Etiket: Yılında

  • KARDEMİR 2020’nin ilk yarı yılında 267,8 milyon zarar etti

    KARDEMİR 2020’nin ilk yarı yılında 267,8 milyon zarar etti

    Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR), 2020 yılı ilk yarıyıl mali sonuçlarını açıkladı. Şirket, ilk yarıyılı 323,6 milyon TL FAVÖK (Faiz, Amortisman, Vergi Öncesi Kar) ve 267,8 milyon TL konsolide dönem net zararı ile kapattı.

    Şirket Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, 2019 yılının sonunda Çin’de ortaya çıkan salgının etkilerinin en yoğun şekilde hissedildiği ekonomilerin, Türkiye’nin demir çelik ticaretinde yüzde 50’den fazla paya sahip olan Avrupa ve Amerikan ekonomileri olduğu belirtildi.

    Salgının sosyal hayat ve tüketim alışkanlıkları üzerinde oluşturduğu tahribatın pek çok endüstri kolunda olduğu gibi demir çelik sektöründe de ciddi belirsizlik ve dengesizliklere sebebiyet verdiğini ifade eden edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Bu etkilerin sonucunda talebe bağlı olarak uzun çelik fiyatlarında yaşanan düşüş trendi, mayıs ortasından bu yana gerek salgınla mücadele konusunda dünya genelinde ortaya çıkan farkındalık, gerekse ekonomilerin kademe kademe açılması sonucunda öncü göstergelere de yansımış, özellikle hurda ve nihai uzun çelik ürün fiyatlarında ortaya çıkan bir yükseliş sürecine işaret etmiştir. Bugün kamuoyuna açıklanan mali sonuçlara göre 2020 yılının ilk çeyreğine kıyasla aynı yılın 2. çeyreğinde satış gelirlerinde tutar bazında yüzde 14,9 oranında artış kaydedilmiştir. Üretim rakamlarında ise ham çelik üretimi 2020 yılının ilk çeyreğine göre aynı yılın 2. çeyreğinde yüzde 14,8 azalarak 572 bin 704 tona ve nihai haddelenmiş ürün miktarı yüzde 17,9 azalarak 538 bin 730 tona düşmüştür. Covid-19 salgınının dünya çelik sektöründe özellikle mart ayından itibaren oluşturduğu etki, 2. çeyreğin ortasından itibaren yerini toparlanma emarelerine bırakmış ve kayıplar sektör ortalamalarına kıyasen asgari düzeyde yaşanmıştır.”

    “Hedeflere ulaşmak adına var gücümüzle ilerlemeye devam etmekteyiz”

    KARDEMİR’in önce insan yaklaşımıyla, şirket içi insan sirkülasyonunu asgari düzeye indirmek adına vardiya sayısını geçici olarak 3’ten 2’ye düşürdüğü ve üretim hacmini nisan-mayıs aylarında yaklaşık yüzde 15-20 mertebesinde azalttığı aktarılan açıklamada, “Personel sayısında herhangi bir azaltmaya gidilmemiş olup haziran ayı ortasından itibaren üretim normal temposuna dönmüştür. Yılın 2. yarısında da sene sonunda hedeflenen satış hacmine ulaşmak adına üretim temposunun yılın ilk yarıyılına nazaran artırılması öngörülmektedir. Bu bağlamda 2019 yılının sonunda, 2020 için belirlenen hedeflere ulaşmak adına KARDEMİR olarak var gücümüzle ilerlemeye devam etmekteyiz. Şirket olarak son 10 yılda gerçekleşen ve mali değeri 1 milyar doları aşan yatırımlarımız karşılığında kullanılan uzun vadeli döviz kredileri ile ithal hammadde alımlarımız belli bir döviz pozisyon açığı oluşturmaktadır. Bu döviz pozisyon açığını kapatmak adına 2020 yılının 2. çeyreğinde mevcut bakiyeleri yaklaşık 50 milyon dolar tutarındaki döviz kredileri, öncekilerle uyumlu vadeler ve en uygun faiz oranlarıyla TL krediye dönülmüştür. Kredilerle ilgili yapılan bu işlemlerin yanı sıra yılın 2. çeyreğinde satış hacminde kaydedilen artış ve bu durumun nakit akışına oluşturduğu etki ile 2020 yılı haziran ayı itibarıyla yıl sonuna nazaran döviz pozisyon açığı kayda değer ölçüde azaltılmıştır. Bu durumun etkilerinin yılın 2. yarıyılında olumlu şekilde hissedileceği öngörülmektedir” denildi.

