Etiket: Yılların

  • Kara trenle 1900’lü yılların İzmit’ine sanal yolculuk

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kapılarını açan Bilişim Fuarı’nda 1900’lü yılların İzmit’ine kara trenle sanal yolculuk gerçekleştirildi. 20. Yüzyılın başındaki İzmit’i birebir ölçekle tasarlayan sanal yolculuk Bilişim Fuarı’nda nostalji rüzgarı estirdi.

    Uluslararası interteks Fuarı’nın B Salonu’nda kurulan, İzmit’e Tarihi Yolculuk standında sanal gerçeklik turu yapıldı. 1900’lü yılların konsepti ile işlenen ve Tarihi İzmit Garı’’ndan başlayan yolculuk büyük ilgi çekti. Sanal Gerçeklik gözlüğünü takan vatandaşlar, bir anda kendilerini dönemin kara treninin içinde buldu. Sanal gerçeklik gözlüğü ve ellerindeki iki sensörlü kontrolörlerle yolculuğa kumanda eden vatandaşlar Fevziye Camii ve Yeni Cuma Camii’ne ulaştı. Ayrıca yine tur kapsamında faytonla İzmit yolculuğu yapıldı.

    B Salonu’nda ayrıca Kocaeli Üniversitesi öğrencileri tarafından hazırlanan Formula 1 yarış aracı yer aldı. Öğrenciler tarafından İtalya’daki Formula Sae yarışları için üretilen araç 220 kilometre hıza çıkabiliyor. 0’dan 100 kilometreye 4 saniyede çıkan aracın ortalama ağırlığı 280 kilo. Tek pilotlu araç gelecek yıl Temmuz ayında İtalya‘da yapılacak yarışlara katılacak.

  • Samsun’da son yılların en sıcak Eylül’ü

    Samsun’da Eylül ayı sıcaklık ortalamalarına bakıldığında son yılların en sıcak Eylül ayı yaşanıyor.

    Eylül ayında sıcaklıkların 35 dereceyi gördüğü Samsun’da bugün ise 27 derece sıcaklık hakim. Sıcaklıkların hafta sonuna kadar 27 derecede seyretmesi tahmin ediliyor. Geçmiş yıllara göre bu Eylül ayında 23.9 derece ile son yılların en sıcak Eylül’ü yaşanıyor. Sıcaklıklar mevsim normallerinin 2-4 derece üzerinde seyrediyor. Geçen hafta 35.1 derece sıcaklığın yaşandığı Samsun’da en son 1968 yılında 38.3 derecelik sıcaklık yaşandı. Sıcak havayı fırsat bilen vatandaşlar ise denizin ve kumsalın tadını çıkartıyor. Kışa girmeden Eylül ayının nimetlerinden faydalanan vatandaşlar pazar gününün etkisiyle denize akın etti. Eylül ayında rahatça denize girme şansını yakalayan vatandaşlar, sıcak havaların kendileri için bir fırsat olduğunu söylediler.

    “Endişe edecek bir durum yok”

    Sıcaklıklar hakkında bilgi veren Meteoroloji 10. Bölge Müdürü Yücel Yüce, “Geçen haftadan bu yana ülkemizi etkileyen sıcak hava dalgası var. Bu doğal olarak Samsun’u da etkiliyor. Önümüzdeki hafta da sıcaklıkların aynı şekilde etkili olmasını bekliyoruz. Bu ay içerisindeki günlerde maksimum 35.1 derece sıcaklığı gördük. Fakat bu daha önce böyle bir sıcaklığın yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Samsun’da 1968 yılında da Eylül ayında 38.3 derece sıcaklık görüldü. Endişe edecek bir durum yok. Tüm yurtta sıcak hava dalgası hakim. Biz de bunun etkisini yaşıyoruz” dedi.

