Etiket: Yoğurt

  • Kanlıca Yoğurt Festivali’nde Beykoz yoğurda doydu

    Beykoz’da düzenlenen 3’üncü Kanlıca Yoğurt Festivali’nde denize dostluk ve barış mayası çalınırken, vatandaşlara 10 bin kase yoğurt ikram edildi. Festival sonunda İlhan Şeşen, verdiği konserle vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı.

    Yoğurduyla ünlü Kanlıca’da Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen 3’üncü Kanlıca Yoğurt Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festival; Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve temsili Nasrettin Hoca’nın tekneyle açıldıkları denize yoğurt mayalamasıyla başladı. Denize yoğurt dökerek dostluk ve barış mayası çalınırken, vatandaşlara da 10 bin kase yoğurt ikram edildi.

    Denize yoğurt mayalanması sonrasında Kanlıca Meydanı’nda etkinlikler düzenlendi. Türkiye’nin farklı yörelerine ait halk oyunları gösterilerinin yapıldığı festivalde inek kostümü giyen görevlilerin protokol ve vatandaşlara yoğurt ikram etmesi renkli görüntülere sahne oldu. Ayrıca festivalde yoğurt yeme ve yoğurt mayalama yarışmaları yapıldı.

    Etkinlikte konuşan Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Kanlıca’da 3’üncüsünü düzenlediğimiz yoğurt festivalimizi icra ediyoruz. Biraz önce boğaz sularına Kanlıca yoğurdunu hocamızla birlikte çaldık. Barış yerine gelsin, iyi dilekler olsun, milletimizin birlik ve beraberliği olsun diye denize maya çaldık. Niyetimiz böyle sevgi, barış ve kardeşlik çoğalsın. Düşmanlık ortadan kalksın diye yoğurdu o niyetle çaldık. Deniz suları yoğurt olmayacak ama Beykoz’da sevgi hasıl olursa niyetlerimiz yerine gelmiş olacak” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından yoğurt yeme yarışması yapıldı. 5 kişi 2 dakika içinde en fazla yoğurdu yemek için mücadele etti. 2 dakika sonunda en fazla yoğurt yiyen Ercan Akbay ile en iyi yoğurt mayalama yarışmasında birinci olan Safiye Yaman çeyrek altınla ödüllendirildi.

    Yarışmalardan altın kazanan Ercan Akbay, “Yoğurdun tadı muhteşemdi. Bir de altın olunca daha güzel oldu” dedi. Safiye Yaman ise, “Ben doğuştan köy kızıyım. Annem babam inekçilik yapardı. Ben de yoğurt yapmaya devam ediyorum. Bu nedenle yarışmaya katıldım” diye konuştu.

    Etkinlikte 10 bin kase yoğurt festivale katılanlara ikram edildi. Yarışmalar sonunda ünlü sanatçı ilhan Şeşen konser verdi. Birbirinden güzel şarkılarını seslendiren Şeşen, Beykozluların beğenisini topladı. Beykozlular bol bol İlhan Şeşen’in fotoğrafını çekerek şarkılarına eşlik etti.

  • Kafası yoğurt kabına sıkışan yavru köpeği böyle kurtardılar

    Giresun’un Tirebolu ilçesinde ilginç bir kurtarma görüntüsü kaydedildi.

    Ordu PTT Başmüdürü Şinasi Duman eşi Gülizar Duman ile birlikte Gümüşhane’den Ordu’ya dönerken Tirebolu’da su almak için yol kenarındaki bir çeşmede durdu. Bu sırada çeşme yakınında bir köpek yavrusunun başını sıkıştırdığı yoğurt kabından kurtulamadığı, yanındaki başka bir yavrunun da kabı çıkartmak için çabaladığını gördüler. Yavruların durumuna acıyan Gülizar Duman, boğulmak üzere olan yavruyu kurtarmak için müdahale etti. Bayan Duman köpeği kurtarmak için çabalarken Şinasi Duman ise eşi tarafından gerçekleştirilen kurtarma çalışmasını cep telefonu ile saniye saniye kaydetti. Kendisinden yardım isteyen eşini görüntülemeye devam eden Duman eşinden azar da işitti. Gülizar Duman köpek yavrusu boğulmadan kurtarmayı başardı. Şinasi Duman başarı ile tamamlanan kurtarma operasyonunun görüntülerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.

  • Karatay yoğurt mayaladı

    Balıkesir’in Gömeç ilçesinde “Yoğurdumu Kendim Yapıyorum” kampanyası başlatıldı.

    Karaağaç Mahallesi’ndeki Akkızhan Otel’de düzenlenen kampanyaya Prof. Dr. Canan Karatay ile 20 kişilik ekip de katıldı.

