Etiket: Yer

  • SUBÜ, Mesleki Uygulama Ağırlıklı Üniversiteler başlığında yer aldı

    SUBÜ, Mesleki Uygulama Ağırlıklı Üniversiteler başlığında yer aldı

    SUBÜ, Yükseköğretimde Çeşitlilik Dönemi kapsamında yürütülen ve İletişim Başkanlığı tarafından duyurulan projenin Mesleki Uygulama Ağırlıklı Üniversiteler başlığında yer aldı. Rektör Sarıbıyık yaptığı açıklamada, çözüm önerilerinin karşılık bulmasından ve rol model olmaktan memnun olduklarını söyledi.

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından duyurulan ‘Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi’ kapsamında Mesleki Uygulama Ağırlıklı Üniversiteler başlığı altında yer aldı. Yükseköğretimde Çeşitlilik Dönemi vurgusuyla duyurulan proje kapsamında Araştırma ve Aday Araştırma Üniversiteleri, Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler, Mesleki Uygulama Ağırlıklı Üniversiteler ve Tematik Üniversiteler bulunuyor.

    Geliştirdikleri +1 Uygulamalı Eğitim Modelinin Yükseköğretimde Çeşitlilik Dönemi kapsamında yürütülen projenin başlıklarından birisi olmasından mutluluk duyduklarını belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Bu kategoride bizimle birlikte kardeş üniversitemiz Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) de yer alıyor. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) da başlatılan bu proje kapsamında kendisini yenilediğini günbegün görüyoruz. Modelin kurucusu olarak biz de sistemi oturtmak, tüm birimlerimize yaymak ve daha ileri noktalara taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

    SUBÜ olarak üzerinde özellikle duracakları ve taviz vermeyecekleri noktalar olduğunu vurgulayan Sarıbıyık, “Bunlar arasında nitelikli insan yetiştirmek için uygulamalı eğitim ve sorunları çözmek için uygulanabilir Ar-Ge yer alıyor. Alanla ilgili yapılan işlerin yükseköğretimdeki yeni dönem kapsamında ayrıcalıklı görülmesi ve SUBÜ ile birlikte spesifik bir alanda yer almamız ülkemiz ve şehirlerimiz için de kazanç olacaktır. Çözüm önerilerimiz karşılık buluyor ve rol model oluyoruz. Esasında oldukça güçlü ve hızlı ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 600 kişiye istihdam sağlayacak projesinin yer tahsisi için imzalar atıldı

    600 kişiye istihdam sağlayacak projesinin yer tahsisi için imzalar atıldı

    Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Ferizli ilçesinde yaklaşık 1 milyar liralık yatırım yapacak olan ve yaklaşık 600 kişiye iş istihdamı sağlayacak firmanın yer tahsisine ilişkin düzenlenen ön protokol imza törenine katıldı.

    Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Ferizli ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesinde dev bir yatırım yapacak olan bir firmanın yer tahsisine ilişkin düzenlenen ön protokol imza törenine katıldı. Ferizli Kaymakamı Bahattin Alp Arlsanköylü ve OSB Müdürü Alim Yılmaz tarafından karşılanan Vali Kaldırım, OSB Bölge Müdürlüğünde yatırımcı firma yetkilileri ile bir süre görüşerek yatırımları ve faaliyetleri hakkında bilgiler aldı. Bahçe mobilyaları, mutfak eşyaları ve oyuncak sektörüne yönelik üretimler yapan bir firma olduklarını belirten firma yönetim kurulu başkanı Yılmaz Irak, üretimlerinin yüzde 50’sinin ihracata dönük olduğunu ve Sakarya’nın son dönemlerde önemli bir yatırım üssü olduğuna inandıklarını dile getirdi. Vali Kaldırım’ın daveti ve ısrarı ile İstanbul’da bulunan fabrikalarını Sakarya’ya taşıdıkların dile getiren Irak, 1 milyar liralık yatırımla istihdam hedeflerinin şimdilik yaklaşık 600 kişi olduğunu belirtti.

