Etiket: Yönelik

  • Isparta Halk Eğitim Merkezinde istihdama yönelik kurslar yeniden başladı

    Isparta Halk Eğitim Merkezinde istihdama yönelik kurslar yeniden başladı

    Isparta Halk Eğitim Merkezi, normalleşme süreci kapsamında istihdama yönelik kurslarına başladı. İlk kurs, hijyen eğitimi sertifikası üzerine açıldı.

    Yeni tip korona virüs salgını sonrasında halk eğitim merkezlerinde verilen kurslara ara verilmişti. Normalleşme süreciyle birlikte halk eğitim merkezlerindeki kurslar yeniden açılabiliyor. Bu kapsamda Isparta Halk Eğitim Merkezinde istihdama yönelik kurslar başladı. İlk açılan kurs ise korona virüsle de ilgili olan hijyen eğitimi sertifikası üzerine oldu. Eğitimler, maske ve sosyal mesafe kuralına göre gerçekleştirildi. 8 saat süren eğitimin sonunda kursiyerler sınava girerken, başarılı olanlara hijyen eğitimi sertifikası verilecek.

    “Valilik izni ile kurslarımızı planladık”

    Isparta Halk Eğitim Merkezi Müdürü Niyazi Karadem, Milli Eğitim Bakanlığının 1 Haziran itibariyle istihdama yönelik kursların valilik izinleri ile açılabileceği yönünde bir yazı gönderdiğini belirtti. Bu kapsamda Isparta Valiliği izni ile kursları açmaya başladıklarını kaydeden Karadem, “İlk başta tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışacak kişilerin eğitimi, hijyen eğitimi ve İŞKUR’la birlikte açılan meslek edindirme kurslarımızı planladık. Özellikle hijyen eğitimi çok önemli. Bu kursumuz istihdama yönelik bir kurstur. Bu belgeyi alan vatandaşlarımız gıda sektöründe, kafe, lokanta ve turizm sektöründe çalışabilmektedir. Bu belge zorunlu bir belgedir. 20’şer kişilik gruplar halinde bu kurslarımızı başlattık. Kursumuz 8 saat sürüyor ve bir günde tamamlanıyor” dedi.

    Korona virüs salgını nedeniyle 14 Mart’ta kapatılan kurslar için de telafi eğitimlerinin yapılacağını belirten Karadem, telafi eğitimlerinin yaz ayları boyunca devam edeceğini söyledi.

  • TARSİM sıcak hava zararının kapsama alınmasına yönelik çalışmalara başladı

    TARSİM sıcak hava zararının kapsama alınmasına yönelik çalışmalara başladı

    Hizmet kalitesini ve üretici memnuniyetini arttırmak amacıyla, teminat kapsamını yıllar itibarıyla genişleten TARSİM, geçtiğimiz haftalarda turunçgil ürünlerinde verim kayıplarına yol açan sıcak hava zararının tarım sigortası kapsamına alınabilmesi için çalışmalara başladı.

    TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu), Türkiye’de iklim değişikliğinin ve doğal afetlerin, üretimde meydana getirdiği olumsuzluklara karşı mücadelede her zaman etkin bir rol üstlenerek, üreticisinin yanında yer almaya devam ediyor. Hizmet kalitesini ve üretici memnuniyetini arttırmak amacıyla, teminat kapsamını yıllar itibarıyla genişleten TARSİM, geçtiğimiz haftalarda turunçgil ürünlerinde verim kayıplarına yol açan sıcak hava zararının tarım sigortası kapsamına alınabilmesi için çalışmalara başladı.

    TARSİM’den yapılan açıklamada, ülkemizde Akdeniz ve Ege Bölgesi’nin, turunçgil üretimi açısından çok önemli bir potansiyele sahip olduğu, bu doğrultuda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın il-ilçe teşkilatları, enstitü ve üniversiteler ile işbirliği halinde, sıcak hava zararı teminatının kapsama alınmasına ilişkin bölgede detaylı ve bilimsel çalışmalar sürdürüldüğü belirtildi ve şu ifadeler yer aldı:

    ’’Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen ve uzun yıllardır ülkemizde ilk kez yaşanan sıcak hava nedeniyle, turunçgil ürünleri olumsuz yönde etkilenmiş, bunun sonucunda meyvelerde kurumalar ve dökülmeler meydana gelmiştir. Söz konusu gelişmeleri takiben, AR-GE Birimimiz ve ilgili Bölge Müdürlüklerimiz tarafından Mayıs ayının ortalarından itibaren sahada gözlemlere başlanmıştır. Bu doğrultuda, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Turgut Yeşiloğlu’un teknik liderliğinde, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Ertuğrul Turgutoğlu, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Güçer Kafa ile Tarım ve Orman Bakanlığı ve TARSİM yetkililerinden oluşan proje ekibi kurulmuştur.

