Etiket: Yerli

  • Bakan Koca, Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu Toplantısı’na başkanlık etti

    Bakan Koca, Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu Toplantısı’na başkanlık etti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu’nun ilk toplantısına başkanlık etti. Bakan Koca, “Türkiye’nin umudu bu odada. Bu toplantıda yapılan çalışmaları değerlendirip sonuçlandırma noktasında hızlı bir gayret içinde olacağız” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu’nun ilk toplantısına başkanlık etti. Toplantıya, Türkiye’de Covid-19’a karşı aşı çalışmalarını yürüten bilim insanları, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve bakanlık yetkilileri katıldı.

    Sağlık Bakanı Koca, toplantının açılış konuşmasına, “Türkiye’nin umudu bu odada” diyerek başladı. Türkiye’de 14 farklı merkezde Covid-19 aşı çalışmasının devam ettiğini hatırlatan Bakan Koca, “Bu toplantıda yapılan çalışmaları değerlendirip sonuçlandırma noktasında hızlı bir gayret içinde olacağız” dedi.

    TÜSEB ve TÜBİTAK’ın salgının ilk günlerinde çağrıya çıktığı, başvuranlar arasından 14 projenin onaylanarak çalışmalarına başladığını söyleyen Bakan Koca, bu süre zarfında pre-klinik ve klinik safhada önemli mesafe alındığını belirtti. Gelinen noktada 5 aşının hayvan denemelerinin tamamlandığını ifade eden Sağlık Bakanı, Kayseri Erciyes Üniversitesinde ve Ankara Üniversitesinde geliştirilen iki aşı adayının insan üzerinde denemelerinin başlayacağını da belirtti. Standartlardan taviz verilmeden ama bürokrasiye de boğulmadan hızlı yol alınması gerektiğinin altını çizen Bakan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuz (TİTCK) aşı kılavuzunu hazırlayarak geçen hafta yayınladı. Bu kılavuzda, klinik araştırma öncesi aşı çalışmalarında yapılması gerekenler detaylarıyla yer alıyor. Çalışmalar bu çerçevede ilerlemeye devam edecek. Öte yandan, büyük hayvan çalışmalarının yapılacağı ve GLP özelliklerini taşıyan ilk laboratuvarımızın akreditasyon süreci tamamlandı. İstanbul Mehmet Akif Ersoy Hastanemizdeki bu laboratuvarımız, Türkiye’nin tüm aşı, ilaç ve tıbbi cihaz çalışmalarına büyük güç katacak.”

    Bakan Koca toplantının devamında, Covid-19 aşı çalışmalarını yürüten Erciyes, Marmara, Atatürk, Hacettepe, Yıldız Teknik, Ege, Ankara, Ortadoğu Teknik, Selçuk, Boğaziçi, Akdeniz Üniversitelerinden ve İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nden bilim insanlarından detaylı bilgi aldı. Bilim insanları da projelerinde geldikleri noktayı, ihtiyaçları ve çözüm önerilerini paylaştı.

  • Bakan Dönmez: “Yerli lityum üretimi yıl sonunda başlayacak”

    Bakan Dönmez: “Yerli lityum üretimi yıl sonunda başlayacak”

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, elektrikli otomobiller, telefonlar ve tabletlerdeki bataryalarda kullanılacak yerli lityum üretiminin yıl sonunda başlayacağını duyurdu.

    Bakan Dönmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bordan lityum üretim atağımızı başlattık. Yerli üretim lityum, elektrikli otomobillerde, telefonlarda ve tabletlerdeki bataryalarda kullanılacak. Yıl sonunda üretime başlayacağız” ifadelerine yer verdi.

  • Yerli ve milli kenevir çeşit adayı ‘Narlı’da ilk hasat alındı

    Yerli ve milli kenevir çeşit adayı ‘Narlı’da ilk hasat alındı

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından başlatılan proje ile çalışmalarına başlanılan yerli ve milli kenevir çeşit adaylarından Narlı’nın ilk hasadı gerçekleştirildi.

    Geçen yıl ocak ayında tescil edilmesi için başvurulan Narlı’nın Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama Alanı’nda ekimi yapıldı. Tescil edilmesi durumunda ülke ihtiyacına yeter miktarda tohumluk üretilebilmesi için yapılan ekim çalışmasında bugün ilk hasat günüydü. Yapılan hasatta 30 kilogram tohumluk elde edilmesi bekleniyor. Elde edilecek bu tohumlardan yapılacak yeni ekimlerle 2021 yılında 600 kilogram, 2022 yılında ise 12 bin kilogram tohumluk üretilmesi hedefleniyor.