    Önce, sütler kaynatıldı, mayalar hazırlandı. Davetliler hep birlikte yoğurt mayalarken, Prof. Dr. Karatay ile Onkoloji Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar ile Fitoterapi Uzmanı Ümit Aktaş, yoğurt mayalamanın inceliklerini ve faydalarını anlattı. Ev yoğurdunun çok önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Canan Karatay, ”Tabii ki yoğurt ev yoğurdu. Evde kendimiz yaptığımız zaman en doğal probiyotiktir. En güzeli, bütün yaşlıların, çocukların, hastaların bağışıklık sistemini güçlendirir. Bol bol yememiz lazım. Hayatı uzatır. Kafkasya’da uzun yaşarlar. Çünkü, sabah, öğlen, akşam yoğurt yerler. Ama tam yağlı sütü kullanacaksınız. Bunun probiyotik sayısı çok önemlidir. Bağırsaklarımızda yüzde 80 bağışıklık sistemini güçlendirir. En iyi aşıdır. Kış geliyor. Kendi yoğurdumuzu yapalım. Ve çocuklarımızı hastalarımızı bunlarla besleyelim. Tok tutar, kilo verdirir” dedi.

  • Yanığa ’diş macunu ya da yoğurt’ sürmeyin uyarısı

    Dermatoloji Uzmanı Dr. Engin Kocabaş, yaz aylarında sık görülen yanık olayları hakkında önemli uyarılarda bulundu. Yanık anında yoğurt, diş macunu sürülmemesi gerektiğini belirten Dr. Kocabaş, “Yanık hastaları mutlaka doktora gitmeli. Hastalar için yapılacak ilk müdahalede yanık bölgeye soğuk su tutmaktır” dedi.

    Özel ENTO Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi doktorlarından Dermatoloji Uzmanı Dr. Engin Kocabaş, yaz aylarında sık görülen yanık vakaları hakkında önemli açıklamalar yaptı. Yanık oluştuğunda hastaların mutlaka en yakın hastaneye götürülmesi gerektiğini belirten Dr. Kocabaş, “Aileler bazen yanık oluşan çocuklarda yanlış uygulamalara gidiyor. Yanık bölgesine diş macunu veya yoğurt sürüyorlar. Bu şekilde bir müdahale yapılmasını önermiyoruz. Çünkü bu ürünler reaksiyona ve enfeksiyona yol açabilir. Hasta yakınlarının yapacağı en iyi müdahale yanık bölgeye soğuk su tutmak olacaktır. Yanık bölgeyi suyun altından çektikten sonra hala ağrı varsa biraz daha su tutmaları gerekir. Daha sonra en yakın hastaneye gitmelerini öneriyoruz” dedi.

    “Yanıklar çok iyi takip edilmeli”

    Özellikle el ve ayaklarda ikinci ve üçüncü derece yanıkların çok iyi takip edilmesi gerektiğinin ifade eden Dr. Kocabaş, “Çünkü ilerleyen dönemlerde parmaklarda yapışıklık, açılıp kapama gibi bozukluklar yapabilir. Yine eklem bölgeleri, diz, dirsek, koltuk altı gibi bölgelerde oluşan yanıklar kol ve ayakların tam olarak açılamamasına yol açabilir. Genital bölge, yüz bölgesi gibi bölgelerde yanık oluşması ilerleyen dönemlerde bazı fonksiyonlarda sorunlara yol açabilir” dedi.

    Yanık hastası olan çocukların mutlaka bir hekime gösterilmesini önerdiğini anlatan Dr. Kocabaş, “Bir doktorun mutlaka yanığın derecesini, oluşabilecek fonksiyon bozukluklarını değerlendirmesi gerekiyor” diye konuştu.

  • Diyetisyen Sayın: “Hastayken İçilen Çorbaların Yanına, Yoğurt Servis Edin”

    Hastalık sürecinde doğru beslenmeyle ilgili tavsiyelerde bulunan Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Hastayken içilen çorbaların yanına, yoğurt servis ederek protein değerini arttırın” dedi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, mevsim geçişlerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini, grip ve nezle gibi hastalıklardan nasıl korunması gerekiğini anlattı. Mevsim geçişlerinde hastalıkların artmasını değerlendiren Işın Sayın, “Her ne olduysa oldu, bağışıklık sistemimiz ’arıza alarmı’ vermeye başladı. Zayıf düşen bağışıklık sisteminin yarattığı sorunların en başında gelen özellikle baharda görülen alerjiler… Örneğin: Bazılarımız her ilkbaharda geçmek bilmeyen burun akıntısı ve tıkanıklıklardan şikayetçi. Kimileri döküntüler yaşıyor. Egzamalar artıyor” diye konuştu.

