Etiket: Yazılı

  • Anadolu Lisesi Öğrencileri Şehitlerin İsimlerinin Yazılı Olduğu Tişörtlerle Maça Çıktı

    Yalova’da devam eden genç erkekler basketbol müsabakaları esnasında Anadolu Lisesi basketbol takımı anlamlı hareket geldi.

    Yalovalı öğrenciler, yanlarına Yalova’daki şehit ve gazi ailelerini de alarak halen devam eden iç güvenlik operasyonları esnasında görevleri başında şehit düşen askerlerin isimlerinin ve vefat ettikleri tarihlerin yer aldığı tişörtlerle parkeye çıktı. Öğrencilere Yalova Anadolu Lisesi Müdürü Hayati Yılmaz, Yalova Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Mustafa Ürkmez, Beden eğitimi öğretmenleri Kenan Bektaş ve Bülent Söyler de destek verdi. Yalova Anadolu Lisesi Müdürü Hayati Yılmaz, ”Bizler şehitlerimizin hiç bir zaman unutmadık ve unutmayacağız. Tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Ailelerine sabır ihsan eylesin” dedi.

  • İkamet Önüne Çöp Atanlara Yazılı Uyarı

    Adıyaman’da, bir ikamet sahibi evlerinin önüne sürekli atılan çöplerden bıkması nedeniyle astığı tahmin edilen uyarı yazılarındaki ’mesuliyet’ ifadesi dikkat çekti.

    İkametlerinin önüne sürekli çöp atılmasından sıkılan bir kişi evinin bahçe duvarı üzerine sprey boyalarla, “Çöp atmayınız, atan görülürse mesuliyet bizden değildir” gibi uyarılarda bulunan yazılar yazıldı. Çöp atılmaması istenen yazılarda kullanılan ’mesuliyet’ ifadesi dikkat çekti.

  • Mültecilere “Umuda Değil, Ölüme Yolculuk Yapmayın” Yazılı Bilgilendirme Broşürü

    Muğla’nın Bodrum ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Kos Adasına gitmek isteyen kaçak göçmenlere “Umuda değil, ölüme yolculuk yapmayın” yazılı bilgilendirme broşürü hazırlandı.

    Yunan adalarına yakın olduğu için tercih edilen Bodrum’da, onlarca kişinin ölümüyle sonuçlanan düzensiz göç hareketlerinin önüne geçmek için broşür bastırıldı. Yollarda, çıkış noktalarında, otel, pansiyon ve denizde yasa dışı geçişlere engel olmak için çalışan güvenlik güçleri, yakalanan sığınmacılara verilmek üzere broşür hazırladı.

    Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum destekli Polislik Büro Amirliği tarafından “Umuda değil, ölüme yolculuk yapmayın” yazılı bilgilendirme broşürü hazırlandı. Türkçe, İngilizce ve Arapça “Deniz sizin için ölümdür” gibi uyarıcı yazılar içeren broşürde Aylan bebek ve kıyıya vuran bazı göçmenlerin cansız bedenlerinin olduğu fotoğraflara yer verildi.

    Hazırlanmasında İlçe Müftülüğünün de destek verdiği broşürde, Veda Hutbesinden; “Canlarınız sizin için mukaddestir” ibaresi ile bir Hadis-i Şerif de kullanıldı. Sağlık, Polis, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Göç İdaresi ihbar hattı numaralarının da yazıldığı broşürler ilk olarak Yalıkavak’ta yakalanan Iraklı kaçaklara dağıtıldı.

    Geçtiğimiz günlere Yunanistan’ın Kalimnos Adası’na kaçarken bir teknede Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalanan 108 Iraklı Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edilmişti. Yalıkavak Polis Merkez Amirliği’nce işlemleri tamamlanan kaçaklara broşürler dağıtıldı.

    Broşürü okuyan Iraklı Karwan Saed Maarouf, her şeyin farkında olduklarını ancak mecbur kaldıklarını belirterek şunları söyledi: “Benim 3 tane çocuğum var, bu adam 6 tane çocuğu var. Ne günahı var, ne suçu var, niye kaçıyor niye, yaşam yok, yeter artık. Irak’ta hayat yok, hiç hayat yok orada. Bizler mecbur olmasak neden kaçalım” dedi.

    Yalıkavak’ta tutuldukları süre içerisinde kendilerine çok iyi davranıldığını ifade eden Maarouf sözlerine şöyle devam etti: “3 gündür biz buradayız, yemek verdiler. Hizmet ettiler yani misafir gibi bizi baktılar. Hiç bağırmadılar, küfür etmediler” dedi.

