Etiket: Yoktur

  • CHP’li Böke: “Başkanlık Sistemi Tartışması İhtiyacı Olmayan Gündemi Suni Gündemle Tıkamaya Kimsenin Hakkı Yoktur”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, “Başkanlık sistemi tartışması ihtiyacı olmayan gündemi suni gündemle tıkamaya kimsenin hakkı yoktur. Buna engel olmak noktasında elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

    CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına dün İstanbul’da bir inşaatta üç kişinin hayatını kaybetmesine değinerek başlayan Böke, “Bunlar birer cinayettir. Bunlar engellenebilir cinayetlerdir. Bu kayıplar, bu ölümler bu çağda asla kabul edilemez. Kaybettiğimiz işçilere Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum” dedi.

    Sur’da yaşanan çatışmalarda şehit olan askerlere de Allah’tan rahmet dileyen Böke, sevenlerine sabır diledi.

    “MESELE ANAYASADAN İBARET DEĞİLDİR, MESELE YASALARIN DARBE HUKUKUNDAN ARINDIRILMASI MESELESİDİR”

    “Türkiye geniş çaplı bir anayasa değişikliği tartışıyor” diyen Böke, şunları kaydetti:

    “CHP olarak biz bütün toplum kesimlerinden ortaya çıkan bu değişiklik ihtiyacının gerçek olduğunu kabul ediyoruz. Ancak Türkiye’nin asıl meselesinin bir anayasa değişikliği meselesi olmadığının altını çiziyoruz. Türkiye’nin asıl meselesi darbe hukukundan yasal sistemi arındırma meselesidir. Türkiye’nin asıl meselesi, evrensel değerlerde özgürlüklerin inşa edildiği, demokrasinin özgürlükçü bir yapıya kavuşması meselesidir. Yarın toplanmaya başlayacak olan uzlaşma komisyonunun çalışmalarını ve bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak olan süreci biz bu özgürlükçü demokrasinin inşasının parçası olarak görüyoruz. Mesele anayasadan ibaret değildir. Mesele yasaların darbe hukukundan arındırılması meselesidir. Mesele hukukun uygulanışına dair bir anlayış değişikliğine ihtiyaç meselesidir. Mesele bunlarla birlikte anayasada değişiklik meselesidir. Bu bir bütünün parçasıdır. Parçası olarak görülmediği takdirde de Türkiye’nin ihtiyacı olan özgürlükçü demokrasi çerçevesini inşa etmesi mümkün olmayacaktır. Ancak anlaşılıyor ki CHP’nin özgürlükçü demokrasi mücadelesine karşı saray vesayeti altında bulunan AKP’nin ise tek bir gündemi var. Bu gündem adına başkanlık denen tek adam yönetimini dayatma gündemidir. Geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanı kendi yetki ve sorumluluğunun dışına çıkarak, Meclis zeminini yok sayarak şunu ifade etmiştir; ’Parlamenter sistem bitti’ demiştir. Ülkemizin sorunları büyük.”

    “CHP TÜRKİYE’Yİ BİR TEK ADAM REJİMİNE TESLİM ETMEYECEKTİR”

    Siyasetin temel görevinin Türkiye’nin esas meselelerini konuşmak olduğunu söyleyen Böke, “Biz CHP olarak Türkiye’nin esas gündeminin ilk ve en önemli maddesi olan özgürlükçü demokrasi inşasında ‘önce Türkiye’ diyen yaklaşımla çalışmaya devam edeceğiz. ‘Önce ben, hep ben’ diyen saray ve saray vesayeti altındaki AKP’nin haykırışlarına karşı biz de ‘önce Türkiye’ diyen siyaseti vatandaşın sorununu çözme zemini olarak kullanan bir yaklaşımla Türkiye’yi bu ruh sıkışıklığından çıkaracağız. Sorunları çözen değil, sorun olan bir yaklaşımın karşısında sorunları tespit eden ve her soruna çözüm üreten yeni bir siyasetle Türkiye’ye nefes aldıracağız. Biz parlamenter sistemin olduğu söylenen aksaklıklarının giderilerek güçlendirilen mücadelenin takipçisi ve öncüsü olacağız. Buradan tüm vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; CHP burada. CHP Türkiye’yi bir tek adam rejimine teslim etmeyecektir. CHP bunun olmaması için ne yapılması gerekiyorsa toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak, hep birlikte yapılmasını sağlayacaktır. Bunun yolu da Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmak ve özgürlükçü demokrasiyi inşa edecek bir süreci başlatmaktan geçmektedir. Biz yarın başlayacak olan Uzlaşma Komisyonu’na da bu kararlılıkla ve Türkiye’nin sorunlarını çözme ve özgürlükçü demokrasiyi inşa etme kararlılığıyla oturuyoruz. Belli koşullarla oturuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “BAŞKANLIK SİSTEMİ MASAYA KESİNLİKLE GETİRİLMEMELİDİR”