    Hasat öncesi yapılan törende konuşan OMÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Selim Aytaç, “2018 yılında tek bitkiden 10-15’şer gram olarak elde edilen ’Narlı’ ve ’Vezir’ nisan-ekim ayları arasında bir generasyon, Kasım-Mart arasında ise ikinci generasyon olmak üzere bir yılda iki ürün alarak tohumluklarımızı bugün 400-500 metre kare alana ekecek duruma getirmiş durumdayız. Arkamda görmüş olduğunuz ’Narlı’ ya ait 400 metre kare alandan hasat ve harman sonrası 30 kilogram civarında tohumluk beklemekteyiz. Bugün hasat edilecek olan bu tohumlardan 2021 yani önümüzdeki yıl sonunda 600 kg, 2022 yılı sonunda ise 12 bin 000 kg tohumluk üretilmesi hedeflenmekteyiz. Benzer tohumluk çoğaltım planlanması “Vezir” için de geçerlidir” dedi.

    Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, “İnşallah bunlar bizim temel üretim materyalimiz olacak. Bunlardan da Türkiye’de ihtiyaç duyulan mevcut ilk tescilli çeşit olarak üretime başlayacağız. Hem bölgemiz hem ülkemiz bu kalkınma sürecinde kenevirde de bir atılım yapmış olur” diye konuştu.

    Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Keneviri ülkemize bütün unsurlarıyla destek olacak bir ürün olarak sadece kazanç kapısı olarak görmüyoruz. Ülkemizin geleceğine bir yatırım olarak görüyoruz. O nedenle üniversite olarak bize düşen bilgi üretimi ve üretilen bilgilerin uygun şekilde servis edilmesini, gerekli AR-GE destekleriyle ıslah noktasında, geliştirme noktasında, bunun farklı bölgelerde yayılması noktasında biz üzerimize düşen bütün hizmeti yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.

    AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, “Bizim milli bir ürünümüzün neredeyse kaybolma noktasında ateş kıvılcımı gibi bir ses çıktı. ‘Kenevirin merkezi Samsun olacak bu da Vezirköprü olacak’ diye Cumhurbaşkanımızın sesiyle biz yeniden kenevir nedir diye ayağa kalktık. Akademisyenlerimiz enstitümüz gerekli çalışmaları yapmaya başladığında, özel sektörde bu vesileyle hareketlendi. Ancak endüstriyel alana bunu taşıyamadığımız sürece biz kenevir ekeriz kenevir biçeriz. Mutlaka bunu katma değerli ürünlere endüstriyel alana taşıyacağımızı umut ediyoruz. Yeter ki biz heyecanımızı kaybetmeyelim” ifadelerini kullandı.

    Samsun Valisi Dr. Zülkif Dağlı ise, “İlimiz, ülkemiz ve dünya açısından çok önemli bir faaliyet. Baktığımızda belki bu biraz sembolik olarak görülebilir ama bir gün gelecek bu yapılan faaliyetler gençlerin bir bir gözü önüne gelecek. Her büyük faaliyet bu şekilde başlar. Bizim azmimiz var. Hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak için de çok büyük bir gayretle iş birliği ve koordinasyon içinde çalışıyoruz. İnşallah Samsun olarak Türkiye’de ve dünyada önemli bir kenevir merkezi olma yolunda bizim de gayretimiz ve çabamız görülmüş olacak” sözlerine yer verdi.

    Konuşmalar sonrası protokolün de katılımıyla kenevir hasadı gerçekleştirildi.

  • ERÜ’de geliştirilen Covid-19 aşısı insanlar üzerinde denenecek ilk yerli aşı oldu

    ERÜ’de geliştirilen Covid-19 aşısı insanlar üzerinde denenecek ilk yerli aşı oldu

    Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen Covid-19 aşısının transjenik hayvan çalışmasında başarılı olan ilk aşı olduğunu duyurdu.

    Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, geliştirilen Covid-19 aşısının transjenik hayvan çalışmasında başarılı olan ilk aşı olduğunu duyurdu. Aşının insan üzerinde denemelerinin de ERÜ’de yapılmasının planlandığını belirten Çalış, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

    “Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen Erciyes Üniversitemiz tarafından geliştirilen Covid-19 aşımızın transjenik hayvan çalışması da başarıyla tamamlanan ilk aşı olmuştur. İnsan denemeleri safhasının da Erciyes Üniversitemizde yapılması planlanmaktadır, hayırlı olsun.”

  • Şekere yerli tohum geliyor

    Şekere yerli tohum geliyor

    Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; yerli ve milli pancar tohumunu geliştirmek için ARGE merkezini başlattıklarını ifade ederek; “Elde ettiğimiz sonuç olumlu bir sonuç olursa, yurt dışına giden yıllık 300 milyonumuz ülkemizde kalacak. Bizim Kayseri Şeker’den çıkan yıllık 40-45 milyon TL bir bedel bünyemizde kalacak. Onun için bu çalışma çok önemli” dedi.