    Irak’ta bir kıyafet mağazası varken 3 çocuğu ile birlikte ülkesinden ayrılmak zorunda bırakılan Karwan ve diğer sığınmacılar Irak’a geri dönmek istemediklerini söyledi.

    Bir kısmı kendi istekleri ve güvenlik güçlerinin nezaretiyle Irak’a geri dönen kaçaklardan 68’i Göç İdaresi İl Müdürlüğünün belirlediği kampa gönderildi.

    Öte yandan, ilçede bulunan mülteciler için 10 bin adet broşür bastırıldığı ve dağıtılacağı öğrenildi.

  • THY’nin Özel Tasarlanan “Discover The Potential-turkey” Yazılı Uçağı Tanıtıldı

    Atatürk Havalimanı’nda THY’nin Türk motifleriyle özel tasarlanan “Discover the Potential-Turkey” yazılı uçağının lansmanı yapıldı. Lansmana, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da katıldı.

    Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Atatürk Havalimanı’nda THY’yin “Turkey Discover the potential” logo ve desenleriyle branding çalışması yapılan Airbus A321 uçağının tanıtım lansmanına katıldı. Gövdesinde turkuaz renkli Türk motifleriyle özel tasarlanan uçak, “Discover the Potential-Turkey” yazısı ile hedef destinasyonlara uçarak, yatırımcılara davette bulunacak. Türk Hava Yolları Teknik Hangarında gerçekleştirilen tanıtıma Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve çok sayıda davetli katıldı.

    Türkiye’nin kabuğunu kırdığını belirten Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, “Bugün çok önemli bir projeye tanıklık ediyoruz. Dünyadaki en büyük havayolu şirketlerinden biri olan THY’nin bu çerçevede Türkiye markasınını Uluslararası camiada tanıtmada büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Türkiye kabuğunu ihracatta 2000’li yıllarda kırmaya başladı. Bugün geldiğimiz nokta takdire şayandır. 2015 dünya için olumsuz bir yıl olarak geçti. 1026 iyi bir yıl olarak geçeceğini umut ediyoruz. Her sorundan bir fayda ortaya çıkarabiliriz. Bir Türk işadamları olarak bunları yerine getirmek için gayret göstermeliyiz. Bundan 15 yıl önce ihracat rakamlarımızın bu hale geldiğini söylemek bir hayal ürünü olarak görülebilirdi. 15 yıl önce THY’nin dünya çapında bir şirket olacağını söylemek bir hayal olarak görülebilirdi. Geçmişte hayal edemediğimiz yaptığımızı görüyoruz. Artık Türk sanayicisi, işadamı geleceğe umutla bakıyor. Bundan 2 yıl önce başlattığımız Türkiye gücünü ve potansiyelini keşfet kampanyası sayın cumhurbaşkanımızın himayesinde sayın başbakanımızın öncülüğünde devam ediyor. 25 Aralık tarihinde Türk medyasındaki tanıtım kampanyaları da dikkat çekecek şekilde ortaya çıkıyor” dedi.

    THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, “Discover the Potential, gücü keşfet. Son derece anlamlı bir mesaj. Bu uçağın hazırlanmasında ve bu mesajın uçtuğumuz her yere Türkiye’nin mesajı olarak, insanları Türkiye çekmek adına götüreceğimiz bu mesajı bizim uçaklarımızla taşıyacak olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Biniş kartlarında, kolonyalı mendillerin üzerinde bulunmak üzere görsel çalışmalar başladı. Bir de tanıtım videosu yer alacak uçaklarımızda. TİM ile yakın bir iş birliği içinde çalışıyoruz. Türkiye’ye karşı dünyada duygulanan algı operasyonu yapanlara da bu mesajlarımızı taşıyarak göle maya çalacak ve inşallah tutacak” diye konuştu.

    “Yeni Türkiye artık kendisini besleyen tüm evrensel değerlerle barışık bir sentezdir” diyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bu değerlerle her zaman gurur duyduk. Bizler üzerinde yaşadığımız coğrafya ve taşıdığımız mirasla doğunun ve batının senteziyiz. Doğu ile batıyı bağlayan köprüyüz. Türkiye markasıyla giydirdiğimiz uçaklarımız, Türk Hava Yollarıyla sadece insanları değil, Türkiye’yi de dünyaya taşıyacak. Bizim kültürümüze değmemiş medeniyet yok. Dinamik bir ekonomiye sahibiz. Burada lansmanını yaptığımız uçakla dünyaya açılmaya devam edeceğiz. Bugün her açıdan tanınmayı ve tanıtmayı hak eden bir noktaya geldi Türkiye. Yüzümüzü tüm dünyaya çevirdik. THY gerçekten Türkiye’nin ekonomisinin artmasına çok önemli destekler sağlıyor” ifadesini kullandı.

