Etiket: Yazık

  • Fikret Yılmaz: “Güzel camia daha diplere gider, yazık olur”

    Spor Toto 1. Lig ekiplerinden Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Fikret Yılmaz, Karabükspor’a sahip çıkılmadığı takdirde daha kötü bir duruma düşeceğini söyleyerek, “Güzel camia daha diplere gider, yazık olur” dedi.

    Kardemir Karabükspor, Spor Toto 1. Lig’in üçüncü haftasında kendi sahasında oynayacağı Altınordu maçının hazırlıklarına tesislerinde yaptığı antrenmanla başladı.

    Antrenman öncesi konuşan Teknik Direktör Yılmaz, Karabükspor’un iyi gününde herkesin yanında olduğunu, kötü gününde de yanında olmaları gerektiğini belirterek, “Daha öncede böyle oldu. Karabüksporun iyi günleri oldu. Herkes yanında idi, tüm Türkiye yanında idi. Ama şuanda Kardemir Karabükspor kötü günler yaşıyor. Bugün de yanımda olmasını istiyoruz, Karabükspor’un yanında olmasını istiyoruz camiamızın. Benim buradan söylemek istediğim şey, belediye başkanımıza, valimize, Kardemir karabükspor’a sahip çıkmalarını istiyorum. Çok zor günler geçiriyoruz” diye konuştu.

    “Böyle bir güzel camia daha diplere gider, yazık olur”

    Altınordu maçının gelip çattığını, sahaya çıktıkları futbolcuların hem fiziksel hem de kapasite olarak rakiplerinden aşağı durumda olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bir an önce transferimizin açılması ve Kardemir Karabükspor gerçek kadrosuyla sahaya çıkmalıdır. Yoksa böyle bir güzel camia daha diplere gider, yazık olur. Benim vermek istediğim mesaj bu. Lütfen buradaki genç oyuncularımıza, transferlerimize sahip çıkılsın. Kardemir Karabükspor gerçek 11’i ile sahaya çıksın, eziliyoruz rakiplerimize. Rakiplerimiz kapasite olarak bizden çok üstün biz ise 11’i zor buluyoruz. Çünkü fiziksel olarak gelişimlerini tamamlamamış bir oyuncularımız var. Hem de yetersiz oyuncularımızla sahaya çıkıyoruz. Buna duyarlı olsunlar. Bizim istediğimiz şey Kardemir Karabükspor eşrafı takıma sahip çıkması. Biz buradayız elimizden geleni yapıyoruz. Biz yine 11 kişi sahaya çıkarız, erkekçe mücadele ederiz. Yeniliriz berabere kalırız, yeneriz fark etmez. Ama en iyi şekilde Karabükspor’u temsil ederiz” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle ortak hareket ediyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde katıldığı iftar programında, “Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle ortak hareket ediyorlar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilen ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile ilgili referandumda 97.2 oy oranıyla ilçeler arasında Türkiye birincisi olan Harran ilçesinde iftara katıldı. “Kardeşlik Sofrası”nda iftarını açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, stratejik ortaklığı bulunan ülkelerin terör örgütleri ile birlikte hareket etmesine tepki gösterdi.

    “Fırat Kalkanında ne yaptıysak orada da bunu yapacağız”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Suriye’de bu olumsuz gelişmelerin yarın bir gün sınırlarımıza tehdit oluşturması, böyle bir tehdit ile karşı karşıya gelirsek bütün dünya bilsin. Fırat Kalkanıyla ne yaptıysak orada da bunu yapacağız. Bunu herkes bilsin. Ne yazık ki stratejik ortaklarımız, terör örgütleriyle beraber hareket ediyorlar. Biz kendilerine dedik ki DAEŞ terör örgütüne karşı beraber yapalım. Dokuz koalisyon ülkesiyle beraber DAEŞ denen terör örgütünü halledemez miyiz? Bu PYD, YPG terör örgütüdür. Ne yazık ki bunda ısrarlı oldular. Ne yazık ki ülkemiz için bir tehdit oluştuğunda kimseye danışmaz gerekeni yaparız. Biz bu güne kadar her şeyde uluslararası hukuka dikkat ettik. Gaziantep’te 53 kardeşimizi şehit ettiler. Artık sabredemeyiz dedik ve Cerablus’a girdik. Adından Rai’ye girdik, arkadan Dabık’a, arkadan El-Bab’a girdik. Şu anda 2 bin kilometreyi aşkın bir alan kontrolümüzdedir. Şimdi oraya gerçek sahipleri dönüyorlar. Gelin Münbic’te de bunu yapalım dedik. Oyalama yapıyorlar. Rakka’da beraber yapalım dedik. Terör örgütü YPG ile birlikte hareket etmeye karar verdiler. Siz bilirsiniz dedik. Şimdi yürüyorlar. Bakalım ne yapacaklar?” dedi.

