Etiket: Yiyerek

  • Obeziteye ‘yiyerek’ savaş açın

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, obeziteye karşı mücadelede, doğru gıdaların seçiminin hastalıktan en etkili korunma biçimi olduğunu söyledi.

    Hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme ve stresin sonucu olan obezite son yıllarda giderek artıyor. Diyabet, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türlerinin nedeni olan obeziteyi yeme-içme alışkanlıklarındaki değişikliklerle yenmek mümkün. Medical Park İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, son dönemlerde ülkemizde ve dünyada obezite hasta sayısının hızla arttığını belirterek, “Sağlık bakanlığının son verilerine göre neredeyse iki kadından birinde fazla kilolu olma durumu var. Obezitenin önlenmesi amacıyla iştah kontrolü ile ilgili önemli çalışmalar yapılıyor. Yeme alışkanlıklarımızda küçük değişiklikler yaparak ve iştahı azaltan besinler yiyerek obeziteyi önleyebiliriz” dedi.

    “Yeme alışkanlığınızı değiştirin”

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, uzun süre aç kalmak yerine sık ve az yemek yemeyi önererek, “Bütün hastalıkların kaynağı ‘dolu mide’dir. En zengin öğün kahvaltı, en hafif öğün ise akşam yemeği olmalıdır. Yemekler en az 20-30 dakikada ve mümkün olduğunca iyi çiğneyerek yenilmelidir. Yemekten hemen sonra çay, kahve veya tatlı tüketmeyi önermiyoruz. Zeytinyağı, meyve, sebze açısından zengin, kırmızı etin daha ölçülü tüketildiği Akdeniz tipi beslenme tarzını öneriyoruz” diye konuştu.

    “Domates ve salatalık suyu için”

    Medical Park İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal şunları söyledi:

    “Ülkemizde pek tercih edilmese de yemeklerle birlikte veya önce domates veya salatalık gibi sebze sularının iştah kontrolünde yardımcı olduğu bilinmektedir. Yoğun tadı olmayan ve şeker içeriği az olan sebzeleri tercih edebilirsiniz. Kalori bakımından oldukça düşük olan salatalık ve domatesi suyu ile güne başlamak doğru bir başlangıç olacaktır. İçine nane gibi baharatlar ekleyebilir veya ayranla karıştırarak daha alışkın olduğumuz lezzetler oluşturabilirsiniz. Nane kokusu da iştah baskılayıcı olarak bilinmektedir.”

    İştah düşmanı besinler

    Badem ve ceviz: E vitamini ve magnezyumdan oldukça zengindir. Kilo kontrolüne, insanlarda tokluk hissini arttırarak yardımcı olur.

    Kahve ile siyah çikolata ikilisi: Günde 1-2 fincan kahve tüketmek zihni canlandırırken aynı zamanda iştahı da baskılar. Potasyum açısından da oldukça zengin olan kahveyi tüketirken şeker ve krema tercih etmemeye çalışın.

    Avokado: Lif ve kalp dostu tekli doymamış yağ asitleri açısından oldukça zengin olan avokado tokluk hissi verir.

    Yumurta: Her gün kahvaltıda 1-2 adet yumurta tüketenler, tüketmeyenlere göre daha az acıkıyor. Anne sütünden sonraki en sağlıklı protein olarak bilinir.

    Salata, sebze çorbası, sebze suyu: Fazla yağ ve un eklenmeyerek yapılan sebze çorbalarının kalorisi çok düşüktür. İştah kontrolünü sağlamakta zorlanan bireyler istediği kadar tüketilebilir. Tokluk hissinin çabuk oluşmasını sağlar

    Yeşil çay: Özellikle ödem attırıcı etkisi sayesinde zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez çayıdır. Kan şekerini düzenler, tokluk hissi sağlar.

    Yulaf ezmesi: Tokluk hissi verir. Açlık hormonu golan relini baskılar.

    Tarçın, karanfil: Kan şekerini dengeler. Çaylara ve süte eklenebilir. Meyveleri dilimleyip üzerlerine tarçın serperek tüketmeyi deneyebilirsiniz.

    Keten tohumu: Lif bakımından oldukça zengin olan keten tohumu, sağlıklı yağ kaynaklarından biridir. Omage3,omega6 içerir.

  • Seri Katil, Kurbağa Ve Böcek Yiyerek Hayatta Kaldı

    Seri katil Atalay Filiz, ilk ifadesinde cinayetlerle ilgili avukatının konuşacağını ve kayıp sevgilisi hakkında bilgisinin olmadığını söyledi. Filiz’in İzmir’de saklandığı süre boyunca hayatta kalabilmek için kurbağa ve böcek yediği öğrenildi.