    “Türkiye’nin bir siyasi sistem rejim sorunu yoktur” diyen Böke, şöyle konuştu:

    “Cumhurbaşkanının tek adam olmak gibi kişisel bir sorunu vardır. Bu nedenle tartışma mutlaka parlamenter sistemde gelişmek zorundadır. Başkanlık sistemi masaya kesinlikle getirilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin milli mücadeleden kalma kuruluş iradesinin yansıması olan anayasanın ilk 4 maddesi bizim vazgeçilmezlerimizdir. Bu komisyonda oy birliğiyle karar alınması gerekliliği de aşikardır. Aynı zamanda güçlendirmek istediğimiz parlamenter sistemin işler hale getirilmesini de çok önemsiyoruz. İhtisas komisyonları çalıştırılmalı, Meclis zemini işler kılınmalı, var olan parlamenter sistemin çözüm üretmesi için imkan yaratılmalıdır. AKP bunları yapmayarak kendi 14 yılını inkar eden bir yaklaşım sergilemektedir. Siyaseten bu anlaşılmaz ve kabul edilemez bir durumdur. Türkiye’nin esas melesi anayasa meselesi değildir. Türkiye’nin esas meselesi özgürlükçü demokrasinin inşası gerekliliğidir. Anayasa burada araçlardan sadece bir tanesidir. CHP, özgürlükçü demokrasiyi inşa edecek, yargı bağımsızlığını, basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, milletin iradesinin Meclis’e yansıdığı, seçim barajının ortadan kalktığı bir düzenin acilen, hızla, yasal düzenlemelerle ortaya konmasını talep etmektedir. Bütün bunlarla ilgili CHP, son iki yasama döneminde tekrar tekrar kanun önerisi vermiştir. Samimiyseniz gelin bu teklifleri yasalaştıralım. Samimiyseniz, gelin Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak bu düzenlemeleri vakit kaybetmeden Meclis’te yasalaştıralım.”

    Böke, MYK’da ayrıca Suriye başta olmak üzere Irak, İran ve Rusya ile ilişkilerin de kapsamlı olarak değerlendirildiğini bildirdi.

    “MUTFAĞIMIZ YANIYOR”

    Ekonomiyle ilgili değerlendirmede bulunan Böke, “Bu hafta açıklanan ihracat rakamlarına göre Türkiye’nin ihracatı Ocak ayında, geçtiğimiz yılın Ocak ayına kıyasla yüzde 14,4 düştü. Bu düşüşle 2011 yılında açıklanmış olan 2023 hedeflerinden sadece uzaklaşmakla kalmadık 2011 düzeyine doğru da hızla gerilemeye devam ediyoruz. Enflasyon yüzde 9,58’e çıktı. Bu artışın en önemli kısmı gıdada. Mutfağımız yanıyor. Gıda enflasyonu yüzde 11,7. Türkiye bunu hak etmiyor. Bunu düzeltebilecek bir potansiyele sahip. Ancak bunu düzeltecek bir reform iradesi olan vizyonu olan bir iktidara sahip değil” açıklamasında bulundu.

    “BU HAFTA İSTANBUL’DAKİ CHP’Lİ BELEDİYELER KENDİ ÇALIŞANLARININ ASGARİ ÜCRETLERİNİ NET BİN 500 LİRAYA ÇIKARDILAR”

    CHP’nin yeni siyaset anlayışını temsil ettiğini kaydeden Böke, “7 Haziran öncesi asgari ücretlilerimizin vahim durumunu ortaya koymuş ve asgari ücretin en az bin 500 liraya artması gerektiğini tespit etmiştik. Bu tespitimizin hayal olduğunu söyleyenler sonradan bu tespiti kopyalamaya karar verdiler. Bir öğretim üyesi olarak şunu ifade etmeliyim ki kopyalar anlaşılır. Kötü kopya çektikleri için de bin 500 lira değil, bin 300 lira dediler. Bütüncül bir çerçeve ortaya koyamadıkları için de o bin 300 liralık artışı da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Bu sebeple bu hafta İstanbul’daki CHP’li belediyeler kendi çalışanlarının asgari ücretlerini net bin 500 liraya çıkardılar. Biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Çünkü bir samimiyiz” dedi.