    5 Yeni OSB’yi şehrimize kazandıracağız

    Şu anda şehrimizin Türkiye’nin yatırım ortamı ve iklimi en iyi şehri olduğunu ifade eden Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, “Yatırım alanları, lojistik imkanları, yeni nesil sektörlerle dünyaya açılan vizyonu, birlik ve beraberliği, ortak aklı ve yatırımcılara yaklaşımı ile yatırım dostu bir şehiriz. İlimize son dönemde yatırım akını olduğunu görmekteyiz. Gerek var olan OSB’lerimizin altyapısını geliştirmek ve yeni alanlar ilave etmek, gerekse de üzerinde çalıştığımız Lojistik OSB dahil 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırmak için Milletvekillerimiz, Ticaret ve Sanayi Odamız, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz ve ilgili kurumlarımız ile yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz. Çok uyumlu, birlik ve beraberlik içinde çalışan bir şehiriz. Potansiyeli son derece yüksek şehrimizi yeni projeleri ve geliştirdiğimiz 2030 Vizyon Belgesini uygulamaya koyarak yeni nesil sanayi, tarım ve turizm alanlarında dünyanın sayılı şehirlerinden birisi yapmaya kararlıyız. Global dünyaya açılmak, rekabetçi bir şehir inşa etmek, ihracat ve katma değer odaklı çalışmak, tarım ve gıdada Ar-Ge ve inovasyonla ön almak ve yeni nesil turizmde dünyada sayılı bir destinasyon olmak, en temel hedefimiz. Bugün bu çalışmaların meyvelerini bu tür yatırımlarla bir bir almanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    Konuşmaların ardından Vali Çetin Oktay Kaldırım ve firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Irak, yeni yatırımın yer tahsisine ilişkin düzenlenen ön protokole imza attılar.

  • MTSO Meclisi: “Polipropilen tesisine karşı değiliz, ancak yer seçimi yanlış”

    MTSO Meclisi: “Polipropilen tesisine karşı değiliz, ancak yer seçimi yanlış”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meclis Toplantısında, Mersin’de yapılması planlanan polipropilen tesisi masaya yatırıldı. Yatırımı değerlendiren meclis üyeleri, böyle bir yatırıma karşı olmadıkları, ancak yatırım yeri seçiminin yanlış olduğu görüşünde birleşti.

    MTSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda Mersin’de yapılması planlanan polipropilen tesisi yatırımını değerlendirdi. Yapılan görüşmelerde “Mersin, polipropilen tesisi yatırımına karşı değildir. Yatırım için seçilen yerin Mersin Yeni Konteyner Limanı ve Serbest Bölge genişleme alanı olarak planlanmış olması nedeniyle yer seçimi yanlıştır” görüşü oy birliği ile kabul edildi.

    Polipropilen yatırım yeri olarak seçilen ve özel endüstri bölgesi olarak ilan edilen alanın, daha önceki planlarda Mersin Serbest Bölge Gelişme Alanı, Sanayi Depolama Alanı, Mersin Ana Konteyner Limanını da kapsayıp kent merkezine yürüme mesafesinde olmasından dolayı MTSO Meclisi yatırım yerinin doğru yer olmadığını savundu. Kararda, Mersin’in yatırımlara karşı olmayıp kentin kapısının yatırımcılara her zaman açık olduğu vurgulandı. Bu yatırımın ise yerini onaylamayıp böylesi önemli yatırımlarda kent dinamiklerinin de görüşüne başvurulması gerektiği tüm meclis üyelerince kabul edildi. Meclis üyeleri, bu bölgenin 10. ve 11. Kalkınma Planında belirtildiği gibi Mersin Konteyner Limanı olarak değerlendirilmesi halinde kentin lojistik gücünü artırarak hem ekonomik gelişimine hem istihdama daha fazla katkı sunacağını vurguladı. Aynı zamanda tesisin şehir merkezine ve yerleşim yerlerine çok yakın bir mesafede yapılacak olmasının kent için büyük bir tehlike olduğunu belirten meclis üyeleri, böylesi bir sanayi tesisi yatırımının yerleşim yerlerinden uzakta yapılmasıyla kentin gerek çevresel gerekse fiziksel tehditlere karşı korunmuş olacağını dile getirdi.

    Mecliste, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesinde (MTOSB), MTSO ve MTOSB işbirliğinde yapımı tamamlanan Yenilik ve Dijital Dönüşüm Merkezini (Model Fabrika) işletmek üzere şirket kurulması kararı da alındı.

