Etiket: Yiyerek

  • Kabak Tatlısı yiyerek “Kadına şiddete hayır” dediler

    Her yıl 25 Kasım olarak kabul edilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde Bilecik’te farklı bir etkinlik düzenlenirken, kadınlar tepkileri kabak tatlısı yiyerek gösterdiler.

    Birleşmiş Milletler’e bağlı UNESCO dünya genelinde konuya ilişkin farkındalığın artması için ‘Turuncu giyinin’ demesinin ardından Bilecik’te turuncu renkli florlar takan bayanlar, kabak tatlısı yiyerek, “Kadına şiddete hayır” dediler. Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nde geçtiğimiz haftalarda ikramı yapılan salçalı ekmek, aşure, tarhana ve yufkanın ardından bu hafta da Bilecik’in yöresel ürünlerinden olan Kızıldamlar köyünde yetişen kabaktan tatlı yapıldı.

    “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde bayanlarımızla tatlı yiyelim, tatlı konuşalım istedik”

    Yaşayan Şehir Müzesi Müdiresi Yurdanur Kırlı, bu gün kabak tatlısı yapmalarının nedenin Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle ’Turuncu’ giydiğini ve kabak da aynı renkte olduğu için bu tatlıyı yapmak istediklerini belirtti. Kırlı, “Bugün Geleneklerimizi Yaşatıyoruz projesinin 6’ncısını düzenliyoruz. Kızıldamlar kabağımızın tanıtımını ve kişilere ikramını yapacağız. Kabak, Bilecik bölgesinde yetişen yöresel bir yiyeceklerimiz ve yöresel tatlılarımızdan olan kabak tatlısını bugün müzeye gelen ziyaretçilerimize ikram edeceğiz. Özellikle bugünü seçtik çünkü bugün kadına yönelik şiddetin vurgulandığı bir gündür. Kadına yönelik şiddetin vurgulandığı şu günde müzeye gelen Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’ne gelen bayanlarımızla tatlı yiyelim, tatlı konuşalım istedik” dedi.

    “600-700 kişilik kabak tatlısı pişirdik ve gelen bütün misafirlere ikram edeceğiz”

    Bilecik İli Kızıldamlar Köyü Kültür Derneği Başkanı Mustafa Gezen ise; “Bilecik Belediyesiyle beraber yaptığımız yöresel ürünler ve yöresel halk oyunları tanıtımındayız. Yaşayan Şehir Müzesi’ndeyiz. Efelerimizle beraber kabak pişiriyoruz. Malum Kızıldamlar Köyü kabağı Bilecik genelinde ve tüm Türkiye genelinde oldukça meşhurı ve biz bu kabağı bugün halkımıza tanıtmak için 600-700 kişilik pişirdik ve gelen bütün misafirlere şuanda ikram ediyoruz tahin yardımıyla. Efelerimiz de burada Kızıldamlar Köyü folklor ekibi olarak Bilecik halk oyunlarını sergileyecek halkımıza. Elimizden geldiğince biz bu tür etkinlikleri hem çiftçimizin üretimine destek vermek için, hem de yöresel halk oyunlarımızı ve yöresel ürünlerimizi tanıtmak için devletimizin her kurumuyla ortaklaşa iş yaparak bir şekilde tanıtmaya çalışıyoruz” dedi.

    Öte yandan konuşmaların bayanlar kameraya “Kadına şiddete hayır” diyerek kabak tatlıları aldılar. Son olarak Bilecik İli Kızıldamlar Köyü Kültür Derneği foklar ekibi tarafından Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’ne ziyarete gelen bayanlara Bilecik halk oyunlarını sergilediler.

  • (Özel Haber) Uludağ’a kar erken yağdı vatandaşlar kar özlemini yiyerek giderdi

    Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ’da kar erken yağdı. Kar yağışı nedeniyle beyaz gelinliğini erken giyen Uludağ’da vatandaşlar kar özlemini kar yiyerek giderdi. Kar kalınlığının 10 santimetreyi bulduğu Uludağ’da yeşille beyazın muhteşem buluşması havadan görüntülendi.