  • Başkent’te son yılların en büyük kenevir operasyonu

    Ankara’da son yılların en büyük Hint keneviri operasyonu gerçekleştirildi. Kahramankazan ilçesinde polisin yaptığı operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 7,5 milyon TL olan 4 bin 500 kök Hint Keneviri ele geçirildi.

    Alınan bilgiye göre, önceki gün Aydın Mahallesi’nde Ovaçayı Dere yatağında Hint keneviri ekildiği ihbarı üzerine harekete geçen Kahramankazan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ele geçirdikleri 700 kök Hint kenevirinin ardından bölgedeki araştırmalarını yoğunlaştırdı. Bölgeye ulaşımın zor olması nedeniyle drone ile arama yapan ekipler, İmrendi Mahallesi yakınlarında Ovaçayı Dere yatağındaki ağaçlık alanda Hint keneviri ekili 4 tarla daha tespit etti.

    Damlama su ile sulamışlar

    Ekim için dışarıdan fark edilmeyen ve takibi zor alanları seçen uyuşturucu tacirlerinin, engebeli ve ağaçlık alanlarda yetiştirdikleri Hint kenevirini tarlalara uzattıkları hortum ve borularla damlama sulama yöntemiyle suladıkları öğrenildi. Bataklık ve engebeli bölgeye ulaşımın zor olması nedeniyle iş makinesiyle ekim alanlarına ulaşabilen ekipler, yaklaşık 3 bin 500 adet Hint keneviri kökü daha ele geçirdi. Böylece polisin bölgede 3 gün boyunca sürdürdüğü operasyonlarda toplamda 7 farklı tarlada piyasa değeri yaklaşık 7,5 milyon TL olan 4 bin 500 kök Hint keneviri ele geçirildi. Tarlalardan sökülerek çuvallara koyulan Hint kenevirleri imha edilmek üzere Kahramankazan Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

    Ağaçları kesip tarla yapmışlar

    İmrendi Mahallesi Muhtarı Kadir Çiçek gazetecilere yaptığı açıklamada 30 yıldır bu bölgeye gelmediğini ve böyle alanların olduğunu bilmediğini belirterek, Hint kenevirini ekenlerin ulaşımı zor ve gözden uzak olsun diye engebeli ve bataklık alanları tercih ettiklerini, sık ağaçlık alanlarda ağaçları keserek kendilerine tarla yaptıklarını söyledi.

    Polis memurları bir yandan zor arazi şartlarında Hint kenevirini toplarken, diğer yandan da bataklık alandaki sivrisineklerle mücadele etmek zorunda kaldı. Sivrisinek ısırmasından etkilenen bazı polis memurlarına operasyonun sona ermesinin ardından Kahramankazan Hamdi Eriş Devlet Hastanesine giderek alerji aşısı yaptırdı.

    Olayla ilgili bir kişi gözaltına alındı.

  • 70’li yılların modası lüppe altın geri geldi

    Türkiye’de ham altından yapılan el işçiliği lüppe takısının son temsilcisi olan 70 yaşındaki Süreyya Arnaz, yüzlerce yıllık geleneği bulunan takının çeyizlerde yeniden rağbet görmesinden büyük mutluluk duyuyor. Lüppe artık sadece çeyizlerde değil ailelerin çocuklarına bırakacakları bir takı olarak görülüyor.

    Antalya’da yaşayan 3 çocuk babası Süreyya Arnaz, ilkokulu bitirdikten sonra babası tarafından bir kuyum ustasının yanına çırak olarak verildi. Ustasının yanında gece gündüz 5 yıl çalışan Arnaz, ustasının tüm özel el işi hünerlerini öğrendi. Arnaz, askerlik dönüşünde ustasının da el vermesiyle şimdilerde Kazım Özalp Caddesi üzerinde küçük bir dükkan açtı. Süreyya Arnaz, yıllarca tezgahında el işçiliğiyle Antalya burması, lüppe, incili küpe, alyans, taşlı yüzükler ve müşterisinin isteğine göre takılar yaptı. Antalya’da sarrafların el işi olarak istediği takıları ustasından kalan asırlık tezgahında hayat veren Arnaz ustanın en büyük mutluluklarından biri de unutulmaya yüz tutmuş lüppe takısının yeniden moda olması. Ham altını kalıplayıp, parçalarını birleştiren Arnaz, halkaları taktıktan sonra 20 taneli takının iki imamesini de elinde işleyerek hayat veriyor. Yıllar sonra yeniden lüppe takısının moda olmasını sevinçle karşılayan Süreyya Arnaz’ın sanatını yaşatmada en büyük destekçisi ise hem oğlu hem çırağı olan oğlu Hüseyin Arnaz.