    “PARTİ MECLİSİMİZ EN YAKIN TARİHTE TOPLANACAK”

    Gazetecilerin sorularını da cevaplayan CHP Sözcüsü Böke, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın tedbirli olarak kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkedilmesi ile ilgili sorulara, “Parti Meclisimiz en yakın tarihte toplanacak. Karar ortaya çıktıktan sonra detaylı bir şekilde paylaşılacaktır” yanıtını verdi.

    “TOPLUMSAL MUTABAKATA BİR SON TARİH KONULAMAZ”

    Anayasa Uzlaşma Komisyonu’yla ilgili bir süre tartışmasına ilişkin soruya ise Böke, “Öncelikle yarın toplanacak olan komisyon Uzlaşma Komisyonu’dur. Bizim için bu komisyon Türkiye’yi darbe hukukundan arındırma komisyonudur. Anayasa bu bütünün bir parçasıdır sadece. Anayasaya dair yapılacak bütün değerlendirmelerin anayasanın temel unsurunu yansıtıyor olması gerekir. Anayasa toplumsal mutabakat gerektirir. Toplumsal mutabakata bir son tarih konulamaz. Biz bu prensibi öncelemeye devam edeceğiz” cevabını verdi.

    “BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASI İHTİYACI OLMAYAN GÜNDEMİ SUNİ GÜNDEMLE TIKAMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR”

    “CHP hiçbir konuda kaygı ve endişe yaşamaz” ifadesini kullanan Böke, şunları kaydetti:

    “Durumu doğru tespit eder ve o durumu çözmek yönünde adım atar. Onun için kaygımız yok. Türkiye’nin gerçek meselelerinden onu uzaklaştıracak her tür suni gündeme karşı koyma yükümlülüğümüz olduğunun da farkındayız. Bu komisyonun amacı Türkiye’ye özgürlükçü demokrasiyi getirmek olmalıdır. Bunun ötesinde bir başkanlık sistemi tartışması ihtiyacı olmayan gündemi suni gündemle tıkamaya kimsenin hakkı yoktur. Buna engel olmak noktasında elimizden gelen her şeyi yapacağız.”

  • Ağrı Valisi Işın: “Kürtlerin Mayasında İnsan Öldürmek Yoktur”

    Ağrı Valisi Musa Işın, süreçle ilgili açıklamalarda bulunarak, “16-17 yaşında çocuklarımızı elimizden alıp götürüyorlar. Ya öleceksin, ya öldüreceksin diyorlar. Kürtlerin mayasında insan öldürmek yoktur” dedi.

    Ağrı Valisi Musa Işın, eşi Tuba Işın ile birlikte Yavuz mahallesi sakinleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Programda konuşan Vali Işın, Türkiye’yi, Suriye ve Irak’a benzetmeye çalışanların olduğunu belirterek, bunlara fırsat verilmemesi gerektiğini söyledi.

    Ağrılı vatandaşların çocuklarıyla birlikte huzurlu bir şekilde yaşamak istediğini ifade eden Vali Işın, “Allah’a çok şükürler olsun Ağrı halkı şuurludur, dindardır, geleneklerine bağlıdır. Çocuklarıyla beraber huzurlu bir şekilde yaşamak istiyor. Çocuklarınıza, gençlerinize sahip çıkın. Bugünün kıymetini bilelim ve bunları çocuklarımıza, gençlerimize anlatalım. Çocuklarımızı heba ettirmeyelim. Bakın birileri geliyor, 16-17 yaşında çocuklarımızı elimizden alıp götürüyor. ’Ya öleceksin, ya öldüreceksin’ diyorlar. Değerli kardeşlerim biz yaşatmak için varız. Bir insanı öldürmek bütün kainatı öldürmek demektir Allah öyle diyor. Öldürmek ile bir yere gidilmez, terör ile bir yere gidilmez. Bunlar Kürt halkının mayasında olan şeyler değildir. Geleneklerinde olan şeyler değildir. Adam öldüreceksin, esnafı haraca bağlayacaksın. Malına mülküne göz dikeceksin, tehdit edeceksin. İster Kürt olsun, ister Türk olsun, ister Fransız olsun, yanlışı yapan yanlıştır. Bizim tek derdimiz değerli kardeşlerim hepinizin huzur içinde yaşamasıdır” şeklinde konuştu.