    “Kent sorunlarına karşı ortak kararlar alacağız”

    Meclis Başkanı Hamit İzol, yaptığı açılış konuşmasında, önümüzdeki süreçte MTSO Meclisi olarak her ay kent ile ilgili bir konu üzerinde değerlendirme yaparak konuyla ilgili oluşan görüşlerini kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirdi. Bu konuların meclis olarak takipçisi olacaklarını da vurgulayan İzol, ilk olarak Mersin’de yapılması planlanan polipropilen yatırımını ele alacaklarını söyledi. Sonraki aylarda Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsünün durumu, Mersin’de öncü ve örnek bir turizm yatırımıyla ilgili yürütülen çalışmaları ve diğer konuları da ele alarak devam edeceklerini kaydeden İzol, konunun uzmanlarıyla görüşüp, kentin ihtiyaçlarını gözeterek gerekli tavsiye kararlarını bilimsel veriler doğrultusunda alacaklarını bildirdi.

    “Yatırım kararları alınırken yerel dinamikler karar süreçlerine dahil edilmeli”

    MTSO’nun gücünü meclisinden aldığını vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise “Her ne kadar başkan olarak ben ya da yönetim kurulu üyeleri Mersin’i ilgilendiren konularda görüşlerimizi açıklasak da meclis iradesi olmazsa bu görüşler şahsi görüşlerimiz olarak kalır. Bu nedenle ortak karar almamız önemli” değerlendirmesini yaptı.

    Mersin’de bugün herkesin kente yatırım yapılması için büyük istek duyduğunu kaydeden Kızıltan şunları söyledi:

    “Ancak yatırım kararları alınırken yerel dinamikler karar süreçlerine dahil edilmeli. Böyle olursa şehrin hazmedeceği, şehre daha büyük katma değer sağlayacak yatırımlar yapılabilir. Çünkü bu kenti en iyi bilen bizleriz. Konjonktürel ya da jeopolitik olarak bakıp bizim bilgimiz dışında kararlar alınırsa böyle tartışmalar çıkıyor. Polipropilen yatırımını yapacak holdingin Adana Yumurtalık’ta işlettiği serbest bölgesi ve limanı var. Hatta o bölgede bir de kimya endüstri merkezi var. Oralar değerlendirilebilir. Mersin’deki seçilen alan Mersin Konteyner Limanı yatırımını engeller. Bu alana konteyner limanı yapılması için devlet söz verdi ve sözünü yerine getirmesini istiyoruz. Başka şehirlerin, şirketlerin bu konuda lobi yapıp Mersin’in yatırımlarını başka yerlere kaydırmasına izin vermeyeceğiz. Bunu kabul etmeyiz. Polipropilen yatırımının yeri Kimya Endüstri Bölgesidir.”

    “Petrokimya tesislerinin altyapısı da özel olmalı”

    1970’lerde aynı bölgede yapılan Akdeniz Gübre yatırımının tarihçesi hakkında bilgi veren Meclis Üyesi Ahmet Akın da “Burası doğrudan yabancı sermaye yatırımıydı. 50 yıl önce çevre bilinci olmadığından karşı çıkılmadı ve yıllarca asitli, kirli duman başta Karaduvar ve Kazanlı mahalleleri olmak üzere Mersin’i perişan etti. Zehir soluduk. Bugün de yine aynı bölgeye bir petrokimya tesisi yatırımı düşünülüyor. Oysaki petrokimya tesisleri altyapısı ona göre hazırlanmış özel ekonomik bölgeler ilan edilmiş alanlarda inşa edilir. Evet, ülkemiz bugün polipropilen ihtiyacının yüzde 95’ini ithalatla karşılıyor. İthalatın önüne geçmek adına önemli bir yatırımdır. Yatırıma kesinlikle karşı değiliz ama bu devasa tesisi, şehir merkezine çok yakın, serbest bölge genişleme alanı ve ana konteyner limanı alanının başucuna yapmak doğru değildir” dedi.