    “Bu meslek ince bir iştir”

    Süreyya Arnaz, babasının bir kuyumcu ustasının yanında işe vermesiyle bu zanaata başladığını belirterek, 55 yılı geride bıraktığını söyledi. 5 yıl kuyumcuda çalıştığını ve ustasının yakın bir yerine kendi iş yerini açtığını dile getiren Arnaz, “Kuyumculuk çok sevdiğim bir iş, yoksa bu yaşa kadar zaten çalışmak mümkün değil. Bizim meslek ince bir iştir. Bu iş için içinizde aşk zevk olacak. Burada her çeşit iş yapıyoruz. Antalya burması, lüppe, incili küpe, alyans, taşlı yüzükler ve müşterinin özel çizimleri el emeği göz nurumu dökerek yapıyorum” dedi.

    “Eskiden çeyizde kullanılırdı”

    Son dönemde Antalya’da yeniden moda olan tespihi andıran lüppe kolyeden bahseden Arnaz, “Lüppe bir Arap modelidir. Eskiden bu kolyenin aralarına altınlar konurdu ve gelinlere takılırdı. 1965 yılına kadar lüppe modaydı. 1970’li yıllarda pullu uzun zincirler moda oldu. Son dönemlerde de eski lüppeler satmak için sarraflara getirilmeye başlandı. Sarraflar da bu kolyeyi vitrinlerde sergilemeye başlayınca vatandaşlarımızın dikkatini çekti. Yeniden bir ilgi başladı ve lüppe yapmaya başladık. Müşterinin isteğine göre 18 ayardan lüppe yapıyoruz” diye konuştu.

    “Ham altın çeşitli işlemlerden geçiyor”

    Lüppenin yapılışını anlatan Arnaz, “Yaprak altını önce silindirlerde çekiyoruz. Kalıplara çakarak lüppeyi oluşturan iki parça ortaya çıkıyor ve ardından kenarlarını kesip birleştiriyoruz. Halkalarını takıp, imameleri yapıyoruz. Tesviye, cila ve çeşitli süzme ve yıkama işlemlerinin ardından lüppenin bir parçası ortaya çıkıyor. Bir takımı iki günde yapıyorum. Yaprak altını sıfırdan alarak bu 20 parçalı 2 imameli kolye haline getiriyorum. Müşterinin isteğine göre fiyatı 2 bin 500 ile 5 bin TL arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.

    Antalya’da yaşlı iki kuyum ustası kaldığını belirten Arnaz, lüppeyi ise sadece kendisinin yapabildiğini vurguladı. Günümüzde kuyumcu çıraklarının branşlaştığını dile getiren Arnaz, en büyük isteğinin kendisinden sonra da lüppe ustalığının devam ettirilmesi olduğunu belirtti.

    “El işi ürünler devam etmeli”

    Babasının tüm hünerlerini öğrenmeye çalışan Hüseyin Arnaz ise Süreyya Arnaz’ın hem babası hem ustası olduğunu kaydetti. Babasının bildiklerini öğrenmeye çalıştığını ifade eden Hüseyin Arnaz, “Babam hiçbir iş yapmasa da tezgahında oturması bizim için yeterlidir. Sarraf vitrinlerinde görülen ürünlerin çoğu, pres, döküm, kalıp işlemleridir, biz genelde el işi çalışıyoruz. İsimli kolye, bileklik ve yüzükleri yani yeni nesil ürünleri de yapıyoruz. Ama bunun yanında babamın daha önceden yaptığı ürünleri de devam ettirmek istiyoruz. Bu el işi ürünlerin devam etmesi, ölmemesi gerekiyor. Lüppe ustası olarak sadece babam var” dedi.

