Etiket: Yeter”

  • Doç. Dr. Özyaral: “Her meslekte star olunur, yeter ki aklınızdan ve kalbinizden geçeni tercih edin”

    Öğrencilerin merakla beklediği 2016 ÖSYM tercih kılavuzu yayınlandı. YGS ve LYS’nin tamamlanmasının ardından üniversiteye yerleşmek isteyen binlerce aday için tercih dönemi başladı.

    Tercih döneminde özellikle aileleri uyaran İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral “Tercih döneminde iki noktadan hareket etmek gerektiğini düşünüyorum bunların bir tanesi aile diğeri de evlatlarımız” dedi. Doç. Dr. Özyaral, “Gençler artık hayatlarının kararını veriyor. Meslek seçmek bir kariyer, hayata bir dirsek ve yeni bir yaşam şekli çünkü buraya kadar ne yaptık ilk ve orta öğretim, lise dedik ama artık gelecek adına konuşuyoruz. Hem ekonomik değer kazanacaksın hem katma değerinle beraber sistemde yerini alacaksın. Dünya küçüldü küreselleşen dünyada gençler hangi mesleği seçeceğini çok iyi bilmeli” dedi.

    “Tercihi aile değil çocukları yapsın”

    Bazı değerler bazı meslekleri yok ederken bazı değerlerinde o mesleklerin içinde yeni ana meslekler çıkardığını söyleyen Doç. Dr. Özyaral, “Bugün Yeni Medya’yı konuşuyoruz, öğrenciler sosyal medya üzerinden çok hızlı iletişim sağlıyor. Tercih döneminde aileler tercih yapmaya kalkıyor hayır aile değil evlatları karar verecek. Her meslekte star olunur. Herkes kendi mesleğinde yürümeli. Starlığını orada yapmalı. Teknik adam olmak MYO’lar için çok önemli çünkü Türkiye’nin en büyük ihtiyacı bu. Herkes mühendis, doktor, eczacı, kimyager olmamalı. Bu yanlış bir bakış açısı” diye konuştu.

    “Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şey eğitim”

    “Teknik işler beceriye dayalıdır. İki yıllık bir eğitim bu donanımı size kazandırıyor” diyen Doç. Dr. Özyaral sözlerine şöyle devam etti;

    Eğer ben tekrar okumak istiyorum derse öğrenci dikey geçiş yapabilir. Onun üstüne yüksek lisans, doktora yapabilirler, önlerinde bir sınır yok. Önemli olan kalbinizin ve aklınızın ne söylediğidir. Başkalarının ne söylediği çok önemli değil ne yapmak istediğiniz çok önemli. Görüyoruz hekim arkadaşlarımız var sanatçı oldular. Yani meslek başka bir şey duygular bambaşka bir şey. Dolayısıyla çok yönlü olmaya çalışalım kısır kalmayalım. Üniversiteye geldikten sonra da öğrencilerimiz okumaya devam etsin. Herkes üç dört büyük şehirde iş bulmak istiyor küreselleşen dünyada böyle bir şey yok. Amaç döndüğümde memleketime nasıl hizmet edebilirim olmalı. Bugün Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan konu eğitim. Hangi üniversiteden eğitim almak istiyorlarsa gençler lütfen gidip kapısını çalıp laboratuvarlarını, atölyelerini görsünler. Orada hangi öğretim üyeleri var ve kaç yazı yazmış araştırsınlar. Bunlar olmadan eğitim olmaz. Okulun temelini içindeki akademisyenler oluşturur. Kapalı kapılar ardında üniversite olmaz, üniversite kapılarını sonuna kadar açmak zorundadır.”

