Etiket: Yeterli

  • Yorgancılar: “ABD ile ticaret hacmimizi yeterli bulmuyoruz”

    ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’ı ağırlayan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “ABD ile çok uzun yıllardır müttefikiz ancak ticaret hacmimizi yeterli bulmuyoruz” dedi.

    ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti. ABD Başkanı Trump’un Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşmasını, ABD’nin ekonomik çıkarlarını göz önünde bulundurarak gündemden kaldırdığını kaydeden Yorgancılar, Çin’de üretim yapan birçok firmanın ABD menşeili olmasına değindi. Yorgancılar, “ABD ile çok uzun yıllardır müttefikiz ancak ticaret hacmimizi yeterli bulmuyoruz. Başkan TRUMP döneminde ekonomik ilişkilerin de artmasını umuyoruz” diye konuştu.

    “Türk iş adamları girişimci ruha sahip”

    Türkiye’nin, Çin ve İtalya arasındaki en büyük üretim merkezi olduğunu kaydeden Yorgancılar, “Türk iş adamları girişimci ruha sahip. Şu anda ihracatın yüzde 92’si sanayi ürünleri kaynaklı. Eskiden çoğunlukla Türkiye’den tarım ürünleri ihraç edilirken, bu durum sanayide yaşanan gelişmeler ve Türk iş adamlarının girişimleriyle değişti. Türk iş adamlarının yurt dışında kurduğu işbirlikleri sayesinde 3. ülke pazarlarına girerken mevcut pazarlardaki paylarını artırdı” ifadelerini kullandı.

    “Terör dünyayı baskı altına almayı hedefliyor”

    Yorgancılar ziyarette, dünyanın bir çok yerinde yaşanan terör saldırılarından derlenen görüntüleri içeren bir sunum göstererek dünyanın 11 Eylül’de büyük çaplı terör saldırılarıyla tanıştığını ifade etti. Yorgancılar, şunları söyledi: “Terör sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı baskı altına almayı hedefliyor. Küreselleşen terörün çözümü de küresel olmak zorunda. Dünya üzerinde her devlet, terör ile ilgili sahip olduğu enformasyonu paylaştığı takdirde terörü bitirmenin daha kolay olacağını düşünüyorum.”

    İkili anlaşma vurgusu

    ABD Ankara Büyükelçisi John Bass da her iki ülke hükümetinin terörü global bir sorun olarak gördüklerini ve terörün önlenmesine yönelik iki ülke hükümetinin daha yakın işbirliğine gitmesi sonucunda başarılı sonuçlara ulaşacağına inandığını söyledi. Bass ayrıca Türkiye ile ABD arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek için daha önceki ABD başkanlarının gösterdiği çabayı Başkan Trump’ın da göstereceğine ve önümüzdeki dönemlerde bölgesel anlaşmalardan ziyade ikili anlaşmaların daha önemli hale geleceğini vurguladı.

    EBSO Başkanı Yorgancılar, ziyaret anısına ABD Büyükelçesi Bass’a plaket verdi.

  • “Akademik başarı tek başına yeterli değil, çoklu zekâ kavramları da değerli”

    Girne Amerikan Üniversitesi Okullar Grubu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ferdiye Ersoy; eğitim sektöründe aynı başarı kriterlerine sahip bir “grup” olabilmenin oldukça zorlu bir süreç ve iddia içerdiğini belirterek, “Öğrenci odaklı 6 okul; bin 300’ün üzerinde öğrenci ile hedeflerimize yürüyoruz” şeklinde konuştu.

    Katıldığı özel bir televizyon programında, eğitim sektöründeki gelişmeleri değerlendiren GAÜ Okullar Grubu Başkanı Ersoy; “Okullar grubumuzda kreş, ana okul, ilkokul ve kolej olmak üzere değişik okullarımız var. Yani toplam 6 okuldan oluşan bir gruptan bahsediyoruz. Okullar grubumuzda; 2 yaşından başlayıp, 17-18 yaşına kadar gelen bir yaş grubu dâhilinde 1300’e yakın öğrencimiz var. 300’e yakın da öğretmen, idari kadromuz ve hizmetlilerimiz de bu sayıya eklenmelidir. Dolayısıyla ‘aile’ derken, ciddi bir aileden bahsediyoruz” İfadelerini kullandı.