    Işın Sayın, burnun tıkalı olduğu zamanda daha az yemek yendiğini belirterek, “Akıntıları ve tıkanıklıkları da koku almamızı engelliyor. Tüm bu gibi durumlarda besinlerden lezzet alamıyoruz. Eğer aksine neden olan bir ilaç almıyorsanız iştah da azalabiliyor. Oysa vücudumuzun günlük ihtiyacı olan besinleri tüketebilmemiz gerekir. Direnç için elbette beslenme önemlidir. İştahsızken yeme, içme çileli de gelse; ’Doğru dozda iştah, bu açıdan baktığımızda, sağlığımızdan sorumludur’ diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    Hastalık sürecinde alınan yağlı ve şekerli gıdaların faydası olmadığını ifade eden Sayın, şunları söyledi:

    “Göreneklerimiz dahilinde, hasta olana ’bi’ tas çorba’ yapmaya giden biri mutlaka bulunur. Tavuk suyuna çorbanın yumuşak içecek olması dışında ekstra bir iyileştirici kimyası olmadığı ortada, ancak bazen, insaf dedirtecek ısrarlar ve besin yüklemeleri ile karşılaşabiliyoruz. Tek seferde 0,5 kg portakalı sıkıp, bunu günde 3-5 kez tekrarlayanlar mı arasınız; vıcık vıcık yağlı tavuk suyuna şehriye çorba yapıp ekstradan yağ koyanlar mı. Sınırsız çeşitlilikte ve neye yaradığına emin olmadıkları bitki çaylarını karıştıran;’Enerji olsun, direnç versin’ adı altında helva, çikolata, tatlı gibi, enerjisi yüksek gıdalar tüketenler de cabası. Oysa hasta olduktan sonra bu denli şeker, yağ yüklemenin ekstra bir yararlılığı yoktur. Hatta bu çok yağlı gıdalar mide bulantısını arttırabilir.”

    “C VİTAMİNİ VÜCUTTA DEPOLANMAZ, FAZLASI İDRARLA ATILIR”

    “C vitamini tedavi süresini kısaltmaz, günlük yemeniz gereken kadar meyve almanızda fayda var” diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Çünkü; C vitamini vücutta depolanmaz, fazlası idrarla atılır. Tedavi edici olmasından ziyade koruyucu önleyici niteliği vardır. Her gün düzenli olarak tüketmek gerekir. Bir bireyin günlük C vitamini ihtiyacı 60 mg dır. Bunun için yaklaşık 2-3 porsiyon meyve yeter. Suyunu sıkıp içtiğinizde yalnızca 1 bardakta 4-5 porsiyon meyvenin şekerini yüklenmiş olursunuz. Üstelik C vitamininin fazlası zaten idrarla atılacaktır. Doktorunuz daha fazla C vitaminini mutlaka önerdiyse, fazla şeker almadan bunu başarmanız için, yine doktorunuza danışarak, eczaneden alınan vitamin destekleri daha güvenli olacaktır. Bu özellikle fazla kilo, insülin direnci ve reaktif hipoglisemisi olanlar için önemlidir. 1 efervesan tabletteki vitamin, kilolarca meyvedeki C vitamini dozuna eşittir. Ancak daha fazla şekerin tedavi edici değil, hastalık sonrası iştah açıcı özelliği olabilir” diye konuştu.

    “ÇORBANIN YANINA YOĞURT SERVİS EDİN”

    Hastalık sürecinde içilen çorbaların nasıl olması gerektiğini anlatan Sayın, “Kullanmanızı önerebileceğim çorbalar: Unsuz pişen sarı, kırmızı mercimek, az miktarda erişteden veya eriştesiz yeşil mercimek çorbaları, sebze çorbası, pirinçsiz ve bulgurla yapılmış ezogelin çorba, kabuklu pirinçten yayla, düğün çorbaları, sebzeli mercimek, yoğurtlu mantar çorba ve aşurelik buğdayla yapılan nohutlu, yoğurtlu çorbalar kaliteli, besin değeri yüksek çorbalardır. Vitamin, mineral, az miktarda kaliteli karbonhidrat içeren çorbaları hep tavsiye ediyoruz. ’Boş kalori, boş karbonhidrat’ diyebileceğimiz pirinç, şehriye beyaz unu hiçbir şekilde içermeyen çorbalar kalitelidir ve idealdir. Birer büyük kase hafif yoğun kıvamda çorba içmek içine biraz zeytinyağı koymak yeterli olacaktır. Hastayken içilen çorbaların yanına, yoğurt servis ederek protein değerini arttırın. Çorbayla 1 dilim esmer ekmek yemek zorunluluk değildir. 1-2 kase az yağlı kaliteli içerikte çorba yeterli olabilir” şeklinde konuştu.