    “İnsanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı”

    Batı ülkelerinin yanı sıra İslam ülkelerine de Suriye konusunda tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir aziz milletin evladı olarak böyle bir şehirle yol yürümekten şeref duyuyorum. Rabbim birlik, beraberliğimizi, uhuvvetimizi güçlendirsin diye dua ediyorum. Türkiye’nin verdiği bu insanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı. Suriye krizi tarihe kara bir leke olarak kazındı. 10 yıllardır diğer ülkelere hukuk ve demokrasi dersi veren batı ülkeleri Suriye halkının insan hakları, hürriyet, demokrasi taleplerine sırtlarını döndüler. Kendi vatandaşları için en temel hak olan demokrasiyi Suriyeli kardeşlerimize çok gördüler. Uluslar arası toplum Suriye’de 1 milyon insana zulmeden bir devlete sessiz kaldı. Bu süreçte Suriye’de yıkılan binaların altında kalan bedenlerin yanında, batının insanlığı da kalmıştır. Suriye’nin asıl kaybedeni, yeterli tepkiyi veremeyen İslam Dünyası olmuştur. Batının 1 damla petrolü, 1 candan daha kıymetli zihniyetine destek veren İslam ülkeleri Suriye’de ki olanlara tepki göstermediler” ifadelerini kullandı.

    “Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir”

    Adalet yürüyüşü yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da konuşmasında göndermede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle aynı yolda yürüyebilirler. Yollar yürümekle aşınmıyor. Varsın yürüsünler. Bu ülkenin birliğini bozmayın, dayanışmamıza gölge düşürmeyin. Yürümekle bir yerlere varamayacaksınız. Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir” diye konuştu.

    16 Nisan Referandumu’nda ilçeler arasında birinci olan Harran’ı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “16 Nisan’da yapılan referandumda Harran birinci ilçe oldu. Şanlıurfa birinciliği ilçeler bazında yüzde 96.3 ile aldı. Akçakale yüzde 95.3 ile üçüncü oldu. Şanlıurfa yüzde 70.82 ile 13’üncü sırada oldu. Sizleri tebrik ediyorum. Ama işimiz bitmedi, daha çok işimiz var. Bu sofralar çok güzel sofralar, zira Pazar günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nın hepimiz için felaha, barışa, selamete vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Suriye ve Irak başta olmak üzere İslam Dünyasında yaşanan acıların, zulümlerin, sıkıntıların biran önce sona ermesini Allah’tan niyaz ediyorum. İnşallah bayramları bayram gibi kutlayacağımız günlerin yakın olduğunu ümit ediyorum. Sözlerimin hemen başında bir hakkı teslim etmek istiyorum. Harran başta olmak üzere tüm Şanlıurfalılara 6 yıldan beri süren Suriye krizinden beri vefa gösterdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Şanlıurfalı kardeşlerim Suriye’den muhacirlere ensar oldular, gönüllerini açtılar, imkanlarını onlarla açtılar. Devlet olarak yaklaşık 30 milyon dolar Suriyeli kardeşlerimiz için harcama yaptık. 2 milyon Suriyeli kardeşimizi burada ağırlıyoruz. Batı 100, 500, bin, 5 bin, 10 bin kişinin hesabını yaparken biz 2 milyon muhaciri burada ağırladık. Verdikleri sözleri de hiçbir zaman tutmadılar. Bütün bu süre içerisinde 2016’nın Temmuzuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi, 2016 yılı sonuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi ancak 750 milyon dolar verdiler. Onlardan destek gelse de gelmese de Türkiye kardeşlerine gereken desteği vermeye devam edecektir. Bu gün Şanlıurfa 430 bin Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu Şanlıurfa’nın nüfusunun dörtte birinden fazla Suriyeli kardeşimize kucak açtığı anlamına gelir. Diğer şehirlerimizle birlikte 3 milyon Suriyeli, Iraklı misafirlerimiz hayatlarını sürdürüyor. Hamd olsun bu güne kadar ciddi hiçbir sorun ile karşılaşmadığımız gibi tam tersine göz yaşartıcı fedakarlık yaşanıyor. İnşallah bundan sonrada hiçbir ayrım gözetmeden mazlum ve mağdurlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz bu çarpıklığa karşı elimizin yettiği kadar mücadele ediyoruz.”

