Etiket: Yazmaya

  • Özel Vakıf Okulları başarı hikâyesi yazmaya devam ediyor

    Özel Vakıf Okulları başarı hikâyesi yazmaya devam ediyor

    Liselere Geçiş Sınavlarının (LGS) açıklanmasıyla birlikte öğrencilerin meraklı bekleyişleri de sona erdi. Açıklanan sonuçların ardından Atatürk Üniversitesi Vakıf Özel Okulları, Erzurum 1.’si çıkarma başarısı göstererek en başarılı okullar arasındaki yerini aldı.

    Sınava giren öğrencilerin 3’de 2’sinin Fen Liselerini kazanma hakkı elde ettiğini ifade eden Özel Vakıf Okulları Kampüs Müdürü Erdal Karagülle, 8. sınıflara yönelik ağustos ayında başlatılan yoğun akademik eğitimin karşılığını almanın haklı gururunu yaşadıklarını dile getirdi.

    “Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek” Parolasıyla Yola Çıktık

    Atatürk Üniversitesi Özel Vakıf Okulları, koordineli bir şekilde hareket ederek koronavirüs nedeniyle zorunlu olarak ara verilen eğitim öğretim sürecine 23 Mart 2020 tarihinden itibaren dijital platformlar ile devam etmeye başlamıştı. Kampüs Müdürü Erdal Karagülle, pandemi süreci boyunca tüm kademelerde online dersler ile yıllık müfredata ara vermeden devam ettiklerini, alınan başarılı sonuçların da bu süreçte yapılan çalışmaların karşılığı olduğunu söyledi.

    Konuyla ilgili açıklamada bulunan Müdür Karagülle: “Ülkemiz genelinde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, pandemi sürecinde online dersler ve denemelerle öğrencilerimizi yalnız bırakmadık. “Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek” parolasıyla çıktığımız bu yolda öğrencilerimizin ve velilerimizin en büyük destekçisi olduk. Bu süreçte sadece kendi öğrencilerimize değil, yüklediğimiz ders videoları ile tüm Türkiye’ye hizmet etmenin gururunu yaşadık. Emeklerimizin karşılığını her üç öğrencimizden ikisinin Fen Liselerine kayıt yapma hakkını elde ederek aldık. Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu nitelikli okullara girmeye hak kazandı. Bu sürecin asıl mimarı olan öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Rektör Çomaklı: “21. Yüzyıl Becerileri Kazanıyorlar”

    Öğrencilerine 21. yüzyılın gerektirdiği tüm yeterlilikleri kazandırmayı hedefleyen Atatürk Üniversitesi Özel Vakıf Okullarının, öğrencilerini araştırma, inceleme, problem çözme, iletişim, fen okuryazarlığı, teknoloji okuryazarlığı, eleştirel düşünme, iş birliği yapabilme becerileriyle donattığını ve bunun da geri dönüşlerini başarılı sonuçlarla aldıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı; bilgiye ulaşma, girişimcilik ve disiplinler arası iş birliği becerilerini geliştirerek yeteneklerini hayata geçirme şansı elde eden Özel Vakıf Okulu öğrencilerinin bilim, teknoloji ve sanatta dünyadaki gelişmeleri takip edip bilimin getirdiği ilkesel duruşa ve felsefeye kolaylıkla uyum sağladıklarını söyledi.

    “Özel Vakıf Okulları Marka Haline Geldi”

    LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından alınan sonuçların kendilerini oldukça mutlu ettiğini ve gurur verdiğini aktaran Rektör Çomaklı, ortaöğretimde marka haline gelen Özel Vakıf Okulları öğrencilerinin; girişimcilik, disiplinler arası iş birliği ve bilimsel düşünce becerileri gelişmiş bireyler olarak, Türkiye’de ve uluslararası platformlarda eğitimde başarı hikâyeleri yazmayı sürdüreceklerini vurgulayarak akademik birikimi ile güçlü bir ekol olan Atatürk Üniversitesinin tecrübesini eğitimdeki derin birikimiyle birleştiren Özel Vakıf Okullarının, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında da aydınlık kuşakların gelecekteki temsilcilerini yetiştirmeye devam edeceklerini söyledi.

  • Halıcılar yeni başarı öyküleri yazmaya hazırlanıyor

    Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği (GAHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan, düzenlenen istişare toplantısında bölgeden bu yılın ilk 5 ayında 609 milyon dolarlık halı ihracatı yapıldığını belirtti.