    Projenin başlangıç toplantısı; 08 Haziran tarihinde Adana’da, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Bekir Engürülü, Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Kamil Özdemir ve Mühendis Ahmet Savaş İntişah ile TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal, Genel Müdür Yardımcısı V. Tufan Özel, Bitkisel Ürün Sigortaları Grup Müdürü Ertuğrul Çelik ve Ar-Ge Birimi Müdür Yardımcısı Dr. Erol Yalçınkaya ile Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Turgut Yeşiloğlu, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Ertuğrul Turgutoğlu, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Güçer Kafa ile Enstitü Müdürü Doç. Dr. Davut Keleş’in katılımıyla yapılmıştır.

    Bu süreçte, söz konusu bölgelerdeki önder üreticilerimizin görüşleri de alınacaktır. Saha inceleme ve Ar-Ge çalışmalarının tamamlanmasının ardından, aktüeryal analizler yapılarak turunçgil ürünlerinde sıcak hava zararının gelecek yıldan itibaren tarım sigortası kapsamına alınması planlanmaktadır. Çalışmalarda, önümüzü açarak bizlerden desteğini esirgemeyen başta Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımıza, ilgili paydaşlarımıza, Bilim ve Danışma Kurulumuza ve üreticilerimize teşekkürlerimizi sunarız’’.

  • Av. Kök: “Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile doğrusal ilişkisi olup, toplumsal cinsiyet eşitsizliği önlenmeden şiddetin de ortadan kalkmayacağı açıktır”

    Av. Kök: “Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile doğrusal ilişkisi olup, toplumsal cinsiyet eşitsizliği önlenmeden şiddetin de ortadan kalkmayacağı açıktır”

    Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Erzurum Barosu’nda toplanan Kadın Hakları Komisyonu basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Avukat Ömer Melih Kök, Cumhuriyet devrimleri ve kadının insan hakları kazanımlarından vazgeçmeyeceklerini söyledi. 8 Mart 1957 yılında Amerika’da kadın işçilerin düşük ücretleri, uzun çalışma saatleri ve insanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle başlattıkları grevde 129 kadın işçinin yakılarak öldürülmesiyle başlayan sürecin kadınların; eşitlik, özgürlük mücadelesinin simgesi haline geldiğini belirten Kök, 8 Mart’ın kadınlar için mücadele ve dayanışma günü olduğunu söyledi.

    8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün; tüm dünyadaki emekçi kadınların; kendilerini ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşit bir birey olarak görmeyen zihniyetlere karşı dayanışma ruhuyla hareket ederek; toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin ortadan kaldırılması için gerekli eğitim, kültür, ekonomik ve yasal alanda çalışmalar yapılması taleplerini dile getirdikleri mücadele ve dayanışma günü olduğunu hatırlatan Kök, bugün yürütmekte olunan mücadelede çok daha fazla dayanışmaya ihtiyaç olunduğunu ifade etti.

    Basın açıklamasında ülkemizdeki kadınların sorunlarına da değinen Kök, “Maalesef dünyada eşitsizlik, yoksulluk, şiddet ve savaşlar giderek artmaktadır. Bizler savaşı, yoksulluğu, eşitsizliği, şiddeti arttıran sistemi sorgulamadan ve değiştirmeden kadının insan haklarının ihlalinin ortadan kaldırılamayacağının bilinciyle, insanları yoksulluğa iten, eşitsizliğe, şiddete ve savaşa yol açan bu sömürü düzeninin değişmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Ülkemizde toplumumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız ne yazık ki eşit bir şekilde eğitim ve istihdam olanaklarına ulaşamamakta, kültürel ve siyasal alanda yeterince temsil edilememektedirler. Kadınlarımızın büyük çoğunluğu mülksüz, yoksul ve emekçidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaygın olması toplumsal ilerlemenin önündeki en önemli engeldir. Kadınların ev içinde harcadıkları ücretsiz emeğin yok sayılması engellenmelidir” diye konuştu.

