Etiket: Yineledi

  • Vali Taşbilek “Misafirliğe gitmeyin” çağrısını yineledi

    Vali Taşbilek “Misafirliğe gitmeyin” çağrısını yineledi

    Geçtiğimiz günlerde vatandaşlara 30 gün boyunca misafirliğe gitmeyin çağrısında bulunan Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, vaka sayılarının hızla arttığı bu günlerde çağrısını yineledi.

    Gümüşhane’de Vali Kamuran Taşbilek başkanlığında Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları, İlçe ve Belde Belediye Başkanlarıyla Sağlık Müdürünün de katıldığı pandemi değerlendirme toplantısı yapıldı.

    İl genelinde bugüne kadar yeni tip koronavirüs hastalığı (Covid-19) salgını kapsamında yapılan çalışmalar, pandeminin etkileri, olumsuzlukları en aza indirme noktasında neler yapılabileceği konularının görüşüldüğü toplantıda sahada çalışan sağlık teşkilatının talepleri ve değerlendirmeleri ele alındı.

    Ülke genelinde artış trendine giren Covid-19 salgınının Gümüşhane’de yaşayan bütün insanların daha sağlıklı ve daha rahat koşullarda atlatabilmesi için yapılacak çalışmaların gözden geçirildiği toplantıda konuşan Vali Taşbilek, vatandaşlara bazı çağrılarda bulundu.

    Daha önce bulunduğu “30 gün misafirliğe gitmeyin” çağrısını yineleyen Vali Taşbilek, “İlimizdeki vatandaşlarımızdan evlerinden işleri haricinde çıkmamaları, işlerini, hayatı idame ettirme noktasında yapmaları gerekenleri yaptıktan sonra muhakkak evlerinde temastan uzak bir şekilde olmalarını istiyoruz. Komşuluk ve misafirlik ilişkilerinin bu süreçte en az 30 günlük süreyle daha seyreltilmesini, hatta hiç yapılmaması konusunda talebimiz var” dedi.

    “Bugün sevdiklerimizi koruyabilmek için buna mecburuz”

    “Bugün sevdiklerimizi koruyabilmek için buna mecburuz” ifadelerini kullanarak vatandaşların bu çağrıya uymasını isteyen Vali Taşbilek, “Sevdiklerimizi, ailemizi, yakınlarımızı korumak, onlara zarar vermemek adına buna çok dikkat etmelerini istirham ediyorum. Bugüne kadar gösterdikleri duyarlılıklar nedeniyle vatandaşlarımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugüne kadar çok duyarlı bizlerin, Sağlık Bakanlığımızın, Bilim Kurulumuzun ve bu konuyla uğraşan bütün kesimlerin yönlendirme, rehberliklerine de en güzel şekilde uyan Gümüşhanelilerin buna da uyacaklarını biliyor, şimdiden teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Suikast timinin ifadelerine öfkelenen şehit ailesi idam talebini yineledi

    Cumhurbaşkanına suikast timinin yargılandığı davaya müdahil olarak katılan şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker’in ailesi, darbeci askerlerin ifadelerine tepki göstererek idam taleplerini yineledi. Şehitlerin intikamını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alabileceğini kaydeden Eker ailesi, yaşarken suikastçıların öldüğünü görmek istediklerini belirtti.

    Şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker’in babası Nihat Eker ve annesi Bahar Eker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi Marmaris’te konakladığı otelde gerçekleşen suikast girişimiyle ilgili olarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile birlikte 44’ü tutuklu ve 3 firari 47 şüphelinin yargılandığı davanın dünkü ilk duruşmasına müdahil olarak katıldı. Bugün Aydın’ın Efeler ilçesindeki evlerine geri dönen anne ve baba daha önce gündeme getirdikleri idam taleplerini tekrarladı.

