Etiket: Yatırımcıyı

  • IMA Group YKB Bağcı: “Ülkemize yabancı yatırımcıyı çekmek için önemli projelerimiz var”

    IMA Group Yönetim Kurulu Başkanı Derya Bağcı, Türkiye’ye yabancı yatırımcıları çekmek için çok önemli projeleri olduğunu söyledi.

    IMA Group Yönetim Kurulu Başkanı Derya Bağcı, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdan ve Türkiye’de yapacakları yatırımlarla ilgili İHA’ya özel açıklama yaptı. Bağcı, özellikle yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek için çok önemli projeler başlattıklarını bildirdi.

    Londra merkezli bir fon olduklarını ve 2,5 yıl önce Türkiye’ye geldiklerini ifade eden Bağcı, “Yatırımlara devam ediyoruz. Ekonomik şartlar zor. Yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye getirmek bizim için kolay olsa da bazıları için zor oldu. Ama şu an Türkiye’de büyük yatırımlarımıza devam edeceğiz. Biz Londra merkezliyiz ama aynı zamanda dünyanın birçok yerinde varız. 14 ülkede yatırımlara devam ediyoruz. Türkiye yatırıma uygun bir ülke ve kendi ülkemiz. Türkiye’de yatırım ile yatırımcıyı buraya çekmek arasında büyük bir fark var. Ülkeler korkak olsa da, gizli gizli Türkiye’de yatırım yapmaya devam ediyor” dedi.

    “Çok önemli bir projemizi yakında açıklayacağız”

    Türkiye’ye yatırım yaparak, yurt dışında bulunan Türk zenginlere de örnek olduklarını söyleyen IMA Group Yönetim Kurulu Başkanı, “Türkiye ekonomik anlamda başarısız görünse de yurt dışında büyük bir korku salıyor. Amerika, Hollanda ve İsviçre’den çok büyük yatırımcılar, yatırım için görüşmeler yapıyor. Afrika’yı da unutmamak lazım. Geçtiğimiz günlerde Afrika ülkelerinin büyükelçileriyle görüşmeler yaptık, onlarla da yatırımlara başlayacağız. Biz her yatırımcıyı Türkiye’ye çekmeye hazırız. Bu önemli bir şey bizim için. Afrika geleceğin Amerikası” ifadelerini kullandı.

    Asya’daki Türki Cumhuriyetler’le ilgili olarak girişimlerinin olup olmayacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Bağcı, “Bizim aslında bir projemiz var bunun üzerinde konuşamıyoruz. Kısa bir süre sonra bu konuyla alakalı bir açıklama yapacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Eğinlioğlu: “Dövizdeki iniş çıkış yatırımcıyı tedirgin ediyor”

    Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Eğinlioğlu ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri basın mensupları ile bir araya geldi. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Eğinlioğlu Balıkesir’in Türkiye’yi doyuran il olmasına rağmen markalaşma konusunda sıkıntı yaşadığını ifade etti. Sanayi Bakanlığının Balıkesir’in çekirdeğini bozmadan hangi sanayi dallarında faaliyete geçmek istediğini kendilerine sormasının çok sevindirici bir durum olduğunu söyleyen Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Eğinlioğlu, kamuoyu araştırması yaparak bu konuda çalışmalara başlayacaklarını belirtti.

    Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Eğinlioğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Eskiden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ydı, şimdi Sanayi Bakanlığı oldu. Balıkesir’in gelecek uzun vadede hangi ana sanayilerde olması gerektiğini bize sordular. Bizden görüş istediler ama bu görüşler şimdi kamuoyu araştırması gibi kamuoyunda tartışılsın, konuşulsun, Balıkesir çekirdeğini bozmadan, dokuyu bozmadan hangi sanayi dallarında olmak istiyorsa bize bildirin gibi. Bu çok sevindirici bir durum. Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi 3 bölümde genişleme alanında ilerliyor. Şu anda yapılan çalışmalarda birinci bölüm 40 tane talep var. Neredeyse bitiyor gibi ve daha parselasyonları yapılmadı. Dolayısıyla çok hızlı bir gelişme var. Belki diğer genişleme alanları da imara açılmadan, parselasyonu yapılmadan bitme noktasına gelecek. Bir sonraki OSB’nin çalışmalarını yapmak için düşüncelerimiz olacak. Balıkesir Türkiye’yi doyuran il diyoruz. Ama elle tutulur bir markamız yok. Bu markayı oluşturabilecek hem teknik imkanlar hem turizm var, tarım var, hayvancılık var, zeytinyağı var, her şey var. Ama bir markamız olmamış. Biz bu marka konusunda da çok ciddi çalışmalar başlatmak üzereyiz. Balıkesirli olmaktan hepimiz iftihar edeceğiz.”