    Halı istişare toplantılarının sektör temsilcileri arasındaki bağı geliştireceğini ifade eden Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer’de toplantının verimli geçtiğini ifade etti. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliğinde (GAİB), düzenlenen istişare toplantısına GAHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan başkanlık yaptı. Sektörün sorunlarını ve ihracatın değerlendirildiği istişare toplantısının ardından düzenlenen geleneksel iftar yemeğine katılan halı üreticileri ve ihracatçıları birlik ve beraberlik mesajları verdi. GAHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan başkanlığında düzenlenen halı istişare toplantısına Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan, Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer ile çok sayıda firma temsilcisi katıldı. Sektörün önümüzdeki 5-10 ve 15 yıllık geleceğiyle ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan toplantıda mevcut pazarların korunması ve geliştirilmesinin yanı sıra yeni pazarların da mercek altına alınması yönünde görüşler bildirildi.

    “Güç birliğiyle ihracatı arttıracağız”

    GAİB hizmet binasında düzenlenen toplantı sonrası genel bir değerlendirme yapan GAHİB Başkanı Kaplan, ihracatta hedeflenen rakamlara ulaşmak için kolları sıvadıklarını belirterek, halının merkezinde dokunan halıları dünyanın dört bir köşesine sereceklerinin altını çizdi. Kaplan, sektörün sorunlarını çözmek için çalıştıklarını ve sorunları tespit ettiklerini belirterek, bunların çözümüne ilişkin çalışma başlattıklarını dile getirdi. Sektörün ileriye gitmesi için hazırladıkları yol haritasına göre yürüyeceklerini ifade eden Kaplan, “Bugüne kadar halı sektörünün gelişimi için büyük emekler verildi, sektör bir noktaya getirildi. Dünyanın halısı şehrimizde dokunuyor. Bu dün verilen emeklerin karşılığıdır, şimdi biz de sektörü daha ileri noktalara taşımak için çalışıyor, projeler üretiyoruz. 130’a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz, mevcut pazarları koruyarak yeni pazarlara odaklandık. Yeni pazarlarda ağırlığımızı artırarak hedeflerimize ulaşacağız” dedi.

    “Halı ihracatımızda artış sürüyor”

    İhracat rakamlarına da değinen Kaplan, geçen yıl ocak-mayıs döneminde bölgenin halı ihracatının 565 milyon 552 bin dolarken, bu yılın aynı döneminde yüzde 7,7 artarak 609 milyon dolara ulaştığını kaydetti. Halı gruplarında en fazla dış satımı 566 milyon 319 bin dolarla makine halısıyla yaptıklarını anlatan Kaplan, ihracatın yüzde 93’ünü makine halısının karşıladığını ifade etti. Makine halısını 40 milyon 790 bin dolarla tufte halısının, 1 milyon 493 bin dolarla el halılarının ve 404 bin dolarla kilimlerin izlediğini vurgulayan Kaplan, “İhracatımızda Ortadoğu ülkeleri dikkati çekiyor; bu bölgeye 5 aylık zaman diliminde 214 milyon 582 bin dolarlık halı satışı yapıldı. Ortadoğu’yu 180 milyon 352 bin dolarla Amerika ülkeleri izledi. Avrupa Birliği ülkeleri 84 milyon 383 bin dolarla ihracatta üçüncü sırada yer alırken, Afrika ülkelerine ise 55 milyon 920 bin dolarlık halı ihracatı yapıldı. İhracatın kalan kısmını da diğer bölgelerle karşıladık. Ülkelere baktığımızda Amerika, 167 milyon 741 bin dolarla ilk sırada bulunuyor. Bu ülkeyi 90 milyon 574 bin dolarla Suudi Arabistan izlerken, 38 milyon 798 bin dolarla Irak üçüncü ülke oldu” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin halı ihracatını Güneydoğu’nun sırtladığına dikkati çeken Kaplan, Güneydoğu’dan 5 ayda 609 milyon dolarlık ihracat yapılırken, ikinci sıradaki İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğinin dış satımının 257 milyon 704 bin dolar olduğunu sözlerine ekledi.

    “Daha güçlü kılacaktır”

    Dünyanın halı merkezi konumunda bulunan ve her geçen gün sektörün geliştiğini ifade eden Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer’de düzenlenen istişare toplantılarının sektör temsilcileri arasındaki bağı güçlendirdiğini ve verimli sonuçlara ulaşıldığını ifade ederek, toplantıya katılan sektör temsilcilerine teşekkür etti.

