Etiket: Yoktur

  • Ordu Milletvekili Gündoğdu: “FETÖ’nün DEAŞ’ten farkı yoktur”

    Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Türk Delegasyonu Üyesi ve AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, FETÖ’nün DEAŞ’ten farkı olmadığını ifade ederek, “Terör sadece bir bölgeye ya da ülkeye değil, tüm dünyaya ve insanlığa zarar vermektedir” dedi.

    KEİPA Hukuki ve Siyasi İşler Komitesinin 48’inci toplantısı Antalya’da başladı. Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve Azerbaycan, Rusya, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Ermenistan, Moldova ve Ukrayna’dan parlamenterlerin katıldığı KEİPA Hukuki ve Siyasi İlişkiler Komisyonu Toplantısında konuşan KEİPA Türk Delegasyonu Üyesi ve AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, “FETÖ, DEAŞ kadar tehlikelidir. Hatta daha sinsi yöntemler kullanmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye tüm terörist oluşumların karşısındadır”

    Gündoğdu, “Son dönemde ülkemizin yanı sıra, Avrupa’dan Afrika’ya, Orta Doğu ve Asya’ya uzanan geniş bir coğrafyada meydana gelen terör saldırıları, terörizmin ulaştığı küresel boyutları gözler önüne sermiştir. Yüz yıllardır farklı terör örgütlerinin hedefi olan ülkemiz, terörle mücadelede uluslararası işbirliği ve dayanışmanın yaşamsal önemini çok önceden idrak etmiştir. Ülkemiz, sadece Türkiye’yi hedef alanlar için değil, uluslararası güvenliğe tehdit oluşturan tüm terörist oluşumlara karşı da aynı sağlam duruşu sergilemektedir. Her ne sebeple olursa olsun, terör örgütleri arasında ayırım yapmak ve seçici davranmak kesinlikle kabul edilemez. Türkiye, tüm uluslararası platformlarda bu gerçeği ısrarla vurgulamaktadır. Türkiye, içeride ulusal güvenliğimizin gerektirdiği tedbirleri, hukuk devleti ve ceza adaleti temelinde kararlılıkla alırken, uluslararası planda da aktif çaba içerisindedir. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin bütün terörle mücadele sözleşmelerine ve protokollerine taraftır. Yine, Avrupa Konseyi çerçevesinde geliştirilen terörizmle mücadele alanındaki sözleşme ve protokollere de taraf olmuştur.” dedi.

    “Tüm dünya FETÖ ile mücadele etmelidir”

    Türkiye’nin aynı anda birçok terör örgütüne karşı aktif mücadele içinde olduğunu belirten Gündoğdu, “Bir taraftan PKK, PYD ve DHKP-C, diğer taraftan ise DEAŞ ve FETÖ gibi din temelli olduklarını iddia ettikleri sapkın örgütlere karşı ciddi çalışmalar yapmaktayız. Dünyanın FETÖ’yü daha iyi anlaması gerekli. Bu örgüt geleneksel terör yöntemlerinden daha farklı bir yol izliyor. Ülkelerin içinde bir paralel devlet kurarak devleti ele geçirmeye ve çökertmeye çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyetini ele geçiremeyen FETÖ, darbe girişimi ile işgal hamlesinde bulundu. Tanklar ile sivil halkı şehit ettiler. Helikopterlerden açılan ateşle ve jetlerden atılan bombalarla masum insanlara kıydılar. FETÖ tüm dünya için bir tehdittir. Biz gerekli uyarıları tüm ülkelere yapıyoruz. Ülkemiz, farklı coğrafyalarda gerçekleştirdiği eylemlerle uluslararası güvenliği tehdit eden El-Kaide bağlantılı, dini istismar eden terör örgütleriyle de mücadelede ulusal düzeyde her türlü tedbiri en etkin şekilde almakta ve uluslararası alanda sürdürülen çabalara katkıda bulunmaktadır. Türkiye, El Kaide ve bu örgütün ideolojisinden etkilenen DEAŞ başta olmak üzere El Nusra, El Şebab gibi radikal grupların da hedefindedir. Tam bir ateş çemberi içinde bırakılan Türkiye’nin bu ateşe çekilmeye çalışıldığı açıkça ortadadır. Irak’ı, Mısır’ı, Suriye’yi Somali’yi Brezilya’yı karıştıran karanlık odakların oyunları Türkiye’de işe yaramamıştır” diye konuştu.