    İlk ifadesi alınan iki numaralı sanık Gökhan Şahin Sönmezateş’in söylemlerinden hoşnut kalmadığını belirten baba Nihat Eker, “Sadece ilk başlangıçta söylediği cümle yerine oturdu. Darbe yaptın mı soruruna ‘Darbe yaptım’ diye cevap verdi. Darbe yaptığını inkar etmedi ama suçları hep başkasının üzerine attı. Şükrü Seymen, mahkemede kendisinin vurduğunu inkar etti. Ortada kriminal raporlar var. ‘Ben FETÖ’cü değilim’ diyor. FETÖ’cü değilsen sana kim emir verdi” dedi.

    “İntikamımızı alacak olan Cumhurbaşkanımızdır”

    Yargılanan askerlerin polislerin paralarını aldıklarını inkar etmediklerine dikkat çeken baba Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paraları almışlar ama ‘Biz onların parasını paylaşmadık, kendi paramızı paylaştık’ diyor. Peki o paralar nerede? Şerefli insan polislerin parasını alır mı? Oğlum dışarıda vurulduğu için onun parasını alamamışlar. Cüzdanındaki 260 TL para, eşyaları ve silahı bize teslim edildi. Oğlum dışarıda vurulmuş, yarım saat ambulansa alınmasına dahi izin vermemişler. En sonunda oğlumu ambulansa almışlar. Biz bunların idamını istiyoruz ama Meclisten idam kararının çıkmayacağı belli. Bu referandumdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkileri artarsa bunların intikamını alacak olanda Sayın Cumhurbaşkanımdır. Çünkü benim milletimin ahı var. Bu yükün hepsini Sayın Cumhurbaşkanımız taşıyor”

    “Bize bakıp sırıttılar”

    Yargılanan suikast timinin kendilerine başsağlığı dilemesine tepki gösteren anne Bahar Eker ise, “Onlar adi ve şerefsiz. Sütten çıkmış ak kaşık gibi bir de bize bakıp utanmadan sırıtıyorlar. Beni en çok bu sinirlendirdi. Salonda elim ayağım titredi. Biz bir evlat kaybetmişiz, sanki hiçbir şey yapmamış gibi davranıyorlar. Utanmadan gayet rahat rahat herkes konuşuyor. Bu bayrağın altında kalacaksın, yüksek rütbelere gelip milletin ekmeğini yiyeceksin sonra da kalkıp insan öldüreceksin; böyle bir şey olabilir mi? ‘Biz isteseydik, onların hepsini öldürürdük. Çocuk gibi ağlayacak değilim’ diyor. Ben onlara daha çok şey söyleyecektim ama dışarı atılmamak için sustum. Onlar yapmadıysa bizim çocuklarımızı kim şehit etti” şeklinde konuştu.

    “Ölmeden öldüklerini görmek istiyorum”

    Duruşmayı takip eden suikast timinin yakınlarının davranışlarının kendilerini çok üzdüğünü ifade eden Bahar Eker, idam talebini şu ifadelerle dile getirdi: “Oraya bir bayan vardı. Anneleri veya hanımları olabilir. Nasıl çocuk büyütmüşlerse birde el sallayıp sırıtıyorlar. Sanki iyi yaptık, oh olsun gibi davranıyorlar. Onların davranışlarından ancak bu çıkar. Utanmaz şerefsiz bir de bana başsağlığı diliyor. ‘Anne bize sitem ediyor’ diyor. Ne konuşuyorsun; sen benden hayatımı çaldın, evladımı aldın. Ben sana sitem etmeyeyim de kime edeyim? Onları hiç konuşturmamak lazım. Onları asıp idam edeceksin ki bütün milletin içi rahat etsin, bizim de içimiz rahat etsin. Ben 7 aydır bu evin içinde ağlıyorum. Onların keyfine bak, rahatlıklarına bak. Birde utanmadan kalem kağıt istiyorlar. Ben idam istiyorum, ben yaşarken onların öldüğünü görmek istiyorum. Ben Cumhurbaşkanıma yalvarıyorum; bu emri kendi çıkarsın. Halktan çıkmazsa, kendi çıkarsın. Ben yavrumu kaybettim. Ömür boyu müebbet diyorlar ama ben idam istiyorum”

  • Haydar Baş Asgari Ücret Sözünü Yineledi

    Bağımsız Türkiye Partisi Bursa 6. Olağan İl Kongresine Parti Başkanı Haydar Baş katıldı. Baş, 5 bin lira asgari ücret sözünü yineledi.

