Etiket: Yazdı

  • Doktor Yemesi Yasakların Değil, Yenilmesi Gerekenlerin Kitabını Yazdı

    Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, “Diyabetliye Sağlıklı Beslenme Rehberi” adı altında hastaların yemelerinin yasak olduğunun değil, yemeleri gereken yemeklerin bulunduğu ve diyabet hastalarına yön gösteren bir kitap yazdı.

    Aynı zamanda Diyabetle Yaşam Derneği Kurucu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi olan Dr. M. Emin Dinççağ, diyabetli hastalara yön gösterecek, yemeleri yasak olanlar değil, her hastanın bütçesine uygun neleri yemesi gerektiğini anlatan 96 sayfalık kitabı hastalara rehber oldu. Diyetisyen Gökçe Yüksel ile birlikte hazırladığı kitapta sağlıklı beslenme ilgili çeşitli bilgiler yer alıyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ne yaklaşılan bugünde böyle bir kitabı hastalarla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Dr. M. Emin Dinççağ, “Kitapta hem sağlıklı beslenme hem de diyabet hastalarının beslenmesini ön plana çıkardık. 3 kanserden birini doğru beslenme engeller. Sağlıklı beslenmede Anadolu beslenme tarzına yer verdik. Bu kitapta özellikle hastalara şu yasak, bu yasak yerine neler yiyebileceklerini yer verdik. Kitabı okurlarına kalori kavramı ile tanıştırdık. Vücut kitle indeksine yer verdik. Kişi boy ve kilosunu ölçerek obez olup olmadığını tespitine yardımcı olduk. Kitapta küçük küçük diyet örnekleri ile daha sağlıklı az kalorili yemek tariflerine de yer alıyor.İnsanların kendi bütçesine göre, her insanın evinde bulunabilecek yiyeceklerden diyet yapmalarını sağlamalarına yardımcı olduk” dedi.

  • (Özel Haber) Polis Olamadı Kitabını Yazdı

    Bağcılar’da yaşayan 26 yaşındaki bedensel engelli Taha Yıldız, polis olma hayalini polisiye roman yazarak gerçekleştirdi. 2 yıl süren hazırlıklar sırasında onlarca polis ve adli tıp personeli ile görüşen Yıldız, “Paşalar Divanı” isimli polise romanı yazdı.

    Bedensel engelli 26 yaşındaki Talha Yıldız, Polis olma hayalini Polisiye roman yazarak gerçekleştirdi. Doğarken oksijensiz kaldığı için engelli olarak dünyaya gelen Yıldız, küçük yaşlardan itibaren sürekli kitap okudu. Okuduğu kitaplardaki kahramanlarla arasında bir bağ kuran Yıldız, polis olma hayalini de polisiye roman yazarak gerçekleştirmek istedi. Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı bünyesinde açılan ,”Engelsiz Kitaplar“ kursuna katılıp burada kitap yazma tekniklerini öğrenen Talha Yıldız, romanı için yüzlerce kişiyle görüştü.

    2 YILDA YÜZLERCE KİŞİYLE GÖRÜŞÜP BİLGİ TOPLADI

    2 yıl boyunca süren hazırlıkları esnasında cinayetler ve cinayetler aydınlatılırken başvurulan yöntemler için emniyet ve adli tıp çalışanlarıyla görüştü. Bir çok iş adamı ile de görüşen Yıldız, iş adamlarının evine konuk olup yaşayışları hakkında bilgi edindi. Yıldız, 2 yıllık çalışmalarının ardından “Paşalar Divanı” isimli polisiye romanı yazmayı başardı. Bu araştırmaları sırasında anne Hanım Yıldız ise oğlunu bir an olsun yalnız bırakmadı. Talha’nın heyecanına sevincine ortak olan anne Yıldız, oğlunun en büyük destekçisi oldu.

    “ENGELLİ BİR BİREYİN POLİSİYE ROMAN YAZMASI ZORDU”

    En çok Peyami Safa okuduğunu belirten Talha Yıldız, hayaline yazdığı kitap sayesinde ulaştığını belirtti.