    “Halı sektörü iftar yemeğinde buluştu”

    Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliğinde düzenlenen halı istişare toplantısının ardından geleneksel iftar yemeğinde de bir araya gelen halı sektörünün önde gelen isimleri, gündemi ve sektörle ilgili sorunları konuşarak, karşılıklı görüş alışverişinde bulundular. İstişare toplantılarının her ay yapılacağını ifade eden GAHİB Başkanı Ahmet Kaplan tespit edilen sorunların kısa sürede çözülmesi için birlik ve beraberlik içerisinde hareket edileceğini de sözlerine ekledi.

    İstişare toplantısı yoğun katılım

    Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliği (GAİB) hizmet binasında düzenlenen istişare toplantısına ve geleneksel iftar yemeğine yoğun katılım sağlanırken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Halı Sektör Kurulu Başkanı Salahattin Kaplan, Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği (GAHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan, Gaziantep Halıcılar Odası Başkanı Mehmet Törer ile Yönetim Kurulu Üyeleri toplantı ve iftar yemeğine katılan sektör temsilcileriyle yakından ilgilendiler.

  • Türk boksör Fatih Keleş, Hamburg’da tarih yazmaya hazırlanıyor

    Türk boksör Fatih Keleş, Almanya’nın Hamburg kentinde yarın Avrupa şampiyonluğu için ringe çıkacak.

    Türk boksör Fatih Keleş, Fransız rakibi Renald Garrio ile tartı programına çıkarken, Alman medyası da organizasyona büyük ilgi gösterdi. Daha önce de Garrio ile karşılaşan Keleş o maçtan berabere ayrılmıştı. Bunun üzerine maçı tekrarlamak isteyen EC BOXING Başkanı Erol Ceylan, Fatih’i dünya şampiyonluğuna hazırladığını belirterek, “Fatih, büyük yeteneklere sahip bir boksördür. Fransız boksörü yeneceğine olan inancım tamdır. Güçlü rakip ile karşılaşarak Dünya şampiyonuluğu öncesi zorlu müsabakalara alışmalıdır” dedi.

    Keleş’in antrenörü antrenörü Bülent Başer ise bu defa kazanacaklarını belirterek, “Geçtiğimiz maç yaptığımız hataları düzelttik ve kendimizi zafere hazırladık” diye konuştu.

    Fatih Keleş de, daha önce ringe çeşitli olumsuzluklar ile çıktığını vurgulayarak, “Bu defa ringde farklı bir Fatih göreceksiniz” diyerek iddiasını ortaya koydu.

    Öte yandan EC BOXING Basın Danışmanı Vedat Alyaz, dünyanın en önemli galalarından birini düzenlediklerini belirterek, “Galamızda ayrıca gelecek vadeden sporcumuz Hüseyin Cinkara da yükselme maçına çakacak. Geleceğin şampiyon adayı sporcular da gecede yumruk sallayacak. Dünyanın gözü kulağı bu galada olacak. Ayrıca EC BOXING boksörlerinden Argon Smakici, Danilo Milacic, Adrian Granat, Nuri Seferi gibi geleceğin starları da eldiven giyecek” şeklinde konuştu.

  • Mehmetçik girilmez denilen Kato Dağı’nda ’Destan’ yazmaya devam ediyor

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bulunan ve teröristler tarafından Türkiye’deki ’Kandil’ olarak değerlendirilip girilmez denilen Kato Dağı’nda 4 ay önce başlatılan müşterek operasyonlara katılan asker, polis ve güvenlik korucuları destan üstüne destan yazıyor.

    Teröristlerin Irak’ın kuzeyindeki kamplardan Türkiye’ye geçiş güzergahı olan ve bünyesinde onlarca mağara, sığınak barındıran Kato Dağı’na yönelik 19 Nisan tarihinde başlatılan operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Operasyonlarda terör örgütü PKK’nın kurulduğu günden beri en çok mühimmat ve sığınağın tespit edilerek imha edildiği bölgede Mehmetçik tarafından başarılı çalışmalarla destan yazılırken, bölgede görev yapan bir yüzbaşı da kaleme aldığı ’Kato Destanı’ şiiriyle zor arazi koşullarında çekilen sıkıntılara rağmen Mehmetçiğin özverili çalışmalarını yazdı. ’Kato Destanı’ başlığı ile yazılan şiir sosyal medya hesaplarında tıklanma rekoru kırıyor.