    Kış turizminin en önemli merkezlerinden biri olan Uludağ’da 29 Ekim sabahı başlayan kar yağışı bugünde aralıklarla devam etti. Milli parklar girişinin ardından beyaza bürünen dağ yolunda oteller bölgesine kadar kar küreme araçları aralıksız çalıştı. Sarıalan, Oteller birinci ve ikinci bölge ile Çobankaya bölgelerinde kar yağışının bazı yolları kapadığı gözlemlendi.

    Uludağ’ın meşhur memba suyunu içmeye alışık olan bir çift kara rağmen araçlarıyla çıktıkları Oteller Bölgesi’ndeki bir çeşmeden damacanalarla su doldururken görüntülendi. Soğuğa rağmen karda yüzünü yıkayan İshak Yıldız, uzun süredir kar yağışını beklediklerini belirterek, bol bol kar yemeyi tercih etti.

    Oteller Bölgesi’ne yaptığı otel inşaatını incelemek üzere gelen işadamı Muhammet Akan ise kar yağışını beklemediklerini belirterek,”Umarız havalar düzelir, inşaatımız devam ediyor. Hazırlıksız yakalandık. Kar bu sene beklediğimizden erken geldi” dedi.

    Her sene çocuklarıyla birlikte Uludağ’a kayak yapmaya geldiğini belirten Akan, sezonun gelmesini iple çektiklerini söyledi.

    Yeşil ile beyazın muhteşem buluşması

    Kar yağışı nedeniyle Uludağ beyaz gelinliğini erken giydi. Özellikle Sarıalan ve Çobankaya’da kar nedeniyle kartpostallık görüntüler oluştu. Karın düşmesiyle birlikte yeşil ve beyazın muhteşem buluşmasının yaşandığı Uludağ havadan görüntülendi. Çobankaya ve sarıalanın kar yağışı sonrası nefis manzarası adeta mest etti.

  • Rusya’nın yaş sebze meyve kararına domates yiyerek tepki gösterdiler

    Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (ANTKOMDER) üyeleri, Rusya’nın yaş sebze meyve kararına domates yiyerek tepki gösterdiler.

    ANTOMDER Başkanı Nevzat Akacan, “Yeni hal yasası çiftçinin ölüm fermanıdır. Öyle bir hal kanunu önümüze konuluyor ki adeta kayıt dışını artırmaya yönelik bir amaçla hazırlanmış. Yeni hal yasasının kayıtlı esnafı iyice sıkıntı içine düşüreceği açıkça görülüyor” dedi.

    ANTKOMDER, Rusya’nın Türkiye’den yaş sebze ve meyve almayacağına dair açıklaması ile yeni hal yasasına ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına ANTKOMDER Başkanı Nevzat Akça, Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ve yöneticiler katıldı. ANTKOMDER Başkanı Akcan, “Öyle bir hal kanunu önümüze konuluyor ki, adeta kayıt dışını artırmaya yönelik bir amaçla hazırlanmış. Yeni hal yasasının kayıtlı esnafı iyice sıkıntı içine düşüreceği açıkça görülüyor” diye konuştu.