    “Yeniden moda ve el işçiliği ile yapılıyor”

    Lüppenin daha çok Antalya’ya özgü bir takı olduğunu bir dönem kaybolduktan sonra yeniden moda olmaya başladığını aktaran Hüseyin Arnaz, “Bu kez lüppe düğün takısı olarak değil, genelde herkesin taktığı bir takı haline geldi. Kalıcı takısının olmasını isteyenler lüppe ve Antalya burmasını tercih ediyor. Çünkü bu takılar evlada ya da toruna bırakılabilir. Lüppe yapımı çok uzun ve emek isteyen bir işçilik. Babam gözünü kapatsa el alışkanlığıyla lüppeyi yapabilir. Antalya’nın son lüppe ustası babam. Babamın yaşında çalışan başka kuyum ustası da yok. Antalya’daki sarrafların çoğunun babamla usta çırak ilişkisi olmuştur” diye konuştu.

  • Ağrı’da yılların mermercisi eleman bulamıyor

    Ağrı’da 21 yıldır mermercilik yapan Fettah Duman, mermer dükkanında 2 bin liraya çalıştıracak işçi bulamadığını söyledi.

    Ağrı merkez Fırat Mahallesi’nde ikamet eden Fettah Duman, 1996 yılından bu yana mermercilik yaptığını ve iş yerinde 2 bin liraya çalışacak işçi bulamadığını belirtti. Sektörde ister istemez sıkıntıların olduğunu anlatan Duman, çalışan kişiler için herhangi bir krizin olmadığını, düzgün, hesaplı ve fiyatlar uygun olduğunda vatandaşların da talebinin yüksek olacağını bu nedenle her türlü krizin aşılacağını ifade etti.

    Ağrı’ya yurt içi ve yurt dışından firmalar aracılığı ile aldıkları mermerleri getirip vatandaşlara sattıklarını dile getiren Duman, “İşsizlik oranına bakarsanız Ağrı’da işsizliğin yüksek olduğu görülüyor. Ama ben mermerde çalıştırmak için işçi arıyorum, bulamıyorum. 4 işçiye ihtiyacım var, arayış içerisindeyim, arıyorum ama kimse çalışmıyor. Mermer ağır iş olduğundan dolayı vatandaşlar çalışmayabilir. Belki daha rahat bir iş ararlar. Ama biz ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz” dedi.

    Ağrı’da kış mevsiminin oldukça uzun sürdüğünü ve bu nedenle iş yapamadıklarını, sadece yaz mevsiminde 6 ay gibi kısa bir zamanda çalıştıklarını ifade eden Duman, “Yaz mevsiminde çalışıp kazandıklarımızı kışın tüketiyoruz. İnşaat sektöründe zaman kısıtlı olduğu için, biz de yaz mevsiminde çok hızlı ve yoğun çalışmak zorundayız. Zamanında işlerimizi bitirmeye çalışıyoruz. Yeni eleman taleplerimiz var, inşallah onları da buluruz. Herkes işsizlik var diyor, ama bana göre ben de işçi bulamıyorum. Gelen kişiler bir gün çalışıp ikinci gün işi beğenmeyip kaçıyorlar. Yurt dışında mermer ithal eden firmalardan, Vietnam ve Hindistan’dan getirilen mermer taşlarımız var. İşlerimden de çok memnunum. İnsanlar iyi çalışırsa yaptığı işten memnuniyet duyar. Zamanında işinizi iyi bir şekilde yaparsanız o işten ekmekte yersiniz” şekline konuştu.