    “Biz üniversitede bilgili, donanımlı ve becerikli gençler yetiştireceğiz”

    Vakıf başkanının sözünden örnek veren Doç. Dr. Özyaral, “Vakıf Başkanımız rahmetli Mehmet Balcı’nın bir sözü var ‘Ülkemize aydın gençler yetiştirmeliyiz ki onlar bizim ülkemizi çok güzel yönetsinler’ dedi, bu çok önemli bir sözdür. Dolayısıyla biz çok iyi gençler yetiştirmeliyiz, donanımlı, bilgili, becerikli, başını dik tutan kendi kararlarını verebilen çocuklarımız olmalı ki biz kendimizi onlara emanet edelim. Bizim felsefemiz bu, burada en iyi eğitimi verelim istiyoruz. Lisans bölümümüzü yazan çocuklarımız yüzde 100 burslu okuyacak. Biz Anadolu’dan aldığımız bütün kültürümüzü hamur ettik, geldik İstanbul’un son kapısına Silivri’ye şöyle bir Avrupa’ya bir bakalım diyoruz, bundan sonra Avrupa bizden korksun” dedi.

  • İçişleri Bakanı Ala: “Terör Belasına Artık Bütün Türkiye’de ’Yeter Artık’ Demenin Zamanı Gelmiştir”

    İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Bu bölgedeki bütün kardeşlerime sesleniyorum. Bu terör belasına artık bütün Türkiye’de yeter artık demenin zamanı gelmiştir. Bütün kardeşlerim ve kendi çocuklarımın geleceği için artık ’edi bese’, ’yeter artık’ desinler” dedi.

    İçişleri Bakanı Efkan Ala, Batman’daki ziyaretleri kapsamında Valilik tarafından şehit ve gazi yakınlarına yönelik verilen iftar programında konuştu.

    Bir düğün salonunda düzenlenen iftar programında konuşan Bakan Ala, bölgede yaşanan terör olaylarına değinerek, Türkiye olarak terör olaylarına dur denilmesi gerektiğini dile getirdi.

    Batman ve bölgedeki ailelere seslenen Efkan Ala, “Buradan ailelere sesleniyorum. Şu anda evinde iftarını açmış bizi dinleyen bütün Batmanlı vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu bölgedeki bütün kardeşlerime sesleniyorum. Bu terör belasına artık bütün Türkiye’de yeter artık demenin zamanı gelmiştir. Bütün kardeşlerim ve kendi çocuklarımın geleceği için artık ’Edi bese’ (artık yeter) desinler. Türkiye koşmak istiyor. Ayağındaki bu terör prangasını da çıkararak. Biz bize düşeni yapacağız ve yapıyoruz. Bu konuda hiç endişeniz olmasın” diye konuştu.

    “KARDEŞLERİMİZİ MARKSİST ve DİN DÜŞMANI BİR ÖRGÜTÜN İNİSİYATİFİNE ASLA TERK ETMEYİZ”

    Daima bölgedeki halkın yanında olduklarını vurgulayan Efkan Ala, şunları kaydetti: “Biz bizim kardeşlerimizi Marksist ve din düşmanı bir örgütün inisiyatifine asla terk etmeyiz. Anca beraber kanca beraber. Asla terk etmeyeceğiz. Ama bu millete, bu insanlara Türkiye’ye zarar vermek neden? 2002’den beri tek vücut halinde Batman, Edirne, Artvin, Antalya hep birlikte her yerden Türkiye’yi nereden aldık nereye getirdik. Ama bu kadar hainlik neden? Biz demokrasi gelişsin istiyoruz. Buradaki çocuklar iş bulsun, mühendis olsun istiyoruz. Sayamayacağım kadar ne kadar önemli meslek varsa o mesleklere sahip olsunlar. Neden bu çocukların önüne engel çıkarıyorlar. Bunun savunması herkes tarafından sorulması lazım. Biz bize düşeni terörle teröristle mücadeleyi layıkıyla yerine getireceğiz ve getiriyoruz.”

    Bakan Ala, Batman’daki programının ardından kentten ayrıldı.

  • “Tüm İş Kazaları Önlenebilir, Yeter Ki Eğitimler Verilsin”

    Yaklaşık 5 milyon adam-saatlik iş günü kayıpsız çalışma gerçekleştirmeyi başardıklarını belirten Philsa İşletmeler Direktörü Dominique Voegeli, “Yeterli önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi durumunda tüm iş kazalarının önlenebileceğine inanıyoruz” dedi.