    Tarım sektörünün içindeki yaş meyve ve sebze komisyoncuları olarak bir taraftan ciddi mesleki sorunlarla mücadele ettiklerini ifade eden Akcan, bir taraftan da sektörün ve ailelerinin gelecek endişesini fazlasıyla hissettiklerini söyledi. Akcan, “Böylesine sıkıntılı bir dönemden geçerken hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz hafta Rus yetkililer bir açıklama yaparak Türkiye’den yaş meyve ve sebze almayacaklarını açıkladılar. Bizler yeni sezon öncesi büyük umutlarla çok önemli olan bu pazarın açılmasını beklerken Rus yetkililerin bu olumsuz açıklamasıyla tüm umutlarımız yerle bir oldu. Elbette bu olumsuz gelişmenin tek sorumlusunun Rusya olduğunu söyleyemeyiz. Kendilerince haklılık payları var. Rusya kendi ülke tarımını geliştirmek adına böyle bir karar aldığını açıkladı. Peki Ruslar kendi tarım sektörlerini var etmek ve olanı da güçlendirmek için ellerinden geleni yaparken biz ne yapıyoruz. Zaten büyük sıkıntı içinde olan üreticilerimizi, komisyoncularımızı, ihracatçımızı adeta tamamen ortadan kaldırmak için atılan izana sığmayan uygulamalarda bulunuyoruz. Kendi ürünlerimizi ve üreticimizi yok edecek bir kararla tarımsal ithalatın önünü açıyoruz” dedi.

    “Yeni hal yasasının kayıtlı esnafı iyice sıkıntı içine düşüreceği açıkça görülüyor”

    Tarımda girdi fiyatlarının her yıl ortalama yüzde 15 arttığını söyleyen Nevzat Akcan, üretim maliyetlerinin katlanması nedeniyle mesleğinden soğuyan çiftçilere elle tutulur, gözle görülür hiçbir çalışmanın yapılmadığını iddia etti. Akcan, “Çiftçinin ürettiği ürünü pazarlayan halcinin, komisyoncunun, ihracatçının aradan çekilip, tamamen dışa bağlı kalıp, tüm ürünleri dışarıdan almamız mı isteniyor ki böylesine hatalı bir yasa hazırlanılıyor. Öyle bir hal kanunu önümüze konuluyor ki adeta kayıt dışını artırmaya yönelik bir amaçla hazırlanmış. Yeni hal yasasının kayıtlı esnafı iyice sıkıntı içine düşüreceği açıkça görülüyor. Yasa koyucularının öncelikle birinci derecede sivil toplum örgütleri ile bizzat konuyu sahada birebir araştırma yaparak değerlendirmesi gerekir” diye konuştu.

    Mevcut yasalarla tarımın ileriye gitmesini mümkün görmediğini dile getiren Akcan, sorunların sahada tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Akcan, “Yeni uygulamalarla sektörümüzde iyileşmeler olmasını beklerken bir de bakıyoruz ki eskiden daha ciddi problemlerle karşı karşıya kalmışız. Ticaret Bakanlığımız ise bizlerin adeta ölüm fermanı olan yeni hal yasasının devrim olduğunu söylüyor. Oysa bu yasanın sektörü yok ediş projesi olduğu bizde net olarak uygulamada görülüyor ve böyle giderse dünya ölçeğinde yapılacağı söylenen yeni Antalya Hali’nin bu yasayla çalışamaz duruma geleceği açıkça ortadadır. Yeni hal yasası bağlı olduğumuz Büyükşehir Belediyesindeki yetki ve hal gelirlerini elinden almıştır” dedi.

    “Bizde başta buğday olmak üzere tüm ticaretimizi askıya alalım”

    Bu sistemde ne çiftçinin, ne komisyoncunun ne de tüccarın kazanacağını söyleyen Nevzat Akcan, “Devlet, Türkiye’nin her halinde yapılan satışlardan vergisini anında alıyor. Çiftçinin ve halcinin kazanıp kazanmadığını kimse umursamıyor. Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, Rus pazarının da bitmesi sektör için ölümcül bir darbe olmuştur. Biz Rusya ile biran önce gerekli temaslarda bulunup ticaretin düzeltilmesini, bu olumsuz gelişmenin geri döndürülmesini talep ediyor ve olumlu haberler bekliyoruz. Eğer Rusya ısrarla bu yönde olumlu bir yaklaşım sergilemiyorsa, o zaman bizde başta buğday olmak üzere tüm ticaretimizi askıya alalım ve hiçbir ürünlerini ülkemize sokmayalım. Neden Rusya tarım sektörümüze ekonomik darbe vururken biz onların tarım sektörünü destekleyelim” şeklinde konuştu.

