Etiket: ’Yemiş

  • Rusya’da vahşet, karı koca insan eti yemiş

    Rusya’nın Krasnodar bölgesinde bulunan bir telefondaki kesik baş görüntüsünden yola çıkan polis, karı koca cinayet zanlılarının öldürdükleri insanların etini yediklerini belirledi. 30 cinayetin şüphelisi durumundaki karı kocanın 7 cinayetin faili olduğu netleşti.

    Rusya’nın Krasnodar bölgesinde 1999 yılından beri işlenen çok sayıda cinayetin arkasındaki sır perdesi, Repin Caddesi’nde yol işçilerinin bulduğu bir telefonla aralandı. Yol işçileri buldukları telefonun sahibine ulaşmak için fotoğraf galerisine bakınca kesik kadın kafasıyla özçekim yapmış bir kişinin fotoğrafına rastladı. Bunun üzerine hemen polise haber verildi. Polis yol işçilerinden telefonu alarak inceleme yaptı. Kafası kesilen kadının geçtiğimiz yıl Krasnodar’da havacılık okulunun bahçesine gömülen bir cesede ait olduğu belirlendi.

    Çorap söküğü gibi geldi

    Gözaltına alınan katil zanlısı Dmitry Baksheev (36) ilk ifadesinde cinayeti karısı Natalia Baksheeva (43) ile işlediğini itiraf etti. Bunun üzerine zanlının karısı da sorguya alındı. Çiftin geçtiğimiz yıl Krasnodar bölgesindeki 7 cinayeti birlikte işlediği ortaya çıktı.

    30 cinayetin şüphelisi oldular

    Yapılan araştırmalarda Krasnodar bölgesinde işlenen cinayetler incelemeye alındı. Delillerle birlikte yapılan araştırmalarda geriye dönük 30 cinayetin bu çift tarafından işlenmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Şu ana kadar 7 cinayetin çift tarafından işlendiği ispatlanmış oldu. Diğer cinayetlerin araştırması hala sürüyor. Çift ise sadece geçen yıl kafası kesilen kadının cinayetini kabul etti.

    İnsan eti yemişler

    Yapılan incelemelerde şu ana kadar işlenen cinayetlerde cesetlerin parçalandığı, etlerinin ise yenildiği tespit edildi. Çiftin cinayetten sonra cesetleri parçalayarak bir kısmını yediği öğrenildi. Çiftin 1999 yılına kadar Rusya’da insan eti yiyen bir aileden sonra ikinci vaka olduğu, 1999 yılında tutuklanan aileden sonra Krasnodar bölgesinde işlenen 30 faili meçhul cinayetin araştırmasının yapıldığı belirtildi.

  • Kayıp kadının cesedini kedi ve köpekler yemiş

    Adana’da otoyolda aldığı kadınla birlikte olduktan sonra 700 lirasını çaldığını ileri sürerek bıçakla öldürüp, 900 kilometre yolculuk yapıp Gebze’de sazlık alana atan zanlının katil olduğu 6 ay sonra ortaya çıkınca, polis kadından geriye birkaç parça kemik ve sadece saçlarını bulabildi.

    Olay, 4 Temmuz günü Tarsus-Gaziantep Otoyolu Çukurova ilçesine bağıl Şambayadı Mahallesi Tır Denetleme Konaklama Tesislerinde meydana geldi. İddiaya göre, otoyolda para karşılığı sürücülerle ilişkiye giren 2 çocuk annesi Neslihan A. (36), daha önceden tanıdığı Doğan Yıldırım’la (42) tır içinde birlikte oldu. Yıldırım, 700 lirasını çaldığını ileri sürdüğü kadın ile tırda tartışmaya başlayınca, genç kadın tır sürücüsüne saldırdı. Bunun üzerine Doğan Yıldırım, ekmek bıçağıyla kadını öldürdü. Zanlı daha sonra cesedi çıplak halde tırın yatak kısmına yatırdı. Bir süre sonra da tırın içindeki kanları temizledi. Cesetle birlikte 900 kilometre yol kat ederek Kocaeli’nin Gebze ilçesine gelen tır şoförü, genç kadının cesedini sazlık alana attı.

    Genç kadın evine dönmeyince kocası İlker A. (38) polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Adana Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel ekip, Plaka Takip Sistemi (PTS) kayıtları inceleyerek Neslihan A.’nın 41 YR 192 plakalı tıra bindiğini tespit etti. Polis, bir taraftan tır şoförü Doğan Yıldırım’ı kaçmaması için teknik ve fiziki takip altına alırken, diğer taraftan da şoförün çalıştığı şirketle irtibata geçti. Polis bir süre sonra zanlıyı yakaladı. Zanlı polise ifadesinde kadın ile iki kez cinsel ilişkiye girdiğini daha sonra 700 lirasını çaldığı için bıçakla öldürdüğünü, 900 kilometre giderek Gebze’de çalıştığı iş yerine yakın sazlık bir alana attığını söyledi.

