Etiket: Yayın

  • Beyaz: “Yayın Öncesi Korkudan 10 Dakika Uyuyorum”

    Ünlü şovmen Beyazıt Öztürk, yayın öncesi korkudan 10 dakika uyuduğunu söyledi.

    Süperstar Ajda Pekkan ile müziğin hitman’i Sinan Akçıl’ı buluşturan Uçankuş TV’nin Süper Cumartesi programının yarın ekrana gelecek bölümüne ünlü şovmen Beyaz konuk oldu. Şov programı bu yıl 20. yılını dolduran Beyaz, programın ilk dakikalarında Ajda Pekkan’ın şıklığına ve güzelliğine övgüler yağdırdı.

    Ajda Pekkan, “Senin bu güzelliğin ne olacak?” diye kendisine iltifat eden Beyaz’a “Asıl senin bu yakışıklılığın, duruşun ne olacak? Uzun zamandır görmüyordum seni ama şimdi çok iyi gördüm” dedi. Bunun üzerine Beyaz, “Biraz kilo aldım. İnsan kilo alınca kendine bakmayı bırakıyor. Biraz daha fit olduğunda kendine daha çok bakıyorsun” karşılığını verdi.

    Süperstar, ünlü şovmenin bu yorumu üzerine “Yoo şöyle senin balık etli bir tipin var. Biz buna alıştık. Problem yok. Ben de hayatım boyunca hep bir deri bir kemik olmak istedim ama olamadım. Balık etliyim” cevabını verdi. Beyaz bunun üzerine “Sen çok güzel bir balık, ben biraz kofana gibiyim” esprisini yaptı.

    BEYAZ: YAYIN ÖNCESİ KORKUDAN 10 DAKİKA UYUYORUM

    Ajda Pekkan, Beyaz’ı şovunun 20. yılı nedeniyle başarısından dolayı kutlarken Sinan Akçıl da “Ben 11 yaşındayken Beyaz Show başlamış…. 95 yılı yani. ‘Güneş’in Kızları dizisinin genç oyuncularının konuk olduğu ilk bölüme uyuyamadan gittim’ dedin. Hala ilk kez yayına çıkıyor gibi heyecanlanıyorsun, değil mi?” diye sordu. Bunun üzerine Beyaz, şunları söyledi:

    “Evet, o heyecan hep ilk günkü gibi olduğu için bütün bunlar yaşanıyor. Düşünün her sene 35 – 50 bölümden 800 bölüm program yapmışız. 800 programın her biri kendi içinde ilk programmış gibi… Çok heyecanlanıyorum. Beraber çalıştığımız arkadaşlar bilir. Yayından önce mutlaka 10 dakika uyurum. Uyku basar. Uyuma nedenim şu; hani çocukken yaramazlık yaptığımızda eve gidip hemen yatardık. Uyanınca geçsin diye… Korkudan uyuyorum. Hani programdan sonra her şey geçsin diye… Öyle yayına çıksam o heyecan beni sapan gibi gerilebilir. İlk alkışı duyana kadar bu böyle oluyor. Burası benim diyorsun. Beyaz Show’daki koltuğum ilk oturduğum koltuk mesela. Yeşil lambam aynı şekilde… Onlar programın vazgeçilmezi…”

    Uçankuş TV’nin sevilen programı ‘Süper Cumartesi’de Sinan Akçıl, Beyaz’a kendisine nasıl hitap edilmesini tercih ettiğini sordu. Bunun üzerine Beyaz, “Beyaz çalışıyor, Beyazıt Öztürk yiyor bütün fark o… Hiçbir sıkıntı yok. Hangisini istersen” yanıtını verdi.

    GELMEYENE GÖNÜL KOYAMAM

    Sinan Akçıl, Beyaz’a programına konuk olması için kampanya bile hazırladığı ancak ikna edemediği Tarkan’a gönül koyup koymadığını sordu. Ünlü komedyen bu soruya “Tarkan gelmiyor ama ona gönül koymuyorum. Programa gelmeyen herkese gönül koyarsam bu piyasada kimse kalmaz. Küserek yapamayız. Eskiden programa benim abilerim geliyordu. Sonra yaşıtlarım geldi. Şimdi kardeşlerim geliyor” karşılığını verdi. Gelen konuklar arasında ilginç istekleri olanlar da elbette, çok mütevazı olanlar da var. Hepsi başımızın tacı. Mesela bir konuk, isim vermeyeceğim, kulisine duşakabin istemişti ama bunun mümkün olamayacağını kendisine ilettik” diye konuştu.