    İzmir Menderes’te bu sabah yakalanan 3 kişinin katil zanlısı Atalay Filiz’in, İzmir İl Emniyet Müdürlüğündeki ilk ifadesinde cinayetleriyle ilgili konuşmayacağını, konu hakkında avukatının açıklama yapacağını söylediği öğrenildi. Seri katil Atalay Filiz’in 2010 yılında aynı evi paylaştığı kayıp Rus sevgilisi Olga Seregin hakkında bir bilgisinin olmadığını söylediği kaydedildi. Filiz’in, İzmir’de saklandığı süre zarfında hayatta kalmak için böcek, kurbağa ve çeşitli otlar yediğini ifadesinde dile getirdiği bildirildi. Filiz, ifadesinde üzerinden çıkan 10 bin TL ve 3 bin 500 Euro’yu da İzmir’e gelmeden önce günde 17 saat çalıştığı dönemde biriktirdiğini belirtti.

    2012 YILINDA ENDONEZYA’YA GİTTİĞİ BELİRLENDİ

    Öte yandan Filiz’in üzerinden çıkan eşyalar arasındaki sayısal loto kuponu, kamp dergisi, CD’ler ve vesikalık fotoğraflar dikkat çekti. Filiz’in üzerinden kendi adına düzenlenmiş bir pasaport çıkarken, bu pasaportla en son 2012 yılında Endonezya’ya gittiği, pasaportun 2013 yılında geçerliliğini yitirdiği öğrenildi.

    Filiz’in üzerinde ayrıca kendine ait bir kimlik ve dört adet kendi fotoğrafının bulunduğu başka kişilere ait sahte kimlikler ele geçirildi. Kendisi ve başka şahısların fotoğraflarının bulunduğu üç adet de ehliyetle yakalanan Filiz’in üzerinde 14 adet kendi ve başkaları adına çıkarılan ve faal olan kredi karları ve banka kartları da bulundu.

  • 2 Gün Boyunca Mantar Yiyerek Hayatta Kalmış

    Eskişehir’in Han ilçesinde, “okula gidiyorum” dedikten sonra kaybolan 21 yaşındaki genç, 2 günlük arama-tarama faaliyetlerinin sonucunda ağaçlık alanda bulundu. Gencin, 2 gün boyunca mantar yiyerek hayatta kaldığı ortaya çıktı.

    Edinilen bilgiye göre, Han’ın Kayı köyünde yaşayan 21 yaşındaki zihinsel engelli Nebi Kaçak, perşembe günü sabah 06.30’da “Okula gidiyorum” diyerek evinden ayrılmış ve bir daha geri dönmemişti. Bunun üzerine özel eğitimli köpeklerin de kullanıldığı arama-tarama faaliyetleri sonucunda AFAD, DAK, UMKE, AKUT ve jandarma ekipleri genci, Büyükayı köyü-Yazılıkaya yolunun 2’nci kilometresindeki ağaçlık bölgede bulundu. 21 yaşındaki gencin, 2 gün boyunca ormanlık bölgede yetişen mantarları yiyerek hayatta kalmayı başardığını söylediği öğrenildi.

    Sağlık ekipleri tarafından gerekli tedavileri yapılan genç, yetkililer tarafından ailesine teslim edildi.

  • Üç Gündür Kayıp Olan Yaşlı Adam Ot Yiyerek Hayatta Kaldı

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde üç gündür kayıp olan Alzheimer hastası 70 yaşındaki Mürsel Sarı, AFAD ekipleri tarafından evine 300 metre uzaklıktaki fındık bahçesinde bulundu. Yaşlı adamın üç gün boyunca ot yiyerek ayakta kaldığı belirtildi.

    Kdz. Ereğli ilçesinde 21 Nisan akşamı birlikte yaşadığı oğlu Fethi Sarı’nın Bağlık Mahallesi’sinde ki evinden kimseye haber vermeden çıkan 70 yaşındaki Alzheimer hastası Mürsel Sarı bu gün öğle saatlerinde Zonguldak AFAD ekiplerinin yaptıkları arama çalışması sırasında bulundu. Fethi Sarı’nın evine yaklaşık 300 metre mesafedeki fındık bahçesindeki bir çukurun içerisinde AFAD ekipleri tarafından bulunan Mürsel Sarı’nın susuzluk nedeniyle bitkin olduğu görüldü. Mürsel Sarı’nın bulunması haberini alan yakınları fındık bahçesine giderek sevinç göz yaşları dökerken, olay yerine 112 ekipleri çağrıldı. 112 sağlık görevlileri yaşlı adama ilk müdahaleyi bulunduğu fındık bahçesinde yaptıktan sonra ambulansla Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Sağlık durumunda ciddi bir duruma rastlanılmayan yaşlı adamın üç gün boyunca aç ve susuz kalması nedeniyle bitkin düştüğü belirtildi. Yaşlı adamın üç gün boyunca fındık bahçesindeki otlardan yiyerek hayatta kalmayı başardığı ifade edildi. Baba Mürsel Sarı hastanede kendisini tedaviye götüren oğlunu öpüp sarılarak büyük bir mutluluk yaşadı. Babasının bulunmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade eden Fethi Sarı ise AFAD ekipleri başta olmak üzere arama çalışmaları sırasında kendilerine yardımcı olan Kdz. Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü personeli ile Kdz. Ereğli Belediyesi İtfaiye ekiplerine teşekkür etti. Fethi Sarı gazetecilere yaptığı açıklamada “Biz AFAD ekipleri ile birlikte dünden bu yana arıyorduk. AFAD ekipleri bu sabahta geldi. Bizim evin 300 metre ilerisinde ki fındık bahçesinde çalı dibine girmiş. Artık düştü mü, kendiliğinden mi girdi bilemiyorum. Orada oturur vaziyette bulunmuş. Sağlık durumunda herhangi bir şey yok. Sadece aç ve susuz kaldığı için bitkinliği var. Allah’ıma çok şükürler olsun. AFAD’a çok teşekkür ediyorum. Bütün emniyet ekiplerimize ve itfaiyemize, hepsinden Allah razı olsun. Orada ‘Çoban ekmeği’ dediğimiz otlar var. Babam eşli insan olduğu için biliyor, ondan yemiş. İçecek bir şey yok, sadece o otla kendisini avutmuş” dedi.