    Yazarlık kursu açılınca heyecanlandığını anlatan Yıldız, “Çok heyecanlandım. Şansım yaver giderse bir kitap çıkarma şansım olacaktı. Başarılı oldum ve 2’inci oldum. Danıştığım kişiler polisiye roman yazmamın zor olacağını söyledi. Polislerle görüşüp bilgi edinmeniz lazım. Ben hem polisiye olsun hem tarih olsun, ecdadımızı biraz analım istedim. İzlediğim filmlerden de etkilendim ve 2015 yılında olan bir cinayeti, Abdülhamit dönemine bağladım” şeklinde konuştu.

    “POLİS OLAMADIM POLİSİYE ROMANCISI OLARAK TANINMAK İSTEDİM”

    Okuduğu her romandaki karakterle bir bağ oluşturduğunu söyleyen Yıldız, “Herkesin bir hayali vardır. Engelli olsun sağlıklı olsun fark etmez. Acaba ben polis olsaydım nasıl olurdum? Becerebilir miydim? Romanın kahramanının yerine geçerdim polisiye roman okuduğum zaman. Romanları içselleştirirdim. Mademki polis olamadım. Bir cinayet masasında çalışamadım. Bir romancı olarak tanınmak istiyorum. Agatha Christie olmak istiyorum naçizane. Devletimiz bize sahip çıktı. Artık bizde sıradan bir vatandaş olduk. Artık hiç kimse bizden korkmuyor. Sıradan gibi davranıyor. Roman çıkarmam da annemin çok desteğini gördüm. Her engelli bireyin bir hayali yeteneği mutlaka vardır. Her engellinin bir meslek sahibi olmasını istiyorum” diye konuştu.

    “OĞLUM MUCİZESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ”

    Bağcılar Belediyesi’nin yazarlık atölyesinin duyduklarında çok mutlu olduklarını ifade eden anne Hanım Yıldız, “Talha okumayı araştırmayı çok severdi. Bir kitap yazmak hep hayaliydi. Bu imkanı bulamadığımız için yapamıyorduk. Talha eğitime başladı ve 2’inci oldu. İlk duyunca çok sevindi, çok heyecanlandı. Çok istiyordu çünkü. Hayalini gerçekleştirmemiz zordu. Maddi manevi büyük bir destek gerekiyordu. Ne gecemiz ne gündüzümüz oldu bu süreçte” şeklinde konuştu.

  • Kaybettiği Annesinin Kitabını Yazdı

    ’Kütüphaneciler İmparatoriçesi’ Rasime Şeyhoğlu’nun hayatı, oğlu Recai Şeyhoğlu tarafından kitaplaştırıldı.

    Recai Şeyhoğlu’nun Ayvalık’taki evinde kaleme aldığı ‘Cumhuriyet Kızının Ardından’, adıyla kitaplaşan yapıt 6 bölümden oluşuyor. Karşıyaka Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan kitapta Rasime Şeyhoğlu’nun açtığı kütüphanelerden görüntüler ve yaşamından kesitlerin yanı sıra 74 kişinin de ’Türkü Ana’ hakkındaki düşünceleri yer alıyor. Hüseyin Mutlu Akpınar da kitabın hemen başında vefa kokan yazısıyla okurlara sesleniyor.

    Annesini kaybettikten sonra ortadan kaybolan Recai Şeyhoğlu’nun Ayvalık’ta kaleme aldığı kitap, ilk önce Feyza Hepçilingirler ve Mehmet Atilla tarafından okunup redaksiyonu yapıldı. Binlerce fotoğraflık arşivinden seçmeler yapan Şeyhoğlu, kitabında annesinin çocukluk ve gençlik fotoğraflarına da yer verdi.

    İzmir Valisi Mustafa Toprak, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Muzaffer İzgü, Yekta Güngör Özden, Feyza Hepçilingirler, Ünal Ersözlü, Nail Çetin, Öner Yağcı, Tahsin Şimşek, Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal, Cihan Demirci, Avram Ventura, Veysel Çıldır, Gönül Çatalcalı, Deniz Şeyhoğlu, emekli vali yardımcısı Fahir Işıksız gibi toplumun farklı kesimlerinden kişiler Rasime Şeyhoğlu’nu anlattılar.