    İş sağlığı ve güvenliği konusunda 4 milyon 900 bin adam-saatlik kayıpsız iş gününe imza atarak bu alandaki önemli kuruluşlardan biri olan Philsa İşletmeler Direktörü Dominique Voegeli, iş kazaları konusunda mükemmelliğe ulaşmanın yolunun insan kaynağı ve teknolojiye yatırım yapmaktan geçtiğini söyledi.

    İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası nedeniyle açıklama yapan Voegeli, 20 yıldan fazla süredir ülke ekonomisine katkı sağladıklarına değinerek, “Kuruluşumızdan bu güne kadar Türkiye’de faaliyet sürecimizde; yatırımlarımızı, ihracat hacmimizi ve kaliteli insan kaynağımızı artırırken, iş sağlığı ve güvenliği her zaman şirket olarak ilk odağımız oldu. Biz iş kazalarının tümünün yeterli önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi durumunda önlenebileceğine inanıyoruz” dedi.

    ÇALIŞAN KATILIMI VE FARKINDALIĞIN GELİŞMESİ EN ÖNEMLİ HEDEFİMİZ

    İş sağlığı ve güvenliği konusunda şirket olarak önleyici yaklaşımı benimsediklerini ifade eden Voegeli, “Philsa, olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda sürekli iyileştirmeye odaklandık. Bizim için öncelikten de öte, temel değerlerimizden biri olan iş sağlığı ve güvenliği konusunda önleyici yaklaşımı benimsiyoruz. Bu nedenle, çalışanlarımıza yönelik çok kapsamlı eğitimler düzenliyoruz. Çalışan katılımının iş sağlığı ve güvenliği konusundaki tüm aksiyonların en değerli öğesi olduğunu düşünüyoruz. Çalışanlarımızın farkındalıklarının sadece işyeri ile sınırlı kalmaması, iş dışındaki yaşamlarında da bu konuda bilinçli olmaları gerektiğine inanıyor, ‘güvenli yaşam’ bilincinin artması için çalışıyoruz” dedi.

    İş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmaları teşvik etmek için etkin şekilde kullanılan ‘Davranış Odaklı İş Güvenliği’ ve ‘İş Güvenliği Liderliği’ programları uyguladıklarını ve çalışanlara yönelik kapsamlı ve periyodik eğitimler düzenlediklerini anlatan Voegeli, “Bu eğitimlerin içerikleri arasında; ‘Davranış Odaklı İş Güvenliği’, ‘Yöneticiler İçin İş Güvenliği’, ‘İş Güvenliği Liderliği’, ‘İş Ekipmanlarının Güvenli Kullanımı’, ‘Güvenli Sürüş Tekniği’, ‘Alt İşveren İş Sağlığı ve Güvenliği’, ‘Acil Durum Yönetimi’, ‘Etiketleme-Kilitleme Sistemi’, ‘Makine Güvenliği’, ‘Herkes için Ergonomi’, “Elektrik Güvenliği’ gibi konular buluyor. Üretim sahasındaki çalışanlarımızın eğitiminin yanı sıra ofis çalışanları için de ofis ergonomi programı ile sağlıklı yaşam çalışmalarını hayata geçirdik” diye konuştu.

    Önümüzdeki döneme dair öncelikli hedefleri arasında, çalışanların kişisel farkındalık ve katılımlarını en üst seviyelere çıkarmak olduğunu dile getiren Voegeli, “Davranış odaklı iş güvenliği yaklaşımı ile her çalışanın, kendisinin ve çalışma arkadaşlarının güvenliğinden sorumlu bir iş sağlığı ve güvenliği lideri olarak gelişmesini sağlamak, en yüksek güvenlik standartlarına sahip üstün teknolojik donanımdaki ekipmanları şirkete kazandırmak ve iş güvenliğine yatırım yapmaya devam etmek kararındayız” dedi.

  • “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” Yürüyüşü

    Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından “Kanser Haftası” dolayısıyla “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” temalı yürüyüş gerçekleştirdi.