    Kayseri Şeker Fabrikası, yerli pancar tohumu üretmek için kurduğu ARGE Merkezi’nde ayrıca yerli kabak çekirdeği, sarımsak tohumları da geliştirilmeye başlandı. Yüzde yüz dışarı bağlı olunan tohumlarda yerli üretim geliştirmek için çalışmaların devam ettiğini aktaran Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; “Burada araştırma geliştirme çalışmaları yapılıyor. Özellikle biz bunun 2014 yılının kasım ayında resmi ruhsatını almıştık. O zaman devletimiz ARGE çalışmalarına önemli destekler vermişti. Bizde, bu çerçevede müracaatımızı yaptık ve bu güzide tesisi ortaya çıkarttık. Burası ARGE’nin merkezi, burada laboratuvarlar var, pilot tesislerimiz var, üretim sahamız var. Bütün bunların hepsi birlikte arkadaşlarımız, burada çalışan personelimiz ki bunların büyük çoğunluğu teknik personel. ARGE çalışmalarını sürdürüyorlar. Biz öncelikle pancar tohumunu, yerli ve milli pancar tohumunu geliştirmek için bu ARGE merkezini başlattık. Buradaki arkadaşlarımız diğer tohumlarla ilgili çalışmalarını da sürdürüyorlar. Mesela ilk başta kabak çekirdeği tohumu, kayarge ve Keykubat ismi ile bu kabak çekirdeği tohumları geliştirildi ve önümüzdeki seneden itibaren, çiftçilerimiz vasıtasıyla ekilmeye başlayacak. Orada önemli bir gelişme kaydettik. Bunun dışında aynı zamanda sarımsakla ilgili tohum çalışmalarımız var. Başka ürünlerle de olacak. Bu arada geliştirdiğimiz, diyet rifte, pektin ürünleri var. Şeker pancarı posasından, gıda sektöründe kullanılmak üzere bu diyet rifte, pektin Türkiye de üretilen ürünler değil, tamamen yurt dışından ithal edilen ürünler. Onun için bunu ülkemiz açısından önemli gördüğümüz için bu konuda bir çalışma ortaya koyduk ve geliştirdik. Bunların yanında bizim için en önemli konu, pancar tohumu geliştirilmesi konusu. 4 senedir bu işi sürdürüyoruz. Tabi bir tohumu, özelikle pancar tohumunu kısa bir sürede geliştirmek çok mümkün değil. Bunun normal süresi 15 seneye kadar uzayabiliyor. Teknik çalışmalar, bilimsel çalışmalar böyle bir durum ortaya çıkarıyor. Fakat biz 4 senede önemli bir mesafe kat ettiğimizi düşünüyoruz ve inşallah önümüzdeki 5-6 yıllık süre içerisinde yani 15 seneye uzamadan, kendi sahalarımızda eker hale getireceğiz. Çiftçilerimize ektirir hale getireceğiz” dedi.

    “Sonuç olumlu olursa yurt dışına giden 300 milyonumuz ülkemizde kalacak”