    “Yatırım yaparken teknik konulara dikkat edilmeli”

    Geçmiş yıllarda mevcut bölgenin Mersin Serbest Bölgesinin genişleme alanı olarak işaretlenmesine yönelik çok mücadele verdiklerini hatırlatan Meclis Üyesi Ekrem Sağlam da yaptıkları çalışmaları özetledi. Verdikleri uzun ve zorlu mücadele sonunda 330 dönümlük alanı planlarda “Serbest Bölge Genişleme Alanı” olarak işaretlettirdiklerini kaydeden Sağlam, “Mersin Serbest Bölgesi bugün yüzde 100 dolulukla, yani tam kapasiteyle çalışıyor. Oysa yatırım talebi de bir o kadar fazla. Serbest Bölgenin genişleyebilmesi de teknik olarak sınır bütünlüğü varsa mümkün. Yani bölgenin genişleyebilmesi için başka bir alternatifi yok. Eğer o alan Serbest Bölge Genişleme Alanı olarak kalmazsa yeni yatırım talepleri karşılanamayacak. Bu da en az 5 bin kişinin istihdam şansını kaybetmesi anlamına geliyor. Polipropilen üretmek ülke için önemli ama gelip de serbest bölge genişleme alanına yapmak, şehrin göbeğine oturtmak doğru değil. Bir yatırım yaparken teknik konulara bakarak hareket edilmeli” değerlendirmesini yaptı.

    “Konteyner limanı ihalesi yapılsın”

    Polipropilen tesisi konusunu zaman zaman dile getirdiklerini, her ortamda anlattıklarını ifade eden Hasan Engin, bu bölgede yapılması planlanan yatırımın tarihçesi hakkında bilgi verdi. Engin, “Petrokimya ürünlerini ithal eden bir ülkeyiz. Böyle bir tesise karşı değiliz. Mersin’de başka bir yerde yapılabilir ya da götürüp aynı tesisi Yumurtalık’ta yapabilirler. Yer konusu ciddi sorun. Çevre faktörü olarak da şehrin ortasında böyle bir yatırıma sıcak bakmıyoruz. Geçen aylarda Beyrut’ta bir patlama yaşandı. Patlamaya sebep olan ürünler Ak Gübrenin ürettiği ürünler. Güvenlik önlemleri alınması gerekirken Akgübre’nin mevcut yatırımına ek olarak ikinci ve daha büyük bir tesisin kurulmak istenmesi akıllara zarar. Bizim ikinci limana da ihtiyacımız var. Mevcut limanın işlem hacmi 2 milyon TEU’yu geçti. Her geçen gün artmakta olan işlem hacmini karşılayabilmek için ikinci limana ihtiyacımız büyük. Bu limanın ihale edilip kentimize kazandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

    “Elimizdeki şansı kaybetmeyelim”

    Meclis Katip Üyesi Orhan Kemal Yüksel de istihdamın önemine dikkat çekti. İlgili alanda liman yatırımı gerçekleştirilmesi halinde gerek çevrenin korunacağı gerekse istihdama ciddi katkı sunulacağını vurgulayan Yüksel, “Polipropilen yatırımına izin verilirse ikinci liman şansını tamamen kaybetmiş oluruz. Oysa limandan birçok sektör faydalanıyor. Lojistik sektörü olarak liman sayesinde büyüdük. Bu Kentte önemli bir lojistik altyapısı gelişti. İkinci limanın yapılmasıyla bu altyapı çok daha fazla gelişecek, paralelinde iş hacmi ve istihdam da artacak. Bu şansı kaybetmeyelim” ifadelerini kullandı.

  • Eskişehir Seyitgazi Şehit Mustafa Akbaş İlkokulu öğrencileri uluslararası projelerde yer alıyor

    Eskişehir Seyitgazi Şehit Mustafa Akbaş İlkokulu öğrencileri uluslararası projelerde yer alıyor

    Eskişehir Seyitgazi Şehit Mustafa Akbaş İlkokulu öğrencileri uluslararası projelerde yer alıyorlar.