    Üç yerleşkede 2 yaşında kreşe başlayan bir öğrencinin; büyük bir aile içerisinde devam edip, hayata hazırlanmasının çok büyük bir avantaj olduğunu kaydeden Ersoy, “2 yaşından, üniversite, master ve doktoraya kadar giden programlarımız var. Velilerimize de şu mesajı vermek istiyoruz. Öğrencilerimizi sadece kendi üniversitemize hazırlamıyoruz. Tabii ki bu seçimi yaparlarsa, mutluluk duyarız. Onlar, daima bizim bir parçamız. Ama biz öğrencilerimizi, global bir birey olmak için hazırlıyoruz. Bana göre de; akademik başarı çok önemli ama artık çoklu zekâlar konuşuluyor ve bunu dikkate değer buluyoruz. Zekâ, akademik notlar bir kişinin, başarılı olduğunun yegâne kanıtı olmayabilir her zaman. O yüzden, her öğrencimizin kişisel gelişimini ancak kendisine göre tanzim edebilirsek, başarılı olmuş sayılabiliriz. Sadece, akademik başarı üzerinde durmuyoruz, ama akademik başarıyı çok istiyoruz, elde etmek için de çok uğraşıyoruz” dedi.

  • Türkiye’de kurbanlık hayvan sayısı yeterli

    Konya Ticaret Borsası (KTB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik, Türkiye’de kurbanlık hayvan sayısının yeterli olduğunu söyledi.

    KTB Başkanı Hüseyin Çevik 2015 yılı sonu itibariyle TÜİK rakamlarına göre, Türkiye’de yeterli kurbanlık sayısının mevcut olduğunu ve ithalata dayalı bir hayvancılık politikasından çıkılması gerektiğini belirtti. Çevik şöyle konuştu:

    “TÜİK verilerine göre, Türkiye’de büyükbaş hayvan (sığır, manda) sayısı 14.1 milyon, koyun 31.5 milyon, keçi ise 10 milyon 500 bin baştır. Konya’da ise 750 bin büyükbaş, 2 milyon 300 bin küçükbaş hayvan varlığı mevcuttur. Türkiye’de toplam yıllık kesilen büyük ve küçükbaş hayvan sayısı yaklaşık 11 milyon olup, bunun 900-950 bin büyükbaşı ve 2 milyon 700 bin küçükbaşının kurban bayramlarında kesildiği tahmin edilmektedir. Türkiye’de yeterli kurbanlık sayısı mevcut olup, herhangi bir sıkıntı yoktur. Kaldı ki, devletimiz 100 bin baş besilik daha ithalatı bağlantısı yapmıştır. Bu ithalat bağlantısı hayvan arzında bir sorun olmaması için yapılmış olsa da bizim ithalata dayalı bir hayvancılık politikasından çıkıp, kendi hayvan varlığını artırmaya ve kendi kendine yetecek konuma gelme konusunda çalışmalarına başlamamız gerekmektedir.”

