Etiket: Yönetimine

  • Tümer’den AOSB yönetimine ziyaret

    Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Bekir Sütcü, yaklaşık 35 bin kişinin istihdam edildiği organize sanayi bölgesinde yeni yatırımlarla bu sayının 3 bin 500 ilave ile 38 bin 500’e yükselmesini beklediklerini söyledi.

    CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ni (AOSB) ziyaret etti. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer Kaya, yönetim kurulu üyeleri Hikmet Aslan, Yusuf Kara, Selahattin Onatça, denetim kurulu üyeleri Hilal Aksöz ve Mustafa Fidan ile Bölge Müdürü Mustafa Keskin’in hazır bulunduğu ziyarette Milletvekili Tümer, AOSB’nin, üretim ve istihdam kapasitesiyle hem Adana hem de Türkiye ekonomisi açısından çok önemli bir sanayi bölgesi olduğunu kaydetti. Ekonomik kalkınmada OSB’lerin önemine dikkat çeken Tümer, yatırımların artarak devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

    Tümer, çalışmalarını yakından takip ettiğini belirttiği AOSB yönetimine ve bölgedeki firmaların yöneticilerine kent ekonomisine sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür etti.

    AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü de Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’e, AOSB’nin faaliyetleri, yatırımlar ve kentin mevcut sanayi yapısı ile potansiyeli hakkında bilgiler verdi.

    Karma yapıya sahip AOSB bünyesinde şu an itibarı ile farklı sektörlerde toplam 407 işletmenin faaliyet gösterdiğini ifade eden Sütcü, bu sayının artması için büyük gayret gösterdiklerini belirtti. Yeni yatırımlarla her geçen gün büyüyen AOSB’de yaklaşık 35 bin kişinin istihdam edildiğini aktaran Sütcü, “2017 yılı içerisinde hayata geçirilecek yeni yatırımlar neticesinde bu sayının 3 bin 500 ilave ile 38 bin 500’e yükselmesini bekliyoruz” dedi.

  • Mobil uygulama ile afet yönetimine vatandaş katkısı

    Anadolu Üniversitesi-Eskişehir Valiliği arasındaki işbirliği kapsamında Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü bünyesinde yürütülen araştırma çalışmaları ile geliştirilen mobil uygulama olan “ESMAY” projesi, ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla test çalışmalarına başlıyor.

    Mobil uygulama, herhangi bir afet veya acil durum anında vatandaş merkezli yeni bir yaklaşım modeli olarak sunulmakta ve ESMAY Sistemi kapsamında elde edilen çıktıların kural koyuculara tavsiye niteliğinde paylaşılacak. Uygulamanın kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik toplumsal bilgilendirme seminerleri ise başlıyor. Bu kapsamında 15 Şubat Çarşamba günü saat 14:00’da Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da düzenlenecek olan ve Eskişehir Kent Konseyi’nin ev sahipliği yapacağı ilk seminere konuşmacı olarak Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alper Çabuk ve Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün konuşmacı olarak katılacak.

    Projeye ilişkin bilgi veren Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün, mobil uygulamanın, deprem, kaza, yangın, sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ düşmesi, acil durum gibi karşılaşılan herhangi bir olayı akıllı telefon veya tablete indirilen uygulama ile olay yerinden bildirebilmesine imkan sağladığını belirtti. Tün, “Test çalışmaları süresince ESMAY Sistemi’nin izlenmesine katkı sağlayacak olan ilgili kurumlar işbirliğinde yapılacak değerlendirmeler yaşanılan afet veya acil durum anlarında toplumun refleksinin ne olduğu ortaya konulabilecektir. İleride yaşanılacak afet veya acil durum anlarında bu toplumsal refleksin daha bilinçli bir şekilde şekillenmesine yönelik çalışmalara ışık tutacak son derece faydalı çıktıların elde edilmesi hedefleniyor. Bilim ve teknoloji çağında hızla değişen alışkanlıklarımız, yaşanılan afet ve acil durum olaylarının türleri, bu toplumsal problemlerle mücadelede yeni yaklaşımların geliştirilmesini zaruri kılmaktadır” dedi.