    Halk Sağlığı İl Müdürlüğü, 1-7 Nisan Kanser Haftası etkinlikleri kapsamında İstiklal Caddesi’nde yürüyüş düzenledi. Çiftlik Verem Savaş Dispanseri önünde başlayan yürüyüş, çiftliğin başından aynı yere dönülmesi ile son buldu. “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” yürüyüşüne Samsun Vali Yardımcısı Ali Galip Saral, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun Mehel, Sağlık İl Müdürü Dr. Yusuf Köksal, Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Tabip Odası Başkanı Fatih Özkan, STK temsilcileri, sağlık çalışanları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

    Yürüyüş sonunda açıklamalarda bulunan Samsun Vali Yardımcısı Ali Galip Saral, “Bugün kanser haftasının başlangıcı. Amacımız bir farkındalık oluşturmak. Kanserin önlenebilecek bir rahatsızlık olduğunu herkese anlatmaya çalışıyoruz. Bu amaçla Samsun’da merkezde ve ilçelerde KETEM’leri açtık. Epey yararlı olduklarını düşünüyoruz. Bütün amacımız Samsun’un tamamına KETEM’leri yerleştirmek ve vatandaşlarımızı bu hastalığa karşı erken tanı ile tedavi ederek kanseri yenilebilecek bir hastalık olduğunu kanıtlamaktır. Bu etkinliğe katılan herkese teşekkürlerimizi sunuyorum. Bu etkinlikler değişik çalışmalar ile sürecek” dedi.

    Yürüyüş etkinliği, stantta dağıtılan küçük hediyelerden sonra son buldu.

  • “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” Projesi

    Samsun’da İlkadım Belediyesi, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” adlı ödüllü yarışmanın startı verildi.

    Yarışmada Samsun’daki 17 ilçede 300 ortaokulunda eğitim gören yaklaşık 74 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Proje kapsamında öğrencilerden “Kanserden Korunma Yöntemleri, Taranabilir Kanserler ve Tarama Merkezleri” ile ilgili kolaj veya 3 boyutlu görsel tasarım projesi hazırlamaları isteniyor. Ayrıca yakınlarını kanser taramaları için Toplum Sağlığı Merkezleri(TSM) ve Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerine yönlendirme yapan öğrencilere yarışma sonunda çeşitli hediyeler verilecek.

    Samsun Serra Otel’de düzenlenen açılış törenine İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun Mehmet Mehel, okul müdürleri, sağlık personelleri ve öğrenciler katıldı.

    Açılış töreni öncesi Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Kanser Birimi Hekimi Dr. Elif Özkaya, düzenledikleri projenin sunumunu yaptı.

    KASAPOĞLU: “KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR”

    Proje sunumunun ardından kürsüye çıkan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, “Kanserin yüzde 90’ı çevresel etkenler, yüzde 10’u genetik faktörlerdir. Çevresel etkinliklere baktığımız zaman sigaradan, güneşine, beslenmesine ve hareketsiz yaşamına varıncaya kadar hepsi çevresel etkenliğin içindedir. Yani kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulamak istiyorum. Kanser bugün gerçekten yüzde 90 çevresel etkenlerle beraber önlenebilir bir hastalıktır. Kanser bugün dünyada ve Türkiye’de ölüm sıralamalarında 2.sırada bir hastalıktır. Ama aynı şekilde de yüzde 90 oranında önlenebilir bir hastalıktır” dedi.

    MEHEL: “TÜRKİYE’DE 2025 YILINDA KANSER ORANI 100 BİNDE 550’LERE ÇIKACAK”

    Kanserin çağımızın bir hastalığı olduğunu ifade eden Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm.Dr. Dursun Mehmet Mehel, “Türkiye’de şu anda 100 binde 250 görülen kanser oranı, inşallah gerçekleşmez ama 2025 yılında 100 binde 550’lere çıkacağı öngörüsü var. Bunu korkutmak için değil, önlemimizi alalım diye söylüyorum. Amerika’da bu oran 100 binde 550’nin üzerindedir. Birincisi kanseri önlememiz gerekiyor. Bunun için alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Hastalandığınız zaman misafirimizsiniz. Gereken bütün ilmin vermiş olduğu en son aşamadaki tedavi uygulanacaktır” diye okunuştu.