    “YETER Kİ ANNEM ÜZÜLMESİN”

    Hayatta karar alırken ya da bir şey yaparken “Anneme ayıp olur mu?” diye düşünürüm” açıklamasını yapan Beyaz’a Sinan Akçıl, “Hiç evlenecek kadar değer verdiğin biri çıkmadı mı?” diye sordu. Ünlü komedyen, bu soru üzerine şunları söyledi:

    “Oldu, oralara kadar geldiğimiz oldu ama bu kısmet işi… Her zaman karşımıza çıkan bir şey değil. Nadir çıktığı için kıymetli… Ben de seninkinden biraz daha nadirim… Biri olursa çıkar söylerim zaten… Bir ses geldi, bir tık bir şey oldu ama devamı gelmedi. Hayırlısıysa olsun zaten… Anneler bayağı benim evlenmemi istiyor. Annem karışmıyor desem inanmazlar ama gerçekten karışmıyor. Annem hep ‘Mutlu ol yeter’ diyor. Birkaç sevgilimi annemle tanıştırdım. Bazı şeylerin hayatta özel kalıyor olması gerek. 3 kişiyi annemle tanıştırdım. Ama kısmet işte…”

    EŞİM VİCDANLI VE MERHAMETLİ OLMALI

    Sinan Akçıl, bu kez Beyaz’a “Nasıl bir kadın seni etkileyebilir?” sorusunu yöneltti. Ünlü şovmen, karşı cinste aradığı kriterlerini şöyle sıraladı:

    “Birini seçiyormuşum gibi oluyor ama belki ben birini seçmeden biri beni seçer ama eşimin iyi yemek yapmasını isterim. Ben de iyi yemek yaparım. Özellikle pilav ve risottoyu iyi yaparım. Eşimin vicdanlı ve merhametli olması önemli… Mesela benim yüzüğümün içinde vicdan yazar. Eşim sevgili olmanın dışında anne olacak ileride… İyi anne olabilecek biri olması önemli… Ayrıca bakışının anlamlı olması, güzel bakması ve entelleüktüel olması önemli… Kim çıkacak karşıma merak ediyorum. Öyle büyük bir düğün hayalim de yok. Bir gün evlenirsem Özdemir Erdoğan’ın ‘Kumsalda’ ilk çalacağım şarkı olacak.”

  • Adıyaman’da Yeni Gazete Yayın Hayatına Başladı

    Adıyaman da ‘Şehirde Bu Hafta’ ismiyle haftalık yayın yapan yeni bir gazete yayın hayatına başladı.

    Sahibi ve Yayın Yönetmenliğini Gazeteci Ferhat Vural’ın yaptığı Şehirde Bu Hafta Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü Mehmet Sindi yapıyor.

    Her hafta Pazartesi günü 12 sayfa olarak çıkan gazetenin 6 sayfası renkli olarak basılıyor. Gazetede yerel haberlerin yanı sıra yurt, dünya, kültür ve edebiyat haberlerine de yer veriliyor. Alanında uzman ve akademisyen yazarlarıyla iddialı olan gazetenin Sahibi Ferhat Vural, “Kimsenin güdümünde olmayacağız, insanlara doğru bilgi vermenin yanı sıra maddi manevi değerlerimizi tanıtarak bilgili ahlak ve erdemi kendine rehber edecek nesillerin yetişmesine ön ayak olacağız. Hakkın ve halkın sesi olacak bir gazete olacak” ifadelerini kullandı.

  • Tgf Genel Başkanı, Basın Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürünü İstifaya Çağırdı

    Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü’nü istifaya çağırdı.

    Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca ile Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan, Zonguldak’a geldi. Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık ve yönetim kurulu tarafından karşılanan heyet, açıklamalarda bulundu.

    Genel kurul sonrasında çalışmalara başladıklarını ifade eden TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Anadolu basınının sorunlarının her geçen gün arttığına dikkat çekti. Milletvekili adaylığı bulunan gazetecilerin basın sektörü açısından önemli bir avantaj olduğunu belirten Yılmaz Karaca, “Yeni bir genel kurul geçirdik. Bu genel kuruldan sonra hem bölgeleri gezmek hem bölgedeki meslektaşlarımızın sorunlarını tespit etmek üzere Batı Karadeniz Bölgesi’nde gezmeye başladık. Türkiye’de Anadolu basınının sorunları her geçen gün artıyor. Bugün sadece çalışanların sorunlarının dışında gazetelerin, televizyonların ve radyoların sorunları gerçekten çok iç açıcı değil. Bunları tespit ederek 1 Kasım’dan sonra oluşacak yeni hükümete sorunlarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu dönem içerisinde esasında Anadolu Basını için yeni bir şans olduğuna inandığımız 15 civarında meslektaşımızın meclise gidecek olması bizim için bir avantajdır. Bu avantajımızı en iyi şekilde kullanacağımıza inanıyoruz” dedi.