    “Bölgemizdeki istikrarsızlıktan nemalananlar bizim her fırsatta hakkı ve adaleti dillendirmemizden rahatsız oluyorlar” diyen Erdoğan, “Ülkemize karşı yürütülen karalama kampanyalarının sebebi budur. DAEŞ terörüne karşı en büyük mücadele veren Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermek bu oyunu bozuyor olmamızdandır. Sadece iftarıyla kalmadılar. Suriye’deki ateşi ülkemize taşımaya kalktılar. Reyhanlı olayları, DAEŞ’in intihar saldırısı, PKK’nın eylemleri, FETÖ’nün darbe girişimi hep bu planın parçalarıdır. Türkmenlere yardım götüren MİT tırlarının durdurulması da yine kirli planın paçasıdır. Türkiye’ye yönelik bu aşağılık senaryoda yer alanlar bu gün hukuk önünde hesap veriyorlar. İnşallah Suriye’de ki Irak’ta ki oynanan oyunları, bu oyunu tezgahlayanların başına geçireceğiz. Fırat Kalkanı hareketiyle ilk adımı attık. Bölgede 2 bin kilometrelik bir alanı teröristlerden temizleyerek Suriyeli kardeşlerimizin emniyet içinde yaşayacakları bölge kurduk. Bu sayede 100 bin Suriyeli kardeşimiz hasret çektikleri evlerine döndüler. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor. Bundan sonrada Suriye’ye barış ve huzur gelmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” diye konuştu.

  • Emine Erdoğan:”Ne yazık ki Abdülhamit Han’ın mirasının kıymeti yeterince anlaşılmamış ve tasfiye edilmiştir”

    Yıldız Sarayı Müzesi kataloğu tanıtım programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Ne yazık ki Abdülhamit Han’ın mirasının kıymeti yeterince anlaşılmamış ve tasfiye edilmiştir. Neyse ki bugün devletimizin ilgili organları bu mirasın toparlanarak bir araya getirilmesine öncülük etmiştir” dedi.

    İstanbul Beşiktaş’taki Yıldız Sarayı Çit Kasrı’nda Yıldız Sarayı Müzesi kataloğu tanıtım programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, kent protokolü ile çok sayıda koleksiyoner ve sanatsever katıldı.

    Programda konuşan Emine Erdoğan, Sultan Abdulhamit Han’ın 33 yıl boyunca hükümdarlık sürdüğünü belirterek, “İmparatorluk coğrafyasının dört bir yanında inşaa ettirdiği eserler onun feraset ve basiretini göstermektedir. O aynı zamanda sanata, kültüre ve hatta zanaata olan merakıyla imparatorluk tarihinde çok müstesna bir yer etmiştir. Yıldız Sarayı kompleksi içindeki marangozhane, kütüphane, güzel sanatlar binası, silahhane, fotoğrafhane, eczane ve seralar onun rafine zevklerinin en somut nişaneleridir. Henüz o dönemde müzeciliğin bir devlet hafızası oluşturmaktaki gücünü fark etmiş, geçmişle gelecek arasında bağ kurmuştur. Fakat ne yazık ki mirasının kıymeti yeterince anlaşılmamış ve tasfiye edilmiştir” dedi.

    Katalogdaki her bir ürünün tarihi bir kaynak hükmünde olduğunu kaydeden Erdoğan’ın “Neyse ki bugün devletimizin ilgili organları bu mirasın toparlanarak bir araya getirilmesine öncü etmiştir. Her biri tarihi kaynak hükmünde olan bu eserleri kendi orijinal mekanlarına döndürülmesi takdire şayan bir çabanın ürünüdür. Öte yandan Sultan Abdulhamit Han’ı daha iyi anlayabilmemizi sağlayacak Yıldız Sarayı müze koleksiyonun bir katalogda toplanması kayıt tutmaya meraklı bir sultanın mirası adına son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

    “Tambi Cimuk’un müziğinin Türkiye ve Suriye arasında dostluk köprüsü oluşturmasını umuyorum”

    “Bugün burada bir başka etkinliğe de şahitlik edeceğiz” diyen Erdoğan, “Evlatların müzikle uğraşmasına farklı musiki türlerinin inceliklerine hakim olunmasını isteyen Sultan 2’inci Abdülhamit’in mekanında bir müzik dinletisiyle ruhlarımız şifa bulacak. Ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimiz arasında özel bir yeri olan Tambi Cimuk’u dinleyeceğiz. Ne mutlu ki ülkemiz onun gibi kabiliyetli bir genci kazandı ve vatandaşlık hakkı kazandı. Onu ülkemize kazandıran iyi yüreklileri kutluyorum. Tambi Cimuk’un müziğinin Türkiye ve Suriye halkları arasında dostluk köprüsü olmasını umuyorum” şeklinde konuştu.