    “Dövizdeki iniş çıkışların yatırımcıyı tedirgin ettiğini ifade eden Eğinlioğlu, “Dövizdeki sık iniş çıkışlar bizi dövüyor ve yıpratıyor. İnanın kendi iş yerlerimizde bile yıllardır yaptığımız hesapları yarın kurun nereye gideceğini bilemediğimiz için yapamaz duruma geldik. Bu yatırımcıyı tedirgin ettiği kadar insanların mevcut işini yürütmekte bile sıkıntı yaşaması bayağı önemli. Umarım önümüzdeki dönemde bunlar hallolur diye düşünüyorum ama yatırım yapmak için de bir finans kaynağına ihtiyacı var yatırımcının. Böyle bir ortamda yatırım yapmak Balıkesir için bir avantaj ama genel anlamda bütün Türkiye bu sıkıntıyı yaşıyor. İnşallah bu günleri de aşacağız. Kesinlikle ekonomik bir reform paketine ihtiyacımız var” dedi.

    Toplantıya Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Eğinlioğlu, Sanayi Odası Meclis Başkanı Erhan Ortaköylü, Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı.

  • Bakan Ağbal:”Siyasi belirsizlik yatırımcıyı etkiliyor”

    Maliye Bakanı Naci Ağbal, siyasi istikrarsızlığın yatırımcıyı etkilediğini belirterek,”Herkes yatırım yapmak için 16 Nisan’ı bekliyor. Dolayısıyla siyasi belirsizlik yatırımcıyı etkiliyor. 16 Nisan’da eğer ülke olarak ’evet’ dersek ki inşallah diyeceğiz. Türkiye’nin siyasi istikrarı uzun dönemde, kalıcı bir şekilde tesis edilmiş olacak” dedi.

    Bakan Ağbal, AK Parti Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısının ardından Sivas Valisi Davut Gül’ün ziyaret etti. Valilik şeref defterini imzalayan Bakan Ağbal, Vali Davut Gül’den Sivas’a yapılacak yatırımlar hakkında bilgi aldı. Vali Gül ziyaretin anısına Bakan Ağbal’a üzerinde Selçuklu motifi çiftbaşlı kartalın bulunduğu tablo hediye etti. Bakan Ağbal ziyaretin ardından Sivas Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen ’Cazibe Merkezi Sivas Toplantısına’ katıldı. Ağbal burada yaptığı konuşmada,”16 Nisan, 15 Temmuz’dur. 16 Nisan’da sandığı giderken 15 Temmuz’u unutmayın. Son 14 yıldır demokraside bu kadar olağanüstü başarılar elde ettik. Türkiye içeride de, dışarıda da güvenilen bir ülke oldu. Ama geriye doğru 14 yıla bakın her birisini zorluklarla ve badirelerle buraya getirdik. Onun için diyoruz ki 16 Nisan’da önümüze konulan sandıkta ’evet’ veya ’hayır’ diyeceğimiz konu sadece basit ve teknik madde düzenlemeleri değil. Bu ülkenin bir kulvar daha yukarı çıkmasını sağlayacak bir değişiklik önerisidir. Kimse buradan demokrasi dışı bir çözüm çıkacağını iddia etmesin doğru değil. Kimse burada yasama organının zayıflayacağını iddia etmesin doğru değil. Kimse burada ipe, sapa gelmez böyle korku rüyaları üretmesin bunlar doğru değil. Peki doğru olan ne? Türkiye’nin önü açıktır. Ben yıllardır ekonominin içinde olan bir insanım. Bunu en iyi de siz bilirsiniz. Şimdi herkes oturdu. Herkes yatırım yapmak için 16 Nisan’ı bekliyor. Dolayısıyla siyasi belirsizlik yatırımcıyı etkiliyor. 16 Nisan’da eğer ülke olarak ’evet’ dersek ki inşallah diyeceğiz. Türkiye’nin siyasi istikrarı uzun dönemde, kalıcı bir şekilde tesis edilmiş olacak” dedi.