    Bağımsız Türkiye Partisi Olağan İl Kongreleri ülke genelinde devam ederken Bursa’da düzenlenen kongreye Prof. Dr. Haydar Baş katılım gösterdi. Baş konuşmasına en çok gündem olan vaadi 5 bin lira asgari ücret mevzusuna değinerek başladı. Baş, “Ben asgari ücretle ilgili 5 bin lira dediğimde diğer partiler bin 300, bin 500, 2 bin liraya kadar çıktılar. Bende bunun üzerine ikaz ettim. Dedim ki, sakın bunların bu sözlerine kanmayın, bunların verecek parası yok, kaynakları yok. Çünkü kendi kaynaklarını yabancı ülkelere devrettiler. Çok sayıda ecnebi şirketi var. Bu şirketler bizim Anadolu’da çıkan bütün madenlerimize el koydular. Ben işleteceğim dediğimde ise bana ’Türkiye’de maden mi var?’ diyorlar” şeklinde konuştu.

    “BEN SİZDEN RAZI DEĞİLİM”

    Konuşmasında vatandaşlara sitem eden Baş, “Siz bana hep zulüm ettiniz. Ben sizden razı değilim. Siz beni ezmeye çalışan zalimlerle bir olup beni ok yağmuruna tuttunuz. Bir insanın bin davası olabilir mi? Benim oldu. Ama bir tek davayı bile kaybetmedim. Zamanla ’Haydar Hoca askerin adamı’ dediler. Keşke olsam. Ben askeri reddetmiyorum ama asker Haydar Hoca’nın adını duyduğunda kaçıyor” dedi.

    “MÜSLÜMANLIK KAFA KESMEK DEĞİL”

    Daeş terör örgütünün müslümanlığa leke sürdüğüne de değinen Baş konuşmasında, “Şimdilerde sefil, perişan, ezilen adam müslüman diyorlar. Bunlara bakarak Ortadoğu’da bir teşkilat ürettiler. Adı Işid midir nedir. O da ikaz ediyor, sokak ortasında kafa kesiyor. İslam bu mu? Bu müslümanlık mı? Bunlarda islamın nezaketi yok. Bu kadar kabalığın olması mümkün değil” cümlelerine yer verdi.

  • Hdpli Aydın Erdoğan, Barış Sözlerini Yineledi

    HDP Malatya 1.Sıra Milletvekili adayı Aydın Erdoğan, seçim gezileri kapsamında ziyaretlerini sürdürüyor.

    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Malatya Milletvekili adayı Aydın Erdoğan ve il yönetimi, ziyaretler kapsamında Çavuşoğlu Mahallesi Muhtarı İsmail Kurtoğlu, Zeynel Abidin Kültür Vakfı Malatya Şubesi ve Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Malatya İl Temsilciliği’ni ziyaret etti.

    Ziyaretlerde konuşan milletvekili adayı Erdoğan, barış sözlerini yineleyerek HDP’ye destek istedi. Erdoğan’ın ilk ziyareti Çavuşoğlu Mahallesi Muhtarı İsmail Kurtoğlu’na oldu.