    Kitabın son bölümünde de anne Şeyhoğlu’nun çocuklarına yazdığı bazı mektuplar yer aldı.

    Karşıyaka Belediyesi’nin gösterdiği değerbilirliği hiç unutmayacağını söyleyen Şeyhoğlu, “İstedim ki ilkokul mezunu-eğitim gönüllüsü Rasime Şeyhoğlu ve açtığı başta Ayvalık olmak üzere toplam 39 kütüphane anılarla yaşasın, unutulmasın. Annem bu kitapla hep aramızda olsun. Çünkü onu kaybettiğime hala inanamıyorum” dedi.

    Ana oğul olarak İzmir, Balıkesir, Manisa, Bolu ve Tokat köylerinde 39 kütüphane açan ve kütüphanecilik tarihimize ’Rasime Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri’ olarak geçen bu kütüphaneler sosyolog Selim Karyelioğlu tarafından ’Özgün bir aydınlanma modeli’ olarak değerlendirilmişti.

    Kitap, Karşıyaka Belediyesi’nin düzenleyeceği imza ve söyleşi günlerinde okurla buluşacak.

    Besteci-piyanist Burçin Büke de önümüzdeki aylarda Karşıyaka’da Rasime Şeyhoğlu için anma konseri verecek.

  • Ailesini Kaybettiği Depremin Romanını Yazdı

    Elazığ’da bir dönem öğretmenlik yapan Mehmet Şirinoğulları, 22 Mayıs 1971’de anne ve babasını kaybettiği Bingöl depreminde yaşadıklarını anlattığı “Zelzele ve Yeşeren Umutlar” adlı romanını okuyucuyla buluşturuyor.

    56 yaşındaki Mehmet Şirinoğulları, kitabının yüzde 90’ını depremi yaşayanları dinleyerek yazdığını belirterek, sadece yüzde 10’unun kurgu olduğunu dile getirdi. Romanlarda önsüz olmadığını ancak kendisinin hikayelerin gerçek olması nedeniyle birkaç satır yazdığını anlatan Şirinoğulları, “1971 Bingöl depreminde öksüz kalan kardeşlerimden Cevdet 2010 yılında vefat etti, Mirbey emekli, Mehmet Zeki ve Abdülkerim ise halen resmi kurumlarda çalışmaktadırlar. Nihat ve İbrahim yurt dışında iş hayatlarına devam ediyor. Bize Allah böyle bir imkan ve fırsat verdi ki romanı bölüm bölüm oluşturduk. Üç bölümden oluşuyor. Her bölümün alt başlıkları var. Bir nevi bir dizi gibi acaba bu olay oldu da bundan sonra ne oldu diye biraz daha çekici olması adına bu şekilde yazdım. Deprem öncesi, sonrası bir de o arada geçen bölüm var. Kitapta deprem olduktan sonraki kısım önemli. Yani deprem sonrası hayatta olanların mücadelesinin anlatıldığı bölüm. Depremden sonra Bingöl’e gittiğimiz zaman, orada yani insanların içinde bulunmuş oldukları o dramatik durum gerçekten etkileyiciydi. İnsan o drama bakamazken biz yazdık. Bu nedenle de yazarken bile çok zorlandım. Onları yazarken duygusal durumlardan dolayı zorlandım” dedi.

    “İKİNCİSİNİ DE YAZACAĞIM”

    Okurlarının yoğun isteği ve yaşanmış hikayelerin devamını merak ettikleri için “Zelzele ve Yeşeren Umutlar” adlı kitabının ikincisini yazmaya başladığını söyleyen Şirinoğulları, “Tabi bu ustalık kitabımız olacak, ilk kitap bir nevi kalfalıktı. Hani ilk kitapta beklediğim tek şey hayır duamdır. Anne ve babaya ithafen yazıldı. Şu an ikincisi olacak bir kitap daha hazırlıyorum. Tahminimce 2016 yılı içerisinde tamamlayıp okuyucularımla buluşturacağım” diye konuştu.

