Etiket: Yayınlanan

  • Eski polis müdürüne sosyal medyadan canlı yayınlanan dayağa 1 yıl 4 ay hapis

    Samsun’da FETÖ soruşturması kapsamında görevinden ihraç edilen 3. sınıf emniyet müdürüne sosyal medya üzerinden canlı yayın yaparak meydan dayağı atan bir kişi, yargılandığı mahkemece 3 ayrı suçtan toplam 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılırken, aynı suçtan yargılanan 3 kişi ise beraat etti.

    Samsun’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında görevinden ihraç edilen 3. sınıf emniyet müdürü G.Ö., daha önceden tanıdığı bir esnaf tarafından sokak ortasında darp edilmişti. Önce iş yerinin içinde darp edilen G.Ö.’nün daha sonra esnaf R.Ç. tarafından sokak ortasına çıkarılıp darp edilme anı sosyal medyada canlı olarak yayınlamıştı.

    Olay yerine gelen polis tarafından kurtarılan G.Ö., kanlar içinde kalıp hastanelik olmuştu. Savcıya ifade verip serbest bırakılan R.Ç. ve arkadaşları M.Ü., E.A. ve S.Ü. hakkında Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın 1 Mart’ta yazılan gerekçeli kararında R.Ç.’nin “kasten yaralama” suçundan 1 yıl 28 gün, “hakaret” suçundan 2 ay 21 gün ve “basit tehdit” suçundan da 18 gün hapis cezası olmak üzere toplam 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldığı ortaya çıktı. Aynı suçtan yargılanan M.Ü., E.A. ve S.Ü.’nün ise beraat ettikleri öğrenildi.

  • Eskişehirli şair Şerife Gündoğdu’nun yeni yayınlanan ’’vuslat’’ şiir kitabı okuyucuları ile buluştu

    Eskişehir Şairler Derneği üyesi şair Şerife Gündoğdu’nun ’’Vuslat’’ şiir kitabı, Eskişehir Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da okuyucuları ile buluştu.

    Eskişehir Şairler Derneği tarafından düzenlenen şiir etkinliğine; Eskişehir Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Adar, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Şairler Derneği Başkanı İbrahim Sağır, Eskişehir-Emirdağ Kültür Sanat Derneği (ESAB) Başkanı Ahmet Urfalı ve çok sayıda davetli topluluğu katıldı.

    Etkinlik programı; saygı duruşu ile başladı, ardından İstiklal Marşı hep birlikte söylenildi. Etkinliğin sunumunu, şair Halil Gürkan yaptı. Eskişehir Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay, şair Şerife Gündoğdu’yu, yeni yayınlanan şiir kitabından dolayı kutlayıp tebrik etti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in gönderdiği telgrafı okundu. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise açılış konuşmasında, ’’Eskişehir Şairler Derneği olarak, Eskişehir’in kültür ve sanatına destek oluyorsunuz. Şair Şerife Gündoğdu’nun yeni çıkan ilk şiir kitabı olan ’’Vuslat’’ ı, okuyucuları ile buluşturduğundan dolayı kendisini kutluyorum’’ dedi.

    Akabinde, Prof. Dr. Halil Buttanrı, Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı, Prof. Dr. Tamilla Aliyeva, Eskişehir Şairler Derneği Başkanı İbrahim Sağır, ESAB Başkanı Ahmet Urfalı, şair Şerife Gündoğdu’nun yeni yayınlanan ilk şiir kitabı ’’Vuslat’’ ile ilgili birer konuşma yaparak tebrik ettiler ve ayrıca şair Şerife Gündoğdu’ya birer çiçek buketi taktim ettiler.

  • Endonezya’da Yayınlanan Türk Dizisi “Elif”, Öğrencilerin Türkiye’ye Olan İlgisini Artırdı

    Endonezya’da yayınlanan ve izlenme rekorları kıran Türk dizisi “Elif” birçok öğrencinin üniversite eğitimini Türkiye’den yana kullanmasına büyük katkı sağladı.

    Son yıllarda Türk dizilerinin dünyaya açılması ile birlikte, Türkiye algısının günden güne turizmden iş dünyasına ve hatta sağlığa kadar birçok sektörün önünü açtığı biliniyor. Yurtdışında yükseköğrenim görmek isteyen öğrencilerin de Türk dizileri aracılığı ile ilgi ve odaklarının günden güne artan bir yükselişle Türkiye’ye yöneldiği gözlemleniyor.

    FFP Edu Media tarafından Endonezya’da 15-17 Mart tarihleri arasında düzenlenen uluslararası eğitim fuarına Amerika’dan, Avrupa’ya birçok üniversite katıldı. Türkiye’den sadece İstanbul Aydın Üniversitesi’nin yer aldığı bu fuarda Türkiye büyük ilgi gördü. İstanbul Aydın Üniversitesi standının önünde kuyruklar oluşmasına neden olan bu sevginin altında genç kuşağın da ilgiyle takip ettiği Kanal 7’nin sevilen dizisi Elif’in Endonezya’daki izlenme oranları büyük rol oynadı.