    “Domates fiyatı 20 yıl önce 1.80 TL’ydi, şuan 60-80 kuruş arasında satılıyor”

    Çiftçinin ürününü nasıl yetiştirdiğini kimsenin sormadığını söyleyen Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise, domates 5 TL olduğunda herkesin konuşmaya başladığını belirtti. Domatesin fiyatının şuanda 60-80 kuruş arasında olduğunu ifade eden Alp, “Domates fiyatı 20 yıl önce 1.80 TL’ydi. Domates fiyatı şuan 60-80 kuruş arasında satılıyor. Domates fiyatları böyle gidiyor. İhracata giden domates fiyatı 1 TL” dedi.

    “Çiftçi parayı götürüyor” diye bir algının var olduğunu dile getiren Alp, “Çiftçinin bankada 10 bin TL’sini bulamazsınız. Çiftçi hep borç içinde ve borca gidiyor. Elimizden tutulmasını istiyoruz. Çiftçi zor durumda. Turizmcinin lobisi çok fazla. Girdilerimiz artarken fiyatlarımız düşüyor. Üreticiyi küstürmememiz lazım. Bizim çiftçi olarak ekmemiz lazım. Bizim maaşımız yok. Zararda etsek aileyi geçindirmek için ekmemiz lazım. İkinci bir çalışma sahamız yok. Burada bunu yetiştirmemiz lazım. Bizim lobiyi oluşturmamız lazım” diye konuştu.

    “Bizim gövdemizden tutmasınlar, kolumuzdan tutsunlar bize yeter”

    Komisyoncudan para almadan ayakta durma şanslarının olmadığını söyleyen Nazif Alp, “Kazanılan para belli, üç gün para etti mi o domates fiyatları arttı deniliyor. Ben çiftçimden çıkan parayı söylerim. Fidanın parası 1-3 TL arasında değişiyor. Bu fiyatı alıp ekiyorsun. Alt alt koyduğunuz zaman nasıl ayakta kalıyorsunuz. Dualarla ayakta mı kalıyorsunuz. Büyüklerimize çok iş düşüyor. Bizim gövdemizden tutmasınlar, kolumuzdan tutsunlar bize yeter. Bize pazar sağlasınlar, biz kaliteyi de veririz. Bizden ne istiyorlarsa biz onlara veririz. En kaliteli mal, aroma tadı, raf ömrü hepsi bizde var. Mükemmel sebze yetiştiriyoruz ve tüketiciye arz ediyoruz” dedi.

    “Hormonun insan sağlığına hiçbir zararı yok”

    Domates yemeyin diye söylemlerin çıktığını dile getiren Alp, “Yok öyle bir şey. Size temin ederek söylüyorum yılın 12 ay yiyebilirsiniz. Tarımda çağ atlıyoruz. En iyisini yapmak bizim işimiz. Hiçbir çiftçi ayağına sıkmaz. Hormonun insan sağlığına hiçbir zararı yok. Hormonu tedavülden kaldırdık. Öyle bir algı oluştu. Domatesi bambus arısıyla yetiştiriyoruz. İlaç kalıntılarını aştık. Çiftçi bilinçlendi. Tarım Bakanlığına teşekkür ederim” diye konuştu.