    “MEVSİM HASTALIKLARI SIRASINDA SU TÜKETİMİ ÖNEMLİDİR”

    Su tüketiminin önemine değinen Diyetisyen Sayın, “Mevsim hastalıkları sırasında bol su tüketimi önemlidir. Su, dolaşımı düzenler, toksik maddelerin atılması, vücudun arındırılmasından sorumludur. Bu yüzden bol bol su içmek lazım. Alerjik öksürük ve boğaz tahrişlerinde de su kişiyi rahatlatacaktır. İçilen su iyileşme sürecini hızlandırır. İlaçların bazı olumsuz etkilerini azaltır” dedi.

    Meyve çaylarında içilmemesi gerekenleri sıralayan Sayın, “Genelde bu dönemde, herkes meyve çaylarına yöneliyor. Kişiler, başkalarının tavsiye ettiği, bilmediği çayları bile içiyor. Biz tüm meyve çaylarını öneriyoruz. Adaçayı, rezene, elma tarçın, papatya, kuşburnu, nane limon, tarçın karanfil güvenlidir. Ihlamur hafif idrar sökücüdür. Hastalık döneminde vücuttaki suyu çok fazla atmak da doğru sayılmaz. Bu nedenle ıhlamur, maydanoz, lahanayı abartmanın sakıncaları vardır. Mate çayı, ısırgan, kiraz sapı, mısır püskülü çayları da idrar söktürücüdür. Onlardan da uzak durun. Ekinezya çayı, zencefil, limon içilmesi, bağışıklığa yardımcı olabilir” diye konuştu. Grip, nezle soğuk algınlığında beslenme kurallarını anlatan Işın Sayın, şunları söyledi:

    “Kahvaltıda çiğ yumurta yemeyi bırakın. İyi pişen yumurtada avidin adlı proteinden de biotin adlı vitaminden de yararlanma imkanınız vardır. Kahvaltıda iyi pişmiş 1-2 adet yumurta içinde az yağlı çökelek, zencefilli birkaç fincan çok sıcak olmayan bitki çayı ve 1 dilim esmer ekmek yenebilir. Ara öğünlerde çok sıcak olmayan içeceklere devam… 1-2 tanesi sütlü şekersiz bir içecek olabilir. Siyah çay içiyorsanız, mutlaka çok açık olmasına ve mümkünse içine limon parçacıkları atmaya özen gösterin. Siyah demli limonsuz çay, ihtiyacınız olan mineralleri idrara karıştırıp atar. Bağışıklığı güçlendirmek için, hasta olduktan sonra yenilen içilen kulaktan dolma besinleri aşırı miktarda tüketmenin size çoğu zaman yararı olmamaktadır. Hayatın hızlı temposu içerisinde ihmal ettiğiniz mevsim sebzeleri, kuru bakliyatların unuttuğunuz meyvelerin koruyucu önleyici yöndeki yararlılığı tartışılmazdır.

    Bağışıklık sistemini güçlendirmek için tavsiyelerde bulunan Işın Sayın, “Beta Glukanlar son yıllarda çok konuşulan takviyeler epeyce işe yaramaktadır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek üzere doktoru danışarak kullanılabilir. Ancak insulin direnci, reaktif hipoglisemi ve obezite, diyabet sorunu olanlar için iştah açıcı, karbonhidratlara eğilimi artırıcı olduğunu söylemeliyim” dedi.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, bahar alerjisiyle ilgili bilgi vererek, “Polenler ve çilek gibi mevsimsel alerjiler, ilaç kullanılacak düzeyde ise; ilgili ilaç tedavileri, açılan iştaha neden olur. Oysa burun akıntıları ile birlikte koku ve tat duyusunun kaybolmuştur. İlaç nedeniyle açılan iştaha kapılırsanız, kontrolsüz yeme riski vardır. Biz bu hastalarda, ’ilaçla tedaviye devam edin, beslenmeniz ilaca göre düzenleriz ve kilonuzu kontrol edersiniz kilo almazsınız’ diyoruz. Tavsiyemiz, bol lifli tok tutan esmer ekmek, bulgur, leblebi gibi az işlem görmüş rafine olmayan tahıllar; büyük porsiyon az yağlı tuzsuz pişmiş bakliyatlar ve bunlara lezzet katmak için baharatlar kullanılabilir. Acıktıkça, daha yüksek kalorili ve zararlı bir şeyler yemektense; çiğ havuç yemeniz, salatalık yemeniz daha isabetli olacaktır. Yoğurt tokluk için vazgeçilmezdir. Semizotuyla karıştırıp beslenmenizde ekstra tokluk vitamin mineral ve lif yakalarsınız. Düzenli tüketilen probiyotik yoğurtlardan da destek alınabilir. İhtiyaç duyduğunuz abur cubur arzusu ise masum alternatiflerle düzenlenebilirdir” dedi.