    Vatandaşların katılımı bekleniyor

    Yrd. Doç. Dr. Tün, mobil uygulamanın nasıl telefonlara indirilebileceğini de anlatarak, şöyle devam etti:

    “Eskişehir Mobil Afet Yönetimi, ismiyle hem Googleplay hem de Appstore’dan Android, IOS kullanıcıları uygulamayı ücretsiz olarak akıllı telefonlarına indirebileceklerdir. Test çalışmaları sadece Eskişehir iliyle sınırlandırılmış olan ESMAY Sisteminin en önemli paydaşı olan vatandaşların katılımı bekleniyor. Sistem çıktıları, kentsel dirençliliğin arttırılması, afet ve acil durumlara karşı toplumsal farkındalık ve bilincin oluşturulması, yaşanılan afet ve acil durumlara karşı kültürel farklılıklar ve sosyo-ekonomik koşullara bağlı toplumun refleksinin ortaya konulması gibi birçok çalışmaya altlık veri sağlayacaktır.”

  • ANGİAD’dan ATO yönetimine ziyaret

    Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİAD) Başkanı Emre Altındağ ve yönetim kurulu üyeleri, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilen Gürsel Baran’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

    ATO’da gerçekleşen ziyarette konuşan ATO Başkanı Gürsel Baran, ATO’nun 3 Aralık’ta gerçekleşen seçimlerinin ardından yüksek bir tempoyla çalışmaya başladıklarını anlattı. ATO’yu layık olduğu yere çıkarmak, tüccara ve Ankara’ya hizmet etmek dışında bir amaçları olmadığını belirten Baran, devletin ve toplumun tüm kesimlerinin de bu amaçları doğrultusunda kendilerine destek olduğunu söyledi. Baran, “Ankara Ticaret Odası olarak sivil toplum örgütlerimizi yanımızda görmek istiyoruz. Kapılarımız sizlere sonuna kadar açık. Gelin Ankara için birlikte çalışalım. Fikirleriniz bizim için çok önemli. Odamızı mutfak olarak kullanalım, burada esnafımızın, tüccarımızın yararına fikirler pişirelim” dedi.

    Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Baran, “İçeride ve dışarıda hem ekonomik hem de fiziki saldırılar var. Bu şartlar altında tüccarımıza fayda sağlayalım, moral destek verelim. Birlikte çalışalım. En iyisini yapma gayretinde olalım” diye konuştu.

    ANGİAD Başkanı Emre Altındağ ise, ATO’nun Türkiye’nin en büyük ikinci ticaret odası olduğuna dikkat çekerek, “Seçim sonuçları Ankara’mız için hayırlı olsun” dedi. Altındağ, Baran’ın birlikte çalışma önerisine, “Elimizden ne geliyorsa tüm gayretimizle yanınızdayız” karşılığını verdi.

  • İTSO’dan Mobiliyum AVM’nin yeni yönetimine ziyaret

    İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Metin Anıl, satış ve pazarlamanın üretim kadar önemli olduğunu söyledi.

    İnegöl’de yaklaşık 2 yıl önce hizmete giren Mobiliyum AVM’nin kısa süre önce iş başına gelen yeni yönetim kurulu üyelerini Meclis Başkanı Sadık Gülerer ve oda yönetim kurulu üyeleri ile ziyaret eden İTSO Başkanı Metin Anıl, “İnegöl mobilyası birbirinden güzel modelleri ve kalitesi ile bütün dünyada beğeniliyor. Günümüz ticari hayatında kaliteli ve güzel üretmek yetmiyor. O ürünü doğru bir yerde teşhir edip tüketicilerin beğenisine sunmak gerekiyor” dedi.

    İnegöllü mobilyacıların dünyada beğenilen kaliteli ve estetik ürünleri pazara sunduğunu belirten Metin Anıl, “Fuarlar toptan satış ve pazarlama için önemlidir. Fakat İnegöl mobilyasının, üretildiği yerde yani İnegöl’de perakende olarak satılması da mühimdir. Nitekim eskiler ’taş yerinde ağırdır’ derler. Mobiliyum AVM’nin ferah mekânları ve birbirinden özenle hazırlanmış mağazaları ile İnegöl mobilya sektörünü vitrine çıkardığını görüyoruz” dedi.