    Sonucun olumlu olması halinde 300 milyonun ülkede 45 milyon TL civarında bir rakam da Kayseri Şeker’de kalacağının altını çizen Başkan Akay, “Türkiye’de tohumculuk, önemli bir mesafe kat etti ama bu diğer ürünler için geçerli. Pancar tohumu için bu geçerli değil. Pancar tohumunda, biz yüzde yüz dışarıya bağlıyız. Ya dışardan ithal ediyoruz pancar tohumunu ya da yurt dışının patentiyle burada üretim yapıyoruz. Yapan çalışan kuruluşlar var, 5-6 tane kuruluş bunu gerçekleştiriyor. Türkiye’de pancar tohumu, yılda aşağı yukarı 800 ton kullanılıyor. Pancar ekimi 3 milyon 400 bin dekar alanda gerçekleştiriliyor. 100 bin çiftçi bu üretimi gerçekleştiriyor. Bu 800 binlik tohuma, Türkiye olarak bizim ödediğimiz bedel 300 milyon TL civarı bir rakama tekabül ediyor. Kur arttıkça, bedel de artıyor. Bizim de Kayseri Şeker olarak bunun için aşağı yukarı ödediğimiz bedel, 40-45 milyon TL civarında bir rakama tekabül ediyor ve biz bunu tamamen yurtdışı kaynaklı pancar tohumuna vermek durumunda kalıyoruz. Yurt dışı kaynaklı pancar tohumu ne ifade ediyor? Bu çok önem ifade ediyor, aynı tohumu biz ekiyoruz. Şeker oranı yüzde 16 dekardaki verimi 6 ton, Avrupa’da bu şeker oranı yüzde 18 dekardaki verim 9 ton. Yani verimlilikte ciddi bir fark var. Gerek şeker oranı itibariyle gerekse üretim verimliliği itibari ile, artı o tohum Avrupa’da ilave sulamaya ihtiyaç olmadan çünkü oranın yağmur rejimi, sistemi buna uygun. İlave su ihtiyacı olmadan üretiliyor ama bizde sulama mecburiyeti ortaya çıkıyor. Bizdeki sulama maliyeti toplamda, pancar maliyetinin en az yüzde 20’sine tekabül ediyor. Dolayısıyla biz hem maliyetler açısından, masraf açısından hem de verimlilik açısından yurt dışından getirdiğimiz tohumlarla üretim yaptığımız zaman böyle sonuçlar elde ediyoruz ve onların gerisinde kalıyoruz. Bu manada rekabet etme şansımız yok. O nedenle biz bu yola çıkarken dedik ki, ’bizim Türkiye’nin toprak ve iklim yapısına uygun tohum geliştirmemiz gerekiyor. Bunu yapmamız lazım, bunu yapmamız milli bir görevdir’ dedik ve bu çerçevede yola çıktık. Bunu sonucunda da şu anda geldiğimiz noktayı ifade ettim. Bunun tabi bir bedeli var, bir maliyete katlanıyoruz biz ama elde ettiğimiz sonuç olumlu bir sonuç olursa, o zaman işte yurt dışına giden yıllık 300 milyonumuz ülkemizde kalacak. Bizim Kayseri Şeker’den çıkan yıllık 40-45 milyon TL bir bedel bünyemizde kalacağı gibi aynı zamanda onlarla bir rekabet edebilmeyi ümit ettiğimiz tohumu geliştirmiş olacağız. Onun için bu ARGE merkezi çok önemli. Biz bunu gerek Kayseri’de, gerekse sektörde ilk ARGE merkezi olarak gerçekleştirdik. Bu bizim için çok önemli bir adım oldu. Arkadaşlarımız da bütün gayretleriyle, bütün ciddiyetleriyle bu işi yürütüyorlar, sürdürüyorlar. İnşallah ülkemize bu mana da bir başarı kazandırmış olacağız. Onu ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Keykubat ve kayarge ismiyle iki tohum tescil ettirdik”

    Kabak çekirdeğinde iki tohumu tescil ettiklerini belirten Başkan Akay; “Sarımsak geliştiriyoruz, ancak bunun henüz tescili yapılmadığı için ismi belli değil. Kabak çekirdeğinde tescil yapıldığı için isim belli Keykubat ve kayarge isimleriyle 2 tane tohum çeşidimizi tescil ettirdik. Bir de pancar tohumunun numunesi var. Bunlar üzerinde yoğun çalışmalar devam ediyor. Biz bu çalışmaları yalnız kendi başımıza yapmıyoruz. Hocalarımız var, üniversitelerle iş birliği yapıyoruz. Üniversitelerle ve değerli hocalarla bu iş yapılıyor. Gelişmeler, oldukça ümit verici. Biz sonuçları bekliyoruz” diye konuştu. Geliştirilen tohumların özelliklerini de dile getiren Başkan Akay konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Geliştirdiğimiz mesela kabak çekirdeği, ay çekirdeği gibi kabuklu ürünlerde içindeki dolgunluk oranı, ağırlığı bunlar önemli hususlar. Bizim geliştirdiğimiz kabak çekirdeği, bu bölgenin özelliklerine uygun. Çiftçinin de benimsediği özelliklerde bir kabak çekirdeği. Bunlar da tabi çeşitler var. Çerçeveli deniliyor, kadın tırnağı ya da gelin tırnağı şeklinde isimlendiriliyor. Buna benzer kabak çekirdeğinin çeşitleri var. Burada önemli olan, içinin dolgunluk oranı ve boş çıkmaması. Biz işte bu geliştirdiğimiz tohumları özelikle bu hususları dikkate almaya çalıştık. Buna uygun yani doluluk oranı daha yüksek olacak ve daha kabul görecek, çerezlik anlamında daha kabul görecek bir tohum geliştirdiğimizi düşünüyoruz. Bunu işte önümüzdeki seneden itibaren, çiftçi bazlı üretime geçip de piyasa ya arz etmeye başladığımız zaman tam ticarileşmiş de olacak. Ümit ediyorum, piyasanın da benimsediği bir ürün olur. Biz çünkü kullanıyoruz numunelerden. Ümit ediyorum vatandaşlarımız da tercih edecekler. Böylece Kayseri Şeker’in geliştirmiş olduğu ve Türkiye de kabak çekirdeğinin üretim merkezi olan ilimizde bu kullanılmaya başlanacak.”