    70 yaşındaki Mürsel Sarı 21 Nisan akşamı oğlu ve gelini evde uyuduğu sırada evden çıkmış, gece yapılan aramalardan bir sonuç elde edilemeyince ertesi gün çağrılan Zonguldak AFAD ekipleri de yaklaşık 5 saat süren arama çalışmasına rağmen kendisini bulamamıştı. AFAD ekipleri yaşlı adamı kaybolduktan üç gün sonra evine 300 metre uzaktaki fındık bahçesinde bulmayı başardı.

    Yaşlı adamın tedbir amaçlı bir süre hastanede tutulacağı öğrenildi.

  • Diyetisyen Işın Sayın: “Sadece Meyve Yiyerek Zayıflamaya Çalışmak Kanser Riskini Arttırıyor”

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, sadece meyve yiyerek zayıflamanın doğru olmadığını belirterek, “Gün boyu meyve yemek, kişiyi zayıflatmayacağı gibi, uzun süre devam ettirilmesi halinde kansere genetik yatkınlığınız da varsa davetiye çıkarabiliyor” dedi.

    Hızla zayıflamak için gün boyu sadece meyve yiyenler farkına varmadan kansere davetiye çıkarıyor. Uzman Diyetisyen Işın Sayın yaptığı açıklamada, “Meyvelerde fruktoz adlı bir tür şeker bulunur. Kana karışır ve glukoza dönüşür. Kanserli hücrelerin beslenmek, büyümek ve metastaz yapmak üzere kullandığı şeker de budur. Günde 50 gramdan fazla fruktoz almak risklidir. Günlük olarak yiyeceğiniz 2 porsiyon meyveyle bu doza ulaşmazsınız elbette. Fakat gün boyu meyve yemek, kişiyi zayıflatmayacağı gibi, uzun süre devam ettirilmesi halinde kansere genetik yatkınlığınız da varsa davetiye çıkarabiliyor” dedi.

    “2 GÜNDEN FAZLA MEYVE DİYETİ YAPMAYIN”

    Düşük kalorili diyetlerin en fazla iki gün yapılabileceğini söyleyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Bu süre uzarsa kas kayıpları, insülin direncinin ilerlemesi, hipoglisemik atakların sıklaşması; diyetin bırakılmasıyla birlikte de önüne geçilemeyen karbonhidrat arzusunun ortaya çıkması mümkündür. Bunlar hem kişinin genel sağlığının bozulması; hem de verdiğinden daha fazla kiloyu geri alması anlamına gelir” diye konuştu.

    “ZAYIFLAMA ÇOK BASİT BİR KALORİ DENGESİNE BAĞLIDIR”

    “Zayıflama uğrunda çeşitli, sağlıksız yollara başvuruluyor” diyen Diyetisyen Işın Sayın, “Oysa zayıflama, çok basit bir kalori dengesine bağlıdır. Harcadığınız enerji, aldığınızdan fazlaysa kilo verirsiniz. Örneğin; tüm gün meyve yiyerek de, tereyağı yiyerek de zayıflayabilirsiniz. Yeter ki harcadığınız enerjinin altında kalacak şekilde besin alın. Burada esas olan sağlıktır. Vücudun ihtiyaç duyduğu 200’den fazla çeşitlilikte besin ögesi bulunmaktadır. Kasların, kahverengi yağ dokusunun kayıplarını önleyerek, bu besin ögelerini de yerine koyacak çeşitlilikte beslenerek zayıflamak gerekir. Size özel hazırlanan bir beslenme planı ile her ortamda yer, içer; sağlığınızı, keyfinizi aynı anda korur; kilo da verirsiniz. Önemli olan kilo aldıran ortam ve besinlerle ilgili püf noktalarını öğrenmenizdir” şeklinde konuştu.

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın zor yapılan, birkaç gün sonra vazgeçilen diyetler yerine, diyetisyenlerin planlayacağı özel diyetle kilo verilmesini tavsiye etti. Herkesin kendine özel olduğunu vurgulayan Sayın, “En iyisi enerjisi, metabolizma hızınıza göre hesaplanmış; içeriği güvenli; karbonhidrat, protein ve yağ oranları sizin genleriniz, hastalık ve yaşam koşullarınıza uygun planlanmış; kolay ulaşılır, kolay uygulanır bir beslenme modelidir” dedi.