    İnegöl Mobiliyum AVM Başkanı Talha Temur Han da, bir süre önce yapılan genel kurulda yeni bir yönetim oluşturduklarını söyleyerek, “Yeni ekip arkadaşlarımızla birlikte hızlı bir tempo ile çalışmaya başladık. İnegöl Mobiliyum AVM, alan büyüklüğü, sosyal donatı alanları ve mevkii ile Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da ikinci büyük mobilya AVM’sidir. İnegöl’de üretilen birbirinden güzel mobilyaları burada satışa sunuyoruz” diye konuştu.

  • Uysal’dan Erdemir yönetimine ’15 Temmuz’ eleştirisi

    Zonguldak’ın Ereğli İlçe Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası binlerce Ereğlilinin sokaklara dökülüp demokrasi nöbeti tutarken, Erdemir yönetiminin bu nöbetlere katılmamasının düşündürücü olduğunu söyledi.

    AK Parti Milletvekili Faruk Çaturoğlu, İlçe Başkanı Fatih Çakır ve Amatör Spor Kulüpleri Birliği adına Kepez Çaylıoğluspor Kulübü Başkanı Zafer Yalman’ın açıklamalarının ardından Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da bu gün sabah yapılan 2016 yılı Kasım ayı meclis toplantısında Erdemir yönetimini sert sözlerle eleştirdi.

    “Erdemir demokrasi nöbetlerinde yoktu”

    15 Temmuz FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün darbe girişimine her siyasi görüşten binlerce Ereğlilinin meydanlara inerek karşı çıktığını ve günlerce meydanları terk etmediğini ifade eden Uysal, bu süreçte Erdemir yöneticilerinden hiçbirisinin demokrasi nöbetlerine katılmayışlarının düşündürücü olduğunu söyledi. Uysal konuşmasında, “15 Temmuz darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren Kdz. Ereğli sokaklara döküldü ve 27 gün boyunca sokaklarda anıt önünde demokrasi nöbetleri tuttu. Siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız, engellilerimiz, şehit ailelerimiz, gazilerimiz kısacası zenginimiz fakirimiz, işçimiz işverenimiz, amirimiz memurumuz hatta yurt dışından gelen gurbetçilerimizle anıt önünde beraber olduk. Fakat kapısında Erdemir Fatin Rüştü Zorlu Demir Çelik Tesisleri yazanları göremedik. Onlar yoklardı. Bunun bir ihmal olduğunu, bir özel sektör yaklaşımı olduğunu düşünmek saflık olur. Çünkü Ticaret Odamızla birlikte işadamlarımız ve esnafımız oradaydı. Erdemir’in yaklaşımını anlamakta akıl, mantık ve duygular yetersiz kalmakta. Yoksa geldiler de bizler mi görmedik. Sizlerin veya esnafımızın, işadamlarımızın yaptıklarından biz de yapmak istiyoruz dediler de bizler mi hayır dedik. Fatin Rüştü Zorlu, sizlerin de bildiği gibi 16 Eylül 1961’de asılarak idam edildi. Bu yüzden bu ismi kapısında taşıyanlar bu duyguları anlamadılar ve gereğini yapmadılar. Herhalde Fatin Rüştü Zorlu’nun kemikleri sızlamıştır” dedi.