  • ABD Başkan Yardımcısı Biden: “Gülen’i koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur”

    ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesine ilişkin, “Bizim hiç kimseyi kendi talebimizle başka bir ülkeye gönderme yetkimiz yok. Bunu sadece mahkemeler yapabilir. Gülen’i veya herhangi birini koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur. Bu dava da diğer tüm davalarda olduğu gibi Bağımsız Federal Mahkemeler’e gidecek. Şu anda veriler toplanıyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yapmak için kameraların karşısına geçti. Konuşmayı ilk olarak Joe Biden yaptı. Cesur Türk halkının bu darbe girişiminin karşısında durduğunu belirten Biden, halkın gerçek demokrasiyi korumak için çok uzun zaman çaba sarf ettiğini dile getirdi. Türk halkına ve Türk hükümetine darbeye karşı dik durmalarından dolayı şükranlarını sunduklarını ifade eden Biden, “Bu darbe girişiminde Türkiye’de Meclis bombalandı. Sayın Cumhurbaşkanı, sizin otelinizi de helikopterle birlikte basmaya geldiler ve siz ailenizle birlikte 15 dakika önce ayrılarak kurtuldunuz. Ben şöyle düşünmek istiyorum; bir Amerikan askeri helikopteri başkan ailesi ile tatildeyken oraya gitse, böyle bir şey yapsa ne olurdu diye düşünüyorum. Parlamentonun başkanı da dahil olmak üzere birçok üyesiyle bir araya gelme fırsatı buldum ve aynı şekilde buraya gelirken de bu binanın önüne yapılan saldırıların da izlerini görme fırsatı buldum. Ülkenizdeki birçok kişi, ülkenizin karşı karşıya kaldığı bu krizlere karşı dünyanın reaksiyon vermekte geciktiğini veya dayanışma göstermekte geciktiğini düşünebilir. İşte bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı ben kişisel olarak buraya gelmek istedim. Başkanımız da benden kişisel olarak buraya gelip kendisini temsil etmemi istedi” diye konuştu.

    Amerika halkı ve Amerika Başkanı adına terör saldırısı sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlara başsağlığı dilediklerini kaydeden Biden, “Ben çok açık bir şekilde şunu ortaya koymak istiyorum. ABD, müttefikimiz Türkiye ile birlikte durmaktadır ve Türk halkını desteklemektedir. Bu darbe girişimi Türk halkına yapılmış bir saldırıydı ve bu ülkedeki en önemli değerlere karşıydı. Biz Amerika halkı ve hükümeti olarak müttefiklerimizin her zaman yanındayız ve sizin kişisel olarak verdiğiniz tepkinin de yanındadır. Bir cep telefonu ile bağlanarak halkınıza sokaklara çıkma talimatı verdiniz, teslim olmamalarını istediniz. Bu teröristlere karşı durmaları gerektiğini söylediniz halkınıza ve insanlar kendileri bunları takip ettiler. Gerçekten bunu dünya izledi” ifadelerini kullandı.

    15 Temmuz gecesi halkın tankların önüne geçtiğini vurgulayan Biden, Türk halkının bu cesaretini takdir ettiklerini kaydetti. ABD olarak darbe girişiminin bütün sorumlularının hukukun üstünlüğü çerçevesinde mahkemeye çıkması gerektiğinin altını çizen Biden, “ABD’li uzmanlar şuanda Ankara’da çalışmalar yapıyorlar. Türkiye’nin Gülen’in iade talebine cevap verme noktasında sizin görevlilerinizle birlikte çalışıyorlar ve Türk halkıyla buluşup materyaller toplanıyor. Yakın tarihimize baktığımız zaman ben çok uzun zamandır kongre üyesiyim ve adli komitelerin içerisinde görev yaptım. Bu kadar fazla zamanın bir dosya için harcandığını görmedim. Yeterli verinin toplanıp mahkeme standartlarının karşılanması için çalışılmalar yapılıyor şuan da. Bizim hiç kimseyi kendi talebimizle başka bir ülkeye gönderme yetkimiz yok. Bunu sadece mahkemeler yapabilir. Gülen’i veya herhangi birini koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur. Bu dava da diğer tüm davalarda olduğu gibi Bağımsız Federal Mahkemeler’e gidecek. Şuan da veriler toplanıyor. Türk halkının ABD’den daha büyük bir dostu yoktur” dedi.