    “Yabancı yatırımcılar siyasi belirginlik istiyor”

    Yeni sistemin siyasi istikrarı kalıcı bir şekilde ürettiğini aktaran Ağbal,”Bütün yabancı yatırımcılarla oturuyoruz, konuşuyoruz. Her zaman yabancı yatırımcıların bize ileriye dönük sordukları soru veya tereddüt ettikleri konu siyasi bir belirginlik olacak mı olmayacak mı? Dolayısıyla 16 Nisan’da yapacağımız oylama aslında bir 1 Kasım’daki yaptığımız oylama gibi bir oylama. Biz burada siyaseten Türkiye’nin önünü açacağız. Siyasi belirsizlikleri ortadan kaldıracağız. Yepyeni bir sisteme geçeceğiz. Ondan sonra inşallah yeni sistemle birlikte Türkiye’de siyasi istikrar kalıcı bir şekilde tesis edilmiş olacak. Onun için 16 Nisan’da Referandum sürecinde tabi ki vatandaş haklı anayasa değişikliğinin getirdiği düzenlemeleri görmek istiyor, anlamak istiyor, bilmek istiyor bu talepler doğru. Bizde hükümet olarak bu konuda her türlü çalışmayı yapacağız. Ama meseleyi tek tek madde bazında hukuki bir mesele olarak görmeyin Türkiye’nin bir beka meseledir. 16 Nisan geldiğinde ’evet’ çıktığında göreceksin ki ondan sonra artık Türkiye’nin demokrasisi daha da güçlenecek. Hukuk devleti ileriye dönük çok daha güçlenecek. Özellikle ülkemiz üzerinde son üç yılda ortaya konulan oyunlar bir daha asla oynanamaz bir noktaya gelecek” diye konuştu.

    Toplantıya, Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, Belediye Başkanvekili Erdal Karaca, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ve iş adamları katıldı.

  • (Özel Haber) Terör Yabancı Yatırımcıyı Korkutmadı

    Ege Serbest Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bilgen Narlı, terör olaylarının yabancı sermayeyi etkilemediğini, Türkiye’ye yabacıların yatırım yapmaya devam ettiğini belirterek, “Son 6 ayda sadece İzmir, benim içerisinde olduğum ve bildiğim 8 tane yabancı yatırımcı kazandı” dedi.

    Ege Serbest Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Serbest Bölge Dernekler Platformu Kurucu Başkanı ve TOBB Serbest Bölgeler Sektör Meclis Üyesi Bilgen Salih Narlı, son zamanlarda yaşanan terör olaylarının Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıyı etkilemediğini belirtti.

    “SON 6 AYDA 8 YABANCI YATIRIMCI GELDİ”

    Terör olaylarının yapılacak olan yabancı sermayeyi sadece geciktirdiğini kaydeden Narlı, “Ülkedeki terör yabancı sermayeyi etkilemiyor sadece biraz geciktiriyor. Süreç biraz daha uzayabiliyor, biraz daha hissedar fon ya da yatırımcı süreci izliyor. Ama baktığımız zaman yabancı sermaye yatırımları devam ediyor. Sırf İzmir’e benim içerisinde olduğum ve bildiğim 8 tane yabancı yatırımcıyı son 6 ayda İzmir kazandı. Şartlar ne olursa olsun biz ülkemizi tanıtmaya, anlatmaya, yatırımcıyı buraya çekmeye, yatırımcının her sorununda yanında olmaya gayret göstereceğiz” diye konuştu.