    Kadınlara eşit fırsat tanınması gerektiğini belirten Ömer Melih Kök, “Eğitimde fırsat eşitliği sağlanarak, kadınların eğitime erişimleri sağlanmalıdır. Kız çocukların eğitimlerini bırakmalarına yol açan 4+4+4 sistemi terk edilmelidir. Yine istihdam alanında kadınların önündeki engeller kaldırılmalı ve kadının ekonomik bağımsızlığına yol açacak istihdam politikaları oluşturulmalıdır. Kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar alma süreçlerine etkin ve eşit biçimde katılmaları için eşit fırsatlar tanınmalıdır. Kadına karşı gerek politikada, gerek medyada gerekse dini alanda kullanılan dilin erilleşmesi önlenmelidir. Laiklik ilkesinden uzaklaşılmasının en olumsuz etkileri kadınların üzerinde hissedilmektedir. Ülkemizde son yıllarda kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin sayısı hızla artmaktadır. Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile doğrusal ilişkisi olup, toplumsal cinsiyet eşitsizliği önlenmeden şiddetin de ortadan kalkmayacağı açıktır” dedi

    Erzurum Barosu Avukatlarından Melih Kök açıklamanın devamında şu cümleleri kullandı:

    “Kadınları toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilerek, kadını sadece ailenin bir parçası olarak gören, özgür birey olduğunu kabul etmeyen politik ve kültürel anlayış değiştirilmeli, kadınlara siyasal, sosyal ve ekonomik alanda yer açacak toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları samimiyetle uygulanmaya geçilmelidir. Hak savunucu olarak bizler kadının İnsan Hakları mücadelemizi dünden daha büyük bir inançla ve dayanışmayla sürdürmeye kararlıyız. Bizler, Türkiye Kadın Hukuku Komisyonu ( TÜBAKKOM ) üyeleri olarak; Cumhuriyet Devrimleri sonucunda ve mücadelelerimizle elde edilen kadın hak ve kazanımlarından geriye götürmeye yönelik her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın ve özgürlüğün var olduğu bir Türkiye ve Dünya için; kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyeti’mize bağlılıkla, mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz.”

    Basın açıklamasına Baro Başkanı Talat Göğebakan, Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Hakları Komisyon Başkanı İlknur Sarcan ve yönetimi katıldı.

  • Adana’da süt ve süt ürünlerine yönelik denetim

    Adana’da süt ve süt ürünlerine yönelik denetim

    Adana’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce süt ve süt ürünleri imal eden işletmeler denetlendi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye genelinde uyguladığı gıda denetimleri Adana’da süt ve süt ürünleri imal eden işletmelerinin denetimiyle başladı.

    Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Gürkan Yaşar, denetimler esnasında gazetecilere yaptığı açıklamada, bakanlık talimatıyla denetim seferberliği başlatıldığını ifade etti. Yaşar, 17-22 Şubat tarihleri arasında her gün bir ürün grubunun denetimlerini yapacaklarını kaydederek, “Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin start vermesiyle denetim seferberliğine başladık. Bugün süt ve süt ürünleri, ardından et ve ürünleri, daha sonra ekmek ve katkı maddeleri olmak üzere hafta boyunca denetimler yapacağız. 110 denetim elemanımızla ürünlerin tüketiciye daha sağlıklı ulaşması açısından denetimleri yapacağız” dedi.

    Yaşar, denetimlerde şartları uygun olmayanlara gerekli idari yaptırımların uygulanacağını da sözlerine ekledi.

  • ETÜ öğrencilerinin ‘Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projesi’ne TÜBİTAK desteği

    ETÜ öğrencilerinin ‘Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projesi’ne TÜBİTAK desteği

    Erzurum Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin ‘Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projesi’ TÜSİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü.

    Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden Osman Metehan Aydın, Celal Furkan Tarba ve Mustafa Şimşek tarafından sunulan “Nesnelerin Interneti (Iot) Teknolojisine Dayalı Prototip Bir Ürün Ayıklama Otomasyon Sisteminin Tasarımı ve Kontrolü” başlıklı 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Araştırma Projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü.

    Akademik danışmanlığını ETÜ Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Dumlu’nun ve sanayi danışmanının ise Ata Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren ADA Güzey Müh. Ltd. Şti. firmasının üstlendiği sanayi projesi kapsamında öğrencilerin, endüstride kullanılan klasik ürün ayıklama sistemlerinin aksine geliştirecekleri sisteme Nesnelerin Interneti Teknolojisi (IoT) kazandıracak ve Endüstri 4.0’ a uygun akıllı bir prototip ürün ayıklama otomasyon sistemi tasarlayacaklar.

    Kullanıcı dostu bir Android yazılım ve kablosuz ağ üzerinden kontrol edilecek olan robotik otomasyon sisteminin, sanayicilerinin yeni geçiş yapmaya çalıştıkları Endüstri 4.0 uygulamalarına katkı sağlayacağı düşünülüyor.