    KARDEMİR’in salgın sürecini şirket içinde oluşturulan komiteler vasıtasıyla tüm riskleri yakinen takip ederek, proaktif yönetim anlayışıyla tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine öncelik vererek yönettiği vurgulanan açıklamada, “KARDEMİR’in, 2020 yılını finansal ve operasyonel açıdan en iyi bir şekilde tamamlayacağına olan inancımızı her zamankinden daha fazla bir şekilde korumaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda tüm iç ve dış paydaşlarımızın azami gayret ve desteğiyle hedeflerimize sağlam adımlarla yürüyeceğiz” ifadelerine yer verildi.

  • Çanakkale’ye 2019 yılında 25 milyonluk ulaşım yatırımı yapıldı

    Çanakkale’ye 2019 yılında 25 milyonluk ulaşım yatırımı yapıldı

    Çanakkale’de, 2019 yılı ulaşım yatırımları rakamlarını açıklayan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Av. Bülent Turan, “2019 yılı içerisinde ilçe genelinde 176 km asfalt, 100 bin m2 den fazla parke taşı döşemesi yapıldı. Her iki çalışmanın toplam maliyeti 25 Milyon TL” dedi.

    Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, “Şehrimize ilgi her geçen gün artıyor. Bunda hayata geçirilen projelerin katkısı büyük. Artan talep ve nüfus doğrultusunda bizler de yatırımlarımıza yön veriyoruz. Çanakkale’miz artık bir şehirden çok, sunduğu imkanlarla marka kent unvanına sahip. 2019 yılı içerisinde ilçe genelinde 176 km asfalt, 100 bin metrekareden fazla parke taşı döşemesi yapıldı. Her iki çalışmanın toplam maliyeti 25 Milyon TL. İmkanlar dahilinde şehrimizin sorunlarını çözmeye devam edeceğiz. Hedefimiz tüm ilçelerimizin, köylerimizin yol sorununu en aza indirmek. Bu yıl alt ve üst yapı çalışmaları da büyük ölçüde devam edecek. Milletvekilimiz Jülide Hanım ile beraber muhtarlarımızla, il genel meclisi üyelerimizle ve belediye başkanlarımızla irtibatlı bir şekilde projelere destek vereceğiz” diye konuştu.

  • Bakan Selçuk “4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” açılışına katıldı

    Bakan Selçuk “4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” açılışına katıldı

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlarca hazırlanan eserler ile “4. Yılında 15 Temmuz Milli İrade Sergisi” düzenlendi. Sergi açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır“ dedi.

    Milli irade ve demokrasi konuları hakkında bilinci artırmak adına ve 15 Temmuz şehitlerini anmak amacıyla 81 il Valiliğindeki olgunlaşma enstitüleri ile halk eğitimi merkezi müdürlüklerince hazırlanan ürünlerin yer aldığı sergi Bakan Ziya Selçuk tarafından açıldı. 14 -18 Temmuz tarihleri arasında MEB fuaye alanında yer alacak olan sergi, 20-24 Temmuz tarihleri arasında Kızılay Metro Çarşısı sergi alanında daha sonra ise Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde sergilenmeye devam edecek.

    “15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır”

    Ziya Gökalp’in “Vatan, uğruna hayatlar feda olunan mukaddes bir ülke demektir” sözünü hatırlatan Bakan Selçuk, “Vatanı bu şekilde tarif ediyor Ziya Gökalp. Vatanını mukaddes görenler ise hayatlarını, ailelerini, sevdiklerini hatta canlarını hiç düşünmeden kendi ülkeleri uğruna feda edenlerdir. Türk milletinin geçmişinde topyekün mücadele ettiği ve hiç düşünmeden canını ortaya koyduğu birçok hadise var, Kurtuluş Savaşı ve daha niceleri. Bu hadiseler ne kadar çoksa aziz milletin zaferleri de o kadar çoktur. 15 Temmuzda milletimizin sahip olduğu ulusal bilincin büyük bir cesaretle ortaya çıktığı bir demokrasi zaferinden söz ediyoruz. 15 Temmuz yakın tarihimiz için de ülkemiz için de ciddi bir kırılma noktasıdır. Belli bir şuurun oluşması manasında. Milletimizin tüm bireyleri, genç – yaşlı, kadın – erkek fark etmeksizin sokaklara dökülmüş ve geçmişte olduğu gibi bir kez daha kendi kaderini tayin etmiştir. Bugün vatanımızda huzurla yaşıyorsak 15 Temmuz gecesi aziz milletimizin gösterdiği cesaret, kararlılık ve mücadele sayesindedir. Bu cesareti ve bu mücadeleyi gösteren kahramanlarımızı asla unutmamalıyız. Şehit olacağını bildiği halde darbecilere göğüs geren Ömer Halisdemir’i, 44 yaşında bir ev hanımı iken en ön saflarda yürüyen Ayşe Hanımı, darbe girişimini duyar duymaz hemen sokağa çıkan Prof. Dr. İlhan Varank’ı, 15 yaşında hayatının baharında iken demokrasi için kendini feda eden genç kardeşimiz Halil İbrahim’i ve daha nicelerini elbette unutmamalıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez” 15 Temmuz bize şuurlu bir milleti hiçbir gücün durduramayacağını göstermiştir” şeklinde konuştu.