    “FİZİBİLİTE SÜRECİ 8 AYDAN 1 YILA ÇIKTI”

    Terörün sadece yatırımın yapılmasındaki süreci etkilediğini vurgulayan Bilgen Narlı, “Ortalama bir yabancı sermayenin ülkeye kazandırılması, fizibilite süreci 6-8 ay arasında sürmekteyken son yıllarda bu 1 yılın üzerine çıktı. Ülkede iki seçim yaşanması, yabancının kararını alma noktasında tam olarak seçimlerin sona ermesini beklemesine neden oldu. Tam turizm sezonunun başladığı dönemde yaşanan olaylar, bizleri yine sıkıntıya düşürdü. Bu noktada yabancı yatırımcının biraz yavaş davrandığı doğru ancak şu da bir gerçek ve yabancı yatırımcı da itiraf ediyor ki, Türkiye’nin bu kadar hızlı bir şekilde yabancı sermayeyi çekmesinin bir sebebi de aslında ülkedeki avantajlar. Yabancı sermayenin ülkemizde döviz hareketleri, uygun işgücü, yetişmiş istihdam, hammaddeye ulaşım ve erişim kolaylıkları tercih ettiği noktalar oluyor” ifadelerini kaydetti.

    “ŞAŞIRACAĞIMIZ VERİLERLE ÜLKEMİZİ ANALİZ EDİYORLAR”

    Yabancı sermaye yatırımları yapılacağı zaman, yatırım yapacak kuruluşların, holdinglerin, fizibilite ve fon kuruluşlarının ince eleyip sık dokuduğunu da aktaran Narlı, Türkiye hakkında ciddi araştırma yaptıktan sonra yatırım kararı aldıklarını söyledi. Narlı, “Bizim bile şaşırabileceğimiz verilerle ülkemizi analiz ediyorlar. Ve her şeye rağmen yatırım yapma konusunda geç olsa da karar alıp yatırım yapıyorlar. Bunun ana sebebi şu ki terör dünyanın sorunu, Türkiye’nin sorunu değil. Bu dönem gelip geçici olarak görülüyor. Daha çok Türkiye’de güvenli bölgelerde, daha az sorun yaşanan bölgelerde yatırım kararını alıyorlar” dedi.

    ALMANYA, UKRAYNA, İRAN…

    Son 2 yılda sıklıkla Ukrayna ve Almanya’daki yatırımcıların Türkiye’ye dikkat çeken yatırım yaptığını ve birçok ülkenin yatırım yapmaya devam ettiğini kaydeden Narlı, şunları söyledi:

    “Bugün Ukrayna ve Almanya gibi bize yakın, bizi bilen ülkelerin yatırımcılarının sıklıkla yatırım yapıyor olması bizi olumlu yönde motive ediyor. Evet, Rusya ile yaşanan sıkıntıdan kaynaklı bazı Rus yatırımları ortadan kalkmasa bile yatırımlarını rafa kaldırması söz konusu olabilir. Ancak her kriz beraberinde yeni bir şans da getiriyor. Ukrayna ile ciddi yakınlaşmalar oldu. İran çok önemli bir pazar ve gelişmeleri yakında izliyoruz. Ülkemiz özelikle İran’ın ambargo sürecinde hem halk hem hükümet olarak İran’a desteklerimiz oldu. O yüzden İran pazarının ambargolarının kalkıyor olması, global pazarla entegrasyon sürecinde Türkiye’nin de hak ettiği noktada olacağını ve pazardan pay alacağını görüyor ve inanıyorum. Dostlarımızda ve oradaki ilişkilerimizde bunu görebiliyoruz. Umarız Türkiye için İran pazarı da önemli bir gelişme olacak.”