    Kurbanlık seçerken dikkat edilecek hususlar

    Kurbanların güvenilir, tanıdık satıcılardan ve veteriner hekim kontrolündeki hayvan pazarlarından satın alınarak hijyenik şartlarda kesim yapılmasının doğru olacağını ifade eden Çevik, “Satın alınacak kurbanlık hayvanın pasaportu, nakil belgesi görülmelidir. Pasaporttaki numarayla kulak küpesindeki numara kontrol edilmelidir. Pasaportta kulak küpe numarası, hayvanın nerede yetiştirildiği, hangi ilde, hangi ilçede, hangi vatandaşa kayıtlı olduğu ve aşıları yazar. Yetkililerimiz de denetimlerini sürdürmeli, vatandaşlarımızın güvenli, kurban vasfı taşıyan kurban almalarını sağlamalıdır. Kurbanlık hayvan seçerken İslami şartlar yanında hayvanların hem sağlığına ve mutlaka veteriner sağlık raporu ve kulak küpesinin olmasına, ileri derecede gebe veya yeni doğum yapmış olmamasına dikkat edilmelidir. Keçinin bir yaşında, koyunun bir yaşını doldurmuş veya 6 aylık olup, bir yaşındaki gibi gösterişli olması şarttır. İnek, dana, tosun, boğa, manda ve düvelerin 2, devenin de 5 yaşını doldurmuş olması gerekir. Dış yüzeyi tüm noksanlıklardan ari ve semiz hayvan kurban edilebilir. Kondisyonu iyi, yuvarlak hatlı ve vücutta kemik çıkıntıları fark edilmeyen, çevresine tepki veren, arka bölümü ıslak olmayan ve dışkı bulaşmamış hayvanlar seçilmelidir. Tek gözü kör, topal, dişlerinin yarısı eksik; kulağı, boynuzu ve kuyruğunun çoğu olmayan, bir ayağı kesik, yaralı ya da kırık olan, meme uçları kopuk, burnu veya dili kesik ya da büyük bölümü olmayan, ölmek üzere olan, aşırı zayıf, hasta hayvanlar kurbanlık olmazlar.Kurbanlık alacak vatandaşların özellikle büyükbaş hayvanda gebe olma ihtimalini göz önünde bulundurarak dişilerden ziyade erkek olanları tercih etmesi daha isabetli olacaktır” diye konuştu.

  • Yazın Olumsuz Etkilerinden Yeterli Ve Dengeli Beslenerek Kurtulun

    Diyetisyen Laleş Güzel, yaz aylarında sıcaklıkların ve nemin artmasına bağlı olarak vücut ısısının arttığını ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirterek, su tüketiminin önemine dikkat çekti. Çay, kahve ve gazlı içeceklerin suyun yerini tutmadığını vurgulayan Güzel, günde 2,5 litre su içilmesi gerektiğini söyledi.

    Diyetisyen Laleş Güzel, sıcak havaların artmasıyla beraber terlemenin arttığını ve buna bağlı olarak sıvı kaybının da arttığını kaydederek, bazı uyarılarda bulundu. Günde 2-2,5 litre su içilmesi gerektiğini kaydeden Güzel, çay, kahve ve gazlı içeceklerin suyun yerini tutmadığının altını çizerek, sıvı ihtiyacını karşılamak için suyun yanı sıra şekersiz kompostolar, limonata, hoşaf ve cacık gibi besinlerin tüketilmesi gerektiğini belirtti. Güzel, yazın olumsuz etkilerinden kurtulmak için yeterli ve dengeli beslenilmesi ve kızartmalardan uzak durulması gerektiğini, karpuz, kavun, üzüm gibi yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini aktardı. Güzel şunları kaydetti:

    “Yaz aylarında terlemenin artmasıyla beraber su ve mineral kayıpları oluşabilmekte, bu da yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik gibi durumlar ortaya çıkarabilmektedir. Havaların sıcak olmasından dolayı besinlerin bozulma ihtimali daha yüksek olmakta, bu da gıda zehirlenmelerine sebep olabilmektedir. Yazın bu olumsuz etkilerinden yeterli ve dengeli beslenmeyle korunabilirsiniz. Kahvaltıda kızartmalardan uzak durmamız gerekiyor. Bunun yerine daha hafif haşlanmış yumurta olabilir. Şeker hastaları hipoglisemi yaşamamak için öğün atlamamaya özen göstermeli. Yaşamsal ihtiyacımız olan su tüketimine yazın da mutlaka dikkat edilmeli. Yazın terleme daha fazla olduğu için sıvı kaybımız daha fazla olmakta, günde 2-2,5 litre kadar sıvı tüketimine dikkat edilmeli. Çay, kahve ve gazlı içeceklerin suyun yerine geçmediği asla unutulmamalı. Sıvı ihtiyacımızı karşılamak için şekersiz kompostolar, limonatalar, şekersiz hoşaf, cacık, ayran gibi içecekler tüketilebilir.”