  • Eğitim-Bir-Senden Yazılı Açıklama

    Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 2 No’lu Şube Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan, Sütçü İmam Üniversitesinde kanunsuz uygulamalar olduğunu iddia ederek, “Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü fütursuzca bir yönetim sergilemektedir” dedi.

    Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 2 No’lu Şube Başkanı Furkan, Sütçü İmam Üniversitesinde kanunsuz uygulamalar olduğunu iddia ederek yazılı bir açıklama yaptı.

    Başkan Furkan yaptığı açıklamada, Sessiz devrimlerin ülkemizde birçok alanı rahatlatması, hak ve özgürlüklerin genişlemesi, kendini hukuktan üstün gören elit yapıların tasfiye edilmesi sürerken, bazı tortuların yaşam savaşı vermesi kamu yönetiminde birçok sıkıntıların yaşanmasına neden olmaktadır” dedi.

    Hukukun yetkiyi kullananların elinde tarumar olması, kamu yönetiminin bürokratik labirentlerde sıkışıp kalmasının maddi ve manevi bedel ödenmesine yol açtığını belirten Furkan, açıklamasına şöyle devam etti: “Devletin görev yapılan makama tanıdığı yetkiler kişisel güçlere dönüştürüldüğünde ilke ve prensipler üzerinden değil, kişisel ilişkiler üzerinden tasarruflara neden olmaktadır. Bunun en bariz örneği, bir süredir Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde yaşanmaktadır. Yaptığı uygulama ve kullandığı yetkilerle bir süredir medya gündeminde olan Rektör Durmuş Deveci, son olarak ‘bu kadar da olmaz’ dedirtecek cinsten bir skandala imza atmıştır.Göreve geldiği günden beri Başbakanlık genelgelerini askıya almak, sahte rapor düzenleyen başhekimi korumak, dolu bulunan bir kadroya sırf kendi öyle istediği için yasal engeli olan bir iç denetçiyi görevlendirmek, istihdam etmek istediği kişiler için hayali kadro ihdas etmek, bir de tüm bunları itiraf ederek ’ben istersem ayakkabı numarasına göre bile adam atarım’ cümlesini kuran Rektör, rektörlüğü bitimsiz bir görev, yetkiyi şahsi bir güç sanarak karakteristik yapısını devletin kurallarının üstüne koyarak fütursuz bir yönetim sergilemektedir.”

    Açıklamada, şunlar kaydedildi: “En son üniversite personeline verilecek banka promosyon ihalesiyle ilgili olarak, 4688 sayılı kanuna göre ’Devlet personel mevzuatında kamu görevlilerinin temsilini öngören çeşitli kurullara temsilci göndermek’ ibaresiyle temsilci belirleme yetkisi sendika yönetimine ait iken üniversite çeperinde ‘ne varsa benimdir’ anlayışıyla sendikanın yetkisini gasp ederek, sendika yönetiminden kendi istediği kişiyi komisyon üyesi olarak belirlemiş; görevlendirilmesi gereken bir komisyon üyeliğini kendince atama yaparak doldurmuştur.”

    Açıklamada, rektörün “Konuya ilişkin kanuni gerçeği kendisine hatırlatan ve yanlışlığın düzeltilmesi için kendisine gönderilen yazıya cevap dahi vermediği” belirtilerek şöyle denildi: “Bir makam kendine yazılan bir yazıya neden cevap vermez sorusu havada asılı kalmıştır. Yetkili sendikaya karşı takınılan bu tavır ve yapılan bu uygulamadan sonra, akıllara ‘acaba Rektör bankaların da yetkisini kullanacak mı’ sorusunu getirmektedir. Bu tür kanun tanımaz uygulamaların, dediğim dedik tavırların, hak ve hukuku ayaklar altına alan yaklaşımların hiç kimseye faydası olmamış, olmayacaktır. Bir zamanlar üniversiteleri yasaklarla anılır hale getirenlerin, bilim yuvası olması gereken kurumları babasının çiftliği gibi kullananların şu anda nerede olduğuna bakmak yeterlidir. Hukuk devletinde kimse kanunların üzerinde değildir, olamaz. Onun için herkes haddini bilmeli ve ne yaptığına iyice dikkat etmelidir, yoksa işletmedikleri, hiçe saydıkları kanunlar karşısında bir gün hesap vermek zorunda kalırlar.”