    “TERÖR SADECE TÜRKİYE’NİN MESELESİ DEĞİL”

    Yabancı yatırımcının gelmesinde terörün bir kısım etkilerini yaşadıklarını ancak yatırımlarını etkilemediğini vurgulayan Narlı, “Ülkemizde son 2 yılda meydana gelen terör eylemlerinin artması, coğrafi olarak ülkemizin karışık bir bölge olan Ortadoğu’nun hemen yanında olmamız ve bunun ülkemizi de etkilemesi karşımıza çıkabiliyor. Özellikle Avrupalı yatırımcı Türkiye’ye yatırım yapma noktasında siyasi olaylar ve terör sorunu üzerinde çok duruyor. Bunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Terörün dili, dini, ırkı yok. Bu sadece Türkiye’nin meselesi değil, insanlığın ve dünyanın bir meselesi. Dolayısıyla maksimum derecede bunu yabancı sermayeye anlatmaya çalışıyoruz. Çok şükür serbest bölgelerimizde bugüne kadar olumsuzluklar yaşanmadı. Ege Bölgemiz, İzmirimiz bu anlamda sorun yaşamayan şehirlerden” ifadelerini kullandı.

  • Rusya’nın Yaptırımı Yabancı Yatırımcıyı Korkutmadı

    Dünyanın önde gelen otel zinciri Choice Hotels Türkiye’de İstanbul’dan sonra ikinci yatırımını Kahramanmaraş’ta gerçekleştiriyor.

    Şişli’de, en üst segmenti olan Clarion markası ile Türkiye’de ilk yatırımını yapan Choice Hotels Türkiye’de anlaştığı Selra Turizm ile yatırımlarını arttırmayı hedefliyor. Otel bünyesinde Selra Turizm ile Clarion arasında protokol imzalandı. Choice Avrupa Direktörü Georg Schlegel, Rusya’nın ambargo uygulamasına, “Ben eminim Türkiye Rusya krizinden etkilenen kısmını diğer pazarlardan çok rahat telafi edecektir” dedi.

    Krizin daha çok sahil kesimleri etkileyeceğini ifade eden Schlegel, “Rusya ile Türkiye arasındaki bu yaşanan krizden dolayı daha çok sahil otelleri ve dinlenme otelleri etkilenecektir. Dolayısıyla yaşanan krizin bizi etkileyeceğini düşünmüyorum. Biz kendi işimize odaklanmış ve planlarımız dahilinde yürümeyi düşünüyoruz. Özellikle büyükşehirlerde baktığımızda İstanbul ve Ankara gibi şehirlere gezmek, dinlenmek ve eğlenmek amaçlı tatil yapmak amacıyla gelen misafirlerden çok, iş amacıyla seyahatlerin arttığını görüyoruz. Dolayısıyla bizim bu şehirlerdeki gelişmemizi ve planlarımızı etkileyecek bir gelişme söz konusu değil. Eğer ki yapmış olduğumuz işlerde bir bacağınızın üzerinde duruyorsanız. Elbette bir takım aksaklıklar söz konusu olacaktır. Sadece Rusya pazarıyla çalışmanın bazı dezavantajları olacaktır” diye konuştu.

    Georg Schlegel, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bu durumun Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bugüne yaşadığını ve kendini toparlayacağını kaydetti.

    2014 yılından bugüne Türkiye’de olduklarını ve Kahramanmaraş’a da bir protokol yapmak için geldiklerini belirten Schlegel, “Şu anda İstanbul Şişli’de bir otelimizin de çalışmaları devam ediyor. 2016 sonu gibi iki otelimizi daha Kahramanmaraş’taki otelimizle birlikte açılışını yapacağız. Metropol şehrimiz İstanbul haricinde Kahramanmaraş ilk otelimiz 2 yıl içerisinde 24 otele ulaşmayı hedefliyoruz. Şu anda Türkiye’de 10 büyükşehirde görüşmelerimiz devam ediyor. Kahramanmaraş’ın 5 yıldızlı bir otel ihtiyacı vardı. Bunu gördük ve bu ihtiyacı gidereceğimizi düşünüyorum. 2016 yılının ilk çeyreğinde büyük açılışımızı Kahramanmaraş’ta gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.