    Fuarda İstanbul Aydın Üniversitesi’ni temsil eden Uluslararası İlişkiler Direktör Yardımcısı Selman Arslanbaş konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Doğru söylemek gerekirse iyi bir televizyon izleyicisi olduğumu söyleyemem. Bizleri ziyaret eden öğrencilerin Türkiye’yi çok iyi tanıyor olmaları ve sıklıkla Elif adlı bir dizi ile ilgili sorular sormaları beni çok şaşırttı. Endonezya’da bu denli yüksek bir Türkiye algısı ile karşılaşmak mutluluk verici. Birçok okyanus aşırı ülkede Türkiye’nin haritadaki yerini dahi bilmeyen öğrencilerle karşılaşıyoruz. Fakat Endonezya’daki Türkiye algısı her yönü ile mükemmel. Öğrenciler ne istediklerini bilerek geliyorlar. Biz daha buraya gelmeden görüşme taleplerini bize ilettiler. Biz de bu talep karşılığında ülkemizi İstanbul Aydın Üniversitesi olarak tek başımıza temsil etmenin gururuyla buraya geldik. Son yıllarda Endonezya’dan ülkemize yönelik üniversite tercihinde artış olduğunu gözlemlemekteydik. Dünya üniversitesi olma misyonumuzun gereği olarak bu talebe karşılık vermek amacıyla buraya geldik. Burada bu denli yoğun bir ilgiyle karşılaşmaktan büyük mutluluk duyduk. Umut ediyorum ki, İstanbul Aydın Üniversitesi olarak yakın gelecekte birçok Endonezyalı öğrenciyi uluslararası standartlardaki akademik alt yapımızla, teknoloji ve bilgi odaklı, İngilizce konuşan bir kampüs ortamında ülkemizde ağırlayacak ve onları birer gönüllü Türkiye elçisi olarak ülkelerine uğurlayacağız” dedi.

    FFP Edu Media yetkilileri yaptığı açıklamada, birçok ülkede uluslararası eğitim fuarları düzenlediklerini, son yıllarda Asyalı öğrencilerin Türkiye algısının arttığını gözlemlediklerini belirttiler. Bu konuda Türkiye’nin ‘’Study in Turkey’’ olarak yaptığı çalışmaların büyük etkisinin olduğunu belirttiler. Endonezya’nın Jakarta ve Denpasar şehirlerinde fuar öncesi yaklaşık 3500 öğrenciye sorulan soruda “Yurtdışında hangi ülkede öğrenim görmek istersiniz?” sorusuna verilen cevaplarda Türkiye yüzde 13,8 ile İngiltere, Almanya, Avustralya, Amerika, Japonya ve Hollanda’nın ardından 6. sırada yer aldı. Endonezyalı öğrencilerin üniversite tercihlerinde aralarında Fransa, Kanada, Güney Kore, Hindistan gibi ülkelerin de bulunduğu birçok ülkeyi geride bırakan Türkiye listenin üst sıralarında yer aldı.

  • 4 Dilde 127 Kitabı Yayınlanan Mülteci Şair

    İran’da yazdığı şiirlerden dolayı ölümle tehdit edildiği için ülkesini terk ederek Türkiye’ye sığınan şair Ali Vafi Eskişehirli şairlerin yaptığı yardımlar sayesinde yaşamını sürdürüyor.

    Yazdığı 4 dildeki şiirleri ile şimdiye kadar 127 kitabı basıldığını belirten Ali Vafi, İran’da ve Türkiye’de yaşadıklarını anlattı. İHA Muhabirine konuşan şair Vafi, Eskişehir’de tek odalı bir evde yaşadığını, doğalgaz ve kira ödemekte zorlandığını söyledi. İran’da yaşarken ölümle tehdit edildiğini dile getiren Vafi, “Benim İran’da sıkıntılarım vardı. Kitaplar devlet eliyle basılıp dağıtılırdı. Kitaplarımda şikayet sözlerim var. Çünkü ben şairim ve şair düşüncesi olan, yazabilmesi gereken birisidir. Nevruz Bayramında da bir şiir yazdım. Amerika ile İran arasında sıkıntılar vardı o sıralar. Yazdığım şiir çok paylaşıldı. Sonra dediler ki, senin de kanın gerekiyor, başın kesile. Çok sıkıntıyla para vererek İran’dan çıktım ve Türkiye’ye geldim. Unesco Kültür Merkezine gidip durumumu anlattım ve şimdi Eskişehir’de mülteci olarak kalıyorum. İran’da sıkıntılı günler geçirdim. Mollalara bir şiir yazım diye beni çok kötü şartlarda hapis ettiler. Vurdular, kırbaçla da vurdular. Sorguda 40 gün önceki sordukları soruları tekrar sorarlardı. Eğer bir yanlış cevap verirsen yarım saat döverlerdi. Hapse girerken ben 75 kiloydum. Çıktıktan sonra 15 gün boyunca her gün kurban kestiler, et yedirdiler. Ancak 42 kilo olabildim” dedi.