    “100’E YAKIN KAYNAĞA ULAŞTIK”

    Yüksek lisans tezi olarak başladığı ‘Memluk-Haçlı mücadelesi’ konusunu da kitap haline getirdiğini belirten Şirinoğulları, “Mısır ve Suriye’de çok ciddi mücadeleleri olan Memlukluları araştırmam istendi. Okunup, hiç aydınlanılmamış, hiç konuşulmamış, hiç araştırılmamış bir konu olduğu söyledi. Bu konuda araştırma yaparken hayıflandığım durum tarih kitaplarına ulaşamamak oldu. Ben kaynaklar için Ankara ve İstanbul’a gittim. Malatya Tarih İhtisas Kütüphanesi’nden çok istifade ettim. Burada hemen hemen bütün yabancı kaynakları, yerli kaynakları orijinal olarak bulmak mümkündü. Elazığ’a yakın olduğu için gidip dönerdim. Fırat Üniversitesi’nde dilediğimiz kaynaklara ulaşamadık. En çok milli kütüphaneden istifade ettim. Araştırmalar için TBMM kütüphanesine de gittim. Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi gibi daha birçok kütüphaneden de istifade ettim. Kitabı yazmak için yüze yakın kaynağa ulaştık” dedi.

  • Tekkeköy 1 Kasım’da Tarih Yazdı

    Samsun’un Tekkeköy ilçesinde AK Parti 1 Kasım genel seçimlerinde oyunu arttırmasının yanında, ilçe tarihinde en büyük oy oranına ulaşarak tarih yazdı.

    1 Kasım seçimlerinde oyunu arttıran ilçelerden bir diğeri de Tekkeköy oldu. İlçe tarihinin en büyük oy oranına 1 Kasım genel seçimlerinde AK Parti alarak, Samsundaki ilçeler arasında oyunu arttıran üçüncü ilçe oldu. Pazar günü yapılan genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi 20.706 kişiden oy alarak 65 oranı ile ilçe tarihinin en yüksek oy oranına ulaştı.

    Tekkeköy Belediye Başkanı Hasan Togar yaptığı açıklamada, “Halkımız 1 Kasım genel seçimlerinde istikrarın devamı için AK Parti’ye yüzde 49,5 oy oranında oy verdi. Partimiz bu genel seçimlerde 3 muhalefet partisinin aldığı oy oranından daha fazla oy alarak tek başına iktidar oldu. İl teşkilatımız, ilçe teşkilatlarımız, milletvekili adaylarımız ve gece gündüz demeden çalışan AK Parti sevdalılarımız ile Samsun’da oylarımızı yüzde 11 oranında arttırdık. Bizler de Tekkeköy ilçemizde gece gündüz demeden kapı kapı, cadde cadde gezerek, tüm evlerin kapıları çalarak vatandaşlarımıza ulaştık. Onlarla tokalaşıp göz göze geldik. Esnafımız ve sanayicimiz ile bir araya geldik, girilmedik sokak, çalınmadık kapı bırakmadık. 7 Haziran seçimlerindeki oy oranımızı 1 Kasım seçimlerinde yüzde 13 puan daha arttırdık. İlçemiz tarihinde yüzde 65 oy oranı ile genel seçimlerde tarih yazdık. Samsun’da oyunu en çok arttıran üçüncü ilçe olduk. Bu zafer hepimizin ortak zaferidir. 1 Kasım genel seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmamızdan herkes çok memnun. Ülkemizde olduğu gibi ilçemizde de halkımız huzurlu. Ekonomideki olumlu hava esnafımızı da sevindirdi. Hizmetlerin ve istikrarın devam edecek olması ülkemizde ve ilçemizde bayram havası oluşturdu. 1 Kasım genel seçimlerinin sonucu hepimizin ortak zaferidir. Ülkemiz genelinde yüzde 49.5 ilçemizde ise yüzde 65 oranında oy almamızda herkesin bir katkısı var. Özellikle gece gündüz demeden bizimle seçim çalışması yürüten Analarımız, bacılarımız, ablalarımız, kadın ve gençlik kollarımız, ilçe teşkilatımız, meclis üyelerimiz, AK Parti’ye gönül veren sevdalılarımız ve oyları ile desteğini esirgemeyen tüm halkımıza teşekkür ederim. Allah 1 Kasım genel seçimlerini hayırlı uğurlu etsin. Tek partili hükümeti yeniden vatana millete hayırlı olsun” dedi.