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bulunan Kato Dağı’nda 19 Nisan 2017’de bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik ’Şehit Aydoğan Aydın’ operasyonu başlatılmıştı. Zorlu arazi koşullarına rağmen güvenlik güçleri ve güvenlik korucularının ortaklaşa hava destekli operasyonu 4’üncü ayını geride bıraktı. Kato Dağı eteklerinde bulunan Beytüşşebap ilçesinin tüm köylerinde görevlerini icra eden asker, polis ve güvenlik korucuları omuz omuza vererek zorlu arazi koşullarına aldırış etmeden Kato Dağı’nın kontrolünü ele geçirdi. Güvenlik kuvvetleri Kato operasyonu ile teröristlerin inlerine kadar girerek onlarca mağara, sığınak ve bunların içinde tonlarca patlayıcı, silah ve mühimmat ele geçirdi. Beytüşşebap 8’inci Jandarma Komando Alay Taburu’nda görevli Yüzbaşı Osman Çay, operasyondaki görevi sırasında ‘Kato Destanı’ başlıklı bir şiir yazarak sosyal medya hesaplarından paylaştı. Kısa sürede tıklanma rekoru kıran paylaşımda askerlerin yazdıkları destanlara yer verildi. Yüzbaşı Osman Çay tarafından kaleme alınan ’Kato Destanı’ şiirinde şunlara yer verildi:

    “Üç farklı şehire uzantısı olan; heybetli, dik ve yüksek kayalıkların bulunduğu, karın kar üstüne yağdığı, rüzgarın hiç dinmediği, bulutlara yakın olan dağın adıdır Kato. Bölücü terör örgütünün Kandil kadar önemli gördüğü, yüzlerce devasa mağarayı barınak ve cephanelik getirdiği ve yıllarca “girilemez” ilan ettikleri dağın adıdır Kato. 19 Nisan 2017’de zor arazi şartlarında ve çetin kış koşullarında cesur yürekli kahraman silah arkadaşlarımla şehit olabileceğimizi düşünerek, bir gece ansızın girdiğimiz ve doksan gün kalarak destan yazdığımız dağın adıdır Kato. Girişi ve çıkışı belli olmayan mağaralara gözümüzü kırpmadan girdiğimiz; aç, susuz ve uykusuz kaldığımızda dahi “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyerek her türlü fedakarlığı gösterdiğimiz dağın adıdır Kato. Allah’ın yardımı ve milletimizin duasını yanı başımızda hissederek icra ettiğimiz ve adına şehitlerimizin ismini verdiğimiz bu kutsal görevi gece gündüz, yaz kış ve bayram seyran demeden yerine getirerek hainlere geçit vermediğimiz dağın adıdır Kato. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek seferde en fazla silah ve mühimmatın ele geçirildiği, şanlı Türk bayrağımızın dalgalandığı, ezanımızın okunduğu dik ve yüksek kayalara “şehitler ölmez, vatan bölünmez” yazdığımız dağın adıdır Kato”.

    Kato’da icra edilen operasyonlar hız kesmeden devam ediyor

    Beytüşşebap 8’inci Jandarma Komando Alay Komutanlığı’nın Kato Dağı’nda bölücü terör örgütü mensuplarına yönelik 4 aydır yürüttüğü operasyonun kararlılıkla ve hız kesmeden devam ettiği belirtildi. Mehmetçiğin, polis ve güvenlik korucularının birlikte katıldığı hava destekli operasyon 4 ayı geride bıraktı. Çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiği operasyonda Kato Dağı terör örgütü mensuplarından temizlendi. Kato Dağı’nın hakim noktalarına Türk bayrağını diken ve dalgalandıran güvenlik güçleri gece gündüz, yaz kış ve bayram seyran demeden operasyonu kararlılıkla sürdürüyor. Terörden temizlenen Kato Dağı’nın kritik noktalarına güvenlik güçleri konuşlanacak olup, terör örgütü mensuplarının tekrar girişi engellenecek. Böylece önümüzdeki yıllarda hayvancılık ve arıcılık yapmaya uygun bu bölge vatandaşların kullanıma da açılabilecek.

    Jandarma Yüzbaşı Osman Çay sosyal medya hesabında; kahraman silah arkadaşları ve güvenlik korucuları ile birlikte Kato Dağı’nda bir destan yazdıklarını ve bu destanın yazılmasına öncülük eden şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın başta olmak üzere bütün aziz şehitleri ve kahraman gazileri rahmet, minnet ve saygıyla andığını, icra edilen operasyona emeği geçen ve destek veren devlet yetkililerine, sıralı komutanlarına, arkadaşlarına ve güvenlik korucularına sonsuz şükranlarını arz ettiğini, sevgi ve saygılarını sunduğunu belirtti.