    “FABRİKAMI DA KAPATMAK ZORUNDA KALDIM”

    İran’daki hayatından ve ailesinden bahseden Şair Vafi, düzeninin bozulduğunu ifade etti. Fakirlik içerisinde yaşamasına rağmen şikayetçi olmadığını belirten Vafi, “Benim 4 çocuğum var. Hepsi üniversite gördüler. 2 tane de torunum var. İran’da fabrikam da var. Elbiselere baskı yapardık fabrikada. Fabrikayı da kapatmak zorunda kaldım. Devletin kültür merkezinde ben ders verirdim. Bir de arkadaşım vardı. Bilmiyordum hükümetin casusuymuş. Ben ona iyilik yapmıştım. Tahran’a eşini ameliyat ettirmek için hastahaneye gelmişti. Ben de evimin anahtarını onlara vermiştim kalmaları için. Evdeki tüm şiirlerimi falan görmüş ve sıkıntıya soktu beni. Tehdit ederek çok paramı aldı. Beni çok incitti. Aslında buraya gelmeden önce 2 yıl boyunca çok da iyi bir yaşayışım yoktu. Günde evime gelir dökülürlerdi. Türkiye’de de Eskişehir Şairler Derneği’ndeki arkadaşlar sayesinde rahatım biraz. Yiyecek içecek sıkıntım elbette ki oluyor. Fakirlik içinde yaşıyorum. Şikayetçi değilim ama bazen bir lokma ekmek bulamıyorum. Şiirlerime de bunlar yansıyor” şeklinde konuştu.

    “TÜRKİYE’DE 3. KİTABIM ÇIKACAK”

    Kitapları hakkında bilgi veren Ali Vafi, Türkiye’de yazdığı şiirleri “Kartal” isimli kitapta birleştirdiğini söyledi. Türkiye’de yayınlanan 2 kitabının ardından 3. kitabın da yakın zamanda basılacağını aktaran Vafi, “Benim 127 tane kitabım var. Yeni bir tane daha yazdım o da yakında basılacak Türkiye’de. 124 kitabı İran’da yazarak yayınlattım. 2 tane Türkiye’de ve 1 tane de Almanya’da basılan kitabım var. Yasaklı olan kitaplarımı halen daha saklıyorum. Burada kalan çok mülteci var. Hangi ülkeden oldukları önemli değil. Ben yeni kitabımda onların yaşayışlarından, yaşadıklarından aldıklarım notlar ile şiirler yazdım. Türkiye’de 3. kitabım da o şekilde yayınlanacak. İnternette çevirisini yaptıklarımın yarısını paylaştım. Her gün Şairler Derneğine giderek Dernek Başkanı İbrahim Sağır hocamla otururum. Ben aruz bildiğim için onlara aruz öğretirim, onlar da bana hece öğretirler. Türkiye’de Türkçe şiirler yazmaya devam ettim. Hepsini biriktirdikten sonra ’Kartal’ isimli şiir kitabımı Türkçe olarak çıkarttım. Eskişehir Şairler Derneğinde imza günüm de oldu” ifadelerine yer verdi.

    “SİZİN BURADA ÇOK BÜYÜK YAZARLARINIZ VE ŞAİRLERİNİZ VAR”

    Şiire başladığı günleri de dün gibi hatırladığını anlatan Ali Vafi sözlerini şu şekilde sonlandırdı;

    “Ben 10-11 yaşındaydım. Babam çok iyi şiir bilirdi. Şairler yazdıkları şiirleri babama getirirdi, babam da yanlışlarını ayıklardı. Ben de babamın huzurunda oturarak öğrenmeye çalışırdım. Bir gün liseye giderken, yolda şiir yazıyordum. Bir kişiye çarptım ve o kişi usta şair Şehriyardı. Şimdi de İran’da kültür günü, Şehriyar’ın doğum günüdür. Biz Şehriyar’a talebe olduk. İran’da devrim olduğunda ben bir şiir yazdım. O şiir yasaklandı ve halen daha yasak. Şehriyar dedi ki, bu çok güzel bir şiirdir. Şehriyar daha sonra şiire bir önsöz yazdı. Buraya geldiğimde Türkçe’ye de çevirdik. Zaten ben Tebriz Türküyüm. Burası benim 2. vatanımdır, ama öz vatanım değil. Ben burada çok büyük şairlerle tanıştım ve konuştum. Sizin burada çok büyük yazarlarınız ve şairleriniz var. Dünya’da bir olay olursa akşamdan bir şiir yazarak sabaha hazır ederim. Dün İran televizyonunda Türklere küfür haberleri vardı. Onun için şiir yazdım ve internette paylaştım. Yüzlerce kişi beğendi. Bu küfüre karşı güzel bir şiir yazdım. Şükürler olsun Allah’a güçlü de yazdım. Şimdi Türkçe’ye de çevireceğim. Farsça küfür etmişler, bende Farsça yazdım. Ben 4 dil biliyorum. Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce. Bunun için 4 dille de şiirim var.”