    “Çok şükür Allah bize gazilik nasip etti”

    Osmanlı döneminde devlete hizmet etmesi için gayrimüslimler dahil olmak üzere onları yetiştiriyor ve onlara makam mevki veriyordu. Bununla biz gurur duyuyorduk 15 Temmuz gecesi hainler, başka bir devletin evlatlarını değil bu devletin evlatlarını bu millete değil yurt dışında kendi hizmet ettikleri odaklara hizmet edebilmesi için yetiştirmişler diyen 15 Temmuz gazisi tarih öğretmeni Fatih Zengin, “O gece binlerce Türk evladı gibi ben de ülkem adına, vatanım ve milletim adına darbe bildirisinin okunmasının hemen ardından sokağa çıktım. Vazifemiz belliydi. Bizler bu ülkenin topraklarında yaşarken sadece vergi vermeyi, sadece askere gitmeyi görev olarak kabul etmiyoruz. Yeri geldiğinde kahraman Mehmetçiklerimiz gibi, polisimiz gibi bizlerin de bu topraklar da gerekirse kanımızı dökme vazifemizin olduğunu düşünüyorum. O gece de ben Cumhurbaşkanımızın Ankara’ya gelme ihtimali üzerine Esenboğa Havalimanı’na doğru yöneldim. Ardından Cumhurbaşkanının İstanbul’a ineceği şeklinde haber geldi. Bunun üzerine şehir merkezine döndüm. İlk olarak Sıhhıye’de bir zırhlı taşıyıcıyla milletimin diğer fertleri ile mücadele ettim. Ardından Kızılay Meydanına ve orada yapılan yönlendirme ile, çok kritik 3 noktadan bahsedilmişti biri Türkiye Büyük Millet Meclisi, biri Ankara Emniyet binası diğeri de Genel Kurmay Başkanlığı idi. Ben en yakınımda olan Genel Kurmay Başkanlığı’na doğru yöneldim. Demirlerin yıkılması ile protokol kapısına yönelen o grubun içerisindeydim. Amacımız belliydi. Darbenin beyin takımının orada olduğunu düşünüyorduk ve oranın ele geçirilmesi ile birlikte beyin takımının pasifize edileceğini düşünüyorduk. Bu yönelme esnasında kapıyı zorlarken kapının sağ tarafından ateş açıldı. Bu esnada ben de ayağımdan yaralandım. Çok şükür Allah bize gazilik nasip etti” ifadelerini kullandı.

    Günün anlam ve önemine binaen tasarlanan 15 Temmuz maskeleri dağıtılırken Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük el işlemesi Türk bayrağının yer aldığı tabloyu Bakan Selçuk’a hediye etti. Ayrıca serginin açılışına, 15 Temmuz’da Ankara’da şehit olan öğretmen Yusuf Elitaş’ın eşi Serpil Elitaş da katıldı.

  • İlhan Varank şehadetinin 4’üncü yılında mezarı başında anıldı

    İlhan Varank şehadetinin 4’üncü yılında mezarı başında anıldı

    15 Temmuz şehidi Prof. Dr. İlhan Varank, şehadetinin 4’üncü yılında Şehzade Camii’nin avlusunda bulunan kabri başında anıldı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın 15 Temmuz darbe gecesi darbeciler tarafından şehit edilen ağabeyi Prof. Dr. İlhan Varank, kabri başında anıldı. Anma törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, İlhan Varank’ın babası Ali Haydar Varank ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    İkindi namazının ardından Şehzade Camii içinde şehit Prof. Dr. İlhan Varank için mevlit okutuldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından İlhan Varank’ın mezarı başında dua edildi.

  • Kuruluşunun 28. yılında ZBEÜ’deki yatırımları anlattılar

    Kuruluşunun 28. yılında ZBEÜ’deki yatırımları anlattılar

    Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin kuruluşunun 28. yıldönümünde Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı, kuruma yapılan yatırımları anlatırken kurumun başarılarına dikkat çekti.