    Gaziantep’teki terör saldırısına da değinen Biden, “50’nin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti IŞİD saldırısı sonucunda. Halkınız gerçekten IŞİD ve PKK’nın elinde çok büyük sıkıntılar çekti. Ne Amerikan halkı ne de Türk halkı terör eylemine boyun eğecektir. Amerikan halkı sizin yanınızdadır. Barack Obama bu konuyu dile getiren ilk liderlerden biridir. Keşke daha önce gelebilseydim, biraz geç kaldım. Halkınıza imreniyoruz ve bu kadar önemli bir trajedide ayakta duran halka gıpta ile bakıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Akbulut: “Güçlü ekonomi ve güçlü devletlerde darbenin yeri yoktur”

    Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Akbulut, yaptığı açıklamada “Güçlü ekonomi ve güçlü devletlerde darbenin yeri yoktur” dedi.

    Adres Patent Genel Müdür Yardımcısı Cumhur Akbulut, 15 Temmuz darbe girişimini kınadı ve “Güçlü ekonomi ve güçlü devletlerde darbenin yeri yoktur” dedi. Akbulut, “15 Temmuz gecesi yaşanan terör olayları siyasi bir hareketle sınırlı olmayıp ülkemizin bütününe, ekonomisine, geleceğine, birlik ve beraberliğine kastedilmiştir. Tüm bu yaşananları nefretle kınıyor bir daha tekrarlanmamasını diliyoruz. Bu ve benzer olaylar bize gösteriyor ki; Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti olarak, geleceğe güvenle bakabilmek için güçlü bir üretim ekonomisine sahip olmamız şart. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin uluslararası pazarlarda rekabet güçlerinin artırılarak daha dinamik bir yapıya kavuşmaları için Ar-Ge, yenilik veya tasarım projeleri sonucunda ortaya çıkan ürünleri mutlaka tescil ettirip, oluşturulan katma değerle lisans bedelleri üzerinden ülke ekonomisine sürdürülebilir kar sağlamalıyız” şeklinde konuştu.

    “Güçlü ekonomi ve güçlü devletlerde  darbenin yeri yoktur”

    Akbulut, patent konusunda sektördeki rakiplerinden ileri olan ülkeler ve kurumların, dünya örneklerinde olduğu gibi, rekabet üstünlüğüyle avantaj kazanmakta olduğunu belirterek “Geleceğin lider kurumları bu getirinin farkına varan ve patent konusunda atılım yapanlar olacaktır. Patentte geri kalanlar ise lisans ücretleri ödeyerek maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle ulusal ve uluslararası rekabette gerisinde kalacaklardır. Bu gidişe ‘Dur’ demek ise ‘Patent Tescilli’ yerli ürün sayısını arttırmaktan geçiyor. Amerika’yı patent konusunda tam 100 yıl geriden takip ediyoruz! 1911 yılında 1 milyon patent hedefine ulaşmış olan Amerika’nın 100 yıl gerisinde oluşumuz resmen tarihe geçmiş durumda. Türk sanayisi ve ekonomisi bunu hak etmiyor. Teknolojik gelişim ve ekonomik kalkınma açısından büyük bir önem taşıyan bu eksikliğimize dur demek için yeterince zaman kaybetmedik mi? Yabancı ülkelere, yabancı firmalara daha ne kadar lisans bedelleri ödeyeceğiz?” dedi.

    “Buluşlarınızı ülkemizden esirgemeyin”

    Ülkesini seven herkesi Türkiye Patent Hareketi’ne davet ettiklerini söyleyen Akbulut, ”Ülke olarak 1 yıl içinde tek başına Samsung firmasının yaptığı kadar bile patent yapamamaktayız. Bu gidişe bir ’Dur’ demek, kendi teknolojisini kendi üretebilen, yaratıcı gücünü sermayeye dönüştürebilen bir ülke olabilmek için belirlediğimiz 2023 yılında “1.000.000 patent” ve “500 milyar dolar ihracat” hedeflerine tüm Sanayicilerin, Üniversitelerin, Devlet kurumlarının, Kobilerin, Küçük esnaf ve Bireysel mucitlerin katılım göstermesi gerekmektedir.