    “Sultan 2’inci Abdulhamit Han’ın obje koleksiyonlarını ilgililere ulaştırdık”

    Yıldız Saray Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Karahan Uslu ise Yıldız Sarayı Müzesinin sanat koleksiyonlarını ve Sultan 2’inci Abdülhamit Han’ın bizzat el emeğinin eseri olan obje koleksiyonlarını seçkin bir yayın bünyesinde ilgililere ulaştırdıklarını belirterek, “Yıldız Sarayı müzesi kataloğuyla Cumhuriyet tarihinde ilk kez müzede yer alan eserler, akademik incelemeler bünyesinde yer verilmek suretiyle sergi salonlarını ziyaret edenlerle sınırlamanın ötesine geçebilmektedir” dedi.

    Konuşmaların sone ermesiyle birlikte Suriyeli Tambi Cimuk’un piyanoda çaldığı eserler büyük beğeni topladı.

  • Kafkas: “Hangi taraf kazanırsa yazık olurdu”

    Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Gençlerbirliği maçı sonrası yaptığı değerlendirmede, “Hangi taraf kazanırsa yazık olurdu. Maçın hakkı beraberlikti. İki takım da üstünlük kuramadı” dedi.

    Spor Toto Süper Lig’in 6. haftasında Akhisar Belediyespor sahasında ağırladığı Gençlerbirliği ile 0-0 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, “Oyunun genelini değerlendirecek olursak, Gençlerbirliğ takımının yaptığı savunmaya karşı hücum organizasyonları denemeye çalıştık. Özellikle kenar oyuncularının içeride top alıp kenar beklerini biraz arkaya kaçırmak yarattığımız boş alana da Mugdat’ı sokmak istiyorduk. Çok fazla başarılı olamadık. Verkaçlar yapmamız gerekiyordu. Maalesef biraz kaliteyle ilgili. Maçın 90 dakikasını şöyle değerlendirmemiz gerekiyor; hangi taraf kazanırsa yazık olurdu. Maçın hakkı beraberlikti. İki takım da üstünlük kuramadı. Özellikle organize olan savunmaları aşmak için biraz kaliteye ihtiyaç duyuluyor. Bizim kendi içimiz de bir de kenar oyuncularımızın kenar özelliklerinin olmamasından dolayı bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Devreye kadar böyle gidip, devre arasında 2 tane kenar oyuncusu alabiliriz. Kulübümüzün uygun durumu olursa” dedi.

    Oynayacakları Trabzonspor maçı için de konuşan Kafkas, “Trabzonspor maçı da bizim için herhangi maçlardan bir tanesi. Gücümüz var. Gerçekçi olmak lazım. Hem oyunu hem de oyuncuyu geliştirmemiz lazım. Ben bu takımın daha iyi olabileceğini biliyorum. Aksaklıklar olmuş. Bunlar her futbol takımın da olabilir. Fiziksel açıdan da benim istediğim seviyede değil. Bu 15 günlük ara bize daha iyi gelecek. Herkes rahat olsun. Takımımız çok daha iyi yerlere gelecek. Bu süreci atlatınca Akhisarspor takımı, tabanca gibi bir takım olacak” şeklinde konuştu.

    Bir kısım taraftarın istifa sloganları atmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Kafkas, “Böyle şeyler olabilir. Her türlü şeyi söyleyebilirler. Seyirci hep kazanmayı ister” ifadelerini kullandı.

  • Milyonluk Salonda ’Milli Servete Yazık’ Dedirten Görüntü

    İzmir’in Aliağa ilçesinde, iki yıl önce açılışı yapılan ve bu zamana kadar kullanılmayan bin 345 metrekarelik milyonluk spor salonunun içler acısı hali, görenlere yapılan yatırıma ’yazık’ dedirtti.

    Aliağa ilçesinde, büyük hevesle açılan ve yaklaşık 1 milyon 567 bin liraya mal olan çok amaçlı salon, kullanılmaması nedeniyle kaderine terk edildi. İki yıldır kullanılmayan salonda camlar kırıldı, parkeler yerinden söküldü. Kırık camlardan içeriye giren kişiler salonu harabeye çevirdi. Lavaboları kıran kişiler, salona binlerce liralık zarar açtı. Ortaya çıkan görüntüler ise herkesin içine acıttı. Salonun içler acısı halini gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlatırken, ortaya çıkan görüntüler yatırımın boşa gittiğini gözler önüne serdi. Tutanak üzerine Aliağa Kaymakamlığı, durumu İzmir Büyükşehir Belediyesine bildirerek salonun durumu hakkında bilgi verdi.

    “MİLLİ SERVETİMİZE YAZIK”

    Milli servetin boşa gittiğini ifade eden yurttaşlar, “Bu tesisler için harcanan paraya yazık. Milli servetimize yazık. Her an yangın çıkacağından, serserilerin mekanı olacağından korkuyoruz. Tesisten kimse yararlanamıyor. Aliağa’daki vatandaşlar faydalanabilsin diye yapıldı. Ama ne Aliağalı ne de öğrenciler tesisi kullanamadan harabe haline geldi” diye tepki gösterdi.