    “ANADOLU BASINI ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMEKTEDİR”

    Basın kartı sorununun ’facia’ olduğunu söyleyen TGF Genel Başkanı, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün adeta kapatıldığını öne sürdü. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü’nü istifaya çağıran Yılmaz Karaca, şöyle devam etti:

    “Bildiğiniz gibi her zaman Anadolu basını üvey evlat muamelesi görmektedir. Gezmiş olduğumuz illerde en büyük sorunlardan bir tanesi genç meslektaşlarımızın basın kartı sorunudur. Bu basın kartı sorunu bir faciadır. Çünkü basın kartı veren kurul durumuna geçen Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü adeta kapatılmıştır. Bir buçuk yıldır hiçbir arkadaşımızın basın kartı verilmemektedir. Ayrıca şu anda iki bin civarında arkadaşımız beklemekte, kart değişikliği yapmak isteyen arkadaşlarımızın kartları dahi verilmemektedir. Ben Zonguldak’tan çağırıyorum. Bir an önce Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü istifa etmelidir. Bir buçuk yıldır hiçbir arkadaşımızın hiçbir Anadolu şehrinin sorunlarına değinilmemiş, sadece makamında oturan bir genel müdür konumuna gelen genel müdür gerçekten bu görevi başaramadığı için istifa etmelidir. Biz Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak her zaman Anadolu basınının sorunlarının çözümü yönünden büyük çabalar harcamaktayız. Ne var ki Anadolu basını hiçbir zaman kale alınmamaktadır. Anadolu basınının olmadığı bir yerde kesinlikle Türk basınının bir yere varamayacağını herkes bilmelidir. Biz Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak gazetecilerin özgürlük konusundaki sıkıntılarını da her ortamda gündeme getiriyoruz. Bu olay bir an önce sona ermeli ve gazeteciler özgür olmalıdır.”

    “ŞİDDETE HAYIR PANELLERİ YAPIYORUZ”

    Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Başkanı İbrahim Erdoğan ise sporda şiddet konusunda çeşitli paneller yaptıklarını ifade etti. Akreditasyon konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları dedi:

    “Mesleğimizin her alanında yaşanan sıkıntılar spor gazeteciliğini de çok etkiliyor. Zaten Anadolu’da özellikle görev yapan spor gazetecisi arkadaşlarımız mesleğin asıl yükünü çeken meslektaşlarımızdır. Zira Anadolu basınının gerçeği ortadadır. Spor gazeteciliği yapan arkadaşlarımızın hemen hemen tamamı her dalda faaliyet gösteren, her habere koşan arkadaşlarımızdır. Bu konuda elbette özlük hakların sahip olunmamasıyla ilgili sıkıntılarımız var ama ülkemizin de genel anlamda spordan kaynaklı sorunları var. Sporda şiddet konusu var. Toplumsal şiddetin bir parçasıdır. Şiddetin hemen hemen her alanda yaşandığını biliyoruz. Sporda şiddete hayır panelleri yapıyoruz. Sporda şiddet konusunun sadece sporda şiddet yasasıyla çözülemeyeceğini ve bunun dışında çok önemli eğitim çalışmaları yapılması gerektiğini dile getiriyoruz. Akreditasyon konusu Türkiye’de çok sıkıntılı ve bugüne kadar da çözülememiş bir konudur. ASGD’nin açtığı davalarda bu konu çok netleşti. Ben meslektaşlarımızın son yapılan müsabaka yerlerine giriş yönetmeliğindeki altıncı maddenin iyi bilinmesini istiyorum. Ve oradaki haklarına sahip çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Danıştay 10. Dairesi’nin aldığı karar nedeniyle yönetmeliğe de işlendi. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğinde gazetecilerin sahalara, statlara, basın tribünlerine girmeleriyle ilgili yönetmelikte son durum şudur: ‘Bu yönetmeliğin 6. Maddesi der ki, Gazetecilerin, spor sahalarına, statlara, basın tribünlerine girişleriyle ilgili düzenlemede yetkili Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı Spor İl Müdürlükleridir.’ Dolayısıyla akreditasyon konusunda resmi yetkili ne bir başka dernektir, ne de Türkiye Futbol Federasyonudur. Meslektaşlarımızın akreditasyonla ilgili taleplerini Gençlik Spor İl Müdürlüklerine yönetmelerini ve oradan bu görevin yönetmelik gereği yerine getirilmesini isteme hakkı vardır. Bu kazanılmış hakkın Zonguldak’ta da takipçisi olunmasını istirham ediyoruz.”

    Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık da “Başkanlarımız Zonguldak ve bölge illerinde ziyaretlerde bulundular. Çalışmalar yapıyorlar. Hafta sonu da ilimizdeler. Kendilerine ilimize hoşgeldiniz diyorum, iyi çalışmalar diliyorum” dedi.