    “ENERJİSİ YÜKSEK TATLILAR YERİNE DONDURMA TERCİH EDEBİLİRSİNİZ”

    Sebze meyve tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Güzel, enerjisi yüksek tatlılar yerine meyveli, sütlü ya da dondurma gibi tatlıları tercih etmemiz gerektiğini vurgulayarak, “Günde altı yedi porsiyon kadar sebze tüketilmeli. Sebze meyveden kastımız yaz meyvelerinden karpuz, kavun, üzüm tarzındaki yiyeceklerin tüketimine muhakkak dikkat edilmeli” diye konuştu.

  • Sağlıklı Dişler İçin Fırçalamak Yeterli Değil

    Ağız ve diş sağlığı için diş fırçalamanın yeterli olduğunu düşünenlere, uzmanından “Yanılıyorsunuz, tek başına diş fırçalamak yeterli değildir” uyarısı geldi.

    İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Meşeli, diş arası temizliğinin diş sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek toplumda yaygın bir dizi yöntemin ciddi sağlık sorunlarına zemin oluşturduğunu söyledi.

    Diş eti hastalıklarına karşı mücadelenin gerekliliklerini sıralayan Dr. Meşeli, “Diş eti hastalıklarının birincil sebebi olarak kabul edilen mikrobiyal dental plak, ağızda her zaman var olan bakterilerin bir araya gelerek oluşturdukları, suyla çalkalama yaparak uzaklaştırılamayan, yapışkan bir tabakadır. Bu tabakanın hastalar tarafından günlük, düzenli bir şekilde dişler ve diş eti üzerinden uzaklaştırılması diş eti hastalıkları ile savaşta oldukça önemlidir” dedi.

    “DİŞ ARALARI KÜRDANLA TEMİZLENMEMELİ”

    Diş arası temizliğinin kürdan gibi materyaller ile yapılmasının yanlışlardan biri olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Emre Meşeli, şu uyarılarda bulundu:

    “Sadece diş fırçalamak ağız sağlığının korunmasında yeterli değildir. Diş fırçalayarak dişlerin sadece açıkta kalan yüzeyleri temizlenmekte, dişlerin birbirine bakan, diş arası bölgeleri ise temizlenememektedir. Diş arası temizleme alışkanlığının yaygın olmaması sebebiyle, diş eti hastalıklarının ve diş çürüklerinin en sık bu bölgelerde görüldüğü izlenmiştir. Diş aralarının günde en az 1 kere diş ipi, arayüz fırçaları gibi özel üretilmiş diş arası temizleyicileriyle temizlenmesi ağız sağlığının korunmasında diş fırçalama kadar önemlidir. Diş aralarının kürdanla temizlenmesi toplumumuzda oldukça sık görülen yanlış bir uygulamadır. Üretilen bu kürdanların yapısı diş araları için uygun değildir. Kürdanla temizleme, diş etinde zedelenmelere ve kanamalara, dişlerde hareketlenmeye, diş aralarında açılmaya ve dişlerde ayrılmaya sebebiyet verebilir. Bu sebeplerden dolayı kürdan kullanımından kaçınılmalı, bunun yerine diş ipi ya da arayüz fırçası tercih edilmelidir.”

    Diş arası temizliğinde diş hekimlerinin rolüne de dikkati çeken Meşeli, “Düzenli diş hekimi kontrolünde kalan hastalara, uygun diş fırçası ve diş arası temizleyicisi hekim tarafından önerilmekte ve bunları hangi yöntemlerle kullanacağı anlatılmaktadır. Bu sayede hastanın tedavide etkin bir rol üstlenmesi sağlanarak, diş hekimi-hasta işbirliği ile tedavi süreci yönetilmiş olur” diyerek sözlerini tamamladı.