    HDP heyeti tarafından yapılan ziyaretten memnun olan ve ülke sorunlarına dair bilgilerini paylaşan Muhtar Kurtoğlu, “Bir arada yaşamayı becerebilirsek önümüz açıktır demektir. Öteki – beriki, Alevi – Sünni, Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Çerkez, sağcı – solcu, genç – yaşlı, sakat – sağlam diye ayrıştırırsak en sonunda bir duvara çarparız. Tüm ülke de bu aracın içinde yer alıyor. Siyasiler ve vatandaş olarak bizler, herkes üstüne düşeni yapmalı, yapma gayreti içinde olmalı, sırf kendi kişisel çıkarlarını gözetmeden bu ülkede yaşayan tüm yurttaşların geleceği için barış olmalı. Kardeşçe ve huzur içinde yaşayabilmelerinin yolu buradan geçiyor” diye konuştu.

    HDP Milletvekili adayı Erdoğan ise, “Birlikte altına imza atabileceğimiz, bizim ilkelerimizden bahsettiniz. Biz de ülkede barışın, kardeşliğin, adaletin egemen olacağı bir ülke arzusundayız. Mücadelemiz; kimse dışlanmasın kimliğinden, etnik kökeninden, inançlarından, dilinden dolayı kimse horlanmasın, kimse aşağılanmasın. Bu konulardaki parçalanmaları Kafkaslarda, Balkanlarda ve Ortadoğu ülkelerinde yakın tarihte yaşadık gördük. Çevremizde bu acıları gördük, yaşadık, bu yangına şahitlik ettik. Bunun ülke içerisine yansıması da 10 Ekim günü Ankara’da katliamda görülmüştür. Onun için 1 Kasım seçimlerinde halkı evinde, işinde, sosyal hayatında huzur içinde yaşatacak bir siyasal sürecin başlamasını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “BARIŞ ARZUMUZ KATLİAMLA GÖLGELENDİ”

    HDP’li heyetin sonraki ziyaret durağı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Malatya Şubesi oldu. BTS ziyaretinde Ankara Barış Mitingi’nden de bahseden Erdoğan, “Mitingin yolculuğunun hemen öncesinde ziyaret etmiştik. Onun coşkusunu yola çıkmadan önce barış isteyen heyecanı burada birlikte konuştuk. Hepimiz güçlü bir barış mitingiyle bu ülkenin barışına, huzuruna bir katkıda bulunma arzusu içindeydik. Ancak bu arzumuz bu katliamla gölgelendi, pek çok canımızı kaybettik. STK’mız çok büyük kayıplara uğradı, bizler geride kalanlar, emek örgütleri ve şahsen kendi adıma bu haklı barış ve insanlık davasında sonuca ulaşılması için üstümüze düşeni yapmaktan başka ve kaybettiğimiz vatandaşlarımıza layık olmak için her türlü çabayı göstermekten başka bir çare yok. Hayatını kaybedenlerin ailelerine, tüm toplumumuza başsağlığı diliyoruz, sizlerin de sağlığınıza kavuştuğunuzu görmekten mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.

    BTS adına konuşan Hasan Uçar ise, Erdoğan’ın ziyaretinden memnuniyet duyduklarını ve miting öncesi yaşananlardan bahsederek mücadelelerini devam ettireceklerini belirterek şunları kaydetti:

    “Sizlerin de gördüğü gibi miting öncesi çok güzel, heyecanlı bir havada hareket ettik. Barışı istemeyen, savaşın üzerine inatla giden insanlar böyle bir katliama sebebiyet verdi. Burada birçok sendika yöneticimizi kaybettik ama bunun barışa karşı yapılan bir katliam olduğunu herkes biliyor. Biz barış için yine mücadele edeceğiz. Tabii ki Ankara’da kaybettiğimiz arkadaşlarımız bizim için bir fener olacak, ışık olacaktır. Yokluğunu hissettirmeden mücadelemize devam etme gayreti içinde olacağız.”

    HDP’li heyet burada yapılan ziyaretin ardından Zeynel Abidin Türbesi Vakfı Malatya Şubesi’ne giderek, türbe ziyaretinde bulunan vatandaşlarla bir araya geldi.

    HDP Malatya Milletvekili adayı Erdoğan’ın son durağı ise bir düğün oldu.