulunulan bildirilerde, bölge halkının da rejimin yanında savaşmaları istendi.

    Genelde bölge kırsalına düşen bildirilerde özetle, “Sevgili Suriye halkı, Arap Suriye ordusunun operasyonu başlamıştır ve devam edecektir. En son teröristler bitene kadar sürecek. Teröristleri evinizden, köyünüzden ve şehrimizden kovun. Silahınızı bırakın. Devletin kucağına dönün. Kimseye bir şey yapmayacağız. İnanın eskisinden daha iyi olacak” ifadeleri yer aldı.