    “Erdemir Ereğli’ye tepeden bakmayı bırakmalı”

    Erdemir yönetiminin Ereğli’yi yönetenlere ve Ereğli halkına tepeden baktığını ifade eden Uysal, Erdemir’in Ereğli sayesinde var olduğunu ve şirketin sosyal sorumluluklarını mutlaka yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Uysal, “Bizler Erdemir Ereğli’ye yüzünü dönmeli dedik. Bunu ne zaman dedik. Bunu da ne zaman dedik; iki-üç hafta maçlarımızı Erdemir’in stadında oynayalım dedik. Fakat, genel müdürü aradık daha sonra da 23 maddelik bir protokol ve teminat mektubu istenilerek bu sahayı elde ettik. Ama kız futbol takımımız Alaplı’da oynamak zorunda kaldı. Üniversite öğrencilerimiz diploma almak istediler fakat izin almakta bin bir dereden su getirdiler. Biz de bir laf vardır; ‘Nasihat istersen tembele iş buyur’ derler. Eğer; sıkıntı yaşamak, stres yaşamak, bir işin nasıl aylarca çözümsüz kalmasını istiyorsanız Erdemir ile masaya oturun, Erdemir ile görüşmeler yapın. Tabi görüşebilirsiniz. Benim Başkan Yardımcılarım, onların genel müdür yardımcılarını arıyorlar ama nedense her zaman toplantı ya da İstanbul’dayız gelince görüşürüz. Onlara Ereğli halkının başkan yardımcıları olduğunu hatırlatmak isterim. Erdemir yönetimi tepeden bakmayı artık bırakması lazım. Onların genel müdür yardımcıları nasıl 9 aylık ise nasıl onlar da öldüğü zaman er niyetine diye gidiyorlarsa, nasıl onlar da iki metreküp toprak kaplıyorlarsa unutmasınlar ki bizler de aynı seviyedeyiz. Unutulmamalı ki Türkiye Cumhuriyeti varsa Erdemir var ve Ereğli varsa Erdemir var. Öyle onların dediği gibi; Erdemir varsa Ereğli var, böyle aşağılayıcı tarzda konuşmalarını tasvip etmiyoruz. Altını çizerek söylemek istediğim bir cümle var; Erdemir Ereğli’yi büyütmedi, tam tersine Ereğli Erdemir’i büyüttü. Bizim mühendisimiz, bizim işçi kardeşlerimiz, bizim evlatlarımız Erdemir’i büyüttü ve Erdemir’i göz bebeği yaptılar. Erdemir çalışanlarına teşekkür ederken son zamanlarda işçinin geldiği durumu da biliyorum, sözleşmede gelinen noktayı da çok iyi biliyorum. Olumsuz bir durum karşısında bizlerin işçinin yanında yer alacağının bilinmesini isterim. Ereğli’nin tarihsel gelişimine bakacak olursak milattan önce 2500 yıllarına kadar dayanır. Bu bölge hiçbir zaman kıtlıkla karşılaşmamış ve kendi kendine yetebilen bir kimliğe sahip olmuştur. Yani Erdemir’den önce vardır. Unutmayın, bizim varlık sebebimiz siz değilsiniz. Siz olmayacaksınız ama Ereğli bugün olduğu gibi gelecekte de var olacak. Çünkü Kdz. Ereğli en güzel yerleşim yerlerinden biri. Şimdi soruyorum onlara; toprak mı getirdiniz? Su mu getirdiniz? Denizi mi getirdiniz? Kömürü mü getirdiniz? Yoksa, bunlar olduğu için mi geldiniz. Havayı mı, bulutları mı getirdiniz? Ama bizleri bunlarla tanıştırdınız. Sizlerin sayesinde bazı şeyleri öğrendik. Asit yağmurunun ne olduğunu öğrendik. Sabah kalktığımızda arabaların üzerinde tozların olduğunu öğrendik ve araba yıkayıcılarının yollarını öğrendik. Balkonlarımıza çamaşır asmamayı öğrendik. Camlarımızı açık bırakmamayı öğrendik. Balkonlarımızı, camlarımızı kapatmayı ve madenci hastalıklarını öğrendik” diye konuştu.