    KÖKSAL: “KANSERLERDEN ARTIK KORKULACAK BİR ŞEY KALMADI”

    Kanserin bir şekilde tedavisinin olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal, “Ama tedaviden daha önemli olan koruyucu tedbirlerdir. Sağlık Bakanlığımız da son yıllarda artık sağlıklı yaşam kültürünü oluşturmak için bunu halkımızla, gençlerimizle, vatandaşlarımızla oturtturmak için birçok faaliyetler gerçekleştiriyor. Kanserden artık korkulacak bir şey kalmadı. Kanserden korkmaya gerek yok. Ama öncelikle hem erken teşhis anlamında kontrollerimizi yaptırmak hem de sağlıklı yaşam kültürünü kendimize artık alışkanlık hale getirmek zorundayız. Kanserin yüzde 90’ı çevresel faktörlerdir. Biz kendimize baktıktan sonra, biz alışkanlıklarımızı değiştirdikten sonra, kötü alışkanlıklardan uzaklaştıktan sonra kanserden korkmaya gerek yok. Onun için bu sağlıklı yaşam kültürünü, ailemize ve çevremize oturtturmamız gerekiyor. Bu oturttuktan sonra ne kanserden ne de hastalıktan korkmaya gerek yok.

    Projeyi desteklediklerinin altını çizen İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, “Proje ile 300 okulumuzda 74 bin öğrenci ve 300 öğretmenimiz ile farkındalık eğitimi vermeyi hedefliyoruz. Toplumun en dinamik kesimi olan gençleri hangi işin içine biz gönüllü olarak koyabilirsek bu alanda mesafeler alabiliyoruz. Kanser hastalığının erken teşhis edilmesi, bu konuda çağımızın toplumsal bilinç oluşturulması ve bunun için de ailelerimizin gözbebeği olan gençlerimizin harekete geçirilmesi hedefleniyor. Öğrencilerin yetişirken yaşamış oldukları toplumun sorunlarına ilgi duyan ve bu sorunlar için çözümler düşünen ve çözümler üreten sorumluluk sahibi olan kişiler olarak yetiştirmemiz gerekiyor. ‘İnanırsan yapabilirsin’ sözü herkes için geçerli” şeklinde konuştu.

    BAŞKAN TOK: “EĞİTİM ÇOCUKLARDAN BAŞLIYOR”

    Proje kapsamında 17 ilçede 300 okulda yaklaşık 74 bin öğrencinin bu projeye dahil olacağını belirten İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok ise şöyle konuştu: “Belediyecilik sadece yol, kaldırım, temizlik yapmak değildir. Vatandaşlarımızın doğumundan ölümüne kadar her hali ile ilgilenen bir kurum olmamız münasebetiyle, yerel yönetimlerin Mahalli İdareler Kanunu’nun bize vermiş olduğu yetki ve sorumluluk bilinci ile hareket ederek, halkımızın sağlığı noktasında da bilinçlendirilmesi noktasında da bu projede bulunmak bizi mutlu etti. Bu proje 17 ilçede 300 okulda 74 bin öğrencimize yönelik yapılacak bu ödüllü projede hem öğrencilerimizin kanser noktasında bilinçlenmesi hem de bu bilinç noktasında da ailelerini yönlendirmesini çok önemsiyoruz. Eğitim çocukluktan başlıyor. Çocuklarımız bu bilinci öğrendikten sonra annelerine, babalarına ve büyüklerine kanser ile ilgili muayenelerini yaptıracaklar.”

    Öğrenciler, kanser ile ilgili bilgilere sahip olduklarını, ailelerine ve akrabalarına kansere karşı tedbir alınması ile ilgili uyarılarda bulunacaklarını söylediler.

    Konuşmaların ardından İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin ve Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, “Sen İste Yeter, Kanser Çeker Gider” isimli projenin başlaması için protokol imzaladılar.