    Adres Patent olarak; Bir buluş yap ülken kazansın, Bir buluş yap firman kazansın, Bir buluş yap sen de kazan, sloganı ile teknoloji hedefleri kapsamında patent tescilli ürünlere sahip olmak, ekonomik hedeflere ulaşmak, kalkınmanın ve gelişmenin yanında yer almak için ülkesini seven herkesi Türkiye Patent Hareketi’ne davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Alın Teri İle Kazanılandan Daha İyi Nimet Yoktur”

    İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven KAYMEK tarafından düzenlenen “Helal Kazanç” konulu hizmet içi eğitim seminerinde önemli açıklamalar yaptı. Güven, meşru ve helal yollardan çalışarak elde edilen kazancın yine helal yollarda harcanması gerektiğini belirtti.

    İl Müftüsü Doç Dr. Şahin Güven, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Kursları (KAYMEK) tarafından düzenlenen hizmet içi eğitim seminerine Peygamberimizin “Kişinin el emeği ve alın teri ile kazandığından daha iyi bir nimet yoktur” şeklindeki sözleri ile başladı. Helal kazanç deyince üç hususun iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayan Güven, “Birincisi çalışmak, ikincisi çalışacağımız işlerin meşru ve helal yollardan olması, üçüncüsü ise kazancımızın nereye harcandığıdır. Helal kazanç konusunda en çok ihmal edilen şeylerden birisi kazandığımızın nereye harcandığının bilinmemesidir. İnsanlar kendi geçimleri ve mesul bulundukları aile bireylerinin geçimi için çalışmıyorlarsa topluma yük olmaktadırlar” dedi.

    Allah’ın insanların bu dünyada iken çalışmasını emrettiğini dile getiren İl Müftüsü Güven, “Allah, bizlerin sorumlusu olduğumuz aile bireylerine yapmış olduğumuz harcamayı kendi yolunda yapılmış harcama gibi kabul ediyor ve sadaka sevabı veriyor. Bu yüzden çalışmalıyız. Allah’ın helal kıldığı dairede çalışmalıyız. İslam ’Hem meşru yollardan kazan hem de başkalarını sömürme’ diyor. Ayrıca, kazandıklarımızın helal mi haram mı olduğuna pek dikkat etmiyoruz. Gelsin de nereden olursa olsun diyoruz. Ama neticelerine baktığımız zaman o haram kazanç ya bu dünyada ya da ahirette azap olarak karşımıza çıkıyor. Çalıştığımız ortamda bize verilen görevi tam olarak yerine getiriyorsak aldığımız maaş helaldir. Ama çalışmamız gereken zamanda başka şeylerle uğraşıyorsak çalışmadığımız zaman diliminde bize takdir edilen parayı almakla helal bir şey yapmıyoruz” diye konuştu.

  • Erdoğan: “Suriye’nin Genelinde Şu Anda Ateşkes Yoktur”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de 3 gün önce başlayan ateşkesin ülke genelinde uygulanmadığını ifade ederek, “Suriye’nin genelinde şu anda ateşkes yoktur. Orada yine aynı şekilde saldırılar mevzi mevzi devam etmektedir” dedi.

    Fildişi Sahili Devlet Başkanı Alassane Ouattara ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Suriye’deki ateşkes hakkında sorulan bir soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bunu zaten yola çıkarken de söylemiştik. ‘Birçok kırılmalar olabilir’ demiştik. O an itibariyle de üçte birinde ateşkesin söz konusu olduğunu, şu anda da yine Suriye’nin bütününde bir ateşkesin söz konusu olmadığını ifade edebilirim. Temennim odur ki, bunun geneline yaygınlaşmasını hep birlikte görelim. Fakat Suriye’nin genelinde şu anda ateşkes yoktur. Orada yine aynı şekilde saldırılar mevzi mevzi devam etmektedir” dedi.