  • Vali Altıparmak: “TEK Başına Bir Başarının Anlamı Yoktur”

    Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Erzurum’da bulunan Kurum ve kuruluşların müdürleriyle aylık gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında bir araya geldi.

    2015 yılının kurumlar açısından değerlendirmesinin yapıldığı toplantıda konuşma yapan Vali Altıparmak “Çok iyi hizmet verdiğimize inanabiliriz, bürokratik aşamaları hızlandıramıyorsak, azaltamıyorsak, standardımızı ulusal ve uluslar arası temel standart seviyesine çıkartamıyorsak, yaptığımız o hizmetin de çokta fazla anlamı yoktur” dedi.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün ev sahipliği yaptığı toplantıya, Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak ,ETÜ Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları ile kurum müdürleri katıldı.

    Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Akar’ın kurumun çalışmaları ile ilgili yaptığı sunumunun ardından yaptığı konuşmasında tüm kurumları 2015 yılında yaptıkları başarılı çalışmalar ve aldıkları ödüllerden dolayı tebrik etti. Bu başarıda verdikleri destekten dolayı Büyükşehir Belediyesi ve Üniversitelere de teşekkür eden Vali Altıparmak “ 2016 yılında da hepimize düşen yine aynı hızla, aynı gayretle işimizi yürütmek” diye konuştu.

    Toplantıda ayrıca, Avrupa birliğinin Türkiye için ayırmış olduğu kaynakların yaklaşık yüzde ellisinin kullanılamadığına vurgu yapan Vali Altıparmak, kaynağı bulmanın sadece merkezden istemekle olmadığını belirterek ”Mutlaka proje yaparak, kaynakları temin etmemiz gerekiyor” dedi.

    Vali Altıparmak, “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Üniversitede ki hocalarımızı da dahil ederek,Türkiye’de kullanılan proje havuzlarından yararlanarak, yüzlerce proje sunabiliriz.Kuran-ı Kerimde bir ayette yüce Allah(c.c) “ Allah işini sağlam yapan, işini güzel yapan ve bir başkasına yardım edeni sever” diyor.İşimizi sağlam güzel yapacağız ve bununla yetinmeyip ,mutlaka ve mutlaka insanlara yardım edeceğiz.Diğer kurumlara yardım edeceğiz.Tek başına bir başarının anlamı yok.Ülkemiz açısından bütün kurumlar başarılı olursa, işte o zaman topyekun bir başarı yakalamış oluruz.Bir diğer kurumu aşağı çekerek hiç kimse bir başarı yakalayamaz.Üniversiteden hocalarımızı dahil ederek belediyemizle de proje iş birliği yaparak,onların desteğini alarak ve onlardan gelen talepleri önceleyerek işlerimizi yürütürsek,inanıyorum ki Erzurum, Türkiye’nin kalkınmışlığında önemli bir yere kavuşacak ve önemli bir hizmet standardını yakalayacaktır. Çok iyi hizmet verdiğimize inanabiliriz,bürokratik aşamaları hızlandıramıyorsak, azaltamıyorsak ,standardımızı ulusal ve uluslar arası temel standart seviyesine çıkartamıyorsak, yaptığımız o hizmetin de çokta fazla anlamı yoktur” dedi.

  • Çam: “Kılıçdaroğlu’nda Koltuk Sevdası Yoktur”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Musa Çam, “CHP’de genel başkan değiştirme zarureti varsa Kemal Kılıçdaroğlu bunu zaten yapar. Zamanı geldiğinde sayın genel başkanımız çekilmesini bilecektir” dedi.

    Musa Çam, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuk sevdası olmadığını söyledi.

    CHP İzmir Milletvekili Çam, CHP Kurultayı öncesi değerlendirmelerde bulundu. 1 Kasım seçimlerinin hemen ardından “CHP iki ay içinde olağan kurultayını yapacak. Tahmin ediyorum çok ciddi bir yenilemeyi beraberinde getirecektir. Kılıçdaroğlu’nun şöyle bir tutkusu yok; ‘ömür boyu bu koltuklarda, 20-25 yıl kalayım, her seçim kaybettikten sonra yerimde oturayım’ diye bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum. Uygun ortamda genel başkan tek tek değerlendirecek ve gerekeni yapacaktır” dedi.

    CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bugün genel başkanlık yarışında Kılıçdaroğlu’na İzmir’den destek veren 12 milletvekili arasında bulunuyor. Söylediklerinin yanlış anlaşılmaması gerektiğini belirten Çam “Partinin yeni baştan yenilenmesi gerektiğini, yüzde 25’e neden çakılıp kaldığımızı, yeni bir kadronun iş başına gelmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Genel başkan değiştirme zarureti varsa Kemal Kılıçdaroğlu bunu zaten yapar” diye konuştu.

    “SELDEN KÜTÜK KAPMAYA GEREK YOK”

    Ocak ayında kurultay toplantısı olduğunu belirten Çam, “Olağanüstü kurultay toplantısına gerek yok. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu istifa etsin diye bir şey söz konusu değil. Şimdiye kadar olan seçimlerde neden yüzde 25’te kaldığımızı irdeleyip, 2019 hazırlıklarını yapacak kadroyu iş başına getirmemiz gerekir. Şu an selden kütük kapmaya gerek yok. Vefa sadece İstanbul’da semt adı değil. Siyasette hepimizin sahip çıkması gereken bir duygudur. Kılıçdaroğlu, Ecevit’ten sonra en çalışkan liderlerimizden biridir. Zamanı geldiğinde sayın genel başkanımız çekilmesini bilecektir” dedi.

  • Ak Partili Şentop: “Balkanlar İle Türkiye Arasında Fark Yoktur Ve Olmayacaktır”

    İSTANBUL (İHA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti 3. bölge milletvekili adayı Mustafa Şentop, “AK Parti için hizmet bakımından Priştine ile Bursa, Üsküp ile İzmir, Saraybosna ile Konya, Sancak ile Gaziantep arasında fark yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır” dedi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti 3. bölge milletvekili adayı Mustafa Şentop, Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen programa katıldı. Eyüp Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Şentop’un yanı sıra Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, federasyon üyeleri ve davetliler katıldı.

    Yoğun katılımın olduğu programda, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Mustafa Şentop, “Rumeli’den, muhacir ve ya göçmen diyelim gelen ailelerin kendi içlerinde taşıdıkları ve geliştirdikleri gelenekler, örf ve adetler ve bunları teneffüs ederek yetişmiş çocuklar buradadır. Tabii bu bizim bugünden 150 yıl öncesinden başlayan peyderpey kaybettiğimiz topraklar. Bazıları Rumeli’deki ve Balkan’daki kayıplarımızı bir toprak kaybı olarak ifade ediyor. Fakat o tabloyu bizzat yaşayan aileler olarak bizler daha iyi bilmekteyiz ki, Balkanlardaki kayıp toprak değil, vatan kaybıdır. Sabah ezanıyla uyanıp, yatsı ezanıyla uyanan çocuğunu ismini ezan okuyarak veren bizler vatan kaybetmenin ve vatanın ne olduğunu en iyi bilenleriz” dedi.

    “Bizler göçmen, muhacir diyorlar” diyen Şentop, “Doğrudur. Biz sevgili toprağımız Rumeli’den yine toprağımız Anadolu’ya ve Trakya’ya göçtük. Topraklarımızdan ayrı düşmek zorunda kaldık. Biz yabancı bir memleketten gelmedik, yabancı bir memlekete de gelmedik. Biz vatanımızın bir yerinden bir yerine göç ettik. Biz Rumeliler içimiz kan ağlayarak, hicret ederek, Türkiye’nin yükselmesi için herkesten daha çok ve karşılıksız çalıştık. Balkanlar’da Türkiye’mizin gücü her geçen gün artmaktadır. Biz zamanlarda ihmal edilen eserlerin hepsi devletimizin diğer kurumları tarafından ihya edilmektedir. Bugün Balkanlar’da nereye gitseniz muhakkak Türkiye tarafından ihya edilen ve ya yeni açılan bir bina ile karşılaşıyorsunuz. Çünkü Balkanlar’da el değmemiş hiçbir yer kalmaması emrini bizzat Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir.

    Türkiye Cumhuriyeti tarihini önemli bir parçasını olan toprakları ihmal etmeyip hizmet için hummalı bir faaliyet içindedir. Son olarak mensubu milletvekili, yöneticisi ve mensubu olduğum AK Partiyle gurur duyuyorum. Burada partizanlık yapmayacağım. Sadece şunu bildirmek niyetindeyim. AK Parti için hizmet bakımından Priştine ile Bursa, Üsküp ile İzmir, Saraybosna ile Konya, Sancak ile Gaziantep arasında fark yoktur, olmamıştır ve olmayacaktır” diye konuştu.