    Kadının cesedini kedi ve köpekler yemiş

    Polis bu ifade üzerine zanlıyı da alarak Adana’dan Gebze ilçesine gitti. Zanlı burada kadını öldürdükten sonra attığı sazlık alanı gösterdi. Polis zanlının gösterdiği yerde arama yaptı. Zanlı polise kadını gömmediğini gelişigüzel sazlık alana attığını söyledi. Polis sazlık alanda yaptığı aramada birkaç parça kemik ve kadının saçını buldu. Polis zanlı kadını gömmediği için açık alanda olduğundan kedi, köpek ve kemirgen hayvanların kadının cesedini yediğini, geriye birkaç parça kemik kaldığını belirledi. Polis bu kemiklerden alınan DNA örnekleriyle kadının çocuklarından alınan DNA örneklerini eşleştirerek kadının kimliğini kesinleştirdi. Zanlı ise çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Kadının ailesi ise bir tutam saç ve birkaç parça kemiği toprağa verebildi.

  • Mavi Yemiş üretimine Artvin’de başlandı

    Ilıman iklimlere adapte olmuş bir üzümsü meyve türü olan Mavi Yemiş, olarak bilinen yaban Mersini (vaccinum myrtillus), Trabzon, Rize ve Giresun’un ardından Artvin toprakları ile buluşturuldu.

    Genel olarak kuzey Avrupa, Amerika’daki Rocky dağları ve ülkemizde, Doğu Karadeniz bölgesinin rakımca yüksek olan fundalık ve ormanlık bölgelerinde yabani formda değişik tipleri bulunan Mavi Yemiş, Rize’de Likapa, Çiçeği, diğer bölgelerde ise Ayı Üzümü, Çay Üzümü veya Çoban Üzümü olarak isimlendiriliyor.

    Yaban Mersini olarak da isimlendirilen üzümsü meyve Artvin’in Hopa ilçesi ve Kemalpaşa beldesinde Üretici Fatih Kıran bahçesinde yetiştirilmeye başlandı. Beden Eğitimi öğretmeni Fatih Kıran, Kemalpaşa’da bulunan çaylık alanını sökerek yerine yaban mersini fidanları ekerken, hasat zamanını bekliyor.

    Bahçeyi incelemede bulunan Artvin Valisi Ömer Doğanay’a bilgiler veren üretici Fatih Kıran, “Yaban mersini sağlık meyvesi olarak tanınmaktadır. Çay ocağını sökerek yerine bu meyveyi diktik. Karadeniz, tarımsal açıdan mükemmel imkânlar sağlayabilecek potansiyele sahip. Yeni ürün çeşitleri önermeliyiz. Ben, bir akademisyen ve Karadeniz âşığı olarak, 1996 yılından bu yana yeni meyve türlerini tanıtmaya ve geliştirmeye çalışıyorum. Ürünümüz organiktir, sağlık açısından çok değerli ve faydalı özellikle kanser hastaları için çok etkilidir” ifadelerini kullandı.

    Değerinin ise altın gramı ile eş değerde olduğunu aktaran Kıran, ihracat için yurt dışı ile bağlantı kurduğunu sözlerine ekledi.

  • Ormanda bulunan cesedin yarısını hayvanlar yemiş

    Adana’nın Ceyhan ilçesinde gömülü halde bulunan erkek cesedinin yarısını hayvanların yediği ortaya çıktı. Sol kolunda dövme bulunan cesedin Yakup Çelik’e ait olduğu sanılıyor.

    Edinilen bilgiye göre, dün akşamüzeri Yılankale Korkar mevkisinde ormanlık alanda Erhan Yılmaz, çocuklarıyla birlikte gezintiye çıktı. Ormanlık alanda bulunan köpeklerin sürekli havlaması Yılmaz’ın dikkatini çekti. Bunun üzerine Yılmaz, köpeklerin havladığı bölgeye gidince bir kısmı toprak üzerine çıkmış cesedi görünce polise haber verdi.

    Yüzeye yakın gömülünce hayvanlar çıkartıp yedi

    Olay yerine gelen polisler önce kafatası ve bacak kemikleri buldu. Daha sonra bu alan kazıldığında bir erkek cesedi çıktı. Ceset yüzeye çok yakın gömüldüğü için cesedin bir kısmının hayvanlar tarafından çıkartılarak yendiği belirlendi. Cesedin sol tarafı tamamen dururken, sağ tarafının kemikleri kaldığı görüldü. Polis, cesedin 50-55 gün önce gömüldüğünü tahmin ediyor.