    “Kargo uçakları Antalya’da çalışmaya başlasın sıkıntılarımız kalmaz”

    Hal komisyoncusu ve üreticisi İsmail Erten ise, “2016 yılında turizmciler mağdur olurken bizde mağdur olduk. Devletimiz onlara destek oldu. Şuan gelirleri patlama noktasına geldi. Biz hala zararlıyız, devlet karşılasın diyorlar. Turizmi kalkındırmak için başta uçak teşviki yaptığını görüyoruz ama kargo uçaklarını görmüyoruz. Ürettiğimiz ürün 3-3,5 saat içinde dünya pazarlarına ulaşabilseydi mağduriyetimiz olmayacaktı. Sadece Rusya’ya bağlı değiliz. 93 ülkeye ihraç ediyoruz. Bütün sıkıntıları biz çekiyoruz. İhracatçıya verilen teşvik kadar üreticiye verildiği zaman sorunumuz var diye ortaya çıkmayız. Kargo uçakları Antalya’da çalışmaya başlasın sıkıntılarımız kalmaz” dedi.

  • 7 yıl hayvanat bahçesinde saklanan katil, fillerin muzlarını çalarak, kaplumbağaları yiyerek hayatta kaldı

    Avustralya’da 2 kişiyi öldürdükten sonra 7 yıl hayvanat bahçesinde saklanan katil zanlısının hayvanat bahçesinde nasıl yaşadığını anlatan bir kitap çıktı.

    Avustralya’da 2 kişiyi öldüren katil zanlısı Malcolm Naden’in polisten kaçmak için 7 yıl boyunca hayvanat bahçesinde saklandığı günleri anlatan “The Contractor” adlı bir kitap çıktı. Kitapta, katilin hayvanat bahçesinde nasıl yaşadığı, fillerden muz çalarak, kaplumbağa yiyerek beslendiği ve gergedanların yanında uyuyarak hayatta kaldığı anlatılıyor.

    Avustralya’da, kuzeni Lateesha Nolan’ı ve kuzeninin sevgilisi Kristy Scholes’ü öldüren Malcolm Naden, 2005 ile 2012 arasında polisten kaçmayı başarmıştı. 2012’de yakalanan zanlının 7 yıl boyunca ülkenin güneydoğusundaki Yeni Güney Galler eyaletindeki bir hayvanat bahçesinde saklandığı ortaya çıkmıştı.

  • Asayiş uygulamasını çekirdek ve dondurma yiyerek izlediler

    Sivas’ta polis ekiplerinin yaptığı asayiş ve asker konvoyları yönelik yaptığı uygulama da ortaya renkli görüntüler çıktı. Uygulamayı vatandaşların kimisi çekirdek yiyerek kimisi ise dondurma yiyerek izledi.

    Kentte gelen şikayetler üzerine Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri İstasyon Caddesi üzerinde asker uğurlama konvoylarına yönelik çalışma yaptı. Oluşturulan uygulama noktalarında konvoylarda camlardan sarkanlar ve korna çalarak çevreyi rahatsız eden sürücüler uyarıldı. İl Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Orhan Gürbüz’ün de katıldığı uygulamada konvoylarda bulunan araçlar denetlendi. Uygulama sırasında askere gidecek olan bir genç ve beraberindekiler Kongre ve Etnografya Müzesi yanında halay çekti. İl Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Orhan Gürbüz de askere gidecek genç ile görüşerek hayırlı tezkereler diledi. Uygulamayı merakla takip eden vatandaşların bazıları çekirdek yedi bazıları ise dondurma yedi.

    Uygulamalar esnasında cep telefonu ile konuşan bir sürücüye 95 lira para cezası kesilirken kurallara uymayan bir asker uğurlama konvoyu ile konvoydaki bir araca ceza kesmek isteyen polisler arasında gerginlik yaşandı. Polis ekipleri tarafından korna çalmamaları ve camdan sarkmamaları konusunda uyarılar kişiler uygulama noktasından da aynı şekilde ayrılması dikkat çekti. 2.5 yaşındaki Taha Yıldız görev yapan polis memurunu öperek çiçek verdi.

    Araçlardan 15’ine cezai işlem uygulanırken, 4 araç çekici yardımıyla trafikten men edildi.