    “Anladığım kadarıyla imzalar havada kalmış”

    Erdemir’in belediyeye ait 9 dönümlük arazi üzerine molozlar döktüğünü ve bu nedenle kendilerine gerekli cezayı yazdıklarını belirten Uysal, şirketin Gülüç Irmağı’nın ağzını yaptığı dolgularla tıkadığını ifade etti. Uysal, “Gülüç Irmağı’nı hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Taştığı zaman Topçalı, Hamzafakıhlı ve Bölücek su altında. Dere yatağı o kadar genişlemiş ki; iki tane mahallenin yerleşim alanı tamamen sular altında. Dere yatağını genişletiyorsunuz 199 bin metrekare istimlak alanı çıkıyor ve bunlara ait Erdemir’den hiç ses yok. Gülüç Irmağı’nın denize açıldığı yeri hepiniz biliyorsunuz. Bir tarafında tersaneciler, bir tarafında Erdemir’in cüruf dökme alanı. Basında çıkan fotoğraflardan da bildiğiniz gibi, tersanelerin o tarafından paçalarınızı sıvayarak suda ayaklarınız ıslanmadan karşıdan karşıya geçebileceğiniz seviyeye geliyor. Şimdi bunun nasıl Gülüç Irmağı olduğunu ben merak ediyorum. Kabasakal deresi göreve geldiğimizden beridir sıkıntılı. Selde taştığı zaman tam iki ay zabıtamız, temizlik işlerimiz, itfaiyemiz buralardan çıkamadık. Peki niçin çıkamadık? Kapaklar kapandı. Veya bu devirde bir iki metrelik geçilmesi gereken köprünün altında iki tane dikey direkler olduğu için. Ben soruyorum; fabrikayı bu kadar düşündüğünüz zaman, Ereğli’de yaşayan insanları da düşünmenizi isteriz. Gülüç Irmağı kenarında 9 dönümlük yerimiz var. Oraya ceza yazdık. Orası bizim ve o cezayı da ödeyeceksiniz. Oraya kimden izin alıp da döktüğünüzü de sormak istiyorum. Erdemir üç aylık, yıllık karlar açıklıyor. Ben kara bakmıyorum. Ben göreve geldiğinizden beri Ereğli’ye neler kazandırdığınıza, hangi eserlere imza attığınıza bakıyorum. 2 buçuk yıldır görevdeyim. Ben bir yerde hiçbir şey görmedim, bir eser görmedim. Acaba okul mu yaptırdılar da görmedik. Cami mi, köprü mü yaptırdılar da biz görmedik. Sağ olsunlar bizim hayırsever, eğitim sever işadamlarımız okullar yaptırıyorlar. Örneğin Çınar, örneğin TAT Metal, örneğin rahmetli İzmirlioğlu, örneğin Kadri Yılmazlar ve Nurdan-Orhan Oğuzlar gibi hayırseverlerimiz var. Bizler okul da cami de yaptırırız hiç merak etmesinler. Görev süresince 15 Temmuz’a kadar hiç görmedim, 15 Temmuz sonrasında da görmedim. Ama bir şeyi gördüm. Protokollerdeki imzalarını gördüm. Ama öğrendiğimiz kadarıyla o imzalar havalarda atılmış. Evet biz de imza atacağız ama ayaklarımız yere basarak. Şimdi onlara sormak istiyorum. Eskileri aldattınız mı yoksa onlar aldanmak mı istedi. Ama şunu bilsinler ki bizler aldanmayacağız. Hani bıçak kemiğe dayandı deriz ya bıçak artık kemiğin içinde ve canımız yanıyor” şeklinde konuştu.

    Uysal konuşmasının sonunda Erdemir ile belediye başkanlarının, milletvekillerinin, siyasi partilerin, ticaret odasının, sivil toplum kuruluşlarının, muhtarların, sendikanın, basının ve dolayısıyla Ereğli ve Alaplı’da yaşayan 200 bin nüfusu memnun edecek bir anlaşma istediklerini söyledi.

    CHP Kdz. Ereğli Belediyesi Meclisi Grup Sözcüsü Özkan Özyağcı da, Erdemir’e yönelik sözlerinden dolayı Başkan Uysal’a destek verdi. Belediye Meclisi Toplantısı gündemdeki bazı maddelerin görüşülmesi ile bir gün sonraya ertelendi. Belediye Meclis Toplantısını AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, Kdz. Ereğli Muhtarlar Derneği Başkanı Şükrü Kılıç ile bazı STK temsilcileri ve muhtarlar da izledi.