    Dövmelerden kesin olmayan isim teşhisi

    Polis cesedin kalan bölümünde yaptığı incelemede çok sayıda dövme olduğunu belirledi. Özellikle sol bileğindeki dövme dikkat çekti. Polis bunun üzerine Ceyhan’da dövme yapan iş yerlerini tek tek gezip dövmelerin fotoğraflarını göstererek, bu tür dövmeleri kimin yaptırdığını sordu. Dövmeciler Yakup Çelik (28) isimli şahsın bu tür dövmeler yaptırdığını söyledi. Bunun üzerine polis Yakup Çelik’i araştırıp ailesine ulaştı. Ailesi de ceset otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırıldığı için buraya geldi. Aile cesedin kafasının hayvanlar tarafından tamamen yendiği için dövmelerin Yakup Çelik’in yaptırdığı dövmeler olduğunu söyledi. Kesin teşhis yapılamadığı için aileden DNA örneği alınarak eşleştirmeye gönderildi.

    Antalya’da barlarda çalışmış

    Bu arada, Yakup Çelik’in Antalya’da barlarda çalıştığı, uzun süre önce annesinin hayatını kaybettiği, geriye kalan ailesinin de Antalya’da çalıştığını düşünerek kayıp başvurusu yapmadığı öğrenildi. Ayrıca polisin teşhis için gelmesinden sonra Yakup Çelik’in telefonunun arandığı ancak ulaşılamadığı, çalıştığı yere de yaklaşık 2 aydır gitmediği belirlendi.

    Öte yandan, cesedin yarısının ve kafasının hayvanlar tarafından yendiği için nasıl öldürüldüğü belirlenemedi. Şahsın bıçakla mı, silahla mı ya da boğularak mı öldürülüp gömüldüğü ya da diri diri mi gömüldüğü yapılacak detaylı otopsi raporundan sonra ortaya çıkacak.

  • “Yemiş Kapanı Hanı”nın Aslına Uygun Yapılması İsteği

    Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii ile Eski (Ulu) Camii arasındaki, alanda bulunan, ancak Balkan Savaşları sırasında yıkılan Yemiş Kapanı Hanı’nın aslına uygun yapılması konusunda sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek, ortak bir basın açıklaması yaptı.

    Yemiş Kapanı Hanı’nın aslına uygun yapılması için Adalet ve Kalkınma Partisi, Büyük Birlik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Edirne Ticaret Borsası, Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Alipaşa Çarşısı Esnafları Derneği, Bedesten Çarşısı Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Memur-Sen, Kamu-Sen, İlim Yayma Cemiyeti, Mimar Sinan Vakfı ve Edirne Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ortak basın açıklaması yaptı.

    Mimar Koca Sinan’ın anıtı önünde yapılan basın açıklamasına siyasi partilerin ve kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı Mahalli İdareler Başkanı Av. Sinan’ın Tekin’in kuruluşlar adına yaptığı basın açıklamasında, Edirne’de bulunan siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve esnaf temsilcileri ile çarşı yöneticileri olarak Edirne’nin tarihi ve kültürel eserlerine sahip çıkma konusunda hassasiyet göstermek üzere bir araya geldiklerini söyledi.

    Av. Sinan Tekin, kazı çalışmaları ile temelleri ortaya çıkartılan Yemiş Kapanı Hanı’nın, bu temeller üzerine inşa edilerek ticari ve turistik hayata kazandırılmasının çok faydalı olacağını düşündüklerini ifade etti. Av. Tekin, “Bu eserin yeniden kullanıma açılmasının, yılda yaklaşık 3 milyon turistin ziyaret ettiği Edirne’mize hem ticari hem de turistik manada bir katma değer sağlayacağına inanıyoruz. Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camii etrafının hanlarla donatılmasını istediği bilinmektedir. Bilindiği gibi Osmanlı döneminde ibadet ve ticaret mekânları sürekli yan yana olmuş, hayatın bir parçası haline getirilmiştir. Bursa Ulu Camii’nin hemen yakınında 3 adet Han, Makedonya Üsküp’te Murat Paşa Camii’nin yakınlarında yine 3 adet Han bulunmaktadır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Yemiş Kapanı Hanı da bu doğrultuda hizmet vermek üzere bina edilmiş ancak maalesef yakın geçmişte Balkan savaşlarında yıkılmıştır” dedi.

    Av. Tekin, “Tarihi kaynaklarda Sultan III. Murat tarafından 1588’li yıllarda Selimiye Camii’ne vakıf olarak yaptırıldığı belirtilen Yemiş Kapanı Hanı’nın temellerin ortaya çıkarılma çalışmasını, Edirne’mizin tarihi eserlerini yeniden imar etme ve günümüzde kullanıma sunma açısından çok önemli buluyoruz. Bu konuda gayret sarf eden tüm yetkililere, kuruluşlara ve şahıslara teşekkür ederiz. Bütün bunları göz önünde bulundurarak Edirne’deki Siyasi Partiler ve Sivil Toplum Kuruluşları olarak şehrimiz için büyük önem arz eden ve bir kazanım olacak olan Yemiş Kapanı Hanı’nın aslına uygun olarak yeniden hayata geçirilmesini yetkililerden talep ediyoruz” şeklinde açıkladı.