    Eskişehir Seyitgazi Şehit Mustafa Akbaş İlkokulu öğrencileri, Okul Müdüresi Belkız Dere, Okul Müdür Yardımcısı Tuğçe Ekici’nin rehberliğinde bu yıl ilk kez Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan, etwinning partalında uluslararası beş farklı projede çalışıyor. Öğrencilerin akademik, duygusal, sosyal ve kültürel becerilerini geliştirmeyi hedefleyen projeler aynı zamanda uzaktan eğitim sürecinde nitelikli ve kaliteli çalışmalar yürütülmesine katkı sağlıyor. Projelerde; müfredata uygun konu konular drama, orff, sanat terapi ve web 2.0 araçları gibi yeni eğitsel yöntemler ve disiplinler arası yaklaşım kullanılarak işleniyor, kalıcı ve anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesine katkı sağlanıyor. Her birinde farklı bilgi ve becerilerin kazandırılmaya çalışıldığı projeler, Türkiye’nin farklı illerinden öğrenciler ile Azerbaycan, Romanya, Arnavutluk, Polonya, Litvanya ve İtalya’dan pek çok öğrenciyi bir araya getiriyor, işbirlikçi çalışmalar yapmalarını, ortak öğrenme ürünleri oluşturmalarına fırsat sağlıyor. Katılım tarihine göre projelerimiz; Teaching Music with CLIL, Ekonominin Minik Kahramanları, Kids&Tech, Artist for A Day ve I Choose My Profession.Teaching Music with CLIL Projemiz Kuruculuğunu okulumuz Müdür Yardımcısı Tuğçe Ekici’nin yaptığı projeye, Türkiye, Romanya ve Arnavutluk’tanda ortaklar katılıyor. Projede yeni bir yabancı dil öğrenme yöntemi olan “İçerik ve Dil Entegre Öğrenme (CLIL)” yöntemi uygulanıyor. Yöntem sayesinde müzik dersi kazanımları İngilizce dersi kazanımları ile ilişkilendirilerek 7-11 yaş arası öğrencilerin bir dil öğrenmesine katkı sunuluyor. Alanında uzman konuklar webinarlar aracılığıyla proje ortağı öğretmenler ve öğrenciler ile uygulamalı çalışmalar yürüyor. Ayrıca projede, ritim, orff ve şarkı çalışmaları başta olmak üzere öğrencilerin müzik kültürünün gelişimine destek sağlanıyor.

  • SAÜ’nün 10 öğrencisi, TÜBİTAK’ın ‘STAR’ projesinde yer alacak

    SAÜ’nün 10 öğrencisi, TÜBİTAK’ın ‘STAR’ projesinde yer alacak

    TÜBİTAK tarafından lisans öğrencilerinin Ar-Ge kültürü kazanmaları, araştırma ekosistemine ilk adımı atmaları ve araştırma yapmaya teşvik edilmeleri amacıyla başlatılan ‘TÜBİTAK 2247-C Stajyer Araştırmacı Burs Programı (STAR)’ kapsamında Sakarya Üniversitesinden 10 öğrenci desteklenmeye hak kazandı.

    TÜBİTAK tarafından hazırlanan Star Programı kapsamında SAÜ Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Bilişim Sistemleri Bölümü öğrencileri Betül Sena Çağlar, Kübra Kısmet, Veysel Doğan ve Muhammed Emin Güzel, İlahiyat Fakültesi öğrencisi Feyza Bakay, Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü öğrencisi Mehmet Enes Tezçakar, Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Merve Dayanç ve Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğrencisi Muhammed Osman Numan Oğuz, Tıp Fakültesi öğrencileri Merve Nur İnce ve Samet Cırık yürütülen TÜBİTAK projelerinde çalışma hakkı kazandı. Öğrenciler bilimsel araştırma tecrübesi edinmelerinin yanı sıra, 6 ay süresince aylık 750 TL burs alacak. 145 farklı üniversiteden bin 359 farklı projede yer almak üzere bin 500 lisans öğrencisinin desteklendiği programda öğrenciler, Sakarya Üniversitesi bünyesinde yürütülmekte olan projelerin yanı sıra, diğer üniversite, enstitü ve özel şirketlerin bünyesindeki projelerde de görev alacaklar.

    Öğrencilerini tebrik eden SAÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan lisans düzeyindeki Ar-Ge projelerinde öğrencilerinin görev almalarını desteklediklerini belirterek, “Bu desteğimizle öğrencilerimiz mezun olduktan sonra gerek lisansüstü sürece uyum sağlamada, gerekse sanayiye adaptasyonda büyük avantaj kazanıyor. Sektör firmalarının Ar-Ge merkezleriyle koordineli olarak yürütülecek programlar ile Ülkemize Ar-Ge tecrübesi kazanmış lisans mezunları kazandıracağız. Bu sayede Sakarya Üniversitesinde üretilen bilgi ve tecrübenin, ülkemizin diğer resmi kurumlarına ve sanayiye aktarılması da sağlanacak” dedi.