  • Emine Erdoğan; “Anadolu destanını yazmaya devam edecek”

    Ümraniye Belediyesi’nin düzenlediği “Anadolu-Ana Dolu” isimli programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye tarihinde ve 15 Temmuz gecesi yaşanan kahramanlıkları hatırlatarak, “Anadolu destanını yazmaya devam edecektir” dedi.

    Ümraniye Belediyesi Grand Pera Emek Sahnesi’nde, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz’a Kahraman Kadınlarımız “Anadolu-Ana Dolu” isimli program düzenledi. Kahramanlıklarıyla Türk tarihinde sembol olmuş olan kadınların hikayelerinin tiyatral şekilde anlatıldığı programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.

    “Anadolu’nun nice güzel yürekli ana ile dolu”

    Programın açılış konuşmasını etkinliğe ev sahipliği yağan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Emine Erdoğan da Kurtuluş Savaşı ve 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında şehit düşen kadınları anlattı. Konuşmasında Arif Nihat Asya’nın ‘Bayrak’ şiirinden de mısralara da yer veren Emine Erdoğan şöyle konuştu;

    “Nene Hatun’u, Nezahat Onbaşı’yı, Kara Fatma’yı, Tayyar Rahmiye’yi, Şerife Bacı’yı belki hiç tanımadık ama ruhlarımız adeta ezeli bir tanışıklık içinde aynı yöne bakıyor. Kalplerimiz aynı değerler için atıyor. Aynı havayı soluduğumuz, bizden bir parça olan 15 Temmuz Şehitleri bize bu vatanın ortak değerlerini hatırlatan canlarımızdır. Her biri üzerinde yaşadığımız toprağın şah damarımız olduğunu işaret ederek aramızdan ayrıldı. 15 Temmuz’un tıpkı İstiklal Harbi gibi milli bir kıyam olduğunu gösterdi. Şairin dediği gibi; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” 15 Temmuz Şehitleri’ne olan borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Emanetlerini yaşatmak için bize düşen vatan bütünlüğünü, millet birlikteliğini korumaktır. Böyle buluşmalar vatan, millet ülküsü etrafında kenetlenme duygusunu güçlendiriyor, sorumluluklarımızı hiç unutturmuyor. Anadolu’nun nice güzel yürekli ana ile dolu olduğu gerçeğini bir kere daha vurguladığı için Ümraniye Belediyesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum.”

    “Bu topraklar tarihin tüm dönemlerinde hep hedef olmuştur”

    Emine Erdoğan ayrıca 15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişimine karşı koymak için sokağa çıkan vatandaşlar hakkında da konuştu. Anadolu topraklarının her zaman cesur insanlar yetiştireceğini ifade eden Erdoğan; “İnanıyorum ki Anadolu destanını yazmaya devam edecektir. Yeter ki biz, Anadolu’nun gerçek evlatları olalım. Bu topraklar tarihin tüm dönemlerinde hep hedef olmuş, göz konmuştur. Bizim de ona gözümüz gibi bakmamız, değerini anlayarak yaşamamız ve yaşatmamız gerekir. Bunu ancak bilinçli ve vatansever bir gençlik sayesinde yapabiliriz. Ben gençlerimizden umutluyum. Bu coğrafyanın mayasında vatan aşkı, memleket sevdası vardır. Bunu en net biçimde 15 Temmuz’da gördük. Cesaretlerini çelikten bir zırh gibi kuşanarak demir tankların karşısına çıktı gençlerimiz. Çünkü bu millet bayrağına aşıktır. “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü. Işık ışık, dalga dalga bayrağım. Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.” İnsanımız bu dizelere meftundur. Zaman ne kadar değişirse değişsin, şartlar ne kadar farklılaşırsa farklılaşsın bu topraklar cesur evlatlarını, mert kadınlarını yetiştirmeye devam edecektir.” dedi.

    Programa ev sahipliği yapan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ise, tarihte yerini almış kahraman kadınları daha iyi tanıtmayı amaçladıklarını belirtti. Can, “15 Temmuz’da şehit olan kahraman kadınlarımız ile 100 yıl önce şehit olup bugüne kadar hatırladığımız, sembol olmuş isimleri bir tiyatral aktivite çerçevesinde kamu oyu ile paylaşalım istedik.” dedi.

    Konuşmaların ardından oyuncular sahne aldı. Nezahat Onbaşı, Kara Fatma, Tayyar Rahmiye, Şerife Bacı gibi isimlerin hayatlarının tiyatral şekilde anlatıldığı gösteri büyük beğeni topladı.