    ZBEÜ kuruluşunun 28. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde basın mensupları ile bir araya geldi. Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı, rektör yardımcıları, genel sekreter ve idari amirler önce gazeteciler ile kahvaltıda buluştu. Ardından Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı ve beraberindeki heyet Tahir Karauğuz Konferans Salonu’nda toplandı. Burada Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Fehmi Gür tarafından sunum gerçekleştirildi.

    Sunumda eğitim-öğretim, uluslararasılaşma, AR-GE, sağlık ve toplumsal fayda konularındaki çalışmalar aktarıldı. Gür, “14 fakülte, 4 yüksekokul, 1 devlet konservatuarı, 9 MYO ve 35 bin bandında öğrencilerimizle hizmetlerimize devam ediyoruz. Ayrıca 2 bin 192 idari ve bin 300 akademik personelle çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

    Koordinatör Fehmi Gür, farklı bölümlerde 22 bölüm program açılarak öğrenci alındığını ifade etti. Gür, YÖK kararı gereğince azami sürelerden dolayı 8 bin 776 öğrencinin kaydının silindiğini hatırlattı. Sağlık kampüsünde eğitim gören öğrenci sayısını da 5 bin 33’den 5 bin 795’e çıkarttıklarını vurguladı. Koordinatör Fehmi Gür, sunumunda akredite olan programları da hatırlatarak 2018 yılında 8 olan kalite akreditasyon sayısının 2020 yılında 17’ye çıkartıldığını ifade etti.

    Eğitimde kalite bağlamında engelsiz üniversite turuncu bayrak ödülü, kampüsün kanında hayat var kan bağış kampanyaları, GreenMetric Türkiye ve dünya derecelerini aktaran Fehmi Gür, spordaki başarılara da dikkat çekti. İHA ve insansız kara aracı çalışmalarının takımlar tarafından başarıyla sürdüğünü belirten Gür, kamuoyunda başarılarıyla bilinen Grizu-263 uzay takımının başarılarını da hatırlattı.

    2018 yılında 57 bin 903 olan mezun sayısının Haziran 2020 itibariyle 69 bin 129 olduğuna vurgu yapan Fehmi Gür, Erasmus ve Farabi programlarındaki uluslararasılaşma sayılarını da gazeteciler ile paylaştı. Teknopark başta olmak üzere bilimsel araştırmalar, Ar-Ge çalışmaları, sağlık hizmetleri hakkında bilgi veren Fehmi Gür, 15 Temmuz Şehitler Kampüsü’ndeki çalışmaların son hızla sürdüğünü aktardı. Gür, 2018 yılında 273 bin 677 metrekare olan yatırımların 2020 yılında 296 bin 709 olduğuna dikkat çekti. Ardından kürsüye gelen ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çufalı, şöyle dedi:

    “Fakültelerin kurulması YÖK’ün kararında oluşuyor. Ancak ilerleyen zamanlarda Zonguldak’a Hukuk Fakültesi ile ilgili bir çalışma yapılacaktır. Hastane ile ilgili biz bunu Sağlık Bakanlığı ile görüştük. Bu sıkıntılar bazen azaltılabilir. Bununla ilgili çalışmalar bir yıldır devam ediyor. SUT fiyatları güncellendi. Malzeme alımlarına başlandı. Araya Covid süresi girince yavaşladı. Hükümet bize ekstra destek verdi. Ancak borçlar konusunun çözümüne ilişkin de destek gelirse rahatlarız. Hastaneye hep beraber sahip çıkmalıyız. Dolayısıyla Hastanenin olumsuz bir şekilde anılması herkese zarar verir. Son iki yıldır temizliğin üzerinde hassasiyetle duruluyor. Personel canla başla çalışıyor. Bir kişi bir işten memnun olmayınca durumu sosyal medyadan yansıtabiliyor. Sıkıntıları CİMER yoluyla şikayet edilebilir, Bizzat tarafıma da iletilebilir. Biz üniversite olarak talep ettik, gerisini ilgili kurumlar belirleyecek ama bizim oraya ihtiyacımız var. Kampüs alanı çok daraldı ve Tugay alanı olursa bizim için mükemmel olur. Covid-19 süreci ile birlikte öğrencilerimiz aslında Zonguldak’ı ne kadar çok sevdiklerini ve özlediklerini ifade ediyorlar. Öğrencileri gerçekten bizlerde özledik. Covid-19 süreci nasıl işler bilemiyoruz ama biz her türlü eğitim ve öğretime hazırız. İster uzaktan ister normal.”

    Rektör Çufalı ve beraberindekiler inşaat çalışmaları devam eden İlahiyat Fakültesi ve Kütüphane binasını gezdi.